Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>IT</strong><br />
B<br />
n e tw o r k<br />
İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />
25 Ocak 25 <strong>Şubat</strong> <strong>2024</strong> • KDV Dahil 70 TL www.itnetwork.com.tr<br />
Trend Micro, Çocuklara Yönelik<br />
Ücretsiz Siber Güvenlik Eğitim<br />
Programını Başlatıyor<br />
Togg mobilite ekosistemi<br />
karbon nötr deneyimin merkezi oldu<br />
Kişisel teknolojilerde yapay zeka çağı
Teknoloji Dünyası CES <strong>2024</strong>’te Yeniliklerle Buluştu<br />
Global arenanın en önde gelen etkinliklerinden birisi olan Consumer Electronics Show(CES)24 büyük katılımla gerçekleştirildi. Teknoloji şölenine<br />
dönüşen etkinlikte dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri hem tüketici tarafındaki ürünlerini hem de hayata dair yeni teknolojileri ziyaretçilerin<br />
beğenisine sundu…<br />
9-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinlikte bu yıl önce çıkan birçok başlık oldu. Yapay zeka ürünlerinden robotlara, tüketici elektroniğindeki<br />
son gelişmelerden yazılım tarafındaki yeniliklere, akıllı şehirlerden kripto para ve NFT Teknolojisine, dijital sağlıktan gıda teknolojilerine, artırılmış<br />
gerçeklikten uzay teknolojilerine, oyun alanından e spor ve araç teknolojilerine kadar birçok alanı temsil eden hemen hemen her teknoloji alanında<br />
ürün ve teknolojik yenilik görmek mümkündü. Global teknoloji oyuncularının yanı sıra daha küçük ama geliştirdiği ürünlerle tüketiciye ulaşmaya<br />
çalışan birçok küçük çaplı firma da bu yıl etkinlikte yerini aldı.<br />
Sağlık alanından yaşamsal teknolojilere kadar farklı teknolojik yeniliklerin bulunduğu 150’yi aşkın ülkeden 1200’den fazla teknoloji şirketinin katıldığı<br />
fuar alanında Türkiye’den 50 Türk teknoloji girişimi ile CES <strong>2024</strong> kapsamında kurulan Türkiye Pavyonu’nda sergiledikleri inovatif ürünlerle büyük<br />
beğeni topladı.<br />
CES 2022’de dünya çapında ses getiren Konsept Akıllı Cihaz’la (Transition Consept Smart Device) dünya marka lansmanını yapan, CES 2023’te<br />
akıllı bir cihazdan fazlasını temsil eden Beyond X deneyimini ziyaretçilerle buluşturan Togg, CES <strong>2024</strong>’te de sıradaki ikinci akıllı cihazı T10F’i dünya<br />
sahnesine çıkardı. Ayrıca değinmek gereken bu gelişmeyi Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, CES’teki Togg standında, uluslararası katılımcılar ve<br />
medya mensuplarının yer aldığı açılış sunumunda yaptığı konuşmada, C segmentindeki ilk akıllı cihazları T10X’in ardından yine aynı sınıfta ve sedan<br />
kullanıcılarının da beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanan ikinci akıllı cihazları T10F’i dünya sahnesine çıkarmaktan mutluluk duyduklarını<br />
belirterek, şunları söyledi: “Üçüncü kez dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES’e katılıyoruz. Katıldığımız ilk yıl yeni bir oyuncu olarak markamızı, kim<br />
olduğumuzu ve neyi başarmak istediğimizi anlattık. Aynı zamanda ön gösterimini 2019’da Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz ikinci akıllı cihazımızla<br />
ilgili vizyonumuzu ortaya koyan Konsept Akıllı Cihazımızı gösterdik. Geçen yıl akıllı bir cihazdan fazlasını temsil eden Beyond X deneyimini ve<br />
geliştirmekte olduğumuz dijital ekosistemimizi ziyaretçilerle paylaştık. Bu yıl ise bütün faaliyet alanlarımızda kullanıcılarımızla buluşturduğumuz<br />
ürün ve hizmetlerimizin bugünkü ve gelecek kabiliyetlerinin yanı sıra ikinci akıllı cihazımız T10F ile dünya kamuoyunun karşısındayız. Zamanın<br />
ruhunu yansıtan bir fastback olan T10F’i 2025 yılında Türkiye’den başlayarak kullanıcılarımızla buluşturacağız. T10F’in yanı sıra küresel pazarlara<br />
açılmaya hazır olan dijital deneyim platformumuzu ve temiz enerji çözümlerimizi de CES’te sergiliyoruz.”<br />
<strong>IT</strong> <strong>Network</strong> olarak yakından takip ettiğimiz etkinliğe dair içeriklere sizler için hem web tarafımızda hem de dergimiz üzerinde yer verdik. Yenilikler<br />
ve gelişen teknolojilere dair içerikler için sayfalarımızı karıştırabilir, web üzerinden itnetwork.com.tr adresinden takip edebilirsiniz.<br />
*****<br />
Teknoloji dünyasının yaşadığı değişim ve yenilikleri değerli okuyucularımız için taşıdığımız sektör market sayfalarımızda sizlere dolu dolu<br />
gelişmelerle dolu içerikler hazırladık. Son dönemin artık her alana girmesine şahit olduğumuz yapay zeka teknolojisine yönelik yenilikleri, bazı özel<br />
sektörlere yönelik gerçekleştirilen yapay zeka içerikli ürünlerin detaylarını sayfalarımızda bulabilirsiniz. Sektörün önde gelen teknoloji firmalarının<br />
yeniliklerini paylaştığımız içeriklerimizde ayrınca araştırma haberlerini de bulabilirsiniz.<br />
Teknolojinin hayatımıza pozitif yönleriyle yön verdiği yeni gelişmeleri tekrar sizlerle buluşturmak üzere…<br />
Hoşça kalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
4-5<br />
KAĞ<strong>IT</strong> HİSSİYATINDA<br />
TEKNOLOJİ<br />
DENEYİMİ<br />
“Huawei MatePad<br />
Air PaperMatte<br />
Edition”<br />
13<br />
Bütçe yetersizliği<br />
kritik altyapıları<br />
siber saldırıların<br />
odağı yapıyor<br />
20<br />
Semih İncedayı:<br />
“Yapay zekâ<br />
ve veri <strong>2024</strong>’te<br />
daha çok<br />
konuşulacak”
01-25 Ekim 2023<br />
<strong>IT</strong><br />
BİL<br />
network<br />
Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
Casper 2023<br />
yılında yüzde<br />
50 büyüdü<br />
25<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr<br />
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
HABER MERKEZİ<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
34<br />
Monster<br />
Notebook CES<br />
<strong>2024</strong>’te yeni<br />
ekran kartı<br />
ürünüyle ilk<br />
defa görücüye<br />
çıktı!<br />
42<br />
Sürdürülebilir<br />
endüstrinin<br />
enerjisi<br />
HANNOVER<br />
MESSE<br />
<strong>2024</strong>’de<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜCEER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
TEKNİK MÜDÜR<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
A BO NE VE DAĞI TIM<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Reklam Rezervasyon<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
KAĞ<strong>IT</strong> HİSSİYATINDA TEKNOLOJİ DENEYİMİ<br />
“Huawei MatePad Air PaperMatte Edition”<br />
‘Fashion Forward’ konsepti<br />
çerçevesinde sunduğu ses<br />
ve akıllı mobil ofis serisinin<br />
yeni modellerini Türkiye’de<br />
tanıtımının ardından<br />
test merkezimize gelen<br />
Huawei’nin kağıt hissiyatı<br />
sunan tableti “Huawei<br />
MatePad Air PaperMatte<br />
Edition” ürününü sizler için<br />
yakından inceledik. Huawei<br />
tanıttığı inovatif ürünlerle<br />
çalışma ve özel hayatı<br />
kolaylaştırmayı sürdürüyor…<br />
Huawei’nin öne çıkan tablet<br />
modellerinden ve yakın zamanda<br />
Türkiye’de de tanıtılan “Huawei<br />
MatePad Air PaperMatte Edition”<br />
modeli diğerlerinden ayrılan donanım<br />
özelliklerinin ötesinde en belirgin<br />
olarak kağıt hissi veren ekranı ile<br />
öne çıkıyor. Öncelikle kutu içeriğine<br />
baktığımızda 40 Watt hızlı şarjla<br />
beraber kablosu, tablet ve cihazın<br />
yanında şu an kampanya dahilinde<br />
verilen kalem ve klavye aparatları<br />
çıkıyor. Klavyesi ile kullanıcısına<br />
hem tablet keyfi sunarken adeta PC<br />
deneyimi de sunan cihaz, 2800x1840<br />
çözünürlüğü ile 2.8 K’lık bir görsel<br />
şölen sunuyor.<br />
11.5 inç’lik ve 3:2 FullView ekrana sahip<br />
olan cihazın öne çıkan bir diğer ve en<br />
çok dikkat çeken özelliği ise 144 Hz<br />
olan yenileme hızı. Tablet, kullanım<br />
senaryosuna göre ayarlanan 30 Hz<br />
ile 144 HZ uyarlanabilir yenileme hız<br />
aralığı desteklerken o an kullanmış<br />
olduğunuz içeriğin size daha efektif<br />
iletilmesini sağlıyor.<br />
Ürün, kağıt benzeri ekran tasarımı<br />
sunan yansımasız bir yüzey<br />
teknolojisine sahip. Hem göz sağlığı<br />
hem de kullanıcı konforu açısından<br />
ürün sahibine rakiplerinde olmayan bir<br />
özellik sunuyor. PaperMatte Ekranı<br />
ile kağıt üzerine kalemle yazma<br />
deneyiminin kullanıcısı tarafından<br />
tam hissedilmesini sağlayan 144 Hz<br />
yenileme hızı hem doküman takibinde,<br />
hem içerik yönetiminde, sayfalar<br />
arasında geçişte hem de notlar<br />
kısmında oldukça öne çıkıyor.<br />
Cihaz 6,4 mm kalınlıkta olup, 508 gram<br />
ağırlığı ile de öne çıkıyor. Üzerinde<br />
Huawei’nin HarmonyOS 3.1 işletim<br />
sistemi ile gelen Huawei MatePad Air<br />
PaperMatte Edition PC App Engine<br />
ile bilgisayar benzeri bir kullanım<br />
sunuyor. Cihaz ile beraber sunulan<br />
akıllı manyetik klavye ve kendi<br />
isteğinize göre tanımlayabileceğiniz<br />
kısayol tuşları ile hızlı bir kullanım elde<br />
edebilirsiniz.<br />
Cihaz ile yapacağınız görüntülü<br />
görüşmelerde “akıllı takip kamera”<br />
özelliği ile artık ekrandan çıkma gibi<br />
bir durumunuz bulunmuyor. Akıllı<br />
kamerası sayesinde kamera odağı hep<br />
sizde oluyor.<br />
Diğer yandan Huawei’nin son<br />
dönemde oldukça popüler olan ve<br />
geliştirilen not uygulaması “Huawei<br />
Notes” hayatınıza kolaylaştıracak<br />
birçok yeni özellikleriyle yine bu<br />
cihazda bulunuyor. Huawei M-Pencil<br />
ile sorunsuz bir şekilde çalışarak el<br />
yazısı veya çizim yaparken gecikmeyi<br />
neredeyse sıfıra indiriyor. Huawei’in<br />
oluşturduğu ekosistem sayesinde<br />
başka bir cihaz ile ister JPEG isterseniz<br />
PDF formatında oluşturmuş olduğunuz<br />
materyalleri kolaylıkla paylaşabilir,<br />
uygulamaya kazandırılmış yeni<br />
özellikler sayesinde daha efektif<br />
notlar alma imkanı bulabilirsiniz. Bir<br />
öğrenci ya da ofis ya da bir etkinlik<br />
ortamında almanız gereken notları<br />
kalem sayesinde oldukça hızlı<br />
alabileceksiniz. Kısacası bir öğrencinin<br />
not alma derdini ortadan kaldıracak<br />
kadar özellikli yeni Huawei Note<br />
uygulaması cihazın öne çıkan başka<br />
bir özelliği.<br />
Cihaz aynı zamanda hem renkli hem de<br />
siyah beyaz mod olarak kullanıcısına<br />
ebook imkanı sunuyor. Ayrıca bir<br />
ebook sahibi olmanıza gerek kalmadan<br />
Huawei MatePad Air PaperMatte<br />
Edition ile isterseniz karanlık modu<br />
da kullanarak bu keyfi alabilirsiniz.<br />
Uygulamayı kullanırken isterseniz<br />
E-book ekran moduna geçerek<br />
daha soft bir deneyimde kitabınızı<br />
okuyabilirsiniz. Cihaz rakiplerinden<br />
ayrıldığı mat ekran teknolojisi<br />
sayesinde gün ışığında kolaylıkla<br />
okuma ve yazma deneyimi sunuyor.
Huawei’nin AppGallery içerisinde<br />
bulunan lokal bazlı ve bankalar gibi<br />
önemli uygulama çeşitleri ile sosyal<br />
hayatınızı kesintisiz devam ettirirken,<br />
Netflix, YouTube, Spotify gibi<br />
uygulamalarda da 144 Hz yenileme hızı<br />
sayesinde kesintisiz izleme ve dinleme<br />
keyfine sahipsiniz. Bu noktada çok<br />
önemli bir yenilik yine bu cihazla geliyor.<br />
Aynı anda iki kulaklık bağlantısı olması.<br />
İzlediğiniz içerik, film ya da dinlediğiniz<br />
bir müziği aynı anda ikinci bir kulaklık<br />
bağlayarak paylaşma imkanı da öne<br />
çıkan farklı bir özelliği.<br />
Huawei cihazlarında kullanıcı tarafından<br />
istenilen bazı uygulamalar önceden<br />
Gspace uygulaması üzerinden<br />
indirilirken artık Huawei’nin yine<br />
bu cihazda da sunduğu GBOX App<br />
uygulaması ile hem de reklam izleme<br />
zorunluluğu olmadan tüm Google<br />
uygulamalarına ulaşmanız mümkün.<br />
Diğer yandan Multi-Window ile<br />
aynı iki uygulamayı aynı anda farklı<br />
pencerelerde açabilirken, App Multiplier<br />
ile tek bir uygulamayı bölünmüş<br />
ekran modunda kullanabilirsiniz.<br />
Yine bu cihazda sunulan SuperHub<br />
ile metinlerinizi, görsellerinizi, video<br />
ya da şarkılarınızı Huawei ekosistemi<br />
içerisinde kolayca aktarma imkanı<br />
bulabilirsiniz.<br />
Bu kadar öne çıkan özelliklerini<br />
anlattığımız Huawei MatePad<br />
Air PaperMatte Edition üzerinde<br />
uyguladığımız AnTuTu Benchmark<br />
test sonuçlarını da paylaşalım. Total<br />
skor olarak 905916 skoruna sahip olan<br />
cihazın CPU test sonucu 245694, GPU<br />
test sonucu 300742, MEM test sonucu<br />
177893 ve UX test sonucu ise 181587<br />
oldu.<br />
Editör Deneyimi:<br />
Testini gerçekleştirdiğimiz Huawei<br />
MatePad Air PaperMatte Edition’un<br />
isminin hakkını veren bir cihaz olduğunu<br />
öncelikle söylemeliyim. Özelliği olan kağıt<br />
hissini fazlasıyla hissettiriyor. Kullanım<br />
süresi boyunca katıldığım toplantılarda ya<br />
da içerik hazırlama noktasında fazlasıyla<br />
ve keyifle kullandığım bir özellik oldu.<br />
Cihazın performansını ölçmek için PUBG<br />
Mobile ve Asphalt 9 gibi üst seviye<br />
donanım isteyen oyunları kolaylıkla,<br />
takılmadan oynadım. Bu noktada 144 Hz<br />
yenileme hızının keyfini çıkaracağınıza<br />
emin olabilirsiniz.<br />
Bir diğer keyifli noktası ise kitap okumak<br />
oldu. eKitap modunu aktif edip gözümü<br />
yormadan bazen koyu modda bazen<br />
normal modda ebook kıvamında bir<br />
deneyim yaşadım. Huawei ekosistemine<br />
bağlı cihazlar arası dosya transferini<br />
SuperHub özelliği sayesinde hem daha<br />
hızlı hem de farklı noktalarda farklı<br />
çalışmaları sonlandırdığımı söyleyebilirim.<br />
Bir diğer deneyimim ise; yaşanılan<br />
problemler dolayısıyla Huawei ürünleri<br />
içerisinde olmayan Google uygulamalarını<br />
GBOX uygulaması üzerinden indirip<br />
hem de reklamsız olarak hiçbir problem<br />
yaşamadan deneyimledim. En keyifli<br />
anlardan birisi de bir kafede günün<br />
ortasında gün ışığında mat ekranın keyfini<br />
çıkartmak oldu. Hem film izleme hem de<br />
not alma keyfini yaşadığım o anlar başka<br />
tabletlerle bugüne kadar yaşamadığım<br />
bir özellikti. 144 Hz yenileme hızı ve 2800<br />
x 1840 piksel ekran çözünürlüğünü en<br />
çok Netflix, Spotify gibi uygulamalarda<br />
takılmadan keyifle izlediğim film ve<br />
dinlediğim müziklerde yaşadım.<br />
Not: Bir teknoloji editörü olarak sunulan<br />
özellikler, fiyat ve yanında ilave verilen<br />
ekipmanlarla tercih edilmesi gereken bir<br />
cihaz olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.<br />
Fiyat:<br />
16.999 TL<br />
4598 TL değerinde hediye M-pencil ve<br />
Klavye hediye.<br />
6 ay ekran hasarı garantisi.<br />
1 yıl uzatılmış ek garanti.<br />
https://consumer.huawei.com/tr/tablets/<br />
matepad-air-papermatte-edition/buy/
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yapay zeka ile güçlendirilmiş<br />
yeni ExpertBook B5<br />
ASUS, yapay zeka destekli Intel Core Ultra işlemcisi<br />
ve üretkenliği maksimize eden tasarımıyla dikkat<br />
çeken en yeni ExpertBook B5 dizüstü bilgisayarını<br />
görücüye çıkardı. Özellikle iş dünyasındakilerin hayatını<br />
kolaylaştıracak dizüstü bilgisayar; ultra hafif tasarımı,<br />
askeri sınıf dayanıklılığı, gün boyu süren pil ömrü ve en<br />
yeni Wi-Fi 7 teknolojisi gibi çeşitli özellikleriyle ofiste<br />
veya ofis dışında her işin rahatlıkla yapılmasını sağlıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
6<br />
Bugünün teknolojilerini yarın için yeniden<br />
tasarlayan dünyanın lider bilgisayar<br />
üreticilerinden ASUS; en son model Intel®<br />
Core Ultra işlemcileri ve NVIDIA® ekran<br />
kartlarını bir araya getiren, ultra hafif,<br />
yapay zeka destekli ExpertBook B5’i<br />
(B5404 ve B5604) kullanıma sunuyor.<br />
Özellikle hareketli bir iş hayatı olanlara<br />
destek olması için tasarlanmış Expert-<br />
Book B5; güven ve rahatlıkla birçok farklı<br />
işin aynı anda her yerde yapılmasını<br />
mümkün kılan taşınabilir bir yardımcı.<br />
Tasarımıyla verimliliği yeni bir seviyeye<br />
taşıyan ExpertBook B5; yapay zeka destekli<br />
akıllı kamera ve gürültü engelleme<br />
gibi özelliklerinin yanında, kesintisiz<br />
Wi-Fi 7 ve 4G LTE bağlantısıyla da, her<br />
işin daha hızlı ve sorunsuz gerçekleştirilmesini<br />
sağlıyor. Biyometrik oturum<br />
açma, RAID 0/1 destekli SSD ve kurumsal<br />
düzeyde koruma sağlayan opsiyonel<br />
akıllı kart okuyucusuyla da dizüstü bilgisayar,<br />
güvenlik konusunda tam donanımlı.<br />
Yapay zekayla maksimum<br />
verimlilik<br />
İş dünyasındakilerin verimliliğini maksimize<br />
etmek için tasarlanan ExpertBook<br />
B5; en yeni Intel Core Ultra işlemciler<br />
ve NVIDIA GeForce RTX 2050 grafik<br />
kartlarıyla destekleniyor. Dizüstü bilgisayar;<br />
üstün performans ve güvenlik<br />
için Intel’in güçlü yapay zeka desteği ve<br />
ekosisteminden yararlanıyor. Böylece;<br />
kurumsal hayatta daha karmaşık iş yüklerinin<br />
kolayca halledilmesine, üretkenliğin<br />
artmasına ve farklı görevlerin aynı<br />
anda kesintisiz şekilde yerine getirilmesine<br />
imkan tanıyor.<br />
İş hayatındaki görevleri kolaylaştırmanın<br />
yanında yeni ExpertBook B5; genel<br />
kullanıcı deneyimini geliştirmek için<br />
yapay zeka destekli kamera ve gürültü<br />
engellemeyi bir araya getirerek optimize<br />
edilmiş görsel-işitsel özellikleriyle online<br />
toplantıların kesintisiz olmasını sağlıyor.<br />
Hareket izleme teknolojisi, kullanıcının<br />
yüzünü otomatik olarak merkezde<br />
tutuyor ve odağı ayarlayarak sohbetin<br />
ortasında kamerayı ayarlama zorunluluğunu<br />
ortadan kaldırıyor. Eş zamanlı olarak,<br />
iki yönlü yapay zeka destekli gürültü<br />
engelleme teknolojisi ise; hoparlörün<br />
etrafındaki sesi filtreleyip konuşmanın<br />
diğer ucundaki kişiden gelen gürültüyü<br />
ortadan kaldırarak online toplantılar<br />
aynı odada yapılıyor gibi hissettiriyor.<br />
Kurumsal düzeyde güvenlik<br />
ExpertBook B5, güvenliği en üst düzeye<br />
çıkarmak, BT yönetimini kolaylaştırmak<br />
ve hibrit çalışanlara sorunsuz bir<br />
iş deneyimi sunmak için birçok tasarım<br />
özelliği ve teknolojisiyle donatıldı. Entegre<br />
parmak izi sensörü, yüz tanımayla<br />
oturum açma için opsiyonel IR kamera<br />
ve akıllı kart okuyucu dahil olmak üzere<br />
çoklu oturum açma seçeneklerinin cihaza<br />
dahil edilmesi; hem kolaylık hem çok<br />
faktörlü kimlik doğrulama imkanı sağlıyor.<br />
Dahası; cihazın gelişmiş güvenlik<br />
yapılandırması sayesinde, kuruluşların<br />
ve özellikle küçük, orta ölçekli işletmelerin<br />
veri ihlalleri konusunda endişe duymasına<br />
gerek kalmayacak.<br />
Bu kapsamlı yapılandırma; kullanıcıların<br />
daha yüksek derecede güvenlik ve<br />
kolay güncelleme deneyimi yaşamasını<br />
sağlayarak ExpertBook B5’i hem ofiste<br />
hem de hareket halindeyken verimliliği<br />
maksimize etmek ve çalışmak için ideal<br />
bir seçim olarak gösteriyor.<br />
Hareket halindeyken en iyi<br />
yardımcınız<br />
Yalnızca 1,29 kg ağırlığında ve 1,89 cm<br />
inceliğindeki tamamen metalden yapılmış<br />
ultra hafif kasasıyla ExpertBook<br />
B5, mobilite için özel tasarlandığından<br />
seyahat halinde yapılması gereken işler<br />
için oldukça uygun. ASUS’un iş modeli<br />
merkezinde bulunan sürdürülebilirlik<br />
ilkeleri kapsamında üretilen dizüstü bilgisayar;<br />
son derece zorlu MIL-STD 810H<br />
ABD askeri sınıf standardını karşılayacak<br />
şekilde güçlendirildi ve dayanıklı olmasını<br />
sağlamak için panel basıncı, şok<br />
ve düşme testleri gibi kapsamlı kurum<br />
içi değerlendirmelere de tabi tutuldu.<br />
Verimliliğin iş günü boyunca devam etmesini<br />
sağlayan geniş pil ömrü ve hızlı<br />
şarj teknolojisinin yanında ExpertBook<br />
B5; barındırdığı en yeni WiFi 7 teknolojisiyle<br />
kalabalık alanlarda bile ultra<br />
hızlı kablosuz bağlantılar, genişletilmiş<br />
menzil, son derece sağlam güvenilirlik,<br />
daha hızlı aktarım ve daha az parazit<br />
için daha geniş spektrum sağlıyor. Her<br />
yerde bağlantı bulabilmek için opsiyonel<br />
4G LTE desteği de mevcut olmakla birlikte<br />
ExpertBook B5; iki adet Thunderbolt<br />
4 USB-C bağlantı noktası, HDMI®<br />
2.1 ve opsiyonel akıllı kart okuyucu dahil<br />
olmak üzere en yeni bağlantı seçenekleriyle<br />
donatıldı.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kripto Piyasası 2023 Özeti ve <strong>2024</strong> Beklentileri<br />
Balance <strong>Network</strong> CEO’su Ahmet Akkaya, 2023’e veda<br />
etmeye hazırlandığımız bu günlerde kripto piyasasında<br />
yaşanan hareketliliğe ve <strong>2024</strong>’te bizi neler bekliyor<br />
konusunda değerlendirmelerde bulundu…<br />
Epson, Aralık 2023 itibariyle dünya genelindeki<br />
tüm Epson Grubu tesislerinde kullanılan elektriğin<br />
%100’ünün yenilenebilir kaynaklardan<br />
geldiğini açıkladı. Böylece Epson, Japonya da<br />
dahil olmak üzere dünya genelindeki tüm tesislerinde<br />
yenilenebilir enerjiye geçişi tamamlayan<br />
ilk şirket oldu. Epson Grubu yılda yaklaşık<br />
876 GWh3 elektrik tüketiyor. Epson, bu talebi<br />
karşılamak için yenilenebilir kaynakları kullanarak<br />
yıllık karbondioksit emisyonlarını yaklaşık<br />
400,000 ton azaltmayı hedefliyor.<br />
Tüm dünyada hedefi<br />
gerçekleştirdi<br />
Epson, Çevresel Vizyon 2050 ile karbon negatif<br />
Öncelikle “Kripto Kışı” olarak adlandırılan<br />
2022 yılında yaşadığımız; UST ve Luna’nın tabiri<br />
caizse fişi çekmeleri, en büyük fonlardan<br />
Three Arrows Capital’in bu durumdan etkilenerek<br />
iflas başvurusu yapması, zincir reaksiyon<br />
ile Voyager’ın iflas başvurusu ve son olarak<br />
da FTX’in devasa yıkılışı ile piyasaya yayılan<br />
korku fırtınası 2023’ün ikinci yarısı ile atlatılmışa<br />
benziyor.<br />
2023’ün son günlerinde, Bitcoin’in 2022 yılı başındaki<br />
fiyatı olan 43.000 Dolar seviyelerine geri<br />
döndük. 2022’de yaşanan krizler neticesinde<br />
15.500 Dolar’a kadar düşen Bitcoin’in toparlanması<br />
bir yıldan uzun sürdü. Fiyatı yaklaşık olarak<br />
2,5 katına çıkan BTC’nin piyasa hakimiyeti<br />
ise yüzde 40’tan yüzde 53’e kadar yükseldi.<br />
Amerika Adalet Bakanlığı’nın Binance ve<br />
CEO’su Changpeng Zhao hakkında yürüttüğü<br />
soruşturmaların 2023’ün son çeyreğinde kısmen<br />
sonuçlanması ile birlikte, piyasadaki korku<br />
hakimiyetinin yerini yatırımcıların iştahı<br />
aldı. Önceki dönemlerde sırasıyla yaşadığımız;<br />
“BTC’nin piyasa hakimiyeti tavan yapar, fiyatı<br />
önce yükselir sonra sabit devam eder, bu sırada<br />
BTC piyasa hakimiyetinde düşüş yaşanır ve<br />
bunun neticesinde yatırımcıların sermayesinin<br />
altcoinlere yönelmesi ile birlikte, bol yeşilli<br />
günler yaşanır” durumu 2023’ün ikinci yarısı<br />
ve özellikle son aylarında fazlasıyla hissedildi.<br />
Yeni çıkan projeler, değeri 3-4 katına çıkan altcoinler,<br />
1 yılda 800 Milyar Dolar’dan 1,6 Trilyon<br />
Dolar’a çıkan toplam kripto piyasası ve artan<br />
günlük işlem hacimleri yatırımcılara güven<br />
aşıladı.<br />
Peki, <strong>2024</strong>’te bizi neler bekliyor?<br />
Geçmiş döngüleri göz önünde bulundurduğumuzda,<br />
<strong>2024</strong>’te kripto piyasasını olumlu<br />
etkilemesi beklenen gelişmeler bulunuyor.<br />
Bunlardan ilki Bitcoin Halving’i. Yani Bitcoin<br />
madencilerinin gerçekleşen blok başına aldıkları<br />
BTC ödüllerinin yarılanması. Şu anda 6,25<br />
BTC olan blok ödülü 23 Nisan <strong>2024</strong> ile birlikte<br />
3,125 BTC’ye düşecek. Bu durum piyasaya<br />
daha az oranda BTC arz edileceği, arz hızının<br />
azalması ile birlikte BTC değerinin yükselebileceği<br />
teorisini doğuruyor. Dört yılda bir gerçekleşen<br />
Bitcoin halvinginin geçmiş dönemlerinde,<br />
yukarı yönlü çok sert BTC fiyatlanmasının<br />
gerçekleştiğini ancak bu halvingde öncekiler<br />
hale gelerek yeraltı kaynaklarını kullanmayacağı<br />
taahhüdünde bulunmuştu. Yenilenebilir<br />
enerjinin kullanımı, Epson’un dekarbonizasyon<br />
hedefine ulaşma konusundaki ana araçlarından<br />
biri oldu. Bu doğrultuda, Epson Mart<br />
2021’de, dünya genelindeki tüm Epson Grubu<br />
tesislerinin elektrik ihtiyacı için 2023’e kadar<br />
yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçeceğini ilan<br />
etti. 2021’in Kasım ayında, geçiş Japonya’da tamamlandı.<br />
Küresel olarak yenilenebilir enerjiye<br />
geçiş ise planlandığı gibi 2023 Aralık ayında<br />
tamamlandı. Epson, üretim ve ürünlerle ilişkilendirilen<br />
enerji miktarını azaltacak ve karbon<br />
negatif olma hedefine ulaşmak için kaynak dolaşımında<br />
daha fazla ilerleme kaydedecek.<br />
Epson Global Başkan Yasunori Ogawa şöyle<br />
konuştu: “Seksen yıldır Epson, çevresel eyleme<br />
kadar radikal yükselişler beklemenin hayal olduğunu<br />
belirtmekte fayda var.<br />
<strong>2024</strong>’te kripto sektörünü olumlu etkileyebilecek<br />
en önemli faktörler ise; globalde faiz artırımlarının<br />
durması ve azalması ile birlikte,<br />
olası Bitcoin ve Ethereum Spot ETF’lerinin SEC<br />
tarafından onaylanması.<br />
Tüm bu beklentiler gerçekleşir ve 2023 başında<br />
17 Milyar Dolar günlük hacimlere düşüp<br />
bugünlerde 100 Milyar Dolar seviyesinde olan<br />
günlük piyasa hacmi, Nisan 2021’de olduğu<br />
gibi 300-350 Milyar Dolar seviyelerine çıkarsa,<br />
<strong>2024</strong>’te kripto piyasasını güzel, bol yeşilli günlerin<br />
beklediğini söyleyebiliriz. Her halükarda<br />
yatırım yaparken dikkatli olunmalı, riskler göz<br />
önünde bulundurmalı ve herhangi bir yatırım<br />
kararı vermeden önce kendi finansal hedeflerinizi,<br />
risk toleransınızı ve piyasa koşullarını<br />
dikkate almanız önemlidir.<br />
Balance <strong>Network</strong>, kripto varlık ve blockchain<br />
teknolojileri alanında lider bir şirkettir. Misyonu<br />
kullanıcıların dijital varlık işlemlerini daha<br />
kolay, güvenli ve verimli hale getirmektir. Geliştirdiği<br />
yenilikçi ürünler ve hizmetlerle, küresel<br />
bir topluluk oluşturarak blockchain teknolojisinin<br />
benimsenmesine ve yayılmasına katkıda<br />
bulunuyor.<br />
Yılda 400 bin ton karbondioksit azaltacak…<br />
Global teknoloji lideri Epson, tüm üretim tesislerinde<br />
dünya genelinde yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçtiğini<br />
açıkladı. Epson aynı zamanda Japon imalat endüstrisinde<br />
tamamen yenilenebilir enerjiye geçen ilk şirket oldu…<br />
proaktif bir yaklaşım sergiledi. Kurucunun, Japonya’daki<br />
Suwa Gölü’nün temizliğini koruma<br />
taahhüdünü sürdürdük ve üretim süreçlerimizden<br />
zararlı gazları (CFC) ilk ortadan kaldıran<br />
şirket olduk. Şimdi, 2021’de bunu taahhüt<br />
ettiğimizden sadece iki yıl on ay sonra, tüm<br />
Epson Grubu tesislerinde %100 yenilenebilir<br />
elektriğe geçişi başarıyla tamamladık. Bu sadece<br />
kendi hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı<br />
olmakla kalmayacak, aynı zamanda toplum<br />
içinde yenilenebilir enerjinin daha geniş bir<br />
benimsemesini destekleyerek farkındalığı artırarak<br />
katkıda bulunacak. Toplumsal sürdürülebilirlik<br />
hedefimiz daha büyük ve zorlu bir<br />
konu, ancak bu sorunları yaratıcılık ve mücadele<br />
ruhuyla çözmek için kararlılıkla hareket<br />
edeceğiz.”<br />
7Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
Trend Micro, Çocuklara<br />
Yönelik Ücretsiz Siber<br />
Güvenlik Eğitim Programını<br />
Başlatıyor<br />
Hasan Gültekin<br />
Trend Micro Avrasya Bölge Müdürü<br />
Günümüzde çocuklar, online faaliyetlerin günlük rutinlerinin doğal parçası olduğu<br />
bir çağda büyüyor. Çocuklar, dijital dünyada gezinme konusunda becerikli gibi<br />
görünseler de, virüsler ve fidye yazılımlarının yanı sıra sosyal medyada ve internette<br />
sahte haberlere ve siber zorbalığa kadar bir dizi online riske karşı savunmasız kalıyor.<br />
Dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Trend Micro, 2008 yılından bu<br />
yana “Internet Safety for Kids and Families” (Çocuklar ve Aileleri için İnternet<br />
Güvenliği) girişimi kapsamında dünyanın dört bir yanındaki çocuklara, ebeveynlere,<br />
öğretmenlere ve gençlere online riskleri önleme ve ele alma konusunda yardımcı<br />
oluyor.<br />
Trend Micro Avrasya Bölge Müdürü Hasan Gültekin, “Günlük hayatımız artık<br />
öylesine dijital bir hale geldi ki, siber güvenliği çocuklarımızın kullandıkları cihazlara<br />
ve internetteki deneyimlerine de yaymamız büyük bir gereklilik oldu. Bu nedenle<br />
küresel ISKF girişimini hayata geçirdik. ISKF kapsamında sivil toplum kuruluşları,<br />
kamu kurumları ve özel sektörden kuruluşlarla iş birliği yaparak mükemmel bir uyum<br />
içinde çalışıyoruz.<br />
Siber Güvenlik eğitim<br />
programı kapsamında<br />
internet güvenliğinden<br />
telif hakkına, güvenlik<br />
ayarlarından gizliliğe kadar<br />
birçok eğitim ücretsiz olarak<br />
sunuluyor…
Dijital dünya her geçen gün daha da tehlikeli hale geliyor. Bu<br />
nedenle her zaman tetikte olmamız ve 7’den 70’e herkesin<br />
bilgi sahibi olması için hep birlikte çalışmamız gerekiyor.<br />
Bu doğrultuda çocukların karşılaşabileceği online riskleri<br />
önlemenin ve ele almanın yanı sıra iyi bir dijital vatandaş nasıl<br />
olunacağını öğretmek için özel programlar geliştiriyoruz. Bu<br />
programlardan biri de çocuklara yönelik birçok eğitimin yer<br />
aldığı “Trend Micro Cyber Academy” eğitim programımız. Bu<br />
program sayesinde çocuklarımız ve ebeveynler online dünyada<br />
karşı karşıya kalabilecekleri siber tehditler ve bunlardan nasıl<br />
kaçınabilecekleri konusunda bilgi sahibi oluyorlar” dedi.<br />
Trend Micro Cyber Academy tamamen ücretsiz<br />
olarak sunuluyor<br />
Trend Micro, ISKF girişimi kapsamında dünyanın dört bir<br />
yanındaki çocuklar, ebeveynler ve öğretmenler arasında siber<br />
farkındalık yaratmak ve çocukları siber tehditlere karşı daha<br />
dirençli hale getirmek için tamamen ücretsiz özel bir eğitim<br />
programı hazırladı. Trend Micro Cyber Academy kapsamında<br />
hazırlanan 7-10 yaş arası çocuklara yönelik İnternet Güvenliği<br />
Serisi programında Siber Güvenlik, Sağlıklı Alışkanlıklar,<br />
Kamera Güvenliği, Online Geçirilen Zaman, Nezaket, Güvenlik<br />
Ayarları, Yanlış Bilgiler ve Telif Hakkı olmak üzere toplamda 11<br />
eğitim bulunuyor. Türkçe dahil olmak üzere toplamda 19 dilde<br />
eğitimlerin yer aldığı Trend Micro Cyber Academy’ye https://<br />
www.trendmicro.com/internet-safety/tr/cyber-academy<br />
adresinden ulaşılabiliyor.<br />
ISKF girişimi 19 ülkede aktif olarak yürütülüyor<br />
2008 yılında hayata geçirilen ISKF hızla büyüyerek 19 ülkeye<br />
yayıldı. Yüz yüze etkinliklerden online eğitimlere kadar geniş<br />
bir yelpazede faaliyet gösteren ISKF, çocuklar, ebeveynler ve<br />
öğretmenler için siber güvenlik alanında önemli bir kaynak olarak<br />
öne çıkıyor. ISKF kapsamında oluşturulan Cyber Academy,<br />
genç dijital vatandaşlara etkileşimli videolar ve anlatımlarla<br />
dijital dünyada nasıl güvenli kalacaklarını öğretiyor. Program<br />
kapsamında <strong>2024</strong> yılının sonuna kadar yaklaşık 10 bin çocuğa<br />
ve ailesine ulaşılması planlanıyor.<br />
ISKF ile ilgili rakamlar<br />
• 778.444 öğrenciye ulaşıldı<br />
• 2.356.010 aileye ulaşıldı<br />
• “Senin Hikayen Ne?” video ve poster yarışmasına 13 ülkeden<br />
4.470 katılım oldu<br />
• 25.312 etkinliğe ev sahipliği yaptı<br />
• 1.367 Trend Micro çalışanı gönüllü olarak görev yaptı
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Üretici yapay zeka: Artık o bir gerçek,<br />
onu kullanmayan kalmayacak<br />
Yapay zeka, çok kısa sürede 2.0 dönemine üretici yapay<br />
zeka teknolojileriyle geçti. Kavram yeni gibi görünse<br />
de pek çok endüstri üretici yapay zeka teknolojileri<br />
kullanarak ürün geliştirmeye başladı bile. Üretici yapay<br />
zeka, iş dünyasında her alana adım adım sızıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
10<br />
Üretici yapay zeka teknolojileri, iş dünyasında<br />
hızla yayılarak 2023 yılında her<br />
sektörde etkisini büyük oranda göstermeye<br />
başladı. Geçmişte sadece “geleceğin<br />
teknolojileri” olarak düşünülen birçok inovasyon,<br />
beklenenden daha hızlı bir şekilde<br />
bu yıl hayatımıza girdi. Sürücüsüz taşıtlar,<br />
karanlık fabrikalar, nesnelerin interneti<br />
gibi fütüristik konseptler, yapay zeka teknolojileriyle<br />
farklı teknolojilerin birlikte<br />
kullanımı sayesinde gerçeğe dönüştü. Bugün<br />
ise üretici yapay zeka, iş dünyasında<br />
dönüştürücü bir güç olarak kabul ediliyor.<br />
Üretici yapay zeka, hızla çeşitli endüstrilere<br />
entegre olarak iş süreçlerini, yenilik süreçlerini<br />
ve büyüme dinamiklerini yeniden<br />
şekillendiriyor. Çalışma şekillerini değiştirerek<br />
iş verimliliğini artırmaktan sürdürülebilirliği<br />
desteklemeye kadar geniş bir<br />
yelpazede avantajlar sunuyor. Gartner’a<br />
göre, bu teknoloji şirketlere gelirleri artırmak,<br />
maliyetleri azaltmak ve riskleri daha<br />
etkin bir şekilde yönetmek için birçok fırsat<br />
sunuyor.<br />
Dil ile Başladı Endüstrilerle<br />
Devam Edecek<br />
Üretici yapay zeka, dil yetenekleriyle öne<br />
çıkıyor ve endüstriler arasında çeşitli faydalar<br />
sağlıyor. Bu teknoloji, mevcut veriyi<br />
analiz ederek orijinal ancak benzersiz çıktılar<br />
üretebiliyor. Görsellerden videolara,<br />
müzikten konuşmaya, metinden kodlara<br />
kadar geniş bir yelpazede yeni içerikler<br />
oluşturabilme kapasitesiyle dikkatleri üzerine<br />
çekiyor.<br />
2.500’den fazla büyük şirket yöneticisinin<br />
katıldığı yakın tarihli bir Gartner anketinde,<br />
yöneticilerin yüzde 38’i üretici yapay<br />
zeka yatırımlarının temel amacının müşterileri<br />
elde tutmak, yüzde 26’sı gelirleri<br />
artırmak, yüzde 17’si maliyet optimizasyonu<br />
ve yüzde 7’si iş sürekliliğini sağlamak<br />
olduğunu söylüyor.<br />
Üretici yapay zeka, ilaç sektöründen ev<br />
temizlik ürünlerine, yiyecek ve içecek endüstrisinden<br />
malzeme bilimine kadar geniş<br />
bir yelpazede inovasyonu destekliyor.<br />
Örneğin, ilaç endüstrisinde 2025 yılına<br />
kadar yeni ilaç ve malzemelerin yüzde<br />
30’undan fazlasının üretken yapay zeka<br />
kullanılarak keşfedileceği öngörülüyor. Bu,<br />
özellikle yapay zekayı temel operasyonlarına<br />
etkili bir şekilde entegre eden şirketlerde<br />
organizasyonların gelir kaynaklarında<br />
önemli artışlar görmelerine olanak<br />
tanıyor.<br />
Üretici yapay zeka, çalışanların farklı<br />
medya formatları ile etkileşiminin devrim<br />
niteliğinde değişimine ön ayak oluyor. Örneğin,<br />
içerik taslağının metinden görsellere<br />
kadar hazırlanması ve düzenlenmesini<br />
sağlıyor. Bunun yanında yazılım geliştirmeyi<br />
kolaylaştırıyor. Şirketteki ekiplerin<br />
yapay zekayla işbirliği içinde çalışması,<br />
projelerin tasarlanması, yürütülmesi ve<br />
iyileştirilmesi süreçlerini hızlandırıyor.<br />
Bu işbirliği, beceri gelişimini hızlandırıyor.<br />
Üretici yapay zeka, iş akışlarını dönüştürmesi<br />
ve süreçleri daha verimli ve etkili hale<br />
getirilmesi noktasında oldukça büyük bir<br />
potansiyele sahip. Gartner, pazarlama alanında<br />
büyük kuruluşlarda sentetik olarak<br />
üretilen mesajlarda bir artış olacağını ve<br />
2022’de yüzde 2 olan bu oranın 2025’e kadar<br />
yüzde 30’a çıkacağını öngörüyor. GPT-<br />
3 gibi yapay zeka destekli metin oluşturucular<br />
halihazırda pazarlama metinleri ve<br />
kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmak için<br />
kullanılıyor. İmalat, otomotiv, havacılık<br />
ve savunma endüstrileri, belirli kriterleri<br />
karşılamak üzere optimize edilmiş tasarımların<br />
oluşturulmasına olanak tanıyan,<br />
böylece tasarım sürecini hızlandıran ve<br />
mühendislere çeşitli çözümler sunan üretici<br />
tasarımdan yararlanıyor.<br />
İş Verimliliği ve İnovasyonda<br />
Yeni Bir Standart Belirliyor<br />
Gelişmiş veri analizi yetenekleriyle üretici<br />
yapay zeka, potansiyel riskleri hızla tanımlayarak<br />
iş süreçlerini güçlendiriyor. Müşteri<br />
işlemleri veya yazılım kodu hataları gibi<br />
riskleri etkin bir şekilde belirleyerek, iş süreçlerinin<br />
daha güvenilir ve sağlam olmasına<br />
katkıda bulunuyor. Sürdürülebilirlik<br />
alanında ise, düzenlemelere uyum, varlık<br />
yönetimi ve sürdürülebilir uygulamaların<br />
karar alma süreçlerine dahil edilmesinde<br />
kritik bir rol oynuyor.<br />
CBOT CEO’su, Mete Aktaş, bu dönüşümü<br />
yönetirken yapay zeka teknolojilerinin,<br />
günümüz iş dünyasına hemen hemen her<br />
alana entegre olmaya başladığını vurgulayarak,<br />
“İnovasyonun kalbinde yer alan<br />
üretici yapay zeka artık bir gerçek, onu<br />
kullanmayan kalmayacak. Şu anda kullanıcılara<br />
sunduğu müşteri memnuniyetini<br />
artırmak ve gelirleri optimize etmek,<br />
sadece başlangıç. Üretici yapay zeka artık<br />
yalnızca fütüristik bir kavram olmanın<br />
çok ötesinde; günümüzün, çalışma şekillerini,<br />
yenilik süreçlerini ve büyüme dinamiklerini<br />
yeniden şekillendiren bir gerçeği.<br />
Çalışan yeteneklerinin artırılmasından<br />
sürdürülebilirliğin desteklenmesine kadar<br />
bu teknoloji, iş verimliliği ve inovasyonda<br />
yeni bir standart belirliyor. Geleceğe baktığımızda,<br />
üretici yapay zekanın çeşitli<br />
endüstrilere entegrasyonu, benzeri görülmemiş<br />
fırsatlar ve bir büyüme ortamı vaat<br />
ediyor. Biz de CBOT olarak müşterilerimize,<br />
diyalogsal yapay zeka ve üretici yapay<br />
zekanın birlikte kullanılarak oluşturduğu<br />
değeri sunuyoruz, bu yenilikçi teknolojiler<br />
ile verimlilik ve büyümelerini destekliyoruz<br />
“ diyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Yapay zekanın<br />
dijital dönüşüme sağladığı 4 fayda<br />
Teknolojinin gelişimiyle dijital dönüşümü<br />
bünyesine entegre eden işletmeler,<br />
çalışma şekillerini ve müşteri memnuniyetini<br />
tamamen değiştiriyor. Başarılı<br />
bir şekilde dijital dönüşüme adapte olan<br />
kuruluşlar yalnızca web sitesini, ürün<br />
veya hizmetlerini iyileştirmekle kalmıyor,<br />
aynı zamanda müşterilere daha<br />
fazla değer sunabilmek için şirketin tüm<br />
departmanlarını iyileştiriyor. Ancak bu<br />
süreçte yapılan en büyük hata, dijital<br />
dönüşüm gibi geleceği hedefleyen bir<br />
strateji için verileri analiz etmekte yetersiz<br />
olan geleneksel teknolojinin kullanılması<br />
oluyor. Şirketlerin dijital dönüşüm<br />
yolculuğunda insan desteğine ihtiyaç<br />
duymadan verilere dayalı olarak analiz<br />
etme, tahmin yürütme ve iyileştirme<br />
desteği sağlayan yapay zeka, çalışanların<br />
daha karmaşık ve stratejik görevlere<br />
odaklanmasına olanak tanıyor. Karmaşık<br />
süreçleri ve sistemleri basitleştiren,<br />
kolaylık ve maliyet optimizasyonu sağlayan<br />
yapay zekanın dijital dönüşümün<br />
itici gücü olduğunu belirten TesterYou<br />
Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Dijital dönüşüm,<br />
günümüzde şirketlerin geleceğe<br />
hazır olmalarını sağlayan bir zorunluluk.<br />
Bu süreçte yapay zeka kullanmak,<br />
şirketlere daha hızlı, akıllı ve esnek bir<br />
Dijital dönüşümün ön saflarında yer alan yapay zeka<br />
nesne tanıma, dil işleme ve karar verme gibi görevlerde<br />
başarı oranı yüksek çözümler sağlıyor. Yapay zekayı<br />
doğru bir şekilde anlamanın ve benimsemenin, özellikle<br />
küçük ve orta ölçekli şirketlerin dijital dönüşümlerini<br />
başarılı bir şekilde tamamlamasına yardımcı olduğunu<br />
ifade eden, teknoloji sektörüne inovatif bir bakış<br />
açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou Kurucusu Barış<br />
Sarıalioğlu, yapay zekanın dijital dönüşüme sağladığı 4<br />
faydayı paylaşıyor…<br />
iş yapma yeteneği kazandırarak, dijital<br />
dönüşüm hedefini sürdürülebilir ve<br />
başarılı kılmak için önemli bir avantaj<br />
sağlıyor.” açıklamasında bulunarak yapay<br />
zekanın dijital dönüşüme sağladığı<br />
4 faydayı paylaşıyor.<br />
1. Verimlilik ve Otomasyon: Yapay zekanın<br />
rutin ve tekrarlı görevleri otomatikleştirme<br />
becerisi, kaynakların daha<br />
stratejik ve karmaşık görevlerde kullanılmasına<br />
fayda sağlıyor. Özellikle tekrarlanan<br />
ve monoton görevlerde sıklıkla<br />
görülen insan hatalarını daha tutarlı bir<br />
hale dönüştüren yapay zeka, işletmelerin<br />
maliyetlerini düşürmelerini mümkün<br />
kılıyor. Bu durum, iş süreçlerinin daha<br />
hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesine<br />
olanak tanıyor.<br />
2. Risk Yönetimi: Yapay zeka, büyük<br />
veri setlerini analiz ederek anlamlı içgörüler<br />
elde etme yeteneğiyle şirketlere<br />
gelecekteki eğilimleri tahmin etme ve<br />
daha bilinçli kararlar alma yetisi sağlıyor.<br />
Bu da şirketlerin olası risklere karşı<br />
proaktif bir şekilde hareket etme kabiliyetini<br />
artırıyor.<br />
3. Müşteri Hizmetleri: Yapay zeka tabanlı<br />
sistemler, sohbet robotları, kişiselleştirme<br />
motorları ve sanal asistan<br />
uygulamalarıyla 7/24 hizmet sağlama<br />
kapasitesine sahip. Bu sayede şirketler,<br />
müşteri memnuniyetini artırabilir ve<br />
maliyetleri düşürebilir.<br />
4. Rekabet Avantajı: Yapay zeka, yeni<br />
ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve kişiselleştirilmiş<br />
deneyimler sunma noktasında<br />
şirketlere yardımcı olabiliyor. Bu<br />
durum, şirketlerin müşteri sadakatini<br />
artırarak, rekabet avantajı elde etmelerini<br />
sağlıyor.<br />
11Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kripto slipajından korunmanın 5 yöntemi<br />
Satın alma işleminde, beklenen ve gerçek fiyat arasındaki farkı ifade eden slipaj, kripto<br />
ticareti için kaçınılmaz risklere yol açabiliyor. Çoğunlukla volatilite, düşük piyasa likiditesi<br />
gibi sebeplerden dolayı meydana gelen kripto slipajı, blok zincirine ve platformlara<br />
bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. Kripto para birimlerinde oluşan slipajı azaltma<br />
noktasında piyasa analizi, limitleri sınırlama gibi yöntemlerin yanı sıra Ledger Live uygulamasını<br />
kullanmak, daha güvenli bir kripto yatırımının kapılarını açıyor. Kritik dijital<br />
varlık güvenliği ve kullanımı konusunda dünya lideri olan Ledger, kripto işlemlerinde<br />
meydana gelecek slipaj durumundan korunmanın 5 yolunu paylaşıyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
12<br />
Dijital varlık dünyasını yakından ilgilendiren<br />
slipaj, kripto yatırımlarında birtakım<br />
dalgalanmalara yol açabiliyor. Satın alma<br />
işlemi sırasında ödenmesi gereken fiyattan<br />
daha yüksek bir rakamla karşılaşılma anlamına<br />
gelen slipaj, kripto ticaretinin gelişmesini<br />
geciktiren kritik bir faktör. Düşük<br />
piyasa likiditesi, volatilite, ağ tıkanıklığı<br />
başta olmak üzere birçok sebepten meydana<br />
gelebilen slipaj, kriptoda işlem yapma<br />
hızını etkiliyor. Bu sebeple doğru yöntemler<br />
aracılığıyla slipaj oranlarından kaçınmak,<br />
güvenli yatırım noktasında önem<br />
teşkil ediyor. Zarar durdurma, otomatik<br />
ticaret sistemleri kullanmak gibi adımlarla<br />
slipajdan kaçınılsa da Ledger Live<br />
aracılığıyla potansiyel kazanç ve kayıplar<br />
öngörülebildiğinden, yatırımlar daha güvenli<br />
bir şekilde garanti altına alınıyor. Kritik<br />
dijital varlık güvenliği ve kullanımı konusunda<br />
dünya lideri olan Ledger, kripto<br />
satın alma işlemlerinde meydana gelecek<br />
slipaj durumundan kaçınmanın 5 yolunu<br />
sıralıyor.<br />
1. Limit emirlerini sınırlamak: Limitli<br />
emir vermek, slipajı önlemek için oldukça<br />
etkili bir yöntem olarak kullanılır. Limit<br />
emri, kullanıcıların talep ettiği belirli bir<br />
alış veya satış fiyatını belirtmesine olanak<br />
tanır. Bu tür bir alım veya satım emri, yalnızca<br />
belirlenen fiyatta gerçekleşir. Böylece<br />
herhangi bir slipaj söz konusu olmadan<br />
arzu edilen sonuç garanti edilir.<br />
2. Zararları durdurmak: Potansiyel slipajı<br />
en aza indirmenin popüler bir yöntemi<br />
olan zarar durdurma işlemi, satın alma<br />
gerçekleşmeden önce fiyat hareketini kısıtlar.<br />
Böylece fiyat çok<br />
fazla dalgalansa bile işlem yapılmasına<br />
izin vermez. Bu durum kripto varlık sahiplerinin<br />
işlemleri üzerinde sorumluluk<br />
üstlenmesine olanak tanıyarak slipajdan<br />
kaynaklanan önemli kayıp riskini azaltır.<br />
3. Ticaret botları kullanmak: Otomatik<br />
ticaret sistemleri slipajı azaltmanın etkili<br />
yolları arasında yer alır. Ticaret botları,<br />
piyasaları izlemek ve uygun koşullar sağlandığında<br />
hızlı bir şekilde alım satımları<br />
gerçekleştirmek için gelişmiş algoritmalar<br />
kullanır. Bu yöntem, potansiyel fiyat hareketlerini<br />
ortadan kaldırarak hızlı ve etkili<br />
bir şekilde işlem gerçekleştirmeye olanak<br />
tanır.<br />
4. Kripto piyasasını analiz etmek: Piyasa<br />
koşullarını takip etmek, slipaj nedeniyle<br />
kayıpların sınırlanmasına olanak tanır. Piyasayı<br />
etkileyebilecek haber ve olaylardan<br />
haberdar olarak emirleri buna göre ayarlayarak<br />
beklenmedik fiyat değişimlerinden<br />
kaçınılabilir ve olası kayıplar en aza indirilebilir.<br />
Elbette bu yeteri kadar güvenli<br />
bir yöntem değil çünkü beklenmedik bir<br />
yoğunluk işlemlere zarar verebilir.<br />
5. Ledger Live kullanmak: Kripto ticaretinde<br />
kritik bir rol oynayan slipajı en<br />
aza indirmek, yatırımları korumak adına<br />
önemli bir yere sahip. Güvenli şekilde kripto<br />
para birimleri satın almak için Ledger<br />
Live tercih etmek, slipaj oranlarının tahmin<br />
edilmesine ve fiyat farklarını değerlendirerek<br />
bilinçli bir yatırım yapılmasına<br />
olanak tanır. Ledger Live, kullanıcılarına<br />
kripto dünyasının dinamikleri noktasında<br />
başarılı bir donanımın kapılarını açar.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Bütçe yetersizliği kritik altyapıları<br />
siber saldırıların odağı yapıyor<br />
Kaspersky, dünya genelindeki KOBİ’ler ve<br />
işletmelerde çalışan BT güvenliği profesyonellerinin,<br />
çalışanların şirketin siber<br />
güvenliği üzerindeki etkisi hakkındaki görüşlerini<br />
öğrenmek için bir araştırma yaptı.<br />
Siber güvenliği etkileyen çalışan grupları<br />
hakkında bilgi toplamayı amaçlayan bu<br />
araştırma hem şirket içi personeli hem de<br />
şirket dışı yüklenicileri dikkate aldı. Ayrıca<br />
karar vericilerin bütçe tahsisi açısından<br />
siber güvenlik üzerindeki etkisi de analiz<br />
edildi.<br />
Buna göre siber güvenlik için yeterli bütçenin<br />
ayrılmaması, son iki yılda dünya<br />
genelindeki şirketlerin yüzde 15’inin siber<br />
olaylara maruz kalmasına neden oldu. Bu<br />
durum her sektör için farklı oranda gelişti.<br />
Örneğin kritik altyapı, enerji, petrol ve gaz<br />
şirketleri bütçe yetersizliği nedeniyle en<br />
fazla siber ihlale maruz kalan kuruluşlar<br />
oldu (%25). Bununla birlikte bazı sektörlerde<br />
de küresel ortalama olan yüzde 15’ten<br />
daha az oranda siber olay meydana geldi.<br />
Örneğin telekomünikasyon sektörü bütçe<br />
kısıtlamaları nedeniyle siber olayların yüzde<br />
13’üne maruz kalırken, taşımacılık, lojistik<br />
ve finansal hizmetler sektörünün her<br />
birinde bu oran yüzde 8 oldu.<br />
Siber güvenlik önlemleri için ayrılan bütçe<br />
sorulduğunda, dünya genelindeki katılımcıların<br />
yüzde 78’i yeni tehditlere ayak uydurabilecek<br />
ve hatta bu tehditlerin önüne<br />
geçebilecek donanıma sahip olduklarını<br />
belirtti. Ancak şirketlerin yüzde 21’i bu konuda<br />
pek iyi durumda değil ve yüzde 18’i<br />
şirketin altyapısını gerektiği gibi korumak<br />
için yeterli fona sahip olmadığını bildiriyor.<br />
Aynı zamanda, siber güvenlik için hiç maliyet<br />
ayırmayan şirketler de var. Şirketlerin<br />
yüzde 3’ü siber koruma ihtiyaçları için özel<br />
bir bütçeleri olmadığını söylüyor.<br />
Şirketinizde siber güvenlik<br />
önlemleri için ayrılan bir<br />
bütçe var mı?<br />
Birçok şirket önümüzdeki 1-1,5 yıl içinde<br />
siber güvenliklerini güçlendirecek adımlar<br />
atma konusunda istekli olduğunu söyledi.<br />
En popüler yatırım alanlarından biri tehdit<br />
tespit yazılımı yüzde 40 ve eğitimler<br />
Kaspersky tarafından yapılan bir araştırmaya göre,<br />
küresel çapta şirketlerin yüzde 15’i yetersiz siber<br />
güvenlik yatırımı nedeniyle son iki yılda siber saldırılara<br />
maruz kaldı. Kritik altyapı, petrol, gaz ve enerji<br />
şirketleri yetersiz bütçe tahsisi nedeniyle en fazla<br />
siber olay yaşayan kuruluşlar oldu (%25). Küresel<br />
olarak şirketlerin mali durumları göz önüne alındığında<br />
her beş şirketten biri (%21) yeterli siber güvenlik<br />
önlemleri için bütçeleri olmadığını kabul ediyor…<br />
olup, şirketlerin yüzde 39’u siber güvenlik<br />
uzmanlarına yönelik eğitim programlarına,<br />
yüzde 38’i ise genel personelin eğitimine<br />
bütçe ayırmayı planlıyor. Şirketlerin<br />
yakın zamanda almayı planladıkları diğer<br />
popüler önlemler arasında uç nokta koruma<br />
yazılımı yüzde 36, yeni BT uzmanları<br />
işe almak yüzde 35 ve SaaS bulut çözümlerini<br />
benimsemek yüzde 34 yer alıyor.<br />
Kaspersky Kurumsal Ürünlerden Sorumlu<br />
Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov, şunları<br />
söyledi: “Günümüzde şirketler siber<br />
güvenlik yatırımlarını iş stratejileriyle<br />
uyumlu hale getirmeli ve siber güvenliği iş<br />
hedeflerinden biri olarak görmelidir. Elbette<br />
yatırımlar kendilerini haklı çıkarmalı ve<br />
etkili olmalıdır. Bu nedenle bilgi güvenliği<br />
departmanı aynı zamanda bilgi güvenliğine<br />
yapılan yatırımların yatırım getirisini<br />
artırma ve yatırımları üst yönetime<br />
veya yönetim kurulu karşısında savunma<br />
göreviyle de karşı karşıyadır. Ayrıca bilgi<br />
güvenliği ortalama tespit süresini (MTTD)<br />
ve ortalama yanıt süresini (MTTR) azaltmanın<br />
yanı sıra, güvenlik olaylarının<br />
maliyetini azaltmakla da yükümlüdür.<br />
Bu zorlukların üstesinden çeşitli modern<br />
yaklaşımlar ve teknolojiler kullanılarak<br />
gelinebilir. Örneğin, SASE portföyümüzün<br />
yanı sıra XDR ve MDR’yi entegre yapay<br />
zeka, makine öğrenimi, otomatik algılama<br />
ve yanıt, otomatik tehdit araştırması,<br />
kullanıma hazır entegrasyonlar ve çok<br />
daha fazlasıyla geliştirmek için yatırım<br />
yapıyoruz. Süreç şeffaflığını sağlamak ve<br />
çözümlerimizin değerini kanıtlamak için<br />
kaç olayı önlediğimiz, olayların ne kadar<br />
hızlı araştırıldığı ve kurumda yaygınlaştırılan<br />
siber güvenlik çözümlerinin etkinliği<br />
hakkında bilgiler içeren C seviyesi yöneticilere<br />
özel gösterge tabloları ve raporlar<br />
sunuyoruz. Ayrıca müşteriye özel riskleri<br />
vurguluyor ve sektöre özgü trendleri ortaya<br />
koyarak, mevcut tehlikeler etrafında<br />
siber güvenliklerini şekillendirmelerine ve<br />
teknolojiye yaptıkları yatırımları gerekçelendirmelerine<br />
yardımcı oluyoruz.”<br />
Raporun tamamına ve iş dünyasında çalışanların<br />
siber güvenlik üzerindeki etkisine<br />
ilişkin daha fazla bilgiye bu bağlantıdan<br />
ulaşabilirsiniz.<br />
Siber güvenlik bütçenizden en iyi şekilde yararlanmak<br />
için Kaspersky şunları öneriyor:<br />
Kaspersky Endpoint Detection and Response Optimum<br />
gibi gelişmiş anomali kontrolüne sahip siber<br />
güvenlik ürünlerini kullanın. Bu, hem içerdeki kullanıcılar<br />
hem de sistemin kontrolünü ele geçirmiş<br />
saldırganlar tarafından başlatılan potansiyel olarak<br />
tehlikeli ‘norm dışı’ faaliyetlerin önlenmesine yardımcı<br />
olur.<br />
Kolay yönetilebilir çözümler kullanın. Kaspersky Endpoint<br />
Security Cloud, küçük işletmeler ve geniş ölçekli<br />
siber güvenlik ürünlerine bütçe ayıramayan şirketler<br />
için tasarlanmıştır. Hepsi bir arada anlayışıyla<br />
sunulan SaaS konsolu, tek bir yöneticinin basit ve ustalaşması<br />
kolay bir iş akışıyla çok çeşitli siber güvenlik<br />
görevlerini tek bir yerden yönetmesine olanak tanır.<br />
Genel personelden karar vericilere kadar şirketinizdeki<br />
herkes için eğitime yatırım yapın. Kaspersky<br />
Automated Security Awareness Platform eğitimi,<br />
çalışanlara güvenli internet davranışlarını öğretir ve<br />
simüle edilmiş kimlik avı saldırısı alıştırmaları sunar.<br />
Aynı zamanda, Kaspersky Cybersecurity for <strong>IT</strong><br />
Online eğitimi, genel BT yöneticileri için basit ama<br />
etkili BT güvenliği en iyi uygulamalarının ve basit<br />
olay müdahale senaryolarının oluşturulmasına yardımcı<br />
olurken; Kaspersky Expert Training, güvenlik<br />
ekibinizi tehdit yönetimi ve azaltılması konusunda<br />
en son bilgi ve becerilerle donatarak kuruluşunuzu<br />
en karmaşık saldırılara karşı bile korur. Son olarak,<br />
karar vericilerin siber güvenliğin önemini ve tehditlerin<br />
önüne geçmek için bütçelerini en iyi şekilde nasıl<br />
dağıtacaklarını daha iyi anlamalarını sağlamak için,<br />
gelişmiş C düzeyi profesyonel eğitim suna Kaspersky<br />
Interactive Protection Simulation ile güvenlik etkileşimini<br />
artırabilirsiniz.<br />
Uzmanlardan yardım almayı göz önünde bulundurun.<br />
Örneğin Kaspersky Assessments profesyonel<br />
hizmetler ailesi, sistem yapılandırmasındaki güvenlik<br />
açıklarını belirler ve güvenlik mimarisi tasarımı,<br />
şirket için mükemmel bir BT güvenlik altyapısı oluşturmaya<br />
yardımcı olur. Uygulamanın her adımı gerçek<br />
güvenlik ihtiyaçlarına dayanır ve karar vericilere<br />
bu alana bütçe ayırmaları için ikna edici argümanlar<br />
sunar.<br />
Güvenlikten ödün vermeden BT’ye nasıl daha az<br />
harcama yapabileceğinize dair ipuçları almak için<br />
Kaspersky’nin küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik<br />
“Düşük bütçeyle siber güvenlik’ kaynağına bakın.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
13
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Ücretsiz Wi-Fi İle Gelen Tehlike:<br />
Şeytani ikiz saldırısı!<br />
ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can<br />
Erginkurban, şeytani ikiz saldırılarına karşı nasıl önlem<br />
alınması gerektiğine yönelik bilgileri paylaştı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
14<br />
Şeytani ikiz saldırıları, isimlerini meşru Wi-<br />
Fi ağlarını birbirinden ayırt edilemeyecek<br />
kadar taklit edebilmelerinden alırlar. Saldırganlar<br />
bu sahte ağları oluşturarak kullanıcıları<br />
kandırıp oturum açmalarını sağlarlar.<br />
Kullanıcı verilerine erişerek kişisel bilgilerini<br />
çalabilirler. Suç işlemelerini veya suça ortak<br />
olmalarını sağlarlar. Bu durum özellikle birden<br />
fazla hesap için aynı kullanıcı adı ve parolayı<br />
kullanan kullanıcılar için tehlikelidir<br />
çünkü bilgisayar korsanı tek bir giriş denemesini<br />
izleyerek hepsine erişim sağlayabilir.<br />
Bu saldırıların tespit edilmesi neredeyse imkansızdır.<br />
Şeytani ikiz saldırısı nasıl<br />
çalışır?<br />
Şeytani ikiz saldırıları, kurbanları güvenilir<br />
bir halka açık Wi-Fi ağına bağlandıklarını<br />
düşünmeleri için kandırarak çalışır. Saldırıyı<br />
olabildiğince inandırıcı hale getirmek için<br />
saldırganlar genellikle aşağıdaki adımları<br />
kullanır.<br />
Ücretsiz Wi-Fi olan bir yer<br />
Saldırganlar saldırılarını gerçekleştirmek<br />
için havaalanı, kütüphane ya da kahve dükkanı<br />
gibi ücretsiz ve popüler Wi-Fi erişimine<br />
sahip kalabalık bir yeri seçerler. Bu yerlerde<br />
genellikle aynı ada sahip birden fazla erişim<br />
noktası bulunur ve bu da sahte ağın fark edilmemesini<br />
kolaylaştırır.<br />
Yeni bir Wi-Fi erişim noktası<br />
Ardından bilgisayar korsanı yasal ağ ile aynı<br />
SSID adını kullanarak yeni bir erişim noktası<br />
oluşturur. Bunu yapmak için telefonlar,<br />
dizüstü bilgisayarlar, taşınabilir yönlendiriciler<br />
ve tabletler dahil olmak üzere hemen<br />
hemen her cihazı kullanabilirler.<br />
Sahte bir oturum açma<br />
sayfası<br />
Daha önce halka açık bir Wi-Fi ağına giriş<br />
yaptıysanız, muhtemelen bir portal ile karşılaşmışsınızdır.<br />
Bunlar genellikle ağa erişmek<br />
için bir parola veya diğer temel bilgileri<br />
girmenizi gerektirir. Birçok yasal ağ bunları<br />
kullansa da, saldırganlar bunları kolayca<br />
kopyalayarak kullanıcıları giriş bilgilerini<br />
göndermeleri için kandırabilir. Saldırgan biraz<br />
yetenekli ise gerçek ve sahte bir portal<br />
sayfası arasındaki farkı söylemek neredeyse<br />
imkânsız olacaktır.<br />
Kurbana yakınlık<br />
Saldırgan şeytani ikiz erişim noktasını kurmayı<br />
tamamladıktan sonra, daha güçlü bir<br />
sinyal oluşturmak için cihazlarını veya yönlendiricilerini<br />
kurbanlara yaklaştırabilir. Bu<br />
şekilde ağ sinyalinin güçlü olmasını sağlayarak<br />
gerçek ağa tercih edilmesini sağlarlar ve<br />
bazı cihazlar otomatik olarak şeytani ikize<br />
bağlanır.<br />
Kullanıcı verilerinin çalınması<br />
Bir kurban cihazını şeytani ikiz ağına bağladığında,<br />
bilgisayar korsanı sosyal medya<br />
hesaplarında gezinmekten banka ekstrelerini<br />
kontrol etmeye kadar çevrimiçi yaptıkları<br />
her şeyi izleyebilir. Bir kullanıcı ağa<br />
bağlıyken hesaplarından herhangi birine<br />
giriş yaparsa, bilgisayar korsanı giriş kimlik<br />
bilgilerini toplayabilir. Aynı kullanıcı adı ve<br />
parolayı farklı hesaplar için kullanmamak bu<br />
noktada çok önemli.<br />
Şeytani ikiz saldırısından<br />
nasıl korunursunuz?<br />
Kendi erişim noktanızı kullanın Şeytani ikiz<br />
saldırısından korunmanın en kolay yolu,<br />
mümkün olduğunca halka açık Wi-Fi yerine<br />
kişisel bir hotspot kullanmaktır.<br />
Bu, kamusal alanlarda her zaman güvenilir<br />
bir ağa bağlanmanızı sağlar ve saldırganlarının<br />
verilerinize erişmesini önler. Erişim noktanızı<br />
gizli tutmak için bir parola belirlemeyi<br />
unutmayın.<br />
Güvenli olmayan Wi-Fi ağlarından kaçının<br />
Genel bir ağa bağlanmanız gerekiyorsa,<br />
“Güvenli Değil” olarak işaretlenmiş erişim<br />
noktalarından uzak durun. Güvenli olmayan<br />
ağlar güvenlik özelliklerinden yoksundur ve<br />
şeytani ikiz ağlar neredeyse her zaman güvenli<br />
değil olarak işaretlidir.<br />
Otomatik bağlanmayın Cihazınızda otomatik<br />
bağlanmayı etkinleştirdiyseniz, kapsama<br />
alanına girdiğinizde daha önce kullandığınız<br />
tüm ağlara otomatik olarak bağlanacaktır.<br />
Bu, halka açık yerlerde tehlikeli olabilir,<br />
özellikle de geçmişte bilmeden kötü bir ikiz<br />
ağa bağlandıysanız. Evinizden veya ofisinizden<br />
her ayrıldığınızda otomatik bağlanmayı<br />
devre dışı bırakın.<br />
Halka açık Wi-Fi üzerinden asla özel işlerinizi<br />
yapmayın Halka açık Wi-Fi kullanırken<br />
mümkün olduğunca özel hesaplara giriş yapmaktan<br />
kaçınmalısınız. Saldırganlar giriş<br />
bilgilerinize yalnızca kötü ikiz ağlarına bağlıyken<br />
kullanırsanız erişebilirler, bu nedenle<br />
oturumunuzu kapatmanız özel bilgilerinizi<br />
korumanıza yardımcı olabilir.<br />
Trafiği şifrelemek için VPN kullanın Bir VPN,<br />
verilerinizi saldırganlar görmeden önce şifreleyerek<br />
sizi şeytani ikiz saldırısından korumaya<br />
yardımcı olabilir. Cihazınıza güvenilir<br />
bir VPN uygulaması indirdiğinizde, çevrimiçi<br />
etkinliğinizi ağa göndermeden önce şifreler<br />
veya karıştırır, böylece bir saldırganın<br />
verileri okuması ve anlaması imkansız hale<br />
gelir.<br />
HTTPS önemli Genel bir ağ kullanırken, yalnızca<br />
HTTPS web sitelerini ziyaret ettiğinizden<br />
emin olun. Bu siteler uçtan uca şifreleme<br />
sunarak saldırganların izlemesini önler.<br />
İki faktörlü kimlik doğrulama kullanın Özel<br />
hesaplarınıza iki faktörlü kimlik doğrulama<br />
eklemek, saldırganların bunlara erişmesini<br />
önlemenin diğer bir yoludur. Bir bilgisayar<br />
korsanı oturum açma bilgilerinize erişse<br />
bile, iki faktörlü kimlik doğrulama, hesabınıza<br />
erişmelerini engelleyecektir.<br />
WPA3 şifrelemeyi tercih edin WPA3 en yeni<br />
Wi-Fi güvenlik protokolüdür. Verilerinizi<br />
şifreleyerek kaba kuvvet ve şeytani ikiz saldırılarına<br />
karşı korur. WPA3-Enterprise ise<br />
halka açık Wi-Fi ağları için güvenliği artıran<br />
ve saldırganların çevrimiçi etkileşimlerinizi<br />
izlemesini engelleyen bir WPA3 modudur.<br />
Yazılımlarınızı güncel tutun Güncel olmayan<br />
yazılımlardan kaynaklanan güvenlik<br />
ihlallerini önlemek için işletim sisteminizi,<br />
tarayıcılarınızı ve kullandığınız diğer yazılımları<br />
düzenli olarak güncelleyin. Yazılım<br />
güncellemeleri genellikle saldırganların yararlanabileceği<br />
bilinen güvenlik açıkları için<br />
yamalar içerir.<br />
Ağınızı izleyin Yakındaki Wi-Fi ağlarını düzenli<br />
olarak taramak için ağ izleme araçlarını<br />
kullanın. Beklenmedik veya şüpheli ağları,<br />
özellikle de bilinen genel ağlara benzer adlara<br />
sahip olanları arayın. Herhangi bir garip<br />
ağa bağlanmaktan kaçının ve ağ yöneticisini<br />
bilgilendirin.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Figopara ve İş Bankası’ndan<br />
stratejik iş birliği<br />
Ticari işletmelerin finansman süreçlerini yönetebileceği<br />
ana platform olma yolunda ilerleyen Figopara, İş<br />
Bankası’nın iştiraki Softtech’in açık bankacılık ürünleri<br />
TekCep ve TekPOS’u satın aldı. Bu satın almayla<br />
Figopara’nın ticari müşterileri fatura verilerinin yanı sıra<br />
bankacılık verilerini de görerek, nakit akışlarını doğru<br />
şekilde yönetebilecek. Ayrıca kredi limitlerini en güncel<br />
veri ile anlık olarak tespit edebilecek…<br />
İşletmelerin finansal yönetimini destekleyen<br />
ve sağlıklı nakit akışına sahip olmasına<br />
aracılık eden yeni nesil finans platformu<br />
Figopara, artık açık bankacılık hizmeti<br />
de sunacak. İş Bankası iştiraki Softtech’in<br />
geliştirdiği ve İş Bankası’nın kullanmakta<br />
olduğu TekCep ve TekPOS gibi açık bankacılık<br />
ürünlerini ekibiyle birlikte bünyesine<br />
dahil eden Figopara, kurduğu Figo Ödeme<br />
Kuruluşu AŞ ile Merkez Bankası’na lisans<br />
başvurusunda bulundu. Figopara, Merkez<br />
Bankası’ndan ödeme şirketi başvurusuna<br />
onay çıkana kadar ise alacağı temsilcilik<br />
ile işletmelere açık bankacılık hizmetini<br />
sunmaya başlayacak.<br />
Figopara, ticari işletmelerin anlık fatura<br />
bilgileri üzerinden skorlama yaparken,<br />
bu yeni satın alma ile algoritmasını geliştirerek<br />
skorlama noktasında fark yaratabilecek<br />
bilgiler sağlayacak. Ayrıca ticari<br />
işletmelerin farklı bankalardaki ticari<br />
hesaplarını, hesap hareketlerini ve birden<br />
fazla bankadaki POS hareketlerini tek bir<br />
ekrandan gösterecek.<br />
İş Bankası Figopara’daki<br />
yatırımını artırdı<br />
Satın alma ile İş Bankası Figopara’daki<br />
mevcut yatırımını da artırmış oldu. Figopara’nın<br />
Ekim 2022’de 50 milyon dolar değerleme<br />
ile tamamlanan yatırım turunda<br />
şirkete Maxis Yenilikçi GSYF ile 500 bin dolar<br />
yatırım yapan Banka, son satın alma ile<br />
şirkete 1 milyon 250 bin dolarlık hisse karşılığı<br />
daha yatırım yapmış oldu. İş Bankası,<br />
bu anlaşma ile Figopara’nın Türkiye’deki<br />
ticari işletmelerin kullandığı ana platform<br />
olma hedefine inancını perçinledi.<br />
Bahar: “<strong>2024</strong>’te 90 bin<br />
işletmeye hizmet sunmayı<br />
hedefliyoruz”<br />
Ticari işletmelerin tüm finansal ihtiyaçlarını<br />
karşılayacakları bir platform olma<br />
hedefinde emin adımlarla ilerlediklerini<br />
vurgulayan Figopara Kurucu Ortağı ve<br />
CEO’su Koray Bahar, “Bu satın alma ile<br />
müşterilerimizin tüm nakit akışlarını görebilecekleri<br />
bir yapıya doğru gidiyoruz. Ticari<br />
işletmelerin finansal süreçlerini ileriye<br />
yönelik tahminleriyle görebileceği, günlük<br />
ve güncel olarak finansal datalarını tek bir<br />
platformda görüntüleyebileceği ‘Finans<br />
Uygulaması’ olmak istiyoruz. 10 binden<br />
fazla işletmeye hizmet sunuyor, <strong>2024</strong>’te ise<br />
bu rakamı 80-90 binlere çıkartmayı hedefliyoruz.<br />
Hem mevcut hem de yeni gelecek<br />
müşterilerimize daha fazla katma değerli<br />
hizmet sağlamak tek amacımız. Tüm bu<br />
hizmetleri sunmak için Figo Ödeme Kuruluşu<br />
AŞ ile Merkez Bankası’na lisans<br />
başvurusunda bulunduk. Merkez Bankası’ndan<br />
ödeme şirketi başvurumuza onay<br />
çıkana kadarki süreçte açık bankacılık<br />
hizmetlerini temsilcilik ile müşterilerimize<br />
sunacağız” diye konuştu.<br />
Aran: “Bankalar ve fintekler<br />
birlikte büyüyecek”<br />
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da,<br />
finteklere duydukları ilginin ve Figopara’ya<br />
yaptıkları yatırımın, girişimlerin finansta<br />
bir problemi etkili bir şekilde çözme<br />
becerisinden kaynaklandığını belirterek,<br />
tüketicinin ihtiyaç duyduğu çözümlerin<br />
geliştirilmesine destek olmayı önemsediklerini<br />
söyledi. Finteklerle bankalar<br />
arasındaki ilişkiye de değinen Aran, “Finteklerin<br />
rüzgârını yanımıza alarak birlikte<br />
yürümenin doğru olduğunu; finteklerin ve<br />
bankaların birbirinden öğreneceği çok şey<br />
bulunduğunu; doğru ortaklıklarla, iş birlikleriyle,<br />
servis bankacılığıyla bankaların<br />
ve finansal teknoloji şirketlerinin birlikte<br />
büyüyeceği bir ortam oluştuğunu düşünüyorum.<br />
Figopara ile İş Bankası’nın iş birliği<br />
bu anlamda önemli bir örnek teşkil ediyor”<br />
dedi. Şu anda Türkiye’de finteklerin gelişimi<br />
için elverişli bir ortam bulunduğunu<br />
söyleyen Aran, “Ülkemizin içinde bulunduğu<br />
şartlar finteklerin diğer ülkelere göre<br />
daha güçlü olmasına, daha sağlam ürünler<br />
çıkarmasına imkân tanıyor. Bu alandaki<br />
girişimler böylece yurt dışında rekabette<br />
daha üstün olabiliyor” dedi.<br />
Gökmenler: “Figopara’nın<br />
unicorn olma hedefine katkı<br />
sağlayacak”<br />
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sabri<br />
Gökmenler ise 2019’da Softtech tarafından<br />
geliştirilen TekCep ürününün, o dönemde<br />
ticari işletmelerin karşılaştığı bir problemi<br />
çözmeye yönelik olarak, girişimcilik<br />
perspektifinden geliştirilmiş bir uygulama<br />
olduğunu belirtti. Gökmenler, “TekCep’in<br />
Figopara’ya devri konusu 2022’de gündeme<br />
geldi, 2023 içinde tüm finansal süreç<br />
tamamlandı. Figopara’ya duyduğumuz<br />
güvenle, mevcut iş ortaklığımızı perçinleyecek<br />
şekilde doğrudan Maxis üzerinden<br />
hisse oranımız artırılarak süreç tamamlanmış<br />
oldu. KOBİ’lere hizmet etmesi planlanan<br />
bu uygulamaların değer katacak<br />
şekilde Figopara tarafından kullanılmasının,<br />
aynı zamanda önümüzdeki yıllarda<br />
unicorn olma hedeflerine de büyük katkı<br />
sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.<br />
Arukel: “Türkiye’de ticari<br />
işletmelerin fonlanmasındaki<br />
en yüksek miktara aracılık<br />
edeceğiz”<br />
Figopara Kurucu Ortağı ve CSO’su Bulut<br />
Arukel de “Açık bankacılık ile bugün Türkiye<br />
ekosisteminde ticari işletmelerin ay<br />
sonu projeksiyonu ve yıl sonu projeksiyonunu<br />
yaparak trend analizi ile hiç olmayan<br />
bir data havuzundan datayı çekip gerçek<br />
zamanlı ve doğru kredi limiti ve oranına<br />
ulaşmasına aracılık edeceğiz. İş Bankası<br />
ile stratejik iş birliğimiz bugüne kadar<br />
‘Fintek ve Banka’ iş birliğinde örneği görülmemiş<br />
şekilde bu yıl da devam edecek.<br />
Bu sene çok fazla ticari işletmenin doğru<br />
krediye, doğru data ile daha fazla oranda<br />
ulaşmasını sağlayan bir projeye imza atıyoruz”<br />
dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
15
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
vivo’dan akıllı geleceği şekillendirecek<br />
6G Ar-Ge çalışmaları<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
6G, iletişim sektörü ve tüketiciler için olağanüstü fırsatlara sahip bir geleceğin habercisi<br />
olacak. Çok sayıda ileri teknolojinin ortaya çıkmasıyla birlikte mobil kullanıcılar<br />
donanım sınırlamalarından kurtularak yüksek kaliteli çevrimiçi oyunlar oynama, 3D<br />
sanal insanlarla etkileşime geçme ve Artırılmış Gerçeklik’i (XR) her zaman ve her yerde<br />
deneyimleme olanağı bulacak. 6G’ye güç veren temel teknolojilerden biri yapay zekâ<br />
olacak. 6G çağında yapay zekâ destekli ağ, sıfıra yakın güç IoT, 6G uydu entegre ağı<br />
ve mobil ağlar ile bilgi işlemin yakınsaması gibi bir dizi temel teknoloji sayesinde çok<br />
büyük yeni fırsatların ortaya çıkacağına inanan vivo, özgürce bağlanan fiziksel ve<br />
dijital bir dünya inşa etme vizyonunu gerçeğe dönüştürmek için dünya çapında 6G<br />
üzerine endüstri ortaklarıyla çalışıyor…<br />
2020’den bu yana 6G hakkında aktif olarak<br />
kapsamlı araştırmalar yürüten vivo<br />
İletişim Araştırma Enstitüsü, bu alandaki<br />
en son araştırmalarını duyurdu.<br />
“Yapay Zekâ ve İletişimin Yakınsaması”,<br />
“Entegre Algılama ve İletişim Teknolojileri”<br />
ve “6G Ağ Mimarisi” başlıklı üç teknik<br />
inceleme yayınlayan enstitü, yeni nesil<br />
mobil iletişim standardının anahtarı<br />
olarak tanımlanan teknolojileri kullanarak<br />
oluşturduğu çok sayıda prototipi de<br />
ilk kez görücüye çıkardı…<br />
16<br />
Yapay Zekâ ve iletişimin yakınsaması<br />
İletişim sistemleri daha yüksek verim,<br />
daha düşük gecikme süresi, daha yüksek<br />
güvenilirlik ve daha fazla sayıda bağlantı<br />
gibi talepleri karşılamak üzere gelişiyor.<br />
Yapay zekâ, iletişim teknolojisinin ilerlemesini<br />
destekleme, sinyal iletimini geliştirme<br />
ve ağ bağlantısını optimize etme<br />
gibi konularda zorluklara dikkat çekici<br />
çözümler sunma potansiyeliyle 6G için<br />
temel teknolojilerden biri olarak öne çıkıyor.<br />
Bu sayede mobil teknoloji şirketleri<br />
tüketicilere her zaman ve her yerde daha<br />
akıcı ve sorunsuz bir ağ bağlantıları sunma<br />
olanağına kavuşacak.<br />
Araştırmasında yapay zekânın 6G kullanıcı<br />
deneyiminde oynayabileceği önemli<br />
rol göz önüne alan vivo İletişim Araştırma<br />
Enstitüsü, geleceğe yönelik verimli<br />
ve şık bir protokol mimarisi oluşturmak<br />
için zemin hazırlayacak mantıksal düğümlere<br />
dayalı birleşik yaşam döngüsü<br />
yönetiminin (LCM) de aralarında bulunduğu<br />
birkaç sistem tasarım ilkesini<br />
ortaya koydu. vivo veri gizliliğini ve güvenliğini<br />
sağlamaya yönelik özel olarak<br />
tasarladığı dağıtılmış yapay zekâ 6G sistemini<br />
de tanıttı.<br />
Entegre Algılama ve İletişim (ISAC)<br />
Algılama ve iletişim teknolojilerinin<br />
6G’ye entegrasyonunun endüstriyel otomasyon,<br />
akıllı sağlık hizmetleri, akıllı<br />
ulaşım, depolama ve lojistik gibi birçok<br />
senaryoda önemli bir rol oynaması bekleniyor.<br />
ISAC teknolojisinin önümüzdeki<br />
dönemde insanların dijital dünyayla etkileşimini<br />
etkileyeceği ve sağlık hizmetleri,<br />
akıllı ulaşım, endüstriyel otomasyon<br />
gibi çeşitli senaryolarda önemli bir<br />
rol üstleneceği düşünülüyor. Algılama<br />
yetenekleriyle desteklenen 6G sistemi,<br />
gelecekte tüketicilere önemli kolaylıklar<br />
sağlayacak. vivo İletişim Araştırma Enstitüsü<br />
dalga biçimi ve sinyal tasarımı,<br />
çok bantlı işbirlikçi algılama, çok antenli<br />
ISAC sistemleri, ISAC için Koordineli<br />
Çok Noktalı (CoMP), bağlantı adaptasyonu,<br />
ISAC için mobilite yönetimi ve ideal<br />
olmayan faktörlerin algılanmasını ortadan<br />
kaldırma yöntemleri dahil olmak<br />
üzere temel ISAC teknolojileri hakkında<br />
gerçekleştirdiği çalışmalarla sektöre yön<br />
veriyor. vivo ayrıca Baz İstasyonu (BS)<br />
monostatik algılama, BS’den Kullanıcı<br />
Ekipmanı’na (UE - telefon, tablet, dizüstü<br />
bilgisayar veya ağa erişmek için kullanılan<br />
başka türde bir kablosuz cihaz)<br />
bistatik algılama ve CoMP tabanlı algılama<br />
dahil olmak üzere farklı algılama<br />
modlarına dayanan; konumlandırma ve<br />
hız ölçümü, yörünge izleme ve solunum<br />
izleme gibi ISAC senaryolarının sezgisel<br />
bir görüntüsünü sağlayan üç ISAC prototipini<br />
de duyurdu.<br />
6G Ağ Mimarisi<br />
6G ağ mimarisinin tasarımı, beklenen<br />
6G hizmet gereksinimlerini karşılamak<br />
amacıyla iletişim, yapay zekâ ve algılama<br />
teknolojilerinin etkin bir şekilde entegre<br />
edilmesi açısından hayati önem taşıyor.<br />
6G ağ mimarisi için 5G’nin avantajlarını<br />
korumak, yeni 6G gereksinimlerini karşılamak<br />
ve temel yetenekleri geliştirmek<br />
olmak üzere üç ana tasarım ilkesi bulunuyor.<br />
vivo, 6G ağ mimarisinin bu ilkelerin<br />
rehberliğinde yapay zekâ ve ISAC gibi<br />
özellikleri destekleyerek kullanıcılara<br />
iletişimin ötesinde, üstün bir kullanıcı<br />
deneyimi sunan çok boyutlu hizmetler<br />
sunmasını bekliyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Schneider Electric ve Cisco’dan, Yapay Zeka<br />
ve Nesnelerin İnterneti alanında iş birliği<br />
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne<br />
liderlik eden Schneider Electric<br />
ve küresel çapta öncü teknoloji şirketi Cisco;<br />
Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA)<br />
bölgesinde inovatif iş çözümleri geliştirmek<br />
üzere bir anlaşma imzaladı. Anlaşma,<br />
enerji altyapısı, akıllı binalar, veri merkezleri<br />
ve endüstri çözümleri olmak üzere<br />
dört ana alanı kapsıyor.<br />
Schneider Electric ve Cisco’nun uzmanlık<br />
ve deneyimini bir araya getiren bu stratejik<br />
ortaklıkla EMEA bölgesindeki şirketlere<br />
farklılaştırılmış hizmetler sunmak üzere<br />
bir model geliştirilecek. Bu kapsamda<br />
‘teknoloji planlama’, ‘strateji ve yol haritası’,<br />
‘bilgi teknolojisi (<strong>IT</strong>) ve operasyonel<br />
teknoloji (OT) entegrasyonu’ ve ‘enerji optimizasyonu’<br />
alanlarında inovatif hizmet<br />
çözümleri sağlanacak. Bu model, her iki<br />
şirketin mevcut Çözüm Teknolojisi Entegratörü<br />
düzenlemeleri kapsamında yapay<br />
zeka (AI) ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi<br />
teknolojileri entegre ederek endüstrilerin<br />
dijital dönüşümüne öncülük etme kararlılığını<br />
ve sürdürülebilirlik odaklılığını yansıtıyor.<br />
Yapılan anlaşmayı değerlendiren Cisco<br />
Müşteri Deneyimi (CX) EMEA Kıdemli<br />
Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Adele<br />
Trombetta, “Müşterilerimiz, daha düşük<br />
karbonlu bir geleceğe yönelik yoğun tüketici<br />
taleplerine kulak veriyor, sürdürülebilirliği<br />
çevresel ve ticari bir zorunluluk<br />
olarak stratejilerinde önceliklendiriyor.<br />
Müşterilerimizin sürdürülebilirlik girişimlerinin<br />
etkisini belirlemeye, hızlandırmaya<br />
ve ölçmeye yardımcı olabilecek<br />
çözümler oluşturmak için yapay zeka ve<br />
Schneider Electric ve Cisco, yapay zeka (AI) ve Nesnelerin<br />
İnterneti (IoT) aracılığıyla dijital dönüşüme liderlik<br />
etmek üzere stratejik iş birliği başlattıklarını duyurdu.<br />
Yapılan anlaşma ile iki şirket altyapı, binalar, veri merkezleri<br />
ve endüstriler olmak üzere dört temel segmentte<br />
müşterilerinin ihtiyaçlarına yanıt veren ve sürdürülebilir<br />
çözümler geliştirecek…<br />
makine öğreniminin gücüne, otomasyona<br />
ve telemetri verilerimizin ölçeğine yatırım<br />
yapmaya devam ediyoruz. Schneider Electric<br />
ile stratejik iş birliğimiz, Cisco’nun<br />
müşterilerimizin kullanıcı deneyimini<br />
yeniden tanımlayabilecek, maliyet optimizasyonunu<br />
artırabilecek ve güvenliği geliştirebilecek<br />
en son teknolojiyle işletmeleri<br />
güçlendirme yolculuğunda önemli bir adımı<br />
simgeliyor. Birlikte, <strong>IT</strong>-OT yakınsamasında<br />
yeni standartlar belirleyerek, farklı<br />
sektörlerin ihtiyaçlarını karşılayan etkili<br />
ve anlamlı dijital çözümler oluşturmaya<br />
hazırız” dedi.<br />
Schneider Electric Güvenli Güç Bölümü<br />
Başkan Yardımcısı Pankaj Sharma ise “Cisco<br />
ile yaptığımız bu stratejik iş birliği, müşterilerimizin<br />
iş açısından kritik ihtiyaçlarını<br />
karşılarken inovasyon döngüsünü<br />
tüm hızıyla sürdürme ve müşterilerimizin<br />
dijital dönüşüm yolculuğunda en güçlü<br />
çözüm ortağı olma kararlılığımızın bir<br />
kanıtıdır. Schneider Electric ve Cisco’nun<br />
kolektif uzmanlığıyla yalnızca bütünsel<br />
dijital dönüşümü sağlamakla kalmayıp<br />
aynı zamanda müşterilerimizin sürdürülebilirlik<br />
ve karbonsuzlaştırma hedeflerini<br />
de destekleyen çözümler sunacağız” dedi.<br />
Schneider Electric tarafından yayınlanan<br />
‘AI Disruption: Challenges and Guidance<br />
for DC design’ adlı yapay zeka konulu rapora<br />
göre, yapay zekanın hızlı büyümesi<br />
ve uygulanması, sektörler genelinde veri<br />
merkezlerinin tasarımını ve işleyişini değiştiriyor.<br />
Raporda, bu teknolojinin 2028<br />
yılına kadar toplam veri merkezi enerji<br />
kullanımının yüzde 15 ila yüzde 20’sinden<br />
sorumlu olacağı belirtiliyor.<br />
Başta yapay zeka olmak üzere teknoloji<br />
odaklı mega trendler, tüm sektörlerin gereksinimlerini<br />
değiştirirken Cisco ve Schneider<br />
Electric ortaklığı, geleceğin müşteri<br />
ihtiyaçlarını karşılamak için kapsamlı çözümler<br />
sunmak üzere her iki şirketin güçlü<br />
özelliklerini bir araya getiriyor.<br />
Bu doğrultuda yapılan anlaşmanın Dubai’de<br />
düzenlenen 2023 Birleşmiş Milletler<br />
İklim Değişikliği Konferansı’ndaki<br />
(COP28) Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde<br />
imzalanması da stratejik ortaklığın<br />
güçlü hedeflerini görünür kılıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
17
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Driventure, Mobilite Ekosistemini<br />
bir araya getirdi<br />
Ford Otosan ve Ford Otosan’ın kurumsal girişim sermaye<br />
şirketi Driventure, startup’lardan yatırımcılara dek<br />
mobilite ekosistemindeki birçok farklı paydaşı ‘Future<br />
of Mobility’ zirvesinde bir araya getirdi. Türkiye’deki<br />
mobilite ekosisteminin mevcut durumunu masaya<br />
yatıran katılımcılar aynı zamanda sektöre dair güncel<br />
gelişmeleri takip etme, geleceğin mobilite anlayışını<br />
keşfetme, yeni iş birliği olanaklarını değerlendirme ve<br />
bağlantılarını güçlendirme fırsatını elde ettiler…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
18<br />
Ford Otosan’ın otomotiv endüstrisinin<br />
geleceğini şekillendirecek girişimleri<br />
desteklemek için kurduğu kurumsal girişim<br />
sermaye şirketi Driventure ile Ford<br />
Otosan, organizasyonunu baştan sona<br />
üstlendikleri ‘Future of Mobility’ etkinliğinde<br />
mobilite ekosistemindeki birçok<br />
farklı oyuncuyu bir araya getirdi.<br />
22 Ocak’ta Rahmi Koç Müzesinde gerçekleşen<br />
ve mobilite alanında fark yaratmayı<br />
amaçlayan önemli paydaşları<br />
bir araya getiren ‘Future of Mobility’<br />
zirvesine köklü otomotiv firmaları, tedarikçiler,<br />
mobilite odaklı startup’lar<br />
ve girişimcilerin yanı sıra yatırım fonu<br />
temsilcileri ve yatırım şirketleri de katıldı.<br />
Gerek yerel gerekse Dünya Ekonomik<br />
Forumu (WEF) gibi global oyuncuları<br />
temsil eden katılımcılar; sektördeki<br />
güncel gelişmeleri takip etme, geleceğin<br />
hareketlilik vizyonunu oluşturma, yeni<br />
bağlantılar kurma ve iş birliği fırsatlarını<br />
değerlendirme imkânı buldu.<br />
‘Future of Mobility’, sektördeki köklü<br />
deneyimleri yenilikçi fikirlerle buluşturarak,<br />
geleceğin mobilite alanındaki başarıyı<br />
şekillendirmeye yönelik heyecan<br />
verici bir platform oluşturdu.<br />
Zirvede Türkiye’deki mobilite ekosisteminden<br />
oyunu değiştiren startup’lara,<br />
mobilitenin geleceğinde rol oynayacak<br />
teknolojilerden akıllı şehirlere dek pek<br />
çok farklı konuda paneller düzenlendi.<br />
Akıllı mobilite alanında çözümler geliştiren<br />
startup’lar fikirlerini sunma ve<br />
networklerini geliştirme fırsatını yakaladı.<br />
Driventure’ın Türkiye’de yatırım yaptığı<br />
girişimler Delivers.AI, Optiyol, Saha<br />
Robotics ile Ford Otosan bünyesinden<br />
doğan girişim Bluepath Robotics de geliştirdikleri<br />
mobilite çözümlerini tanıttı.<br />
Güven Özyurt: Ford Otosan<br />
hem oyunu kuruyor hem de<br />
oyunculara alan açıyor<br />
Zirvede konuşan Ford Otosan Lideri<br />
Güven Özyurt, “Akıllı mobilite, bağlanabilirlik<br />
gibi kavramların hayatımıza<br />
iyice girmesiyle otomotiv sektörünün<br />
cazibesinin giderek arttığını görüyoruz.<br />
Teknoloji şirketlerinin sektöre girmesi<br />
otomotiv dünyasını Ar-Ge faaliyetlerinin<br />
merkezi haline dönüştürüyor. Bugün<br />
geldiğimiz noktada, irili ufaklı yeni girişimlerin<br />
odağında da otomotiv var. Ford<br />
Otosan olarak, bu yeni mobilite ve akıllı<br />
üretim ortamında başarılı olmak için,<br />
şirketlerin benzeri görülmemiş bir hızda<br />
değişiklik yapmaları ve yeni iş modellerini,<br />
uygulamaları benimsemeleri gerektiğini<br />
görüyoruz. Biz de bu ekosistemde<br />
Ford Otosan olarak hem oyunu kuruyoruz<br />
hem de oyunculara alan açıyoruz.<br />
Girişimcilik ekosisteminde elbette önceliğimiz<br />
yenilikçi projeleri ve yetenekleri<br />
ekonomiye kazandırmak. Bu bakış<br />
açısıyla teknolojik ve inovatif çözümleri<br />
destekleyerek artı değer yaratmayı<br />
amaçlıyoruz” dedi.<br />
Driventure, mobilite<br />
dünyasını dönüştürecek<br />
girişimlere yatırım yapıyor<br />
Ford Otosan, girişim ekosistemini hem<br />
Türkiye’de hem dünyada takip etmek,<br />
inovatif fikirleri ve yeni nesil teknolojileri<br />
izlemek, yeni iş modellerini ve olası<br />
iş birliklerini keşfetmek üzere 2019’da<br />
girişim sermayesi şirketi Driventure’ı<br />
kurdu. Driventure; otonom araçlar, bağlı<br />
araçlar, otomotivde müşteri deneyimi,<br />
akıllı mobilite, endüstri 4.0, elektrikli<br />
araçlar ve sürdürülebilirlik odağındaki<br />
girişimlerle birlikte yeni fikir ve teknolojileri<br />
hayata geçiriyor. Startup havuzunu<br />
her geçen gün büyüten Driventure, 2022<br />
yılında toplam 571 startup ile temas etti<br />
ve 16 startup ile iş birliği kurdu. 2023 yıl<br />
sonu itibarıyla ise 750’nin üzerinde startup<br />
ile temas ederek 30’un üzerinde iş<br />
birliğine imza attı.<br />
Driventure Genel Müdürü İlknur İlkyaz<br />
Gül, “Driventure, yenilikçi fikir ve teknolojilerden<br />
ilham alan girişimleri bulup<br />
büyütmeyi hedefleyen bir misyonla<br />
yola çıktı. Otonom ve bağlı araçlardan<br />
akıllı mobiliteye dek geniş bir yelpazede<br />
geliştirilen fikirleri desteklerken bir<br />
yandan geleceğin teknolojilerini keşfetmek<br />
adına sınırları zorluyoruz. Yenilikçi<br />
projelerin hayata geçirilmesini sağlayan<br />
Driventure, girişimcilik ekosistemine ve<br />
ülkemiz ekonomisine büyük değer katıyor.<br />
Hedefimiz, sürdürülebilir ve akıllı<br />
mobiliteye öncülük ederek, sektördeki<br />
dönüşümü güçlendirmek ve geleceği birlikte<br />
şekillendirmek” dedi.<br />
Teknoloji ve mobilite bazlı girişimler ekseninde<br />
dikkat çekici büyümesini sürdüren<br />
küresel otomotiv ekosisteminde Ford<br />
Otosan, Driventure aracılığıyla stratejik<br />
rekabet avantajı yaratmayı, pazardan<br />
bilgi ve içgörü kazanmayı amaçlıyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Türk Telekom Esenyurt Veri Merkezi’ne<br />
‘TS EN 50600 Tasarım Belgesi’<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü Türk Telekom,<br />
ulusal güvenliğin önemli bir unsuru olan veri güvenliği<br />
alanındaki çalışmalarına devam ediyor. Türk Telekom’un<br />
yüksek güvenlik teknolojisine sahip Esenyurt<br />
Veri Merkezi, çevreye duyarlı, sürdürülebilir çözümler<br />
konusundaki yetkinliğini belgeleyerek, TS EN 50600<br />
Tasarım Belgesi almaya hak kazanan ilk kuruluş oldu…<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü<br />
Türk Telekom’un yüksek güvenlik teknolojisine<br />
sahip Esenyurt Veri Merkezi,<br />
çevreye duyarlı, sürdürülebilir çözümler<br />
konusundaki yetkinliğini belgeleyerek, TS<br />
EN 50600 Tasarım Belgesi almaya hak kazanan<br />
ilk kuruluş oldu.<br />
TS EN 50600 Veri Merkezi Tasarım belgesi;<br />
Türk Telekom Esenyurt Veri Merkezi’nin,<br />
güvenilirlik ve iş sürekliliği açısından belirli<br />
kriterleri karşıladığını doğrularken,<br />
merkezin, veri güvenliği protokollerini uyguladığını<br />
belgeliyor. Belge aynı zamanda;<br />
uyumluluk, rekabet avantajı, enerji verimliliği<br />
standartlarını ve çevresel sürdürülebilirlik<br />
ile ilgili belirli gereksinimleri de<br />
içeriyor.<br />
Türk Telekom Bilgi Teknolojileri Genel Müdür<br />
Yardımcısı Durmuş Ali Taşkın, “Türk<br />
Telekom olarak, ‘Türkiye’nin verisini Türkiye’de<br />
tutma vizyonumuz ile veri merkezi<br />
yatırımlarımızı aralıksız sürdürürken, bu<br />
alandaki çalışmalarımızı da veri merkezlerinin<br />
güvenilirliği, performansı ve veri<br />
güvenliğinin tescili olan global sertifikalar<br />
ile taçlandırıyoruz. Bu kapsamda; hizmete<br />
girdiği 2018 yılından bu yana, kurumsal<br />
müşterilerine nitelikli bulut ve veri merkezi<br />
hizmetleri sunan ve global sertifikalara<br />
sahip Esenyurt Veri Merkezimiz de aldığı<br />
TS EN 50600 Veri Merkezi Tasarım Belgesi<br />
ile tasarımlarının çevresel koşullarının işe<br />
uygunluğu, enerji verimliliğini sağlamak<br />
konusundaki başarısı, elektrik ve soğutma<br />
alt yapısı ile veri hatlarının yedeklilik<br />
durumunun iş sürekliliğine uygunluğu,<br />
tesisin güvenlik önlemlerinin koruma sağlama<br />
becerisi ve çevreye duyarlı, sürdürülebilir<br />
çözümler konusunda yetkinliğini<br />
bir kez daha belgeledi. Türkiye’de ilk defa<br />
alınan bu belge ile enerji, soğutma ve veri<br />
hatları kesintilerine karşı dayanıklılığımızın,<br />
yetkisiz erişim girişimlerine karşı<br />
güvenliğimizin, işletmedeki operasyonel<br />
gelişmeleri detaylı inceleme kabiliyetimizin,<br />
ülkemizin kalite belgeleme kuruluşu<br />
tarafından da teyit edilmiş olmasından<br />
büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.<br />
Hızlı, güvenilir ve çevre dostu<br />
çözümler…<br />
Türk Telekom, 10 bin metrekareden fazla<br />
beyaz alana sahip veri merkezlerinde veri<br />
saklama, bulut ve siber güvenlik hizmetleri<br />
başta olmak üzere çok sayıda hizmeti<br />
yüksek erişilebilirlik ve kesintisizlik ilkesi<br />
ile sunuyor. Türk Telekom’un veri merkezleri<br />
çevre dostu teknolojileriyle enerji verimliliğini<br />
de destekliyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Büyütech 100.000’inci kamerasını üretti<br />
2 milyon euronun üzerinde sermaye ile Gebze Bilişim<br />
Vadisi’nde kurduğu üretim merkezinin açılışını Ekim<br />
ayında yapan Büyütech, bu merkezdeki 100.000’inci<br />
kamerasını üretti…<br />
Büyütech, otomobil sınıfı kamera teknolojilerinde<br />
Türkiye’nin ilk üretim merkezinin<br />
açılışını Ekim ayında yapmıştı.<br />
Açılışına T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı<br />
Mehmet Fatih KACIR ve TBMM Sanayi,<br />
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve<br />
Teknoloji Komisyonu Başkanı, AK Parti<br />
Milletvekili Mustafa Varank’ın katıldığı<br />
Büyütech Teknoloji Üretim Merkezi’nde<br />
100.000’inci kamera geçtiğimiz ay üretildi.<br />
Aralık ayının sonunda 100.000’inci kamerasını<br />
üreten Büyütech’in kurucu ortağı<br />
ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş; Kamera<br />
tabanlı olarak geliştirdikleri yeni teknolojilerle<br />
uluslararası bir marka yaratmak<br />
için yatırımlarını sürdürdüklerini belirterek,<br />
“Hedef Sıfır” yaklaşımı ile trafik kazasız<br />
bir dünya yaratma vizyonlarının altını<br />
çizdi. 2023 yılı Ekim ayında 4,23 milyon<br />
dolar yatırım aldıklarını ifade eden Düztaş,<br />
Büyütech’in <strong>2024</strong> yılı içinde daha<br />
yüksek bir yatırım turu ile büyümeye devam<br />
edeceğini de paylaştı. Düztaş; yıllık<br />
800.000 üretim kapasitesine sahip olan<br />
Büyütech Kamera Teknolojileri Üretim<br />
Merkezi’nin 2026 yılı sonunda ise üretim<br />
kapasitelerini 3 milyona çıkarmayı planladıklarını<br />
belirtti.<br />
Büyütech kurucu ortağı ve COO’su Alparslan<br />
Işıklı ise <strong>2024</strong> yılındaki hedeflerini;<br />
“Hem üretimdeki kapasiteyi hem de<br />
kaliteyi arttırmak için yatırımlarımız bu<br />
yıl da devam etmekte. Farklı tasarım ve<br />
üretim teknikleri geliştirmekteyiz. Kameralı<br />
ADAS ürünlerinde bir dünya markası<br />
olma yolunda kararlılıkla ilerlememize<br />
devam ediyoruz.” şeklinde ifade etti.<br />
19
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Semih İncedayı: “Yapay zekâ ve veri<br />
<strong>2024</strong>’te daha çok konuşulacak”<br />
Dijital dönüşüm alanında sektörüne liderlik eden<br />
şirketlerden Doğuş Teknoloji’nin CEO’su Semih<br />
İncedayı, veri yönetiminin öneminin herkes tarafından<br />
kabul edildiğini bu nedenle <strong>2024</strong>’te teknoloji dünyasının<br />
gündeminin veri yönetimi, yapay zeka ve veri güvenliği<br />
olmaya devam edeceğini söyledi. Doğuş Teknoloji’nin<br />
2023 performansına ilişkin bilgiler de veren İncedayı,<br />
2022’ye göre şirket cirosunun %100 üzerinde arttığını<br />
belirtti…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
20<br />
2023 yılı teknoloji dünyasında yapay zeka<br />
ve etkin veri yönetiminin çok konuşulduğu<br />
bir dönem oldu. Söz konusu iki teknoloji<br />
alanında bilişim sektörüne öncülük eden ve<br />
yükselen başarı grafiğini 2023’te de sürdüren<br />
Doğuş Teknoloji, bu yıl da bir dizi yeni girişime<br />
imza attı ve global pazarlardaki büyüme<br />
trendine devam etti. Global pazarlara açılma<br />
konusunda 2023’te Avrupa’da Hırvatistan,<br />
Kafkasya’da Azerbaycan, Asya’da Özbekistan<br />
ve Afrika’da Ruanda’da hayata geçirdiği<br />
projelerle büyük bir atılım yapan Doğuş Teknoloji,<br />
yeni ürün ve hizmetlerle ürün portföyünü<br />
geliştirme konusunda önemli ilerlemeler<br />
kaydetti. Future of CIO Summit 2023’te<br />
“En Etkin Liderler” kategorisinde ödül alan<br />
Doğuş Teknoloji CEO’su Semih İncedayı<br />
2023’e ilişkin değerlendirmelerde bulundu.<br />
2023’ün Önemli ve Gurur Verici<br />
Gelişmeleri<br />
Doğuş Teknoloji’nin faaliyet alanının teknoloji<br />
dünyasındaki en popüler ve gündem<br />
olan konu başlıklarını kapsadığını söyleyen<br />
Semih İncedayı, dijitalleşme, yapay zeka,<br />
veri yönetimi ve siber güvenliğin teknoloji<br />
dünyasının yanı sıra genel olarak iş dünyasın<br />
da gündeminde olduğunu belirtti. Bunların<br />
2023’te çok konuşulduğunu, <strong>2024</strong>’te daha da<br />
çok konuşulacağını söyleyen Semih İncedayı,<br />
şirket olarak bilişim sektöründe gündem<br />
belirlemeye devam edeceklerini vurguladı.<br />
2023’te Doğuş Teknoloji’nin bir dizi başarılı<br />
projeye imza attığını söyleyen Semih İncedayı,<br />
“Son yıllardaki başarı ivmemiz 2023’te<br />
de devam etti. Bir önceki yıla göre ciromuzu<br />
%100’ün üzerinde artırdık. Bu yıl finansal<br />
sonuçlarınızı tutturmanızın yanı sıra diğer<br />
önemli başarılarınız neydi diye sorarsanız,<br />
bu sorunun yanıtı çok uzun. Öncelikle vereceğim<br />
birkaç örnek, çalışma ilkelerimiz,<br />
global başarılarımız ve sürdürülebilirlik<br />
konusundaki yoğun çalışmalarımızı gösterecek.<br />
Kuruluş ilkelerimizden biri olarak<br />
tanımladığımız toplumsal cinsiyet eşitliği<br />
ve etik çalışma ilkelerimizin en büyük meyvesini<br />
geçtiğimiz haftalarda ‘İşte Eşit Kadın<br />
Sertifikası’ ile aldık. Bu sertifika yıllardır<br />
sürdürdüğümüz çabalarımızın belgelenmesi<br />
açısından büyük önem taşıyor. Global pazarlarda<br />
büyüme çalışmalarımız 2023’te büyük<br />
bir ilerleme kaydetti. Avrupa’daki ilk yapay<br />
zeka projemiz Hırvatistan’da hayata geçti.<br />
İstanbul Şekerpınar’daki merkezimizin<br />
elektrik enerjisinin tamamı güneş enerjisi<br />
panellerinden sağlanmaya başladı ve yılda<br />
5.173 ton CO2 emisyonunun önüne geçildi.<br />
Bu rakam yılda yaklaşık 591 dairenin elektrik<br />
tüketimine denk gelmekte ve 77.597 ağaç<br />
fidanı tarafından tutulan karbona eşdeğer<br />
olduğu görülmektedir” dedi.<br />
Semih İncedayı, 2023’te bir ilk olarak gerçekleşen<br />
başarılara ilişkin ise şu değerlendirmeyi<br />
yaptı: “Şirketimizin güçlü partner<br />
ekosistemi ile Ruanda’ya siber güvenlik satışı<br />
gerçekleştirdik. Böylece siber güvenlik<br />
operasyonlarımızı Afrika’ya taşımış olduk.<br />
Hızla büyüyen ekonomisi ile Kafkasya’nın<br />
gözbebeği olan Azerbaycan’da operasyonlarımızı<br />
genişleterek, güvenlik ve otomasyon<br />
konulu çok katılımlı bir organizasyonu ilk<br />
olarak gerçekleştirdik. Özbekistan’da finans<br />
alanında veri strateji çalışmalarını başarıyla<br />
tamamladık.<br />
Kurum içi girişimcilik yatırımlarımızın bir<br />
meyvesi olan yeni nesil farkındalık ürünümüz<br />
NotiSecure ile 2 milyona yakın e-posta<br />
tarandı; böylece kadın-erkek eşitliği konusunda<br />
kurumsal dilde farkındalık yarattık.<br />
Yaygınlaşan hibrit çalışmayı tercih eden çok<br />
lokasyonlu ekiplerin planlama işlemlerini kolaylaştıran,<br />
operasyonlarını optimize ederek<br />
sürdürülebilirliğe katkı sunan Hybee uygulamamızı<br />
hayata geçirdik. Ayrıca, veri tabanı<br />
yönetim ekiplerinin anlık kontrol ve kapasite<br />
izleme faaliyetlerini yöneten Solidbooster<br />
ürünümüzle şirketlerin altyapı maliyet<br />
optimizasyonuna katkıda bulunduk. Diğer<br />
yandan, yapay zeka destekli yeni nesil öneri<br />
motorumuz Recommaster ile müşteri odaklı<br />
ve gelir yaratma etkisi yüksek bir öneri motorunu<br />
kullanıma sunduk. Geliştirme ve test<br />
süreçlerinde üretken yapay zeka ürünü olan<br />
Github coPilot’u kullanmaya başladık, böylece<br />
üretkenliğimizi artırdık. Üretken yapay<br />
zeka modellerini kullanarak her sektör için<br />
özelleştirilmiş yeni nesil asistan çözümlerini<br />
geliştirmeye başladık. Bu çözümlerin ilk<br />
örneklerini çok yakında otomotiv, sigorta ve<br />
finans alanında son kullanıcıların beğenisine<br />
sunacağız. Bu asistanları geliştirirken<br />
regülasyonları da göz önünde bulundurarak,<br />
bulut veya on-premise büyük dil modellerini<br />
kullanabilen nadir firmalardan biri olarak<br />
ön plana çıktığımızı düşünüyorum” dedi.<br />
Doğuş Teknoloji’nin teknoloji dünyasındaki<br />
yenilikleri bünyesinde uygulama konusunda<br />
da önemli adımlar attığını da belirten<br />
İncedayı; “2021’den bugüne kadar yazılım<br />
teslimat sürelerimizde %55’lik iyileştirme<br />
gerçekleştirdik. Partnerlik çalışmalarımızda<br />
önemli ilerlemeler kaydederek Doğuş Teknoloji<br />
partner ekosistemi için yaratılmış olan<br />
D-Tech Partner <strong>Network</strong> markası ile toplam<br />
partner ağımız 30’a yükseldi. 17 milyonun<br />
üzerinde tekil Doğuş ziyaretçilerinin bir araya<br />
getirilmesi ile Doğuş Grubu’nun ziyaretçilerinin/<br />
müşterilerinin bütünsel bir bakış<br />
açısı ile tanınması sağlandı” dedi.<br />
Başarılarımızı Ödüllerle Taçlandırdık<br />
Alanlarında sergiledikleri başarıların sektör,<br />
global aktörler, medya ve sivil toplum kuruluşlarınca<br />
da izlendiğini ve takdir gördüğünü<br />
belirten Semih İncedayı, 2023’te Doğuş Teknoloji’nin<br />
çok sayıda gurur verici ödül aldığını<br />
da söyledi. İncedayı bu konuda şunları<br />
belirtti: “Son bir yıl içinde çok sayıda değerli<br />
ödül aldık, ilk aklıma gelenlerden bazılarını<br />
sizlerle paylaşmak isterim; ‘Ar-Ge 250 Raporu’na<br />
göre Türkiye yazılım bilişim ve bilişim<br />
teknolojileri sektöründe yedinci sırada yer aldık.<br />
Future of Cloud & AI’da Yılın En İyi Bulut<br />
Hizmeti, En İyi Otomasyon Hizmeti, En<br />
İyi Hibrit Bulut Hizmeti Ödüllerini kazandık.<br />
D-Tech Partner ekosistemindeki sızma atak<br />
ve simülasyonu alanındaki uzmanlığımızla<br />
Picus’tan Yılın Çözüm Ortağı Ödülü’nü aldık.<br />
Top 100 Talent Program Ödülünde Teknoloji<br />
ve Yazılım Kategorisinde “Geleceğe Giriş”<br />
programımızla birinci olduk” dedi.<br />
Öte yandan, teknoloji dünyasındaki gelişmeleri<br />
yakından takip ettiklerini, en son<br />
yazılım teknolojilerini Türkiye’ye taşımak<br />
konusunda öncülük ettiklerini ve yetenekli<br />
gençlere yatırım yapmayı önemsediklerini<br />
de söyleyen Semih İncedayı, bu yaklaşımlar<br />
kapsamında “Geleceğe Giriş Genç Yetenek<br />
Programı”nın 10.000+ başvuru alarak rekor<br />
başvuru sayısına ulaştığına da dikkat çekti.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Monay, 100 bin kullanıcıyı geride bıraktı<br />
Türkiye’nin ‘Finansal iyilik’ odaklı Fintech uygulaması<br />
Monay, 2023 yılının son üç ayında kullanıcı sayısını iki<br />
katına çıkararak 100 bin kullanıcıya ulaştı. Yıl içerisinde,<br />
kendi kategorisinde öncü olan sanal-ön ödemeli kart<br />
Monay Kart’tan, platformun B2B taraftaki iş ortakları ile<br />
geliştirdiği yeni nesil sadakat programı ‘hedef ortakları<br />
modeli’ne kadar birçok yeniliği hayata geçirdiklerini<br />
ifade eden Monay’ın Kurucusu Özlem Denizmen; “<strong>2024</strong><br />
yılında hedefimiz 1 milyon kullanıcıya ulaşmak” dedi…<br />
2010 yılından beri ülke çapında finansal<br />
okuryazarlık gelişimine öncülük eden, Para<br />
Durumu ve ‘Finansal Okuryazarlık ve Erişim<br />
Derneği’ (FODER) Kurucusu olan, ‘Parasını<br />
yöneten hayatını yönetir’ mottosuyla<br />
insanların ‘Nasıl birikim yapılır’ , Yatırım<br />
araçları nelerdir’ , ‘Para yönetimi nasıl yapılır’<br />
, ‘Enflasyon döneminde paramın değerini<br />
nasıl korurum’ gibi sorularına yanıt vermesi<br />
odağıyla Monay mobil uygulamasını ekibiyle<br />
hayata geçiren Özlem Denizmen, Monay’ın<br />
2023 yılını şöyle değerlendirdi: “Monay olarak<br />
bizim hedef kitlemiz, birikim yapmak,<br />
çaba sarf etmek ve zenginleşmek isteyen herkes.<br />
Her bir kullanıcımız bizim için çok kıymetli.<br />
Kullanıcılarımızı ana odağımıza aldığımız<br />
2023’te harika bir yıl geçirdik ve 100<br />
bin kullanıcıya ulaştık. Yıl boyunca onların<br />
kullanıcı deneyimini geliştirmek için platformumuzda<br />
sürekli iyileştirmeler yaptık.<br />
Kullanıcıların geri bildirimlerini dikkate alarak,<br />
onlara daha sezgisel ve kullanıcı dostu<br />
bir deneyim sunmayı amaçladık. Bu süreçte,<br />
kullanıcılarımızın ihtiyaç ve tercihlerine<br />
uygun olarak hizmetlerimizi şekillendirdik.<br />
Önümüzdeki dönemde de Monay’ı geliştirmek<br />
adına atacağımız tüm adımlarda çıkış<br />
noktamız kullanıcılarımızın ihtiyaçları ve<br />
geri bildirimleri olacak.”<br />
Monay dünyasından 2023<br />
yılına dair ‘en’ler<br />
2023 yılında Monay ile toplamda 54 milyar<br />
TL’lik hedef belirleyen 100 bin kullanıcının<br />
özellikleri incelendiğinde, yüzde 60’ının erkek<br />
yüzde 40’ının da kadın olduğu dağılımı<br />
ortaya çıkıyor. Yüzde 70’inin ‘çalışan’ olduğu<br />
bilinen bu kitlenin yüzde 28’i 25-33, yüzde<br />
26’sı 34-42 ve yüzde 22’si 16-24 yaş grubundan.<br />
Platformun alametifarikası olan ve kişilere<br />
finansal hedeflerine ulaşmaları noktasında<br />
kişiselleştirilmiş bir sohbet deneyimiyle eşlik<br />
eden ‘Yolculuk’ ürününe baktığımızda, geçtiğimiz<br />
yıl kullanıcıların 121 bin 813’ünün<br />
başladıkları yolculukları tamamladığını görüyoruz.<br />
Yolculuklarda geçen toplam süre 4<br />
bin saat iken, kullanıcı değerlendirmelerinde<br />
yolculuklar yüzde 95 oranında tam puan<br />
aldı.<br />
Kullanıcılar Monay hesaplarında 2023 yılında<br />
sırasıyla en fazla; yüzde 25 ile borç kapama,<br />
yüzde 20 ile güvenli gelecek, yüzde 17 ile<br />
araba alma ve yüzde 10 ile ev peşinatı ödemeyi<br />
hedeflediler. Monay üzerinden kullanıcıların<br />
sahip olduğu toplam birikim miktarı<br />
2,75 milyar Türk Lirası olurken, Kasım ayında<br />
canlıya alınan özelliklerden “arkadaşını<br />
davet etme” özelliği ile gelen kullanıcı sayısı<br />
yıl sonunda 3 bin 160 kişi oldu. Kullanıcılar<br />
Monay sayesinde harcamalarından yüzde<br />
10 tasarruf ederek hedeflerine bir adım daha<br />
yaklaştılar.<br />
Monay Kart yeni özelliklerle<br />
kişiselleşecek<br />
Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen en önemli yeniliklerden<br />
Monay Kart tarafındaki gelişmelere<br />
bakıldığında, kart tanımlayan kullanıcı<br />
sayısı 2023 sonu itibarıyla 23 bin 90 olurken,<br />
<strong>2024</strong> itibarıyla gelecek bir dizi yeni özellik<br />
ile kullanıcıların kart deneyimine oldukça<br />
pozitif dokunuşlar yapılması planlanıyor. Bu<br />
kapsamda aylık yükleme limitinin artırılması<br />
için çalışmaların sürdüğü Monay Kart’a<br />
kişiselleştirme odaklı gelecek yeni özelliklerle<br />
birlikte kullanıcılar kendi aralarında ve<br />
IBAN’a para transferi yapabilecekler. Fatura<br />
ödeme ve ATM’den para çekmek gibi işlemlerle<br />
birlikte yatırım araçlarına doğrudan<br />
birikim yapabilme hedefi de planlar arasında<br />
yer alıyor.<br />
“Sürekli yenilik ve gelişim<br />
arayışındayız”<br />
Özlem Denizmen, <strong>2024</strong> yılı için Monay olarak<br />
hedeflerini şöyle değerlendirdi: “Finansal<br />
hizmetler sektöründe, kullanıcıların<br />
yanında olarak ve onlara şeffaf bir şekilde<br />
hizmet vererek fark yaratmayı hedefliyoruz.<br />
Kullanıcılarımızın finansal hedeflerine ulaşmalarına<br />
yardımcı olacak çözümler ile finansal<br />
hizmetler alanında yeni bir yaklaşım<br />
sunuyoruz. Bizim için önemli olan, kullanıcılarımızın<br />
finansal yolculuklarında onlara<br />
rehberlik edebilmek ve onların yanında olabilmek.<br />
Bu amaçla, hizmetlerimizi geliştiriyor<br />
ve kullanıcılarımıza en iyi finansal deneyimi<br />
sunmayı hedefliyoruz. Dijitalleşme ve<br />
mobil teknolojilerin yaygınlaşması, finansal<br />
hizmetler sektöründe yeni fırsatlar yaratıyor.<br />
Biz de bu minvalde, sürekli yenilik ve gelişim<br />
arayışındayız. Bu bağlamda, teknolojinin getirdiği<br />
yenilikleri ve trendleri yakından takip<br />
ediyoruz. Platformumuza eklediğimiz yeni<br />
özellikler aracılığıyla kullanıcılarımıza daha<br />
erişilebilir ve etkileşimli hizmetler sunmaya<br />
odaklıyız.”<br />
Monay, finansal refahlarını<br />
artırmak için çalışanların<br />
yanında olmak istiyor<br />
Monay <strong>2024</strong> yılında hedeflerine ulaşmak için<br />
üç ana model üzerinden ilerliyor. Birincisi,<br />
uygulamadan memnun kalan kullanıcılarının<br />
arkadaşlarına referans olarak onları<br />
uygulamaya getirmesi üzerine kurulu bir<br />
model. Kısa bir süre önce sunulan bu model<br />
şimdiden oldukça başarılı ilerliyor. İkincisi,<br />
marka ortaklığı yapılan şirketlerin kullanıcılarına<br />
ulaşmak. Üçüncüsü, çalışanların<br />
finansal refahı. Dünya çapında birçok büyük<br />
şirket finansal refah için bütçeler ayırıyor.<br />
Monay da çalışanların bu paketin bir parçası<br />
olmalarını sağlamak istiyor. Bu model Monay<br />
üyelik ücretinin bir kısmını şirketlerin<br />
karşılayacağı bir yapı üzerine kurulu. Monay<br />
hali hazırda bu modeli test ediyor.<br />
“Hedef <strong>2024</strong> sonuna kadar 1<br />
milyon kullanıcıya ulaşmak”<br />
Denizmen, <strong>2024</strong> sonuna kadar 1 milyon<br />
kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini belirterek,<br />
Monay’ın odağının aynı zamanda<br />
‘Türkiye’nin finansal sağlığı’nı analiz etmek<br />
olduğu vurgusunu yaptı: “<strong>2024</strong>’te yatırımlara<br />
bağlanmak, banka hesabına erişim, üyelik<br />
modelimizi herkese açmak ve kredi notunu<br />
uygulama üzerinden göstermek gibi planlarımız<br />
var. Biz, çok büyük bir veri havuzunu<br />
yönetiyoruz ve bu veriler üzerinden aslında<br />
Türkiye’nin finansal sağlığını gözlemliyoruz.<br />
Toplumun ortalama harcama ve birikim<br />
alışkanlıklarını analiz edebiliyoruz. Toplumda<br />
finansal konularda ciddi bir bilgi eksikliği<br />
olduğunu görüyoruz. Biz bu karışıklıkta kullanıcılarımıza<br />
yol göstermeye çalışıyoruz.<br />
Yolculuğumuz henüz başlıyor ve bu yola Türkiye’nin<br />
en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda<br />
çıkıyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
21
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
TD SYNNEX’ten 2023 yılında<br />
57 milyar dolar gelir!<br />
2023 yılı için 57,5 milyar dolar gelir, 3,9 milyar dolar brüt kâr ve 1 milyar dolar faaliyet<br />
kârı açıklayan TD SYNNEX’in Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, ülkemizde de<br />
dolar bazında yıllık yüzde 37’lik cirosal büyüme sergilediklerini söyledi. <strong>2024</strong> yılında<br />
da Türkiye’de çift haneli bir büyüme yakalamayı hedeflediklerini belirten Yumrukçallı<br />
satış ve teknik ekiplerinin sayısını artırmayı planladıklarını da aktardı…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
22<br />
BT ekosisteminin küresel ölçekte lider<br />
distribütörlerinden olan ve BT’nin ihtiyaç<br />
duyduğu tüm çözümleri tek çatı<br />
altında sunan TD SYNNEX’in kanal ortaklarının<br />
yüzde 77’si 2023’te gelir artışı<br />
kaydetti. Kanal ortaklarının büyümesine<br />
paralel olarak TD SYNNEX de 2023<br />
yılında güçlü finansal sonuçlara ulaştı.<br />
2023 yılı finansal rakamlara göre şirket<br />
geçen yılın üçüncü çeyreğinde 14,4 milyar<br />
dolar gelir, 1 milyar dolar brüt kâr,<br />
286,8 milyon dolar faaliyet kârı ve 187,5<br />
milyon dolar net kâr elde etti. Şirket geçen<br />
yılın tamamı için ise 57,5 milyar<br />
dolar gelir, 3,9 milyar dolar brüt kâr, 1<br />
milyar dolar faaliyet kârı ve 626,9 milyon<br />
dolar net kâr açıkladı.<br />
Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2023 yılında<br />
da çok başarılı ve verimli bir yıl geçirerek<br />
tüm hedeflerime ulaştıklarını ve birçok<br />
alanda iş ortaklarının beklentilerini<br />
karşıladıklarını söyleyen TD SYNNEX<br />
Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı,<br />
“Dünya çapındaki ortaklarımızla<br />
ilişkilerimizi daha sağlamlaştırdığımız<br />
bir yıl oldu. Dijital pazardaki büyümelerini<br />
ve başarılarını desteklemek için<br />
yeni programlar, girişimler ve çözümler<br />
sunarak ortak ekosistemimizi güçlendirdik.<br />
Ayrıca yeni ürün ve çözümlere<br />
yatırım yaparak iş ortaklarımızın dijital<br />
dönüşüm yolculuklarını desteklemek<br />
için kendimizi çok daha fazla geliştirdik.<br />
Veri odaklı sonuçlar elde etmelerine yardımcı<br />
olmak amacıyla iş ortaklarımızın<br />
uzmanlığa, toplu çözümlere ve ticari<br />
olanaklara erişim sağlamaları için veri,<br />
yapay zekâ ve IoT gibi yüksek büyüme<br />
kaydeden teknolojilere önemli yatırımlar<br />
yapmaya devam ettik.” dedi.<br />
“Yapay zekâ çözümleri sunan<br />
iş ortaklarımızın oranı yüzde<br />
625 arttı”<br />
“Tüm zorluklara rağmen iş ortaklarımızın<br />
geleceğe güvenle ve umutla bakması<br />
mutluluk ve gurur verici” ifadelerini kullanan<br />
Yumrukçallı, “Büyüme alanlarına<br />
baktığımızda bu yıl güvenlik, iş ortaklarımızın<br />
en çok sattığı teknoloji, en çok<br />
işe alım yaptıkları alan ve iki yıl içinde<br />
en çok önem verdikleri konu olarak ilk sıralarda<br />
yer aldı. Güvenliğin yanı sıra bulut,<br />
hibrit bulut ve buluta geçiş çözümleri<br />
de 2023 yılında kanal iş ortaklarımızın<br />
portföylerine hâkim olan teknolojiler<br />
oldu. Diğer yandan sadece bir yıl içinde<br />
yapay zekâ/makine öğrenimi çözümleri<br />
sunan iş ortaklarımızın oranı da bir önceki<br />
yıla kıyasla yüzde 625 gibi çarpıcı<br />
bir artış kaydetti.” şeklinde konuştu.<br />
“Türkiye’de dolar bazında<br />
yüzde 37 büyüdük”<br />
Türkiye’deki faaliyetleri hakkında da<br />
rakamla bilgileri paylaşan Yumrukçallı,<br />
“Türkiye’de de dolar bazında yıllık yüzde<br />
37’lik cirosal büyüme gösterdiğimiz çok<br />
başarılı bir yıl geçirdik. <strong>2024</strong> yılında da<br />
çift haneli bir büyüme yakalamayı hedefliyoruz.<br />
Bu hedefimize ulaşmak adına<br />
çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Dijital<br />
dönüşümüze devam etmek ve katma değerli<br />
çözümlerimizi her geçen gün arttırmak<br />
hedeflerimizin başında yer alıyor.<br />
Yeni nesil teknolojilerde ekosistemimizi<br />
geliştirmeyi de önceliklendirdik. Ayrıca<br />
Türk mühendisler tarafından geliştirilen<br />
tamamen yerli yeni ürün ve çözümlerin<br />
dağıtıcılığını sahiplenerek Türkiye’de<br />
başarı hikâyelerini arttırmalarını sağlamak,<br />
daha sonra da TD SYNNEX’in global<br />
gücünü ve networkünü kullanarak<br />
bu markaları diğer ülkelerde pozisyonlandırabilmek<br />
de hedeflerimiz arasında<br />
yer alıyor.” dedi.<br />
“İşe alımlarımızı artırmayı<br />
hedefliyoruz”<br />
Diğer yandan müşteri deneyiminin de<br />
en önem verdikleri konular arasında yer<br />
almaya devam edeceğinin altını çizen<br />
Yumrukçallı şunları söyledi: “Bu sebeple<br />
dijital platformlarda, tedarik zinciri<br />
yeteneklerinde, çözüm toplama ve iş<br />
etkinleştirme programlarında müşteri<br />
deneyimini daha da iyileştirecek yatırımlarımız<br />
olacak. Bunların yanı sıra<br />
uluslararası markalarla yaptığımız iş ortaklıkları<br />
ile yapay zekâ ve makine öğrenimi,<br />
gibi yeni nesil teknolojilere yönelik<br />
gelişen müşteri ihtiyaçlarına odaklı katma<br />
değerli hizmetler sunmak için de<br />
önümüzdeki yıl önemli iş birliklerimiz<br />
ve çalışmalarımız olacak. Bu bağlamda<br />
hizmet kalitemizi daha da üst seviyeler<br />
çıkarmak için istihdamda büyümeyi<br />
sürdürüyoruz. Satış, teknik, operasyon<br />
birimlerimiz başta olmak üzere çeşitli<br />
alanlarda işe alımlarımızı şimdiden tamamladık.<br />
Ancak iş ortaklarımızın büyümesiyle<br />
doğru orantılı bir şekilde, satış<br />
ve teknik ekiplerimizin sayısını daha<br />
da artırmayı hedefliyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
AssisTT Türkiye’nin<br />
81 ilinden girişimcileri bekliyor<br />
Türk Telekom’un müşteri deneyimi şirketi AssisTT, geçen yıl hayata geçirdiği<br />
Girişimci Müşteri Temsilcisi modelini tüm Türkiye’ye açtı. AssisTT; çalışma hayatının<br />
ofis, mesai saati gibi sınırlamalarına tâbi olmadan, çalışma yerini ve süresini kendisi<br />
belirleyerek, iyi gelir elde etmek ve en önemlisi iş dünyasına girişimci olarak adım<br />
atmak isteyenleri bekliyor. Girişimci Müşteri Temsilcisi olmak isteyenler bu model ile<br />
Türkiye’nin her ilinden çalışabilecek. Girişimciliğin yeni nesil teknolojilerle ekonomik<br />
kalkınmanın bir kaldıracı olarak kurgulandığı modelde, müşteri deneyimi hizmeti<br />
verebilmek için sadece bir bilgisayar ile bir kulaklık yeterli olacak…<br />
İnsan odaklı çalışan deneyimi anlayışı ve<br />
yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla<br />
uluslararası platformlarda ödüller kazanan<br />
Türk Telekom’un müşteri deneyimi<br />
şirketi AssisTT, çalışanlarının kariyerlerinde<br />
ilerleme fırsatlarına yönelik ürettiği<br />
çözümlerle sektörde dikkat çekiyor. Çalışanlarının<br />
ihtiyaçları doğrultusunda yeni<br />
çalışma modelleri geliştiren AssisTT; hayata<br />
geçirdiği Girişimci Müşteri Temsilcisi<br />
modeli ile çalışma hayatının ofis, mesai<br />
saati gibi sınırlamalarına tâbi olmadan,<br />
çalışma yerini ve süresini kendisi belirlemek,<br />
iyi gelir elde etmek ve en önemlisi iş<br />
dünyasına girişimci olarak adım atmak<br />
isteyenlere hitap ediyor. 2022 yılında hayata<br />
geçirdiği Girişimci Müşteri Temsilcisi<br />
modelini öncelikle AssisTT çalışanlarına<br />
sunan şirket, bu fırsatı girişimci olmak isteyen<br />
tüm adaylara sunuyor.<br />
AssisTT’in sektörüne bir ilk olarak kazandırdığı<br />
modelde; kişilere şahıs şirketini kurarak<br />
kendi işinin patronu olma, çalışma<br />
saatleri, çalışma yerinde esneklik, gelirde<br />
artış gibi avantajlar sunuluyor. Kişiler kendi<br />
şirketini kurup hizmet üretimi oranında<br />
daha yüksek gelir elde ederken 18-29 yaş<br />
arasında olan gençler Vergi ve Bağkur teşviki<br />
olan “Genç Girişimci İstisnası” programına<br />
dahil olabiliyor. 29 yaş üstü olanlar<br />
ise KOSGEB gibi devlet teşviklerinden faydalanabiliyor.<br />
Konuyla ilgili açıklama yapan AssisTT<br />
Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Levent<br />
Yalçın: “Girişimcilik ekosistemine ve<br />
gençlerin istihdamına verdiğimiz önem<br />
doğrultusunda Girişimci Müşteri Temsilcisi<br />
Modelimizi hayata geçirdik. Modelimizde<br />
girişimciliği yeni nesil teknolojilerle<br />
destekleyerek ekonomik kalkınmaya<br />
etkisini dikkate alarak kurguladık. Kendi<br />
işinin patronu olmayı seçen arkadaşlarımız<br />
kendi şirketlerini kurarak sektör ortalamasının<br />
üzerinde bir gelir artışı sağladı.<br />
Çalışma arkadaşlarımızdan aldığımız<br />
olumlu dönüşler sayesinde artık modelimizi<br />
tüm Türkiye’ye açıyoruz. Girişimci<br />
Müşteri Temsilcisi Modelimizle hem sektörümüze<br />
hem bu alanda kariyerini geliştirmek<br />
isteyen arkadaşlarımıza hem de<br />
ülke ekonomisine katkı sağladığımız için<br />
mutluyuz” dedi.<br />
Yalçın modelin çalışanlar kadar müşteriler<br />
için de avantajlar sağladığının altını<br />
çizerek şunları söyledi: “Girişimci Müşteri<br />
Temsilcisi modelimizle, müşterilerimizin<br />
inbound çağrı ihtiyaçlarına yenilikçi bir<br />
yaklaşım getiriyor, esnek planlamalarla<br />
yoğun dönemlerini daha verimli şekilde<br />
yönetiyor, dakika bazlı fiyatlandırma ile<br />
etkin maliyet yönetimi avantajı sunuyoruz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
23
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Süper güçleri yapay zeka olan yeni<br />
kahramanlar görücüye çıktı<br />
NVIDIA bugün CES <strong>2024</strong> etkinliğinde en yeni oyunları ve<br />
içerik oluşturmayı güçlendiren ve yapay zeka destekli<br />
bilgisayarların çekirdeğini oluşturan GeForce RTX 40<br />
SUPER, GeForce RTX 4080 SUPER ve GeForce RTX 4070<br />
Ti SUPER GPU’ları içeren GeForce RTX 40 SUPER Serisi<br />
GPU ailesini duyurdu…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
24<br />
NVIDIA’nın Ada Lovelace mimarisine<br />
dayalı bu en son GPU iterasyonu, oyun,<br />
içerik üretimi ve günlük üretkenliği hızlandırmak<br />
için 52 shader TFLOPS, 121<br />
RT TFLOPS ve 836 AI TOPS sunarak<br />
oyun oynamayı, yaratıcılığı ve günlük<br />
üretkenliği güçlendiriyor ve yeni eğlence<br />
dünyaları ve deneyimleri geliştirme<br />
gücü sağlıyor.<br />
Yeni GeForce RTX SUPER GPU’lar,<br />
PC’lerde yapay zekayı deneyimlemenin<br />
yeni en üst düzey yolu olarak karşımıza<br />
çıkıyor. Özel tasarlanmış yapay zeka<br />
tensör çekirdekleri, oyun, içerik üretme<br />
ve günlük üretkenlik alanında yeni nesil<br />
yetenekler sunuyor. RTX GPU’larının<br />
üzerine inşa edilen zengin yazılımlar yapay<br />
zeka desteğiyle daha da hızlanıyor.<br />
Yeni GPU’ların özellikleri ise;<br />
• GeForce RTX 4080 SUPER, 4K çözünürlükte<br />
ışın izlemeli oyunlara güç veriyor.<br />
Grafiksel olarak en yoğun oyunlarda<br />
GeForce RTX 4080 SUPER DLSS Frame<br />
Generation olmadan GeForce RTX 3080<br />
Ti’dan 1,4 kat daha hızlı. 836 AI TOPS<br />
ile DLSS Frame Generation ekstra bir<br />
performans artışı sağlayarak RTX 4080<br />
SUPER’ı RTX 3080 Ti’dan iki kat daha<br />
hızlı hale getiriyor. Stable Diffusion XL<br />
veya Stable Video Diffusion gibi yapay<br />
zeka iş yüklerinde, içerik oluşturucular<br />
RTX 3080 Ti’den 1,5 kat daha hızlı video<br />
ve 1,7 kat daha hızlı görüntü oluşturabiliyor.<br />
RTX 4080 SUPER, RTX 4080’e göre<br />
performans avantajı için daha fazla çekirdek<br />
ve daha hızlı bir belleği içeriyor.<br />
RTX 4080 SUPER 31 Ocak itibariyle satışa<br />
sunulacak.<br />
• RTX 4070 Ti SUPER, oyunları 1440P’de<br />
ve 4K’ya kadar süper yüksek kare hızlarında<br />
maksimuma çıkarmak için harika<br />
bir GPU seçeneği olarak kullanıcıların<br />
beğenisine sunuluyor. RTX 4070 Ti ile<br />
karşılaştırıldığında RTX 4070 Ti SUPER,<br />
daha fazla çekirdeğe, 16 GB’a yükseltilmiş<br />
bir çerçeve arabelleğine ve video düzenleme<br />
ve büyük 3D sahneleri oluşturmak<br />
için mükemmel bir şekilde uygun<br />
olan 672 GB/sn’ye önemli bir bellek bant<br />
genişliği artışı sağlayan 256 bit bellek veriyoluna<br />
sahip. RTX 4070 Ti SUPER, RTX<br />
3070 Ti’den 1,6 kat ve DLSS 3 ile 2,5 kat<br />
daha hızlıdır. GeForce RTX 4070 Ti SU-<br />
PER 24 Ocak’ta satışa sunulacak.<br />
• RTX 4070 SUPER, RTX 4070’ten %20<br />
daha fazla çekirdekle geliyor ve bu da<br />
onu RTX 3090’dan daha hızlı hale getirirken<br />
gücün bir kısmını kullanıyor.<br />
DLSS 3 ile 1,5 kat daha hızlı hale geliyor.<br />
Ürün 17 Ocak’ta satışa sunulacak.<br />
NVIDIA Global GeForce Pazarlamadan<br />
Sorumlu Başkan Yardımcısı Matt Wuebbling:<br />
“Oyun tutkunlarından yaratıcı<br />
profesyonellere kadar herkes için, Ge-<br />
Force RTX SUPER GPU’ları harika yükseltmeler<br />
sunuyor. GeForce RTX SUPER<br />
kartları, 500’den fazla RTX oyununu<br />
ve uygulamasını destekliyor ve kullanıcıları<br />
PC’ye gelen güretici yapay zeka<br />
uygulamalarının dal- gasına karşı<br />
hazırlıyor.”<br />
NVIDIA,<br />
Milyonlara<br />
Üretici Yapay Zeka<br />
Teknolojisini Sunuyor<br />
Onlarca yıl boyunca bilgisayar teknolojisindeki<br />
liderliğini sürdüren ve 100<br />
milyondan fazla RTX GPU’su ile yapay<br />
zeka dönemine öncülük eden NVIDIA,<br />
GeForce RTX SUPER masaüstü GPU’larıyla<br />
üretici yapay zeka performansını<br />
milyonların kullanımına sunuyor. Şirket<br />
ayrıca, her biri önde gelen OEM’lerden<br />
gelen yeni yapay zeka destekli dizüstü<br />
bilgisayarları ve geliştiriciler ile son kullanıcılar<br />
için RTX hızlandırmalı yapay<br />
zeka yazılım ve araçlarını tanıttı.<br />
NVIDIA artık PC deneyimlerini üretici<br />
yapay zekayla geliştirmek için şu araçları<br />
sunuyor: Metinden görüntüye iş<br />
akışları için popüler Stable Diffusion XL<br />
modelinin NVIDIA TensorRT hızlandırması,<br />
üretici yapay zeka doku araçlarına<br />
sahip NVIDIA RTX Remix, NVIDIA ACE<br />
mikro hizmetleri ve Frame Generation<br />
ile DLSS 3 teknolojisini kullanan daha<br />
fazla oyun.<br />
En yeni büyük dil modellerinin (LLM’ler)<br />
çıkarım performansını hızlandıran ve<br />
optimize eden açık kaynaklı bir kütüphane<br />
olan NVIDIA TensorRT-LLM<br />
(TRT-LLM), artık PC’ler için önceden<br />
optimize edilmiş daha fazla modeli destekliyor.<br />
TRT-LLM tarafından hızlandırılan<br />
ve yine bu ay piyasaya sürülen<br />
bir NVIDIA teknoloji demosu olan Chat<br />
with RTX (RTX ile Sohbet), yapay zeka<br />
meraklılarının notları, belgeleri ve diğer<br />
içerikleriyle etkileşime girmelerine olanak<br />
tanıyor.<br />
RTX, sadece son 4 yılda 5 kat büyüyerek<br />
en hızlı büyüyen dizüstü bilgisayar platformu<br />
olma konumuma yükseldi. Dünya<br />
genelinde 50 milyondan fazla cihaz<br />
oyuncular ve içerik üreticiler tarafından<br />
kullanılıyor. Acer, ASUS, Dell, HP, Lenovo,<br />
MSI, Razer, Samsung ve daha fazlasından<br />
yeni sistemler bu ayın sonlarında<br />
gönderilmeye başlanacak ve kullanıcıların<br />
kutudan çıkar çıkmaz üretken yapay<br />
zekayı deneyimlemelerine olanak tanıyacak<br />
ve NPU’lara kıyasla yüzde 20 ila<br />
yüzde 60 arasında bir performans artışı<br />
sunacak. 16 milimetreye kadar olan 14<br />
inçlik ince modellerden en güçlü 18 inçlik<br />
modellere kadar, her oyuncu ve yaratıcı<br />
için bir dizüstü bilgisayar bulunuyor.<br />
NVIDIA’nın Kurucusu ve CEO’su Jensen<br />
Huang: “Üretici yapay zeka, bilgisayar tarihindeki<br />
en önemli platform değişimlerinden<br />
biridir ve bu etkileyici dönüşümle<br />
oyun, içerik üretimi, geliştirme ve üretkenlik<br />
alanları da hızla değişiyor. Bu yeni<br />
çağın en etkili uygulamaları, sadece bir<br />
GPU’nun sunabileceği büyük hesaplama<br />
gücünü yerel olarak çalıştırmayı gerektiriyor.<br />
100 milyondan fazla RTX AI PC ve<br />
iş istasyonu ile RTX, yapay zeka geliştiricileri<br />
için devasa bir kurulum tabanı<br />
sağlıyor.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Casper 2023 yılında yüzde 50 büyüdü<br />
Teknoloji gibi hızlı ve rekabetçi bir sektöründe<br />
Türkiye’nin 30 yıldır önde gelen teknoloji markası olan<br />
Casper, 2023 yılı büyüme rakamlarını açıkladı. En yeni<br />
teknolojileri dünya ile aynı anda Türkiye’de sunan<br />
Casper, <strong>2024</strong> yılında yüzde 40 büyüme hedefliyor…<br />
Yerli teknoloji markası olarak 30 yılı aşkın<br />
süredir sektöre öncülük eden Casper, 2023<br />
yılına dair sektör değerlendirmesini ve büyüme<br />
rakamlarını açıkladı. Casper’ın 2023<br />
yılındaki durumunu değerlendiren Casper<br />
Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı<br />
Feray Karaman, “Geçen yıla göre<br />
dünya genelinde bilgisayar satışlarında<br />
düşüş yaşanırken, ülkemiz bu durumdan<br />
pozitif olarak ayrıştı. Dünya genelinde<br />
yüzde 14 daralma gerçekleşirken, ülkemiz<br />
2023 yılını bilgisayar satışlarında yüzde 15<br />
büyüme ile kapattı. Biz de Casper olarak,<br />
2023 yılında Casper VIA, Casper Nirvana<br />
ve Excalibur alt markalarımızla çıkardığımız<br />
15 yeni ürün ile birlikte satış rakamlarımızı<br />
artırdık. Kullanıcılara daha geniş<br />
ürün gamı ve daha çok satış noktası ile<br />
ulaşarak 2023 yılında yüzde 50 büyüme<br />
kaydettik.” dedi.<br />
“2023’te Ürün Yelpazemizi<br />
Genişletme ve<br />
Müşterilerimize Daha Iyi<br />
Hizmet Sunma Konularında<br />
Çok Önemli Adımlar Attık.”<br />
Müşteri odaklı stratejileri, inovasyona verdikleri<br />
önem ve sektöre öncülük eden ürün<br />
ve hizmetleriyle büyümelerine katkı sağladıklarını<br />
dile getiren Karaman, “2023’te<br />
ürün yelpazemizi genişletme ve müşterilerimize<br />
daha iyi hizmet sunma konularında<br />
çok önemli adımlar attık. Bu süre zarfında,<br />
müşteri memnuniyetini artırmak<br />
adına uçtan uca satınalma deneyiminden<br />
servis noktalarına kadar bir yenileme sürecine<br />
girdik, müşteri içgörülerini toplayarak,<br />
ürünlerimizi ve servislerimizi tasarladık.<br />
Özellikle 2023 yılının ikinci yarısında<br />
lansmanını yaptığımız son teknoljili oyun<br />
bilgisayarlarımız, ince, hafif ve ergonomik<br />
tasarımı ve şıklığı ile dikkat çeken Nirvana<br />
X600 serimizin kullanıcılardan büyük ilgi<br />
görmesi büyüme oranlarımız üzerinde etkili<br />
oldu. Enflasyonun tüketici satın alma<br />
davranışlarında, uzun yıllar kullanabileceği<br />
cihazlara yönelme eğilimi yarattığını<br />
söylemek mümkün. Bu anlamda Casper<br />
olarak toplam faydaya ve uzun yıllar kullanabilecek<br />
sağlamlık ve kaliteye dair ürün<br />
tasarımlarında gösterdiğimiz özenin sonuçlarını<br />
büyüme rakamlarımızda gördük.”<br />
dedi.<br />
Tüm Ar-Ge ve üretim süreçlerini yerli mühendislerle<br />
yürüten, Avrupa’nın ve Orta<br />
Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden<br />
birine sahip olduklarını belirten<br />
Karaman, 2023 yılında bilgisayardan<br />
monitöre, akıllı telefondan oyun bilgisayarlarına<br />
500 bine yakın cihazı tüketiciyle<br />
buluşturduklarını dile getirdi.<br />
“<strong>2024</strong> yılında yüzde 40<br />
büyüme hedefliyoruz”<br />
<strong>2024</strong> yılında Casper olarak hedeflerine<br />
ulaşmak için stratejilerini geliştirmeye<br />
devam ettiklerini ifade eden Karaman,<br />
“<strong>2024</strong>’te, sektördeki dinamiklere ve müşteri<br />
beklentilerindeki değişime dayalı olarak,<br />
büyümeyi ve yenilikleri sürdürmeyi<br />
devam etmeyi amaçlıyoruz. Önümüzdeki<br />
süreçte de bilgisayarların yapay zekalı bilgisayarlar<br />
olarak tanımının değişeceği bir<br />
dönem. Casper olarak, <strong>2024</strong> yılında bu arayışa<br />
cevap verecek ürünlerimiz ve hayata<br />
geçireceğimiz çalışmalarımızla, yüzde 40<br />
büyüme hedefliyoruz. Bu büyümeyi desteklemek<br />
üzere tüm tasarladığımız ürün<br />
gamlarında, amiral gemi diyebileceğimiz<br />
üstün teknoloji ürünlerin lansmanlarını<br />
özellikle <strong>2024</strong>’ün ilk çeyreğinde tüketiciye<br />
sunacağız. Bir yıllık geliştirme süreçleri<br />
sonunda, ürünlerimizdeki üst düzey<br />
teknolojileri, şık ve dayanıklı tasarımları<br />
tüketiciyle buluşturmak için sabırsızlanıyoruz.”<br />
dedi.<br />
En yeni teknolojileri araştırma, geliştirme<br />
ve entegrasyon süreçlerini başarıyla gerçekleştirebilmek<br />
ve geleceğin teknolojisini<br />
inşa etmek için <strong>2024</strong>’te Ar-Ge yatırımlarını<br />
yüzde 100 artıracaklarını aktaran Karaman,<br />
“Casper olarak <strong>2024</strong> yılında da hem<br />
bireysel hem kurumsal kullanıcıların beklentilerini<br />
karşılayacak son teknoloji ürünlerimizi<br />
sunmaya devam edeceğiz. Özellikle<br />
yapay zeka teknolojisinin gelişmesini,<br />
NPU (neural processing unit) birimlerinin<br />
bilgisayarlara entegre olması ile daha da<br />
artmış üretken yapay zeka deneyimini tüketicilere<br />
sunmak üzere iş ortaklarımızla<br />
çalışmalarımızı yakın bir şekilde sürdürüyoruz.<br />
<strong>2024</strong> yılında üretim kapasitemizi<br />
artırarak, global çapta kalite ve teknolojiye<br />
sahip ürünlerimizi geniş hizmet ağı ve yerel<br />
üretim avantajlarıyla birleştirerek kullanıcılarımızla<br />
buluşturacağız.” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
25
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
No Code & Low Code ile 20 kat daha hızlı<br />
yazılım geliştirmek mümkün<br />
Sektör Market<br />
Dijital dönüşümün bir zorunluluk haline geldiği<br />
günümüzde, bu dönüşümün baş rol oyuncusu<br />
olan yazılımların geliştirme sürelerinin uzunluğu,<br />
işletmelerin varlıklarının sürdürülebilirliğini<br />
tehlikeye atıyor. Yazılım geliştirme sürecinde<br />
işletmelerin ihtiyaçlarının değiştiğini, bu nedenle<br />
de başarısız ve etkin olamayan projelerin<br />
şirketlere büyük maliyet çıkardığını belirten<br />
Xpoda CEO’su Şenol Balo, “No Code ve Low<br />
Code özellikleri içerisinde barındıran bir platform<br />
olarak, yazılım geliştirme süreçlerini 20 kat daha<br />
artırarak, işletmelerin dijital dönüşüm yolculuğunu<br />
hızlandırıyoruz. İşletmelerin değişen ihtiyaçlarına<br />
anında yanıt verirken, organik olarak yazılımların<br />
gelişmesi ve büyümesini sağlıyoruz” dedi…<br />
<strong>IT</strong> network<br />
26<br />
Dünyada hızla artan rekabet ortamı<br />
ve giderek yükselen maliyetler,<br />
her büyüklükteki işletmenin dijital<br />
dönüşüm yolculuğunu hızlandırdı.<br />
Dijital dönüşümün, işletmelerin sürdürülebilirliğinin<br />
anahtarı olduğunu<br />
vurgulayan Xpoda CEO’su Şenol Balo,<br />
“Özellikle e-ticaret, üretim, servis<br />
gibi iş süreçlerine sahip sektörlerde<br />
dijitalleşme artık seçim değil, hayati<br />
bir zorunluluk haline geldi. Bu sürecin<br />
gecikmesi maalesef işletmelerin<br />
yaşamlarının son bulmasına neden<br />
oluyor. Çok büyük kurumlar göreceli<br />
olarak bu projeleri daha önce başlattıkları<br />
için daha bilinçli ve seçici durumda<br />
ya da maaliyeti yüksek de olsa<br />
bir yolculuğun içerisinde. Ancak vakit<br />
nakittir perspektifi ile bir şirketin dijitalleşme<br />
süreçlerini dijitalle yönetmesi,<br />
hayati noktada!” diye belirtti.<br />
“Dijital dönüşümün tek<br />
çözümü, No-Code &<br />
Low-Code platformlar”<br />
Dijital dönüşümün bir zorunluluk haline<br />
gelmesi de yazılım sektörünün<br />
mesaisini artırıyor. Yazılım üretiminde<br />
kaynakların oldukça kısıtlı, buna<br />
karşın talebin bir o kadar yüksek olduğunu<br />
söyleyen Şenol Balo, konuya<br />
şu sözlerle açıklık getirdi: “Araştırmalar<br />
nitelikli yazılımcı ihtiyacının<br />
ancak %20’sini karşılayabildiğimizi<br />
gösteriyor. Bu da yazılım geliştirme<br />
maliyetini artırıyor. Hem yazılım geliştiricilerin<br />
azlığı hem de geliştirme<br />
sürelerinin uzunluğu, kurumların<br />
dijital dönüşüm süreçlerini ertelemelerine<br />
sebep oluyor. Kaynakları güçlü<br />
olan işletmeler ise ihtiyaç duydukları<br />
yazılımlara daha geç ulaşıyor. Bir yazılımcı,<br />
4 yıllık üniversite eğitimi ve<br />
3 yıllık iş tecrübesi ile yetişebiliyor.<br />
No-Code & Low-Code bilen bir yazılımcının<br />
1 ay gibi kısa bir sürede 20<br />
kat daha hızlı uygulama geliştirebildiğini<br />
düşünürsek, dijital dönüşümün<br />
tek çözümünün No-Code & Low-Code<br />
platformlar olduğunu söyleyebiliriz.”<br />
KOBİ’ler, büyük ölçekli<br />
kurumlar ve start-up’lara<br />
yönelik farklı avantajlar<br />
sunuyor<br />
KOBİ’ler, büyük ölçekli kurumlar ve<br />
start-up’lara yönelik farklı avantajlar<br />
sunduklarına dikkat çeken Şenol<br />
Balo, “KOBİ’ler özel yazılım ihtiyaçlarını<br />
bir Xpoda iş ortağından talep ediyor.<br />
İhtiyaçlarıyla %100 örtüşen özel<br />
yazılımlar, hızlı ve maliyet etkin bir<br />
şekilde Xpoda iş ortakları tarafından<br />
geliştiriliyor. Büyük ölçekli kurumlar<br />
ise kodlama yapmak yerine <strong>IT</strong> ekiplerine<br />
veya yeni çalışanlarına yönelik<br />
Xpoda eğitimleri talep ediyor, yıllar<br />
sürecek dönüşüm projelerini aylar<br />
içerisinde tamamlayarak kullanıma<br />
alıyor. Bu süreçte zamana zaman iş<br />
ortakları ile ortak proje geliştirmeleri<br />
de mümkün oluyor. Kendi girişimini<br />
kurmak isteyen start-up’lar da Xpoda’nın<br />
hızlı geliştirme platformu sayesinde<br />
fikirlerini hızla yazılıma çevirip<br />
piyasaya sunabiliyor, aynı zamanda<br />
Xpoda iş ortağı olarak firmaların özel<br />
yazılım ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor”<br />
ifadelerinde bulundu.<br />
Dünyanın yazılım ihtiyacını<br />
karşılıyor<br />
Xpoda’nın sektördeki öncü rolüyle<br />
dünyanın yazılım ihtiyacını karşıladığını<br />
kaydeden Şenol Balo, “Yaklaşık<br />
200 şirkete özel geliştirilmiş, binlerce<br />
modül, on binlerce ekran ile birçok<br />
sektöre çözüm sunuyoruz. İngiltere,<br />
Rusya, Azerbaycan, Yunanistan,<br />
Dubai, Fas, Hollanda, Amerika gibi<br />
ülkelerde müşterilerimiz bulunuyor.<br />
Dünya ölçeğinde edindiğimiz deneyimle<br />
Türk yazılım sektörünün küresel<br />
yolculuğunu hızlandırıyoruz” diye<br />
sözlerine ekledi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Enfinitec, Avrupa’da<br />
sekiz ülkede faaliyet gösterecek<br />
Acer, elektronik cihaz yelpazesine yönelik benzersiz satış sonrası hizmetler sunan<br />
iştiraki Enfinitec B.V. faaliyetlerine başladı. Şu an 8 ülkede faaliyet gösteren<br />
Enfinitec, uzmanlığını Acer ürünlerinin ötesine taşıyarak teknoloji sektöründeki farklı<br />
markalara da hizmet vermeye başladı…<br />
Yıllardır müşteri hizmetleri ve onarım<br />
merkezlerine sürekli yatırım yapan Acer,<br />
PC’ler, dizüstü bilgisayarlar, monitörler<br />
ve projektörler gibi ürünlerde kaliteyi her<br />
zaman en üst düzeyde tutmayı başardı.<br />
Şirketin mükemmelliğe olan bağlılığı,<br />
otomotiv sektöründen esinlenen sıkı ve<br />
güvenli süreçler sayesinde tesislerinin sanayileşmesine<br />
de yansıyor. Standartlaştırılmış<br />
operasyon prosedürleri (SOP), ISO<br />
belgeleri ve alınan çok sayıda ödül sonucunda<br />
Acer’ın satış sonrası hizmetleri BT<br />
sektöründe bir ölçüt haline geldi.<br />
Bu başarının ardından Acer, 2014 yılında<br />
çeşitli ürünler için beyaz etiketli onarımlar<br />
sunmak üzere SERTEC360’ı hayata geçirerek<br />
hizmet yelpazesini BT alanının ötesine<br />
genişletti. Satış sonrası hizmetlerini üçüncü<br />
taraf şirketlere genişletme potansiyelini<br />
fark eden Acer, stratejik bir adım atarak<br />
bağımsız bir iştirak olan Enfinitec’i kurdu.<br />
Acer EMEA Bölgesi Başkanı Emmanuel<br />
Fromont, “Enfinitec, ürünlerin yaşam<br />
döngüsünü uzatarak veya onlara ikinci<br />
bir hayat vererek grubumuzun daha sürdürülebilir<br />
ve sorumlu bir dünyaya yönelik<br />
misyonunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor.<br />
Acer olarak ürün ve hizmetlerimizle<br />
sürdürülebilir kalkınmayı destekliyoruz”<br />
dedi.<br />
Enfinitec, sürdürülebilirlik ve sorumluluğa<br />
odaklanarak satış sonrası hizmetler<br />
sektöründe dönüştürücü bir güç olmaya<br />
hazırlanıyor. Fromont sözlerine şöyle devam<br />
etti: “Enfinitec’i bağımsız bir iştirak<br />
haline getirerek, yeni pazarlara açılarak<br />
ve sürdürülebilir satış sonrası hizmetlerde<br />
kabul görmüş uzmanlık arayışında olan<br />
diğer sektörlere hizmet vererek Enfinitec’i<br />
daha da geliştirmeyi hedefliyoruz.”<br />
Enfinitec CEO’su Tobi Musson heyecanını<br />
şu sözlerle paylaştı: “Enfinitec’in bugün<br />
itibariyle faaliyete geçmesinden büyük<br />
mutluluk duyuyoruz. Artık farklı ülkelerde<br />
konumlanmış sekiz tesiste binden fazla<br />
çalışanı olan bağımsız bir Avrupa hizmet<br />
şirketiyiz.”<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
DTG Ticari İş Grubu Başkanı ve DT Cloud<br />
Genel Müdürü Serdar Yokuş oldu<br />
Türkiye’de ve dünyada farklı lokasyonlarda hizmet<br />
veren uluslararası alternatif bulut platformu sağlayıcısı<br />
Digital Transformation Group (DTG) Ticari İş Grubu<br />
Başkanı ve Digital Transformation Cloud (DT Cloud)<br />
Genel Müdürü Serdar Yokuş oldu…<br />
İş dünyasında başarılı kariyer yolculuğuyla<br />
tanınan Serdar Yokuş, İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme<br />
Bölümünden mezun olduktan sonra iş yaşamına,<br />
Empa’da Satış Mühendisi olarak<br />
adım attı.<br />
Teknoloji ve bilişim<br />
sektörlerinde yetkinleşti<br />
Yıllar içinde Intertech’te Sistem ve<br />
<strong>Network</strong> Uzmanı, Vestel’de Sistem ve<br />
<strong>Network</strong> Mühendisi, Vestelnet’te BT Müdürü,<br />
Lucent Technologies’de Çözüm Danışmanı<br />
ve Teknoloji Müdürü, Intrakets’te<br />
Satış Geliştirme Müdürü olarak çalışan<br />
Serdar Yokuş, Alcatel – Lucent Türkiye’de<br />
Grup Satış Müdürü ve Müşteri İlişkileri<br />
Yöneticisi, Datateknik’te Satış Direktörü<br />
olarak görev yaptı.<br />
2011- 2018 yılları arasında Huawei Türkiye’de<br />
Satış Direktörü ve sonrasında<br />
Huawei Enterprise Ülke Müdürü olarak<br />
çalışan Serdar Yokuş, 2018-2019 arasında<br />
Biznet Bilişim Genel Müdürlüğü görevinin<br />
ardından Huawei Enterprise’da önceki görevine<br />
geri dönerek 1.5 yıl çalıştıktan sonra<br />
3.5 yıl Citrix Ülke Müdürlüğü yaptı.<br />
Sektörde teknoloji alanındaki donanımı<br />
ve liderlik yetenekleriyle bilinen Serdar<br />
Yokuş, 30 yıla uzanan kariyerine bundan<br />
sonra DTG Ticari İş Grubu Başkanı ve DT<br />
Cloud Genel Müdürü olarak devam edecek.<br />
Serdar Yokuş, Grup şirketlerinin ticari<br />
yapılanmasında ve geliştirilmesinde yer<br />
alırken, asıl odak noktasında DT Cloud’ın<br />
bulut bilişim pazarında en güçlü oyuncu<br />
olarak konumlanmasını sağlamak yer alacak.<br />
27
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Vertiv, üretim kapasitesini iki katına<br />
çıkarmayı hedefliyor<br />
Vertiv’in Kasım 2021’de E+I Engineering’i satın almasından bu yana üretimde<br />
binden fazla yeni pozisyon oluştu. Vertiv, artan talebi desteklemek amacıyla,<br />
anahtar teslimi çözümler, busbar ve entegre modüler çözümler için küresel üretim<br />
kapasitesini iki katına çıkarmayı hedefliyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
28<br />
Kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin<br />
küresel sağlayıcısı Vertiv, 2021’de<br />
E&I Engineering ve PowerBar Gulf anahtar<br />
teslimi çözümlerini, busbar ve entegre<br />
modüler çözümlerini (IMS) satın<br />
almasından bu yana kapasitesini yüzde<br />
100’den fazla artırdığını duyurdu. Vertiv,<br />
2025’in sonuna kadar yapılacak genişlemelerle<br />
birlikte kapasitenin bir kez daha<br />
iki katına çıkmasını bekliyor.<br />
Genişleme planları, Vertiv’in yapay zeka<br />
ve yüksek performanslı bilgi işlem uygulamaları<br />
dahil olmak üzere, özellikle sunucu<br />
barındırma ve hiper ölçekli siteler<br />
için veri merkezi güç altyapısına yönelik<br />
mevcut taahhütleri ve artan müşteri talebini<br />
desteklemesine olanak tanıyor.<br />
E&I Engineering ve PowerBar Gulf’un<br />
satın alınmasından bu yana geçen iki<br />
yıl içinde Vertiv, yeni tesisler açarak ve<br />
mevcut tesislerindeki üretimi artırarak<br />
anahtar teslimi çözümlerini, busbar ve<br />
entegre modüler çözümlerini küresel<br />
çapta genişletti. Bu sayede, 2023’e kadar<br />
üretimde binden fazla yeni pozisyonu<br />
sağlandı.<br />
Genişleme planları devam ederken, Vertiv,<br />
anahtar teslimi çözümler, busbar ve<br />
modüler çözümler kapasitesini önümüzdeki<br />
iki yıl içinde iki katına çıkarmayı<br />
bekliyor.<br />
Vertiv CEO’su Giordano (Gio) Albertazzi,<br />
“Anahtar teslimi çözümler ve busbar,<br />
veri merkezleri ve diğer kritik ticari ve<br />
endüstriyel uygulamalar için eksiksiz<br />
güç yönetimi portföyümüzü tamamlamak<br />
amacıyla satın aldığımızda, ürün<br />
setinin müşterilerimize daha fazla değer<br />
ve üstün çözümler sunmamıza olanak<br />
tanıyacağını öngörmüştük” dedi ve ekledi,<br />
“Veri trafiği, yapay zekanın da etkisiyle<br />
hızla artarken, mevcut talep, E&I satın<br />
alımı sırasında öngördüğümüz boyutu<br />
aşıyor. Vertiv, hızla artan talep ile başa<br />
çıkmak için kritik bölgelerde ve konumlarda<br />
kapasiteye yatırım yapıyor. Bu sayede,<br />
operasyonlarımızı dünya çapında<br />
ölçeklendirebiliyor ve gelecekteki güç<br />
yönetimi taleplerimizi esnek bir şekilde<br />
karşılayabiliyoruz.”<br />
Albertazzi ayrıca, yapay zeka ve diğer<br />
yüksek performanslı bilgi işlemin hızlanmasının,<br />
şirketin ürün portföyü içinde<br />
güç, termal yönetim ve prefabrik modüler<br />
çözümler de dahil olmak üzere, kapasite<br />
ve yenilik talebi yarattığını belirtti.<br />
Albertazzi, “Tüm küresel bölgelerde ek<br />
kapasiteye yatırım yapmak, endüstrinin<br />
büyümesini destekleme ve sağlam bir<br />
tedarik zinciri oluşturma stratejimize<br />
bağımlılığımızı yansıtıyor” dedi.<br />
Vertiv’in anahtar teslimi çözümleri, busbar<br />
ve IMS kapasite genişlemesi, kullanımın<br />
arttırılması ve yer genişletmesi<br />
yoluyla Güney Carolina (ABD), Meksika,<br />
Slovakya, Birleşik Arap Emirlikleri, İrlanda<br />
ve Kuzey İrlanda’da gerçekleşiyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Turkcell, enerji verimliliğinde hedef büyüttü<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, son yıllarda güçlü<br />
şekilde hissedilen iklim krizine dikkat çekerek “Sanayi<br />
devriminin iklim krizini ‘Teknoloji Devrimi’ ile yeneceğiz”<br />
dedi. Koç, “<strong>2024</strong>’te enerji verimliliğimizde yüzde 5<br />
artış bekliyoruz. 2026’da ise toplam enerji ihtiyacımızın<br />
yüzde 65’ini güneş ve rüzgâr enerjisinden karşılamayı<br />
planlıyoruz” diye konuştu…<br />
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç,<br />
Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle yaptığı<br />
açıklamada şirketin sürdürülebilirlik politikalarına<br />
değindi. Dr. Koç, <strong>2024</strong>’te Turkcell’in<br />
enerji verimliliğinde yüzde 5 artış<br />
beklediklerini ifade etti.<br />
İklim değişikliği karşısında teknolojinin<br />
gücünü kullanarak işlerini daha çevreci,<br />
daha verimli ve sürdürülebilir bir modele<br />
dönüştürdüklerini belirten Dr. Ali Taha<br />
Koç, yapılan enerji verimliliği projeleri<br />
sayesinde 2022 yılı sonunda yaklaşık 65<br />
GWh enerji tasarrufu sağladıklarının<br />
altını çizdi. Dr. Koç, 2023 yılında şebeke<br />
verimliliğini birim veri başına harcanan<br />
enerji olarak da izlemeye başladıklarını<br />
vurgulayarak, şöyle konuştu: “<strong>2024</strong> yılında<br />
şebekelerimizi yüzde 5 oranında daha<br />
verimli hale getirme hedefimiz bulunuyor.<br />
Bu bağlamda, sürdürülebilir enerji tarafında<br />
2022 yılı sonu itibarıyla toplam 650 baz<br />
istasyonunda ‘Yeşil Saha’ (Greensite) projesini<br />
devreye aldık. 2023 yılında 750 olmak<br />
üzere toplam 1400 adet yeşil mobil saha<br />
montajı tamamlandı. <strong>2024</strong> yılı sonuna<br />
kadar da toplamda 2 bin 400 Greensite’ın<br />
devrede olmasını hedefliyoruz. 2026 itibarıyla<br />
Yeşil Enerji kaynaklarından sağlanacak<br />
üretim, toplam elektrik ihtiyacımızın<br />
yüzde 65’ini karşılamayı planlıyoruz.”<br />
Turkcell’in geleceği rüzgâr ve<br />
güneş enerjisinde<br />
2030’a kadar elektrik tüketimini yüzde 100<br />
yenilenebilir kaynaklarından karşılamayı<br />
ve 2050’ye kadar net sıfır şirket olmayı<br />
amaçlayan Turkcell, sürdürülebilirlik hedefleri<br />
doğrultusunda İzmir Çeşme’de 18<br />
MW gücünde rüzgâr enerjisi santrali satın<br />
aldı. Ayrıca 2022 yılında proje geliştirmeleri<br />
başlayan 300 MW arazi tipi güneş enerjisi<br />
santrali yatırımları son hızıyla devam<br />
ediyor. Yatırımların ilk fazı olarak 5 farklı<br />
bölge ve 8 farklı projede gerçekleştirilen<br />
kurulum çalışmaları son aşamaya geldi.<br />
<strong>2024</strong> yılı itibarıyla devreye alınacak 54<br />
MW kapasiteye sahip ilk faz yatırımlarla<br />
Turkcell yıllık 95 GWh tasarruf sağlayacak.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
PlayStation Türkiye’de<br />
Bilkom güvencesini tercih etti<br />
Bilkom ile PlayStation markası ve ürünlerinin üreticisi<br />
Sony Interactive Entertainment arasında yapılan<br />
anlaşma ile PlayStation ürünleri, Bilkom’un Türkiye<br />
geneline yayılmış güçlü online ve fiziksel satış ağı<br />
üzerinden pazara sunulacak…<br />
Bilkom Genel Müdürü Fikret Ballıkaya<br />
yaptığı değerlendirmede, “Sony Interactive<br />
Entertainment ile imza attığımız bu güçlü<br />
iş birliğiyle, Sony Playstation ürünleri artık<br />
Bilkom güvencesiyle tüm oyun severler ile<br />
buluşacak. Türkiye genelindeki yaygın ve<br />
online satış kanallarımız ile ürünleri erişilebilir<br />
ve ulaşılabilir kılarken, aynı zamanda<br />
yetkin servis ve destek ağımız ile tüketici<br />
deneyimini en üst seviyede tutmak<br />
önceliklerimiz arasında. Tüm Playstation<br />
severlere hayırlı olsun. Şimdi oyun zamanı”<br />
dedi.<br />
Bu iş birliği ile Türkiye’de kültürel ve ekonomik<br />
açıdan önemli bir pazar haline<br />
gelen oyun sektörü için önemli bir adım<br />
atılıyor. Bu anlaşma ile Bilkom, PlayStation’ın<br />
dağıtım, lojistik ve satış sonrası operasyonlarını<br />
üstlenirken, pazarlama, kanal<br />
geliştirme, iş geliştirme, tüketici deneyimi<br />
yönetimi ve müşteri odaklı hizmetler<br />
alanlarında marka adına çalışacak. Türkiye’deki<br />
oyun tutkunları, Bilkom’un geniş<br />
hizmet ağı ve pazar deneyimi ile PlayStation’ın<br />
popüler ürünlerine erişebilecek.<br />
Sony Interactive Entertainment’ın PlayStation<br />
da dahil olmak üzere oyun deneyimini<br />
bir üst seviyeye taşıyan yenilikçi<br />
ürünleri, Türkiye’de Bilkom güvencesiyle<br />
satışa sunulacak.<br />
29
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Togg mobilite ekosistemi<br />
karbon nötr deneyimin merkezi oldu<br />
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel<br />
teknoloji markası Togg, dünyanın en büyük teknoloji<br />
fuarı CES’te, teknoloji ve doğayı birleştirdiği sembolik<br />
“Ekosistem Ağacı”nın altında ziyaretçilere karbon nötr<br />
bir deneyim yaşatıyor. Togg, akıllı cihazları T10X ve<br />
T10F, dijital deneyim platformu Trumore, temiz enerji<br />
çözümleri Trugo ve Siro ile sürdürülebilir ve bağlantılı bir<br />
mobilitenin geleceğini ortaya koyarken, her bir ziyaretçi<br />
için birer ağaç dikiyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen<br />
CES’te doğuştan elektrikli ikinci akıllı<br />
cihazı T10F’i dünya sahnesine çıkaran<br />
Togg, mobilite ekosisteminin üç dikeyini<br />
oluşturan akıllı cihazları T10X ve T10F,<br />
dijital deneyim platformu Trumore, temiz<br />
enerji çözümleri Trugo ve Siro ile<br />
ziyaretçilere kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir<br />
bir mobilite deneyimi yaşatıyor.<br />
Togg’un Las Vegas Convention Center<br />
West Hall 5641 numaralı standına gelenleri,<br />
Togg’un faaliyet alanlarını sembolize<br />
eden “ekosistem ağacı” ve “hayatın<br />
kaynağını” temsil eden merkezi bir havuzun<br />
çevresine kurulu Togg ekosistemi<br />
karşılıyor. Togg’un “Hep Birlikte Daha<br />
İyiye” (Togg’ether Beyond) yaklaşımıyla<br />
oluşturduğu stanttaki her bir teknoloji,<br />
ziyaretçilere birbirinden farklı deneyimlerin<br />
kapısını açıyor.<br />
Özel ‘kozasında’ sergilenen<br />
T10X’te duygulara göre<br />
geleceğin yolculuğu<br />
Yansıtıcı bir malzemeyle kaplanan T10X,<br />
dijital platform Trumore’un olanaklarının<br />
deneyimlendiği bir tünelin sonunda<br />
konumlandığı ‘kozasında’ sergileniyor.<br />
Bu bölüme giren ziyaretçiler, akıllı cihazda<br />
duygularına göre bir yolculuğa çıkıyor.<br />
Ziyaretçiler kalp atış hızları, stres<br />
seviyeleri ya da kalp basınçları gibi sağlık<br />
değerlerine göre bütünsel bir eğlence<br />
ve sanat deneyiminin parçası oluyor.<br />
“Dijital Sağlık” aracılığıyla ziyaretçilerin<br />
sağlık verilerine dayanan kişiselleştirilmiş<br />
benzersiz bir dijital sanat deneyimi,<br />
özel ses efektleri ve müzikle tamamlanıyor.<br />
Bu yaklaşım, Togg’un hem akıllı<br />
mobilite cihazlarını hem de insanları<br />
birbirine bağlayan gelecekteki mobilite<br />
vizyonunu yansıtıyor. T10X sadece konforuyla<br />
değil aynı zamanda yapay zeka,<br />
siber güvenlik ve temiz enerji çözümleri<br />
gibi sürdürülebilir teknolojilerle uyumuyla<br />
da öne çıkıyor.<br />
Karbon kredisi, NFT ödülü,<br />
ağaç dikimi…<br />
“Enerji sürdürülebilir bir döngüdür” ilkesiyle<br />
tasarlanan temiz enerji çözümleri<br />
alanında katılımcıların günlük yaşamlarındaki<br />
enerji tüketimleri ve mevcut<br />
karbon ayak izleri inceleniyor. Bu alanı<br />
ziyaret edenler bir QR kodu ile karşılanıyor.<br />
Ziyaretçiler standı gezerken seyahat,<br />
lojistik ve üretimden kaynaklanan bir<br />
karbon ayak izi bırakıyorlar. Ziyaretçilere,<br />
her bir alanı gezerken bu miktara<br />
eşdeğer bir karbon kredisi veriliyor. Tüm<br />
alanları ziyaret edenler NFT ile ödüllendiriliyor<br />
ve karbon nötr hale geliyor. Togg<br />
her ziyaretçi için Türkiye’de birer ağaç da<br />
dikiyor. Togg, sosyal girişim Ecording iş<br />
birliğiyle iklim değişikliğinden etkilenen<br />
bölgelerde yaşayan kadınlar tarafından<br />
hazırlanan kızılçam ve karaçam tohum<br />
toplarının drone teknolojisi ile erişilmesi<br />
güç alanlarda yeşermesine destek oluyor.<br />
Togg, temiz enerji yolculuğu aracılığıyla<br />
karbon ayak izini azaltmanın etkili yollarını<br />
sergilerken, bireyleri de aynı şeyi<br />
yapmaları için teşvik ediyor.<br />
Mobilite deneyimi yeniden<br />
tanımlanıyor<br />
Ziyaretçiler, Togg’un dijital deneyim<br />
platformu Trumore’a da, platformun hikayesinin<br />
ekranlarda yer aldığı sürükleyici<br />
bir tünelden geçerek ulaşıyor. Bu<br />
alanda katılımcılar, restoran rezervasyonlarından<br />
cihaz içindeki dijital sanat<br />
eserlerine kadar konforlu ve bağlantılı<br />
bir yolculuğun detaylarını öğreniyor,<br />
dijital ürün ve hizmetlerle mobilite deneyiminin<br />
bugün ve yarın arasında nasıl<br />
yeniden tanımlandığına tanıklık ediyor.<br />
30
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Fintek dünyasında 100 günde bir devrim<br />
Finansal teknoloji girişimleri kuran, bu girişimleri geliştiren<br />
ve büyümeleri için gerekli stratejilerle aktif olarak<br />
güçlendiren girişim kurucu teknoloji şirketi Pionr, önümüzdeki<br />
beş yılda 6 gelişmekte olan pazarda 20 milyon<br />
dolar yatırım yapmayı, 7 girişimi kurup büyütmeyi ve en<br />
az 2 lisansa sahip olmayı hedefliyor…<br />
Yenilikçi çözümleriyle finansal teknolojiler<br />
sektörüne yön veren Pionr, hızla değişen iş<br />
dünyasında işletmelerin finansal süreçlerini<br />
basitleştirmeye, karşılaştıkları finansal<br />
zorlukların kolayca üstesinden gelmelerine<br />
ve daha bilinçli karar almalarına<br />
yardımcı olmayı amaçlıyor.<br />
100 günde fintek şirketi<br />
kuruyor<br />
Finansal teknolojiler alanında Türkiye’nin<br />
önde gelen şirketleri arasında yer<br />
alan Pionr, çığır açan yenilikleri, müşteri<br />
merkezli yaklaşımı, üstün teknolojileri ve<br />
bilgi birikimiyle fintek sektörünü yeniden<br />
şekillendirerek işletmeleri öncü girişimlere<br />
dönüştürüyor ve hedeflerine ulaşmalarına<br />
yardımcı oluyor. Pionr’ın finansal teknoloji<br />
çözümleri, bağlamsal avantajlarıyla bankacılık<br />
sektörünü yeniden tanımlıyor, yeni<br />
müşteri taleplerini karşılıyor ve teknoloji<br />
trendlerine uyum sağlıyor. Kapsamlı operasyonel<br />
destek ve stratejik yatırımlarla<br />
işletmelerin yerel olarak büyümesini teşvik<br />
ediyor. Güçlü temellere dayandırılmış<br />
süreçlerle Pionr, stratejilerin belirlenmesinden<br />
faaliyete geçme aşamasına kadar<br />
yalnızca 100 gün içinde bir fintek girişimini<br />
hayata geçirebiliyor. Şirketin bütünsel<br />
yaklaşımı, işletmeleri ve bireyleri güçlendirerek<br />
yeni girişimlerin önünü açarak hızlandırıyor<br />
ve dijital sektörlerde ekonomik<br />
büyümeye katkıda bulunuyor.<br />
Finansal teknolojiler alanında çığır açan<br />
çözümlerle işletmelere değer kattıklarının<br />
altını çizen Pionr Kurucu ve CEO’su Yakup<br />
Sezer, “Pionr olarak çözümlerimizle finansal<br />
teknolojiler alanında devrim yaratmaya<br />
hazırlanıyoruz. Yalnızca finansal hizmetler<br />
sunmayı değil aynı zamanda dünya<br />
genelinde küçükten büyüğe tüm işletmelere<br />
değer katarak finansal süreçlerini basitleştirmeyi<br />
ve günümüzün hızla değişen<br />
dinamik ortamında başarıya ulaşmaları<br />
için desteklemeyi amaçlıyoruz.<br />
lerimizi en az 10 farklı fintek sektörüne<br />
yaymayı ve Türkiye ile benzer yapıda olan<br />
10’un üzerinde ülkeye taşımayı amaçlıyoruz”<br />
dedi.<br />
Şirket 2027 yılına kadar, ödeme, sigorta,<br />
emlak, yatırım, akıllı harcama, dijital bankacılık,<br />
kripto para ve medya dahil olmak<br />
üzere en az 10 farklı finansal teknoloji<br />
alanında aktif olarak faaliyet göstermeyi<br />
amaçlıyor. Genişleme stratejisi en az iki<br />
farklı alanda kendi lisansına sahip olma<br />
hedefiyle çeşitli ülkelerde lisans almaya<br />
odaklanıyor.<br />
Pionr aynı zamanda önümüzdeki beş yıllık<br />
dönemde 6 gelişmekte olan pazarda 20<br />
milyon dolar yatırım yapmayı, 7 girişimi<br />
kurup büyütmeyi ve en az 2 lisansa sahip<br />
olmayı hedefliyor. Şirketin bu iddialı hedefleri,<br />
finansal teknoloji sınırlarını güçlendirmeye,<br />
pazarlar genelinde yenilikler<br />
yapmaya ve küresel finans ortamının gelişimine<br />
katkıda bulunmaya olan bağlılığını<br />
yansıtıyor.<br />
Yenilikçi çözümleriyle finansal<br />
süreçleri kolaylaştırıyor<br />
Pionr, serbest çalışanlardan büyük işletmelere<br />
ve bankalara kadar geniş bir yelpazeye<br />
hitap eden çözümleriyle finansal<br />
süreçleri kolaylaştırmakla kalmıyor aynı<br />
zamanda işletmelerin bilinçli kararlar almalarına<br />
ve geleneksel sistemlerde karşılaşılan<br />
zorlukların üstesinden gelmelerine<br />
olanak tanıyor.<br />
Şirketin şu anda kullanımda olan ve baştan<br />
aşağı yenilenen küçük ve orta ölçekli<br />
işletmeler için geliştirilen bir dijital finans<br />
uygulaması olan Norma’nın yanı sıra yakında<br />
kullanıcılarıyla buluşmaya hazırlanan<br />
bireysel kredi kıyaslama platformu<br />
Cred ve perakende şirketler için ödeme<br />
çözümleri sunan Mark gibi saf kan fintek<br />
ürünleri bulunuyor. Pionr’ın girişimci yaklaşımını<br />
yansıtan Norma, ticari hesap yönetimi,<br />
ticari kart hizmetleri, para transferi,<br />
faturalama ve muhasebe çözümleri gibi<br />
hizmetlerin yanı sıra işletme kredisi, mobil<br />
POS ve açık bankacılık çözümü gibi diğer<br />
katma değerli çözümleri de tek bir uygulama<br />
altında sunuyor.<br />
Gerçek zamanlı 360 derece müşteri verilerinden<br />
yararlanarak kişiselleştirilmiş<br />
çözümler sunan ve çeşitli finans kurumlarıyla<br />
sorunsuz bir şekilde entegre olan<br />
Cred, yenilikçi bir bireysel kredi kıyaslama<br />
platformu olarak öne çıkıyor. Gelişmiş teknolojisi,<br />
kullanıcıların benzersiz ihtiyaçlarına<br />
göre hazırlanmış en uygun finansal<br />
ürünleri kolayca bulmalarını sağlıyor.<br />
Hem tüketiciler hem de satıcılar açısından<br />
online alışverişi kolaylaştırmak için<br />
tasarlanan Mark ise basitlik, erişilebilirlik<br />
ve yenilikçilik sunan bir ödeme platformu<br />
olarak öne çıkıyor. KOBİ’ler ve bireyler için<br />
özel olarak tasarlanan önceden oluşturulmuş<br />
bir e-ticaret altyapısı sunuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Küresel varlığını<br />
güçlendirmeyi hedefliyor<br />
Bu doğrultuda önümüzdeki 5 yıl içinde<br />
gerekli lisansları alarak çözüm ve hizmet-<br />
31
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Küresel Risklerin Yeni Yüzü:<br />
Yapay Zekâ Çağında Dezenformasyon<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) <strong>2024</strong> Global Riskler<br />
Raporu’na göre yapay zekâ kaynaklı dezenformasyon,<br />
önümüzdeki iki yıl için en büyük tehdit olarak görülüyor.<br />
GYİAD Dijital Çalışma Grubu, 2025’te yürürlüğe girmesi<br />
planlanan yapay zekâ yasasının hem bireylerin<br />
haklarını koruma hem de teknolojik yenilikleri teşvik<br />
etme açısından dengeli bir yaklaşımı hedeflediğini<br />
vurguluyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
32<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF)<br />
<strong>2024</strong> Global Riskler Raporu, yapay zeka<br />
kaynaklı dezenformasyonun önümüzdeki<br />
iki yıl içinde en büyük küresel tehdit<br />
olarak öne çıkacağını vurguluyor. Bu yılın<br />
risk sıralamasında birinciliğe yükselen<br />
yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon,<br />
geniş çaplı yapay zekâ modellerinin<br />
kullanım kolaylığı sayesinde, sofistike<br />
ses klonlamasından sahte web sitelerine<br />
kadar geniş bir yelpazede ‘sentetik’<br />
içeriklerin üretilmesine yol açıyor. Bu<br />
süreçler hem bireylerin hem de kurumların<br />
bilgiye olan güvenini sarsıyor ve toplumsal<br />
kutuplaşmayı derinleştiriyor. Bu<br />
bağlamda, hükümetlerin çevrimiçi dezenformasyon<br />
ve yasadışı içeriğin hem<br />
barındırıcılarına hem de yaratıcılarına<br />
yönelik yeni ve gelişen düzenlemeleri yürürlüğe<br />
koymaya başladığı görülüyor. Bu<br />
yeni düzenlemeler, yapay zekâ teknolojilerinin<br />
doğru ve etik kullanımını teşvik<br />
ederek, yanlış bilgilendirmenin yayılmasını<br />
önlemeyi amaçlıyor.<br />
Dünyadaki ilk “Yapay Zekâ<br />
Yasası” 2025’te yürürlüğe<br />
girecek<br />
Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Parlamentosu<br />
ve üye ülkelerinin temel ilkelerde<br />
uzlaştığı, 2025’te yürürlüğe girmesi<br />
planlanan “yapay zekâ yasası”, teknolojinin<br />
getirdiği riskler ve fırsatlar arasında<br />
bir denge kurmayı hedefliyor. Yasada,<br />
yapay zekâ sistemlerinin risk seviyelerine<br />
göre sınıflandırılması ve bu sınıflandırmalara<br />
uygun düzenlemelerin getirilmesi<br />
planlanıyor. Bu adım, teknolojik<br />
yeniliklerle bireylerin haklarını koruma<br />
arasında kritik bir dengenin sağlanmasını<br />
amaçlıyor.<br />
Yeni düzenlemenin iş dünyası<br />
üzerindeki etkileri<br />
GYİAD Dijital Çalışma Grubu Eş Başkanlarından<br />
Ali Oğuz, yeni düzenlemenin<br />
hem bireylerin haklarını koruma<br />
hem de teknolojik yenilikleri teşvik etme<br />
açısından dengeli bir yaklaşımı hedeflediğini<br />
vurguluyor. Yapay zekâ sistemlerinin<br />
risk seviyelerine göre sınıflandırılmasının,<br />
teknolojinin etik ve güvenli bir<br />
şekilde gelişimini sağlayabileceğini ifade<br />
ediyor. Yakup Aydilek ise teknolojinin<br />
insan merkezli kalması ve insan temel<br />
haklarına olan etkilerinin değerlendirilmesinin<br />
kritik önem taşıdığına dikkat<br />
çekiyor. Bu düzenlemenin teknoloji şirketleri<br />
ve startup’lar üzerindeki etkilerinin<br />
rekabet açısından yakından takip<br />
edilmesinin önemli olduğunun altını<br />
çiziyor.<br />
“Yapay zekanın doğru ve etik<br />
kullanımı önemli”<br />
GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa<br />
Özer yapay zekâ kaynaklı tehditler<br />
ve AB’nin yeni yasal düzenlemelerine<br />
ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunuyor:<br />
“Yapay zekâ, bu yıl Dünya Ekonomik<br />
Forumu’nun (WEF) Davos’taki yıllık<br />
zirvesinin de gündemiydi. Siyasiler ve iş<br />
dünyası liderleri yapay zekânın sunduğu<br />
risk ve fırsatları, ekonomiler üzerindeki<br />
etkisini konuştu. Yapay zekâ kaynaklı<br />
dezenformasyon, dünya genelinde giderek<br />
artan bir tehdit haline geliyor. Bu<br />
tehdit, sadece bireysel düzeyde değil,<br />
aynı zamanda ulusal ve küresel güvenlik<br />
açısından da ciddi riskler barındırıyor.<br />
Bu durum, toplumsal kutuplaşmayı ve<br />
istikrarsızlığı artırarak hem ekonomik<br />
hem de siyasi alanda olumsuz sonuçlara<br />
yol açabilir. Dolayısıyla, yapay zekanın<br />
doğru ve etik kullanımı, bu tehditlere<br />
karşı korunmamızda hayati bir öneme<br />
sahip. AB’nin yapay zekâ yasası, bu riskleri<br />
minimize etmek için atılmış önemli<br />
bir adım.”<br />
“Genç iş dünyamız yapay<br />
zekâ temelli çok sayıda<br />
girişimi içeriyor”<br />
Mustafa Özer sözlerine şunları ekliyor:<br />
“Avrupa Birliği uzun yıllardır ülkemizin<br />
en önemli ticaret ortağı. Ticaret Bakanlığı<br />
verilerine göre Türkiye ile AB arasındaki<br />
ticaret hacmi 2022’de 200 milyar<br />
dolara yaklaştı. 2023’te bu seviyenin de<br />
üzerine çıktığımızı öngörebiliriz. İhracatımızın<br />
yüzde 40’ından fazlasını AB ülkelerine<br />
yapıyoruz. Tıpkı Sınırda Karbon<br />
Düzenlemesi Mekanizması’nda olduğu<br />
gibi AB’nin dijital dönüşüm alanındaki<br />
olası mevzuatını hızlı bir şekilde benimseyerek<br />
rekabet avantajı elde edebiliriz.<br />
Genç iş dünyamız yapay zekâ temelli çok<br />
sayıda girişimi içeriyor. Bu girişimlerin<br />
AB pazarından pay alması için yapay<br />
zekâya ilişkin mevzuatı yakından takip<br />
etmeye ve paydaşlarımızı bilgilendirmeye<br />
devam edeceğiz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
İnovasyon odaklı yeni bir başlangıç:<br />
TCL Electronics liderlik vizyonuyla Türkiye’de!<br />
Dünyanın önde gelen elektronik üreticilerinden TCL Electronics, inovasyon odaklı<br />
ürünleri ve akıllı yaşam vizyonuyla Türkiye pazarında resmi olarak faaliyete başladı.<br />
TCL Electronics, Türkiye ofisini İstanbul’da açtığını duyururken, geleceğe yönelik kritik<br />
hedeflerini de paylaştı…<br />
TCL Electronics, 29 Ocak’ta açılışını gerçekleştirdiği<br />
Türkiye ofisi ile ülkemizde<br />
faaliyetlerine resmi olarak başladı. Akıllı<br />
teknoloji çözümleriyle yaşamı zenginleştiren<br />
yenilikçi çözümler sunan TCL, özellikle<br />
TV kategorisindeki başarısıyla, son<br />
dönemde Türkiye’de de adından söz ettirmeyi<br />
başarmıştı.<br />
TCL Electronics Orta Doğu ve Afrika<br />
Genel Müdürü Sunny Yang, yaptığı açıklamada<br />
şu ifadelere yer verdi, “Tüketici<br />
elektroniği ve ev aletleri sektöründeki küresel<br />
başarılarımız, Türkiye hedeflerimiz<br />
için de önemli bir göstergedir. İnovasyon<br />
odaklı bakış açımızla, büyük ekran pazarında<br />
hem 98 inç kategorisinde küresel<br />
pazar lideri hem de dünya çapında pazara<br />
öncülük eden Google TV markası olmayı<br />
başardık. <strong>2024</strong> özelindeki yaklaşımımızı<br />
ise ‘Daha Büyük, Daha İyi ve Ötesi’ olarak<br />
açıklayabiliriz. TCL olarak sadece ürün<br />
yelpazemizi genişletmekle kalmıyoruz,<br />
her geçen gün ürün kalitemizi artırıyor ve<br />
erişim alanımızı da genişletiyoruz. Türkiye<br />
pazarına, yenilikçiliğe ve her evde<br />
mükemmeliyetçi teknolojiye ilham verme<br />
vizyonumuzla adım atıyoruz.”<br />
TCL Electronics Türkiye Genel Müdürü<br />
Timo Xu ise şirketin Türkiye pazarına<br />
yönelik hedeflerini ve stratejilerinin altını<br />
çizerken şunları söyledi, “Türkiye’deki hedefimiz,<br />
lider bir teknoloji markası olma<br />
yönündeki küresel vizyonumuzu temel<br />
alarak, 2028 yılında Türkiye TV pazarında<br />
lider konuma gelmek. Teknoloji ve inovasyona<br />
yaptığımız yatırımlarla Türkiye’de de<br />
önemli başarılar elde etmeye devam edeceğimize<br />
inanıyorum. Türkiye ofisimizin<br />
açılışıyla, bu ülkedeki yenilikçi ve birinci<br />
sınıf ürünler sunma taahhüdümüzü pekiştirerek<br />
yolculuğumuzda yeni bir sayfa<br />
açıyoruz. Bugüne kadar Bilkom ile sürdürdüğümüz<br />
kıymetli iş ortaklığı ile pazarda<br />
önemli bir yer elde etmiştik. Bu başarıyı<br />
yeni dönemde de üzerine koyarak devam<br />
ettirmek istiyoruz.”<br />
BİLKOM Genel Müdürü Fikret Ballıkaya<br />
ise yaptığı değerlendirmede, “Dört yıl önce<br />
TCL Electronics ile başlayan iş birliğimizi<br />
duyurduğumuzda üç temel vaadimiz olmuştu.<br />
TCL’nin Türkiye’de pazara sunduğumuz<br />
ürünleri Türkiye’de üretmek ve bu<br />
ürünlerin yerlilik oranını artırmak. Dünyada<br />
satılan standartlarda, aynı donanım<br />
özellikleriyle bu üretimi yapmak ve Türk<br />
tüketicisinin dünya ile aynı teknolojiyi deneyimlemesini<br />
sağlamak. Bugün bu taahhütleri<br />
yerine getirdik. Son taahhüdümüz<br />
olan Türkiye’nin TCL için bir üretim merkezi<br />
olması konusunda önemli adımlar<br />
attık. Kısa süre önce Kıbrıs ile başlayan<br />
süreç, yakında bölge ülkelerine doğru genişleyecek.<br />
İlk kez üretici-dağıtıcı olarak<br />
yer aldığımız TV kategorisinde, TCL ile oldukça<br />
önemli işlere imza attık, 200 binden<br />
fazla haneye ulaşarak TCL’nin Türkiye’deki<br />
yolculuğuna öncülük ettik. Bu değerli<br />
global markaya, Türkiye yolculuğunda<br />
başarılar diliyorum” dedi.<br />
Üst düzey TV’lerden, akıllı ev ürünlerine<br />
kadar uzanan güçlü bir portföye sahip<br />
olan TCL Electronics, yeni dönemde Türkiye’de<br />
farklı bir teknoloji deneyimi sunmaya<br />
hazırlanıyor. TCL, bu yeni yolculuğa<br />
kalite ve yenilikçilik taahhütleriyle çıkarken,<br />
bölge ülkelerine de liderlik edecek<br />
olan Türkiye ofisiyle, ülkemizdeki varlığını<br />
önemli ölçüde güçlendiriyor. Sürdürülebilirlik,<br />
yenilikçilik ve müşteri memnuniyetine<br />
odaklanan TCL, Türkiye’de tüketici<br />
elektroniği sektöründe farklı bir bakış açısı<br />
ile var olmaya hazırlanıyor.<br />
TCL’nin Türkiye pazarına yönelik stratejik<br />
hamlesi, küresel vizyonunun ve yerel taahhüdünün<br />
açık bir göstergesidir. Türkiye<br />
pazarındaki 4 yıllık ürün satış deneyimini,<br />
2028 yılında kadar pazar liderliği ile sürdürmeyi<br />
amaçlayan şirket, zengin ürün<br />
portföyü ve güçlü iş ortaklıklarıyla Türkiye<br />
pazarına merhaba diyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
33
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Monster Notebook CES <strong>2024</strong>’te yeni<br />
ekran kartı ürünüyle ilk defa görücüye çıktı!<br />
Türkiye’de oyun bilgisayarı denildiğinde akla gelen ilk marka olan Monster Notebook, Las<br />
Vegas’ta düzenlenen dünyanın en önemli teknoloji etkinliklerinden Consumer Electronics<br />
Show’da (CES) yeni ürünlerini Intel’le birlikte duyurdu. CES <strong>2024</strong>’te markanın en dikkat çeken<br />
ürünleri sergilendi. Bu ürünler arasında en dikkat çekeni ilk defa görücüye çıkan ekran kartı<br />
oldu. CES’te tanıtılan diğer Monster Notebook’lar 14.nesil işlemci mimarisiyle donatılmış ve<br />
yapay zekâ teknolojisiyle güçlendirilmiş ürünlerden oluştu…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
34<br />
Güç ve performansa dayalı cihazlarıyla<br />
sınırları zorlayan Monster Notebook,<br />
yeni ürünlerini Las Vegas’ta düzenlenen<br />
dünyanın en önemli teknoloji etkinliklerinden<br />
Consumer Electronics Show’da<br />
(CES) <strong>2024</strong>’te duyurdu.<br />
Ürün portföyünü oyun performansının<br />
her alanını kapsayacak şekilde genişleten<br />
Monster Notebook, CES’te yeni ürünlerini<br />
sergiledi. Intel iş birliğiyle ürün<br />
portföyünde yeni bir alan açan Monster<br />
Notebook ilk defa bir ekran kartıyla teknoloji<br />
tutkunlarının karşısına çıktı.<br />
Yeni teknolojileri yakından izleyerek Ar-<br />
Ge ekibiyle geliştirdiği ürünleri ilk kez<br />
lanse eden markalardan biri olmayı başaran<br />
Monster Notebook, sektörde fark<br />
yaratıyor ve oyun severlere yüksek performanslı<br />
deneyimler sunmaya devam<br />
ediyor.<br />
Monster Notebook 14.nesil<br />
işlemcili cihazlarını sergiledi<br />
Monster Notebook, yeni 14. Nesil Intel®<br />
Core Meteor Lake ve Raptor Lake Refresh<br />
işlemci mimarisine sahip, yapay<br />
zekâ teknolojisiyle yüksek performansı<br />
mümkün kılan ürün serilerini teknoloji<br />
tutkunlarının beğenisine sundu. Tanıtılan<br />
ürünlerden Tulpar T6 V1.2 Intel’in<br />
en son işlemci mimarilerinden biri olan<br />
Raptor Lake Refresh Core I9 14900HX’e<br />
sahip olarak geliyor. 16 inç 2K çözünürlük<br />
ve 165Hz tazeleme hızına sahip ekran<br />
paneli ve 12GB Nvidia GeForce RTX<br />
4080 ekran kartıyla kullanıcılara benzersiz<br />
bir oyun deneyimi sunuyor.<br />
Monster Notebook Yapay<br />
Zekâ destekli ince ve hafif<br />
tasarımlı yeni laptop ürünüyle<br />
yüksek performans sunuyor<br />
Monster Notebook ince ve hafif bir tasarıma<br />
sahip yeni notebook ürünüyle<br />
içerik üreticileri için kuralları yeniden<br />
yazıyor. Intel’in en son teknolojisi olan<br />
14. Nesil Meteor Lake Intel® Core Ultra<br />
mimarisini üzerinde barındırıyor. Dahili<br />
NPU (Neural Processesing Unit) ünitesiyle<br />
yapay zekâ destekli model, ince<br />
hafif tasarımı ve yüksek işlem gücüyle<br />
İçerik üreticilerinin her ortamda yüksek<br />
performanslı notebook ihtiyacını karşılıyor<br />
Monster ekran kartları<br />
oyuncularla buluşmak için<br />
gün sayıyor<br />
Monster Notebook laptop ürün serilerinin<br />
yanı sıra <strong>2024</strong> yılı içerisinde satışa<br />
sunmayı planladığı ekran kartlarıyla da<br />
CES’e damga vurdu. Markanın ilk kez<br />
Intel ARC serisi Monster Intel® Arc A770<br />
16GB ve Monster Intel® Arc A750 8GB<br />
ekran kartlarının görücüye çıktığı teknoloji<br />
fuarında, yeni ürünleriyle dikkatleri<br />
üzerine çekti.<br />
Intel XeSS teknolojisiyle rekabetçi oyunlarda<br />
2K çözünürlüğe kadar yüksek performans<br />
elde etmeyi sağlayan ürünler,<br />
oyun deneyimini farklı bir boyuta taşırken<br />
XMX teknolojisi sayesinde de görüntü<br />
işleme sürelerinin kısalmasına yardımcı<br />
oluyor. Ayrıca, ARC serisi Monster<br />
Intel® Arc A770 16GB modelinde RGB<br />
ışıklandırma seçeneği de bulunuyor.<br />
Hedefte global bir teknoloji<br />
firması olmak var<br />
Monster Notebook Kurucusu ve CEO’su<br />
İlhan Yılmaz, “Kullanıcı odaklı bakış<br />
açımızla sektörde ilkleri ve yenilikleri<br />
hayata geçirmeye devam ediyoruz. Tüketici<br />
elektroniği alanında dünyadaki<br />
en önemli etkinliklerin başında gelen<br />
Consumer Electronics Show’da global<br />
teknoloji üreticisi Intel ile beraber ikinci<br />
defa yer almak bizler için heyecan verici.<br />
23 yıllık tecrübemizden aldığımız güçle<br />
ilk defa bir ekran kartı geliştirmemizin<br />
global yolculukta oldukça önemli bir gelişme<br />
olduğunu düşünüyoruz. Ar-Ge ve<br />
inovasyon yatırımlarımıza devam ederken<br />
bu yatırımlarımızın karşılığını aldığımızı<br />
söyleyebilirim. CES <strong>2024</strong>’te ürünlerimize<br />
gösterilen yoğun ilgi bunun en<br />
büyük göstergesi” dedi.<br />
Ürün stratejileri hakkında da bilgi veren<br />
Yılmaz, “Monster Notebook olarak ürün<br />
stratejimizde; tasarım, inovasyon, performans<br />
ve müşteri memnuniyeti olarak<br />
4 vazgeçilmez kriter sayabiliriz. Bu kriterler<br />
doğrultusunda oyun deneyimini<br />
zenginleştiren notebook ve aksesuar<br />
ürünlerimizi kullanıcılarımızla buluşturmaya<br />
devam edeceğiz. Oyun oynanan<br />
her platforma yönelik geliştireceğimiz<br />
ürünlerle, oyunculara hem zengin<br />
bir ürün portföyü hem de farklı bir deneyim<br />
sunmayı planlıyoruz. Global teknoloji<br />
üreticileriyle yaptığımız iş birlikleriyle<br />
markamızın gücünü dünyanın pek<br />
çok noktasında duyuracağımıza eminiz.<br />
Hedefimiz, global bir teknoloji markası<br />
olmak.” şeklinde sözlerine devam etti.<br />
Global yolculukta büyük<br />
adım: <strong>2024</strong> yılında Amerika<br />
pazarına giriyor<br />
Türkiye’den global arenaya çıkan ilk<br />
“oyun laptop” markası olan Monster<br />
Notebook, Türkiye pazarında oyun<br />
bilgisayarı alanında lider konumda ve<br />
markanın en önemli hedefi global bir<br />
teknoloji firması olmak. Bu strateji paralelinde;<br />
bulunduğu bütün pazarlarda<br />
teknoloji liderliği iddiasını güçlendirmeye<br />
devam eden Monster Notebook, Avrupa<br />
operasyonunu Almanya merkezli<br />
olarak DACH bölgesi ülkelerine ve diğer<br />
orta Avrupa ülkelerine doğru genişletmeyi<br />
hedefliyor. Monster Notebook Birleşik<br />
Krallık’ta da teknoloji tutkunlarıyla<br />
buluşuyor. Dubai’deki operasyonlarıyla<br />
Suudi Arabistan, Kuveyt ve Mısır gibi<br />
ülkelere açılmayı amaçlayan Monster<br />
Notebook, Amerika pazarı için koyduğu<br />
<strong>2024</strong> hedefi doğrultusundaki hazırlıklarını<br />
da tüm hızıyla sürdürüyor.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Dijital Kurye<br />
kapıda çapraz satış dönemi başlıyor<br />
Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştiren Dijital<br />
Kurye Platformu, kullanıcılarına sunduğu hizmet yelpazesini<br />
genişletiyor. Dijital Kurye, kapıda abonelik aktivasyon<br />
hizmetinin yanı sıra, çalıştığı farklı sektörlerdeki<br />
firmaların, müşterilerin talep ve ihtiyaçlarına göre<br />
hazırlayacağı kişiselleştirilmiş çözüm tekliflerini de kullanıcılarının<br />
kapısına getirecek.<br />
Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştirerek<br />
dünyada bir ilke imza atan Dijital<br />
Kurye Platformu, <strong>2024</strong>’te kapıda abonelik<br />
başlatma ve aktivasyon hizmetlerine çapraz<br />
satış seçeneğini de ekliyor. Dijital Kurye<br />
CEO’su Oral Başer, “Kuryelerimiz her gün<br />
binlerce evi ziyaret ederek, kullanıcı davranışları<br />
üzerine önemli içgörüler ediniyor.<br />
Bu içgörüler, halihazırda çalıştığımız büyük<br />
firmaların potansiyel müşterilerine en uygun<br />
tekliflerin hazırlanmasında önemli rol<br />
oynuyor” diye konuştu.<br />
Başer, yeni dönemde kuryelerinin kapıda<br />
abonelik aktivasyonlarını tamamladıktan<br />
sonra, müşterilerin ihtiyaç ve ilgi alanlarına<br />
uygun şekilde, işlem yaptıkları firmaların<br />
farklı ürün ve hizmetlerini müşteriye teklif<br />
edeceklerini, hatta kişiye özel anlık kampanyalar<br />
üretebileceklerini söyledi.<br />
Başer bu esnek yaklaşımın, müşterilerin ilgisini<br />
çektiğinde hemen satışa ve yeni abonelik<br />
işlemlerine geçiş yapılmasını sağlayacağını<br />
kaydetti. Başer, “Bu sayede kapıda<br />
müşteri deneyimini zenginleştirirken hizmetlerimizden<br />
yararlanan şirketler için de<br />
yeni satış fırsatları yaratacağız” dedi.<br />
‘Hedef üç milyon kapıya ulaşmak’<br />
Dijital Kurye’nin teknolojik altyapısı sayesinde,<br />
çok yönlü satış ve hizmet yaklaşımını<br />
destekleyebildiğinin altını çizen Başer, “Bu<br />
yılki hedefimiz Dijital Kurye’nin üç milyon<br />
kapıya ulaşması. Bu yeni iş fırsatları yakalamak<br />
isteyen şirketler için önemli bir müşteri<br />
potansiyeli demek. Yeni dönemde çapraz<br />
satış hizmetimizle hem bireysel hem de<br />
kurumsal müşterilerimize yeni olanaklar<br />
sunmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Ultia ile şirketler zaman ve<br />
maliyetten tasarruf sağlıyor<br />
Turkcell Yeni Teknolojiler Girişim Sermayesi Yatırım<br />
Fonu altında 2023 yılında kurulan Ultia Teknoloji<br />
Yazılım ve Uygulama Geliştirme A.Ş., sektör bağımsız<br />
farklı ölçeklerdeki şirketlerin kurumsal süreçlerini tek<br />
platformdan kolayca yönetebilmesini sağlıyor…<br />
Ultia ile sektör bağımsız farklı ölçeklerdeki işletmeler,<br />
ilave bir donanım ve benzeri altyapı<br />
yatırımı yapmadan iş akış süreçlerini dijitalleştirebiliyor.<br />
Ultia sayesinde hazır uygulamaları<br />
kullanabilen kurumlar, Ultia Studio<br />
LowCode/NoCode platformu ile kendi uygulamalarını<br />
kolayca en baştan oluşturabiliyor.<br />
Kurumlara 10 kata kadar hızlı uygulama<br />
geliştirme imkânı sunan platform, aynı zamanda<br />
yüzde 25’e varan maliyet avantajları<br />
sağlıyor. Geliştirilen bu uygulamalar hem<br />
web hem de mobil ortamda kullanılabiliyor.<br />
Güçlü altyapı ile dijitalleşme hız<br />
kazanıyor<br />
Açık kaynak kodlu yazılımlar üzerine kurulu<br />
Ultia platformu, yenilikçi teknolojilerin<br />
kullanıldığı güçlü mimarisiyle bulut üzerinden<br />
kesintisiz hizmet sunuyor. Şirketlerdeki<br />
iş süreçlerinin dijitalleşmesinde önemli bir<br />
kaynak ve zaman verimliliği sağlayan Ultia<br />
platformu; İnsan Kaynakları, Finans, Tesis<br />
Yönetimi ve Müşteri İlişkileri gibi alanlarda<br />
kullanıma hazır modüller içeriyor. İzin,<br />
Masraf, Zimmet, Depo, Fatura Giriş, Ödeme<br />
Takip, Yardım Masası, Görev Yönetimi, Satın<br />
Alma ve birçok hazır uygulama da platform<br />
sayesinde ek bir entegrasyona ihtiyaç duyulmadan<br />
hemen kullanılabiliyor.<br />
Yazılım bilgisine gerek kalmadan, ‘sürükle-bırak’<br />
teknolojisinin kullanıldığı Ultia’nın<br />
LowCode/NoCode altyapısı sayesinde yeni<br />
uygulamalar, Ultia Studio ile kolayca geliştirilebiliyor.<br />
Kurumlar ihtiyaçlarına yönelik<br />
çözümleri platformda yer alan 40’tan fazla<br />
hazır modülü kullanarak kendilerine özel<br />
olarak tasarlayabiliyor. Web için geliştirilen<br />
uygulamalar, Ultia Life mobil çözümü sayesinde<br />
IOS ve Android cihazlarda anında kullanıma<br />
sunulabiliyor. Geliştirdiği çözümlerle<br />
çalışan deneyimini merkezine alan Ultia,<br />
kurumsal iç iletişim süreçlerini de tek platformdan<br />
yönetmeye olanak sunuyor. Bu sayede<br />
oyunlaştırma, duyuru, ilanlar, etkinlik<br />
takvimi, öneri ve anket gibi çalışanların sosyal<br />
hayatlarına da dokunan çözümleri web<br />
ve mobil ortamlarda kolayca kullanılabiliyor.<br />
35
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Otel seçim öncelikleri içinde<br />
WİFİ skoru öne çıkıyor<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
36<br />
Turizm sektörü yapılan tesis yatırımlarına<br />
paralel olarak sosyal medya influencer pazarlamanın<br />
artmasıyla birlikte ülke ekonomilerini<br />
sırtlayacak kadar büyüdü. Rekabet<br />
de buna bağlı hızlandı. Küresel turizm harcaması<br />
7.7 trilyon dolara ulaşırken, Türkiye<br />
bu pastadan 2023’ün 10 ayında 50.2 milyon<br />
turiste karşılık 42 milyar dolar gelir ile pay<br />
aldı. 2017 yılında gecelik 67 dolar olan harcama<br />
bu yıl 89 dolara yükselirken, Antalya<br />
tarihte ilk kez 15 milyon turist barajını aştı.<br />
Öte yandan 2023 yılında uluslararası fuarlarda<br />
Türkiye’nin tanıtımı için 170 milyon<br />
dolarlık harcama yapıldı. Her şey Türkiye’nin<br />
2028 için hedef koyduğu 100 milyar dolarlık<br />
turizm gelirine ulaşmaya dönük yapılıyor.<br />
Oteller ve zincir gruplar da kendi pazarlama<br />
bütçelerini oluşturup hedef pazarlar Rusya,<br />
Ukrayna, Avrupa, Körfez ülkeleri ve Türkiye<br />
Cumhuriyetleri’nde pazarlama faaliyetlerini<br />
sürdürür, uluslararası rezervasyon sitelerindeki<br />
grup puanlarını ve yıldızlarını artırmak<br />
için büyük bir iş gücü, bütçe ile zaman harcarken<br />
WİFİ skoru konusunda ise henüz belirgin<br />
bir çalışma göze çarpmıyor.<br />
Turizm sektörü iç turist için yüzde 50’ye varan fiyat<br />
avantajlarıyla erken rezervasyon dönemini başlatırken,<br />
2023 yılında uluslararası fuarlar, influencer tanıtımları,<br />
reklam filmleri ve diğer pazarlama faaliyetleri için 180<br />
milyon dolar harcandı. Bu yıl 50 milyon turist ve 40 milyar<br />
dolar turizm gelirine ulaşan Türkiye’nin hedefi 2028’de<br />
100 milyar dolar gelir elde etmek. Bu amaca ulaşmak<br />
için uluslararası rezervasyon sitelerinde puanlanan<br />
WİFİ skoru ise Türk turizm sektörünün radarına yeni<br />
giriyor. Tüketici davranışlarına göre turistler otel tercihi<br />
yaparken WİFİ skoru yüksek otelleri diğer hizmetlerine<br />
göre daha fazla tercih ediyor…<br />
İnternet skoru yarışına dahil<br />
olmamız gerekiyor<br />
Ülkemizin turizm hedeflerinin büyük olduğunu<br />
ve buna ilişkin uluslararası turizm<br />
fuarları başta olmak üzere sosyal medyada<br />
influencer marketing de eklenerek önemli<br />
bütçelerle tanıtım faaliyetleri yapıldığını<br />
kaydeden Zyxel <strong>Network</strong>s Türkiye Ülke Genel<br />
Müdürü Ömer Faruk Erünsal, otellerin ve<br />
turizm işletmelerinin WİFİ skoru rekabetine<br />
de hazır olması gerektiğini ifade etti. Turizm<br />
kuruluşu yöneticilerinin en büyük kâbusları<br />
arasında misafirlerinin internet kalitesi ve<br />
altyapısından şikayet etmesinin geldiğini<br />
kaydeden Erünsal, bunun da kurumların <strong>IT</strong><br />
ekiplerinde bir baskı oluşturduğunu, turizm<br />
gruplarının bu nedenle <strong>IT</strong> ekibi sirkülasyonu<br />
sorunu yaşadığını da kaydetti. Tüm bu sorunların<br />
üstesinden doğru altyapı kurulumu<br />
ile gelmenin mümkün olduğunu ifade eden<br />
Ömer Faruk Erünsal, şu ifadeleri kullandı:<br />
“Turizm tesisleri doğa ile iç içe, denize sıfır,<br />
büyük kapalı ve açık alanlara sahip çok katlı<br />
yapılardan oluşur. Aynı anda binlerce misafir,<br />
yüzlerce çalışan ve tesis için gerekli ürünleri<br />
tedarik etmek için gelen ekiplerin hızlı,<br />
kaliteli internet ihtiyacı oluşur. Bu talebi cep<br />
telefonu operatörlerinin baz istasyonları her<br />
zaman yeterli olarak karşılayamıyor. Yaşanan<br />
internet sorunu da otellere olumsuz görüş<br />
olarak yansıyor. İlgili sorunu yaşamamak<br />
devreye WİFİ teknolojisi ve altyapısı giriyor.<br />
İnternet altyapısını WİFİ skorunu düşünmeden<br />
gerçekleştiren işletmelerin puanları<br />
her geçen gün düşerken, tablonun üst sıralarında<br />
bulunan işletmelerin başarısı ise sır<br />
değil. Türkiye’de birçok tesis şu anda Zyxel<br />
altyapısı ile internet hizmetini veriyor. Bulut<br />
tabanlı ağ yönetimi platformumuz Nebula<br />
çözümümüz ağı nerede olursanız olun dağıtmak,<br />
yapılandırmak ve sürdürmek için tam<br />
esneklik sağlıyor. Nebula ile birlikte oteller<br />
yüksek WİFİ skorlarına ulaşıyor” dedi.<br />
Nebula ile internet deneyimi<br />
üst seviyeye çıkıyor<br />
7/24 kesintisiz internetin turizm sektörünün<br />
hizmet kalitesine büyük katkı sağladığını<br />
kaydeden Ömer Faruk Erünsal, Nebula<br />
çözümünün otellerin güvenli ve kaliteli bir<br />
WİFİ hizmeti sunmasının yanında ağı güçlendirmek<br />
için yeni cihazlar eklenmesine ve<br />
mevcut cihazların yenilenmesine de olanak<br />
sağladığını sözlerine ekledi. Ersünsal “Oteller<br />
oda konforu, yemek çeşitliliği ve hizmet<br />
kalitesi kadar WİFİ skorlarıyla da çekici hale<br />
gelmezlerse kısa sürede rekabette geriye düşüyorlar”<br />
dedi.<br />
Turizm konusunda uzman influencer’ların<br />
dünya otellerini dolaşarak WİFİ kalitesini<br />
skorladığını belirten Zyxel <strong>Network</strong>s Türkiye<br />
Ülke Genel Müdürü Ömer Faruk Erünsal,<br />
“Turizm sektörü birbirinden farklı birçok<br />
hizmetin aynı anda, aynı kalitede verilmesini<br />
zorunlu kılıyor. Teknolojideki gelişmelere<br />
bağlı olarak turizm pazarlaması da değişti.<br />
Bugün artık VR ve AR teknolojileriyle bir<br />
oteli gezerek, odalarını plajını, havuzunu,<br />
saunasını görerek seçmek çok kolay. Hatta<br />
6G internetin hayatımıza girmesiyle sanal ve<br />
artırılmış gerçeklik lansmanlarına yemeklerin<br />
tadımı da eklenebilecek. Turizm sektörü<br />
pazarlama yaparken teknolojiden bu kadar<br />
yararlanırken, konaklamaya gelen misafirlerine<br />
de kesintisiz, yüksek kaliteli bir WİFİ<br />
hizmeti sunmalı” dedi.<br />
Tehditlere karşı koruma<br />
hizmeti de sağlanıyor<br />
Zyxel <strong>Network</strong>s Türkiye olarak bu konuda<br />
birçok gurupla çalıştıklarının altını çizen<br />
Erünsal, “Marmaris Grand Yazıcı Club Turban,<br />
Panorama Otel, Red Sea Hotel, Adalya<br />
Elit Lara Otel, Narven Termal Kasaba, Adrina<br />
Termal Health & Spa Hotel gibi Türkiye<br />
turizm sektörünün önemli markalar ile çalıştık.<br />
Ağ cihazlarının bulut üzerinden yapılandırılmasını<br />
sağlayan Nebula çözümümüz<br />
ile access pointler, güvenlik duvarları, switchler,<br />
5G/LTE yönlendiricileri ve WiFi 6/6E<br />
AP’ler dahil olmak üzere 80’den fazla ağ cihazını<br />
desteklemek için güçlü ancak basit bir<br />
merkezi yönetim platformu kullanımı sunuyoruz.<br />
Dünyanın önde gelen ağ güvenliği sağlayıcılarından<br />
yararlanarak ağı dış tehditlere<br />
karşı koruyan Nebula, otellerin konuklarına<br />
güvenli bir WiFi deneyimi sunabilmelerini<br />
mümkün kılıyor. Ayrıca, cihazlarda herhangi<br />
bir sorun meydana gelmesi durumunda kullanıcılar,<br />
Zyxel’in ödüllü müşteri desteğine<br />
ihtiyaç duydukları her an ulaşabiliyorlar”<br />
diye konuştu.<br />
Uçtan uca çözümler için Zyxel<br />
<strong>Network</strong>s ürünleri<br />
Ömer Faruk Erünsal, Zyxel <strong>Network</strong>s Türkiye<br />
olarak oteller ve tatil köyleri için Nebula<br />
üzerinden yönetilebilen Switch, Firewall,<br />
kablosuz ürünlerimiz ile uçtan uca çözümler<br />
sunarak otellerin kesintisiz ve güçlü ağ bağlantısı<br />
ihtiyacının karşıladıklarını da söyledi.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Kişisel teknolojilerde yapay zeka çağı<br />
HP tarafından düzenlenen basın toplantısında yeni<br />
çağda kullanıcı deneyimlerini en üst düzeye çıkaran<br />
ve iş süreçlerini basitleştiren HP ürünleri sergilendi,<br />
hibrit çalışma dünyası, oyun ve yapay zeka konularına<br />
değinildi…<br />
Son beş yılda sadece BT sektörü değişmekle<br />
kalmadı, tüm dünya işle ilgili farklı değerlere<br />
sahip yeni bir yer haline geldi. HP, ihtiyaçların<br />
her zamankinden daha hızlı değiştiği<br />
dünyada faaliyetlerini güçlü bir temel<br />
üzerine inşa ediyor. 16 Ocak <strong>2024</strong> tarihinde,<br />
The Peninsula İstanbul’da düzenlenen basın<br />
toplantısında HP Türkiye Genel Müdürü<br />
Serdar Urçar ile birlikte HP’nin Çalışmanın<br />
Yeni Çağı’na yön veren vizyonu paylaşılırken,<br />
yeni yıla dair beklentiler konuşuldu.<br />
Müşteri beklentileri son<br />
birkaç yılda temelden değişti<br />
HP, bu yeni çağı esneklik çağı olarak adlandırıyor.<br />
İnsanlar artık nerede olurlarsa<br />
olsunlar bağlanabilmeyi, yaratabilmeyi ve<br />
işbirliği yapabilmeyi bekliyorlar. Bunun en<br />
iyi örneği hibrit yani esnek çalışmanın yükselişi.<br />
Son kullanıcıların üçte ikisi birden fazla<br />
konumdan çalışma esnekliği istediklerini<br />
belirtiyor. Yüzde yetmişi ise nerede olurlarsa<br />
olsunlar görülebilmelerini ve duyulabilmelerini<br />
sağlayan bir teknoloji istediklerini<br />
söylüyor. BT yöneticileri ise çalışanları faal,<br />
üretken ve güvende tutmak için mücadele<br />
ediyor. Kapsamlı donanım, çevre birimleri<br />
ve hizmetleriyle HP birleştirilmiş Kişisel<br />
Sistemler, Baskı ve Poly portföyüyle kapsamlı<br />
bir esnek çalışma çözümleri setine<br />
sahip. Şirket ayrıca HP Dijital Hizmetler<br />
Organizasyonu, ticari müşteriler için Kişisel<br />
Sistemler ve Baskı genelinde hizmet ve<br />
ürünlerini entegre etmeye odaklandı. Güvenliğin,<br />
farklılaşma ve büyümenin temel<br />
itici gücü olmaya devam edeceği vizyonuyla<br />
hareket eden HP, halihazırda dünyanın<br />
en güvenli bilgisayarlarını ve yazıcılarını<br />
sunuyor ve uç nokta güvenlik çözümlerini<br />
genişletiyor.<br />
Kişisel sistemlerde pazarın istikrarını tekrar<br />
kazandığına değinen HP Türkiye Genel<br />
Müdürü Serdar Urçar, “Kişisel bilgisayar<br />
endüstrisinin bilgi işlemde ve çevre birimleri<br />
ve hizmetler de dahil olmak üzere tüm<br />
Kişisel Sistem kategorilerinde büyümeye<br />
geri dönmesini bekliyoruz” diyerek şöyle<br />
ekledi: “Daha genel olarak, bu kategori<br />
olumlu yapısal pazar eğilimleri tarafından<br />
yönlendirilen uzun vadeli büyüme için hazır<br />
olduğunu görüyoruz. Esnek çalışma<br />
ve öğrenmenin yanı sıra yapay zeka, daha<br />
fazla bilgi işlem ve daha sürükleyici dijital<br />
deneyimlere olan ihtiyacı artırmaya devam<br />
edecek rüzgarlar esiyor. Bu da daha zengin<br />
konfigürasyonlara ve ek çevre birimleri ile<br />
hizmetlere olan talebi artıracak” diyor.<br />
<strong>2024</strong> yapay zeka<br />
bilgisayarının yılı olacak<br />
Yapay zeka çalışma, yaşama ve oyun oynama<br />
biçimlerimizi dönüştürecek. Yapay<br />
Zeka Çağında Güvenin önemini vurgulayan<br />
HP şirket çapında bir yapay zeka stratejisi<br />
ile dönüşüm getirecek bir çağa imza atıyor.<br />
HP, gelişmiş bilgi işlem çözümleri (Z by HP<br />
verileri) aracılığıyla HP yapay zeka çağını<br />
şimdiden mümkün kılıyor. Herkes yapay<br />
zekanın tüm potansiyelini yaşarken HP,<br />
kişisel bilgisayarı kişisel arkadaşa dönüştürüyor.<br />
Daha genel olarak söylenecek olursa üretken<br />
yapay zekanın yerel olarak çalıştırma<br />
yeteneği, bir bilgisayarın ne olduğunu ve<br />
neler yapabileceğini değiştirecek. Yapay zekayı<br />
bir cihaz üzerinde çalıştırmanın çeşitli<br />
avantajları var:<br />
• İyileştirilmiş gecikme süresi (yerel işlemenin<br />
buluttan 5 kat daha hızlı olduğu gösterildi)<br />
• Daha iyi güvenlik ve gizlilik korumaları<br />
(özel ve kamusal veri setlerinden yararlanma)<br />
• Daha düşük maliyetler (bulut yatırımlarını<br />
büyük ölçekli yatırımlarla tamamlayan<br />
şirketler uç/yerel cihazlarda yapay zeka dağıtımları<br />
maliyeti %80’e kadar azaltabilir)<br />
HP bunu sağlamak için silikon ve yazılım<br />
ortaklarıyla işbirliğini derinleştiriyor ve<br />
<strong>2024</strong>’te ticarileştirmeye başlayacak. Şirketler,<br />
hibrit dünyada insanları faal, üretken ve<br />
güvende tutmak için mücadele ederken HP<br />
genel kişisel bilgisayar kategorisi büyüme<br />
oranının önümüzdeki 3 yıl içinde iki katına<br />
çıkabileceğine inanıyor.<br />
HP halihazırda 200 milyondan fazla ticari<br />
cihazdan oluşan bir kurulu tabana sahip.<br />
Telemetri (kişisel bilgisayarlar, yazıcılar,<br />
çevre birimleri) ile daha iyi müşteri deneyimleri<br />
sunuyor. Bu verilerin üzerinde üretken<br />
yapay zekayı çalıştırmak HP’yi BT için<br />
vazgeçilmez bir ortak haline getirecek.<br />
Yapay zekanın ortaya çıkaracağı tüm fırsatlar<br />
için, aynı zamanda yeni zorluklar ve<br />
riskler de yaratıyor, dolayısıyla dikkat ve<br />
eylem gerektiriyor. HP güvenli, emniyetli<br />
ve güvenilir yapay zeka yaratma konusunda<br />
son derece kararlı. HP bugün en güvenli<br />
bilgisayarları ve yazıcıları sunuyor ve liderliğini<br />
yapay zekalı bilgisayar kategorisine de<br />
taşımayı amaçlıyor.<br />
Ayrıca, çalışanlarımızın aşağıdaki özelliklere<br />
sahip olmalarını sağlamak için yeni eğitim<br />
ve gelişim programlarına yatırım yapıyor.<br />
Bunların başında, geleceğin yapay zeka<br />
destekli işlerinde başarılı olmak için gereken<br />
becerilere sahip olmak yer alıyor. HP bu<br />
ortak çalışmaları ilerletmek için kamu ve<br />
özel sektör genelinde çalışmayı dört gözle<br />
beklediğini ifade ediyor. Yüksek erişilebilirlikteki<br />
bilgi işlem gücünün büyük miktarda<br />
veri ile birleşmesi ve derin öğrenme dönüşüm<br />
yaratan bir gelişme olacağına inanan<br />
HP şirket genelinde üç alana odaklanan bir<br />
yapay zeka stratejisi yürütüyor:<br />
• Ürün inovasyonu (yeni cihaz kategorileri)<br />
• Dijital hizmetler ve çözümler (yeni müşteri<br />
deneyimleri)<br />
• İç verimlilik (daha dijital şirketler)<br />
İşyerinde üretkenliği önemli ölçüde artırmayı<br />
vaat eden büyük dil modellerine şimdiden<br />
tanık olunduğunu belirten Serdar<br />
Urçar, “Bilgisayarlarımızdaki ses, video ve<br />
pil yeniliklerimizle halihazırda sektör lideri<br />
yapay zeka geliştirmeleri sunuyoruz. Ancak<br />
bu yalnızca başlangıç; uç noktanın YZ<br />
deneyimleri sunmada sağladığı benzersiz<br />
değer nedeniyle artan bir yenilik dalgası<br />
geliyor. Tıpkı internetin bilgisayarımızla<br />
yapabileceklerimizi temelden değiştirerek<br />
yeni bilgisayar yeteneklerine ve pazar büyümesine<br />
olan ihtiyacı artırması gibi, üretken<br />
yapay zeka da bir son bilgisayar cihazının<br />
yapabileceklerini önemli ölçüde değiştirecek.<br />
Bilgisayarlarımızda yeni yeteneklere<br />
olan ihtiyacı artıracak ve ek pazar büyümesine<br />
yol açacak. Bilgisayarda yerel çıkarım<br />
yapmanın gücü şurada: bu yapay zeka<br />
uygulamalarının daha hızlı yanıt vermesi,<br />
kişisel verileri gizli ve güvenli tutması ve<br />
aynı zamanda daha uygun maliyetli. Dahası,<br />
deneyimi size daha uygun hale getirerek<br />
bilgisayarın kullanımını kolaylaştıracak ve<br />
daha üretken olmanızı sağlıyor” dedi.<br />
Sedar Urçar, konuşmasını “Sektörde ‘ilk’<br />
ve ‘en iyi’ deneyimlerle çıtayı yükseltmeye<br />
devam etmemizi bekleyebilirsiniz” diyerek<br />
bitirdi.<br />
Üretken yapay zekanın işimizi, sektörümüzü<br />
ve dünyamızı yeniden şekillendireceğine<br />
kesin gözüyle bakılıyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
37
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
2023 yılında 4 kişilik bir aile<br />
haberleşmeye 8.934 TL harcadı<br />
erbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği<br />
(TELKODER), ülkemizde 2023 yılında evlerinde geniş<br />
bant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep<br />
telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin aylık<br />
ortalama haberleşme giderinin vergiler dâhil ortalama<br />
744,49 TL olduğunu açıkladı. TELKODER tarafından her<br />
yılın sonunda yapılan Elektronik Haberleşmede Aile<br />
Giderleri Araştırması’na göre 2023 yılında Türkiye’de 4<br />
kişilik bir ailenin haberleşme giderinin yıllık 8.934 TL’ye<br />
ulaştığı ve bu rakamın 2.062 TL’sini devlete ödenen<br />
verginin oluşturduğu görülüyor. 2022 yılında yapılan<br />
analizde 4 kişilik bir ailenin yıllık haberleşme giderleri<br />
yaklaşık 5.306 TL, devlete ödenen verginin ise 1.161 TL<br />
olduğu hesaplanmıştır. 2021 yılında ise 4 kişilik bir ailenin<br />
yıllık haberleşme giderleri yaklaşık 4.238 TL, devlete<br />
ödenen verginin ise 927 TL olduğu hesaplanmış, 2020<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Sektör Market<br />
elekomünikasyon alanının düzenleyici<br />
kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim<br />
Kurumu’nun (BTK) yayınladığı veriler<br />
ile TELKODER’in yaptığı genel sektör<br />
değerlendirmesi sonucunda; evlerinde<br />
bir sabit telefon ile genişbant internet<br />
aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu<br />
hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin,<br />
aldığı haberleşme hizmetleri için vergiler<br />
dâhil ayda ortalama 744,49 TL harcadığı<br />
belirlendi. Bu rakam yılda 8.934 TL’ye<br />
ulaşıyor.<br />
TELKODER’in her yılın sonunda yaptığı<br />
analiz kapsamında açıkladığı Elektronik<br />
Haberleşmede Aile Giderleri Araştırması’na<br />
göre sabit telefona vergiler<br />
dâhil aylık ortalama 83,89 TL ödeniyor.<br />
Aynı araştırmada, sabit internet bağlantısının<br />
ise vergiler dâhil aylık ortalama<br />
147,20 TL’ye ulaştığı belirtiliyor. 3 GSM<br />
işletmecisinin abonelerinin ortalama aylık<br />
ödemelerininse vergiler dâhil 128,35<br />
TL olduğu hesaplanıyor. Bu giderlerin<br />
hepsinden %20 KDV’nin yanı sıra, %10<br />
Özel İletişim Vergisi de devlete aktarılıyor.<br />
Evlerinde bir sabit telefon ile sabit<br />
genişbant internet aboneliği bulunan ve<br />
her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan<br />
4 kişilik bir aile, haberleşme gideri için<br />
devlete aylık 171,80 TL vergi ödüyor. Böylelikle<br />
devlete ödenen vergi yılda 2.062<br />
TL’yi buluyor.<br />
yılında ise bir ailenin yıllık haberleşme giderleri yaklaşık<br />
3.736 TL, devlete ödenen vergi ise 759 TL’ydi…<br />
Vergisi’nin (KDV) 2023 yılında %20’ye giderlerine ilişkin faturaların yükselmesinde<br />
kur dalgalanmaları ve vergilerin<br />
yükseltilmiş olduğu hatırlatılıyor. 2019<br />
yılında Adil Kullanım Kotası’nın (AKN) artırılması önemli bir etken oynuyor. Bu<br />
kaldırılmasıyla internet fiyatlarına yapılan<br />
zamlar dikkate alındığında önü-<br />
Özel İletişim Vergisi’ne ve 2023 yılında<br />
noktada 2021 başında %10’a yükseltilen<br />
müzdeki yıllarda giderlerdeki internet arttırılan Katma Değer Vergisine dikkat<br />
payının ve vergisinin artacağı öngörülüyor.<br />
Bu 2023 durumun Yılında <strong>2024</strong> 4 Kişilik yılı Bir haberleşme Aile Haberleşmeye de uygulanmayan 8.934 TL Harcadı ÖİV’nin kaldırılması<br />
çekmek isterim. Dünyanın hiçbir yerin-<br />
giderlerinde de artışlara neden olacağı ve KDV’nin bu kadar yüksek olmaması<br />
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), ülkemizde 2023 yılında<br />
vurgulanıyor.<br />
gerektiğini vurgulamak isteriz. Bu artışlar<br />
vatandaşlarımızın ucuz haberleşme<br />
evlerinde geniş bant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4<br />
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan<br />
TELKODER<br />
kişilik bir ailenin aylık ortalama haberleşme giderinin vergiler dâhil ortalama 744,49 TL<br />
olduğunu açıkladı.<br />
Yönetim<br />
TELKODER<br />
Kurulu Başkanı<br />
Halil Haberleşmede Nadir Teberci, Aile “Her Giderleri yıl düzenli Araştırması’na yor. göre İçinde 2023 bulunduğumuz yılında Türkiye’de <strong>2024</strong> 4 kişilik yılında bir ailenin<br />
tarafından<br />
hizmeti<br />
her yılın<br />
alma<br />
sonunda<br />
haklarını<br />
yapılan Elektronik<br />
maalesef zorlu-<br />
biçimde haberleşme hazırladığımız giderinin Aile yıllık Haberleşme 8.934 TL’ye ulaştığı serbestleşme ve bu rakamın ve tam 2.062 rekabetin TL’sini tesis devlete edilmesiyle<br />
yapılan bu analizde vergi yüklerinin 4 kişilik bir ailenin azaltılması yıllık<br />
ödenen<br />
Giderleri verginin konulu oluşturduğu raporumuzda görülüyor. bu yıl 2022 iletişim<br />
harcamalarında haberleşme giderleri yaklaşık yaklaşık 3.628 5.306 li-TL, devlete konusunda ödenen devletimizin verginin ise 1.161 gerekli TL adımları olduğu<br />
yılında<br />
ralık bir hesaplanmıştır. artış görüyoruz. 2021 Aile yılında haberleşme ise 4 kişilik bir atacağına ailenin yıllık inanıyoruz.” haberleşme diyor. giderleri yaklaşık 4.238<br />
TL, devlete ödenen verginin ise 927 TL olduğu hesaplanmış, 2020 yılında ise bir ailenin yıllık<br />
haberleşme giderleri yaklaşık 3.736 TL, devlete ödenen vergi ise 759 TL’ydi…<br />
38<br />
<strong>2024</strong>’de haberleşme<br />
giderlerinde artış yaşanması<br />
bekleniyor<br />
TELKODER’den yapılan açıklamada<br />
2017 yılı sonuna kadar mobil telefonda<br />
%25, sabit telefonda %15 ve internet<br />
erişiminde %5 olarak uygulanan Özel<br />
İletişim Vergisi’nin (ÖİV), 2018 yılında<br />
tüm hizmetlerde %7,5, 2021 yılında da<br />
%10 olarak değiştirildiğine değiniliyor.<br />
Bununla birlikte, %18 olan Katma Değer<br />
Tarih Vergi Hizmet Toplam<br />
2016 631 2034 2665<br />
2017 623 2191 2814<br />
2018 585 2293 2878<br />
2019 655 2571 3226<br />
2020 759 2978 3737<br />
2021 927 3311 4238<br />
2022 1161 4145 5306<br />
2023 2062 6872 8934<br />
Telekomünikasyon alanının düzenleyici kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim<br />
Kurumu’nun (BTK) yayınladığı veriler ile TELKODER’in yaptığı genel sektör<br />
değerlendirmesi sonucunda; evlerinde bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği<br />
bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin, aldığı haberleşme<br />
hizmetleri için vergiler dâhil ayda ortalama 744,49 TL harcadığı belirlendi. Bu rakam yılda
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Logo Yazılım yeni Robotik Kodlama Atölyesini<br />
Ankara’da açtı<br />
Logo Yazılım, sosyal sorumluluk projesi Hayallerini<br />
Kodlayanlar kapsamındaki 7’nci Robotik Kodlama<br />
Atölyesini Ankara Şehit Adil Erdoğan Ortaokulu’nda açtı.<br />
Şimdiye kadar 3 bine yakın öğrenciye ulaşan projeyle<br />
birlikte, çocukların mekanik becerilerini ve analitik<br />
yeteneklerini geliştirmeleri hedefleniyor…<br />
Logo Yazılım’ın Hayallerini Kodlayanlar<br />
projesi kapsamında 7’inci Robotik Kodlama<br />
Atölyesi, Ankara Ankara Şehit Adil Erdoğan<br />
Ortaokulu’nda açıldı. Atölye eğitimlerine<br />
dahil olan öğrenciler haftada 30 saat<br />
robotik kodlama eğitimleri alacak.<br />
Logo Yazılım, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir<br />
Kalkınma Hedefleri arasında bulunan<br />
nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet<br />
eşitliği ve insana yakışır iş ve ekonomik<br />
büyüme maddelerine verdiği önem doğrultusunda<br />
toplumsal sürdürülebilirlik konularına<br />
odaklanıyor. Bu çerçevede Bütün<br />
Çocuklar Bizim Derneği (BÇBD) ve Atölye<br />
Vizyon’un katkılarıyla gerçekleştirilen<br />
Hayallerini Kodlayanlar projesi ile Türkiye’nin<br />
farklı bölgelerindeki öğrencilere<br />
ulaşmayı hedefliyor.<br />
Bugüne kadar Kocaeli (Gebze), İstanbul<br />
(Şişli, Kağıthane), Elazığ, İzmir ve Antalya’da<br />
Hayallerini Kodlayanlar projesi kapsamında<br />
atölyeler kuran Logo Yazılım, 3<br />
bine yakın öğrenciye ulaştı. Logo Yazılım,<br />
iş ortaklarının da katkısıyla Ankara’da<br />
kurulan yeni Robotik Kodlama Atölyesi ile<br />
önümüzdeki dönemde daha fazla öğrenciye<br />
ulaşacak.<br />
Açılış töreninde konuşan Logo Grup<br />
CMO’su Begüm Arş Türk, Hayallerini Kodlayanlar<br />
projesi ile toplumsal sürdürülebilirliğe<br />
katkıda bulunmayı hedeflediklerini<br />
belirterek, “Hayallerini Kodlayanlar projemiz<br />
kapsamında 7’inci atölyemizi hayata<br />
geçirmekten büyük mutluluk duyuyoruz.<br />
Atölyelerimizde 8-14 yaş arası çocukların<br />
mekanik becerilerini ve analitik yeteneklerini<br />
geliştirerek, onlara eğlenceli ve farklı<br />
metotlarla kodlamayı, çözüm odaklı olmayı<br />
öğretiyoruz. Eğitimler boyunca sürecin<br />
içinde kalmaya devam ederek, başarıları<br />
ve ihtiyaçları belirleyip öğrencilerimizin<br />
gelişimlerini takip ediyoruz. Önümüzdeki<br />
dönemde projemiz kapsamında Robotik<br />
Kodlama Atölyelerinin tüm Türkiye’ye<br />
yayılmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Serhan Tunca TCL Communication Orta Doğu ve<br />
Türkiye Bölge Direktörü olarak atandı<br />
Teknoloji alanında 20 yıla yakın deneyiminin yanı sıra<br />
satış, kanal yönetimi, iş geliştirme ve stratejik ilişki<br />
yönetimi gibi alanlarda da uzmanlığa sahip olan TCL<br />
Communication Türkiye Ülke Müdürü Serhan Tunca, TCL<br />
Communication Orta Doğu ve Türkiye Bölge Direktörü<br />
görevine getirildi…<br />
Öncü tüketici elektroniği şirketlerinin satış,<br />
pazarlama, operasyon ve dağıtım alanlarında<br />
20 yıla yakın tecrübeye sahip TCL<br />
Communication Türkiye Ülke Müdürü<br />
Serhan Tunca, TCL Communication Orta<br />
Doğu ve Türkiye Bölge Direktörü görevine<br />
atandı.<br />
Tunca bu yeni süreçte Türkiye’nin yanı sıra<br />
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’ın<br />
da aralarında yer aldığı toplam 17<br />
ülkeden sorumlu olacak. Türkiye, bölgede<br />
önemli ve güçlü bir ülke olması sebebiyle<br />
tüm bölgenin yönetimi açısından merkez<br />
konumda yer alacak.<br />
İstanbul Üniversitesi Elektrik Elektronik<br />
Mühendisliği Bölümü’nde eğitimini tamamlayan<br />
Tunca, 2004 yılında başladığı<br />
kariyer yolculuğunda aralarında global<br />
mobil teknoloji şirketlerinin de bulunduğu<br />
uluslararası tüketici elektroniği şirketlerinde<br />
satış, kanal yönetimi, iş geliştirme,<br />
stratejik ilişki yönetimi, ülke ve bölge<br />
düzeyinde kilit müşteri yönetiminin de<br />
bulunduğu birçok alanda deneyim sahibi<br />
olup TCL Communication’a 2016 yılında<br />
katıldı. Tunca, 2020 yılından bu yana TCL<br />
Communication Türkiye Ülke Müdürlüğü<br />
görevini yürütüyordu.<br />
39
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Siro, ICBC Turkey ile uzun vadeli yatırım<br />
kredisi anlaşması imzaladı<br />
Togg ve Farasis Energy ortaklığında temiz enerji depolama çözümleri geliştirmek<br />
üzere kurulan Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri, Çin Endüstri ve<br />
Ticaret Bankası ICBC Turkey ile 400 milyon Yuan’lık kredi anlaşmasına imza attı.<br />
Dünyanın sürdürülebilirliği için net-sıfır hedeflerine hizmet eden Siro bu finansmanı<br />
batarya hücresi dahil Ar-Ge ve üretim yapacağı yeni kampüsündeki inşaat, makina<br />
ve ekipman yatırımları kapsamında kullanacak…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
Türkiye ve çevresindeki ülkelerde otomotiv<br />
ve otomotiv dışı uygulamalar için<br />
enerji depolama çözümleri geliştirmek<br />
üzere Togg ve Farasis Energy’nin yüzde<br />
50-50 ortak girişimle kurduğu Siro, Çin<br />
Endüstri ve Ticaret Bankası ICBC Turkey<br />
ile yatırımlarına hız katacak önemli<br />
bir kredi anlaşmasına imza attı. Gebze<br />
Bilişim Vadisi’ndeki Siro yönetim merkezinde<br />
gerçekleşen imza törenine, Siro<br />
ve ICBC yöneticileri ile Çin’in İstanbul<br />
Başkonsolosu Wei Xiaodong katıldı.<br />
Anlaşmaya göre Siro, ICBC Turkey’nin<br />
sağlayacağı 400 milyon Yuan (yaklaşık<br />
50 milyon Euro) tutarındaki krediyi, iki<br />
yıl geri ödemesiz, toplam beş yıl vadeli<br />
olarak kullanacak. Temiz enerji dönüşümünde<br />
önemli bir oyuncu olacak Siro bu<br />
“yeşil” finansmanı, batarya hücresi dahil<br />
Ar-Ge ve üretim yapacağı yeni kampüsündeki<br />
inşaat, makina ve ekipman yatırımları<br />
kapsamında değerlendirecek.<br />
40<br />
“Bölgenin öncü enerji<br />
depolama oyuncularından biri<br />
olma hedefiyle çalışıyoruz”<br />
İmza töreninde konuşan Siro Ticari Genel<br />
Müdürü Naci Özgür Özel, Çin Endüstri<br />
ve Ticaret Bankası ICBC Turkey<br />
ile temiz enerji depolama teknolojileri<br />
geliştirme ve üretimi yatırımının finansmanına<br />
katkı sağlayacak uzun vadeli<br />
bir kredi anlaşmasına imza atmaktan<br />
mutluluk duyduklarını belirterek, şunları<br />
söyledi: “Ocak 2023’ten bu yana Togg<br />
Teknoloji Kampüsü’ndeki Siro Batarya<br />
Teknoloji Merkezi’nde batarya modül ve<br />
paketlerinin üretimini gerçekleştiriyoruz.<br />
24 Nisan’da inşaat başlangıç töreni<br />
yaptığımız Gemlik’teki Batarya Geliştirme<br />
ve Üretim Kampüsümüzün inşaatı<br />
ise tüm hızıyla sürüyor. Kampüsümüze<br />
<strong>2024</strong> yılı sonunda geçmeyi, 2026 yılında<br />
başlayacak hücre üretimi ile Türkiye’yi<br />
çevreleyen, Avrupa’yı da kapsayan geniş<br />
bölgede öncü enerji depolama oyuncularından<br />
biri haline gelmeyi hedefliyoruz.<br />
ICBC Turkey ile yaptığımız bu anlaşma,<br />
bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştırması<br />
açısından çok değerli. Bu ‘yeşil<br />
finansmanı’ Siro Batarya Geliştirme ve<br />
Üretim Kampüsü’ndeki inşaat, makina<br />
ve ekipman yatırımlarımız için kullanarak,<br />
e-mobilitenin yanı sıra mikro-mobilite,<br />
endüstriyel uygulamalar, deniz<br />
taşıtları, yenilenebilir enerji için sabit<br />
enerji depolama gibi uygulamalarımızı<br />
Türkiye’nin yanında çevremizdeki 120<br />
ülkeye yaymayı hedefliyoruz. Bölgenin<br />
öncü enerji depolama oyuncularından<br />
biri olma hedefimize güçlü iş birlikleriyle<br />
adım adım ilerliyoruz.”<br />
“Uzun vadeli, katma değeri<br />
yüksek, istihdamı artıran<br />
projeler için yenilikçi bir<br />
örnek”<br />
ICBC Turkey Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Qian Hou da Siro ile finansal iş birliğine<br />
imza atmaktan memnuniyet duyduklarını<br />
belirterek, şöyle konuştu: “Global<br />
sürdürülebilirlik vizyonumuz ve Türkiye<br />
ile Çin arasındaki ekonomik ilişkileri<br />
güçlendirme misyonumuz kapsamında<br />
önemli bir iş birliği gerçekleştirmekten<br />
mutluluk duyuyoruz. Siro’nun enerji dönüşümünü<br />
önemli ölçüde hızlandıracak<br />
bu yatırım, aynı zamanda Türkiye’nin<br />
teknolojik alandaki uluslararası başarısının,<br />
küresel rekabette kendini konumlandırmasının<br />
ve yerli otomotiv yatırımının<br />
ayrılmaz bir parçası olarak marka<br />
değerini artırmasının da bir parçasıdır.<br />
Bu çok değerli iş birliğini uzun vadeli,<br />
katma değeri yüksek ve istihdamı artıran<br />
projelere sağladığımız finansman<br />
modelinin yenilikçi bir örneği olarak görüyoruz.”
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Ayrotek’in Geliştirdiği AyroID ile<br />
kimlik sahipleri kimlik bilgilerinde<br />
tam kontrol sahibi oluyor<br />
Türk teknoloji şirketi Ayrotek, geliştirdiği blokzinciri<br />
tabanlı dijital kimlik yönetim platformu AyroID ile<br />
kullanıcıların kişisel verilerinin nasıl kullanılacağı<br />
ve depolanacağı konusunda tam kontrol sahibi<br />
olmasını sağlıyor. Tüm Türkiye genelinde kurumsal ve<br />
bireysel kullanıma sunulan AyroID, kimlik bilgilerinin<br />
merkeziyetsiz olarak yönetildiği mobil cüzdandan<br />
“AyroID ile Girip Yap” şifresiz giriş altyapısına kadar<br />
sağladığı birçok avantaj ile kişisel verilerin korunmasında<br />
kuralları yeniden yazmaya hazırlanıyor…<br />
Online kimlikler günümüzde kullanıcılara<br />
pek çok alanda fayda sağlıyor ancak<br />
mahremiyet açısından bazı olası sorunları<br />
da beraberinde getiriyor. Kişisel bilgileri<br />
barındıran veri merkezlerinin siber<br />
saldırılara uğraması, bilgi sızdırılması,<br />
kişisel bilgilerin son kullanıcı rızası<br />
alınmadan işlenmesi ve hatta satılması<br />
gibi durumlar, kullanıcı tarafında endişe<br />
oluşturabiliyor. Diğer bir yandan<br />
kurumsal ortamda kâğıt veya plastik<br />
kart gibi fiziksel kimlik belgeleri, dijital<br />
on-boarding gibi kullanım senaryolarında<br />
işe yaramıyor ve kimlik bilgisi üretme<br />
ve doğrulama süreçlerinde bürokrasi ve<br />
otomasyon eksikliği ortaya çıkabiliyor.<br />
Türkiye’nin önde gelen yazılım satışı<br />
ve danışmanlığı şirketi Ayrotek bu sorunları<br />
ve endişeleri ortadan kaldırmak<br />
üzere kurumsal düzeyde doğrulanabilir<br />
blokzinciri tabanlı bir kimlik yönetim<br />
platformu olan AyroID’yi geliştirdiğini<br />
duyurdu. “Kimlik sizde, kontrol sizde”<br />
yaklaşımı ile geliştirdiği AyroID sayesinde<br />
bireyler kişisel verilerinin üzerinde ne<br />
zaman, nasıl ve kimlerle paylaşacağı konusunda<br />
tam kontrol sahip olurken kurumlar<br />
da kimlik doğrulama süreçlerini<br />
dijital ortamda daha etkin yönetmesini<br />
sağlayan bir blokzinciri tabanlı kimlik<br />
yönetim platformuna kavuşmuş oluyor.<br />
AyroID platformu kapsamında kullanıcıların<br />
kimlik bilgilerini tutması için bir<br />
mobil cüzdan sağlanıyor. Kullanıcılar<br />
kimlik bilgilerini doğrulayıcılara paylaşmak<br />
istediklerinde, mobil cüzdanlarını<br />
kullanarak onay verebiliyorlar. AyroID<br />
Mobil Cüzdanı, App Store ve Google Play<br />
üzerinden hemen indirilebiliyor. Bunun<br />
yanı sıra AyroID, Google veya Facebook<br />
ile giriş yapma imkânı gibi kullanıcılara<br />
“AyroID ile Girip Yap” şifresiz giriş altyapısı<br />
sunulmasına imkân tanıyor.<br />
AyroID, aşağıdaki sektörlerde kullanım<br />
alanları sağlıyor:<br />
• Kampüs Girişi: Kampüs girişi, RFID<br />
veya fiziksel kartlar yerine mobil cüzdan<br />
aracılığıyla yapılabilir.<br />
• Skorlama: Risk ve kredi skorları, mobil<br />
cüzdan içinde bir kimlik bilgisi olarak<br />
işlenebilir ve finans kurumları arasında<br />
risk ve kredi analiz süreçleri hızlandırılabilir.<br />
• On-boarding: Dijital on-boarding durumu,<br />
şirketler arasında tekrar kullanılabilir.<br />
(Örneğin bir şirket, yeni müşteriyi<br />
aynı çatı altında başka bir şirkette müşteriliği<br />
var ise otomatik olarak ve daha<br />
az bir eforla on-board edebilir.)<br />
• Otomotiv: Bireyler, sürüş kayıtlarını ve<br />
kimlik bilgilerini araç kiralama hizmetleri<br />
veya P2P araç paylaşım platformlarıyla<br />
paylaşabilir. Araç sahipleri ve araç<br />
bakım firmaları, araç bakım kayıtlarının<br />
geçmişine, güvenilir ve şeffaf biçimde<br />
erişebilir.<br />
• Sağlık: Hastalar, kendi tıbbi kayıtlarını<br />
ve sağlık verilerini gizliliklerini koruyarak,<br />
sağlık hizmeti sağlayıcılarla paylaşabilirler.<br />
• Eğitim: Öğrenciler, mezuniyet belgesi<br />
ve transkript gibi eğitim kayıtlarını potansiyel<br />
işverenler ve eğitim kurumlarıyla,<br />
güvenli ve şeffaf biçimde paylaşabilirler.<br />
• Belge Otomasyonu: Belge değişimi<br />
ve otomasyonu, şirketler arasında daha<br />
güvenli, etkili, şeffaf ve hızlı hale getirilebilir.<br />
• Sadakat: Sadakat programları, bu platform<br />
üzerine geliştirilebilir. Alışverişte<br />
kazanılan puanlar, ortak bir cüzdanda<br />
tutulabilir, aynı sadakat platformuna<br />
dâhil olan tüm şirketler içinde kullanılabilir.<br />
• Kurumsal Kimlik: AyroID, kişisel<br />
kimlikler gibi kurumsal kimliklerinin<br />
tanımlanmasını ve doğrulanmasını da<br />
olanak verdiği için iş yapmanın risklerini<br />
ve maliyetlerini azaltmayı sağlayabilir.<br />
Şirketler de bireyler gibi dijital kimliklerini<br />
oluşturabilir ve firma kayıt detayları,<br />
vergi tanımlama numaraları, sektör<br />
sertifikaları gibi doğrulanabilir kimlik<br />
bilgilerini AyroID ile yönetebilirler.<br />
• Nesnelerin İnterneti (IoT): IoT cihazlarına<br />
dijital kimlik atanabilir ve üretici,<br />
model, firmware sürümü gibi doğrulanabilir<br />
kimlik bilgileri verilebilir. Bu bilgiler<br />
üreticiler tarafından dijital olarak<br />
imzalanır ve cihazda güvenli bir şekilde<br />
saklanır. Böylece IoT cihazlarının tüm<br />
yaşam döngüsü, kurulum, devreye alma,<br />
firmware güncellemeleri, bakım ve devre<br />
dışı bırakma gibi süreçler, güvenli ve şeffaf<br />
bir şekilde yönetilebilir.<br />
Geliştirdikleri platformla ilgili açıklama<br />
yapan Ayrotek Genel Müdürü Ülker<br />
Gürpınar, “Blokzinciri tabanlı kimlik<br />
yönetim platformumuz AyroID’yi tanıtmaktan<br />
heyecan duyuyoruz. AyroID, bireylerin<br />
kendi verilerini kontrol altına<br />
aldığı, daha güvenli ve kullanıcı odaklı<br />
bir dijital kimlik yönetimine doğru<br />
önemli bir adımı temsil ediyor. AyroID<br />
ile kimlik paylaşımlarında oluşabilecek<br />
zafiyetlerin önüne geçmeyi, kullanıcıya<br />
kimliklerini ne zaman, nasıl ve kimlere<br />
paylaşabileceği konusunda tam kontrol<br />
sağlamayı ve kimlik doğrulama, müşteri<br />
tanımlama, risk/kredi değerlendirme<br />
gibi kimlik bilgisi gerektiren kurumsal<br />
süreçlerde bürokrasiyi azaltmayı ve otomasyonu<br />
arttırmayı hedefliyoruz.” dedi.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
41
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Sürdürülebilir endüstrinin enerjisi<br />
HANNOVER MESSE <strong>2024</strong>’de<br />
Dünyanın en büyük 10 fuar şirketi arasında yer alan<br />
Deutsche Messe tarafından 22-26 Nisan <strong>2024</strong> tarihleri<br />
arasında düzenlenecek HANNOVER MESSE fuarı<br />
teknolojiyle dünyaya ilham vererek; endüstride inovatif,<br />
sürdürülebilir ve dijital dönüşüme öncülük edecek. 4 bin<br />
firmanın katılacağı fuarda öne çıkan endüstri trendleri<br />
arasında; yapay zekâ, karbon-nötr üretim, enerji<br />
sistemleri, Endüstri 4.0, Üretim-X ile hidrojen ve yakıt<br />
hücreleri yer alacak…<br />
Sektör Market<br />
Endüstriyel dönüşüm temasıyla 22-26<br />
Nisan <strong>2024</strong> tarihleri arasında gerçekleştirilecek<br />
HANNOVER MESSE Fuarı’nda<br />
4 binden fazla şirket yeşil bir gelecek için<br />
çözümlerini sunmak üzere bir araya gelecek.<br />
Fuarda öne çıkan endüstri trendleri<br />
arasında ise yapay zeka, karbon-nötr<br />
<strong>IT</strong> network üretim, iklim koruma, sürdürülebilirlik,<br />
Endüstri 4.0, hidrojen ve yakıt hücreleri<br />
yer alacak. Fuarla ilgili değerlendirmelerde<br />
bulunan Deutsche Messe AG<br />
HANNOVER MESSE Global Direktörü<br />
Basilios Triantafillos, “Geçtiğimiz nisan<br />
ayında HANNOVER MESSE’de gördüğümüz<br />
gibi yenilikçi teknolojiler, iklim<br />
açısından nötr ve yüksek performanslı<br />
bir endüstriye giden yolu açıyor. Şirketlerin<br />
de bu doğrultuda otomasyon, yapay<br />
zeka ve enerji yönetimi kavramlarını<br />
nasıl uygulayacakları üzerine rehberlik<br />
almaya ihtiyaçları var. Kendi gelecek<br />
vizyonlarını oluştururken büyüme potansiyellerini<br />
sınırlamayacak bilgi ve yeniliklerden<br />
haberdar olmalılar. İşte tüm<br />
bu önemli konular HANNOVER MESSE<br />
<strong>2024</strong>’de yer bulacak” dedi. HANNOVER<br />
MESSE <strong>2024</strong>’ün “Sürdürülebilir Endüstriye<br />
Enerji Veriyor” ana teması altında<br />
ilgili sorulara cevaplar sunduğunu belirten<br />
Triantafillos, “Çözüm; yeni teknolojiler<br />
ile sektörler arası iş birliği ve net bir<br />
politik çerçevenin harmanlanmasından<br />
geçiyor” açıklamasında bulundu.<br />
42<br />
Yeşil bir gelecek için çözümler<br />
sunulacak<br />
HANNOVER MESSE’nin <strong>2024</strong> organizasyonunda<br />
makine mühendisliği, elektrik<br />
mühendisliği ve dijital endüstrilerin yanı<br />
sıra enerji sektöründen şirketler daha yeşil<br />
bir gelecek için çözümlerini sunmak<br />
üzere bir araya gelecek. 4.000’den fazla<br />
şirketin birleşik bir endüstriyel ekosistemi<br />
temsil edeceği fuarda otomasyon,<br />
dijitalleşme ve elektrifikasyonun iklim<br />
nötrlüğünü nasıl sağlayabileceği ortaya<br />
konacak. HANNOVER MESSE’de öne<br />
çıkan endüstri trendleri arasında yapay<br />
zeka, karbon-nötr üretim, enerji sistemleri,<br />
Endüstri 4.0 ve Üretim-X ile hidrojen<br />
ve yakıt hücreleri yer alacak.<br />
Fuara Türkiye imzası<br />
Hannover Fairs Turkey‘in bir yandan iş<br />
ortaklarıyla birlikte büyük çoğunluğu<br />
imalat sanayi odaklı olmak üzere 10 fuar<br />
düzenlediğini diğer yandan ise Deutsche<br />
Messe tarafından dünyanın çeşitli<br />
ülkelerinde düzenlenen fuarlara Türkiye’den<br />
katılımlar organize ettiğini belirten<br />
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş<br />
Genel Müdürü Annika Klar, “Geçtiğimiz<br />
yıl farklı kıta ve ülkelerden 4.000’den fazla<br />
katılımcıya ev sahipliği yapan fuar, bu<br />
yıl da bu istikrarını sürdürecek. Türkiye,<br />
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) desteği<br />
ve Hannover Fairs Turkey’in organizasyonuyla<br />
fuarda 140’a yakın firma tarafından<br />
temsil edilecek. Türkiye üretim<br />
ve ihracatta her geçen gün gelişmeye<br />
devam ediyor. Sanayi alanında üretim<br />
ve ihracat yapan firmalar, imalat, istihdam<br />
ve Ar-Ge süreçlerine yaptıkları yatırımlarla<br />
dikkat çekiyor. Bu başarının<br />
anahtarı, firmaların gösterdikleri istikrarlı<br />
çabada yatmakta. Gelişen sanayi<br />
tesisleri, artan katma değer, büyüyen<br />
kapasiteler ve sürdürülebilirlik odaklı girişimlerle<br />
Türkiye sanayisi her geçen gün<br />
büyüyor. Küresel ekonomik dalgalanmalara<br />
rağmen üretimini durdurmayan<br />
ve teknoloji yatırımlarına devam eden<br />
Türkiye sanayisi, uluslararası fuarlarda<br />
da öne çıkıyor. HANNOVER MESSE aracılığıyla<br />
iş görüşmelerine aktif olarak katılan<br />
firmalar, yeni bağlantılar, projeler<br />
ve işbirlikleri için fırsatlar buluyor” dedi.<br />
Yerli üreticiler 1992 yılından<br />
bu yana kesintisiz olarak<br />
HANNOVER MESSE’de<br />
HANNOVER MESSE’nin sanayi sektörü<br />
için dünyadaki en önemli buluşma noktası<br />
olduğuna değinen İstanbul Ticaret<br />
Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Mehmet Develioğlu, “İstanbul Ticaret<br />
Odası olarak 1992 yılından bu yana<br />
kesintisiz şekilde sanayicimizi HAN-<br />
NOVER MESSE fuarıyla küresel vitrine<br />
taşıyoruz. Bugün bu üretken ve geleceğe<br />
yön veren platformda yer almaktan ve<br />
ülkemiz adına milli katılım organizasyonunu<br />
yeniden düzenleyecek olmaktan<br />
büyük heyecan duyuyoruz. Fuara katılım<br />
demek; daha fazla rekabetçi olmak,
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
daha fazla ihracat imkanı yakalamak,<br />
daha fazla üretim ve istihdama ulaşmak<br />
demek. Bu yıl 77. defa kapılarını açacak<br />
olan ve dünya endüstrisinin nabzını tutan<br />
HANNOVER MESSE fuarı İstanbul<br />
Ticaret Odası olarak büyük önem verdiğimiz<br />
bir organizasyon. Burada atılan<br />
tohumlar, ne mutlu ki sektörün küresel<br />
bağlantılarını daha da kuvvetlendirdi.<br />
Türkiye’nin Hannover’deki katılım alanı<br />
ve katılımcı sayısı her yıl artmaktadır.<br />
Türkiye 2023’te, fuarda katılımcı firma<br />
sayısında ev sahibi Almanya’dan sonra<br />
3’üncü büyük yabancı katılımcı oldu.<br />
Beş ayrı salonda, 1.800 metrekarede 81<br />
katılımcımızla HANNOVER MESSE<br />
<strong>2024</strong>’te yer alacağız. Ayrıca 140’ı aşkın<br />
firmamız da fuara bireysel olarak iştirak<br />
ederek Türkiye’yi ve sektörün gücünü<br />
temsil edecek” dedi.<br />
Norveç Ankara Büyükelçisi Andreas<br />
Gaarder de partner ülke olarak HAN-<br />
NOVER MESSE Fuarı’nda yer almaktan<br />
büyük bir onur ve heyecan duyduklarını<br />
söyleyerek şu bilgileri verdi: “Doğal kaynakları<br />
doğru yönetmede, yenilenebilir<br />
enerji ile yeşil dönüşüm süreçlerinde 100<br />
yılı aşkın deneyimi ile Norveç özellikle<br />
temiz enerji üretiminde eşsiz bir noktada<br />
bulunuyor. Ayrıca Norveç, üstün<br />
nitelikli iş gücüne sahip bir ülke olarak<br />
uzun vadeli ortaklıklar konusunda da<br />
iş birlikçi bir konumda. Yeşil sanayi dönüşümünün<br />
de öncülüğünü üstlenen<br />
Norveç, dünyada likit hidrojenle çalışan<br />
ilk gemiyi de üreten, elektrikli araba<br />
inovasyonu ve sürdürülebilir rüzgar endüstrisi<br />
üzerine çok uzun yıllardır çalışan<br />
bir ülke. Bu vesile ile Türkiye’nin de<br />
2053 hedefinde net sıfır emisyona geçme<br />
çalışmaları olduğunu biliyoruz. Norveç<br />
ve Türkiye arasında enerji ve denizcilik<br />
sektörlerinde iş birliğinin geliştirilebileceğine<br />
inanıyoruz. İki ülke arasında<br />
iş birliğinin bu anlamda gelişmesi için<br />
Norveç’in teknolojik çözümlerinin Türkiye<br />
için uygun olabileceğini düşünüyoruz.<br />
Net sıfır emisyona geçiş ile ilgili<br />
bilgi birikimimizi paylaşmaktan ve iş<br />
birliğine gitmekten mutluluk duyacağımızı<br />
belirtmek isterim. Türkiye‘deki<br />
paydaşlarmızı bu yıl düzenlenecek olan<br />
HANNOVER MESSE‘ye katılmaya teşvik<br />
ediyor ve onları iki Norveç pavilyonunu<br />
ziyaret etmeye davet ediyorum.<br />
Norveç’in teknolojik çözümleri Türkiye<br />
için çok uygun olabilir ve HANNOVER<br />
MESSE yeni bağlantılar kurmak ve Norveç-Türkiye<br />
uyumunu arttırmak için harika<br />
bir fırsat olacaktır.“<br />
Dünya pazarının liderleri<br />
HANNOVER’da<br />
HANNOVER MESSE <strong>2024</strong>’ün katılımcı<br />
şirketleri arasında Amazon Web Services,<br />
Bosch Rexroth, Google Cloud, Microsoft,<br />
Salzgitter AG, SAP, Schneider<br />
Electric ve Siemens gibi global teknoloji<br />
şirketlerinin yanı sıra Beckhoff Automation,<br />
EBM-Pabst, Festo, ifm electronic,<br />
igus, LAPP, Pepperl+Fuchs, Pilz, Q-CEL-<br />
LS, Rittal, Turck ve WAGO gibi küçük<br />
ve orta ölçekli işletmeler de yer alacak.<br />
Bavaria Innovative, çeşitli Fraunhofer<br />
enstitüleri, Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü<br />
(K<strong>IT</strong>) ve Almanya Eğitim ve Araştırma<br />
Bakanlığı gibi önde gelen araştırma<br />
kuruluşları, Ar-Ge ve teknoloji transferinin<br />
mevcut durumuna dikkat çekecek.<br />
300’den fazla endüstriyel start-up şirketi,<br />
girişimcilik ve inovasyondaki odağı<br />
güçlendirecek<br />
Hidrojene ilgi giderek artıyor<br />
Üretim ve ulaşım gibi sektörleri karbonsuzlaştırmaya<br />
yönelik projelere hükümetlerin<br />
ve şirketlerin yatırımları arttıkça<br />
yeşil hidrojene olan ilgi de giderek<br />
artıyor. Bu doğrultuda HANNOVER<br />
MESSE, <strong>2024</strong> organizasyonunda 300’den<br />
fazlası “Hidrojen + Yakıt Hücre Avrupa”<br />
(Hydrogen + Fuel Cells Europe) grup katılımı<br />
olmak üzere hidrojen ve yakıt hücre<br />
endüstrisinden yaklaşık 500 şirkete ev<br />
sahipliği yapacak.<br />
<strong>2024</strong>’te partner ülke: Norveç<br />
Dünya endüstrisini bir araya getiren<br />
HANNOVER MESSE’nin <strong>2024</strong> organizasyonu<br />
için partner ülkesi Norveç oldu.<br />
Fuarda Norveç, “Norveç <strong>2024</strong>: Yeşil Endüstriyel<br />
Geçişe Öncülük Ediyor” temasıyla,<br />
düşük karbonlu bir topluma geçiş<br />
planlarını ve yenilenebilir enerji, karbon-nötr<br />
üretim, yeşil ve dijital çözümlerin<br />
uygulanması gibi sektörlerde çözüm<br />
geliştirmedeki kilit rolünü vurgulayacak.<br />
Norveç-Almanya Enerji Konferansı<br />
23 Nisan’da altyapı, üretim, taşıma, depolama<br />
ve dağıtım için yatırım güvenliği<br />
yaratan bir hidrojen ekonomisini inceleyecek.<br />
Avrupa Birliği güçlü bir ittifak<br />
Avrupa’da gerçekleşecek seçimlerden iki<br />
ay önce organize edilecek olan HANNO-<br />
VER MESSE, Avrupa Birliği için güçlü bir<br />
ekonomik ittifak konumunda bulunuyor.<br />
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von<br />
der Leyen’in 21 Nisan’daki açılış töreninde<br />
yapacağı konuşmayla başlayacak<br />
olan AB’nin fuardaki programı, endüstri<br />
temsilcilerinin Yeşil Anlaşma gibi konuları<br />
tartışmak üzere AB politikacılarıyla<br />
bir araya gelebileceği “Karbonsuzlaştırılmış<br />
Endüstrinin Evi Olarak AB” konferansını<br />
ve Avrupa Komisyonu Pavilyonunu<br />
içerecek.<br />
Nitelikli insan kaynağı<br />
hedefiyle; ‘YOUR FUTURE’<br />
genç yetenek girişimi<br />
programı<br />
Yaşadığımız yüzyılda nitelikli insan<br />
kaynağına ulaşmak tüm sektörlerin<br />
ortak sorunu. HANNOVER MESSE,<br />
‘YOUR FUTURE’ başlıklı genç yetenek<br />
girişimi ile lise mezunlarını, üniversite<br />
öğrencilerini ve genç profesyonelleri<br />
yapay zeka, mühendislik ve robotik gibi<br />
alanlarda kariyer yapmaya teşvik ediyor.<br />
Program aynı zamanda, potansiyel işverenlerle<br />
toplantılar, sponsor katılımcılara<br />
rehberli turlar, çıraklık ve stajyerlik<br />
programları hakkında bilgiler içeriyor.<br />
Katılımcılarla network kurmak ise yine<br />
programın ilgi çekici diğer bir özelliği.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
43
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Samsung ve Hyundai’den Akıllı Ev ile<br />
Bağlantılı Araç Entegrasyonunda iş birliği<br />
Samsung Electronics’in SmartThings platformu ile Hyundai Motor Group’un bağlantılı<br />
araç teknolojileri, geleceğin yaşam tarzına yönelik çözümlerin geliştirilmesi için önemli<br />
bir adım atıyor. Samsung SmartThings platformu, elektrikli araçlar da dahil olmak<br />
üzere bağlantılı otomobilleri destekleyecek şekilde genişletmek üzere global ölçekte<br />
iş birliği yaptı.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network Samsung Electronics, SmartThings<br />
platformunu elektrikli araçlar da dahil<br />
olmak üzere bağlantılı otomobilleri<br />
destekleyecek şekilde genişletmek üzere<br />
Hyundai Motor Group ile iş birliği yaptığını<br />
duyurdu. Duyuru, şirketlerin akıllı<br />
ev ve bağlantılı otomobilleri tamamen<br />
entegre ederek geleceğin yaşam tarzına<br />
yönelik çözümler geliştirmek üzere 3<br />
Ocak’ta imzalanan iyi niyet sözleşmesinin<br />
ardından yapıldı. Bu hizmetin henüz<br />
hangi ülkelerde geçerli olacağına dair<br />
resmi bir açıklama yapılmasa da önümüzdeki<br />
günlerde akıllı ev ve otomobil<br />
entegrasyonunun artacağı öngörülüyor.<br />
Hyundai ve Kia, Samsung’un SmartThings<br />
platformu ile güçlerini birleştirerek<br />
entegre bir ev enerji yönetimi sistemi ve<br />
yenilikçi akıllı ev teknolojileri geliştirecekler.<br />
Bu ortaklık, her iki şirketin ‘Evden<br />
Arabaya’ ve ‘Arabadan Eve’ hizmetlerini<br />
kapsayacak şekilde tasarlanmış olup,<br />
elektrikli araçlar da dahil olmak üzere<br />
bir dizi bağlantılı araç teknolojisini entegre<br />
edecek.<br />
Evden Arabaya ve Arabadan Eve hizmetleri,<br />
akıllı ev ile araç içi bilgi-eğlence<br />
sistemlerini birbirine bağlayarak her iki<br />
yönde uzaktan kontrol imkanı sağlıyor.<br />
Kullanıcılar SmartThings platformu<br />
aracılığıyla evdeyken arabalarıyla ilgili<br />
çeşitli işlemleri gerçekleştirebilecek.<br />
Bu işlemler arasında aracı çalıştırmak,<br />
44<br />
akıllı klimayı kontrol etmek, camları<br />
açıp kapamak ve şarj seviyelerini kontrol<br />
etmek yer alıyor. Ayrıca araç içerisinden<br />
evdeki TV, klima ve elektrikli aracın şarj<br />
cihazları gibi ev aletlerini kontrol etmek<br />
de mümkün olacak.<br />
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı<br />
Chanwoo Park, iş birliğiyle ilgili olarak,<br />
“Bu iş birliği, Evden Arabaya iletişim çözümüne<br />
ve gelecekteki yaşam tarzına<br />
göre optimize edilmiş entegre ‘ev enerji<br />
yönetimi hizmetlerini’ mümkün kılacak.<br />
SmartThings platformunu araçlara bağlayarak<br />
hem evde hem de araçta sunduğumuz<br />
müşteri deneyimini büyük ölçüde<br />
geliştirebileceğiz” dedi.<br />
Kullanıcılar “güne başlama” ve “eve dönüş”<br />
gibi rutinlerini, araçları da dahil olmak<br />
üzere, birden fazla cihazı aynı anda<br />
çalıştırarak SmartThings üzerinden yönetebilecek.<br />
Örneğin, bir Galaxy akıllı<br />
telefonun sabah alarmı çaldığında, perdeler,<br />
ışıklar ve televizyon otomatik olarak<br />
açılabilecek. Kullanıcılar işe gitmek<br />
için evden dışarı çıkarken, araçları ideal<br />
sıcaklığa göre kendini ayarlamış olacak.<br />
Ayrıca kullanıcılar, elektrikli araçlarının<br />
kalan pil gücü seviyesi ve sürüş menzili<br />
gibi bilgilerini, akıllı telefon ve TV ekranlarından<br />
görüntüleyebilecek.<br />
İş birliğinin bağlantılı araçlardaki Arabadan<br />
Eve ve Evden Arabaya hizmetlerini<br />
çeşitli alanlarda daha kullanışlı hale<br />
getirmek için bir fırsat olduğunu belirten<br />
Hyundai ve Kia Bilgi Eğlence Geliştirme<br />
Merkezi Başkan Yardımcısı Haeyoung<br />
Kwon, “Dünyanın her yerinde Hyundai<br />
ve Kia’nın müşterilerinin yolculuklarını<br />
sürekli olarak anlamlı kılmak için teknoloji<br />
geliştirme faaliyetlerimizi hızlandırıyoruz”<br />
dedi.<br />
Entegre ev enerji yönetimi hizmeti sayesinde<br />
kullanıcılar, evlerindeki bağlantılı<br />
cihazların ne kadar enerji tükettiğini<br />
takip edebilecek. Elektrikli araçlarının<br />
ve şarj cihazlarının enerji bilgilerini de<br />
görüntüleyebilecek olan kullanıcılar<br />
böylece, araçlarını en uygun zamanda<br />
şarj edebilecek. Entegre ev enerji yönetimi<br />
hizmetine bağlanan elektrikli araçlar,<br />
günün farklı saatlerine göre farklı<br />
fiyatlandırma bilgilerini, güç talep yanıtı<br />
(DR) programını, fotovoltaik (PV) ve<br />
enerji depolama sistemi (ESS) verilerini<br />
ve zamana göre karbon emisyonlarını<br />
hesaplayabilecek, şarj için en uygun zamanı<br />
otomatik olarak ayarlama imkanına<br />
kavuşacak.<br />
Samsung, Arabadan Eve hizmetini daha<br />
da zenginleştirmek için Samsung Electronics’in<br />
yüzde yüz iştiraki olan HAR-<br />
MAN ile yakın çalışmalar sürdürüyor.<br />
HARMAN’ın donanım ve yazılım yükseltmelerine<br />
imkan tanıyan dijital kokpit<br />
paketi olan “Ready Upgrade” ile kullanıcılar,<br />
çeşitli Arabadan Eve hizmetlerinden<br />
yararlanmak için birçok SmartThings<br />
özelliği yükleyebilecek.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
realme’nin Kurucusu ve CEO’su Sky Li’den<br />
açık mektup: “Make It Real”<br />
realme’nin kurucusu ve CEO’su Sky Li, <strong>2024</strong> yılının başında<br />
açık bir mektup yayınlayarak bu yılın realme için marka<br />
değişim yılı olacağını duyurdu. Mektup, realme’nin yeni<br />
misyonunu, marka konumlandırmasındaki ve marka<br />
ruhundaki dönüşümü açıklığa kavuşturdu. Sky Li,<br />
realme’nin stratejik gelişimi temelinde, “fırsat odaklı”<br />
bir marka olmaktan ziyade “marka odaklı” olmaya<br />
evrileceğini söyledi…<br />
Genç kullanıcıları daha iyi<br />
anlayan bir teknoloji markası<br />
realme, son derece rekabetçi bir akıllı telefon<br />
pazarında kuruldu ve hızla pozisyonunu<br />
belirlediği bir farklılaşma stratejisi<br />
benimsedi: dünya genelinde genç kullanıcılara<br />
daha iyi teknolojiler ve tasarımlar<br />
sunmak. Son beş yıl içinde genç nesillere<br />
dair kapsamlı bilgiler edinen realme, dünya<br />
genelinde 200 milyondan fazla kullanıcıya<br />
çığır açan performans ve tasarıma<br />
sahip ürünler sunmaya devam ediyor.<br />
Önümüzdeki beş yılın başında genç kullanıcıları<br />
daha iyi anlayan bir teknoloji<br />
markası olmak için realme, bu konudaki<br />
kapsamlı bilgisine dayanarak ve şirketin<br />
gelişimine rehberlik ederek marka konumunu<br />
trend temelli bir stratejiden daha<br />
açık ve kapsamlı bir stratejiye dönüştürdü.<br />
Sky Li şunları söyledi: “Yeni konumlandırmamızın<br />
odak noktası, bir yön değişikliğinden<br />
ziyade bir açılım niteliğinde.<br />
Bu, uzun vadeli yatırımlarımıza ve gelişimimize<br />
rehberlik ederek, dünyanın çeşitli<br />
bölgelerinde ve pazarlarda daha fazla genç<br />
kullanıcıyla daha iyi bir bağlantı kurmamıza<br />
yardımcı olacak.”<br />
5 yıllık marka değeri ve genç kullanıcıların<br />
bilinirliğiyle realme, standardını daha<br />
yükseğe çıkarmayı hedefliyor. realme,<br />
genç kullanıcıların beklentilerini aşma<br />
hedefiyle, marka ve ürün deneyimine<br />
her zamankinden daha fazla önem vererek<br />
imkansızdan başlıyor ve bu hedefini<br />
mümkün kılmak için standartları yükseltiyor.<br />
Bu nedenle realme, gelecekteki<br />
gelişime yönelik isteklerini daha net bir<br />
şekilde özetleyen yeni bir misyon benimsedi:<br />
“Dünyanın dört bir yanındaki genç<br />
kullanıcıların, beklentileri aşan teknoloji<br />
deneyimlerinden keyif almasına olanak<br />
sağlamak.” Asıl amacına sadık kalan realme,<br />
ileriye dönük daha büyük bir odaklanma<br />
ve hırsla ilerleyecek, yeni olasılıkları<br />
keşfetmek ve hedeflerine ulaşmak için atılımlar<br />
yapmaya hazır olacak.<br />
“Fırsat odaklı”dan “marka<br />
odaklı”ya<br />
realme, her zaman gençleri merkezine koyarak<br />
ve kullanıcı odaklı yaklaşıma bağlı<br />
kalarak bu üç alanda rekabet gücünü artırıyor:<br />
ürün gücü, teknolojik güç ve marka<br />
gücü. Bu yaklaşım, realme’nin uzun vadeli<br />
ve yüksek kaliteli bir büyüme elde etmesine<br />
rehberlik ediyor.<br />
Ürün gücünde atılımlar yapabilmek için<br />
realme, “Simply Better” ve “No Leap, No Launch”<br />
stratejilerine bağlı kalmaya devam<br />
ederken, aynı zamanda üç ürün serisinin<br />
konumlandırmasını da netleştiriyor. GT<br />
Serisi, Yüksek Seviye Performans Amiral<br />
Gemisi olarak konumlandırılırken, Number<br />
Serisi, Yeni Nesil Görüntüleme ve C<br />
Serisi ise Essential Plus olarak konumlandırılıyor.<br />
Ayrıca realme performans, fotoğrafçılık ve<br />
tasarım olmak üzere üç alanda ürün deneyimini<br />
geliştirmeye odaklanacak. Bu kapsamda<br />
30’dan fazla önde gelen teknoloji<br />
ortağıyla iş birliği yaparken, araştırma ve<br />
geliştirmeye daha fazla yatırım yapacak.<br />
Bu sayede teknolojideki en son gelişmeleri<br />
doğrudan genç kullanıcılarına sunabilecek.<br />
realme, marka gücü konusunda genç nesile<br />
odaklanmaya devam ederek müşteri anlayışı<br />
mekanizmasını daha uyumlu ve duyarlı<br />
olacak şekilde optimize edecek. Sky<br />
Li, realme’nin projelerin ortasındayken bile<br />
yeni kullanıcı anlayışını doğrudan marka<br />
ve ürün gelişimine entegre edebileceğini,<br />
böylece akıcı, dinamik ve üç boyutlu hissettiren<br />
bir marka deneyimi yaratabileceğini<br />
belirtti.<br />
Ürün gücü, teknolojik güç ve marka gücünü<br />
rekabetçiliğinin merkezine koyan<br />
realme, en son teknolojik gelişmeleri doğrudan<br />
genç kullanıcılara ulaştırarak, genç<br />
kullanıcıları daha iyi anlayan bir teknoloji<br />
markası olma hedefini bir fikirden gerçeğe<br />
dönüştürüyor. Bu sebeple realme, yeni bir<br />
slogan ortaya koyuyor: “Make it Real”. Bu<br />
slogan, realme’nin “Dare to Leap” ruhunu<br />
korurken genç kullanıcılara daha fazla<br />
odaklanıyor ve onların hayatlarına gerçek,<br />
net ve somut faydalar sunmayı hedefliyor.<br />
Önümüzdeki 5 yıl boyunca realme, asıl<br />
amacına sadık kalıp gençlerle birlikte<br />
büyüyerek, genç kullanıcıları daha iyi<br />
anlayan, onların manevi arayışlarını ve<br />
duygusal değerlerini doyuran bir teknoloji<br />
markası haline gelmeyi ve “Make it Real”<br />
sloganını gerçeğe dönüştürmeyi hedefliyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
45
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
Lenovo CES <strong>2024</strong>’te<br />
Yapay Zeka destekli cihaz ve çözümleri<br />
kullanıcıların beğenisine sundu<br />
Lenovo, herkes için yapay zeka portföyünü ve<br />
vizyonunu yapay zeka bilgisayarları ve diğer güçlü<br />
inovasyonlarla güçlendiriyor…<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
46<br />
CES® <strong>2024</strong>’te yapay zeka destekli 40’tan<br />
fazla yeni cihaz ve çözümü görücüye çıkaran<br />
Lenovo, şirketin Herkes için yapay zeka<br />
vizyonunu ileriye taşıdı. Duyurular arasında,<br />
Lenovo Yoga, ThinkBook, ThinkPad,<br />
ThinkCentre ve Legion alt markalarında<br />
hem tüketiciler, hem de işletmeler için<br />
daha önce hiç görülmemiş bir biçimde<br />
bilgisayar deneyimini kişiselleştiren yeni<br />
yapay zeka destekli bilgisayar inovasyonları<br />
yer alıyor. Yeni teknoloji çözümleri<br />
portföyü; iki yeni konsept ürün, bir tablet,<br />
yazılım uygulamaları, aksesuarlar ve daha<br />
fazlasıyla tamamlanıyor.<br />
Lenovo, Yaratıcı Süreçleri<br />
Yapay Zekayla Güçlendiren<br />
Yeni Tüketici Cihazları<br />
Repertuarını Görücüye<br />
Çıkarıyor<br />
Lenovo, en yeni tüketici cihazlarını kullanıcıların<br />
beğenisine sundu. Bu cihazlar<br />
arasında, yaratıcı çalışmalara güç katan<br />
Yoga AI dizüstü bilgisayarlar, kullanıcıları<br />
eğlenmeye ve öğrenmeye davet eden bir<br />
tablet, gündelik kullanıcılar için tasarlanmış<br />
IdeaPad dizüstü bilgisayarlar ve modern<br />
dünya için çevre birimleri yer alıyor.<br />
Lenovo’nun en yeni Microsoft Windows 11<br />
işletim sistemli Lenovo Yoga dizüstü bilgisayar<br />
ürün grubu; yaratıcı profesyoneller,<br />
sanatçılar ve güvenlikten ödün vermeden<br />
yaratıcı yapay zekanın gücünden basit ve<br />
kullanıcıya özel bir biçimde yararlanmak<br />
isteyen herkes için özel bir yazılım olan Lenovo<br />
Yoga Creator Zone ile geliyor.<br />
Yeni nesil Lenovo Yoga dizüstü bilgisayarlar<br />
arasından öne çıkan modeller Lenovo<br />
Yoga Pro 9i (16”, 9) ve Lenovo Akıllı Kalem<br />
ve Kılıf ile birlikte gelen Lenovo Yoga 9i 2’si<br />
1 arada (14”, 9). Standartlarından ödün vermeyen<br />
yaratıcı profesyoneller için tasarlanan<br />
her iki üst sınıf dizüstü bilgisayar da,<br />
dayanıklılık için MIL-STD-810H standardında<br />
olup, son derece hızlı performans<br />
için en yeni Intel® Core Ultra İşlemciler,<br />
güçlü yapay zeka işlevlerine güç veren fiziksel<br />
bir Lenovo AI Core Chip ve kesintisiz<br />
yaratıcılık için güçlü piller gibi son teknoloji<br />
ürünü bileşenlerle öne çıkıyor.<br />
Lenovo Yoga ailesinde dört yeni dizüstü<br />
bilgisayar daha bulunuyor. Lenovo Yoga<br />
Slim 7i (14”, 9), Intel Core Ultra İşlemciler ve<br />
WUXGA OLED ekranı sayesinde taşınabilirliğiyle<br />
öne çıkan ince ve hafif bir Intel<br />
Evo sürümü premium dizüstü bilgisayar.<br />
İçerik oluşturma tarafında, Lenovo Yoga<br />
Pro 7i (14”,9) ve Lenovo Yoga Pro 7 (14”,9) ise;<br />
Intel Core Ultra İşlemci veya AMD Ryzen<br />
7 8845HS işlemci seçeneğine, NVIDIA Studio<br />
onaylı NVIDIA® GeForce® RTX 4050<br />
Dizüstü GPU’ya ve PureSight Pro LCD<br />
veya OLED 3K ekran seçeneklerine sahip,<br />
yaratıcı profesyonellere yönelik dizüstü<br />
bilgisayarlar.<br />
Dünyanın ilk tam boy çift ekranlı OLED<br />
dizüstü bilgisayarı ile aynı serinin bir parçası<br />
olan Lenovo Yoga Book 9i (13”, 9), artık<br />
Intel’in yeni Core Ultra İşlemcileri, PureSight<br />
OLED 2.8K ekran ve Bowers & Wilkins®<br />
döner soundbar ile satın alınabilecek. Son<br />
olarak, hareket halindeki yaratıcı profesyonellerin<br />
yaratıcılıklarını tamamlayan<br />
araçlara hızlıca erişmesini sağlayan yeni<br />
Lenovo Yoga 7i 2’si 1 arada (16”, 9) ve Lenovo<br />
Yoga 7i 2’si 1 arada (14”, 9) dönüştürülebilir<br />
dizüstü bilgisayarlar kullanıcılara<br />
sunuluyor.<br />
Eğlence için üretilmiş, ancak öğrenme için<br />
tasarlanmış Lenovo Tab M11 tablet, öğrenciler,<br />
film uzmanları ve görsel sanatçılar<br />
için vazgeçilmez bir cihaz. Olağanüstü<br />
bir yazma, çizme ve karalama deneyimi<br />
sunan kullanışlı bir ekran kalemi olan Lenovo<br />
Tab Pen’e sahip bu tablet, kullanılabilirliği<br />
artıran üst sınıf yazılımlarla birlikte<br />
geliyor<br />
Bu yeni Yoga ve Lenovo Tab duyuruları<br />
hakkında daha fazla bilgi için Lenovo’nun<br />
CES <strong>2024</strong> Basın Kitinde yer alan basın<br />
açıklamasını ziyaret edin.
BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />
<strong>IT</strong>network<br />
akıllı renk kişiselleştirme dizüstü bilgisayar<br />
kapakları trendi sunan devrim niteliğinde<br />
ve yenilikçi bir konsept.<br />
Bu yeni ThinkBook ThinkCentre neo ve<br />
konsept duyuruları hakkında daha fazla<br />
bilgi için Lenovo’nun CES <strong>2024</strong> Basın Kitinde<br />
yer alan basın açıklamasını ziyaret<br />
edin.<br />
Lenovo ThinkBook Dizüstü<br />
Bilgisayarlar ve ThinkCentre<br />
neo Masaüstü Bilgisayarlar,<br />
Üretken ve Yaratıcı Gücün<br />
Yeni Dalgasına İlham Veriyor<br />
Lenovo ayrıca, yenilikçi özellikler, akıllı tasarımlar<br />
ve yapay zeka destekli bilgisayar<br />
geliştirmeleriyle küçük ve orta büyüklükteki<br />
işletme (KOBİ) pazarı için yeni Think-<br />
Book ürünleri, ThinkCentre masaüstü<br />
bilgisayarlar ve aksesuarlar duyurdu. Yeni<br />
ThinkBook Plus Gen 5 Hybrid, dizüstü bilgisayar<br />
tabanlı bir sistem ve bağımsız veya<br />
birlikte çalışabilen ve dizüstü bilgisayar ile<br />
tablet arasında sorunsuz bir biçimde geçiş<br />
yapmaya olanak tanıyan bir tablete sahip<br />
esnek bir hibrid çözüm. Muhteşem bir pil<br />
ömrüne ve dahili Copilot tuşuna sahip<br />
güzel ve güçlü bir Intel Evo Edition dizüstü<br />
bilgisayar olan ThinkBook 13x Gen 4,<br />
Lenovo’nun KOBİ’ler için ilk karbon nötr<br />
dizüstü bilgisayarı. Büyüleyici 14,5 inç 3K<br />
düzeyine kadar ekran seçeneklerine sahip,<br />
güçlü, çok yönlü ve akıllı bir dizüstü bilgisayar<br />
olan ThinkBook 14 i Gen 6+, yeni<br />
ThinkBook Grafik Eklentisi (TGX) bağlantı<br />
istasyonunu destekleyen bir Grafik<br />
Eklentisi (TGX) bağlantı noktasına sahip.<br />
Lenovo AI Now çözümü kapsamında Lenovo,<br />
klavye üzerinde ve doğal dil yoluyla<br />
son kullanıcı etkileşimini sağlamak için<br />
tasarlanmış kişiselleştirilmiş bir yapay<br />
zeka çözümünü geliştirmeye devam ediyor.<br />
Şimdilik Lenovo AI Now Personal Assistant<br />
adı verilen bu çözüm, kullanıcının<br />
kendi cihaz içi bilgi tabanına dayalı kişiselleştirilmiş<br />
interaktif deneyimler sunuyor.<br />
Bu Yapay Zeka Asistanı, iş akışlarını akıcı<br />
hale getirirken iş birliğini daha kişiye özel<br />
ve gerçeğe yakın bir hale getirecek.<br />
Bunun yanında Lenovo, CES etkinliğinde<br />
iki benzersiz konsept cihazı kullanıcıların<br />
beğenisine sunuyor. Mekanik Enerji Toplama<br />
Seti, mekanik hareket ve güneş ışınlarını<br />
kullanarak fare ve klavyeye güç veren<br />
ve böylece harici şarj ihtiyacını ortadan<br />
kaldıran bir ürün.<br />
Lenovo ThinkBook 13x Gen 4 SPE ise güçlü<br />
performans ve zarif bir görünüme sahip ve<br />
Intel Core Ultra İşlemcilerden<br />
Güç Alan ThinkPad<br />
ve IdeaPad Dizüstü<br />
Bilgisayarlarla Lenovo, Yeni<br />
Yapay Zeka Destekli Kişisel<br />
Bilgisayar Deneyimlerinin<br />
Kapısını Açıyor<br />
Lenovo, yeni yapay zeka deneyimlerini ortaya<br />
çıkarmak, üretkenlik, yaratıcılık ve<br />
verimliliği artırmak için geliştirilen yeni iş<br />
ve tüketici dizüstü bilgisayarlarını görücüye<br />
çıkardı. Yeni Lenovo ThinkPad X1 Carbon,<br />
ThinkPad X1 2-in-1 ve IdeaPad Pro 5i;<br />
optimum enerji verimliliği, performans ve<br />
kullanıcıyı içine alan deneyimler sunan<br />
en yeni Intel Core Ultra işlemcili ve Windows<br />
11 işletim sistemli Intel Evo dizüstü<br />
bilgisayarlardır. Özel yapay zeka hızlandırma<br />
desteği, kullanıcıların Windows’da<br />
Copilot özellikleri dahil olmak üzere yeni<br />
deneyimlerden yararlanarak iş ve eğlence<br />
uygulamalarında verimliliği artırmasına<br />
yardımcı olacak. En yeni özelliklere sahip<br />
iş bilgisayarları gibi, Lenovo ThinkVision<br />
27 3D monitör de üretkenliğinizi ve verimliliğinizi<br />
artırmaya hazır. Gözlüksüz 3D<br />
monitör, 3D Explorer’ın daha da sezgisel<br />
ve etkileşimli bir kullanıcı arayüzü sürümüyle<br />
içerik üreticileri 3D ortama davet<br />
ederken 2D olarak da kullanım olanağı<br />
sunuyor.<br />
Sektör Market<br />
<strong>IT</strong> network<br />
47
MARKALARIMIZIGURURLA<br />
BÜYÜTÜYORUZ<br />
tr.tdsynnex.com