21.01.2024 Views

makine-otomasyon-dergisi-74

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MAKİNE & Otomasyon - Robotik - Üretim Teknolojileri ve Endüstri Dergisi Ocak- Şubat 2024 Yıl : 12 Sayı : 74 Fiyat : 100 TL

OTOMASYON

YENİLENEN İÇERİĞİYLE MAKİNE & OTOMASYON VE ROBOTİK DERGİSİ SEKTÖRÜNÜN NABZINI TUTUYOR... ROBOTiK

HABER

* Fraunhofer,

DESY, Hereon

ve EMBL

daha yakın

işbirliği için

bir mutabakat

anlaşması

imzaladı

ÜRÜN

* EMAG

Koepfer’den

HLC 150 H dişli

azdırma makinesi:

E-araba rotor

milinin hızlı bir

döngüde yüksek

hassasiyetli dişli

kesimi

* FUAR GÜNCEL

*Otomatik

ve

sürdürülebilir

üretime giden

yollar

* VDMA

Yeni̇

Yönetiṁ

Kurulunu

Seçti̇

MAKALE

* Üretimde

Sanal İkiz, Yapay

Zeka ve IoT

Teknolojilerinin

Geleneksel

Üretime

Entegrasyonu

IV. WORLD MEDIA GROUP

ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ

İSTANBUL’DA ...

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.ekonomiknokta.com

www.worldmediagroupe.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.tuningworld.com.tr

www.elektrikdergisi.com.tr



Editör

EDİTÖR

2024'te Yine

Birlikteyiz

ilker kaplan

2024’ün ilk sayısı ile karşınızdayız.

Metal İşleme sektörünün; 10 yıldır nabzın tutmayı sürdüren KESİCİ

TAKIM DERGİSİ artık daha gelişmiş içeriği, tasarımı ve etki alanıyla

karşınızda. Elinizdeki bu sayı ile değişimi sizde fark edeceksiniz.

Logomuzdan – tasarımımıza; içeriğimizden konularımıza kadar

gelişim ve değişim başladı. Bu sayıdan sonra da değişim sürecek.

2024’ün ikinci yarısında da dergimizde; binlerce sektör profesyoneli

ve yüzlerce firma buluşacak. Otomobil adına ne varsa dergimizde

olacak.

Fuarlara Katılımlarımız Artıyor

Sektörde 10. Yıla girdiğimiz şu günlerde Türkiye’de ve Dünya’da

önemli fuarlarda yerimizi alarak firmalarımızın sesini duyurmaya

devam edeceğiz. 2024 yılında düzenlenecek WİN Eurasia ile fuar

sezonunu açıyoruz. MAKTEK İstanbul ile yılı devam ettireceğiz.

Kesici Takım Dergimiz ile yine birlikteyiz. World Media Group / Kesici

Takım Dergimiz; sektörün lokomotif firmalarına sayfalarında yer

ayırıyor ve gerçek anlamda sektörünün sesi oluyor. Daha önce

de belirttiğimiz gibi sektörün lokomotif firmalarından, Odalar ve

derneklerine; akademik alandan son kullanıcılara tüm sektörü

kapsayan bir yayın hazırlıyoruz. Dergimiz 2024 yılında da İki aylık

periyodla yılda 6 sayı olarak yayınlanacak.

Sektörümüzün tüm firmaları önümüzdeki sayılarda dergimizin

sayfalarında konuğumuz olacak. WORLD MEDIA GROUP / Kesici

Takım Dergimize abone olmayı unutmayın.

World Media Group olarak ulusal ve uluslararası çalışmalara

devam ediyoruz. World Media Group dünyanın en önemli;

Endüstri, teknoloji ve ekonomi fuarlarında yer alıyor ve üretimin

sesi oluyor. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi Amerika, Avrupa ve Uzak

Asya fuarlarında olacağız.

Bir anektod: Hayatın her alanında olduğu gibi yayıncılık; tarih,

sosyoloji ve kültürel birikim gerektirir. Siyasette öyledir. Hayatın

kendisi siyasetten doğar ve gelişir. Hiçbir konuya değinmeden

yaşamak tercih meselesidir. Ancak toplumsal sorunlara vurgu

yapmak her yurttaşın görevidir. Birazda bilgi birikim ister tabi.

Alternatif olmak ve farkındalık yaratmak bunu gerektirir.

Gelecek sayı görüşmek üzere…

Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...

Yayın Türü

Yaygın Süreli

Editör - Künye

Yayıncı

Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

İlker Kaplan

0 505 400 94 34

İdari İşler Müdürü

Hatice Karabay

0 505 400 94 33

Reklam Müdürü

Zafer Altın

0 546 675 59 49

Muhasebe Müdürleri

Sevda Öncü

Düzgün Turgut

0 542 292 83 85

Halkla İlişkiler Müdürü

Ayşe Savranoğlu

Yazı İşleri

Simgenur Savranoğlu

Grafik Tasarım

Ezgi Kamburoğlu

Abone Sorumlusu

Defne Deniz Kaplan

Beste Kamburoğlu

Fotoğraf Editörleri

Murat Çapkın

Sinan Temur

İnsan Kaynakları Müdürü

Sibel Şanlı

İletişim Danışmanı

Alper Tuna

Bilişim Sorumlusu

Kerem Mercan

Bölge Temsilcileri

Çetin Sülün (Ankara)

Mesut Karabay (İzmir)

Umut Yıldız (Bursa)

Avrupa -Almanya - Temsilcisi

Pınar Açıkgöz

Sosyal Medya

Fatma Kurşun

Dağıtım

Ali Savranoğlu

Zafer Kamburoğlu

Genel Koordinatör

Süleyman Kaplan

Hüsniye Kaplan

Katkıda Bulunanlar

Meryem Savranoğlu

Fatma Kaplan

Selda Kamburoğlu

Dağıtımcı

Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo

Yönetim Yeri

Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10

Eyüp / İstanbul

Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15

www.makineotomasyondergisi.com

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.worldmediagroupe.com

www.tuningworld.com.tr

www.elektrikdergisi.com.tr

www.ekonomiknokta.com

makineotomasyondergisi@gmail.com

worldmediareklam@gmail.com

Makine Otomasyon Dergisi Basın

Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.

İçeriğindeki yazınsal ve görsel

malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı,

görsel, işitsel ve elektronik medyada

kullanılamaz. Reklamların hukuki

sorumluluğu reklamveren firmaya aittir.

3 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


ÇİNDEKİLER

16

İçindekiler

3

22

48

İÇİNDEKİLER

2024'te Yİne Bİrlİkteyİz

CİRO ARTIŞI

ÇİFT HANELİ

SÜRÜYOR

FANUC TAMİR

MERKEZİ,

STANDARTLARI

YENİDEN

BELİRLİYOR…

AMB 2024: FUAR

ALANI TAMAMEN

DOLDU

4 Makine & Otomasyon & Robotik / Kasım - Aralık 2023





Ar-Ge

“HySecunda” H2’nin üretİmİ

ve depolanmasını çözüyor

“HySecunda” H2’nin üretimini, depolanmasını, kapasite geliştirilmesini ve

sertifikalandırılmasını optimize etmeyi amaçlamaktadır.

Güney Afrika önümüzdeki yıllarda güvenilir bir yeşil

hidrojen üreticisi olarak önemli bir rol oynayabilir -

buna Almanya’nın tedarikçisi olmak da dahildir. Ancak

bu kaynağın depolanması ve dağıtımı şu anda zorluklar

içeriyor. Yakın zamanda başlatılan ve dokuz Fraunhofer

enstitüsü ile Fraunhofer Akademisi arasında bir işbirliği

olan Fraunhofer ortak araştırma projesi HySecunda

işte bu noktada devreye giriyor. Proje, yeşil hidrojenin

üretilmesi, depolanması ve sertifikalandırılması için

optimize edilmiş çözümler bulmayı amaçlıyor. Konsorsiyum

ayrıca bölgede kapasite oluşturma çabalarını ve

havacılık endüstrisi için hidrojen bazlı yakıtlara ilişkin

mevcut projeleri de destekliyor.

Güney Afrika, temiz ve sürdürülebilir hidrojen üretmek

için kullanılabilecek güneş ve rüzgar gibi bol miktarda

yenilenebilir enerji kaynağına sahiptir. Bu nedenle

ülke, hidrojenin depolanması ve dağıtımı için uygun

altyapıların geliştirilmesi ve bu teknolojiyi rekabetçi

kılmak için üretim maliyetlerinin düşürülmesi koşuluyla,

gelecekte Almanya ve Avrupa için önemli bir hidrojen

üreticisi rolü oynayabilir.

Bu düşünceyle, HySecunda ortak araştırma projesi

başlatılmıştır ve Fraunhofer Malzeme ve Sistemlerin Mikro

Yapısı Enstitüsü IMWS, Fraunhofer Enerji Ekonomisi

ve Enerji Sistemi Teknolojisi Enstitüsü IEE, Fraunhofer

Enerji Altyapıları ve Jeotermal Sistemler Araştırma Enstitüsü

IEG, Fraunhofer Seramik Teknolojileri ve Sistemleri

Enstitüsü IKTS, Fraunhofer Silikat Araştırmaları

Enstitüsü ISC’yi içermektedir, Fraunhofer Yüzey

Mühendisliği ve İnce Filmler Enstitüsü IST, Fraunhofer

Rüzgar Enerjisi Sistemleri Enstitüsü IWES, Fraunhofer

Sistem ve İnovasyon Araştırmaları Enstitüsü ISI ve Fraunhofer

Güneş Enerjisi Sistemleri Enstitüsü ISE’nin yanı sıra

Fraunhofer Akademisi, üç yıllık bir süre boyunca Güney

Afrika’da yeşil hidrojen üretimi için pratik ve ölçeklenebilir

çözümler geliştiriyor. Proje kapsamında, örneğin

Güney Afrika Kalkınma Topluluğu’nu (SADC bölgesi)

oluşturan 16 ülkenin ülkeye özgü ihtiyaçlarına hitap

eden bir eğitim ve ileri eğitim konsepti aracılığıyla kapasite

oluşturmaya yönelik çözümler uygulanmaktadır.

Yeşil hidrojenin sertifikalandırılması için pazar ve sistem

odaklı çözümler

HySecunda’nın kilit konularından biri de yeşil hidrojen

ve türevlerinin sertifikalandırılmasına yönelik piyasa

ve sistem odaklı çözümlerdir. Enerji sistemleri ve üretim,

tedarik zincirleri ve endüstrideki olası uygulamalar

için ekonomik uygulanabilirlik analizleri, risklerin

ve erken bir aşamada gerekli çerçeve koşullarının

vurgulanmasına yardımcı olmaktadır. Bunlar, başarılı

bir ticarileştirme ve hidrojenin Almanya ve Avrupa’ya

ithal edilebilmesini sağlamak için gereklidir.

Teknolojik düzeyde, Fraunhofer enstitüleri dört odak

alanında yardım sağlamaktadır:

8 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024


Örneğin tanklardaki ve boru hatlarındaki sızıntıların

daha etkili bir şekilde tespit edilmesini ve korozyon ve

yaşlanma süreçlerinin erken bir aşamada belirlenmesini

mümkün kılmayı amaçlayan yenilikçi sensörlerin

geliştirilmesi.

Yenilikçi, birleşik oksijen/hidrojen bariyer katmanları.

Bu tür katmanlar oksijen ve hidrojenin elektroliz hücresinin

diğer kısımlarına veya çevreye girmesini önler.

Geliştirilmiş çözümler bu nedenle kullanılan bileşenlerin

hizmet ömrünü ve güvenliğini artıracaktır.

Ar-Ge

Fraunhofer-Gesellschaft’ın “Hidrojen Teknolojileri”

stratejik araştırma alanı eş sözcüsü Profesör Mario Ragwitz,

“Fraunhofer uzmanlığını Almanya ve Avrupa’da

enerji güvenliğine katkıda bulunmak ve SADC bölgesi

ile uzun vadeli işbirliği geliştirmek için kullanmak ve

böylece yerel düzeyde değer yaratılmasını sağlamak

istiyoruz” dedi.

Bipolar plakalar (BPP) için daha uygun maliyetli kaplamalar.

Bu tip plakalar, tek tek hücreler arasında iletken

bölmeler olarak kullanılır. Bu bileşenlere yönelik

aşırı talepler (sıcaklık, basınç, elektrik voltajı, aşındırıcı

koşullar) nedeniyle BPP genellikle titanyum, grafit, çelik

veya paslanmaz çelikten yapılır ve yüzeyleri de altın

veya platin gibi değerli metallerle kaplanır. Burada konsorsiyum,

aşırı çalışma koşullarıyla başa çıkabilecek ve

gerekli uzun vadeli istikrarı sunabilecek daha uygun

maliyetli çözümleri denemeyi amaçlamaktadır.

Gözenekli taşıma katmanları (PTL) için optimize edilmiş

çözümler. Bunlar elektroliz hücresinde gazların, sıvıların

ve iyonların verimli bir şekilde taşınmasına yardımcı

olur ve elektrot ile bipolar plaka arasına yerleştirilir. Optimize

edilmiş PTL çözümleri reaksiyonun verimliliğini

önemli ölçüde artırabilir.

Almanya ve Avrupa’da enerji güvenliğine katkıda bulunmak

Ilse

Klemens

Bunu başarmak için HySecunda konsorsiyumu, hidrojene

dayalı yeşil havacılık yakıtı üretmeyi amaçlayan

ve aynı zamanda Güney Afrika’daki fırsatlara odaklanan

HyShiFT endüstriyel projesindeki ortaklarla yakın

işbirliği içinde çalışacak. 29-30 Kasım 2023 tarihlerinde

Almanya’nın Halle (Saale) kentinde bir başlangıç

toplantısı için bir araya gelen HySecunda ortakları, bu

alanda tamamlayıcı uzmanlık ve yaklaşımlar sunuyor.

Ragwitz, “Bu, konsorsiyumumuzun bölgedeki diğer

projeleri nasıl destekleyip güçlendirebileceğinin iyi bir

örneği” diyor.

Michael

Kraft

“Bizim için HySecunda projesi, yeşil hidrojen ve türevlerinin

pazarda yaygınlaşması için son derece önemli bir

kilometre taşıdır. Dokuz farklı Fraunhofer enstitüsünün

uzmanlığı aracılığıyla Güney Afrika bölgesinde yeşil

hidrojen ve sentetik enerji kaynaklarının üretimini ve

kullanımını desteklemekten mutluluk duyuyoruz” diyor

projenin lider enstitüsü Fraunhofer IMWS’de H2

teknolojileri için malzeme teşhisi grup müdürü olan Dr.

Klemens Ilse.

Toplam hacmi yaklaşık 15 milyon avro olan araştırma

projesi, Alman Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın

(BMBF) 7. Enerji Araştırma Programı kapsamında

03SF0734A hibe numarasıyla finanse ediliyor.

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024 9


Yapay Zeka

ÜRETKEN YAPAY

ZEKAYI İYİDEN

MÜKEMMELE

TAŞIMAK

Yazar: Rahul Pradhan,

Ürün ve Strateji Başkan

Yardımcısı, Couchbase

Üretken yapay zeka gibi modern teknolojideki son

atılımlar, inovasyon ve yaratıcılığın ölçeğini katlayabilir.

Bununla birlikte, üretken yapay zeka ne kadar

dönüştürücü olsa da yaygın olarak benimsenmesinin

önüne geçebilecek birtakım zorlukları da beraberinde

getiriyor.

Yapay zeka modelleri büyüdükçe daha karmaşık bir

hal alabilir ve dolayısıyla girdi verilerine dayalı olarak

içeriğin yanlış üretilmesi anlamına gelen yapay zeka

“halüsinasyonları” gibi sorunları da beraberinde

getirebilir. Üretken yapay zeka kullanımının zorlukları

olduğu gibi yapay zeka halüsinasyonlarını azaltmanın

yolları da vardır.

Büyük Dil Modellerinin Olası Kısıtları

Büyük Dil Modelleri (LLM’ler) doğaları gereği olasılıksal

ve deterministik olmayan yapılarıyla bilinirler. LLM’ler,

girilen girdiye dayalı olarak ve belirli bir kelime dizisinin bir

sonraki adımda ortaya çıkma olasılığını değerlendirerek

içerik üretir. LLM’lerin eksiği bilgi kavramıdır ve bunun

yerini tamamen bir tavsiye sistemi gibi eğitilmiş veri

kümeleri almıştır. Üretilen metin veya içerik genellikle

dilbilgisi açısından doğru görünür, ancak çıktı temel

Üretken Yapay Zekayı İyiden

Mükemmele Taşımak: Retrieval-

Augmented Generation (RAG) ve

Gerçek Zamanlı Veri

olarak girilen girdi veya istemde bulunan istatistiksel

kalıpları karşılamayı amaçlar.

LLM’lerin olasılıksal doğası iki ucu keskin bir bıçak gibidir.

Amacın, arama motorlarını iyileştirmek veya yanıtlara

dayalı kritik kararlar almak gibi doğru yanıtlar sağlamak

olduğu durumlarda halüsinasyonların ortaya çıkması

potansiyel zararlara neden olabilir.

Bütün bunlarla birlikte, bahsettiğimiz özellik yaratıcılık

peşindeyken sanatsal yaratıcılığı beslemek için

kullanılabilir ve sanatın, hikayelerin ve senaryoların hızlı

bir şekilde üretilmesini sağlayabilir. Her iki durumda da

modelin çıktısına güvenmemek kendine özgü sonuçlara

yol açabilir. Bu da sistemlere duyulan güveni zayıflatır ve

yapay zekanın insan üretkenliğini artırmak ve inovasyonu

teşvik etmek için sahip olabileceği gerçek etkiyi önemli

ölçüde azaltır.

Yapay zeka modelleri ancak eğitimlerinde kullanılan

veri kümesi kadar etkili ve akıllı olabilir. Yapay zeka

halüsinasyonlarının ortaya çıkması oldukça olağandır ve

aşırı öğrenme, veri kalitesi ve veri seyrekliği dahil olmak

üzere çeşitli faktörlerin bir sonucudur:

Aşırı öğrenme, yapay zeka modellerinin düşük kaliteli

10 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024


örüntü tanıma üzerinde öğrenmesine ve eğitilmesine

neden olabilir ki bu da yanlışlara ve hatalara yol açabilir.

Yapay zeka modelinin karmaşıklığı ve karmaşık eğitim

verileri, LLM’lerde aşırı öğrenmeye neden olabilir.

Veri kalitesi, verilerin yanlış bir şekilde etiketlenmesine ve

kategorize edilmesine yol açabilir. Örnek olarak, eğitim için

kullanılan bir veri setinde japon balığı fotoğrafının büyük

beyaz köpekbalığı şeklinde yanlış olarak etiketlendiğini

varsayalım. Bir LLM’ye ileride Japon balığı ile ilgili sorular

sorulduğunda, “japon balığının yedi sıra dişi vardır ve

yaklaşık 6 metre uzunluğa kadar büyüyebilir” gibi bir

yanıt üretebilir. Ek olarak, ilgili verilere sahip olmayan

veya karar verirken önyargıları olan yapay zeka modelleri

de yanlış bilgi yayabilir.

Veri seyrekliği, bir veri kümesinde eksik değerler olduğunda

ortaya çıkar ve bu da yapay zeka halüsinasyonlarına yol

açabilecek en yaygın zorluklardan biridir. Bir yapay zeka

sistemi boşlukları kendi başına doldurmaya bırakılırsa

muhakeme ve eleştirel düşünceden yoksun olduğu için

ortaya yanlış sonuçlar çıkarabilir.

Yapay Zeka Halisünasyonlarıyla Başa Çıkmak

Neyse ki, LLM’lerde yapay zeka halüsinasyonlarını

azaltmak için kullanılabilecek, kendini kanıtlamış

birtakım teknikler var. İnce ayar yapmak ve prompt

mühendisliği gibi yaklaşımlar, yapay zeka modellerindeki

potansiyel eksikliklerin veya önyargıların giderilmesine

yardımcı olabilir. Bunlarla birlikte tartışmasız en önemli

teknik olan RAG, LLM’lerin bağlamsal veriler yoluyla

temellendirilmesine yardımcı olarak halüsinasyonları

azaltabilir ve güncel verilerle yapay zeka modellerinin

doğruluğunu artırabilir.

İnce ayar yapmak, yeniden eğitme olarak da bilinir ve

modelin alanla ilgili içeriği doğru bir şekilde oluşturmasına

yardımcı olur. Bu tekniğin uygulanması, halüsinasyonların

azaltılması söz konusu olduğunda uzun sürebilir. Ek

olarak, sürekli olarak eğitilmezse veriler güncelliğini

yitirebilir. Teknik halüsinasyonlarla mücadeleye yardımcı

olsa da, dezavantajı genellikle önemli bir maliyet yükü

getirmesidir.

Prompt mühendisliği, yapay zeka modellerinde daha az

halüsinasyon olmasını sağlayacak bir ek bağlam sağlar.

Bu teknik, LLM’lerin daha doğru sonuçlar üretmesine

yardımcı olur çünkü modelleri son derece açıklayıcı

istemlerle besler.

Yapay Zeka

RAG, yapay zeka halüsinasyonlarını azaltmada en umut

vadeden tekniklerden biridir çünkü LLM’leri en doğru

ve güncel verilerle beslemeye odaklanır. LLM yanıtlarını

iyileştirmek için dış kaynaklardan veri toplayan bir yapay

zeka çerçevesidir.

RAG ve Gerçek Zamanlı Verinin Yapay Zeka

Halisüniasyonlarını Azaltmadaki Önemi

RAG, üretken yapay zeka ve Doğal Dil İşleme (NLP)

alanında geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir.

Özellikle bağlamın derinlemesine anlaşılmasını ve birden

fazla bilgi kaynağına refere etme becerisini gerektiren

görevlerde oldukça etkilidir. RAG, çoğunlukla sanal

asistanlar, sohbet robotları, metin özetleme ve bağlamsal

içerik oluşturma gibi doğru yanıtlar üretmeyi amaçlayan

uygulamalarda kullanılır. Bu yüzden, RAG söz konusu

olduğunda gerçek zamanlı veriler büyük önem kazanır

çünkü RAG yapay zeka tarafından üretilen yanıtların

kalitesini ve doğruluğunu artırmak için bağlamsal

verilerle desteklenmiş modeller oluşturmaya yardımcı

olur. Bu da, yapay zeka halüsinasyonlarını ve yanlış

bilgilerin yayılmasını azaltmak adına büyük önem taşır.

Örnek olarak, büyük bir perakende firmasının müşteri

hizmetleri için bir yapay zeka sohbet robotu kullandığını

düşünelim. Bir müşteri bir ürün hakkında bir soru

girdiğinde, sohbet robotu RAG kullanarak önceden

eğitilmiş olduğu bilgiyi çeker ve perakendecinin

veritabanından kullanıcının geçmişine veya satın alma

modellerine göre uyarlanmış doğruluğu yüksek ve

güncel bir yanıt verir. Böylelikle RAG, verilerin güncel ve

doğru olduğundan emin olarak müşteriye kesinliği şüphe

götürmez bir yanıt formüle edip sunar.

Verilerin, yüksek boyutlu matematiksel vektörlerde

depolanabilmesi için operasyonel bir veri deposu ile

eşleştirilmesi, RAG’in yapay zeka halüsinasyonlarını

azaltma üzerindeki etkisini artırır. Veri deposu, daha sonra

modelin sorgusunu sayısal bir vektöre dönüştürebilir.

Bunun bir sonucu olarak, veri tabanı aynı terimleri içerip

içermediğine bakılmaksızın ilgili metinleri sorgulama

yeteneği kazanır. Bir yapay zeka modelinin gerçek zamanlı

verilere erişimi, dinamik öğrenmeyi ve adaptasyonu

da iyileştirir. Yapay zeka modelleri daha sonra konulara

ilişkin anlayışlarını düzenli olarak güncelleyerek güncel

olmayan veya durağan bilgilere dayalı halüsinasyonların

ortaya çıkma şansını azaltabilir.

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024 11


Boru - Tel

WIRE VE TUBE YENİ

STANDARTLAR BELİRLİYOR

Dünyanın dört bir yanından küresel oyuncular Düsseldorf’taki 2024 Metal

İhtisas Fuarları Zirvesinde.

Wire ve Tube 2024, 65 ülkeden 2.000’den fazla

katılımcıyla, tel, kablo, tüp, boru ve bunların yan

sanayileri gibi ana alanlara yönelik önde gelen ihtisas

fuarı konumunu bir kez daha etkileyici bir şekilde ortaya

koyacak.

Düsseldorf Fuar Alanının 100.000 metrekaresinden fazlası

bu fuarlar tarafından kullanılıyor. Dünyanın her yerinden

profesyonel ziyaretçiler beklenmekte. wire ve Tube,

katılımcılarının yaklaşık üçte ikisiyle Messe Düsseldorf’un

portföyündeki en yüksek uluslararası niteliğe sahip ihtisas

fuarları arasında yer almaktadır. Katılımcılar çoğunlukla

Avrupa’nın güçlü üretici ülkelerinden, ABD’den, Orta

ve Güney Amerika’dan, Asya’dan ve Afrika kıtasından

geliyorlar.

Messe Düsseldorf’ta Akışkan Teknolojiler ve wire/Tube

Direktörü Daniel Ryfisch “Fuar yeri olarak Düsseldorf, ilgili

sektörlerdeki yeniliklerin geniş kapsamlı ve uluslararası

bir izleyici kitlesine sunulması söz konusu olduğunda,

wire ve Tube Fuarı sektörleri için kesinlikle ön sıralarda

yer almaktadır” diyor.

Tel, kablo ve boru üretimi, işleme ve nihai ürünler için

makine ve teçhizat gibi klasik temalara ek olarak, wire ve

Tube, paslanmaz çelik, hidrojen, plastik borular, kesme

ve dilme teknolojileri ile e-hareketlilik gibi konulara

güçlü şekilde odaklanmaktadır. İlaveten, bağlama ve

birleştirme teknolojileri, yay imalat teknolojisi ve cam

elyafı teknolojileri de ön plana çıkmaya devam ediyorlar.

özel bir salon haline gelecektir. Bu da burada, ayrıcalıklı,

özel bir teknoloji alanı yaratıyor. Ağır ve çok yer kaplayan

örgü kaynak makinelerine yönelik geniş alan, merkezi

salon 17’de yer alacak.

Tube 2024, 1’den 7a’ya kadar olan salonları kapsamakta:

boru aksesuarları, boru üretimi ve boru ticareti 1, 3, 4, 5,

6 ve 7a salonlarında yer almakta. Salon 1’de, üretim ve

işleme endüstrilerinde gittikçe artan ölçüde kendilerine

yer bulan plastik tüpler ve borular ile ilgili özel alan

bulunmaktadır.

Şekillendirme ve bükme teknolojileri salon 4, 5 ve 6’da;

boru işleme teknolojisi ise salon 6 ve 7a’da bulunacak.

Makine ve teçhizat ise salon 7a’da sergilenecek. Salon

7 bir kez daha Meet China’s Expertise uzmanlığına

sahip Çinli boru üreticileri ve boru işleyicilerine ayrılmış

durumda.

Çeşitli sektör uzmanlarının gerçekleştirdikleri uluslararası

toplantılar, hidrojen ve e-mobilite kongresi, ecoMetal

trails ve iş sonrası günlük dinlenme gibi çok sayıda

faaliyet fuar salonlarındaki ve açık hava alanlarındaki

etkinlik çeşitliliğini zenginleştiriyorlar.

Katılımcılar, ürünler, sektör haberleri ve trendler hakkında

daha fazla bilgi www.wire.de ve www.Tube.de internet

portallerinde ve linkedIn’de https://www.linkedin.com/

showcase/wire-and-tube-leading-international-tradefairs/.

adreslerinde bulunabilir.

Buradaki ana endüstriler kimya, petrol ve gaz

sektörleri, otomotiv endüstrisi, inşaat sektörü ve tüm

telekomünikasyon sektörleridir.

wire 2024, 9’dan 17’ye kadar olan salonları kapsamakta:

tel, kablo, tel ürünleri ve teknolojilerinin, 9. salondan 12.

salona kadar olan salonlarda ve 15. salonda yer alması

planlanıyor. Meet China`s Expertise [Çin’in Uzmanlığıyla

Tanışın] teması 14. salonda bulunabilir. Salon 16, bağlama

ve sabitleme ve yay üretim teknolojileriyle, bunların nihai

ürünleri olan vidalar, yivler, halkalar ve teknik yaylar için

12 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024



FANUC TAMİR

MERKEZİ,

STANDARTLARI

YENİDEN BELİRLİYOR…

* Profesyonel, hızlı ve

ekonomik tamir hizmetiyle

üretimde verimliliği

artırıyor.


FANUC

Türkiye

Genel

Müdürü

Teoman

Alper Yiğit


Robotik

Sektör ayırt etmeksizin bugünün ve geleceğin

robot teknolojilerini geliştiren Japonya merkezli CNC,

robot ve makine üreticisi FANUC, satış sonrası hizmet

kalitesini ise Türkiye’de 250 bin Euro yatırım bütçesi ile

kurduğu Tamir Merkezi sayesinde sürdürüyor. Merkez,

FANUC’un Avrupa’daki ikinci tamir noktası konumunda

bulunurken servo motor, spindle motor, sürücü ve teach

pendant tamiri sayesinde firmalara tasarruf sağlıyor.

Bir yıl tamir (yenileme) garantisinin yanı sıra yüzde

100 orijinal yedek parça ve yüksek hassasiyet garantisi

vadeden merkezin kapasitesini büyütmek adına

çalışmalar yapan FANUC, 2024 yılında Sancaktepe’de

açacağı yeni fabrika yatırımı dahilinde mevcut Tamir

Merkezi’ni 5 kat büyütecek.

Dünyanın öncü fabrika otomasyonu üreticilerinden

FANUC’un Türkiye’deki uzun soluklu stratejisi

doğrultusunda 2020 yılında hizmete aldığı Tamir

Merkezi, satış sonrası hizmetin güvencesiyle ürünlerin

arıza tespiti, tamiri ve teslimatını uzman ekiplerce en

hızlı şekilde gerçekleştiriyor. 500 metrekarelik bir alanda

hizmet veren ve FANUC’un Avrupa’daki Tamir Merkezi

ile birebir konsepte sahip merkezde CNC makinelerde

bulunan servo motor, sürücü, kart ürünlerine ek olarak

FANUC robotlarında mevcut servo motor, sürücü, kart,

teach pendant gibi ürünlerin tamiri yapılıyor.

Zaman ve maliyet kaybına son

Sanayide yapılan yatırımların bir getirisi olarak otomotiv,

otomotiv yan sanayi, medikal ve seri imalat gibi öncü

sektörlerin yüksek iş hacmiyle çalıştığını belirten FANUC

Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Fabrika

otomasyonu ve robot yatırımlarının Türkiye’de mevcut

durumu oldukça sevindirici. Firmaların bu alana yaptığı

yatırımın sekteye uğramaması adına satış sonrası

hizmetin de büyük payı bulunuyor. Biz de FANUC olarak

ülkemizdeki firmalara sunduğumuz servis, bakım,

eğitim ve retrofit gibi satış sonrası hizmetlerle sanayiyi

destekleyip geniş kapsamlı çözüm üretiyoruz. Bu

anlayış doğrultusunda hizmete sunduğumuz FANUC

Türkiye Tamir Merkezi de zaman ve maliyet kayıpları

yaşatan, profesyonellikten uzak çözümler yerine

FANUC kalitesinde profesyonel, hızlı ve ekonomik tamir

hizmetini sunuyor. Bununla birlikte müşterilerimiz

16 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024


üretimdeki kayıplarını minimize ederken verimliliklerini

ve kazançlarını da artırıyor” dedi.

Tamiri yapılan ürünler, bir yıl daha garantili olarak teslim

ediliyor

Robotik

Hızlı tespit, teklif, tamir ve teslimat süreci sayesinde

minimum duruş süresini garanti ettiklerini ifade eden

Yiğit, FANUC Türkiye Tamir Merkezi’nin sunduğu

avantajlara dair şunları söyledi: “Merkezimizde rekabetçi

fiyatların yanında rakipsiz kaliteyi de garanti ediyoruz.

Nitekim ürünün tamirini orijinal üretici tarafından

belirtilen güncelleme ve geliştirmeler ile yapıyoruz. Bu

noktada ise tamir sürecimizin olmazsa olmazını yüzde

100 orijinal yedek parça kullanımı oluşturuyor. Teknik

ekibimiz, uzmanlaşmış test ekipmanlarını kullandığı

süreç boyunca yalnızca tamirle yetinmiyor, otomatik

temizleme ve boyama işlemini de gerçekleştiriyor. Tamir

ettiğimiz ürünleri de yenilenmiş olarak sıfır kutusunda

bir yıl ürün garantisi ile teslim ediyoruz. Amacımız,

FANUC kalitesini satış anı ve kullanım süresinin yanı sıra

satış sonrası süreçte de sürdürülebilir kılmak.”

Tamir Merkezi’nin kapasitesi 2024 yılında 5 kat artacak

FANUC Türkiye Tamir Merkezi’nin daha üst seviye

hizmet sunması adına geliştirileceğini açıklayan Yiğit,

“Sancaktepe’de 2024 yılında devreye alacağımız yeni

fabrika ve teknoloji merkeziyle birlikte kapasitemiz de

ciddi ölçüde artacak. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en

uygun çözümü üretmek ve onların global rekabette

öne geçmesini sağlamak için faaliyete başlayacak yeni

binamızda Tamir Merkezi’miz 5 kat daha büyük bir

hacim ve kapasiteye sahip olacak. Böylelikle biz de aynı

anda çok daha fazla müşterimize hizmet sunacağız”

ifadelerini kullandı.

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak -Şubat 2024 17


Sektörden

TÜRK BIÇAK VE RULO

ÜRETİCİSİ YALMAN BIÇAKLARI

İÇİN SECO/WARWİCK FIRINI

Türk bıçak ve rulo üreticisi YALMAN KNIVES, SECO/WARWICK’ten takım çeliğinin

sertleştirilmesi ve temperlenmesi için bir Vector® vakum fırını sipariş etti . Çözüm teslim

edildi.

18 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


Sektörden

Vector vakum fırını ile üretim bağımsızlığı

Ağır sanayiye yönelik parça üreticisi ve ürünlerini 25 ülkeye

ihraç eden Yalman Bıçaklar’ın daha önce sertleştirme tesisi

yoktu. “Şirket içi” bir fırının bulunmaması nedeniyle, ısıl

işlem gerektiren parçaların üretim döngüsü, sertleştirme

hizmetleri sağlayan harici kuruluşlara bağımlıydı. Sonuç

olarak bu, zamanındalık ve üretim bulunabilirliğiyle ilgili

sorunlar anlamına geliyordu.

SECO/WARWICK Grubu Vakum Segmenti Başkan Yardımcısı

Maciej Korecki konuyla ilgili şunları söyledi: “Ürünümüz,

müşteriye bağımsızlık kazandırarak ve stratejik parçaların

(parçalama bıçakları) eksikliği, yavaşlama veya diğer

engeller nedeniyle müşterinin daha fazla üretimini

engelleyen gecikme riskini azaltarak bu sorunu çözüyor.

Müşteri, SECO/WARWICK vakum fırınını kullanırken

böylesine önemli bir üretim aşamasının kontrolünün

kendisinde olduğunu bilmenin rahatlığını yaşar ve son

kullanıcılar için stratejik bileşenlerin kullanılabilirliğini

sağlar. Bu nedenle dahili sertleştirme tesisinizde kendi ısıl

işlem fırınınızın bulunması, bağımsızlık, zaman tasarrufu

ve işin dış firmalara ve firmalardan taşınmasıyla ilgili

maliyetlerin azalması anlamına gelir.“

Yuvarlak ısıtma haznesi sayesinde büyük boyutlu yükleme

avantajı

Yalman Bıçaklara teslim edilen ürünün avantajı, yuvarlak

ısıtma haznesi sayesinde çalışma alanının büyük boyutlu

yüklerin taşınmasına olanak sağlamasıdır. Vector, işlenmiş

parçaların en yüksek kalitesini sağlayarak, vakumda çok

verimli proseslerin yürütülebileceğini garanti eder. Grafit

ısıtma odasının kullanılması sayesinde düşük ısı kayıpları

ve iyi sıcaklık homojenliği elde etmek mümkündür. Fırın

verimli bir pompalama sistemi ile donatılmıştır. Büyük bir

avantaj, yüksek soğutma gazı basınçlarının kullanılması

sayesinde çok verimli sertleştirme işlemlerinin gerçe

kleştirilebilmesidir. Vector, kompaktlığı, ekonomisi ve

kullanım kolaylığı ile öne çıkıyor.

Bu çözüm, hurda çelik için kullanılan taşlama ekipmanı

yedek parçalarının yeniden eritilmeden önce ısıl işlemine

ilişkin tüm gereksinimleri karşılar. 600x600x900 mm

ısıtma haznesi boyutuna sahip vakum fırını, Yalman

Bıçakları tarafından üretilen parçalama bıçağı ve diğer

parçaların tatmin edici büyüklükte paketlerinin verimli

ısıl işlemine olanak sağlar. Ek olarak vakumlu karbürleme

seçeneğiyle donatılmış, kanıtlanmış bir SECO/WARWICK

yapısıdır.

Vektör - bıçaklar için mükemmel

Takım ve Kalıp endüstrisi , vakumlu ısıl işlem söz konusu

olduğunda en deneyimli gruplardan biridir. SECO/

WARWICK, benzersiz yetenekleri sayesinde bu zorlu

ortamla başa çıkabilen bir çözüm sunacak. Fırın sadece

çok yönlülüğü değil aynı zamanda işlenmiş parçaların

olağanüstü kalitesini de sunuyor.

Yalman Bıçaklar, hammaddeden başlayarak nihai ürüne

kadar olan tüm üretim sürecini gerçekleştirebilecek

kapasiteye sahiptir. Şirket, çelik çubuğun stoktan

kesilmesi, talaşlı imalat, ısıl işlem ve taşlama işlemlerine

kadar üretimin her aşamasını tek çatı altında kontrol

etmektedir.

Yalman Bıçaklar Genel Müdürü Ferhat Tuncer konuyla

iligli şunları dile getirdi: “SECO/WARWICK’in fırını, proses

tasarımı desteği ve süreçlerin arşivlenmesi açısından

sertleştirme prosesini daha yüksek bir seviyeye taşıyor.

Yeni vakum fırını yalnızca işleme kapasitemizi geliştirip

artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bizi dış varlıklardan

bağımsız kılacak. Vector fırınındaki bozulmalar, ticari ısıl

işlemcilerin sonuçlarına göre 10 kata kadar azaltılmıştır.

Fırının 100 mm kalınlıktaki parçalarla tam yükte

sonuçları ve çekirdek soğutma hızının 8 barda 75C/dk

olması, sadece tek bir bıçağın farklı yerlerinde değil,

tüm bıçaklar arasında sertlik farkının 0,5HRC olduğunu

göstermektedir. Ayrıca elektrik tüketimi piyasadaki diğer

fırınlara göre daha düşüktür. Kısmi basınçlı ısıtmanın 10

mbar’da muhafaza edilebilmesi de önemlidir. Bana göre

diğer fırın üreticileri bu hassasiyete ulaşamamaktadır.

SECO/WARWICK ve Vector fırınları sayesinde küçük,

kompakt ve şirket içi sertleştirme tesisi mümkündür.

Bunun şirketimiz için önemli bir değişiklik olacağına,

bunun daha verimli süreç yönetimine yol açacağına ve

aynı zamanda yüksek kalitede bitmiş işi garanti edeceğine

inanıyorum.” dedi.

Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024 19


Sektörden

EMAG KOEPFER’DEN HLC 150

H DİŞLİ AZDIRMA MAKİNESİ:

E-ARABA ROTOR MİLİNİN

HIZLI BİR DÖNGÜDE YÜKSEK

HASSASIYETLİ DİŞLİ KESİMİ

Türk bıçak ve rulo üreticisi YALMAN KNIVES, SECO/WARWICK’ten takım çeliğinin

sertleştirilmesi ve temperlenmesi için bir Vector® vakum fırını sipariş etti . Çözüm teslim

edildi.

20 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


Elektrikli otomobiller için bir rotor milinin dişlerinin

işlenmesi zorlu işleme gereksinimlerine sahiptir. Çok az

sayıda başka uygulamada şanzıman bileşenleri kadar

yüksek talepler söz konusudur. Çok sessiz motor, rahatsız

edici çalışma seslerinin oluşmaması için en yüksek yüzey

finişlerini gerektirir. Buna ek olarak, e-mobilitedeki ünite

sayısı büyük ölçüde artmaktadır ve bu da ilgili makine

mühendisliği için ek bir zorluktur. Bu nedenle ihtiyaç

duyulan şey, uygun maliyetli rotor mili üretimi için proses

açısından güvenilir çözümlerdir. EMAG Koepfer HLC 150 H

dişli azdırma makinesi, bu dişli sektöründe yeni verimlilik

sağlayarak bunun nasıl çalışabileceğini gösteriyor.

Elektrikli arabalarda (bazen vazgeçilmez olan diferansiyel

dışında) herhangi bir şanzıman bulunmadığı gerçeği

sadece bir efsanedir, ancak bu efsane halkın gözünde

oldukça inatçı bir şekilde devam etmektedir. Elektrik

motorunun sabit torku göz önüne alındığında herhangi bir

dişli oranına ihtiyaç duymadığı varsayılır. Ancak pratikte,

genellikle elektrik motorunun hızını belirli bir faktörle

azaltmaya yardımcı olan 1 vitesli bir şanzıman kullanılır.

Sonuç olarak, tahrik mili, rotor mili veya aks tahriki gibi

bileşenlerde çok sayıda dişli elemanı vardır ve bunların

bileşen kalitesi, örneğin yüksek çalışma sesleri olmaması

için olağanüstü olmalıdır - bunlar sessiz elektrik motoru

göz önüne alındığında duyulabilir.

Yüksek dişli kalitesi puanları

Bu bağlamda EMAG Koepfer’in teknolojisi üretim

planlamacılarının dikkatini çekiyor. Uzmanlar uzun

yıllardır dişli millerinden direksiyon pinyonlarına,

sonsuz dişlilerden planet dişlilerine kadar çok çeşitli iş

parçalarının işlenmesi için çok yönlü makine mühendisliği

çözümleri geliştirmektedir - bu da rotor millerinin dişli

kesimi için de yüksek verimli çözümler sunmak için ideal

bir deneyim tabanıdır. HLC 150 H dişli azdırma makinesi

burada odak noktalarından biridir ve maksimum 500

milimetre uzunluğa ve 10 kilogram ağırlığa sahip bileşenler

için yüksek düzeyde verimlilik sunar. Her şeyden önce

freze kafası bunu sağlıyor. Çok rijit bir şekilde asılmıştır

ve işleme sırasında tamamen hareket eder. Kaydırma

ekseni, iki eksenin enterpolasyonundan oluşuyor. Bu

Sektörden

sayede büyük bir freze kafası dönme açısı, aynı zamanda

büyük bir kaydırma yolu ile gerçekleştirilir. Sonuç olarak,

dişli azdırma çok düzgündür ve dişli kalitesi yüksektir.

İş parçasının yatay düzenlenmesi de talaş kümelerinin

oluşmasını önler. Sonuç olarak bu teknoloji, DIN Q7 dişli

kalitesinde sadece 35 saniyelik döngü süreleri ile rotor

millerinin işlenmesinde muazzam performans rakamları

sağlar.

Hat içine entegre edilebilir

Bu temelde, makine üreticileri rotor mili için tüm

işleme süreçlerinin birbiri ardına mükemmel bir şekilde

bağlandığı komple hatlar planlıyor ve geliştiriyor -

işlenmemiş parçaların yumuşak işlenmesinden diş

kanadı taşlama işlemleri veya azdırma azdırma dahil

olmak üzere son sert işlemeye kadar. HLC 150 H burada

da kullanılıyor ve entegre yüksek hızlı gantry yükleyicisi

sayesinde bu hiç sorun değil. Bileşenleri EMAG’ın kendi

TrackMotion sisteminden alıyor ve bu sistem bir anlamda

hattaki makineleri yönlendiriyor.

K 160 iki parçalı rotor milleri ile kullanımda

Bu arada EMAG Koepfer, K 160 dişli azdırma makinesine

sahiptir - maksimum 300 milimetre uzunluğa ve 2,5

kilogram ağırlığa sahip bileşenler için bir çözümdür,

bu da monte edilmiş rotor milleri için özellikle ilginçtir,

çünkü bireysel parçaları nispeten küçük ve hafiftir

(birleştirmeden önce). Aynı zamanda bu makine

EMAG hatlarına entegre edilebilir veya büyük ölçüde

otomatikleştirilebilir. Her durumda, yüksek titreşim

sönümlemesi uzun takım ömrü ve yüksek yüzey kalitesi

sağlar. Freze kafasındaki ve ana iş milindeki maksimum

motor hızları, az sayıda dişe sahip miller için bile yüksek

kesme hızları sağlar.

Genel olarak EMAG Koepfer, büyüyen e-araba patlaması

için kendisini iyi donanımlı görüyor. Bu alanda yüksek

hacimli üretim kurmak söz konusu olduğunda, dişli

uzmanları üretim akışına çok farklı şekillerde entegre

edilebilen son derece verimli çözümler sunuyor. Bu

yaklaşım, sadece rotor mili açısından değil, tüm üretim

planlamacıları için oldukça ilgi çekicidir.

Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024 21


Sektörden

CİRO ARTIŞI ÇİFT HANELİ

SÜRÜYOR

Takım tezgahı

endüstrisine yönelik

siparişlerde henüz bir

geri dönüş sinyali yok

VDMA Malzeme İşleme için Lazer ve Lazer Sistemleri

Çalışma

Alman takım tezgahı endüstrisinin 2023’ün üçüncü

çeyreğinde aldığı siparişler, geçen yılın aynı dönemine

göre nominal olarak yüzde 9 düşüş gösterdi. Almanya’dan

gelen siparişler yüzde 8, yurt dışından gelen siparişler ise

yüzde 9 azaldı. Alınan siparişler 2023’ün ilk üç çeyreğinde

toplamda yüzde 7 düştü. Geçen yılın aynı dönemine göre

yurt içi siparişler yüzde 12, yurt dışı siparişler ise yüzde 5

daha düşüktü. Bu, siparişlerde reel olarak yüzde 12’lik bir

düşüşü temsil ediyor.

Almanya’nın Frankfurt am Main kentindeki VDW (Alman

Takım Tezgahı Üreticileri Birliği) İcra Direktörü Dr. Wilfried

Schäfer, sonuçlar hakkında yorum yaparken “Alman

takım tezgahı endüstrisinde gelen siparişlerde hâlâ bir

toparlanma işareti yok” diyor . Düşük yatırım seviyeleri

tüm küresel ekonomiyi etkiliyor. Yüksek faiz oranları

ve maliyetler, Almanya ve Avrupa genelinde yatırımları

yavaşlatıyor. Tüketici talebi esas olarak hizmetlere

yoğunlaşmıştır. Pek çok şirketin belirgin tedarik

darboğazları döneminde oluşturduğu stok seviyeleri artık

yeniden düşüyor. Ancak enflasyonun düşmeye başlaması,

enerji, hammadde ve ara malı fiyatlarının da düşmesiyle

birlikte maliyetler üzerindeki baskı da azalıyor.

Avrupa ve Asya’dan alınan yabancı siparişler şu anda

düşüşte. Özellikle Çin ekonomisi şu anda zayıf. Ülke, düşük

22 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024

tüketici talebi ve zor durumdaki bir emlak sektörüyle

mücadele ediyor. ABD ekonomisi ise tam tersine daha

dayanıklı; ülke şu anda Çin’den bile daha fazla sipariş

veriyor.

Schäfer, “Birikmiş siparişlerin yoğunluğu bizi bir kez daha

bu zor zamanlara taşıyor” diyor. Nominal olarak çift haneli

yüzde 14 oranında ciro artmaya devam ediyor, ancak

büyüme yavaş yavaş dengeleniyor. Kapasite kullanımı

bu yılın Ekim ayında yine hafif bir düşüş göstererek

Temmuz’daki yüzde 90,5’ten yüzde 88,5’e geriledi. Yılın

ilk yarısı sonunda sektörde 65.000 çalışan vardı.

Schäfer, “Bu koşullar altında, bu yılki yüzde 10 büyüme

yönündeki üretim tahminimizi yeniden doğrulayabiliriz”

diye bitiriyor. Ancak önümüzdeki yıla ilişkin gelişmeler

büyük bir belirsizlik içeriyor.

Arka plan

Alman takım tezgahı endüstrisi, makine mühendisliği

sektöründeki en büyük beş uzman grup arasında yer

almaktadır. Endüstrinin tüm dallarındaki metal işleme

uygulamaları için üretim teknolojisi sağlar ve bir

bütün olarak sanayi sektöründe yenilikçiliğe ve artan

üretkenliğe önemli bir katkı sağlar. Sanayi üretimindeki

kilit rolü nedeniyle gelişimi, sanayi sektörünün ekonomik

dinamizmi açısından da önemli bir göstergedir. 2022

yılında ortalama 64.000 çalışanın (50’den fazla çalışanı

olan firmalar) çalıştığı sektör, yaklaşık 14,1 milyar avro

değerinde makine ve hizmet üretti.



Sektörden

VDMA YENİ̇ YÖNETİ̇M

KURULUNU SEÇTİ̇

VDMA Malzeme İşleme için Lazerler ve Lazer Sistemleri Çalışma Grubu yeni̇ yönetiṁ kurulunu seçti̇.

VDMA Malzeme İşleme için Lazer ve Lazer Sistemleri

Çalışma Grubu’nun (WG Laser) sonbahar toplantısında,

üyeler yönetim kurulunu tamamlamak için bir seçim

yaptı ve Başkan ve Başkan Yardımcısı onaylandı.

Yönetim Kurulu Üyesi ve Trumpf Lazer Teknolojisi CEO’su

Dr. Hagen Zimer ve Weil Technology Satış ve Endüstri

Yönetimi Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Nikolas Meyer

Yönetim Kuruluna yeni seçildi.

Dr. Christoph Ullmann WG Laser Başkanı ve Dr. Stefan

Ruppik de yardımcısı olarak onaylandı.

Yeni seçilen yönetim kurulu aşağıdaki şekilde

oluşmuştur:

Nikolas Meyer

Satış ve Endüstri Yönetimi Başkanı I İcra Kurulu Üyesi

Weil Technology GmbH

Dr. Stefan Ruppik

Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Yüksek Güçlü CO2

Lazerler ve Profil Kaynak Sistemleri Coherent

Dr. Christoph Ullmann

Laserline GmbH Genel Müdürü

Dr. Hagen Zimer

Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO Lazer Teknolojisi TRUMPF

SE + Co KG

24 Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024


www.worldmediagroupe.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

www.elektrikpanodergisi.com

www.endustri40dergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com

www.ekonomiknokta.com

TURKEY


ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49

www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

www.worldmediagroupe.com

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz .

www.makineotomasyondergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi..e

www.kesicitakimlardergisi.com

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisinin internet sitesi.

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.

www.elektrikpanodergisi.com

Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergisi.com

Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.

World Media Group - Elektrik Dergisi / Ocak - Şubat 2019 89



Makale

HAVACILIK BAKIM,

ONARIM VE REVİZYON

(MRO) SEKTÖRÜNDE PLM

UYGULAMASI: SİEMENS

TEAMCENTER YAKLAŞIMI

Ahmet Uğur Çakar1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2

1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

Anabilim Dalı

2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet Araştırma

Merkezi

3TEİ, TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş.

Giriş

Günümüzde üretim yapan firmalar sürekli inovasyon,

küresel iş birlikleri ve karmaşık risk yönetimi gibi zorluklarla

karşı karşıyadır. Bu rekabet ortamında var olmaya çalışan

şirketlerin ürün ve süreç verileri şeklindeki fikri varlıklarını,

değer zincirlerinde yer alan tüm paydaşlarının erişimine

sunması ve bunları yönetebilmesi en büyük kalemlerden

bir tanesidir. Bu başlıkları yönetebilmek adına, uzun bir

süredir ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), ana çözüm

aracı olarak benimsenmektedir. PLM, süreç içindeki tüm

kullanıcıları, süreçleri, iş sistemlerini ve verileri bir arada

tutarak ürünün fikir olarak ortaya çıkmasından ürünün

emekliliğine kadar tüm olan sürecinin yönetilmesini

sağlar.

Konfigürasyon ve ürün yaşam döngüsü kavramları

havacılık sektöründeki kaliteyi, güvenilirliği ve yeniden

üretilebilirliği yönetmek adına ortaya çıkmış kavramlardır.

Havacılıkta kullanılan en ufak parçadan en kompleks

disipline kadar takibin yapılabilmesi ve sürekli olarak

ürünün ömrü boyunca önceden hazırlanılmış senaryolarla

destek verilebilecek durumda olmak gerekir. 30 yılı

aşkın hizmet veren uçaklarda, havacılık bakım, onarım

ve tadilat(MRO) sektöründe PLM’nin uygulanması için

birçok fırsat vardır. Ancak, PLM havacılık endüstrisinde

konsept tasarım aşamasından, satış sonrası servis

süreçlerine kadar destek verebiliyorken hala firmalar

tarafından yüzde yüz performansla kullanılmamaktadır.

Bu makalenin amacı, uçak MRO endüstrisinde PLM’nin

uygulanması için olanakları, avantajları ve dikkat edilmesi

gereken noktaları incelemektir.

Bu rapor, bu giriş bölümü de dahil olmak üzere üç

bölümden oluşmaktadır. İkinci bölüm, PLM alanını

incelemektedir. Üçüncü bölüm ise, PLM aracılığıyla

havacılık MRO endüstrisinde PLM’in kullanımı ve

kısıtlarından bahsedilecektir.

1. PLM’e Genel Bir Bakış

1.1. PLM’nin Evrimi

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), iki farklı kökten

ortaya çıktığı söylenebilir. Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

(PLM), ilk olarak işletme yönetimi kökenli olup Malzeme

Kaynak Planlaması (MRP), Kurumsal Kaynak Planlaması

(ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve Tedarik Zinciri

Yönetimi (SCM) gibi alt bileşenlere ayrılan bir disiplindir.

PLM, bir ürünün tam yaşam döngüsü boyunca sağlanan

takip edilebilirlik sayesinde, beraberindeki risklerin de

tahmin edilebilir hale gelmesine olanak sağlar.

Diğer kök ise, ürün bilgilerinin ürünün tüm yaşam

döngüsü boyunca yönetilmesidir. Bu bağlamda, sistem

28 Makine & Otomasyon & Robotik Ocak - Şubat 2024


entegrasyonu, işletmelerin sanal yüzü arasında iş birliğini

kolaylaştırır. Bilgisayar Destekli Tasarım ve Bilgisayar

Destekli Üretim (CAD/CAM) ve Ürün Veri Vönetimi (PDM)

sistemleri burada önemli bir rol oynar.[1] Bilgisayar

temelli tasarım üzerine 1950’lerden itibaren çalışmaya

başlanmış olsa da CAD sistemleri için en önemli

çalışalar 1980’lerin başında ortaya çıkmıştır. Bugünkü

tasarım programlarının temellerini atan bu çalışmalar

tasarımcılara ürünün geometrik modellerini kâğıt

üzerindekinden çok daha kolay bir şekilde oluşturma

imkânı sağlamıştır. Bu dijital tasarımlar daha kolay şekilde

değiştirilebilir ve tekrar kullanılabilir hale gelir. Zamanla,

CAD/CAM/CAE araçlarıyla oluşturulan ürün bilgisi hacmi

kontrol edilemez bir hale gelmeye başlamıştır ve bunun

sonucunda, 1980’lerde Ürün Veri Yönetimi (PDM)

sistemleri oluşturulmaya başlanmıştır.

PDM, ürün tasarımı sırasında oluşturulan verilere kolay,

hızlı ve güvenli bir erişim sağlamıştır. İlk nesil PDM

sistemleri, mühendislik alanında ne kadar etkili olmuşsa

da satış, pazarlama ve tedarik zinciri yönetimi gibi

mühendislik dışı faaliyetleri ve müşteriler ve tedarikçiler

gibi şirket dışı unsurları ele alma konusunda sınıfta

kalmıştır. Bu durumun başlıca sebepleri olarak PDM’in

kullanımı içim geometrik modeller, malzeme listeleri ve

sonlu eleman analizleri gibi mühendislik ağırlıklı bilgilerle

sınır olması ve bunları kullanmak için mühendislik

bilgisine sahip olmak gerektiği söylenebilir.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), 1990’ların

sonlarında ortaya çıkmış ve bir işletmenin yalnızca

mühendislik yönlerinin ötesine geçmeyi hedeflemiştir.

PLM, bir ürünün kavramsal tasarım aşmasından, nasıl

üretileceğine, üretildikten sonra pazarlama, satış sonrası

servis ve hatta ürünün ömrünün sonundaki yeniden

kullanabilme ve atık yönetimine kadar ürünün fikri ve

fiziki var olduğu tüm süreçlerin ve bu süreçleri oluşturan

büyük verinin yönetilmesini hedefler. Bu nedenle,

PLM’nin ayrılmaz bir parçası olarak ERP, CRM ve SCM

sistemleri kullanılır [1]. Bu uygulamalar, ürünün yaşam

döngüsü boyunca belirli süreçlere odaklanır ve ürün ve

süreç bilgilerine dayanır. PLM, PDM’yi mühendislik ve

üretimden pazarlama, finans ve satış sonrası hizmet gibi

daha stratejik alanlara genişletir Açıkça görülmektedir ki,

PLM sistemlerinde yönetilen bilgiler, PDM sistemlerinin

sağladığı mühendislik verilerini aşmaktadır. İdeal

senaryolarda, ürünün yaşam süreci boyunca yapılan

her türlü değişiklik, değişiklik yönetimi süreçleri ile takip

edilir ve kayıt altında tutulur. Toplanan verilerden yapılan

çalışmalar ile değişikliklerin gerçek etkisi ölçülebilir hale

gelir ve yeni ürün çalışmalarında firmanın know-how’ını

oluşturur. Bu da ürünün fabrikadan çıktıktan sonraki MRO

süreçlerin yönetebilmek adına büyük bir fayda sağlar.

1.2. PLM’in İçeriği

PLM, ürün tanımı bilgilerinin oluşturulması, yönetilmesi,

yayılması ve kullanılması için tutarlı bir dizi iş çözümünün

Makale

işletme bazında uygulandığı bir yaklaşımdır. Bu süreç,

kavramsal tasarım aşamasından ürünün ömrünün

sonuna kadar, insanları, süreçleri, iş sistemlerini ve

bilgiyi birbirine entegre şekilde bir arada tutmaktadır.

Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca, CAD verileri,

ürünün özellikleri, kalite belgeleri, malzeme listeleri,

mühendislik simülasyonları vb. gibi büyük veri oluşur. PLM

uygulamaları, bu işletmeler için verinin paylaşılmasını,

bir arada tutulmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayarak

işletmenin omurgasını oluşturur.

CIMdata’nın 2002 [2] tarihli yazısında, ürün yaşam

döngüsünü ürün tanımlanması, üretim tanımlanması ve

operasyonel destek olmak üzere üç ana kaleme ayırmıştır.

Ürün tanımlanması, ürünün nasıl tasarlandığı, üretildiği,

işletildiği, bakımının yapıldığı ve emekli edildiği bilgileri

içerir ve bu veriler ürünün yaşam döngüsü boyunca

sürekli olarak değişikliğe tabiidir. Üretim tanımlanması,

bir ürünün üretimi ve dağıtımı başta olmak üzere bu

alanla ilgili tüm faaliyetler üzerine odaklanır. Operasyonel

destek ise şirketin temel kaynaklarını, yani insanlarını,

finansal kaynaklarını ve işletmenin desteklemesi gereken

diğer kaynaklarını yönetmeye odaklanır.

Bir başka açıdan da PLM uygulamaları işletmelerde

ürün yaşam döngüsü içinde için bir bilgi yönetimi

çözümü olarak tanımlanabilir. Veriyi amaca yönelik

olarak problemlerin çözümünde kullanılabilecek şekilde

düzenlenmiş, doğrulanmış bilgi olarak sınıflandırır. Yeni

bir ürün yaratılması hedeflenirken, bir ürünün yaşam

döngüsü beş aşamadan oluşur: hayal etme, tanımlama,

gerçekleştirme, destek ve emeklilik. Hayal etme

aşamasında, pazar gereksinimleri belirlenir ve ürün

tasarım kavramı gerçekleştirilir. Tanımlama aşaması,

ürünün detaylı tasarımını, üretim sürecinin planlamasını

ve bir prototipin geliştirilmesini içerir. Gerçekleştirme

aşamasında, ürünün gerçek üretimi ve ardından

depolama işlemleri gerçekleştirilir. Destek (veya kullanım)

aşamasında üretici, ürünün bakımı ile yükümlüdür ve

bu süreçler önceden belirlenmiş olmalıdır. Ürün emekli

olduğunda yani örünün sonuna geldiğinde ise geri

dönüşümü veya imha işlemleri için süreçler önceden

tanımlanmış olmalıdır.

1.3. PLM’in faydaları

• PLM tasarım döngüsü çalışmalarını anında

optimize eder ve tüm tarihsel tasarım verilerine erişimi

yöneterek yeni tasarımlarda yeniden kullanılabilirliği

arttırır ve pazara dahil olma süresini azaltır.

• Müşteri, ürün, kalite ve yasal gereklilikleri

birbirine entegre bir şekilde yöneterek ürün kalitesini

arttırır.

• Var olan ürünün ortaklaştırılarak bir sonraki

prototiplerde kullanılmasına olanak sağlar ve değişim

sebepli iterasyonların takip edilmesine ve azaltılmasına

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024 29


Makale

yardımcı olur.

• İş akışlarının standartlaştırılması ve belirli

kurallar çerçevesinde ilerlemesini sağlar.

• Oluşturduğu Know-how birikimiyle bir sonraki

tasarımların oluşturulmasında yapılabilecek hataların

önüne geçilir ve maddi kayıplar önlenir. Ürünü yaşamı

boyunca hatasızlaştırmak ana hedeftir.

• Doküman, tasarım, ürün ağacı vb. Tüm verilerin

linklenmesini sağlayarak geçmişe göre hız ve dijital

bağlılık kazandırır.

1.4. Havacılık Sektöründe PLM

Havacılık sektöründe PLM’nin kullanımı, sektörün özel

gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış bir dizi özellik

sunar. Bu özellikler, havacılık şirketlerinin ürün yaşam

döngüsünü daha iyi yönetmelerine ve operasyonlarını

optimize etmelerine yardımcı olur.

PLM’nin havacılık sektöründeki önemli bir kullanım

alanı, karmaşık ürün yapılarının ve konfigürasyon

yönetiminin yönetimidir. Havacılık endüstrisinde, uçaklar

ve bileşenleri gibi ürünler genellikle özelleştirilmiş ve

karmaşık yapılarla birlikte gelir. PLM sistemi, bu yapıların

tasarımını, yönetimini ve güncellemelerini kolaylaştırır.

Ayrıca, ürün bileşenlerinin izlenebilirliğini sağlar ve

revizyon kontrolleriyle uyumluluğu yönetir.

Bir diğer önemli kullanım alanı, havacılıkta kalite

yönetimidir. PLM sistemi, havacılık şirketlerine kalite

süreçlerini izlemek, hataları tespit etmek ve düzeltici

faaliyetleri uygulamak için gerekli araçları sunar. Özellikle

FAA (Federal Havacılık İdaresi) gibi düzenleyici kurumlar

tarafından belirlenen standartlara uyum sağlamak için

PLM’nin kullanımı kritik öneme sahiptir.

Havacılık sektöründe PLM aynı zamanda bakım, onarım

ve revizyon (MRO) süreçlerini desteklemek için kullanılır.

Uçakların ve bileşenlerinin bakım ve onarımları, karmaşık

bir süreçtir ve doğru veri ve dokümantasyon gerektirir.

PLM sistemi, MRO süreçlerini yönetmek için bir veri

deposu sağlar ve bakım kayıtlarının takibini kolaylaştırır.

Bu da bakım süreçlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde

yürütülmesini sağlar.

Ayrıca, havacılık sektöründe PLM sistemi, iş birliği ve

küresel tedarik zinciri yönetimi için önemli bir rol oynar.

Farklı şirketler, tedarikçiler ve ortaklar arasında veri

paylaşımını kolaylaştırır ve iletişimi geliştirir. Bu da proje

yönetimini iyileştirir, üretim süreçlerini optimize eder ve

zaman tasarrufu sağlar

Sonuç olarak, havacılık sektöründe PLM’nin kullanımı,

ürün yaşam döngüsünün etkin yönetimi, kalite kontrolü,

MRO süreçlerinin desteklenmesi ve iş birliğinin

artırılması gibi birçok avantaj sağlar. PLM sistemi,

havacılık şirketlerine rekabet avantajı kazandırırken aynı

zamanda maliyetleri düşürmelerine ve operasyonlarını

daha verimli hale getirmelerine yardımcı olur.

2. PLM ve Havacılık MRO

2.1. Bakım, Onarım, Tadilat

Hazırlanan bir rapordaki piyasa araştırmasına göre

küresel ticari uçak pazarı 2018 yılında yaklaşık olarak 191

milyar dolar değerindeydi. 2028 yılına kadar yıllık yaklaşık

%2,9’luk bir bileşik büyüme oranıyla değeri 255 milyar

dolar civarında olması beklenmektedir. Tahminlere göre,

ticari uçaklara yönelik küresel harcamaların toplamı,

tahmin edilen dönem boyunca yaklaşık 2,3 trilyon dolar

değerinde olacaktır. Bu büyüme, ticari uçaklara olan

önemli talebi ve havacılık sektörü için büyük fırsatları

yansıtmaktadır. [4]

Gerek sivil gerekse askeri hava araçlarında ve onların

modüllerinde yüksek standartlar, çok düşük toleranslar

ve kaliteli ürünler üretmek bir numaralı hedeftir. Bir hava

aracının pazara çıkması ve yasal olarak kullanılabilmesi için

birçok sertifikasyon sürecinden geçmesi gerekmektedir.

Bu süreci geçen ve gökyüzündeki ömrü başlayan hava

araçlarının yaşam döngüsü boyunca en büyük yüzdeye

sahip olan alan aslında MRO faaliyetleridir.

Havacılık MRO (Maintenance, Repair, and Overhaul),

havacılık sektöründe uçakların bakım, onarım ve revizyon

faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir. Bu faaliyetler, uçakların

hava değerini koruması, güvenli ve sorunsuz bir şekilde

çalışması, performansının optimize edilmesi ve hizmet

ömrünün uzatılması amacıyla gerçekleştirilir Havacılık

MRO süreci, karmaşık ve titizlik gerektiren adımları içerir.

Bunlar arasında şunlar bulunur:

Planlama ve Programlama: Havayolu şirketleri

veya MRO şirketleri, uçakların bakım ihtiyaçlarını

belirlemek ve bakım programlarını oluşturmak için

kapsamlı planlama yaparlar. Bu, uçakların kullanım

süresine, üretici önerilerine, düzenleyici gerekliliklere

ve operasyonel önceliklere dayanır. Bakım süreleri,

uçak tipine, uçuş saatine ve bileşen ömrüne bağlı olarak

belirlenir.

Bakım ve Kontrol: Uçakların planlanmış periyodik

bakımları, teknik ekipler tarafından gerçekleştirilir.

Bu, motorların, sistemlerin, pervanelerin, kabloların,

hidrolik ve pnömatik sistemlerin, aviyoniklerin ve diğer

bileşenlerin detaylı bir şekilde incelenmesini içerir.

Bakım süreci, hava değerlendirme kontrol listeleri, teknik

veri kılavuzları ve üretici direktifleri gibi kılavuzlarla

desteklenir.

Onarım ve Değişim: Bakım sırasında tespit

edilen arızalar veya hasarlar için onarım ve değişim

işlemleri yapılır. Bu, hasarlı veya aşınmış parçaların tamir

30 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


edilmesini veya değiştirilmesini, sistemlerin yenilenmesini

veya bileşenlerin güncellenmesini içerir. Onarım süreci,

spesifik teknik bilgi, beceri ve sertifikasyon gerektirebilir.

Onarımlar, parça tedariki, test süreçleri ve kalite kontrol

prosedürleri ile desteklenir.

Revizyon ve Modifikasyon: Uçaklarda yapılan

değişiklikler ve iyileştirmeler revizyon ve modifikasyon

olarak adlandırılır. Bu, performans artırma, yakıt verimliliği

iyileştirmesi, aviyonik güncellemeleri veya kabin

düzenlemeleri gibi çeşitli alanları içerebilir. Revizyonlar,

mühendislik hesaplamaları, testler, sertifikasyon süreçleri

ve düzenleyici onaylar gerektirebilir.

Havacılık MRO süreci, düzenleyici otoritelerin belirlediği

standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Bu,

FAA (Federal Havacılık İdaresi), EASA (Avrupa Havacılık

Emniyet Ajansı) gibi otoritelerin yönergelerini takip

etmeyi gerektirir. Ayrıca, MRO şirketleri, yetkin teknik

personel, gelişmiş ekipman ve özel tesislerle donatılmış

olmalıdır.

Havacılık MRO süreci, uçakların güvenli ve sürdürülebilir

bir şekilde çalışmasını sağlayarak havacılık endüstrisinin

büyümesini destekler. Aynı zamanda, operasyonel

verimlilik, maliyet tasarrufu, uçuş güvenliği ve yolcu

memnuniyeti gibi faktörleri etkileyen önemli bir

unsurdur.

2.2. PLM ve Havacılıkta MRO Çalışmaları

OEM’ler, sahipler ve hizmet organizasyonları, karmaşık

sermaye varlıklarının (uçaklar, gemiler, enerji santralleri,

makineler, tıbbi cihazlar vb.) desteklenmesi ve

sürdürülmesi konusunda bir dizi zorlukla karşı karşıyadır.

Bu zorluklar arasında tasarım, üretim ve hizmet veri

bilgisinin kullanılması, hizmet seviye ve performansa

dayalı sözleşmelerin uygulanması, hizmet döngü

süresinin azaltılması, hizmet maliyetlerinin düşürülmesi,

hizmet ekibi üretkenliğinin artırılması ve operasyonel

kullanılabilirliğin maksimize edilmesi bulunmaktadır.

2.2.1. Siemens PLM Software Teamcenter Çözümleri

Siemens PLM Software, Teamcenter tabanlı MRO

çözümleri sunarak bu konularda destek sağlayan

bir programdır. Tasarım, analiz, performans araçları

gibi programlara marka bünyesinde barındırdığı gibi

ERP, CRM, SCM, ALM ve firmaların kendi işgücü ile

yarattığı programlara entegrasyon sağlayarak tüm

verinin bir elden yürütülmesine olanak sağlar. CM2

metodolojisinin yapı taşlarından “dijital ikiz” ve “dijital

dikiş” kavramlarını oluşturmak adına bu çok önemli bir

teknolojidir. Ürün yaşam döngüsü yönetimi teknolojisiyle,

kompleks ürünlerin bakım ve servis sürecinde bilginin

yakalanmasını, düzenlenmesini, optimize edilmesini

ve kullanılmasını sağlayan bir hizmet yönetimi ortamı

oluşturur. Bu da hizmet sağlayıcıların MRO planlama ve

Makale

yürütme süreçlerini daha verimli hale getirirken, iş birliği

temelli bir yaklaşım sunar.

Teamcenter çözümleri, OEM’ler, sahipler ve hizmet

organizasyonlarının karmaşık sermaye varlıklarını

desteklemek için bir hizmet yönetimi ortamı sağlar.

Şirketler, bu PLM destekli ortamı ve aşağıdaki Teamcenter

çözümlerini kullanarak, bir hizmet odaklı bağlamda varlık

tanımlarını ve bakım bilgilerini iletişim kurabilir ve birden

fazla hizmet fonksiyonunun doğru ve hızlı bir şekilde

gerçekleştirilmesini kolaylaştırır.

• Hizmet Veri Yönetimi: Karmaşık, uzun ömürlü

sermaye varlıkları için konfigürayon ve hizmet bilgisine

tam bir görünürlük sağlar. Hizmet yönetimi, OEM’lerin

ve hizmet sağlayıcıların, hizmet değeri zinciri içinde

içeride veya dış kaynaklı olarak gerçekleştirilen hizmet

faaliyetlerinin sonuçlarını yakalamalarına olanak tanır.

Hizmet gösterge tablosu, PBL (performansa dayalı

lojistik) ve SLA (hizmet düzeyi anlaşması) sözleşmeleri

gibi taahhütlerin etkin bir şekilde yönetilmesi için gerekli

metriklerin anlaşılmasını sağlar. [5]

• Hizmet Talep Yönetimi: Reaktif hizmet

organizasyonlarının hizmet taleplerini etkili bir şekilde

yönetmelerine olanak tanır. Yanıt süresini iyileştirirken

müşteri memnuniyetini artırır ve maliyet kontrolü ile

hizmet standartlarını kolaylaştırır. [5]

• Hizmet Planlama: Hizmet organizasyonlarının

planlama bilgilerini değerlendirerek önleyici, koşullu

veya güvenilirlik temelli bakım için kullanmasını sağlar.

[5]

• Raporlama ve Analitik: Kuruluşların operasyonel

bilgileri analiz etmelerine olanak tanır, varlık performansı

ve güvenilirlik trendlerini belirlemelerine, varlık ve

kurumsal KPI’ları izlemelerine ve analiz etmelerine

yardımcı olur.

Teamcenter, varlık bilgisini güvenli bir web tabanlı

PLM ortamında yöneterek daha ihtiyaçları daha hızlı

yanıtlamaya olanak sağlar. Hizmet ekipleri, herhangi

bir web destekli cihaz kullanarak herhangi bir zamanda

herhangi bir yerden bu varlık bilgisine erişebilir. Akış,

değişiklik, belge ve konfigürasyon yönetimi yetenekleri

sunan Teamcenter, hizmet ekiplerinin mühendislik

ekipleriyle kapalı döngü süreçlerinde çalışmasına olanak

sağlar. Bu PLM aracının diğer uygulamalarına kıyasla

farklı olmasının sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

• Konfigürasyon odaklı: Ürün konfigürayonları

as-maintained konfigürasyonlarına evrildikçe, OEM’ler

ve hizmet ekipleri konfigürayon kontrolünü sürdürme

ve işlemlerini ürün mühendisliğiyle sıkı şekilde entegre

etme gibi hizmeti zorunlu kılan gereksinimlere sahiptir.

Teamcenter’ın konfigürayon odaklı hizmet yetenekleri,

bu ihtiyacı karşılamak için teknolojik bir temel sağlar.

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024 31


Makale

Organizasyonlar, varlık bilgilerini konfigürayon bağlamı

içinde yakalayarak, düzenli ve doğru bir şekilde bakım

planlama ve bakım gerçekleştirme faaliyetlerini

geliştirebilir. Teamcenter, hizmet ekiplerinin bir varlığın

devam eden gereksinimlerini ve uyumluluk kısıtlamalarını

anlamalarını sağlar. Yapılandırılmış bir yapıyı kullanarak,

hizmet organizasyonları, denetim raporları, sapmalar,

bakım prosedürleri, hizmet gereksinimleri ve yaşam

döngüsü sınırları da dahil olmak üzere bir varlıkla ilgili

tüm bilgilere hizmetle ilgili bir bağlam içinde yönetilebilir

ve erişebilir olmasınını sağlar. Ayrıca ürünün geçmişiyle

ilgili izlenilebilirliği tam anlamıyla takip edilebilir hale

getirir. Örneğin bir uçak motorunun as-built ağacında

her bir parçanun hangi seri numarası ile takıldığını bu

parçanın üretim aşamalarını ve olası durumlardaki sapma

takibinin kayıtlarını tutar. Linkleme özelliği sayesinde

parçalara veya modüllere linklenmiş dokümanlara,

montaj talimatlarına, ölçüm raporlarına istenildiği zaman

ulaşılabilir ve yönetilebilir olmasını sağlar. Bu bilgileri

ürünün yaşamının devamındaki servis ürün ağacına

aktararak 20 yıl sonra bile ortaya çıkacak bir sorunla ilgili

bakım sürecinde geçmişe yönelik veri kontrolü yapılabilir

ve zaman kaybetmeden çözüm üretilebilir hale getirir.

• Pazar başarısı: Siemens PLM Software’ın 65.000

[5] müşteriden oluşan müşteri tabanındaki etkileyici

deneyimi, havacılık, savunma, imalat, enerji, sağlık ve

yüksek teknoloji ve elektronik endüstrilerinde saygın ve

deneyimli şirketleri içerir. Teamcenter, dünya genelindeki

en büyük PLM platformu olarak endüstri analistleri

tarafından tanınmaktadır.

• Ölçeklenebilirlik ve açıklık: Teamcenter,

şirketlerin en yüksek iş önceliklerini güvenlik veya

32 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024

Şekil 1. İşletmenin omurgası PLM’in MRO sürecinde tüm sistemlerle bağlanması

ihracat kontrollerini tehlikeye atmadan önce ele

almalarını sağlayan modüler ve son derece ölçeklenebilir

çözümler sunar. Organizasyonlar, yatırım getirisini hızlı

bir şekilde sağlayan aşamalı bir yaklaşımla Teamcenter’ı

adım adım dağıtabilirler. Teamcenter destekli PLM

ortamları, büyüme, teknoloji geliştirme veya hizmet

ekibi entegrasyonu ihtiyaçlarını karşılamak için sorunsuz

olarak artırılabilir. Teamcenter destekli MRO çözümleri,

yatırımı korurken satıcı bağımsızlığını kolaylaştıran

açık bir PLM altyapısı üzerinde sunulur. Bu açık altyapı,

organizasyonların kritik sistemlere Teamcenter’ı entegre

etmelerine ve hızla yeni hizmet sağlayıcıları ve diğer

ortakları uyum sağlamalarına olanak tanır.

• Kapsamlı ürün yaşam döngüsü: Ürün

sorumluluğuna sahip olan organizasyonlar, kavram

planlamadan son kullanma aşamasına kadar tüm

ürün yaşam döngüsünü yönetmek için Teamcenter’ı

kullanabilirler. Sistemde yer alan kişiler, Şekil 1’de

görülebileceği ürünle ilgili tüm verileri tek bir uygulamada

görüntüleyip bunları yönetme ve değişiklik yapma

yetkisine sahiptir.

2.2.2. Teamcenter Servis Aşamaları

Teamcenter’da MRO ile ilgili çalışmaları üç ana başlık

altında sınıflandurabiliriz. Bunlar; veri yönetimi, talep

yönetimi ve planlamadır. [5]

2.2.2.1. Servis Veri Yönetimi:

• Yapılandırma kontrolü altında bir organizasyonun

varlıklarının ve hizmet tekliflerinin tam görünürlüğünü

sağlar.


• Tam olarak tanımlanmış yaşam döngüsü

BOM’larından yararlanarak varlık takibini ve kullanım

süresini iyileştirir.

• Hızlı bir şekilde hizmet bültenleri oluşturmayı

ve dijital olarak dağıtmayı sağlar.

• Kapalı döngü ürün-hizmet iyileştirme

süreçlerine etkinlik temelli hizmet deneyimleri sunar.

Hizmet ekibinin endişelerini erken ürün yaşam döngüsü

aşamalarına dâhil eder.

• Küresel hizmet noktası bilgisini sunar.

• Varlık yapılandırması bağlamında erişim

sağlarken tüm varlıkla ilgili bilgiyi yönetir. Üreticilerin ve

hizmet entegratörlerinin, hizmet değer zinciri içinde başka

yerlerden kaynaklanan varlık bilgisini ve yapılandırma

değişikliklerini yakalamasına ve dâhil etmesine olanak

tanır.

• Başarılı PBL ve SLA iş sözleşmelerini mümkün

kılan ana performans göstergeleri aracılığıyla varlık ve

süreç performansına içgörü sağlayan bir hizmet kontrol

paneli sunar.

2.2.2.2. İstek Yönetimi

• Standart hizmet teklifleriyle hizmet katalogları

oluşturarak hizmet tekliflerini iyileştirir. Standart ve anlık

hizmet içeriği sağlayarak çalışma kapsamı tanımını ve

onayını sağlar.

• Gerçek hizmet maliyetlerini yakalayarak ve

standart tahminlerle karşılaştırarak maliyet kontrolünü

kolaylaştırır.

• Hizmetle ilgili süreçlere müşteri katılımını ve

iletişimini artırarak müşteri memnuniyetini artırır.

• Hizmet standartlarını kullanarak daha iyi hizmet

planlamasını kolaylaştırır.

• Hizmet taleplerinin kapatılmasını kolaylaştırarak

ve iş yönetimi ve müşteri katılımını sağlayan geri bildirim

döngülerini kullanarak hizmeti iyileştirir.

2.2.2.3. Planlama

• Hizmet uyumunu ve planlamasını, varlıklar ve

ürün varyantları için hizmet planları oluşturarak sağlar.

• Doğru ve detaylı hizmet etkinliği planlamasını

kolaylaştırarak hizmet verimliliğini artırır. Gelişmiş

hizmet operasyon modellerini destekleyen hizmet

gereksinimlerini ve sıklıklarını tanımlayarak varlık

erişilebilirliğini ve güvenilirliğini artırır.

Makale

• Onaylanmış hizmet prosedürlerinin

tanımlanmasını ve takip edilmesini sağlayarak hizmet

kalitesini artırır.

• Belirli malzemeler, parçalar, hizmet görevleri

veya iş kartları için geçerli olan bildirimleri tanımlayarak

tehlike ve güvenlik uyumunu teşvik eder.

• Hata kodlarıyla ilişkili daha hızlı teşhis ve

hizmet prosedürlerini kolaylaştırarak hizmet döngüsü

performansını iyileştirir.

3. Sonuç

Havacılık sektöründe, Bakım, Onarım ve Operasyon

(MRO) faaliyetleri büyük önem taşımaktadır ve

PLM (Product Lifecycle Management) çözümleri,

özellikle Teamcenter, bu alanda önemli avantajlar

sunmaktadır. Teamcenter, havacılık şirketlerine, uçak

ve bileşenlerinin ömrü boyunca verimli ve güvenilir bir

şekilde yönetmelerini sağlayan kapsamlı bir platform

sunar. Havacılık şirketleri, Teamcenter’ı kullanarak,

varlıklarının konfigürasyonunu tam olarak kontrol altında

tutabilir, düzenleyici uyumluluğu sağlayabilir ve hizmet

operasyonlarını ürün mühendisliğiyle sıkı bir şekilde

entegre edebilir. Teamcenter’ın yapılandırmaya dayalı

hizmet yetenekleri, bakım planlamasını optimize etmeyi,

hizmet gereksinimlerini ve sıklıklarını tanımlamayı ve

hizmet kalitesini artırmayı mümkün kılar. Ayrıca, hızlı

teşhis ve hizmet prosedürleri ile hata kodlarına dayalı

iyileştirmeler yapılabilir. Teamcenter’ın kullanımı,

havacılık şirketlerine daha iyi varlık takibi, yüksek

müşteri memnuniyeti, maliyet kontrolü ve daha yüksek

operasyonel verimlilik gibi bir dizi avantaj sağlar. Sonuç

olarak, Teamcenter’ın MRO faaliyetlerinde kullanımı,

havacılık şirketlerinin sürdürülebilir bir rekabet avantajı

elde etmelerine ve kaliteli hizmet sunmalarına yardımcı

olur.

4. Kaynaklar

[1] F. Ameri, D. Dutta, Product lifecycle management:

closing the knowledge loops, Computer Aided Design &

Applications 2 (5) (2005) 577–590.

[2] CIMdata, Product lifecycle management ‘‘Empowering

the future of business’’, Ann Arbor, MI, 2002.

[3] Cadem, PLM’in İstetmelere Ekonomik Katkıları ve PLM

Yatırım Gelirleri (ROI), https://www.cadem.com.tr/docs/

cadem-digital-ebook-plm-ve-roi-a-etkileri-1-pdf.pdf

[4] The Global Commercial Aircraft Market 2018-2028,

h t t p s : / / w w w . r e s e a r c h a n d m a r k e t s . c o m /

reports/4583619/the-global-commercial- aircraftmarket-2018-2028#product—adaptive

[5] Siemens, A powerful suite of maintenance, repair

and overhaul (MRO) solutions to facilitate service

management, siemens.com/PLM

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024 33


Makale

Üretİmde Sanal İkİz, Yapay Zeka ve IoT

Teknolojİlerİnİn Geleneksel Üretİme

Entegrasyonu

Murat Desticioğlu1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2

1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi

Anabilim Dalı 2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet

Araştırma Merkezi 3PLM Çözümleri Mühendisi, BMC Otomotiv Sanayi ve Ticaret

A.Ş. 4Direktör, Beemobs (Bee Mobility Solutions) Otomotiv Sanayi ve Ticaret

A.Ş.

1. Giriş

Geleneksel üretim süreçleri, yeni nesil teknolojilerin

hızla gelişimiyle dönüşüme uğramaktadır. Bu dönüşüm

sürecinde sanal ikiz, yapay zeka ve IoT teknolojileri,

üretimde önemli bir rol oynamaktadır. Sanal ikizler, fiziksel

ürün veya sistemlerin dijital bir kopyasını oluşturarak

gerçek zamanlı izleme, analiz ve optimizasyon imkanı

sunmaktadır. Yapay zeka, büyük veri analitiği ve makine

öğrenmesiyle üretim süreçlerinde otomatikleşme,

tahminsel analizler ve karar destek sistemleri

sağlamaktadır. IoT teknolojileri ise nesnelerin interneti

üzerinden cihazların birbirleriyle iletişim kurmasını ve veri

toplamasını sağlayarak üretim süreçlerindeki verimliliği

artırmaktadır. Bu makalede, sanal ikiz, yapay zeka ve

IoT teknolojilerinin geleneksel üretime entegrasyonu ve

sağladığı avantajlar detaylı bir şekilde incelenecektir.

The traditional manufacturing processes are undergoing

transformation with the rapid development of nextgeneration

technologies. In this transformation process,

the integration of digital twins, artificial intelligence, and

IoT technologies plays a significant role in production.

Digital twins create a digital replica of physical products

or systems, enabling real-time monitoring, analysis,

and optimization. Artificial intelligence, combined

with big data analytics and machine learning, provides

automation, predictive analysis, and decision support

systems in production processes. IoT technologies

facilitate communication and data collection among

devices through the Internet of Things, enhancing

efficiency in production processes. This article aims

to explore the integration of digital twins, artificial

intelligence, and IoT technologies into traditional

manufacturing and the advantages they bring.

1.1. Sanal ikiz, yapay zeka ve IoT teknolojilerinin

34 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024

geleneksel üretimde ihtiyaç duyulma sebepleri

Üretim süreçlerinin optimize edilmesi için gerçek

zamanlı veriye ihtiyaç vardır. Sanal ikiz teknolojisi, üretim

sürecinin dijital bir kopyasını oluşturarak, gerçek zamanlı

veri toplama ve analiz imkanı sağlar. Bu sayede, üretim

sürecindeki hataları hızlı bir şekilde tespit edebilir ve

verimliliği artırabiliriz. [1][2]

Yapay zeka, karmaşık üretim süreçlerinde veri analitiği

ve karar destek sistemi olarak kullanılabilir. Yapay zeka

algoritmaları, üretim sürecindeki verileri analiz ederek,

hataları tespit etmek, kaliteyi artırmak ve üretim

süreçlerini iyileştirmek için kullanılabilir. Örneğin,

yapay zeka tabanlı tahmin modelleri kullanarak üretim

süreçlerinin optimize edilmesi ve hataların önceden

önlenmesi sağlanabilir.

IoT teknolojisi, üretim sürecindeki ekipmanlar arasında

veri paylaşımını ve iletişimi sağlar. Bu sayede, üretim

sürecinin daha verimli ve esnek olmasına olanak tanır.

Örneğin, üretim makineleri ve sensörler arasında gerçek

zamanlı veri alışverişi yapılabilir ve bu veriler üretim

sürecinin iyileştirilmesi için kullanılabilir.

Sanal ikizler, üretim sürecinde simülasyon yapma

ve optimizasyon için kullanılabilir. Gerçek dünyada

yapılan değişikliklerin önceden test edilmesi ve analiz

edilmesi, üretim sürecinin daha hızlı ve verimli olmasını

sağlar. Sanal ikizler sayesinde, üretim sürecindeki olası

problemler önceden tespit edilerek çözümler üretilebilir.

[3]

Yine Sanal İkizler, üretim sürecindeki hataların ve arızaların

tespiti için kullanılabilir. Gerçek zamanlı verilerin sanal

ikizle karşılaştırılması, hataların erken tespit edilmesini

ve düzeltilmesini sağlar. Böylece, üretim sürecindeki

kesintiler azaltılabilir ve ürün kalitesi artırılabilir.

Müşteri taleplerinin değişkenliği ve kişiselleştirme ihtiyacı,

geleneksel üretim süreçlerinde esneklik gerektirir. Sanal

ikiz, yapay zeka ve IoT teknolojileri, üretim sürecinin daha


esnek ve kişiselleştirilebilir olmasını sağlayarak, müşteri

taleplerine daha iyi yanıt verme imkanı sağlar. Örneğin,

üretim sürecindeki değişikliklere hızlı bir şekilde adapte

olmak ve farklı ürün varyasyonlarına uygun üretim

yapmak mümkün hale gelir. [4][5]

Bu teknolojilerin entegrasyonu, geleneksel üretim

süreçlerinde daha yüksek verimlilik, kalite ve esneklik

sağlamak amacıyla giderek daha fazla benimsenmektedir.

Bu sayede, şirketler rekabet avantajı elde ederken,

müşteri memnuniyetini artırma ve pazar taleplerine hızla

yanıt verme imkanı bulurlar. [6]

2. Sanal İkiz Teknolojisinin Üretim Sürecindeki

Entegrasyonu

2.1. Sanal İkiz Kavramı ve Üretim Sürecine Sağladığı

Avantajlar

Sanal ikiz kavramı, gerçek dünyadaki bir nesnenin veya

sürecin dijital bir kopyasını oluşturmayı ve onunla

etkileşimde bulunmayı ifade eder. Üretim sürecine

entegre edildiğinde, sanal ikizler çeşitli avantajlar sağlar.

Gerçek zamanlı veri toplama ve analiz yapabilme özelliği

sayesinde üretim sürecini daha iyi anlama ve optimize

etme imkanı sağlar. Ayrıca, simülasyon ve öngörü

modelleri kullanarak değişiklikleri önceden test etme

ve hataları tespit etme fırsatı sunar. Sanal ikizler, üretim

sürecindeki verimlilik artışı, maliyet azaltma, hata önleme

ve kalite iyileştirmeleri gibi bir dizi avantajı beraberinde

getirir. Bu nedenle, sanal ikiz kavramının üretim sürecine

entegrasyonu, endüstriyel sektörlerde önemli bir

dönüşüm ve rekabet avantajı sağlama potansiyeline

sahiptir.[7][4][6]

2.2. Sanal ikiz entegrasyonunun verimlilik, iyileştirme ve

bakım üzerindeki etkileri

Gerçek zamanlı veri toplama ve analiz yeteneğiyle, sanal

ikiz entegrasyonu üretim süreçlerini daha verimli hale

getirebilir. Sanal ikizler, farklı iyileştirme stratejilerini

önceden test etme imkanı sunar ve bu da verimlilik artışı

ve kaynak kullanımının optimize edilmesi anlamına gelir.

Ayrıca, bakım yönetimi daha etkin hale gelir. Gerçek

zamanlı veri alınarak ekipman durumu takip edilebilir,

bakım ihtiyaçları önceden belirlenebilir ve planlı bakım

çalışmaları gerçekleştirilebilir. Bu da arıza sürelerinin

azalmasını, bakım maliyetlerinin düşmesini ve üretim

sürekliliğinin artmasını sağlar. Sanal ikizler, endüstriyel

sektörlerde verimli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir üretim

ortamının oluşturulmasına katkı sağlar. [7][1]

3. Yapay Zekanın Üretimdeki Rolü

Makine öğrenmesi ve veri analitiği gibi yapay zeka

teknikleri, üretim süreçlerinin optimize edilmesi ve

verimliliğin artırılması için kullanılmaktadır.

Makine öğrenmesi, yapay zekanın bir alt dalıdır ve

bilgisayar sistemlerinin verilerden öğrenme yapabilme

yeteneğini sağlar. Üretim süreçlerinde, makine öğrenmesi

Makale

algoritmaları, büyük veri setlerini analiz ederek desenleri

tanımlayabilir ve bu desenleri kullanarak gelecekteki

olayları tahmin edebilir. Örneğin, üretim hatasının

nedenleri veya kalite sorunlarının önceden tespiti gibi

konularda makine öğrenmesi kullanılabilir. Bu sayede,

üretim süreçlerinde hataların azaltılması, kalitenin

iyileştirilmesi ve kaynakların daha etkin kullanılması

sağlanabilir.

Veri analitiği ise, büyük veri setlerinin analiz edilerek

anlamlı bilgilerin çıkarılması sürecidir. Üretim süreçlerinde

kullanılan sensörler, makinalar ve diğer kaynaklardan

elde edilen veriler, veri analitiği yöntemleriyle

incelenebilir. Bu verilerden elde edilen bilgiler, üretim

süreçlerinin izlenmesi, performansın değerlendirilmesi

ve hataların tespit edilmesi için kullanılabilir. Örneğin,

üretim sürecindeki veri analitiği sayesinde, hatalı üretim

ekipmanlarının belirlenmesi ve bakım zamanlamalarının

optimize edilmesi mümkün olabilir.[8][9]

Yapay zeka, makine öğrenmesi ve veri analitiği tekniklerinin

kullanımıyla üretim süreçlerinde birçok avantaj elde

edilir. Bunlar arasında daha iyi verimlilik, hatasız

üretim, maliyet tasarrufu, kalite iyileştirmeleri, bakım

yönetiminin optimize edilmesi ve müşteri taleplerine

daha hızlı yanıt verme gibi faktörler bulunmaktadır.

[10] Yapay zeka teknolojileri, üretim sektöründe sürekli

olarak büyüyen veri miktarı ve karmaşık süreçlerle başa

çıkabilme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, yapay zeka,

makine öğrenmesi ve veri analitiği, üretimde stratejik

bir rol oynamakta ve endüstriyel dönüşümün önemli bir

parçası haline gelmektedir.

4. IoT Teknolojisinin Üretim Sürecindeki

Entegrasyonu

IoT (Internet of Things), nesnelerin internete bağlanarak

veri alışverişi yapabilme ve kontrol edilebilme yeteneğini

ifade eden bir kavramdır. IoT’nin temel amacı, fiziksel

dünyadaki nesnelerin dijital dünyayla bağlantılı hale

gelerek veri toplama, iletişim kurma ve kontrol edilebilme

özelliklerini kazanmasıdır. IoT sistemi genellikle üç temel

bileşenden oluşur: sensörler, iletişim ağı ve veri analiz

platformları. Sensörler, çevrelerindeki fiziksel olayları

algılayarak ölçümler yapar ve bu verileri dijital formatında

iletişim ağına aktarır. İletişim ağı, sensörlerden gelen

verileri toplar ve internet üzerinden iletişim kurabilme

yeteneği sağlar. Veri analiz platformları ise bu toplanan

verileri işleyerek anlamlı bilgilere dönüştürür ve

kullanıcılar için kullanılabilir hale getirir.

4.1. IoT’nin Üretim Sürecine Faydaları

Gerçek zamanlı veri toplama ve analiz imkanı sayesinde

üretim süreçleri daha etkin bir şekilde izlenebilir ve

kontrol edilebilir hale gelmektedir. Sensörler ve akıllı

cihazlar aracılığıyla elde edilen veriler, operasyonel

verimlilik artışına katkı sağlar ve hataların hızlı bir şekilde

tespit edilmesini sağlar. Ayrıca, IoT sayesinde bakım

Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024 35


Makale

yönetimi optimize edilir ve arıza riskleri önceden tahmin

edilerek önleyici bakım stratejileri uygulanabilir. Tüm

bunlar, üretim süreçlerinde verimlilik, kalite ve maliyet

avantajları sağlamaktadır.[11][12]

5. Sanal İkiz, yapay Zeka ve IoT’nin Entegrasyonu

Sanal İkiz, Yapay Zeka ve IoT’nin üretim tesisine

entegrasyonuyla verim, isabet ve benzeri konularda

büyük avantaj sağlanabilmektedir. Bu teknolojilerin

birlikte kullanılması, işbirliği ve veri paylaşımı açısından

büyük bir öneme sahiptir. Sanal İkiz, gerçek dünyayı

simüle eden dijital bir kopya olarak hizmet verirken,

Yapay Zeka ve IoT ise gerçek zamanlı veri toplama, analiz

ve kontrol yetenekleri sağlar. Bu entegrasyon sonucunda

üretim süreçlerinde verimlilik artar, hatalar azalır, zaman

tasarrufu sağlanır ve maliyetler optimize edilir. Ayrıca,

müşteri memnuniyeti ve ürün kalitesinde belirgin bir artış

gözlenir. Teknolojilerin birlikte kullanımı, üreticilere daha

verimli, sürdürülebilir ve yenilikçi ürünler sunma imkanı

sağlar. Bu da rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı

olur ve endüstriyel dönüşümü destekler. [9][6][4]

6. Riskler ve Gelişim

Sanal İkiz, Yapay Zeka ve IoT’nin entegrasyonuyla beraber

bazı riskler ve gelişim alanları da ortaya çıkmaktadır. Bu

teknolojilerin birlikte kullanımı, veri güvenliği ve gizliliği

gibi önemli zorlukları beraberinde getirir. Verilerin güvenli

bir şekilde toplanması, işlenmesi ve depolanması için

sağlam bir ağ altyapısı ve bütünleşik sistemler gereklidir.

Ayrıca, entegrasyon sürecinde karşılaşılan teknik ve

uyumluluk sorunları da dikkate alınmalıdır. Bununla

birlikte, bu teknolojilerin gelişimi, Endüstri 4.0 ve akıllı

fabrika kavramlarına doğru bir ilerlemeyi beraberinde

getirir. Üretim süreçlerinin daha otomatik, verimli ve

esnek hale gelmesi hedeflenir.

Gelecekte, Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka ve

sanal ikizlerin daha da entegre edilmesi ve geliştirilmesi

beklenmektedir. Bu teknolojilerin birbirleriyle daha

etkileşimli ve uyumlu bir şekilde çalışabilmesi, endüstriyel

süreçlerin daha da optimize edilmesine olanak sağlar.

Ancak, bu gelişimlerin başarılı olabilmesi için standartlar,

güvenlik protokolleri ve yönetişim modelleri gibi

önemli unsurların dikkate alınması gerekmektedir.

[12][11][14][15][16]

7. Sonuç

Geleneksel üretim süreçlerinin dönüşümü ve

teknolojilerin entegrasyonu günümüzde büyük bir

öneme sahiptir. Sanal ikiz, yapay zeka ve IoT gibi ileri

teknolojilerin üretim süreçlerine entegre edilmesi,

şirketlere birçok fırsat sunmaktadır. Bu teknolojiler

sayesinde daha verimli, esnek ve sürdürülebilir üretim

modelleri geliştirilebilir. Geleneksel üretim süreçlerindeki

kısıtlamaların aşılması ve daha akıllı, bağlantılı

sistemlerin oluşturulmasıyla birlikte hata oranları düşer,

maliyetler azalır ve üretim verimliliği artar. Teknolojilerin

entegrasyonu aynı zamanda iş birliğini ve veri paylaşımını

da teşvik eder, böylece tedarik zinciri ve üretim süreçleri

daha iyi yönetilebilir.

Gelecekteki gelişmeler ve yönelimler, sanal ikiz,

yapay zeka ve IoT teknolojilerinin daha da ilerlemesini

ve entegrasyonunun daha kapsamlı hale gelmesini

sağlayacaktır. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm

kavramlarıyla birlikte, üretim süreçleri daha otomatik,

veri odaklı ve optimize edilmiş hale gelecektir. Nesnelerin

İnterneti (IoT), yapay zeka ve sanal ikizlerin birbirleriyle

daha etkileşimli çalışabilmesi ve büyük veri analitiğiyle

desteklenmesi beklenmektedir. Bu gelişmeler, daha akıllı

ve bağlantılı fabrikaların ortaya çıkmasını sağlayacak ve

endüstriyel süreçlerin daha da iyileştirilmesine olanak

tanıyacaktır. Ayrıca, veri güvenliği ve etik konularının

da bu gelişmelere paralel olarak önem kazanması

beklenmektedir.

Kaynaklar

1. Grieves, M. (2017). The Role of Digital Twins in Manufacturing. In

Digital Twin Technologies and Smart Cities (pp. 143-158). Springer.

2. Li, S., Xu, L. D., & Zhao, S. (2017). Industry 4.0: State of the art and

future trends. International Journal of Production Research, 55(12),

3609-3629.

3. Wang, J., Wan, J., Zhang, D., Li, D., & Zhang, C. (2016). Towards

smart factory for industry 4.0: a self-organized multi-agent system

with big data based feedback and coordination. Computer

Networks, 101, 158-168.

4. Xu, L. D., Xu, E. L., & Li, L. (2018). Industry 4.0: State of the art and

future trends. International Journal of Production Research, 56(8),

2941-2962.

5. Sharma, P., & Gupta, J. N. D. (2018). Internet of things (IoT)

applications in supply chain management: A systematic literature

review. Technological Forecasting and Social Change, 132, 18-29.

6. Lee, J., Bagheri, B., & Kao, H. A. (2015). A cyber-physical systems

architecture for industry 4.0-based manufacturing systems.

Manufacturing Letters, 3, 18-23.

7. Tao, F., Cheng, J., Qi, Q., Zhang, M., Zhang, H., & Sui, F. (2018).

Digital twin-driven product design, manufacturing and service with

big data. The International Journal of Advanced Manufacturing

Technology, 94(9-12), 3563-3576.

8. Suh, S., & Chung, Y. (2018). The role of artificial intelligence

in industrial robotics. Robotics and Computer-Integrated

Manufacturing, 49, 215-220.

9. Salehi, M., & Tavana, M. (2020). Artificial intelligence in

manufacturing and service systems: Current trends, challenges, and

future directions. Computers & Industrial Engineering, 145, 106532.

10. Hameed, M. A., Waqas, M., Alvi, M. A. A., & Khan, A. (2021). The

role of artificial intelligence in smart manufacturing systems: A

review. Computers & Industrial Engineering, 155, 107147.

11. Li, S., Xu, L. D., & Wang, X. (2017). IoT-based intelligent

perception and access of manufacturing resource toward cloud

manufacturing. Robotics and Computer-Integrated Manufacturing,

43, 63-76.

12. Atzori, L., Iera, A., & Morabito, G. (2017). Understanding the

Internet of Things: Definition, potentials, and societal role of a fast

evolving paradigm. Ad Hoc Networks, 56, 122-140.

13.Dehghantanha, A., Conti, M., & Franke, K. (2018). Internet of

things security: Opportunities, challenges, and future directions.

Journal of Cybersecurity, 4(2), 1-17.

14. Radanliev, P., & De Roure, D. (2019). Security threats linked to IoT

and Industry 4.0. In Trust, Privacy and Security in Digital Business

(pp. 281-294). Springer.

15. Fernández-Caramés, T. M., & Fraga-Lamas, P. (2018). A review

on the use of blockchain for the Internet of Things. IEEE Access, 6,

32979-33001.

16. Mahmood, A. N., & Heikkilä, J. (2020). Securing the industrial

internet of things: challenges, threats, and solutions. Journal of

Industrial Information Integration, 20, 100144.

36 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024



Takım Tezgahı

TAKIM TEZGAHI

KURULUMUNUZDAN EN İYİ

ŞEKİLDE YARARLANMA

“Değişim, hiç bu kadar hızlı olmamıştı, ancak bundan sonra da hiç bu kadar yavaş

olmayacak.” Bu, günümüzün hızlı teknolojik gelişimi hakkında konuşurken sıkça gündeme

getirilen popüler bir alıntıdır. Endüstri 4.0, çığır açan yeniliklerle üretimde dönüşümün

önünü açıyor ve bu da imalathanelerin geliştirilmesi ve daha yüksek gelirlerin hedeflenmesi

için fırsatlar sunuyor. Ancak, bir takım tezgahı kurulumunu optimize etmenin tek yolu yeni

teknolojiye yatırım yapmak değildir. Sandvik Coromant’ın yeni makale serisinin ilkinde,

talaşlı imalat organizasyonunda takım tezgahı çözümleri global yöneticisi Blasius Reschreiter,

takım imalathanesi sahiplerinin gelişmiş ekipman kullanımı, hızlı değiştirilebilir takımlama ve

modüler çözümler ile tezgahlarından en iyi şekilde nasıl yararlanabileceklerini açıklıyor.

38 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


Son teknolojik gelişmeler ışığında, ön plana çıkan

teknolojilere yatırım yapmak, ilk bakışta başarılı bir iş

yürütmek için belirlenmiş bir strateji gibi görünebilir.

Ancak pazar, dalgalı bir seyir izliyor. En yeni, en iyi yüksek

teknoloji ürünü çözümler için sürekli çaba göstermek

belirsiz zamanlarda ilerlemenin doğal yolu olmayabilir.

Üretimi mevcut ve gelecekteki taleplere esnek bir şekilde

uyarlama yeteneği, günümüz ekonomisinde ayakta

kalabilmek için çok önemlidir. Burada, imalathanedeki

tezgahlara yönelik esnek yaklaşımlara daha yakından

bakıyoruz.

Takım tezgahı kurulumunuzdan en iyi şekilde yararlanın

Takım tezgahı ve kesici takım geliştirme çalışmaları

hızla ilerliyor. Bu, gelecekteki ihtiyaçlarınız için zaman,

sermaye ve güvenli tahminler gerektiren önemli

yatırımları içerebilir. Pazarın durumunda ve işletme

tahminlerinde belirsizlik hakimse, büyük yatırımlar bir

seçenek olmayabilir.

Öncelikli hedefiniz maliyet düşürme modunda kalmak

ve geçici bir pazar gerilemesinin üstesinden gelmek

olduğunda, temel husus tercihen genel giderleri

çok artırmadan imalathanenizi incelemek, mevcut

tezgahlardan ve mevcut kapasiteden yararlanmak

olmalıdır.

Diğer bir husus da verimliliktir. Çoğu zaman, maksimum

talaşlı imalat verimliliği sağlamak üzerine odaklanıyoruz.

Talaş kaldırma oranı, parça üretilirken verimliliği ölçmenin

bir yoludur. Bununla birlikte, dikkate alınması gereken

daha önemli bir husus da tezgah kullanımıdır. Ortalama

bir tezgah imalathanesinde, bir tezgahın kullanım

süresinin sadece %50’si işleme için kullanılır. Arızalar,

değişimler ve bakım kalan %50’yi tüketir.

İyi odaklanılmış tezgah kullanımı

Tezgah kullanımının artırılması, verimliliği yükseltmek

ve tezgahların mevcut kapasitelerini kullanmak için

uygun maliyetli bir yoldur. Bu, tezgahın fiili olarak parça

ürettiği sürenin yüzdesi olarak ölçülmelidir. Aktif işleme

süresinin sadece birkaç yüzde puan artırılması büyük bir

fark yaratır.

Yüksek tezgah kullanımı sağlayabilmek için imalathanede

yaygın olarak görülen tipik zaman çalan durumlar

üzerinde aktif bir şekilde çalışılmalıdır, bu durumlar

genellikle aşağıdaki alanlarla ilgilidir: vardiya kurulumu,

tezgahtaki parçanın ölçülmesi, takım ayarı, kesme

sıvısı boruları ayarı, aşınmış takımların değiştirilmesi,

takımların ve iş parçalarının veya tıkanmış konveyörlerin

etrafındaki talaşların kaldırılması ve parça değişimi.

Hızlı değiştirilebilir takımlama ile çalışma ve modüler

sistemler, bu tür zorlukların üstesinden gelmede iki

önemli yaklaşımdır. Hızlı değişim çözümleri ve modüler

Takım Tezgahı

çözümler uygulanarak tezgah kullanımı büyük ölçüde

artırılabilir.

Hızlı değiştirilebilir takımlama çözümleri

Hızlı değiştirme çözümü ölçüm, kurulum ve takım

değişikliği için harcanan süreyi azaltarak tezgah

kullanımını önemli ölçüde iyileştirir. İçten kesme sıvısı

temini, verimliliğin en üst seviyeye çıkarılmasına yardımcı

olur. Hızlı değişim çözümünün, parti değiştirme süresini

kısaltmak da dahil olmak üzere, yeşil ışığın açık tutulmasını

destekleyen birçok avantajı bulunur. Bir takım tipini

diğeri ile değiştirme süresi, hızlı değiştirme kullanılarak

önemli ölçüde azaltılır. Standart bir tornalama işleminde

on dakikaya kadar tasarruf sağlanabilir.

Çift takım tutucu ile takım konumu sayısını artırmak da

yardımcı olabilir. Tahrikli takım tutucuların bulunduğu

tornalama merkezleri genellikle sınırlı alana sahiptir.

Çift bağlama ünitelerinin kullanılması, eş takımlama

veya zengin takım çeşitlerine imkan tanır, böylece çok

sayıda parça için takım değişikliği gereksinimini azaltır.

Tezgahta Y ekseni, yarım taret veya alt iş mili mevcutsa

çifte bağlama üniteleri kullanılabilir.

Aşınmış takımları değiştirirken duruş süresini azaltma

potansiyeli de vardır. Tahrikli takım tutucusuna sahip

yekpare karbür takım her değiştirildiğinde, takım

ofsetinin yeniden kalibre edilmesi gerekir. Değiştirilebilir

frezelerde/matkaplarda, birden fazla kesici ucun

değiştirilmesi gerekir. Eş takımın kullanılması ve kesicinin

tezgahın dışında değiştirilmesi çok daha hızlıdır. Statik

takım tutucular için takımın çıkarılabilir olması, gelişmiş

takım bakımı ve doğru takım montajı sağlar ve yedek

parça alım ihtiyaçları nedeniyle oluşan beklenmedik

duruşları önler.

Kesme sıvısı boruları ayarının ortadan kaldırılması da

zaman kazandıran bir uygulama olabilir. Operatörler

genellikle iki veya üç denemede kesme sıvısı borularının

yönünü doğru şekilde ayarlayabilir. Zayıf talaş kontrolü

genellikle boruya vurulmasına neden olur ve neredeyse

sürekli olarak yeniden ayar yapılması gerekir.

Son husus da üretime başlama hızının iyileştirilmesidir.

“İlk test parçasının” veya “ölçüm kesimlerinin” ortadan

kaldırılması sayesinde hurda parça oranı düşer ve üretim

oranı yükselir. Bir yıl boyunca hızlı değiştirme kullanımı,

daha fazla parça üretimi ve hurda oranının azalması ile

sonuçlanır.

Tezgah kullanımındaki önemli artışın yanı sıra, hızlı değişim

operatörlere kullanım kolaylığı ve daha ergonomik bir

çalışma ortamı gibi birçok avantaj sağlar. Örneğin takımın

tezgahın dışında değiştirilmesi kazaları, hataları ve düşen

parçaların aranmasını azaltır.

Esnek ve modüler olun

Tezgahınızı çalışır durumda tutmak için diğer bir strateji

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024 39


Takım Tezgahı

de modüler çözümlerdir. Modüler sistem, farklı özellikler

taşıyan çok çeşitli takım montajları sunar ve uzun teslimat

sürelerine sahip maliyetli özelleştirilmiş takımlara olan

ihtiyacı azaltır. Modüler takımlama, her tezgah, parça ve

özellik için ayrı takımlara harcama yapılmasını önlemeye

yardımcı olur.

Modüler takım sistemlerinin sağladığı avantajlar

arasında esneklik, düşük takım stoğu ve çoklu takımlama

kombinasyonları bulunur ve bunların tümü tezgah

kullanımının artmasına katkıda bulunur. Uzun süre

kesintisiz üretim yapabilme özelliği, imalathanenizin

değişen pazar koşullarına karşı daha donanımlı olması

için gereken esnekliği sağlar.

Modülerliğin çok değerli olduğu kanıtlanmış dört

uygulama arasında erişilmesi zor özelliklere erişim,

titreşime eğilimli operasyonlarda stabilite, küçük veya

değişken üretim ve büyük parçaların işlenmesi sırasında

ekstra boşluk yer alır.

“Değişim, hiç bu kadar hızlı olmamıştı” sözü kesinlikle

doğru olsa da, sürekli gelişen bir pazar ortamında uyum

sağlamak ve finansal kazançları desteklemek için çeşitli

stratejik yaklaşımlar ortaya çıkar. Tezgah kullanımının

iyileştirilmesi, değişim süresinin azaltılması ve modüler

sistem araştırmaları, tezgah imalathanelerinin

esnekliğinin artırılmasına önemli ölçüde katkıda bulunur.

Bir sonraki makalemizde, yeni teknolojilere yatırım

yapmanın etkilerini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Bu,

söz konusu yatırımların verimliliği nasıl artırabileceğine

ve imalathaneler için yeni fırsatlar yaratabileceğine ışık

tutmaya yardımcı olacaktır. Bizi izlemeye devam edin!

40 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


EKONOMİK NOKTA

TEKNOLOJİ

01 - 15 Nisan 2020

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

www.worldmediagroupe.com

www.ekonomiknokta.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.kesicitakimlardergisi.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve

internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web

adresimiz / internet televizyonumuz.

(Yıllık 361 bin görüntüleme)

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek

dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

www.elektrikdergisi.com.tr

www.tuningworld.com.tr

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü

gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10

sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli

ziyaret etti.

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat,

teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık

ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000

adet e-gazete 50.000 adet)

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet /

e-dergi 30.000 adet)

Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi.

(Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet /

e-dergi 30.000 adet)

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning

Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet

/ e-dergi 30.000 adet)

Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34

makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33

makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim

Zafer Alkan

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim

Düzgün Turgut - Sevda Öncü

WORLD MEDIA GROUP

Muhasebe Müdürü

0 542 292 83 85

makineotomasyondergisi@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim

Simge Savranoğlu - Mete Şahin

WORLD MEDIA GROUP

Grafik Tasarım

0 212 427 00 15

worldmediareklam@gmail.com


Takım Tezgahı

TEZMAKSAN AKADEMİ 8

YILDA 4 BİNİ AŞKIN KİŞİYİ

İSTİHDAMA DAHİL ETTİ

Eğitim ve istihdama katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen Tezmaksan

Akademi, kuruluşundan bu yana 8 yılda 10 bine yakın başvuru aldı. Bugüne

kadar 4 bini aşkın öğrencinin mezun olduğu Tezmaksan Akademi, 6 şehirde

aktif hizmet veriyor. Üniversite sanayi iş birliğine de önem veren Tezmkasan

Akademi, Sivas’taki öğrencilerine robot eğitimi verecek. 2024 yılında Bursa’da

hizmet vermeye başlayacak olan Tezmaksan Akademi, ayrıca Cumhuriyet

Üniversitesi ve Hatay İskenderun Teknik Üniversitesi ile de yen iş birliktelikleri

planlanıyor.

42 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


HAIMER Ürettiği yenilikçi çözüm ve yatırımlarla

Türkiye sanayisinin 40 yılı aşkın süredir çözüm ortaklığını

üstlenen Tezmaksan, 2015 yılının aralık ayında hayata

geçirdiği ve eğitimle talaşlı imalat sanayi arasında köprü

görevi gören Tezmaksan Akademi ile sanayinin en büyük

sorunları arasında bulunan nitelikli eleman ihtiyacına da

çözüm üretiyor. Bu doğrultuda İstanbul, Ankara, İzmir,

Adana, Konya ve Sivas illerinde yer alan akademileriyle

Takım Tezgahı

talaşlı imalat sektörüne CNC, yazılım eğitimleri ve istihdam

konusunda destek veren Tezmaksan Akademi, gelişen

teknolojiyi yeni gelen nesillere ve sektör oyuncularına

aktararak sanayi ve eğitim sektörü arasında köprü oluyor.

Şu anda Marmara Üniversitesi, Ostim Teknik Üniversitesi,

Gedik Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesi ile iş

birliğinin gerçekleştirildiği Tezmaksan Akademi’de, 2024

yılında Cumhuriyet Üniversitesi ve Hatay İskenderun

Teknik Üniversitesi ile de yen iş birliktelikleri planlanıyor.

Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024 43


Takım Tezgahı

8 yılda 10 bine yakın başvuru, 4 bini aşkın mezun

Türkiye sanayisine imalat, ihracat ve istihdam konusunda

sundukları desteğin yanı sıra nitelikli eleman eksikliğini

giderme noktasında da 2015 yılının sonundan bu yana

katkı sunduklarını belirten Tezmaksan Genel Müdürü

Hakan Aydoğdu, “Bugün sanayisi, üretim hacmi ve ihracatı

her gün artan ülkemiz, buna karşın pek çok sektörde

nitelikli eleman sorunuyla karşı karşıya. Sanayinin

bugün ve gelecekteki ihtiyaçlarını doğru belirleyerek

gençlerimizi, sanayinin nitelikli teknik eleman ihtiyacına

yönlendirecek adımlar atmamız şart. Biz bu konudaki ilk

adımımızı bundan sekiz yıl önce Tezmaksan Akademi’yi

kurarak attık. O günden bu yana 10 bine yakın başvuru

alıp 4 bini aşkın öğrencimizi mezun ettik. Ayrıca 2019

yılında başlatılan Topkapı Okulları’ndaki sınıflarımız,

bugüne kadar 90 öğrencimizi mezun etti ve bu yıl da 30

kişilik bir sınıf aktif bir şekilde devam ediyor. Bu başarılar,

Tezmaksan Akademi’nin çeşitli alanlarda geniş bir etki

yaratma yeteneğini gösteriyor” dedi.

Sivas’taki Tezmaksan Akademi’de robot eğitimleri

verilecek

Türkiye’nin genç insan kaynağının doğru adımlar ve

eğitim alanındaki stratejik yatırımlarla ekonomi ve sanayi

için gerçek bir cevher olduğunu ifade eden Aydoğdu,

“Eğer firma çalışanları bu alanda faaliyet gösteriyorsa,

Akademimiz onlara kendilerini geliştirme ve sektördeki

teknik yenilikleri takip etme fırsatı sunuyor. Bu da

çalışanların uzmanlık alanlarını genişletmelerine ve iş

dünyasındaki değişimlere ayak uydurmalarına katkıda

bulunuyor. Akademimiz öğrencilere ise iş hayatına adım

atmadan önce teknik bilgi sahibi olma imkanı tanıyor.

Öğrenciler, teorik bilgilerini tezgah başında uygulama

şansı buluyor ve mesleklerinde uzmanlaşabiliyor.

Ayrıca üniversiteye devam etmeyi planlamayan

veya okulu bırakmış olan öğrencilere de iş hayatında

meslek edinme olanağı sunuyor. Tezmaksan Akademi

sayesinde öğretmenlere de teknik eğitimler konusunda

bilgi düzeylerini artırma ve güncel konularda yetkinlik

kazanma fırsatı sunuyoruz. Bu sayede öğretmenler,

öğrencilere daha etkili bir şekilde eğitim verirken

sektördeki değişimlere de ayak uydurabiliyor” şeklinde

konuştu.

7’ncisi 2024 yılında Bursa’da hizmete açılıyor

“Akademimizin lise ve üniversiteler ile yaptığı iş birlikleri

de yine sektörümüze olan etkimizi genişletmeye;

öğrencilere, öğretmenlere ve sektör çalışanlarına daha

kapsamlı bir eğitim deneyimi sunmamıza imkan tanıyor”

diyen Hakan Aydoğdu, halihazırda altı ilde aktif olarak

hizmet veren akademilerin arasına 2024 yılında Bursa’nın

da ekleneceğini bilgisini paylaştı. Hakan Aydoğdu, “Bunun

yanı sıra Sivas fabrikamızda başlayan robot üretimiyle

birlikte yakın zaman önce Sivas’ta da Akademi açılışımızı

gerçekleştirdik. Diğer Akademilerimizden farklı olarak

Sivas’taki Akademimizde robot eğitimi vereceğiz. İmalat

sektörünün önemli bir sorunu olan nitelikli eleman

bulamama konusunu çözüme kavuşturmak adına

öğrencilerin iş hayatına atılmadan önce altyapılarını

teorinin yanı sıra pratikle de geliştirmelerini sağlamaya

devam edeceğiz” dedi.

44 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv,

Tekstil, İnşaat, Teknoloji, Bilişim,

Maden, Enerji, sektörlerini tek çatı

altında toplayan aylık ekonomi dergimiz

ve güncel internet portalımız.

(Tiraj - Aylık baskı: 10.000 adet e-dergi

50.000 adet ) Sitemizin aylık girişi 168 bin

Dergimize reklam ve internet sitemize banner reklam

vermek için temas kurabilirsiniz.

worldmediareklam@gmail.com


Fuar

GRİNDİNGHUB 2024 ARTIK

DAHA BÜYÜK VE DAHA

ULUSLARARASI

Bu, yakın zamanda GrindingHub ana sayfasında

yayınlanan katılımcı ön listesinden görülebilir.

Organizatör VDW’nin (Alman Takım Tezgahı Üreticileri

Birliği) Genel Müdürü Dr. Markus Heering, alınan

olumlu yanıttan fazlasıyla memnun kaldı: “Geçen yılki

muhteşem lansmandan sonra GrindingHub’a yönelik

beklentiler doğal olarak yüksek. Bunu başaracağımıza

güveniyoruz. Mevcut kayıt düzeyi, katılımcıların

uluslararası yapısı ve etkinliğin tüm süreç zincirini

kapsayan geniş kapsamı göz önüne alındığında, 2024

yılında sektör için bir başka önde gelen ticari fuara ev

sahipliği yapacağız.”

GrindingHub 2024 Asya sayesinde daha da uluslararası

olacak

Asya’dan gelen katılımcıların sayısındaki artış özellikle

etkileyici. Organizatörler şu ana kadar 50’nin biraz

altında kayıt aldı. İlk GrindingHub hâlâ salgının

sonraki etkilerinden etkileniyordu, oysa artık seyahat

özgürlüğü yeniden sağlandı ve dünyanın her yerinden

şirketler artık Stuttgart’a gidebiliyor. Bu özellikle Çinliler

arasında belirgindir: Çinli katılımcıların sayısı 4’ten 32’ye

çıkmıştır. Çin şu anda öğütme teknolojisinde en büyük

ulusal üretici ve en büyük pazardır. Örneğin, Jiangsu

Eyaletinin Liyang Şehrinde bulunan Jiangsu Weize

Akıllı Teknolojisi, ilk kez GrindingHub’da sergileniyor.

Weize Genel Müdür Yardımcısı Chen Taoxin, ticaret

fuarına katılım hakkında şunları söyledi: “GrindingHub,

şirketimizin ticaret fuarı felsefesine uygun, son derece

profesyonel bir etkinlik. Orada birçok müşterimizle

tanışabiliyor ve en son gelişmeleri görebiliyoruz.

endüstride.” Asya’dan, özellikle Çin ve Japonya’dan

gelen ziyaretçi sayısında da ciddi bir artış olması

bekleniyor. Etkinliğin yeri olan Stuttgart, dünyanın

her yerinden gelen taşlama uzmanlarını ağırlamak

için ideal koşulları sunuyor. “Stuttgart Uluslararası

46 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


Etkinliğin açılmasına altı ay kala, bir sonraki GrindingHub’ın daha büyük ve

daha uluslararası olacağı şimdiden belli oldu. 28 ülkeden 375 şirket, 14 - 17

Mayıs 2024 tarihleri arasında Stuttgart’ta düzenlenen taşlama teknolojisi ticaret

fuarında şimdiden yer aldı.

Fuar

Havaalanı, A8 Otobanı ve B27 federal otoyoluna yakın

benzersiz konumumuz, tüm ziyaretçiler ve katılımcılar

için kolay ulaşılabilir olduğumuz anlamına geliyor.

Sürdürülebilirlik Ödülü’nün yakın zamanda kazananı

olan Messe Stuttgart, S- Bahn ve U-Bahn trenleri de

sık aralıklarla keyifli, çevre dostu ulaşım sağlıyor; giriş

biletiniz bunları ücretsiz olarak kullanmanıza olanak

tanıyor”, diye vurguluyor işbirliği ortağımız Messe

Stuttgart’ın yönetim ekibinin üyesi Sebastian Schmid.

Taşlama teknolojisi değer zincirinin tamamını canlı

olarak deneyimleyin

Öğütme proses zincirindeki bireysel alanların yanı

sıra çeşitli yeni üretim ülkeleri de eklendi. Örneğin

2024 yılında lansman etkinliğinde olduğundan daha

fazla aşındırıcı üreticisi temsil edilecek. Taşlama

makinelerinden uygun yazılım araçlarına, proses

çevre birimlerine ve ölçüm ve test sistemlerine

kadar her şeyi içeren geniş ürün yelpazesi, taşlama

teknolojisi kullanıcıları için ticaret fuarının çekiciliğini

artırıyor. Wesseling’deki Saint-Gobain Aşındırıcılar

Orta Avrupa Pazarlama Müdürü ve dört ana aşındırıcı

kategorisinin (bağlı aşındırıcılar, kaplamalı aşındırıcılar,

kesme ve taşlama disklerinin yanı sıra elmas ve cBN

takımlar) üreticisi Martin Büsch de aynı fikirde: “ Bize

göre GrindingHub, çok kısa bir süre içinde öğütme

teknolojisi alanında önde gelen ticaret fuarı haline

geldi ve bu nedenle bunu müşterilerimizle, potansiyel

ilgili taraflarla ve üst düzey kişilerle etkileşim kurmak

için mükemmel ve yararlı bir fırsat olarak görüyoruz. -

sınıf uzmanları.”

Başarı yolunda taşlama teknolojisine yönelik lider

ticaret fuarı

VDW’den Markus Heering, sonraki adımları açıklayarak

“VDW kısa süre içinde yerleşim planına başlayacak”

diyor. Heering, “Katılımcı sayısındaki artış nedeniyle

dördüncü bir salon açmak zorunda kalmanın

Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024 47


Fuar

AMB 2024: FUAR ALANI

TAMAMEN DOLDU

48 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2024


Fuar

Yerleşim planlaması başladı / 2024 için tematik salon planlaması tamamlandı

Yetal işlemenin kalbi 2024 yılında Stuttgart’ta

atacak ve sektörün önde gelenleri 10-14 Eylül 2024

tarihleri arasında AMB’de buluşacak. Ekim 2023’te

kayıt aşamasının sona ermesinin ardından, proje ekibi

şimdi sergi salonlarının düzenini planlamaya başlıyor.

Mevcut kayıt sayısı, fuar yöneticilerini önümüzdeki AMB

konusunda iyimser kılıyor. On sergi salonunun tamamının

yeniden tamamen dolması bekleniyor.

“Şu anda son derece değişken olan ekonomik duruma

rağmen, metal işleme endüstrisi AMB’yi fuar takviminde

kalıcı olarak işaretlemiştir. Pazar ve teknoloji liderleri

de dahil olmak üzere mevcut stant kayıtlarının sayısı,

AMB’nin metal işleme endüstrisi için öneminin açık bir

göstergesidir. Bizi AMB’yi kalıcı olarak geliştirmeye teşvik

eden sadakatiniz için teşekkür ederiz. Messe Stuttgart

Başkan Yardımcısı Sebastian Schmid, “2024 yılında,

bir katılımcı veya ziyaretçi olarak, Avrupa ve dünyanın

dört bir yanından gelen metal kesme şirketleri için lider

platformu tekrar dört gözle bekleyebilirsiniz” dedi.

2024 için tematik salon planlaması

AMB’nin önceki edisyonlarında Stuttgart Ticaret Fuarı

Merkezi’nin tüm alanı tamamen doluydu. Mevcut

kayıt sayısı nedeniyle AMB proje ekibi, toplam 120.000

metrekareden fazla sergi alanıyla on sergi salonunun

tamamının dolmasını bekliyor. Tematik düzenleme ve

salon planlaması halihazırda tanımlanmıştır. L-Bank

Forumu (1. Salon) ve Ceratizit Salonu’nda (3. Salon)

ticari ziyaretçiler işleme ve torna takımları hakkında

bilgi alabilecekler. Ticari ziyaretçiler Salon 5’te taşlama,

honlama, parlatma, lepleme, çapak alma, dişli kesme,

yüzey teknolojisi ve yazı hakkında en son bilgileri

bulabilecekler. Torna tezgahları Mahle Salonunda (Salon

4) odak noktası olacak. Oskar Lapp Salonunda (Salon 6)

torna tezgahları, freze tezgahları, endüstriyel robotlar

ve iş parçalarının ve takımların taşınması sunulacaktır.

Torna tezgahları, freze makineleri, aşındırma makineleri

ve ölçüm sistemleri Salon 7’de bulunacak. Salon 9,

freze ve delme makinelerine odaklanacaktır. Paul Horn

Salonu’nda (Salon 10) da frezeleme ve torna tornalama

üzerinde durulacak. Alfred Kärcher Salonu’ndaki (Salon

8) katılımcılar parçalar, bileşenler, işletme malzemeleri ve

testere makineleri hakkında bilgi verecek. Dijitalleşme,

yazılım ve kontrol ve tahrik sistemleri konuları Salon C2

(ICS) içinde ve dışında yer alacak.

Kısa mesafeler sayesinde ziyaretçiler sadece bir günde

çok iyi bir genel bakış elde edebilecekler.

“Sebastian Schmid, “Stuttgart Uluslararası Havaalanı, A8

otoyolu ve B27 ana yolu arasındaki benzersiz konumumuz

sayesinde ziyaretçiler ve katılımcılar bize hızlı ve rahat

bir şekilde ulaşabilir. Ayrıca şehir içi ve yeraltı demiryolu

hatları üzerinden kısa frekanslarla toplu taşıma ağına

bağlıyız. Biletiniz ayrıca şehir içi ve yeraltı trenlerini

ücretsiz olarak kullanmanıza da olanak tanıyor. AMB’ye

ister bir ister birkaç günlüğüne gelin, fuarın altyapısı

ve konumu size kapsamlı bir ziyaret için ideal koşulları

sağlayacaktır. Sizi görmek için sabırsızlanıyoruz!”

Makine & Otomasyon & Robotik - Ocak - Şubat 2024 49


Haber İletişim

İlker Kaplan

WORLD MEDIA GROUP

Genel Yayın Yönetmeni

0 505 400 94 34

makineotomasyondergisi@gmail.com

WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER

Reklam İletişim

Hatice Karabay

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Koordinatörü

0 505 400 94 33

makineotomasyondergisi@gmail.com

Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisizirvesi.com

www.worldmediagroupe.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.ekonomiknokta.com

Reklam İletişim

Zafer Altın

WORLD MEDIA GROUP

Reklam Müdürü

0 546 675 59 49

worldmediareklam@gmail.com

www.tuningworld.com.tr

www.elektrikdergisi.com.tr

www.kesicitakimlardergisi.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap

numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve

adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com

adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz.

Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: ..........................................................................

*Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : .................................................................

*Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU

ABONE FORMU

Ad :...............................................................................................

Soyad :...............................................................................................

Adres :...............................................................................................

...............................................................................................

İlçe :...............................................................................................

Şehir :...............................................................................................

Posta Kodu :...............................................................................................

Telefon :...............................................................................................

Faks :...............................................................................................

e-mail :...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi İsmi - Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon Robotic: 600 TL + KDV

Auto Tuning World:

600 TL + KDV

Kesici Takımlar Tutucular : 600 TL + KDV

Endüstri 4.0 :

600 TL + KDV

Elektrik Pano : 600 TL + KDV

Ekonomik Nokta :

600 TL + KDV

Machine Automation (İng) : 600 TL + KDV



Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!