SAYE Kasım 2023
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SAYE
VATANSIZLAŞTIRMANIN BİR DİĞER ADI: MANKURTLAŞTIRILMAK
Kim olduğunu hatırlamadığın sürece kim olduğunun önemi var mıdır? Sen kimsin sorusuna
cevap veremediğin müddetçe yaşamanın anlamı nedir? Kim olduğunu nereden öğrenebilirsin
peki? Cevap hafızadır. Anıların, duyguların, tecrübelerin, adının, vatanının ve bildiğin her şeyin
kayıtlı olduğu yer hafızadır. Hafızan seni sen yapan her şeydir. Güçlü bir hafıza ağır bir cazadır
derler peki olmayan bir hafızanın cezası ne kadar ağırdır? Hatırlamadığın her an, unuttuğun her
isim seni nasıl eksiltir? Koskocaman bir adamken yeni doğmuş bir bebek gibi tecrübesiz
kalmanın zorluğu kelimeler ile tarif edilemez. Vatanını, evini, yurdunu, benliğini bilmemek,
hatırlamamak nasıl bir acıdır? Bunları size sormamdaki amacım size anlatacağım karakteri daha
iyi anlamanız: Mankurt.
Mankurt, özel bir ismi bile olmayan karakterdir. Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı
kitabındaki köleliğinin bile farkında olmayan bir karakter. Mankurt kime denir, ilk olarak buna
bakalım. Mankurt savaşlarda esir düşmüş boylu poslu gençlere işkence uyguladıktan yani
mankurtlaştırıldıktan sonra onlara verilen isimdir. Mankurtlaştırma nasıl yapılır: Önce esirin
kafasındaki her saç teli kazınır, bu sırada da bir devenin kürkü yüzülürmüş. Yüzülen deri esirin
kafasına sarılır, esir güneş altına bırakılırmış. Tabii kafasını hareket ettiremesin diye boynuna
tahta sabitlenir ve uzak bir yere bağlanırmış. Sıcakta büzüşen deve kürkü ve çıkmaya çalışan
saçlar esirlere büyük acılar çektirirmiş. Günler sonra bazıları ölür bazıları ise kendini
kaybedermiş yani hafızalarını. Hafızalarını kaybedenler artık mankurt olurlarmış. Mankurtlar
sahiplerine ölümüne sadık, kendi kararlarını alamayan, sadece emirleri uygulayan bir robottan
farksızdırlar. Kim olduklarını, nasıl buraya geldiklerini bilmediklerinden, hatırlamadıklarından
evlerine de dönemez, sahiplerine karşı gelemezlermiş.
Bazı mankurtlardan kuruyan deve kürkü çıkmaz ve bu onların hassas yanıdır. Bu sebeple
kafalarından şapkalarını çıkarmazlar.Bir gün yine bir delikanlı, vatan için savaşmaya hazır bir
yiğit, bir ananın oğlu mankurtlaştırılır. Anası oğlunun mankurtlaştığını öğrendiğinde onu aramaya
çıkar. Mankurt ise onu hatırlamaz. Kendi vatanını, adını, düşmana yardım ettiğini bilmez. Anası
onun vatanına döndüğünde hafızasının geri geleceğini umut eder ve onu götürmek ister.
Sahipleri mankurta anasının sadece şapkasını çıkarmak için geldiğini söyleyince anasını öldürür.
Anasının son sözleri “Adını hatırla, kim olduğunu hatırla. Babanın adı Dönenbay! Dönenbay!
Dönenbay!” olurken efsaneye göre orada uçan bir kuş bunu tekrarlamaya başlar. O kuşun ismi o
gün bu gün Dönenbay Kuşu’dur. Derseniz ki bu efsaneyi nereye bağlayacaksın, size şunu demek
isterim: Köleleştirilmiş, hafızasından her şeyi silinmiş, vatansızlaştırılmış, duyguları, düşünceleri
elinden alınmış bir mankurt robottan farksızdır; bence insan hafızasını elinde tuttuğu sürece
vatanı için savaşır. Çünkü vatanında olmayan her kişi kullanılmak için robotlaştırılmaya çalışılır.
Siz fark etmeseniz bile hafızanızdan sessizce parçalar alınarak mankurtlaştırılırsınız. Bu
işkenceler ile değil, göz boyama ile yapılır. Hafıza insanı insan yapan her şeyi içine alır ve sizi
kölelikten kurtarır. Kim bilir belki hafıza sadece geçmişin değil, geleceğin de tahtıdır.
Zeliha Nur ULUDAĞ 11-E
13