SAYE Kasım 2023
SAYEKahraman Aliye'ye 1 ," Toprağınız toprağım, eviniz evim; bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağımve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!" çıkmıyor bu sözlerin aklımdan,silinmiyor yaşadığın hiçbir an zihnimden.Nice felaketler gördü bu topraklar, nice kınalı kuzularını şehit verdi bu analar lakinhiçbirinin acısı milletin kendi içinde birbirine yaşattığı kadar acı olmamıştı. Hiçbirininacısı yarı cahilliğin getirdiği bilinçsizlik ve düşüncesizlik kadar ağır olmamıştı.Henüz işgal yıllarında, asker siperde toprağı için savaşırken; geleceğin mimarı sen vesenin gibi onlarcası Anadolu'nun küçük yüreklerini, geleceğin yegane temsilcilerini;ilim, bilim ve fenin yolunda aydınlatmaya çalışırken bir yandan da en büyükdüşmanımız cehaletle savaş vermekteydiniz.Siz Muallimler yol gösterici bir ışık demeti, halkın daima yanında olan, halkın sesinekulak veren maarif neferleriydiniz ancak bir yandan da sizin bu gayenizi saptırmayolunda olan cahil, Türk düşmanı, eğitimsiz, vatan, millet ve din kavramlarını ayırtedemeyecek zihniyetlerle dolu büyük bir kesimle uğraşmak zorundaydınız. Budurumun üstesinden gelmek mükellefiyetindeydiniz çünkü Gazi Mustafa KemalAtatürk'ün de söylediği gibi gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıylaolacaktı.Yunan kumandanına karşı yüzünde ve yürüyüşündeki kat'i kudretin, yılmazlığınınoluşturduğu başkaldırış, hiç kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği ancak kendiniesasen Türk hisseden, damarlarından akan kanın kime ait olduğunu hissedebilen herTürk'ün düşünmeksizin ve taviz vermeksizin yapacağı ender ve kıymetlihareketlerdendi. Dini kendi işlerine alet etmiş şahsiyetlere karşı göstermiş olduğundik duruş ve din kavramını doğru anlamlandırma çabasına sahip olman takdireşayandı çünkü sana göre din, nurlar içinde nihayetsiz bir rahmetin, şefaatin tecellisi;kundakta ümmeti için şefaat talep eden Peygamber'in, asi ümmetine melce olanbüyük Muhammed'in dini idi. Sana göre din yüreğin sonsuz derinliklerinde sevgiylekorunacak kutsal bir değerdi. Çağdaş yaşamın gereksinimleriyle karıştırılmamasıgereken ahlaki bir oluşumdu.İyileştirmek, yaralarını sarmak istediğin, kendi milletin tarafından son nefesiniverinceye dek iğrenç ve çirkin "Vurun Kahpeye!" nidaları yükselirken bile kanlıdudaklarından dökülen son cümlelerdi şunlar:" Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışıkolacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!"Her şey için teşekkür ederiz sana ve senin gibi isimsiz nice kahramana...Yağmur Zeynep Özal 11-C1 Halide Edip Adıvar’ın Vurun Kahpeye romanının ana karakteridir.10
SAYEHALİT FAHRİ OZANSOY“Mah’ a serilmiş ay yıldız örtüsü, o dur ki şehidimin son örtüsü…”Ailesindeki pek çok vatan şairinden ona aşılanan bu vatan sevgisi, onu bu vatanuğruna adeta mücella bir dilek eylemiştir.İLK YAZISI“EBEDİ SÜRECEK HAZLARA BİR KALA, UFKA BAKAN YİĞİTLERE HAYRAN OLMAYA;İŞTE GİDER YİĞİDİM AHDİN OKUMAYA…”İlk yazısı 1910 Mart’ında Traje Mecmuasında yayımlanan FACİA-İ BEŞERDEN BİRLEVHA isimli yazısıdır. Bu yazı onun edebiyata ilk adımı olmasına karşın ona vatansevgisini nice emekleriyle işleyen familyasına verdiği ilk meyvedir. Onu yazmayateşvikte bulunan ilk şahıs MEKTEBİ SULTANİ’DEKİ (GALATASARAY LİSESİ ) edebiyatmuallimi Ali Kami Akyüz’dür. Onun yazılarını kontrol ve teşvikiyle ona yapıcı birdestekte bulunmuştur. Hatta bu yazısı Galatasaray Lisesi’nde sergilenmektedir.ÇANAKKALE GEZİSİ“GÖZLERİNDE AYET AYET BÜYÜYEN AŞKI VATAN, MERMİLER BU DAVADA CANIKURBAN, YİĞİT GİDER KALIR REHBER KAN KOKUSUNDAN BOĞULAN GEMİLER…”Harbiye Nazırı Talat Paşa 1915’te Çanakkale Harbi’ni yaşayan ordunun ve halkınmoralini yükseltmek için dönemin ediplerine bir cephe gezisi düzenlenmiştir. Bu gezimilli duyguları kuvvetlendirecek eserler ortaya çıkartır. Bu yolla Halit Fahri’ninedebiyat ile tanışması gerçekleşmiştir. Gezi sonucu ortaya çıkan pek çok kitaparasından yalnızca üç kişiye ait üç farklı eser kitap olmaya layık görülmüştür. Bueserlerden biri de Halit Fahri’ye ait CENK DUYGULARI adlı eseridir.GAZETECİ KİMLİĞİ“TOPRAĞIN KARA SİNESİNE ÖRSELENMİŞ RÜZGARDA YÜKSELEN UMUDA KISIKNEŞEYLE YÜKSELEN BAHAR, AL ELİNE GÖZGÜYÜ BAK İŞTE KAHRAMAN SENİNYÜREĞİNDE YATAN… “Savaş yıllarında gerek durum bildirimi, gerek köşe yazarlığı, gerek cepheden habergetirme gibi pek çok kutsi görevde bulunmuştur. Bu durum onun yazı hayatınınşekilenmesinde önemlice görev almıştır. Savaş meydanını kendi gözleriyle görmüşolması milli duygularını ayaklandırıp kalemine bin katmıştır.ÖĞRETMENLİK YILLARI“İNKILAPLARA KOŞAR ELİNDE İNKILAP MEŞALESİ, CEPKENİNDE MÜREKKEP LEKESİ,CEHALETE BOĞULMAYA YÜZ TUTMUŞ ISTIRAPLI KARANLIĞA FELAKET,BUVATANIN ÇOCUKLARINA HOŞNAME ÜMİTLERDEN EN GÜZELİ…”11
- Page 1 and 2: SAYE1
- Page 3 and 4: SAYESAYEİÇİNDEKİLEREditör Yaz
- Page 5 and 6: SAYEVATAN DEDİĞİN NEDİR?Vatan b
- Page 7 and 8: SAYETarihimize dönüp baktığım
- Page 9: SAYE4-KİTAP İLE İLGİLİ ÖNERİ
- Page 13 and 14: SAYEVATANSIZLAŞTIRMANIN BİR DİĞ
- Page 15 and 16: SAYESANAT, EDEBİYAT VE ATATÜRKSan
- Page 17 and 18: SAYEEDEBİ BİR TÜR TANIYALIM:KÜ
- Page 19: SAYE"Sayende".Söylenmesi ne kadarz
SAYE
Kahraman Aliye'ye 1 ,
" Toprağınız toprağım, eviniz evim; bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım
ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!" çıkmıyor bu sözlerin aklımdan,
silinmiyor yaşadığın hiçbir an zihnimden.
Nice felaketler gördü bu topraklar, nice kınalı kuzularını şehit verdi bu analar lakin
hiçbirinin acısı milletin kendi içinde birbirine yaşattığı kadar acı olmamıştı. Hiçbirinin
acısı yarı cahilliğin getirdiği bilinçsizlik ve düşüncesizlik kadar ağır olmamıştı.
Henüz işgal yıllarında, asker siperde toprağı için savaşırken; geleceğin mimarı sen ve
senin gibi onlarcası Anadolu'nun küçük yüreklerini, geleceğin yegane temsilcilerini;
ilim, bilim ve fenin yolunda aydınlatmaya çalışırken bir yandan da en büyük
düşmanımız cehaletle savaş vermekteydiniz.
Siz Muallimler yol gösterici bir ışık demeti, halkın daima yanında olan, halkın sesine
kulak veren maarif neferleriydiniz ancak bir yandan da sizin bu gayenizi saptırma
yolunda olan cahil, Türk düşmanı, eğitimsiz, vatan, millet ve din kavramlarını ayırt
edemeyecek zihniyetlerle dolu büyük bir kesimle uğraşmak zorundaydınız. Bu
durumun üstesinden gelmek mükellefiyetindeydiniz çünkü Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün de söylediği gibi gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla
olacaktı.
Yunan kumandanına karşı yüzünde ve yürüyüşündeki kat'i kudretin, yılmazlığının
oluşturduğu başkaldırış, hiç kimsenin yapmaya cesaret edemeyeceği ancak kendini
esasen Türk hisseden, damarlarından akan kanın kime ait olduğunu hissedebilen her
Türk'ün düşünmeksizin ve taviz vermeksizin yapacağı ender ve kıymetli
hareketlerdendi. Dini kendi işlerine alet etmiş şahsiyetlere karşı göstermiş olduğun
dik duruş ve din kavramını doğru anlamlandırma çabasına sahip olman takdire
şayandı çünkü sana göre din, nurlar içinde nihayetsiz bir rahmetin, şefaatin tecellisi;
kundakta ümmeti için şefaat talep eden Peygamber'in, asi ümmetine melce olan
büyük Muhammed'in dini idi. Sana göre din yüreğin sonsuz derinliklerinde sevgiyle
korunacak kutsal bir değerdi. Çağdaş yaşamın gereksinimleriyle karıştırılmaması
gereken ahlaki bir oluşumdu.
İyileştirmek, yaralarını sarmak istediğin, kendi milletin tarafından son nefesini
verinceye dek iğrenç ve çirkin "Vurun Kahpeye!" nidaları yükselirken bile kanlı
dudaklarından dökülen son cümlelerdi şunlar:
" Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık
olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!"
Her şey için teşekkür ederiz sana ve senin gibi isimsiz nice kahramana...
Yağmur Zeynep Özal 11-C
1 Halide Edip Adıvar’ın Vurun Kahpeye romanının ana karakteridir.
10