bilglik 6

518 Bilgilik
Bu minerallerin birçoğu için son zamanlardaki fiyat artışları, maden arama ve üretim
yatırımlarında belirgin bir artışı tetikledi. Bununla birlikte, maden kaynaklarının küresel iklim
hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyulacak orana ayak uyduramayacağına dair önemli riskler
var.
Tedarik endişelerinin yanı sıra madencilik projelerinin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG)
etkileriyle ilişkili önemli riskler de bulunmaktadır. Bunlar, jeopolitik gerilimler, silahlı
çatışmalar, insan hakları ihlalleri, rüşvet ve yolsuzluk, emisyonlar, su kıtlığı stresi ve biyolojik
çeşitlilik kaybı ile ilişkili riskleri içeriyor. Bu tür etkiler, madencilik projelerine yönelik kamu
desteğini zayıflatabilir ve alt sektörler, yatırımcılar ve sivil toplum tarafından artan bir
incelemeyle karşı karşıya kalacak ve potansiyel olarak kısa vadeli üretim kesintilerine ve
madencilik yatırımlarına karşı yerel ve uluslararası direnişe yol açacaktır. Bu da önemli
minerallerin ve nadir metallerin arzını sınırlayabilir ve potansiyel olarak temiz enerji geçişlerini
rayından çıkarabilir. Bu risklerin uygun şekilde yönetilmemesi, hükümetleri ve şirketleri
yönetişim (ESG) ile ilgili yasal düzenlemelere maruz bırakabilir.
ESG risklerine yakından bakmanın ilk ve en önemli nedeni, bunun ilk yapılması gereken en
doğru şey olmasıdır. Dünya, küresel iklim hedeflerine doğru ilerleme kaydettikçe, enerji
geçişlerinin de insan merkezli ve kapsayıcı olması gerektiğine dair artan bir anlayış var.
İşletmeler, özellikle geçişi desteklemekle uğraşanlar, sürdürülebilir kalkınmaya olumlu katkıda
bulunabilir, ancak faaliyetleri veya tedarik zincirleriyle bağlantılı potansiyel olumsuz etkilerle
karşılaşmamalıdırlar.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), İnsan Merkezli Temiz Enerji Geçişleri Küresel Komisyonu,
Ekim 2021'deki tavsiyelerinde bu düşünceleri yineledi. Enerji geçişlerinin kritik minerallere
olan talebi artıracağını kabul eden Küresel Komisyon, iklim çözümlerinin mineraller üzerindeki
adaletsizlikler pahasına gelmemesi çağrısında bulundu. Politika yapıcılara sorumlu maden
üretimi, ticareti ve tedarik zincirlerinin istikrarını teşvik etmeleri çağrısını yaptı.
Temiz enerji geçişlerini desteklemek için ihtiyaç duyulan talep artışı, ekonomik kalkınmayı
desteklemek ve dünyanın en yoksul insanlarından bazılarını yoksulluktan kurtarmak için de
büyük umut vaat ediyor. Maden zenginliği, düzgün bir şekilde yönetilirse, kamu gelirine katkıda
bulunabilir ve özellikle işçilerin ve toplulukların çevresel ve sosyal zararlardan korunmasını
sağlayan güçlü ESG standartlarıyla birleştirilirse, makul ekonomik geçim kaynakları
sağlayabilir.
ESG'nin dikkate alınmaması, enerji geçişleri için kritik olan minerallerin arzını da sınırlayabilir.
Birçoğu yüksek riskli bölgelerden gelen önemli mineraller ve metaller için güvenilir tedarik