13.11.2023 Views

bilglik 6

Muhtelif konular

Muhtelif konular

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

470 Bilgilik

“Bu haber, bağımsızlık savaşımızın başlamasından önce verilen bir müjdeli haberdir. Nitekim o

sıralarda Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi'ni toplamak için Sivas’tan yola çıkmış ve

vatanın bölünmezliğine ait ilk kararları bu kongrede alarak vatanı kurtarma yolundaki kesin kararı

azim ve cesaretle milli direnişe dönüştürerek bütün dünyaya ilan etmişti.”

Evet, biz tekrar, Demirözü’ndeki o sohbete dönelim. Bir saat kadar dinledim ben o gün Dede

Paşa hazretlerini; hayranlıkla, sıkılmadan, zevkle dinledim. Birkaç yıl sonra, Azeri edebiyatı

doktoru olan (şimdi Ege Üniversitesi'nde Profesör’dür... Ali Yavuz Akpınar) bir arkadaşımla

sohbet ediyorduk, birdenbire Dede Paşa’dan söz etmeye başladı, oysa şeyhlere, tarikatlara hiç

olumlu bakmazdı.

“Sen nereden tanıyorsun onu?” dedim. Anlattı. Dede Paşa Erzurum’a gelmiş, İbrahim Hakkı

Hazretlerini torunlarından Feyyaz İbrahimhakkıoğlu, ısrar ve zorla alıp yanına götürmüş

Yavuz’u. Tanıştırırken Azeri Edebiyatı doktoru olduğunu söylemişler, hemen “Fuzûlî.” demiş,

Dede Paşa. Başlamışlar Fuzûlî üstüne sohbete.

O kimseyi beğenmeyen Yavuz, şaşkınlıkla dinlemiş Paşa’yı. Bana “Fuzûlî’yi en iyi anlayan adam

Dede Efendi’dir” diyordu. Otuz yıl önce yazdığım ve ilk şiir kitabıma da aldığım “Bayburt

Özlemi” şiirime da yansımıştı Dede Paşa, şöyle diyordum: Dedem Korkut’tan Dede Paşa’ya

Sorup söyleşirim Baba Celâli. Zihnî’nin “Of”u, gurbet çilesi Benim de başımda Koca Hicranî

Dede Paşa bendenizin tanıdığı ve tanıştığı üç şeyhin en önemlisi ve unutulmazıdır.

Bu vesile ile tarikatlara ve şeyhlere nasıl baktığımızı ve Dede Paşa dışında öteki iki şeyhin kimler

olduğunu da açıklayalım. Atatürk laikliğine yürekten inanmış, kitabını yazmış, bunun

mücadelesini de vermiş bir adamım. Hayatım boyunca hiçbir tarikat ya da cemaate girmedim.

Girmedim ya, tarikatların tümüne de kötü ya da olumsuz gözle bakmadım. Kökü bu toprağa bağlı

olan, Türklük, Cumhuriyet ve Atatürk’le sorunu bulunmayan bütün tarikatları bu ülkenin bir

gerçeği ve yolbaşçı Ahmet Yesevi Hazretlerinin izleyicisi ve temsilcisi sayar, onların halkı irşad

edip eğittiklerine inanırım. İşte bu inanç ve yaklaşımla, görüp konuştuğum ikinci şeyh,

Erzurum’da “Erinkâr Şeyhleri” adıyla anılan bir ailenin o zamanki temsilcisi olan yaşlı bir şeyhti.

(Adı Nizamettin’di galiba). Erinkâr’a parti için, MHP için gitmiştim.

1979 kısmi senato seçimleri kampanya dönemiydi. Erzurum-Hınıs yolu üzerinde bir dağ

yamacında ufacık bir mezra idi Erinkâr. Şeyh bizi çok iyi karşıladı, zaten MHP’ye sempati

duyduğunu duymuştum. Bir de misafiri vardı, “Yahu bu Türkeş ırkçıdır, Kürtleri kesecekmiş”

gibi sözler söyledi. Şeyh güldü

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!