13.11.2023 Views

bilglik 6

Muhtelif konular

Muhtelif konular

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bilgilik 469

siyasettir, ne yapılacaksa siyasetle yapılacak. Dünyanın geldiği yer de bu. İslam’a hizmet

etmek isteyenler de bu yoldan gidecekler.”

Yani Dede Paşa Hazretleri, birilerinin yapmaya çalıştığı gibi takva ve fetva devirlerini geri

getirme iddiasında değildi, bunu gerçekçi görmüyordu. Şimdi bunu söyleyince birileri bana tepki

göstereceklerdir

“Ne yani, takva ve fetva bu devirde olmaz mı demek istiyorsun, Dede Paşa’nın dediklerini böyle

yorumlamaya ne hakkın var?”

diyeceklerdir. Bu görüşlere saygı duyarım, ancak katılmam mümkün değil. “

Kartal Gözüyle Laiklik” adlı kitabımda bu konuları enine boyuna yorumlayıp irdeledim. Dileyen

alır okur. Bu yazıya özgü olarak kısaca şunu söyleyebilirim: Günümüzde “takva” bireysel

sorumluluğu gerektiren bir hal ve olgu olarak algılanmalıdır, devlet yönetmede takva belki artı

bir unsurdur ama bunun herkeste olmasını bekleyemeyiz, bu, gerçeklere göz kapamak olur. Devlet

yönetmede hukuku ölçüt olarak almak, insanlığın geldiği son noktadır bugün.

“Fetva”ya gelince, Hazreti Peygamber “Fetvayı gönlünüzden alın” buyuruyordu, tarih boyunca

buna uyulmadı, fetvalar din baronları tarafından hükümdarların gönlüne göre verildi. Osmanlı’yı

yıkan en büyük nedenlerden biri de buydu bence.

Dede Paşa’nın dediklerini benim doğru yorumladığıma ilişkin önemli bir delil de Sadri

Karakoyunlu Paşa’nın “Bayburt Tarihi”nde bulunmaktadır. O kitapta da Dede Paşa’ya dair ilginç

bir anı vardır, onu da bu vesile ile paylaşmak istiyorum.

1916 yılında Kop Dağı muharebelerinde Deli Halit Paşa’nın emrinde asteğmen rütbesiyle Ruslara

karşı çarpışan Dede Paşa, 1919 yılında, Bayburt erenlerinden Kitapsız Hasan Efendi Hazretleri

ile Yeni Cami’de öğle namazı kılar. Sonrasını Dede Paşa, rahmetli Selahattin Tuncer’e şöyle

anlatır:

“Caminin son cemaat yerini çevreleyen demir parmaklığın eşit aralıkla sıralı baba tabir edilen

dikmelerinin hepsinin, zengin iç dünyası içinde sahip olduğu hayal gücü ile şekillenen

kumandanlara dönüştüğü ve kılıç kuşandıklarını hayal eden Kitapsız Hasan Efendi, birdenbire

bana dönerek ‘Bak Dede Efendi, Allahüalem, zahirden bir müceddit (reformcu) geldi, memleketi

o kurtaracak’ dedi.”

Karakoyunlu Paşa, Dede Paşa’nın bu sözlerini şöyle yorumlar:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!