13.11.2023 Views

bilglik 6

Muhtelif konular

Muhtelif konular

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

398 Bilgilik

Evvel zaman içinde diye başlıyor ders. Ben yokken anam-babam sevdiceğim, çoluğum çocuğum,

ceddim dedem yokken. Türkü, İngilizi, Afrikalısı, Moanı, Azteki, yokken.

Adem ve Havva hiç yokken.

Masmavi sular, yemyeşil ormanlar, kızılın her tonuyla çöller, bildiğimiz renkler

algılayamadığımız bin bir tonuyla varken, hayvanlarıyla kuşlarıyla börtü böcekleriyle kendi

kendine, kendi kurallarıyla devinirken doğa;

An kaplumbağa kadar yavaş, zaman dalan bir kartal, avına saldıran çıngıraklı yılan kadar

hızlıyken...

Güzeldi, hoştu, düzenliydi kurallar tıkır tıkır işliyordu. Tüm canlılar, cansızlar, nebaat kendisine

öğretildiği gibi sadece rabbini zikrediyordu. Her zikrediliş sayısı ve çeşidiyse, varlığının görünen

kısmının değişimi, gelişimi olarak gözüküyordu. Mevsimler dönerken birbirine, kuru tohum

rüzgarda savrularak uygun toprağa ulaşana kadar yol alıyor, yerini bulduğunda rüzgar üzerini

getirdiği toprakla örtüyor, uzun sessiz bir kış uykusunda, içinde adının yazıldığı su damlası can

suyu olduğunda, bebeğin ana rahmindeki dingin korunaklı büyümesi gibi tohumun içindeki nokta

uyanıyor, canlanıyor, gelişip büyüyordu. Kışlar bahara, kavurucu sıcaklar rahmet dolu yağmurlu

günlere dönerken gökten düşen her damla, yeşerteceği can suyu olacağı tohumu bulurken her an

yeni doğumlar yeni yaratılışlar oluyordu sayısı belli. Güneşin yüzünü göstermesiyle toprak

milyarca kendisini var edene ana rahmi olup sayısız doğumlar gerçekleştiriyordu. Bağrından

çıkanların büyüyüp serpilmesini izlerken, onların şen seslerine karışan, binbir çeşit zikirlerini

dinlerken doğumun sıkıntısını, sancıların şiddetini unutuyor ve huşu içinde yaşıyordu.

Yıllar, on yıllar, yüzyıllar sonra sonunda huzura ermişti. Mevlana gibi zamanın an olduğu

sonsuzluktaki cezm halinde aşkından, bahşettiklerine hamdından yaradanına dönüyordu.

Gözlemliyordu kendi kendine sayısı belli yaradılışlarında hiç bu kadar mükemmel, hiç bu kadar

güzel hiç bu kadar eksiksiz, hiç bu kadar fazlasız olmamıştı. Canlı cansız herkes her şey hiç bu

kadar uyum içinde ahenkle tek bir vücud olmamıştı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!