13.11.2023 Views

bilglik 6

Muhtelif konular

Muhtelif konular

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bilgilik 237

elini açacak dilenci gibi, o düşünecek, çıkarına uygunsa yardım edecek. Bizim bütün

çalışmalarımız, bütün faaliyetlerimiz, bütün kurumlarımız ABD'nin çıkarlarına uygun

olsun ki bize yardım etsin, yardımın amacı özetle budur. İlk ilişki böyle başlıyor. Türkiye

için zorunluluk var herhalde? Hayır hiç bir zorunluluk yok. Ben asla bunu kabul

etmiyorum. İmzaladın mı zaten kurtuluş yok. 12 Temmuz 1947 tarihli Türkiye'ye

yapılacak yardım hakkında anlaşma imzalanıyor. İlginç çünkü 12 Temmuz 1947

İnönü'nün demokrasi projesini açıkladığı gün. 12 Temmuz'da anlaşma kanunlaşıyor. Aynı

gün İnönü demokrasi projesini açıklıyor. Demokrasinin ilk adımı sayalım, ama hâlâ biz

kendi kendimize bir şey yapamadığımız için şimdi de AB'nin emirleri altında sürekli

kanun çıkarıyoruz. Niçin demokratikleşmek için. Bizi boyuna elimize talimat vererek

yönetiyorlar. İlk anlaşma budur ve çok ağırdır. Örneğin ABD Başkanı eğer yardımla ilgili

herhangi bir konuda Türkiye hükümetinin mevzuatını yeterli bulmuyorsa ya da o öyle

görüyorsa şu şekilde kanun çıkar diyecek ve biz anlaşma gereği o şekilde kanun

çıkaracağız. Bu hem Türkiye ve Yunanistan'a yardım hakkında kanunda var hem de

anlaşmada var. Nerede kaldı bağımsızlık ve egemenlik. Türkiye ilk büyük yarayı bu

anlaşmayla almıştır. Ondan sonra Marshall yardımı, bunu da 4 Temmuz 1948'de

imzalamışız. Ama gerek Marshall yardımına gerek NATO'ya katılmamız çok ilginçtir.

Bir mektupla katılmışız. O mektuplarda Dışişleri Bakanı'nın imzası var. Yeryüzünde bir

mektupla kendi kendini başka ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiren bir devlet var mıdır

bilmiyorum. Olacağını da sanmıyorum, çünkü bir başka devletin sana verdiği bir emire

göre hareket edersen egemenlik ve bağımsızlık ortadan kalkar. Bu o dönemin büyük

ayıbıdır. Bu ayıbı söylediğim ve yazdığım zaman birçok kişi bana kızıyor çünkü işin

içinde İnönü'nün kusuru var. Ama Demokrat Parti zamanında da yapılmış aynı yanlışlık.

Mesela NATO'ya girişimiz, Demokrat Parti zamanında olmuş. Sonradan ikili anlaşmalar

NATO'ya girdikten sonra çıkıyor. Türkiye'nin önemi öteden beri zaten ABD için belli,

hem Ortadoğu'da hem de Sovyetler ile ilişkilerde, her koşulda en güçlü devlet ve en

örgütlü ulus Türkiye olduğu için ABD bizi hep el üstünde tutmak istiyor. Bizden kendi

irademizle değil de ABD'nin güdümünde bir şeyler yapmamız isteniyor. İkili

anlaşmaların ilki 1954 tarihlidir ve o anlaşma 1969'a kadar yürürlükte kalmıştır. Güncel

olan ve üzerinde konuşulan 1980 tarihli SEİA, Sovyetler Birliği tehdidine karşı yapılıyor.

Bu anlaşmanın diğerlerinden farkı nedir? Farkı yoktur. Örneğin İncirlik'in hareket

odasına Türk komutan istediği zaman giremez, girse de denetleyemez. 29 Mart 1980

tarihli Türkiye ve ABD Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması bunu sisteme

bağlamıştır. Bu anlaşmaya göre iki ülke de kendi savunmalarını güçlendirmek için

karşılıklı olarak yardımlaşacaklar. Bu anlaşma, ABD'nin kendi çıkarı da var diye

ekonomik yönden bize yardım edecek maddeleri içerir, ama hiçbirisi uygulanmamıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!