13.11.2023 Views

bilglik 6

Muhtelif konular

Muhtelif konular

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

224 Bilgilik

Türkiye’deki Amerikancılar bu durumdan oldukça memnu olacaklardı. Başbakan Recep

Peker, ABD basınına: “Başkan Truman, tam geçekçi ve tam insani bir görüşten mülhem

olmuştur” diyordu.

22 Mayıs 1947’de General L.E. Oliver başkanlığına 20 kişilik bir askeri yardım kurulu

Türkiye’ye geldi. Bu kurulun onuruna Ankara palas’ta kokteyl verildi. Daha sonra bu

kurul üyeleri, Atatürk’ün Emperyalistleri kovduğu, ülke içinde inceleme gezilerine

çıkmışlardı. 24 Mayıs 1947’de Kara Kuvvetleri subay üniformaları, Amerikan

subaylarının ki örnek alınarak değiştirildi. (2009 kışında benzeri bir hadise yine

oldu.C.A.) 5 Ekim 1947’de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Salih Omurtak

başkanlığında general, amiral ve subaylardan oluşan bir kurul ABD’ye gitmişti.[1]

Truman Doktrini, 12 Temmuz 1947’de Hasan Saka ve ABD Ankara Büyükelçisi Edwin

C. Wilson arasında imzalan antlaşma ile yürürlüğe girdi.

Antlaşmanın başlangıç bölümünde gerekçe, şöyle belirtilmekteydi:

“Türkiye hükümeti; Türkiye’nin hürriyetini ve bağımsızlığını korumak için ihtiyacı olan

güvenlik kuvvetlerinin takviyesini temin ve aynı zamanda ekonomik istikrarını

muhafazaya devam maksadıyla, Birleşik Devletler Hükümetinin yardımını istediğinden

ve Birleşik Devletler Kongresi, 22 Mayıs 1947’de tasdik edilen kanun ile Birleşik

Devletler Başkanına, Türkiye’ye her iki memleketin egemen ve bağımsızlığına ve

güvenliğine uygun şartlar dairesinde böyle bir yardımda bulunmak yetkisi

verdiğinden…”

1. Maddede yardımın Amerikan Yardım Kanunu gereğince yapılacağı ve Türkiye’nin de

bu antlaşmada belirtilen koşullar içinde bunu kullanacağı belirtiliyordu.

2. Maddede, Türkiye’nin doğrudan doğruya içişlerine karımak demek olan bir hüküm yer

almaktaydı. Buna göre: Türkiye’de yardımın kullanılmasını denetleyecek, koşullarını

belirleyecek ve Amerikalılardan oluşacak bir kurulun görev yapacağı, kurul başkanına

“Misyon Şefi denileceği, Türk hükümetinin bu kurula her türlü kolaylığı sağlayacağı

belirtiliyordu.

3. Maddenin 1. fırkasında: “Birleşik Devletler basın ve radyo temsilcilerine, bu yardımın

kullanılışını serbestçe incelemeleri ve bu incelemelerini tam olarak bildirmeleri müsaade

edilecektir” deniliyor ve bu suretle ABD basınına “DENETLEYİCİ” işlevi veriliyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!