03.11.2023 Views

Hotel Restaurant Kasım 2023

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kadınlar birlikte daha güçlü!<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Türkiye’nin ilk 9 aylık otel doluluk oranları ve oda<br />

satış fiyatları açıklandı. STR Global tarafından<br />

TÜROB için özel olarak hazırlanan rapora göre;<br />

Türkiye geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />

yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise doluluklar geçen yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme<br />

Derneği, Cumhuriyet’in 100. Yılında Turizmde<br />

Yeni Perspektifler Turizmde Kadın Liderliği ve<br />

Cam Tavan Sendromu konferans serisinin ilkini<br />

gerçekleştirdi. Buluşmanın pozitif ayrımcılık temelli<br />

olmayıp, aksine toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />

konularına odaklandığının belirtildiği İSATAG<br />

etkinliğinden çok önemli mesajlar çıktı.<br />

Güncel sektörel haberlerimizin detaylarına gündem<br />

sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Jumbo'da bu yılın haziran ayında bir bayrak<br />

değişimi yaşandı ve genel müdürlük koltuğuna<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu. <strong>2023</strong><br />

yılı başında emeklilik kararıyla 27 yıllık BSH<br />

yolculuğuna veda ettiğini söyleyen Tavukçuoğlu,<br />

Jumbo’daki yeni pozisyonunu harika bir deneyim<br />

olarak tanımlıyor. 2024 hedefine yüksek katma<br />

değerli ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />

koyduğunu belirten deneyimli iş insanının görevi<br />

devralırken Jumbo’yu ülkemizin en iyi hediyelik<br />

markası olarak konumlandırmak gibi bir hedefi<br />

de var. Tavukçoğlu ile BSH’den Jumbo’ya uzanan<br />

başarılı kariyer yolculuğunu, yeni görevini ve<br />

gelecek planlarını konuştuk.<br />

Singapur doğumlu. Gastronomi tutkusu,<br />

mutfak kariyerinde en güçlü etkiye sahip olan<br />

büyükannesinden ileri geliyor. Çok iyi bir<br />

aşçı olduğunu anımsatıyor, sözlerinde. Küçük<br />

yaşlardan itibaren nasıl da büyükannesinin<br />

mutfağını paylaşarak, ilgi ve becerisinin<br />

aşçılık kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />

devamında. Büyükanneyle mutfakta geçirilen<br />

zamanlar, Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />

Andrew Yeo için şimdi bile o kadar kıymetli ki…<br />

Bu aile büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />

yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle anlatışı<br />

da hep bu minnet ve gururdan sebep! Singapurlu<br />

şefin mutfak hikayesini ve Türkiye’ye uzanan<br />

Hakkasan serüvenini yazdım. İlham vereceğini<br />

umut ediyorum.<br />

Turizm ve otelcilik sektöründe iki güçlü isim;<br />

Hatice Coşkun ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />

konaklama sektörüne uzun yıllar boyunca emek<br />

veren iki deneyim. 2013 yılında Coşkun’un<br />

kuruculuğunu üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />

altında geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />

ötesine geçen uzman rehberlik ihtiyacı boşluğunu<br />

doldurmak üzere bir araya geldiler. Bir otel<br />

yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketi olarak da<br />

hayli iddialılar! Sektörel büyüme sürecinde otel<br />

yatırımlarına salt beton yığını muamelesi çeken;<br />

ekonomik, çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir<br />

hamleleri göz ardı eden pek çok rakip şirkete de<br />

meydan okuyorlar. Consultinghtc markasının<br />

doğuşunu ve sektöre dönük vaatlerini şirketin<br />

yönetim ortaklarından Hatice Coşkun ve Burçak<br />

Atak ile konuştuk.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

16 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 TÜROB, Türkiye geneli otel<br />

doluluklarını açıkladı<br />

22 Turizmde Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi paneli<br />

gerçekleşti<br />

26 Otellerde iç pazar ne kadar<br />

daraldı?<br />

30 Kartın: Avrupa’nın diline yeni<br />

doladığı bleisure’ın merkezi<br />

olabiliriz<br />

74<br />

70<br />

34 Celestyal, 7 gece İstanbul<br />

seferlerini yeniden başlatıyor<br />

54 Otel yatırımcılarına “sözde<br />

değil, özde danışmanlık”<br />

veriyorlar<br />

58 Eresin: İTP Direktörü Arslan,<br />

direkt olarak İmamoğlu’na<br />

bağlanmalı<br />

60 Öner: Günlük kiralık evlerin<br />

yasal düzenlemesinin turizme<br />

etkileri ne olacak?<br />

62 Turizmin kadın liderleri<br />

farkındalık konferansında<br />

buluştu<br />

72<br />

yeni yatırımlar<br />

66 Wyndham, Dolce markasıyla tarihi<br />

bir otel açıyor<br />

68 Park Dedeman Almaty açılıyor<br />

70 Stil sahibi bir kaçış hali: Nayu<br />

İğneada<br />

72 Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markasına iki yeni halka ekleyecek<br />

50<br />

124


iş’te kadın<br />

74 Herkesin yolunu Jumbo ile<br />

kesiştirecek genel müdür:<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu<br />

marka<br />

82 Öztiryakiler üç yeni kahve<br />

makinesi modelini tanıttı<br />

şefin gözünden<br />

86 Yeo: Türkiye'ye Kantonez<br />

mutfağını getirmekten<br />

mutluyuz<br />

gastro etkinlik<br />

86<br />

94 7 ünlü şeften 7 özel reçeteli<br />

coğrafi tadım etkinliği<br />

98 Matbah, 100’üncü yılı<br />

Atatürk'ün Sevdiği Yemekler<br />

Menüsü’yle andı<br />

100 Adana yine kebaba, ciğere,<br />

şalgama doyurdu<br />

102 Türk mutfağı imajını ve<br />

marka değerini tartıştılar<br />

104 Cumhuriyet yemekleri bu<br />

panelde konuşuldu<br />

106 Akdeniz Gastronomi<br />

Turizmi’nin yol haritası çizildi<br />

108 Dünyaca ünlü 1.000'den fazla<br />

şef İstanbul’da buluşacak<br />

110 Slow Food Aşçı Dayanışması<br />

1.Yıl Buluşması gerçekleşti<br />

gastro güncel makale<br />

112 Tartıcı: Bireyselleşme trendi<br />

gastronomiyi dönüştürüyor<br />

gastro aktüel<br />

114 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

fuar<br />

100<br />

120 HostMilano, küresel merkez<br />

özelliğini daha da güçlendirdi<br />

122 HostMilano’da İnoksan<br />

standına yoğun ilgi<br />

yeni mekan<br />

124 Dost sofraları Arça’da<br />

kuruluyor<br />

126 Cadde’nin yeni müdavim<br />

noktası: Ferida Brasserie<br />

128 Lacivert, yeniden İstanbul’la<br />

buluştu<br />

130 Gastronomide deneyimsel<br />

mekanlar<br />

mekan proje<br />

132 Metex Studio Erk’ten doğayla<br />

bütünleşen otel tasarımı:<br />

Amber Lagoon Villaları<br />

134 Designist’ten Antalya’ya<br />

yeni bir soluk: Flamingo Lara<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

HoReCa<br />

teknoloji&sistemleri<br />

136 Acenteleri geleceğe taşıyan<br />

teknolojiler<br />

138 Yapay zeka teknolojisi artık<br />

seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />

140 Yapay zeka turizm<br />

sektöründeki dijitalleşmenin<br />

öncü gücü oluyor<br />

142 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Küresel yatırımcılar<br />

Antalya’da buluştu<br />

Dünyada 40’tan fazla ofisiyle, varlıklı<br />

ailelere yatırım yoluyla vatandaşlık ve<br />

oturum programları danışmanlığı hizmeti<br />

veren Henley & Partners, küresel servet<br />

yönetimiyle ilgili düzenlediği seminerin<br />

ikincisini Antalya’da gerçekleştirdi.<br />

Henley & Partners Türkiye ekibi olarak<br />

İstanbul’dan sonra ikincisini Antalya’da<br />

gerçekleştirdikleri seminerde yabancı<br />

birçok iş insanını ağırladıklarını dile<br />

getiren, Henley & Partners Türkiye<br />

Direktörü Burak Demirel, panellerde<br />

yeni yatırım stratejileri ve fırsatları,<br />

vatandaşlık programlarının önemi, küresel emlak sektörünün<br />

geleceği, global yatırım yönetimi gibi birçok farklı konu alanlarında<br />

uzman isimler tarafından ele alındığını ve bu etkinliği Türkiye’de<br />

gelenekselleştirmek istediklerini ifade etti. Etkinliği düzenlemenin<br />

temel sebebinin; servet yönetimi nasıl olmalı, servet nasıl korunur<br />

ve gelecek nesillere nasıl aktarılır olduğunu belirten Demirel,<br />

Türkiye’de yılda 10 bin vatandaşlıkla 4 milyar dolar civarında bir döviz<br />

girdisinin olduğunu kaydetti. Dünya genelinde sektör büyüklüğünün<br />

30 milyar dolar olduğunu söyleyen Demirel, Türkiye’nin buradan<br />

yüzde 15-20 civarında pay sahibi olduğunu kaydetti.<br />

Enflasyonda turizmin<br />

etkisi ne kadar?<br />

NY&Co‘ya Dünyanın En İyi Otel<br />

Danışmanlığı ödülü<br />

Dünyada turizm ve konaklama<br />

sektörünün en prestijli ödüllerinden<br />

biri olan kabul edilen Hospitality<br />

Awards, <strong>2023</strong> yılının En iyi Otel<br />

Pazarlama ve Yönetim Danışmanlığı<br />

ödülünü NY&CO Global Hospitality<br />

Consultancy’e verdi. 2011yılından<br />

bu yana lüks pazarda hizmet<br />

veren NY&Co Global Hospitality<br />

Consultancy kurucusu ve CEO’su<br />

Nermin Yurtoğlu kazandıkları<br />

ödül hakkında şunları söyledi:<br />

“İngiltere menşeili LUXlife Magazin tarafından, uluslararası<br />

markalara verilen ve bu yıl 8. kez düzenlenen Hospitality<br />

Awards Ödülleri'nde, <strong>2023</strong> yılının En İyi Otel Pazarlama ve<br />

Yönetim Danışmanlığı ödülünü kazandığımızı duyurmanın<br />

heyecanını ve başarılarımızı ilk kez bir dünya sahnesinde<br />

kutlamanın haklı gurunu yaşıyoruz. Turizmin sektörünün<br />

yaşadığı sıkıntı ve zorlukları hepimiz biliyoruz. Buna rağmen<br />

yılmadan ve hiç ara vermeden devam ettiğimiz danışmanlık<br />

işimizde 12. yılımızı kutlarken, çalışmalarımızın sadece<br />

hizmet sunduğumuz seçkin markalarımız tarafından değil,<br />

uluslararası anlamda dikkat çekici bir etki oluşturarak takdir<br />

edildiğini görmek ve tüm bunların bir sonucu olarak, global<br />

konaklama sektörünün oskarlarından biri kabul edilen ödülün<br />

bir parçası olmak bizim için tarifi edilemez bir onur.”<br />

Yeşim Doğukan’a<br />

Radisson bünyesinde yeni görev<br />

<strong>2023</strong> yılındaki fiyat artışlarında (enflasyon), turizm sektörü<br />

etkisini halen sürdürüyor. Eylül ayında enflasyon %4,75 iken<br />

turizmde ortalama %15 oldu. TÜİK tarafından açıklanan<br />

Tüketici Fiyat Endeksi, Eylül <strong>2023</strong> sonuçlarına göre, enflasyon<br />

eylül ayında bir önceki aya göre %4,75, bir önceki yılın aynı<br />

ayına göre %61,53 ve 12 aylık ortalamalara göre %55,30 olarak<br />

gerçekleşti. Eylül ayında lokanta ve oteller fiyatları %4,15 ve<br />

konaklama hizmetlerinde %30 dolayında yükseldi. Turizmde<br />

ortalama ayılık artış da %15 oldu. Yıllık olarak bakıldığında,<br />

lokanta ve otellerde fiyatlar %92,48 artış ile en yüksek artışı<br />

gösterdi. (Turizm Databank)<br />

Pazarlama iletişimi, Halkla<br />

İlişkiler ve otelcilik sektöründe<br />

25 yıldan fazla deneyime ve güçlü<br />

bir geçmişe sahip olan Yeşim<br />

Doğukan, Radisson Otel Grubu'nun<br />

Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan,<br />

Lübnan, Libya ve Irak pazarlarında<br />

çapraz tanıtım faaliyetlerini<br />

ve iletişimini yönetecek.<br />

Bu ülkelerdeki pazarlama<br />

stratejilerinin geliştirilmesi,<br />

uygulanması ve performansının izlenmesi konularında liderlik<br />

yaparak, grubun marka bilinirliğini artırmak ve büyümesini<br />

desteklemek için tanıtım kampanyaları hayata geçirecek.<br />

Doğukan aynı zamanda bu ülkelerdeki medya ilişkilerini<br />

ve iletişim faaliyetlerini koordine edecek ve Radisson Otel<br />

Grubu’nun imajının güçlenmesine destek olacak. Doğukan,<br />

aynı zamanda Türkiye otelleri için grubun Sorumlu İşletme<br />

programı kapsamında yerel STK'lar ve ile iş birliklerinin<br />

yürütülmesi, kurumsal sosyal sorumluluk proje yönetiminin<br />

gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilirlik girişimlerinin<br />

uygulanmasını ve takibini yapıyor.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Dolmabahçe Sarayı<br />

önünde anma töreni<br />

35'inci yılını<br />

Cumhuriyetin<br />

100'üncü yılıyla birlikte<br />

kutlayan ve her şeyin<br />

başlangıç noktası olan<br />

Selanik'te, Ulu Önder<br />

Atatürk'ün doğduğu<br />

evin ziyaretinden sonra<br />

start alan Maximiles<br />

Black The Bodrum<br />

Cup filosu, Türkiye İş<br />

Bankası Çanakkale<br />

etabı bitiminde Çanakkale Şehitler Anıtı önünde selam verdikten<br />

sonra İstanbul Dolmabahçe'de gerçekleşen anma töreniyle yoluna<br />

devam etti. Bodrum'dan gelen filo, İstanbul'daki yelken kulüplerinden<br />

katılan yatlar ve sahil güvenlikle birlikte bir şölen havasında 8<br />

Ekim'de İstanbul Boğazı'nı geçti. Türkiye İş Bankası İstanbul Boğazı<br />

Yelkenli Kortej Geçişinin ardından Dolmabahçe Sarayı önünde<br />

anma selamlaması yapıldı. Aynı gün Four Seasons <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

at the Bosphorus'ta birçok önemli ismin katıldığı özel bir gece<br />

gerçekleştirildi.<br />

Alman acente zincirinin<br />

İzmir’de büyük buluşması<br />

Almanya'nın en<br />

büyük acente<br />

zincirlerinden<br />

Schmetterling<br />

International’ın<br />

yıllık kongresi,<br />

İzmir’in önde<br />

gelen turizm<br />

beldelerinden<br />

Özdere'de bulunan<br />

Sunis Efes Royal<br />

Palace Resort'ta 500’ü aşkın katılımcıyla gerçekleşti. Üç gün<br />

boyunca Türkiye ve Almanya arasındaki turizm ilişkilerini<br />

geliştiren etkinliklere sahne olan; Ege bölgesi turizm, tarih<br />

ve kültür odaklı bir programla önemli bir tanıtım fırsatının<br />

yakalandığı kongrenin Efes Antik Kenti’nde yapılan gala<br />

gecesine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri<br />

Ersoy, bu eşsiz atmosferde Almanya’nın dört bir yanından<br />

gelen acentelerle buluştu. Turizmde ülkemizin hedeflerini<br />

ve projelerini anlatan Bakan Ersoy, bu yıl Türkiye'ye gelen<br />

toplam turist sayısının yüzde 14 arttığını bildirdi. "Bu başarı<br />

tesadüf değildir" diyen Ersoy, Türkiye Turizm Ajansı'nın<br />

(TGA) çalışmalarını aktardı ve goturkiye.com'a dikkat çekti.<br />

Gastronomi turizmi için önemli olan Michelin Rehberi'nin bu<br />

yıl İzmir ve Bodrum’u da rehbere almaya hazırlandığını da<br />

kaydetti.<br />

Hilton’un ‘<strong>2023</strong> Thrive<br />

Yarışması’nı<br />

kazanan ilk Türk<br />

Hilton Grubu’nun<br />

çalışanlarının<br />

motivasyonunu<br />

artırmak ve becerilerini<br />

geliştirmek, kişisel<br />

hedeflerine ulaşmalarını<br />

ve toplumun ihtiyaçlarına<br />

cevap vermelerini<br />

sağlamak için her sene düzenlediği ‘Hilton, Thrive<br />

Yarışması’nın kazananları arasında Hilton Türkiye<br />

– Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Müdürü Beyza<br />

Sinem Çağlar ilk Türk olarak Global arenada yer<br />

aldı. Çağlar, Türkiye’yi derinden sarsan deprem<br />

felaketinin sonucunda kullanılamaz hale gelen,<br />

Kahramanmaraş ilinin Nurhak ilçesine bağlı Barış<br />

beldesindeki Barış İlköğretim Okulu’nun 8 konteynırdan oluşan<br />

sınıflarının, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve öğrencilere destek<br />

olmak amacıyla hazırladığı projesi ile bu ödülü kazanan ilk Türk<br />

oldu. Hilton, ‘<strong>2023</strong> Thrive Yarışması’ ile çalışanlarına, daha iyi bir<br />

iş yeri deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Her sene düzenli olarak<br />

gerçekleşen yarışma, Hilton çalışanlarını hayalleri doğrultusunda bir<br />

adım atmaları için cesaretlendirirken, kazanan isimlere herhangi bir<br />

hayalini gerçekleştirmeleri için olanak sağlıyor.<br />

“Mete Vardar: “Yıllık hedeflerimizi<br />

yakalayacağımızı düşünüyoruz”<br />

Türkiye’nin acente ağı en<br />

yaygın ve güçlü büyüme<br />

performansı ile dikkat<br />

çeken firması Jolly, bu<br />

yıl ilk kez düzenlenen<br />

İstanbul Turizm Fuarı’na<br />

katıldı. Fuarda sektöre<br />

dair değerlendirmelerde<br />

bulunan Jolly Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mete Vardar, “Güney bölgelerinde tatil imkanı<br />

halen devam ediyor, otellerin doluluk oranları da oldukça<br />

iyi gidiyor. Beklediğimiz gibi son dönemde artan talepler ile<br />

yıllık hedeflerimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Yurt dışı<br />

turlar, Kıbrıs turları, bilet ve kongre turizmi olarak bilinen<br />

M.I.C.E. departmanlarımızda da hedeflediğimiz bütçenin<br />

üstüne çıkacağız” ifadelerini kullandı. Teknoloji alanında uzun<br />

süredir yaptıkları yatırımların meyvesini <strong>2023</strong> yılında almaya<br />

başladıklarını belirten Vardar, “Yaptığımız teknik yatırımlarla<br />

artık farklı firmaların kendi platformlarında Jolly ürünlerini<br />

sorunsuzca sunabilmesini sağlıyoruz. Geçirmiş olduğumuz<br />

dijital dönüşüm ile öncelikle yurt içinde sonrasında da yurt<br />

dışında yeni bir dönem açacağımıza inanıyoruz. Biz sektördeki<br />

geleneksel yaklaşımları değiştirecek öncü bir rol üstlendik.<br />

Tüm gelişmeler ışığında 2024 yılı için hedeflerimizi yine yüksek<br />

tutacağız” diye konuştu.


26. – 30. 1. 2024<br />

FRANKFURT, ALMANYA<br />

ThE<br />

LIFESTYLE<br />

MOvEmENT<br />

Sofra, mutfak ve ev eşyaları için en büyük, en çeşitli<br />

küresel buluşma yeri: Ambiente, dünyanın 1 numaralı<br />

Dining alanında sürekli büyüyen HoReCa sektörü için<br />

benzersiz bir erişim noktasıdır. Sektörün akıllı inovasyonlar<br />

ve son teknoloji ürünlerle buluştuğu yer burasıdır.<br />

Sizin sektörünüz, sizin çevreniz:<br />

ambiente.messefrankfurt.com/dining<br />

info@turkey.messefrankfurt.com<br />

Tel.: +90-216-384 50 50


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB, Türkiye geneli otel doluluklarını<br />

açıkladı<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Geleneksel Aylık Bilgilendirme Toplantısında İstanbul ve<br />

Türkiye doluluklarına ilişkin güncel rakamları açıkladı. STR Global raporuna göre, Türkiye<br />

geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde<br />

68.8 olarak gerçekleşti.<br />

STR Global tarafından TÜROB<br />

için özel olarak hazırlanan<br />

rapora göre; Türkiye geneli otel<br />

dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />

aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />

yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-<br />

Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise doluluklar<br />

geçen yılın aynı dönemine göre yüzde<br />

12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />

Ortalama günlük oda satış fiyatı (ADR)<br />

Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına<br />

göre yüzde 1.5 gerilemeyle 139 Euro,<br />

Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise yüzde<br />

16 yükselişle 135 Euro oldu.<br />

Toplam oda başına günlük oda satış<br />

fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13<br />

gerilemeyle 96 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise yüzde 2.5 artışla 80<br />

Euro oldu.<br />

İstanbul da geriledi<br />

İstanbul’da ise otel dolulukları Eylül<br />

<strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre<br />

yüzde 12.6 gerilemeyle yüzde 76.5<br />

olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise doluluklar geçen<br />

yılın aynı dönemine göre yüzde<br />

13 gerilemeyle yüzde 64.7 oldu.<br />

İstanbul’da ortalama günlük oda satış<br />

fiyatı (ADR) Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />

aynı ayına göre yüzde 7.3 gerilemeyle<br />

151 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde<br />

ise yüzde 13 yükselişle 148 Euro oldu.<br />

Toplam oda başına günlük oda satış<br />

fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20<br />

gerilemeyle 115 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise yüzde 3 gerilemeyle 95<br />

Euro oldu.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Turizmde Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi<br />

paneli gerçekleşti<br />

Şişli Belediyesi ev sahipliğinde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü<br />

ve Destinasyon Yönetim Ofisi’nin iş birliğiyle hayata geçirilen "Sürdürülebilir Destinasyon<br />

Yönetimi" panelinde, dünyanın en başarılı destinasyon yönetimini gerçekleştiren Berlin’in<br />

deneyimi paylaşıldı.<br />

Ülkemizde "Sürdürülebilir Turizm"<br />

konusunda bir ilke imza atarak Şişli<br />

Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü, Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne (GSTC)<br />

üye oldular. Bu üyelik sonrasında, sürecin<br />

devamı niteliğinde olan Destinasyon<br />

Yönetimi Programı’na başvuran her iki<br />

kuruluş, program konusunda hazırlık<br />

aşamasına geçti.<br />

Bundan yola çıkan Şişli Belediyesi,<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm<br />

Şube Müdürlüğü ve Destinasyon Yönetim<br />

Ofisi iş birliğiyle 11 Ekim <strong>2023</strong> Çarşamba<br />

günü “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli” düzenledi. Panelde “Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi" konusunda, en<br />

deneyimli kentlerden biri olan Berlin'in<br />

destinasyon yönetimi deneyimi İstanbul’a<br />

aktarıldı.<br />

Turizm sektörünün paydaşlarının yoğun<br />

katılım gösterdiği etkinlikte; Şişli Belediye<br />

Başkanı Muammer Keskin’in yanı sıra,<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Hediye Güral<br />

Gür, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />

(TTYD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Ali Güreli, İstanbul Rehberler Odası (İRO)<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özgür<br />

Özaltun, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları<br />

Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri<br />

Şapkacı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

(TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz<br />

Bağlıkaya ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />

(İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />

birer konuşma yaptı.<br />

Panele ilgi yoğundu<br />

Açılış konuşmalarının ardından, Türk Alman<br />

Kardeş Şehirler Federasyonu Başkanı<br />

Özcan Mutlu’nun moderatörlüğünü yaptığı<br />

İBB Turizm Şube Müdürü Hüseyin Gazi<br />

Coşan, Kent Hizmetleri A.Ş. (KENTHAŞ)<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Biçer,<br />

visitBerlin CEO’su Burkhard Kieker ve<br />

Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />

Markus Facklam’in panelist olarak yer<br />

aldığı; “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli” gerçekleştirildi.<br />

Keskin: “GSTC’ye Türkiye’den üye<br />

olan ilk belediye olduk”<br />

Etkinliğin açılışında konuşan Şişli Belediye<br />

Başkanı Muammer Keskin, “Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetim Paneli”nin turizm<br />

alanında yaptıkları çalışmaların önemli<br />

bir ayağını oluşturduğunu vurgulayarak,<br />

geçen yıl ilkini gerçekleştirdikleri “Şişli<br />

Turizmi Konuşuyor” panelinin ardından, bu<br />

konuda epey mesafe katettiklerini söyledi.<br />

Şişli Belediyesi olarak “Sürdürülebilir<br />

Turizm” konusunda bir ilke imza atarak,<br />

“Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne<br />

(GSTC) Türkiye’den üye olan ilk belediye<br />

olduklarının da altını çizen Keskin,<br />

“Bu üyelik sonrasında, sürecin devamı<br />

niteliğinde olan Destinasyon Yönetimi<br />

Programı’na başvurduk. Ve program<br />

konusunda hazırlık aşamasına geçtik” dedi.<br />

“Şişli yılda 2.5 milyon turist<br />

ağırlıyor"<br />

Muammer Keskin, Şişli Belediyesi olarak<br />

ilçeye kattıkları değerler ve Şişli’nin<br />

potansiyeli hakkında ise şu bilgileri verdi:<br />

“Şişli, İstanbul’un tam kalbinde; ticaret,<br />

sağlık, gastronomi, moda gibi ekonominin<br />

de can damarı olan pek çok sektörün en<br />

aktif olduğu bir merkez konumunda. Yılda<br />

2 milyon 500 bin yerli ve yabancı turisti<br />

ağırlayan Şişli’de olanaklar da son derece<br />

gelişmiş durumda. İlçemizde 290 adet<br />

konaklama tesisi bulunuyor. İlçemizde<br />

toplam 9 alışveriş merkezi ve 2 bin 116<br />

tekstil dükkanına ev sahipliği yapıyoruz.<br />

Ayrıca toplam 527 adet ‘Sağlık Turizmi<br />

Yetki Belgesine’ sahip sağlık tesisi ve aracı<br />

kuruluş bulunuyor. İstanbul’un önde gelen<br />

kongre merkezleri; İstanbul Kongre Merkezi<br />

ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi<br />

Sarayı ilçemiz sınırları içinde yer alıyor.<br />

Yine ilçemizde bulunan Harbiye Açıkhava ve<br />

Cemal Reşit Rey Konser Salonu da kültürel<br />

etkinlikler ve konferanslar için kullanılan<br />

önemli mekânlardan. Tüm bu kongre<br />

merkezlerinin toplamı 20 bin 384 kişilik<br />

kapasiteye sahip. Dünya mutfaklarından<br />

geleneksel mutfaklara ve alışveriş yapma<br />

olanağı sunan 2 bin 75 adet mekân<br />

bulunuyor. 35 şehir parkı, 775 seyahat<br />

acentesi ve 11 yiyecek pazarı da ilçemiz<br />

sınırları içinde”.<br />

“Uluslararası ve ulusal yatırımcıları<br />

davet ediyoruz”<br />

Şişli’nin en güzel değerlerinden biri<br />

olan kültür sanat yaşamanı daha da ileri<br />

aşamalara taşımak adına önemli çalışmalar<br />

yürüttüklerine de kaydeden Keskin,<br />

konuşmasında turizm yatırımcılarına da<br />

seslendi ve “İklim krizi hassasiyetinin


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

yaşandığı bu dönemde; turizmden<br />

yeşil enerji yatırımlarına, elektrikli şarj<br />

istasyonlarından akıllı kent uygulamalarına,<br />

otopark tesislerinden kentsel dönüşüme<br />

kadar birçok alanda bölgenin ihtiyaçlarını<br />

karşılamak üzere özel sektör paydaşları ile<br />

iş birlikleri yaratmayı ve kamu kaynaklarının<br />

daha verimli kullanılmasını hedefliyoruz.<br />

Bu çerçevede uluslararası ve ulusal<br />

yatırımcıları proje ve yatırım geliştirme<br />

programlarımıza ortak olmaları için davet<br />

ediyoruz” dedi.<br />

Polat: "İstanbul’un Kara Surları bir<br />

destinasyon alanı olmalı”<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)<br />

Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />

ise etkinlikte yaptığı konuşmasında<br />

İstanbul’un turizminin tarihi yarımadaya<br />

sıkıştırıldığına işaret ederek “Oysa ki,<br />

9.1 km uzunluğundaki İstanbul Kara<br />

Surları’nın bir yürüyüş destinasyonu olarak<br />

değerlendirilmediği gördük. Bu anlamda<br />

bu potansiyelin turizme kazandırılması<br />

anlamında İstanbul Kara Surları Açık<br />

Hava Müzesi çalışmasının ilk bölümünü<br />

tamamlandık ve Mevlanakapı ve Silivrikapı<br />

Kara Surları Ziyaretçi Merkezleri’nin açılışını<br />

geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirdik. Aynı<br />

şekilde Sultanahmet, Süleymaniye, Balat<br />

ve Boğaz aksının da bir destinasyon alanı<br />

olarak turizme kazandırılması yönünde<br />

çalışmalar yürütüyoruz” dedi.<br />

Bağlıkaya: “Turizmimizi<br />

geliştirecek her projeye destek<br />

vereceğiz”<br />

Tüm dünyada destinasyon pazarlamasında<br />

son yıllarda önemli bir değişim yaşandığına<br />

vurgu yapan TÜRSAB Başkanı Firuz<br />

Bağlıkaya ise konuşmasına şu bilgileri<br />

aktardı: “Özellikle yerel yönetimlerle<br />

turizm sivil toplum kuruluşları arasında<br />

kurulan sıkı bağlar, destinasyonların<br />

sürdürülebilir bir başarı elde etmesini<br />

sağlıyor. Bu bakımdan İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü ve Şişli<br />

Belediyesi’nin Küresel Sürdürülebilir Turizm<br />

Konseyi’ne üye olmasını ve sürdürülebilir<br />

turizm konusunda sektör paydaşları ile<br />

iş birliği içinde attığı adımları son derece<br />

değerli buluyoruz. TÜRSAB olarak biz,<br />

bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />

da ülkemize katma değer sağlayacak,<br />

turizmimizi geliştirecek her çalışmaya her<br />

projeye destek vermeye devam edeceğiz.<br />

Doğayı korumanın yanında yerel, özgün,<br />

doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyan<br />

destinasyonlar bu süreçten kazançlı<br />

çıkacak.”<br />

Kieker: “Berlin, hem siyasi hem de<br />

yaratıcılık için özgür bir kenttir”<br />

Konuşmaların ardından gerçekleştirilen<br />

”Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli”nde söz alan visitBerlin CEO’su<br />

Burkhard Kieker, visit Berlin’in 30 yıl önce<br />

Berlin Duvarı çöktüğünde kurulduğunu<br />

hatırlatarak, şunları söyledi: “Berlin yaralı<br />

bir şehirdi, Doğu ve Batı Berlin ayrıydı<br />

ama hedeflerimiz vardı. Kentimizde hem<br />

misafirler hem de orada yaşayanlar için<br />

neler yaparız diye düşündük. Turizmin kabul<br />

edilmesi ve ne kadar önemli olduğunun<br />

takdir edilmesi gerekir. Kültür ve turizmi<br />

birbirinden ayırmıyoruz, ayrılamaz diyoruz.<br />

Berlin’de 240 bin kişi turizm ve kültür<br />

alanında çalışıyor. Sadece yönetmek<br />

istemedik, şirket de olmak istedik. Geçen yıl<br />

şehir olarak turizm gelirimiz 13 milyar Euro<br />

oldu. Turizm gelirimizin bir kısmını Berlin’in<br />

pazarlama ve tanıtımına harcıyoruz. İki<br />

Berlin birleştiğinde bir marka yaratmaya<br />

çalıştık. Önce Berlin’le ilgili hangi sıfatlar<br />

var, onu sorguladık. Bir sözcük öndeydi;<br />

o da özgürlük. Berlin ‘özgürlük kentidir’,<br />

dedik. Berlin hem siyasi hem de yaratıcılık<br />

için özgür bir kenttir. Sınırlarımız sadece<br />

kanunlardır.”<br />

Facklam: "5 bin 700’den fazla<br />

yaratıcı şirket Berlin ekosistemine<br />

dahil”<br />

Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />

Markus Facklam, Berlin Partner’in<br />

VisitBerlin ile birlikte kurulduğunu akıllı<br />

kent, sürdürülebilirlik konusuyla, turizmi<br />

de beraber çalıştıklarını söyledi. Berlin<br />

Partner’in aynı zamanda Berlin Eyaleti<br />

Hükümeti’yle beraber çalıştığına da vurgu<br />

yapan Facklam, yaptıkları çalışmalar<br />

hakkında şu bilgileri verdi: “Kent genişleme<br />

için bölgeye yatırımcı şirket çağırıyoruz.<br />

Özellikle uzman güç olarak hizmet<br />

sektöründe şirketlere ihtiyacımız var.<br />

Berlin Partner’in içinde olan 240 şirket var,<br />

hepsinin amacı da Berlin’in geliştirilmesi.<br />

Yatırım yapmak isteyen şirketlere yardımcı<br />

olmak için elimizde veri bankası var. 5<br />

bin 700’den fazla yaratıcı şirket Berlin<br />

ekosistemine dahil, bütün Almanya’daki<br />

girişimci şirketlerin yüzde 50’si Berlin’de<br />

bulunuyor. Bu yıl düştü ama Almanya ama<br />

yine de 11 milyar Euro yatırım aldı. Hangi<br />

yaratıcı şirketlerin olduğu internet sitemizde<br />

yer alıyor.”<br />

Biçer: “Şişli’deki turizm<br />

sektörünü sürdürülebilir yapmayı<br />

amaçlıyoruz”<br />

Panelde söz alan KENTHAŞ Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Özcan Biçer ise Şişli Turizmi<br />

Geliştirme Programı’nı yürüttüklerini<br />

belirterek, “Programın amacı; Şişli kentsel<br />

alanının; konumundan, işlevlerinden,<br />

kültüründen, tarihinden, insanlarından,<br />

kurumlarından, deneyimlerinden,<br />

belleğinden kaynaklanan tüm potansiyelleri<br />

ortak akıl ve şeffaflık ilkeleri çevresinde<br />

birleştirerek Şişli’deki turizm sektörünü<br />

daha dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya<br />

kavuşturmaktır. Bu amaçla; uluslararası,<br />

ulusal ve lokal kurum ve kişilerle iş birliği<br />

yaparak, ortak bir vizyon çerçevesinde<br />

birlikte davranma kültürünün gelişmesini<br />

sağlamayı hedefledik” dedi.<br />

Panelistlerden İBB Turizm Şube Müdürü<br />

Hüseyin Gazi Coşan da İBB olarak bugüne<br />

kadar gerçekleştirdikleri kültür ve turizm<br />

projeleri ile önümüzdeki dönemde de hayata<br />

geçirecekleri yeni projeler hakkında da bir<br />

sunum gerçekleştirdi.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Otellerde<br />

iç pazar ne<br />

kadar daraldı?<br />

Yükselen fiyatlar ve ekonomik koşullar, yurt içi pazarda otel gecelemelerini<br />

ciddi oranda düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />

Turizm Databank‘ın Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı konaklama<br />

istatistiklerinden derlediği<br />

verilere göre, <strong>2023</strong> yılı Ocak-Ağustos<br />

döneminde (fiyatlar ve ekonomik<br />

koşullar baskısıyla), yurt içi pazarda<br />

otel gecelemelerini ciddi oranda<br />

düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />

2022 yılının 8 ayında 64 milyonu geçen<br />

otellerde vatandaş gecelemesi, <strong>2023</strong>’te<br />

38 milyona kadar indi.<br />

Şehirlerde gecelemeler düştü<br />

Yurt içi pazarda en büyük daralma<br />

2 milyon geceleme ile İstanbul’da<br />

gerçekleşti. İstanbul, toplam geceleme<br />

kaybının yüzde 30’unu iç pazarda<br />

gördü. İkinci sırada Balıkesir geldi. 1<br />

milyon düşüş yaşayan şehrin toplam<br />

geceleme kaybının yüzde 95’ini iç<br />

pazarda gördü. Aynı bölgede ve benzer<br />

eğilmde olan Çanakkale de bu oran<br />

%90 oldu. 880 bin gerileyen Antalya da<br />

İstanbul gibi toplam geceleme kaybının<br />

yüzde 30’unu iç pazarda gördü.<br />

Diğer yandan Muğla, yurt içi pazarda<br />

820 bin geceleme kaybederken, yurt<br />

dışı pazarda 48 bin gece kazanabildi.<br />

İzmir ise, iki pazarda da gerilerken,<br />

geceleme kaybının %56’sını iç pazarda<br />

gördü. Mersin ve Aydın’da da iç pazar<br />

düşerkeni toplam geceleme kaybının<br />

%70’ten fazlası iç pazarda oluştu.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Ömer Kartın<br />

“Avrupa’nın diline yeni doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz”<br />

“Türkiye, bleisure turizmi için ideal bir ülke. Çünkü leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca<br />

deniz, kum, güneş sattık. Otellerimiz buna çok uygun. Avrupa’nın diline doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz”.<br />

Turizmde bir “bleisure”dır gidiyor.<br />

“B”sini kaçıranlar için ilk duyuşta<br />

çok tanıdık bir kelime aslında.<br />

“Eğlence ve keyif amaçlı seyahatler<br />

zaten bizim işimiz” diyenleri bu<br />

gruba dahil edelim. Diğer tarafta<br />

Avrupa’nın sektörel terminolojisine<br />

sahip olanlar için çok bilindik bir<br />

olgu. “İşin aslı Türkiye’de bleisure’ı<br />

bilen biliyor, bilmeyen bilmiyor” diyen<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım<br />

ve Geliştirme Derneği (İSATAG)<br />

Genel Sekreteri Ömer Kartın ile<br />

geçtiğimiz ay GlobeMeets etkinliğinde<br />

bir araya geldim. Hazır da TÜRSAB<br />

Başkanı Firuz Bağlıkaya, o günkü<br />

konuşmasında turizmde bleisure’ın<br />

önemine dikkat çekmişken, bu<br />

konuyu biraz daha irdelemek,<br />

deneyimli turizmcinin görüşlerine de<br />

danışmak istedim…<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

“Bleisure, Türkiye’de çoktandır<br />

yapılıyor”<br />

Ömer Kartın, “Avrupa'nın yeni<br />

keşfettiği bir olgu” olarak ifade<br />

ettiği bleisure’ı en kestirme haliyle<br />

“business-leisure”ın bileşimi olarak<br />

tanımladı ilk olarak. Hatta bu olgunun<br />

Türkiye'de çoktandır var olduğunu,<br />

keşfedildiğini, ülkemizdeki MICE<br />

turizminin neredeyse bleisure<br />

temelli yapıldığını söyledi. Sonra<br />

ülkemizdeki bayi toplantılarının<br />

aslında MICE turizminin büyük<br />

çoğunluğunu oluşturduğunu anlattı.<br />

Bayi toplantılarının az miktarda<br />

toplantı, büyük oranda leisure amaçlı<br />

yapıldığını kaydeden Kartın, genellikle<br />

Antalya ve Tayland gibi keyif yerlerin<br />

tercih edildiğini söyledi. “Götürülen<br />

kişilere bir ödüldür, başarının bir<br />

ödülü olarak takdim edilir ve o leisure<br />

olarak yaşanır. Çok fazla MICE<br />

aktivitesi yapmazdık. Avrupalılar<br />

biraz bundan sıkıldı. Toplantılardan<br />

sıkıldılar ve azalttılar” diye belirtti.<br />

“Türkiye, bleisure için ideal bir<br />

ülke”<br />

Türkiye’nin bleisure için ideal bir ülke<br />

olduğunun altını çizen Kartın, “Çünkü<br />

leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca deniz,<br />

kum, güneş sattık. Otellerimiz buna<br />

çok uygun. Üstelik de bu beş yıldızlı<br />

otelleri yaparken toplantı temelli inşa<br />

ettik. Bakarsanız, hepsinin muazzam<br />

toplantı salonları var. Dolayısıyla<br />

Avrupa’nın yeni diline doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz” dedi.<br />

2022’den beri bleisure turizminin<br />

konuşulduğunu hatırlatan Kartın,<br />

pandemi sonrasında insanların<br />

yeni trend arayışlarına girdiklerini<br />

ve MICE’ın da kendine yeni bir yol<br />

aradığını belirtti. Kartın şunları<br />

söyledi: “MICE çünkü komplike bir iş.<br />

Pek çok toplantı, teknik yapı, altyapı,<br />

mükemmelliyetçilik ister. Biraz stresli<br />

bir iş. Leisure’ın stres atma yönü fazla<br />

tabii. Böyle olduğu için genelde her<br />

MICE’ın sonunda muhakkak yemek,<br />

gala, etkinlik şeklinde leisure kısmı<br />

yapılırdı. Ama bunu da Avrupa’da


DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />

DÖKÜM SAHAN<br />

ET TAVASI<br />

<br />

<br />

PORSELEN SAHAN<br />

<br />

7<br />

FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />

: 0552 557 41 71<br />

ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />

ızgara tavası<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

: info@defonte.com.tr<br />

: defonte_dokum


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

küçük çapta yaparlardı. Artık<br />

bunu neredeyse yarı yarıya<br />

yaptıkları için adını bleisure<br />

olarak tanımlıyorlar.”<br />

“İş seyahatleri de bleisure<br />

kategorisine giriyor”<br />

Business-triplerin de bleisure<br />

kategorisine girdiğini ifade<br />

eden Kartın, şöyle devam etti:<br />

“Bunlar da iş seyahatleri.<br />

Diyelim ki 8 kişilik bir iş takımı<br />

bir ülkeye gidiyor. İş görüşmesi<br />

yapıyor. Bunun sonunda da<br />

onların motivasyonları için,<br />

iki gün de dinlenmeleri için<br />

firmanın ekstra kalmalarını,<br />

konaklamalarını sağlamak.<br />

Bu da bleisure’a giriyor. İş<br />

seyahatleri de şöyle olur:<br />

Örneğin Türkiye’den Almanya’ya<br />

makine almak üzere bir fuara<br />

gidiyorsunuz. Fuarın sonunda<br />

da iki gün spa’da dinlenebilmelerini<br />

düşünün. Personelin de moral<br />

motivasyonunu güçlendirme,<br />

eğlenme, geldiği ülkenin tadını<br />

alma. Çoğu zaman Almanya'daki<br />

fuarlara giderler, ne yemeğini yiyebilir<br />

ne eğlencesini yaşayabilir ne de<br />

keyfini sürerler. İşte insanlar bunu<br />

da görebilsinler diye eklenen bir<br />

kısım var. İlla büyük boyutlu devasa<br />

toplantıların olması gerekmiyor.<br />

Küçük çaplı iş toplantılarına da bunu<br />

eklemek mümkün.”<br />

“Bleisure’ın en iyisi, İspanya”<br />

Ömer Kartın, Avrupa’nın bu keşfinden<br />

sonra bleisure pazarında şu anda en<br />

iyilerin Yunanistan, Fransa, İtalya ve<br />

İspanya gibi Güney Avrupa ülkeleri<br />

olduğunu söyledi. İçlerinde önde<br />

gidenin ise İspanya olduğunu belirten<br />

Kartın, öte taraftan bleisure’ın<br />

dünyadaki pazar büyüklüğü ve<br />

yarattığı ekonomik değeri ile ilgili<br />

açıklama yapmaktan kaçınarak şu<br />

ifadeleri kullandı: “Bu çok iddialı olur,<br />

bunu söyleyen de çok iddialı olur. Çok<br />

yeni bir şey. Bir yıldır konuşulduğu<br />

için bir ülkenin bir pazar payı alması<br />

birkaç yılı alır. Sürdürülebilir olmalı<br />

ki, o pazar ölçülebilsin. 1-2 yılda<br />

ölçümü doğru olmaz.”<br />

Kartın, Türkiye’de aslında bleisure’ı<br />

iç dinamiklerle, iç MICE turizmiyle<br />

yapıldığını, ne var ki adını bleisure<br />

olarak genişletmediğini kaydetti.<br />

Hatta yurt dışından bununla ilgili<br />

eleştiriler aldıklarını anlatan<br />

Kartın, “Siz MICE’ı biraz leisure ile<br />

karıştırıyorsunuz diye söylüyorlardı<br />

Şimdi onlar aslında bize söylediklerini<br />

kendileri yapar oldu” dedi.<br />

“MICE’da en büyük sorun, nitelikli<br />

eleman eksikliği”<br />

Güney Avrupa ülkeleri ile<br />

kıyaslandığında Türkiye'nin avantajlı<br />

bir konumu olduğu görüşünde, Kartın.<br />

MICE konusunda çok güçlü firmaların<br />

olduğuna ve otellerin de kendilerini<br />

geliştirdiklerine dikkati çeken Kartın,<br />

“MICE demek iyi eleman demek”<br />

dedi ve sektörün önündeki en büyük<br />

engelin de eleman eksikliği olduğunu<br />

vurguladı. “MICE’ın olmazsa olmazı<br />

budur. Alt yapımız da çok iyi, binalar<br />

iyi. Ama iyi eleman olmadığı zaman<br />

bunu tamamlayamazsınız. Türkiye'de<br />

bunu çok hızlı tamamlamamız gerek.<br />

İspanya, Yunanistan ve İtalya bizim<br />

çok önümüzde.” diye belirten Kartın,<br />

Türkiye’de pandemiye kadar yetişmiş<br />

elemanın var olduğunu, ne varki<br />

salgın krizi sebebiyle çok ciddi bir<br />

kayıp verildiğinin altını çizdi. Kartın<br />

en ciddi kaybın ise MICE turizminde<br />

yaşandığını söyleyerek,<br />

sektörün çok hızlı bir şekilde<br />

yenilenip, insanlara sevdirilmesi<br />

gerektiğine vurgu yaptı.<br />

“O yüzden hep birlikte<br />

çalışacağız” diyen Kartın, bunun<br />

yolu olarak da şu önerilerde<br />

bulundu: “Nasıl çalışacağız?<br />

Gençlere sevdirmek iki türlü<br />

olur. Bir, gelecek ve kariyer<br />

planlamasını güzel yaparız. İki,<br />

başlangıçtan itibaren para ile<br />

birlikte eğlenceli ve keyifli bir<br />

yaşantıyı hissettirerek.”<br />

“MICE’ın önemini 2000’lerden<br />

sonra fark ettik”<br />

Türkiye’nin MICE turizmini<br />

2000'lerin başından beri farklı<br />

bir dünya olarak algıladığından<br />

söz eden Kartın, “2000'lere<br />

kadar biz MICE’ı aslında çok<br />

profesyonel yapmıyorduk.<br />

Bir şirketin alt departmanı gibi<br />

görüyorduk. Başlı başına bir yapı<br />

olduğunu 2000'lerden sonra fark<br />

ettik. Biz dünyadan belki 20 yıl daha<br />

geriden başladık. Ama kısmen bence<br />

2020'lere kadar yakaladık. Pandemi<br />

tekrar bizi biraz daha geri attı. Şimdi<br />

o boşluğu umarım 2-3 yılda tekrar<br />

doldurursak Avrupa'nın iyi bir MICE<br />

destinasyonu olacağız. Bleisure’da<br />

olacağız en azından.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Bleisure pazarının %30’una sahibiz<br />

ama %10’unu alıyoruz”<br />

Ömer Kartın, Türkiye’nin bleisure<br />

pazarında kapasite olarak Güney<br />

Avrupa'nın %30'una sahip olduğunu<br />

belirtti. “Güney Avrupa'nın %30'u<br />

az değil. Bugün ben %10'unu<br />

alabildiğini düşünüyorum. İspanya,<br />

İtalya ve Güney Fransa'nın çok<br />

güçlü olduğunu biliyorum. Özellikle<br />

büyük toplantılarda, kongrelerde<br />

ve konferanslarda çok güçlüler. Biz<br />

%30'una kadar çıkabiliriz. Özellikle<br />

bleisure olgusunu insanların<br />

beynine sokup biz size toplantının<br />

üstünde mutluluk da vadediyoruz<br />

şeklinde yapabiliriz bunu da.” diyen<br />

Kartın, “Bunu biraz iddialı söylersek<br />

mutluluk olarak da tarif edebiliriz”<br />

diye sözlerini tamamladı.


Yoğurda bitki bazlı alternatif<br />

Metro Türkiye ile profesyonel mutfaklarda!<br />

Beslenme trendleri arasında vegan yaşam tarzı yükselişini sürdürürken, yeme içme sektörü<br />

işletmelerinin menülerinde bitki bazlı alternatif arayanların sayısı da her geçen gün artıyor.<br />

33 yılı aşkın süredir sektörün bir numaralı iş ortağı olan Metro Türkiye, müşterilerinin bu yöndeki<br />

taleplerini zengin ürün yelpazesi ile karşılıyor.<br />

Daha yaşanabilir bir gelecek<br />

için sürdürülebilir kaynakların<br />

önemi artarken, bitki bazlı<br />

gıdaları tercih edenlerin sayısı da her<br />

geçen gün artıyor. Karbon salınımını<br />

azaltma amacıyla daha da öne çıkan<br />

vegan beslenme tercihindeki bu artış,<br />

menülerde de bitki bazlı alternatif<br />

arayışını beraberinde getiriyor.<br />

Herkes için sağlıklı beslenme ve<br />

sürdürülebilirlik anlayışıyla bitki<br />

bazlı ürün yelpazesine yeni çeşitler<br />

ekleyen Metro Türkiye, yeme içme<br />

sektöründeki müşterilerinin ihtiyaç ve<br />

taleplerini uçtan uca karşılıyor.<br />

Kendi markası olan Metro Chef<br />

Veggie ile falafel, makarna, içli<br />

köfte, lahmacun gibi ürünlerin yanı<br />

sıra Rioba markası altında brownie,<br />

organik smoothie ve organik çay<br />

ürünlerini de vegan olarak sunan<br />

Metro Türkiye, geniş ürün çeşitliliği ile<br />

bitki bazlı beslenenlerin ve veganların<br />

ihtiyaç duyduğu yüzlerce alternatif<br />

ürünü mağazalarında sunuyor.<br />

Yoğurdun bitki bazlı alternatifi:<br />

Metro Chef Veggie Fermente Süzme<br />

Kaju<br />

Bitki bazlı ve vegan yaşam tarzını<br />

tercih eden tüketicilerin sayısının<br />

artmasıyla birlikte profesyonel<br />

mutfaklarda ve<br />

menülerde<br />

de vegan<br />

ve bitki<br />

bazlı<br />

tabaklar<br />

daha fazla<br />

yer almaya<br />

başladı.<br />

Yeme içme<br />

sektörünün<br />

bir numaralı<br />

iş ortağı olan Metro Türkiye,<br />

bitki bazlı beslenenlerin yoğurda<br />

alternatif ürün arayışına karşılık<br />

olarak Metro Chef Veggie Fermente<br />

Süzme Kaju ürününü geliştirdi<br />

ve <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla raflarına<br />

taşımaya başladı. Yoğurda alternatif<br />

olan bu ürünle restoranlar bundan<br />

böyle müşterilerine, çorbalardan<br />

makarnalara, kahvaltılıklardan<br />

tatlılara yoğurdun kullanılabildiği her<br />

lezzeti kolaylıkla sunabilecek!<br />

V-Label sertifikalı Metro Chef Veggie<br />

Fermente Süzme Kaju, protein<br />

kaynağı olmasıyla alternatif beslenme<br />

tarzını benimseyenlerin protein<br />

ihtiyacına cevap veriyor. Koruyucu<br />

ve katkı maddesi içermeyen Metro<br />

Chef Veggie Fermente Süzme<br />

Kaju’nun bir diğer özelliği ise glüten<br />

içermemesi. Şeker ilavesiz olmasıyla<br />

da beslenmesine dikkat edenler için<br />

iyi bir alternatif olan bu ürün, 900 g’lık<br />

ambalajda sunuluyor.<br />

Sürdürülebilirlik anlayışına<br />

da uyum sağlayan vegan<br />

ürün kategorisini sürekli yeni<br />

çeşitler ekleyen Metro Türkiye,<br />

müşterilerin yoğurda alternatif<br />

olabilecek bitki bazlı ürün<br />

arayışına yepyeni bir ürünle<br />

karşılık veriyor. <strong>Kasım</strong> ayı<br />

itibarıyla raflarda yer alan<br />

“Metro Chef Veggie Fermente<br />

Süzme Kaju”, yoğurdun<br />

kullanılabildiği her yemekte<br />

yerini alarak profesyonel<br />

mutfakların şeflerinin<br />

vazgeçilmezi olacak!


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

Celestyal<br />

7 gece İstanbul<br />

ve Yunan Adaları<br />

seferlerini<br />

yeniden<br />

başlatıyor<br />

Filosunun yeni gemisi<br />

Journey için Selanik ve<br />

Atina’dan sonra ilk kez geldiği<br />

İstanbul Galataport’ta bir<br />

lansman gerçekleştiren<br />

Celestyal Cruises, acentelere<br />

yönelik düzenlediği tanıtım<br />

etkinliğinde Covid sebebiyle<br />

iptal edilen 7 gece Yunan<br />

Adaları ve İstanbul seferlerinin<br />

en kısa zamanda yeniden<br />

başlatılacağını duyurdu.<br />

Atina ve Selanik şehirlerindeki<br />

lansmanın hemen ardından rotasını<br />

İstanbul’a çeviren ve Galataport<br />

Limanı’nda demirleyen Celestyal Journey için<br />

bir etkinlik de 17 Ekim Salı günü Galataport<br />

İstanbul’da gerçekleşti. Turizm ve kruvaziyer<br />

dünyasının önemli isimleri, sektör ve medya<br />

temsilcilerini buluşturan davette Celestyal’in<br />

sıra dışı deneyimler ve unutulmaz yolculuklar<br />

sunma konusundaki kararlılığı vurgulandı.<br />

26 milyon Euro’luk yatırımla renovasyon ve<br />

teknik yenilemeden geçirilen Journey’in,<br />

Celestyal için önemli bir dönüm noktasını<br />

temsil ettiğine ve kruvaziyer pazarına<br />

sağladığı ekonomik katkıya dikkat çekildi.<br />

Galataport İstanbul’da demirleyen Journey<br />

gemisinde düzenlenen lansmana İstanbul<br />

Vali Yardımcısı Şevket Atlı, Yunanistan<br />

İstanbul Başkonsolusu Konstantinos Koutras<br />

ve Galataport İstanbul Liman İşletme Genel<br />

Müdür Yardımcısı ve Medcruise Başkanı<br />

Figen Ayan’ın da aralarında bulunduğu<br />

turizm otoriteleri, sektör temsilcileri ve<br />

medya mensupları olmak üzere seçkin bir<br />

grup davetli katıldı. Journey Kaptanı Mr.<br />

Angelos Vassilakos ve Celestyal Türkiye<br />

Direktörü Özgü Alnıtemiz’in ev sahipliğinde<br />

yapılan lansmanda Ege’nin iki yakasında<br />

ortak kültürü ve tarihiyle iki topluluğun<br />

kardeşliğine; Celestyal’in Türkiye pazarına<br />

olan inancından asla vazgeçmeyişine,<br />

pandemi dışında Türkiye limanlarına gelmeyi<br />

aralıksız olarak sürdürdüğüne vurgu yapıldı.<br />

Baltazzi: “<strong>2023</strong>, rekor yıl olacak”<br />

Karavan Turizm olarak 20 yıldır Celestyal<br />

Cruises ile iş birliği içinde olduklarını belirten<br />

Karavan Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Gianluigi Baltazzi, bu süreçte rekor yıllar ve<br />

bazen de çok zor dönemlerden geçtiklerini<br />

söyledi. Baltazzi, “Bir çoğunuzun hatırladığı<br />

gibi, Covid’den önceki dönemde ülkemizi<br />

2-3 yıl çok az seferlerin geldiği bir dönem<br />

yaşadık. Bu dönemde Celestyal Cruises,<br />

tüm çabalarıyla seferlerine devam etmiştir.<br />

Bunlar tabii bugün sayı olarak genel<br />

baktığımızda çok yüksek rakamlar olmasa<br />

da, 100-110 sefer olsa da, her seferi altın bir<br />

sefer olarak değerlendirebileceğimiz yaptık.<br />

Ondan sonra Covid dönemi geldi. O da bitti.<br />

Şu an bu sene zannediyorum rekor yıl olarak<br />

Celestyal Cruises ile kapatmayı düşünüyoruz.<br />

Siz acentelere teşekkür etmek istiyorum. En<br />

zor zamanlarımızda hep yanımızdaydınız.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

“7 gece İstanbul seferlerimizi<br />

yeniden başlatıyoruz”<br />

Gianluigi Baltazzi yaptığı konuşmada, Covid<br />

sebebiyle iptal edilen 7 gece Yunan Adaları<br />

ve İstanbul seferlerinin en kısa zamanda


Protein Kaynağı<br />

Metro Chef Veggie<br />

Fermente Süzme Kaju,<br />

Sofraların Yeni Lezzeti!<br />

Bitki Bazlı ürünlerimizi görmek<br />

için QR kodu okutun!


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

başlayacağını duyurarak şunları ekledi: “Bu<br />

sektörde uzun sene çalışmış olanlar hatırlar,<br />

bu 3,4 ve 7 gün olan Yunan Adaları turları<br />

haftada üç Kuşadası ve haftada bir İstanbul<br />

olarak yapılırdı. Yani 7 gecelik İstanbul ve<br />

Kuşadası seferlerimiz oluyordu. Maalesef<br />

bu Covid öncesi jeopolitik nedenlerle geçen<br />

üç yıl süresinde İstanbul seferlerimizi biz<br />

daha çok güneyde devam ettirdik. Önce<br />

İstanbul seferlerimizi iptal ettik. Amacımız,<br />

bu klasik olan 7 gece Yunan Adaları ve<br />

İstanbul seferlerimizi en kısa zamanda tekrar<br />

başlatmak. Böylece İstanbul seferlerimize<br />

devam etmektir.”<br />

Alnıtemiz: “Türkiye limanlarına<br />

en çok sefer yapan kruvaziyer<br />

firmasıyız”<br />

Türkiye limanlarına düzenli ve en çok<br />

sefer yapan kruvaziyer firması olarak<br />

Celestyal’in yeni gemisiyle İstanbul’da<br />

düzenlediği resepsiyonun öneminin altını<br />

çizen Özgü Alnıtemiz; ‘Filomuzun yeni gemisi<br />

Journey, eylül ayında denize indirildiğinde<br />

ilk durağı Kuşadası oldu. Eylül ayı boyunca<br />

Kuşadası’na yolcu getirdi ve buradan binen<br />

yolcularıyla turlarını yaptı. Selanik ve Atina<br />

lansmanlarından sonra bugün yeni bir<br />

program için İstanbul’da. <strong>Kasım</strong> sonuna<br />

kadar yine İstanbul ve Kuşadası çıkışlı<br />

programlarını sürdürecek. Türkiye kruvaziyer<br />

sektörünün <strong>2023</strong>’te çıtayı yükselttiğinin bir<br />

göstergesi bugün Journey’in burada olması.<br />

Bu sezon Türkiye limanlarına toplam 108<br />

sefer gerçekleştiren ve 120 bin yolcu taşıyan<br />

bir cruise firması ve Doğu Akdeniz bölgesinin<br />

lider cruise operatörü Celestyal olarak<br />

sektördeki bu gelişmede payımız olmasından<br />

dolayı gururluyuz.” diye konuştu.<br />

“Bölgenin kruvaziyer potansiyelinin<br />

gelişmesinde önemli rol alıyoruz”<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı<br />

istatistiklere göre <strong>2023</strong> Eylül sonu itibarıyla<br />

876 geminin Türkiye limanlarına giriş<br />

yaptığını, toplam gelen yolcu sayısının ise<br />

eylül sonu itibarıyla 1 milyon 97 bin olduğunu<br />

belirten Alnıtemiz şunları söyledi: “Türkiye<br />

tarihi, doğası, kültürü ve konumu ile en<br />

çok ilgi çeken destinasyonlardan Ege ve<br />

Akdeniz çanağının olmazsa olmaz durağı.<br />

Bu destinasyondaki lider uzmanlığımızla<br />

Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgenin<br />

kruvaziyer potansiyelinin gelişmesinde<br />

önemli bir rol alıyoruz. Dünya kruvaziyer<br />

devlerinin ülkemize ilgisi bu çabalarla, ayrıca<br />

liman ve altyapılarının zenginleşmesiyle her<br />

geçen yıl daha da artıyor” dedi.<br />

“Türkiye’de cruise bilinirliği her geçen gün<br />

artıyor”<br />

Dünyanın dört bir yanından turisti ağırlayan<br />

Celestyal gemilerinin konumlandığı<br />

limanlarda Kuşadası, Efes ve İstanbul kara<br />

turlarıyla Türkiye’nin turizm tanıtımına ve<br />

ekonomisine katkı sağladığına dikkat çeken<br />

Alnıtemiz şöyle devam etti: ‘’Kruvaziyer<br />

sadece gelen yolcu değil. Türkiye’de cruise<br />

bilinirliği de her geçen gün artıyor. Ortak<br />

kültür ortak tarih ve yakın deniz olması<br />

gibi nedenlerle Türkler, Celestyal’in Yunan<br />

Adaları turlarına her geçen gün daha çok<br />

ilgi duyuyor. Türkiye limanlarına ne kadar<br />

çok yolcu bindirirsek gemi şirketleri de<br />

limanlarımızı daha çok rotasına alır. Üç tarafı<br />

denizlerle çevrili ülkemizde cruise seyahatine<br />

daha çok kişinin erişmesini sağlamalıyız’’.<br />

Atlı: “Celestyal’i İstanbul’da daha<br />

çok görmek istiyoruz”<br />

Yunanistan İstanbul Başkonsolusu<br />

Konstantinos Koutras Türkiye’nin<br />

Yunanistan’ın turizminde önemli bir yere<br />

sahip olduğuna ve ortak kültüre dikkat<br />

çekerken, Galataport İstanbul Liman İşletme<br />

Genel Müdür Yardımcısı ve Medcruise<br />

Başkanı Figen Ayan, Celestyal Cruises’un<br />

Ege’nin iki yakası arasında yıllardır<br />

düzenlediği seferlerle Yunanistan ve Türkiye<br />

arasında bağ kuran bir firma olduğuna<br />

dikkat çekerek, “Celestyal kruvaziyer sektörü<br />

kadar Galataport için de çok önemli bir<br />

firma. Pandemi olmasaydı Galataport’a ilk<br />

gelen gemi Celestyal olacaktı. Bu nedenle<br />

Celestyal’i İstanbul’da yeniden görmek bizim<br />

için çok anlamlı” dedi.<br />

İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı ise,<br />

‘’Celestyal Journey’i ve cruise gemilerini<br />

dünyanın en özgün limanlarından olan<br />

Galataport’ta ağırlamaktan dolayı gururluyuz.<br />

Cruise gemilerini ve Celestyal’i İstanbul’da<br />

daha çok görmek istiyoruz’’ diye konuştu.<br />

Celestyal COO George Koumpenas ise<br />

şunları söyledi: ‘’Celestyal olarak bizler<br />

için Türkiye ve limanları ikinci evimiz<br />

gibidir, zira uzun yıllardır binlerce yolcuya<br />

Türkiye'nin güzelliklerini keşfetme fırsatı<br />

sunuyoruz. Kuşadası'na her hafta 3 uğrak<br />

yapan Celestyal gemileri bu limanın en<br />

sık ziyaretçileri arasında yer alırken, aynı<br />

zamanda İstanbul ve diğer Türk limanlarına<br />

da çok sayıda uğrak yapıyoruz.’’<br />

Theophilides: “Journey, heyecan<br />

verici bir dönemi müjdeliyor”<br />

Selanik ve Atina lansmanlarında konuşma<br />

yapan Celestyal Cruises CEO'su Chris<br />

Theophilides ise, Celestyal Journey’le<br />

Celestyal Cruises'un gelişiminde önemli bir<br />

kilometre taşına imza attıklarını kaydederek;<br />

‘’Journey bizim için heyecan verici bir<br />

dönemi müjdeliyor. Konuklarımıza üst düzey,<br />

birinci sınıf bir kruvaziyer deneyimi sunma<br />

arayışımızda yeni bir dönemin başlangıcı<br />

anlamına geliyor. Gemi, Celestyal'ın<br />

Yunanistan ve Doğu Akdeniz bölgesinde<br />

kruvaziyer endüstrisinin ve turizmin<br />

büyümesini destekleme konusundaki<br />

sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olarak<br />

denizlere açılıyor" dedi.<br />

Celestyal Journey<br />

lansmanında davetli<br />

sektör aktörleri ve<br />

medya temsilcileri,<br />

bir keşif turuna<br />

katılarak geminin<br />

süitlerini, güneşlenme<br />

güvertelerini, lounge ve<br />

restoranlarını, welness’a<br />

adanmış alanlarını<br />

gezerek deneyimlediler.


Tabiatın kalbi<br />

Bolu’dan<br />

horeca@taskesti.com<br />

www.taskestisu.com<br />

Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />

bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />

şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />

0850 888 14 14


Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Fine dining restoranlardan Michelin ödüllü mekanlara<br />

Rezervem'in dijitalleşme çözümleri<br />

sektörü şekillendiriyor<br />

4<br />

kişilik rezervasyonu 5 kişi olarak<br />

değiştirmek isteyen bir misafir<br />

düşünün... Ya da restorana özel bir<br />

gün için çiçek sipariş edip, teslimini garanti<br />

altına almayı talep eden... O günkü restoran<br />

yolcuğunda rezervasyon süreçleriyle ilgili<br />

hiçbir karanlık nokta kalsın istemeyen…<br />

Dijitalleşen dünyada restorana gitmeyi<br />

bir yolculuk olarak ele alan Rezervem’in<br />

Restoran Rezervasyon Yönetim Sistemi ile bu<br />

ihtiyaçlara cevap vermek hiç de zor değil!<br />

Geleneksel yöntemlerin aksine dijital<br />

dünyada artık oyunun kurallarının değiştiğine<br />

vurgu yapan Rezervem’in Kurucusu ve<br />

CEO’su Bekir Topuz ile Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi’ni ve işletmelere sağladığı<br />

fırsatları konuştuk.<br />

Restoran rezervasyon süreçlerinde<br />

dijitalleşmenin HoReCa sektörüne<br />

etkisini nasıl değerlendirirsiniz?<br />

Yeme içme işletmelerinin son<br />

yıllardaki dijitalleşme gündemi<br />

nasıl?<br />

Dijitalleşen dünyada restoran<br />

rezervasyonlarının yönetimi ülkemizde pek<br />

çok restoranda geleneksel yöntemlerle<br />

sürdürülüyor. Bu yöntem restoranlara ciddi<br />

konfor alanı sunuyor fakat dijital dünyada<br />

artık oyun çok farklı oynanıyor.<br />

Biz Rezervem olarak, restorana gitmeyi bir<br />

yolculuk olarak ele alıyoruz ve bu yolculuk<br />

rezervasyon aşamasında başlıyor. Bu<br />

noktada restoranın misafirlerine sunduğu<br />

imkanlar ve kurduğu iletişim bu yolculuğun<br />

seyrini çok ciddi etkiliyor. Misafirin<br />

restoran yolculuğunda yaşadığı en büyük<br />

problemlerden birisi, iletişim. Misafirler<br />

doğru kişilerle iletişim kuramadığı ve doğru<br />

şekilde bilgilendirilmediği için maalesef çok<br />

fazla olumsuz restoran yolcuğu deneyimi<br />

hikayesi duyuyoruz.<br />

İşte biz bu noktada, misafirlerin rezervasyon<br />

yapma süreçlerini dijitalleştirerek tüm<br />

iletişim sorunlarını ortadan kaldırıyoruz<br />

ve restoranları misafirleriyle doğrudan<br />

kurumsal anlamda iletişim kurmalarını<br />

sağlıyoruz. Sunduğumuz çözümler<br />

restoranların ilgisini çekiyor, çalıştığımız<br />

restoranlarda Rezervem’in misafir<br />

yolculuğunu deneyimledikten sonra “kendi<br />

restoranımda da neden olmasın?” sorusunu<br />

düşündürüyoruz.<br />

Restoranlarla yaptığımız görüşmelerde<br />

sunduğumuz çözümlerle ilgili çok ciddi bir<br />

dijitalleşme talebi olduğunu gördük. Bu bizi<br />

de çok heyecanlandıran ve mutlu eden bir<br />

durum. Ülkemiz ve HoReCa sektörünün<br />

dijitalleşme yolcuğunda çözüm sunmak ve<br />

aynı zamanda misafirlere de bu yolculukta<br />

daha sağlıklı ve sorunsuz bir deneyim<br />

sunuyor olmak en büyük mutluluğumuz.<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi ile restoran<br />

işletmecilerine hangi teknolojik<br />

çözümleri sunuyorsunuz? Sistemin<br />

sunduğu fırsatlar, avantajlar neler?<br />

Restoranlarımız dijitalleşme için içsel<br />

yolculuklarını tamamlamış ve bir arayış<br />

içerisinde aslında. Biz de bu noktada<br />

onlara en başta rezervasyon yönetimi<br />

çözümü ile ihtiyaçlarına cevap veriyoruz.<br />

Tabii ki bu işin temelinde var olan şey,<br />

aslında biz restoranlara öncelikli olarak<br />

misafir deneyiminin ölçümü-analizi-takibi<br />

konularında çözüm sunuyoruz. Misafir<br />

deneyiminin takibi çok önemli çünkü<br />

kendinize misafirinizin gözünden bakmagörme<br />

şansınız oluyor. 7 farklı alanda<br />

misafirlerden değerlendirme alabiliyoruz,<br />

hatta restorandaki her bir alandaki<br />

misafir deneyimini ayrı ayrı görebilme ve<br />

raporlayabilme imkanımız var. İç mekandaki<br />

misafir deneyimi ile dış mekandaki misafir<br />

deneyimi birbirinden farklı olabiliyor. Servis<br />

personelinin hizmet kalitesini de ayrı ayrı<br />

takip edip raporlayabiliyoruz.<br />

Hootsuite’in bir araştırmasında restoranlarda<br />

olumsuz deneyim yaşayan insanların<br />

%67’sinin hiçbir geri bildirimde bulunmadan<br />

oradan ayrıldığı ve bir daha da gelmediği<br />

ifade ediliyor. Bu çok ciddi bir oran ve<br />

maalesef olumsuzlukların geri dönüşü<br />

olmayan noktalara gitmesine sebebiyet<br />

verebilir. Güzel şeylerin görülmesi için de<br />

yine misafirlerden geri bildirim almanın çok<br />

kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyoruz.<br />

Bizim için ikinci önemli konu ve sunduğumuz<br />

çözüm, iletişim. Misafirler restoran<br />

yolcuğunda restoranlarla kurdukları<br />

iletişimde çok ciddi sorunlar yaşıyor ve<br />

doğru bilgiye ulaşmaları oldukça zor.<br />

Rezervasyonları ile ilgili bilgilendirilmiyorlar.<br />

Biz bu anlamda misafirlerin restoran<br />

yolcuğunda tüm süreçleriyle<br />

bilgilendirilmesini sağlıyoruz. 4 kişilik<br />

rezervasyonunuzu 5 kişi olarak değiştirmek<br />

mi istediniz? Restoran bu işlemi yaptığında<br />

misafirini sms ve e-posta ile hemen<br />

bilgilendirebiliyor. Veya restorana özel bir gün<br />

için çiçek sipariş ettiniz, restoran çiçeğinizi<br />

teslim aldığında sizi bilgilendirebiliyor.<br />

Kısacası, misafirin restoran yolcuğunda<br />

rezervasyon süreçleri ile ilgili hiçbir karanlık<br />

nokta kalmıyor.<br />

Sunduğumuz diğer bir çözüm de,<br />

restoranların korkulu rüyası No-show için<br />

finansal araçlar. Misafirlerin rezervasyona<br />

gelmemeleri restoranlar için çok büyük bir<br />

sorun. Bu aynı zamanda ciro kaybı ve prestij<br />

anlamında da can sıkıcı bir durum. Aynı gün<br />

pek çok farklı restorana rezervasyon yapıp,<br />

son dakikada karar verip diğer restoranlara<br />

bilgi dahi vermeyen pek çok misafir var.<br />

No-show, restoranların en bilinen<br />

kronik sorunlarından biri. Özellikle<br />

fine dining restoranlar için bu<br />

sorunu çözmek, başlıca hedefler<br />

arasında geliyor. Rezervem<br />

Restoran Rezervasyon Sistemi, bu<br />

soruna ne oranda cevap verebiliyor?<br />

Sistemin performans/ yetkinlik<br />

düzeyi nedir?<br />

Sizin de ifade ettiğiniz gibi No-show kronik<br />

bir sorun ve bu sonunun çözümü için temelde<br />

iki farklı çözüm sunuyoruz. Bize göre bu<br />

sorunun başlıca nedeni iletişim eksikliği<br />

çünkü rezervasyon sürecinde misafirlerle<br />

kurulan iletişim sağlıklı ve yeterli değil. Pek<br />

çok insan, rezervasyonuna gidemeyeceğini


ildiği halde restoranı arayıp, biz gelemiyoruz<br />

demek için bile vakti yok. Bu da maalesef Noshow<br />

durumuna sebep oluyor.<br />

Rezervem olarak sunduğumuz çözümlerde<br />

misafir kendisine gelen sms ve e-posta<br />

bildirimleri üzerinden kimseyle telefon<br />

görüşmesi yapmadan tek bir tıklama ile<br />

rezervasyonunu iptal edebiliyoruz, bu çok<br />

büyük bir kolaylık.<br />

İkinci olarak sunduğumu çözüm, finansal<br />

araçlar. Masa sayısı sınırlı ve özellikle<br />

Michelin gibi ödüllü restoranlarımızda<br />

misafirin rezervasyonuna gelmemesi en<br />

kötü senaryolardan birisi. Bu durumu<br />

engellemek ve misafirlere biraz daha<br />

sorumluluk yükleyebilmek adına,<br />

restoranlarımıza kullanımı çok kolay<br />

finansal araçlar sunuyoruz. Yeni bir<br />

rezervasyon oluşturulduğu zaman kişi<br />

sayına göre, misafirlerden provizyon ve ön<br />

ödeme isteyebiliyorlar. Buradaki asıl amaç,<br />

önden bir ödeme almak değil, misafire<br />

sorumluluk yüklemek aslında. Misafir<br />

rezervasyona gelemeyecek ise, bunu<br />

restorana bildirmesini sağlıyoruz. Bu sayede<br />

misafirler rezervasyonlarını iptal ederek<br />

provizyon/ön ödemelerini geri alabiliyor ve<br />

restoranlar da masalarını diğer misafirleri<br />

için kullanabiliyor. Restoran isterse tabii ki<br />

ön ödeme de alabiliyoruz, esnek bir altyapı<br />

sunuyoruz. Sunduğumuz bu çözüm sayesinde<br />

restoranların doluluk oranlarının yukarıda<br />

tutulmasına katkı sağlıyor ve No-show ile<br />

mücadelede restoranlarımızı destekliyoruz.<br />

Aynı zamanda misafirler için de olumsuz bir<br />

sürprizle karşılaşmamalarını ve masalarını<br />

garanti altına almalarını sağlamış oluyoruz.<br />

Misafir, finansal işlemi tamamlayana kadar<br />

rezervasyonu konfirme edilmiyor ve belli<br />

aralıklarla hatırlatmalar yapılıyor. Başarılı<br />

bir işlemin ardından masa yerleşimini de<br />

otomatik olarak yapabiliyoruz. Sunduğumuz<br />

bu finansal çözümler sayesinde ortalaması<br />

%13 olan No-show oranları %1,8 seviyelerine<br />

kadar düşürebiliyoruz.<br />

Uygulamayı en çok hangi restoranlar<br />

tercih ediyor? Türkiye’de son<br />

dönemde sayısını artıran Michelin<br />

Guide, Gault Millau, Altın Kaşık<br />

Ödülleri ve İncili Gastronomi Rehberi<br />

vb. ödül sistemleri ile rezervasyon<br />

sistemlerine ihtiyaç arttı. Bu noktada<br />

en çok kimler kapınızı çalıyor?<br />

Sunduğumuz çözümler ve bu işe bakış<br />

açımızdan kaynaklı, öncelikli olarak fine<br />

dining restoranlar ve kendisini o noktada<br />

gören ve hizmet veren işletmeler tarafından<br />

tercih ediliyoruz. Şu an 2 tane Michelin Yıldızlı<br />

restoranımız var. Bunlar Turk Fatih Tutak<br />

ve Neolokal. Ayrıca Michelin Guide’da yer<br />

alan 6 tane restoranımız var. Bunlar: Sunset<br />

Grill&Bar, Lokanta 1741, Lokanta Feriye,<br />

İnari Omakase, Kiss The Frog ve Aheste.<br />

Michelin’in bu yıl ikincisi düzenlenecek olan<br />

ödül töreninden sonra Michelin yıldızlı ve<br />

Michelin Guide restoranlarımızın sayısının<br />

artacağını şimdiden söyleyelim.<br />

Fakat özellikle sizin de ifade ettiğiniz<br />

gibi ülkemizde son yıllarda sayıları artan<br />

Michelin yıldızlı restoranlar ve Michelin Guide<br />

restoranları özellikle kapımızı çalıyor. Bu tarz<br />

ödüllerden sonra çok ciddi talep gördükleri<br />

için rezervasyon süreçlerini yönetmek<br />

imkansız bir hale gelebiliyor. Sunduğumuz<br />

çözümler sayesinde rezervasyon süreci<br />

neredeyse tam otomatik olarak kendiliğinden<br />

yönetiliyor. Buna en büyük örnek ve gurur<br />

kaynağımız, 2 Michelin yıldızlı restoranımız<br />

Turk Fatih Tutak.<br />

Restoran işletmeleri bu dijital<br />

dönüşüme nasıl başarılı bir şekilde<br />

entegre olabilir? Bu değişimi<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetimi sistemi ile nasıl<br />

yönetebilir?<br />

Restoranların sunduğumuz bu dijital<br />

dönüşüme entegre olabilmeleri için öncelikle<br />

bu bakış açısına sahip olmalarını istiyoruz.<br />

Bugüne dek gidip kimseyi ikna etmek gibi<br />

bir çabamız olmadı, restoranlarımız bize<br />

gelsin istiyoruz. Sonrası gerçekten çok kolay.<br />

Herhangi bir sunucu yatırımı olmadığı için<br />

sadece bilgisayar, tablet ve telefonlarından<br />

Rezervem’i kolayca kullanabiliyorlar.<br />

Sonrasında zaten Rezervem, rezervasyon<br />

süreçleri ile ilgili tüm iş yükünü üzerlerinden<br />

alacak. Web sitesi ve sosyal medya<br />

hesaplarından misafirlerine rezervasyon<br />

yapma imkanı da sunduğumuz için tüm süreç<br />

kendiliğinden yönetilecek.<br />

İşletmelerin dijital dönüşüme ayak<br />

uydurabilmesi noktasında Rezervem<br />

olarak ne tür bir eğitim ve geliştirme<br />

programı uygulamaktasınız?<br />

Dijital dönüşümü tek seferlik bir iş olarak<br />

görmüyoruz. Bu sebeple çalıştığımız<br />

restoranlarımızla güçlü bağlar kuruyor ve<br />

onların bu yolculuktaki tüm ihtiyaçlarını<br />

sürekli analiz ediyor ve destek oluyoruz.<br />

İşimizin bir parçası da ürün geliştirmek<br />

olduğu için restoranlarımızı can kulağıyla<br />

dinliyor ve büyük küçük ayırt etmeden tüm<br />

ihtiyaçlarını nasıl dijitalleştirebiliriz diye<br />

oturup konuşuyoruz. Bizimle çalışmaya<br />

başladıklarında onlara üç günlük bir eğitim<br />

programı sunuyoruz. Tüm süreçlerde<br />

nasıl hareket edileceği, hangi kararların<br />

alınacağı ve olası pek çok farklı senaryo için<br />

restoranda ilgili tüm personele gerekli eğitim<br />

oryantasyonu veriyoruz. Eğitim ve desteğimiz<br />

üç gün ile sınırlı değil. Aslında sürekli<br />

iletişim halindeyiz ve olası tüm ihtiyaçlarında<br />

doğrudan bize ulaşabiliyorlar. Herhangi bir<br />

ihtiyaç halinde telefonlarımız her zaman açık<br />

ve her zaman ulaşılabiliriz.<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi’ni geliştirmeye<br />

yönelik farklı yatırımlarınız da<br />

olacak mı?<br />

İlk günden itibaren yatırım ve<br />

geliştirmelerimiz devam ediyor. Her gün<br />

farklı iş ortakları ve çözümlerle tanışıyor<br />

ve daha farklı ne tür hizmetler sunabiliriz<br />

noktasında tartışıyoruz. <strong>Kasım</strong> ayında<br />

5. yılımızı dolduracağız, bunun için çok<br />

heyecanlıyız. Bugüne kadar 700 binin<br />

üzerinde insana dokunduk ve dolaylı olarak<br />

2 milyon kişiye restoran yolcuğunda çözüm<br />

sunduk. <strong>Kasım</strong> ayı bizim için önemli çünkü<br />

ilk yatırım turumuzu başlatıp çok kısa süre<br />

içerisinde de bitireceğiz. Bu yatırım turundaki<br />

hedefimiz, 350-500 bin dolarlık bir yatırım<br />

alarak bu turu kapatmak. Alacağımız bu<br />

yatırım ile ekibimizi büyüterek, yeni özellikler<br />

ve çözümler geliştireceğiz. Kabarık bir iş<br />

listemiz var. HoReCa sektörünü değiştirip<br />

dönüştürmek ve aynı zamanda sektördeki<br />

diğer aktörlerle de iş birliği yaparak misafir<br />

deneyimini geliştirmek istiyoruz.<br />

Önümüzdeki dönemde farklı bankalar,<br />

ödeme kuruluşları ve gizli tutmamız gereken<br />

farklı sektörlerle de çok farklı iş ortaklıkları<br />

geliştireceğiz. Bu sayede misafir deneyimini<br />

en üst noktalara çıkaracağız. 2024 yılı bizim<br />

için çok önemli, pek çok farklı güzel haberle<br />

kapınızı çalacağız.<br />

Bu yılı ne şekilde kapatmayı<br />

öngörüyorsunuz? 2024 yılı için<br />

hedefleriniz, beklentileriniz neler?<br />

Bu yıl ilk hedefimiz 100 restorana ulaşmaktı<br />

ve bu rakama çok yaklaştık, işlem hacmi<br />

olarak da 50 Milyon TL hedef belirlemiştik<br />

fakat yıl bitmeden 60 Milyon TL’yi aştık.<br />

Bu rakamlar gelir projeksiyonumuzdaki<br />

hedeflerin de üzerine çıkmamızı sağladı.<br />

2024 yılı içerisinde alacağımız yatırımlar<br />

sayesinde daha sağlam ve hızlı hareket<br />

ederek pazar payımızı daha da artırmak<br />

istiyoruz. Öncelikli olarak ülkemizdeki yemeiçme<br />

deneyimini geliştireceğiz ve 3. çeyrek’te<br />

de yurt dışına açılma planlarımız var.<br />

Sektörümüz dijitalleşme noktasında daha<br />

yolun başında ve yapacak çok işimiz var.<br />

Misafirperverlik kültürümüzün en kıymetli<br />

değerlerinden biri, bu değer ile biz de<br />

yaptığımız işe değer katmaya çalışıyoruz.<br />

Sloganımızı da zaten “Misafirperverliğin<br />

geleceği” olarak belirledik. Bu güzel<br />

değerimizi güncel yazılım teknolojileri ile<br />

birleştirerek HoReCa sektöründeki dijital<br />

dönüşümü başlatarak misafir deneyimini en<br />

üst noktalara çıkarmayı ve bu bakış açımızı<br />

da tüm dünya ile paylaşmayı hedefliyoruz.


Mutfakta


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

OTEL YATIRIMCILARINA “SÖZDE DEĞIL,<br />

ÖZDE DANIŞMANLIK” VERIYORLAR<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Turizm ve otelcilik<br />

sektöründe iki güçlü<br />

isim; Hatice Coşkun<br />

ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />

konaklama sektörüne uzun<br />

yıllar boyunca emek veren<br />

iki deneyim. 2013 yılında<br />

Coşkun’un kuruculuğunu<br />

üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />

altında geleneksel danışmanlık<br />

hizmetlerinin ötesine geçen<br />

uzman rehberlik ihtiyacı<br />

boşluğunu doldurmak üzere bir<br />

araya geldiler.<br />

Otel yatırım ve yönetim<br />

danışmanlığı hizmetleri<br />

kapsamında, konaklama<br />

piyasasının karmaşıklığı içinde<br />

yol almakta, doğru yatırım<br />

kararı vermekte, otel finansal<br />

ve operasyonel hedeflere<br />

ulaşmakta ve otelin işletilmesi<br />

noktasında güçlük yaşayan<br />

yatırımcılara uzman rehberlik<br />

vermek üzere kararlılıklarını<br />

ortaya koydular…<br />

Bir otel yatırım ve yönetim<br />

danışmanlığı şirketi olarak<br />

da hayli iddialılar! Sektörel<br />

büyüme sürecinde otel<br />

yatırımlarına salt beton yığını<br />

muamelesi çeken; ekonomik,<br />

çevresel ve sosyal olarak<br />

sürdürülebilir hamleleri göz<br />

ardı eden pek çok rakip şirkete<br />

de meydan okuyorlar.<br />

Consultinghtc markasının<br />

doğuşunu ve sektöre dönük<br />

vaatlerini şirketin yönetim<br />

ortaklarından Hatice Coşkun ve<br />

Burçak Atak ile konuştuk.<br />

Consultinghtc markası<br />

nasıl doğdu?<br />

Coşkun: Bir otel yatırım ve<br />

yönetim danışmanlığı şirketi kurma fikri,<br />

konaklama sektörüne olan tutkumdan ve<br />

bu sektördeki büyüyen fırsatların farkına<br />

varmamdan kaynaklandı. Kariyerim boyunca<br />

otelcilik sektöründe çeşitli görevlerde<br />

çalışma ayrıcalığına sahip oldum. Sektörün<br />

karmaşıklığı ve büyüme potansiyeli<br />

hakkında değerli bilgiler edindim.<br />

Zaman içinde, birçok yatırımcı ve otel<br />

sahibinin kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />

varlıklarını optimize etme ve konaklama<br />

pazarının sürekli gelişen ortamında önemli<br />

zorluklarla karşılaştığını gözlemledim.<br />

Geleneksel gayrimenkul yatırım<br />

danışmanlığının ötesine geçen uzman<br />

rehberliği konusunda piyasada açık bir<br />

boşluk vardı.<br />

Bu boşluğu doldurma ve kapsamlı, sektöre<br />

özel çözümler sunma arzusuyla hareket<br />

ederek 2013 yılında şirket kuruluşunu<br />

gerçekleştirdim. Geldiğimiz noktada<br />

danışmanlık şirketimiz bu vizyonun<br />

bir kanıtı olarak duruyor. Yurt içi ve<br />

yurt dışında çok sayıda yatırımcıya otel<br />

yatırımlarının potansiyelini<br />

ortaya çıkarma, getirilerini en<br />

üst düzeye taşıma, konaklama<br />

sektörünün büyümesine ve<br />

sürdürülebilirliğine katkıda<br />

bulunma konusunda yardımcı<br />

olmaktan gurur duyuyoruz.<br />

Sağlıklı, verimli,<br />

ekonomik ve sorunsuz<br />

sürdürülebilirlik, turizmde<br />

ne şekilde tesis edilmekte?<br />

Consultinghtc olarak bu<br />

danışmanlık hizmetini<br />

ne şekilde inşa etmeyi<br />

vadediyorsunuz? Örnekleri<br />

var mı?<br />

Atak: Turizm sosyal, kültürel<br />

ve ekonomik geniş etkinlikler<br />

bütününden oluşmakta.<br />

Çevresel kaynaklar turistik<br />

talebi yönlendiren etkenlerin<br />

başında olduğu için turizm,<br />

diğer ekonomik sektörlere göre<br />

çevresel kaynakları en çok<br />

kullanan sektör olma özelliğine<br />

sahip.<br />

Sürdürülebilir turizm<br />

bünyesinde iç içe geçmiş 12<br />

hedefi barındırıyor. Bu hedefler<br />

de 3 temel eksen etrafında<br />

toplanıyor. Bu eksenleri<br />

incelediğimizde ekonomik<br />

olarak sürdürülebilir bir sistem,<br />

turizm destinasyonlarının ve<br />

işletmelerinin uzun vadede<br />

fayda sağlamaya ve büyümeye<br />

devam etmesi için sürekliliklerini<br />

sağlamayı hedeflerken;<br />

çevresel ve sosyal olarak yerel<br />

ve toplumsal refahı, istihdam<br />

kalitesinin tesisini, sosyal<br />

eşitliği, yerel kontrolü, kültürel<br />

zenginliği, fiziki bütünlüğü,<br />

biyolojik çeşitliliği ve atmosferik dengeyi<br />

korumayı, kaynak verimliliği sağlamayı<br />

içeriyor.<br />

Turizm ekosisteminin ayrılmaz parçası<br />

olan konaklama işletmeleri/oteller için<br />

de sürdürülebilirliği ürün veya hizmet<br />

kalitesinden, rekabetçiliğinden ödün<br />

vermeden verimliliğin artırılması, tüketen<br />

kaynakların azaltılması, çevrenin korunması<br />

ve bütünün faydasına olacak şekilde bir<br />

değer oluşturarak karlılığın sağlanması<br />

olarak tanımlayabiliriz.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

Consultinghtc olarak sorumsuz bir büyüme<br />

ve kitle turizmi şeklinde yapıldığı zaman<br />

çevre ve kültüre zarar verebilen sektörle<br />

paydaşlarına kültürlerin etkileşimini,<br />

oralarda oluşan sorunlara empatiyi ve<br />

duyarlılığı da artıran, doğayı ve yerel<br />

kültürü koruyarak iyileştirilmesini sağlayan<br />

maliyetleri düşük verimliliği yüksek, kısaca<br />

sürdürülebilirlik ilkelerini uygulayarak<br />

yapıldığında dokunduğu yerleri geliştirebilen<br />

bir danışmanlık hizmetini vadediyoruz<br />

yatırımcılarımıza.<br />

Dünya üzerinde birçok lüks otel<br />

zinciri bulunmakla birlikte ülkemizde<br />

“Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm<br />

Uygulama Merkezi (SENTRUM)” yeşil<br />

destinasyon projesi içlerinde beni en çok<br />

heyecanlandıran proje diyebilirim. Tam bir<br />

kolektif çalışma modeli.<br />

Bahsettiğiniz sektördeki “uzman<br />

rehberliği” konusunda piyasada<br />

mevcut olan boşluk nedir? Sektörde<br />

uzman olduğunu iddia eden<br />

rehberlerden farkınız ve size özel<br />

çözümleriniz nelerdir?<br />

Coşkun: Kariyerimde ilerledikçe, tekrar<br />

eden bir model fark etmeye başladım;<br />

geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />

ötesine geçen uzmanlık ihtiyacı. Otel<br />

yatırımcıları, yalnızca finansal analiz ve<br />

piyasa içgörüleri sunmakla kalmayıp aynı<br />

zamanda otel operasyonlarının inceliklerini,<br />

misafir memnuniyetini ve sürdürülebilirlik<br />

uygulamalarını kapsamlı bir şekilde<br />

anlayabilecek ortaklar arıyordu.<br />

Otel yatırımcılarının karşılaştığı benzersiz<br />

zorluklara bütünsel çözümler sunabilecek<br />

bir danışmanlık firması yaratma fırsatı<br />

olduğu açıktı. Bu farkındalık, sektöre<br />

olan tutkum ve anlamlı bir etki oluşturma<br />

arzumla birleştiğinde danışmanlık<br />

şirketimizin kurulmasına yol açtı. Şirketimiz,<br />

otel yatırımcıları için güvenilir bir ortak olma<br />

vizyonuyla kuruldu. Otel yatırım ve yönetim<br />

yolculuğunun her yönüne hitap eden geniş<br />

bir hizmet yelpazesi sunuyor.<br />

Odağına insanı ve misafiri alan sektörde<br />

müşterilerimizin konaklama piyasasının<br />

karmaşıklığı içinde yol almalarına, doğru<br />

yatırım kararları vermelerine ve nihayetinde<br />

finansal ve operasyonel hedeflerine<br />

ulaşmalarına yardımcı olmaya kararlıyız.<br />

Odak bölgeleriniz Türkiye, Doğu<br />

Avrupa ve Afrika. Neden bu<br />

bölgeler?<br />

Atak: Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü<br />

tarafından son on yılda en hızlı büyümekte<br />

olan turizm bölgelerinden birisi olarak<br />

adlandırılmakta. Sahra altı Afrika<br />

coğrafyasındaki çeşitlilik, zengin kültürel<br />

miras, kendine özgü milli parkları, gölleri,<br />

şelaleleri ve adaları, bölge turizmine<br />

üstünlükler sağlamasına karşın, altyapısal<br />

eksikliklere bağlı olarak söz konusu<br />

potansiyelden gerektiği ölçüde istifade<br />

edilemiyor. Bu noktada ulaştırma, enerji,<br />

su ve telekomünikasyon gibi alanlarda<br />

yatırımların artırılması gerektiği üzerinde<br />

genel bir mutabakat söz konusu. Ayrıca<br />

nüfusun %70’i 25 yaş altı olması nedeniyle<br />

dünyanın en genç kıtası. Yatırımcı için büyük<br />

fırsatlar barındırıyor.<br />

Doğu Avrupa, tarihsel geçmişimize<br />

baktığımızda kültürel olarak hemhal<br />

olduğumuz bir bölge. Bizimle iş<br />

yapmayı seviyorlar. Türk turizmini ve<br />

Türk otel yöneticilerini önemsiyor, bilgi<br />

birikimimizden faydalanmak istiyorlar.<br />

Türkiye’miz ise biricik. Bir geçiş süreci<br />

içinde olan ve hızla değişip gelişen otelcilik<br />

ve hizmet sektörüne uyum sağlamaya<br />

çalışıyor. Hâlâ birinci nesil eski kuşaklar<br />

tarafından yönetilen işletmelerin çoğunun<br />

yenilikçi, rekabetçi ve teknolojik değişime<br />

tam olarak uyum sağlayamadıklarını<br />

görüyoruz. Misafir deneyimi tasarımı<br />

konusunda gelişime ihtiyaçları var. Yaratıcı<br />

ve yenilikçi girişimlerin, dijitalleşmenin,<br />

ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için<br />

hayati bir gereklilik olduğunun farkındalığı<br />

oldukça az.<br />

Yatırımcılar ve otel sahipleri<br />

kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />

varlıklarını optimize etme<br />

konusunda ne tür zorluklarla<br />

karşılaşmakta? Yatırımların ve<br />

yatırımcıların önündeki engeller<br />

neler? Bunu biraz daha açabilir<br />

misiniz?<br />

Coşkun: Yatırımcılar ve otel sahiplerinin<br />

kârlı fırsatları belirleme ve mevcut<br />

varlıklarını optimize etme süreçlerinde<br />

karşılaştıkları zorlukların başında rekabet<br />

geliyor. Yeni bir yatırımcı veya otel sahibi,<br />

rakipleriyle başa çıkmak ve müşterileri<br />

çekmek için etkili bir strateji geliştirmek<br />

zorunda. Mevcut piyasa koşullarına bağlı<br />

yaşanan kurdaki dalgalanma, ekonomik<br />

durgunluk, bölgesel olaylar gibi faktörler<br />

yatırımların getiri ve geri dönüşünü etkiliyor.<br />

Mülk seçiminde yapılan hatalar, uygun<br />

finansman kaynaklarını bulmak, yatırıma<br />

konu bölgenin potansiyelini iyi okuyamamak,<br />

yasal gerekliliklere uyum ve uygunluğun<br />

sağlanmaması gibi sorunlar da mevcut.<br />

Sektörün odağı insana dayandığı için işletme<br />

ve personel yönetiminden kaynaklı yaşanan<br />

sorunlardan dolayı misafir memnuniyeti ve<br />

verimlilik gibi birçok faktörü dengelemekte<br />

zorlanıyorlar. Misafirlerin beklentileri<br />

ve tercihleri sürekli olarak değiştiği için<br />

yatırımcılar ve otel sahiplerinin misafir<br />

memnuniyetini ve deneyimini sürekli olarak<br />

iyileştirmeye odaklanması bir zorunluluk<br />

halini alıyor. Misafir beklentilerinde<br />

teknolojik gelişmelere uyum, veri analitiği,<br />

yapay zekâ gibi konular önem kazanıyor.<br />

Günümüzde sürdürülebilirlik ve çevresel<br />

duyarlılık otelcilik sektöründe önemli bir rol<br />

oynuyor. Sürdürülebilir uygulamalara geçiş<br />

ve yeşil sertifikasyonlar, bazı yatırımcılar<br />

için ek bir zorluk olabiliyor. Bu zorluklar,<br />

otel yatırımlarının karmaşıklığını ve<br />

risklerini yansıtıyor. Ancak doğru strateji, iyi<br />

bir yönetim ve sektörü iyi anlayan bir ekip ile<br />

bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün.<br />

Profesyonel danışmanlık hizmetleri<br />

de yatırımcılara ve otel sahiplerine bu<br />

zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı<br />

olabilir. Ancak dikkatli bir planlama,<br />

pazar araştırması, sektör uzmanlığı ve<br />

potansiyel olarak profesyonel tavsiye<br />

alma yoluyla bu zorlukların çoğu etkili<br />

bir şekilde ele alınabilir. Başarılı bir otel<br />

yatırımı genellikle stratejik düşünme, uyum<br />

sağlama ve olağanüstü konuk deneyimleri<br />

sunma taahhüdünün bir kombinasyonunu<br />

gerektirir.<br />

Sektör yılı nasıl kapatır, 2024’e<br />

ilişkin beklentileriniz, öngörüleriniz<br />

neler?<br />

Atak: Ülkemizde turizm faaliyetlerine bir<br />

bütünlük içerisinde bakıldığında turizm<br />

çeşitliliğinin sağlanamadığı, potansiyelin<br />

yeterince kullanılamadığı, doğru tanıtım ve<br />

pazarlama faaliyetlerinin hak ettiği ölçüde<br />

geliştirilemediğini söyleyebilirim. Türkiye<br />

turizminin potansiyeli, mevcut durumun<br />

iyileştirilmesiyle birlikte en az 10 katıdır ve<br />

12 ay boyunca tesislerin hizmet vermesi<br />

pekâlâ mümkündür. Planlı bir hamleyle<br />

pazar payımızı en üst seviyelere çıkarmak<br />

bence hayal değil. Daha çok kazanmak ve<br />

dünya pazarında söz sahibi olmak için, şu<br />

andakinden daha yaratıcı düşünmemiz,<br />

yol haritamızı küresel rekabete ayak<br />

uydurabilecek şekilde tasarlamamız<br />

gerekiyor.<br />

Bugün global pazardan hak ettiğimiz payı<br />

alamıyorsak, teknolojiyi ve pazarlamayı<br />

yeterince önemsemiyor, kaynak ayırmıyor ve<br />

gücünü fark edemiyoruz demektir. Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Yatırım Teşvik<br />

Belgeleri’ verilerine göre Ocak-Haziran<br />

<strong>2023</strong> dönemini kapsayan bu yılın ilk 6 ayında<br />

29 şehirde toplam 23.725 yataklı 131 yeni<br />

otel projesinin ‘Yatırım Teşvik Belgesi’<br />

almış. Bu yatırımlar için kullanılacak<br />

teşvik toplamı 17 milyar TL tutarında.<br />

Geçen yılın aynı döneminde toplam 14.413<br />

yataklı 75 otel projesi için 7,5 milyar TL’lik<br />

teşvik başvurusu yapılmıştı. Evet sektör<br />

büyümeye devam ediyor ve bundan sonra<br />

da büyüyecek. Bence herkesin kaçırdığı<br />

ve en önemli soru şu: Beton yığını olarak<br />

mı yoksa ekonomik, çevresel ve sosyal<br />

olarak sürdürülebilir doğru yatırımlarla,<br />

zenginliklerimizi gelecek nesillere aktararak<br />

mı büyüyor?


İLK İZLENİM<br />

HER ZAMAN DEĞERLİDİR<br />

KALICI İLİŞKİLER İÇİN KAHVE ÇÖZÜMLERİ.<br />

Start-up veya yaratıcı şirketlerdeki ilişkilerde ilk anlar çok değerlidir.<br />

Unutulmaz kahve anları için size özel çözümler sunuyoruz.<br />

Tecrübeniz gerisini halleder.<br />

nespresso.com/pro/tr | 0800 211 01 00 – 444 20 21


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB Başkanı Eresin<br />

“İTP Direktörü Arslan, direkt olarak<br />

İmamoğlu’na bağlanmalı”<br />

İstanbul Turizm Platformu ev sahipliğinde<br />

gerçekleşen İstanbul Turizm Buluşması’nda<br />

konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

İstanbul turizminin geliştirilmesi, kent<br />

sorunlarının acil çözülmesi ve uluslararası<br />

alanlarda tanıtılması için İstanbul<br />

Turizm Platformu’nun güçlü bir bütçeye<br />

kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Eresin,<br />

Platform Direktörü Şengül Altan Arslan’ın<br />

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem<br />

İmamoğlu’na bağlanmasının gerekliliğine<br />

vurgu yaptı.<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />

Müberra Eresin konuşmasının tam<br />

metni şöyle:<br />

Bugün burada; İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi İstanbul Turizm Platformu<br />

tarafından düzenlenen “İstanbul Turizm<br />

Buluşması” açılış programı kapsamında<br />

Türkiye Otelciler Birliği adına konuşma<br />

fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.<br />

Bu etkinlikte alanında uzman birçok değerli<br />

meslektaşımızı ve sektör temsilcisini<br />

görmekten ayrıca çok mutluyum.<br />

Destinasyon; köken olarak Fransızca bir<br />

kelime olup, Türk Dil Kurumu sözlüğüne<br />

göre “varılacak yer” olarak tanımlanmasının<br />

yanında; Dünya Turizm Örgütü tarafından<br />

yapılan detaylı bir tanımlamaya göre ise,<br />

“turistlerin en az bir gece konakladığı,<br />

turistlere gerekli ürün ve hizmetleri<br />

sunabilmek adına yeterli kaynağa sahip olan<br />

fiziksel bir alan” olarak ele alınmaktadır.<br />

Dolayısıyla bizlerde Dünya Turizm Örgütü’nün<br />

tanımını uygulamaya almalı ve bakış açımızı<br />

bu şekilde değiştirmeliyiz. Konunun aslı<br />

budur gerçekte.<br />

İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

kurulmasındaki temel hedef olarak<br />

ele alındığı üzere; turizm sektörünün<br />

gelişimine paralel olarak destinasyonların;<br />

ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlardan<br />

sürdürülebilir hedefler doğrultusunda<br />

yapılan planlar dâhilinde ve destinasyonların<br />

tüm paydaşlarını sürece dâhil edilerek<br />

yönetilmesi destinasyonun rekabet gücünü<br />

artırmada son derece önem arz etmektedir.<br />

Etkin destinasyon yönetimi ise, turizm<br />

sektörü dâhilinde bir turizm bölgesinin<br />

sahip olduğu ekonomik, sosyal ve çevresel<br />

ögelerden oluşan çok yönlü bir kavramdır.<br />

Turizm sektörünün artan rekabet ortamında<br />

bir destinasyonun etkin olarak yönetilip<br />

pazarlanması gün geçtikçe daha önemli<br />

hâle gelmiştir. Bu doğrultuda; Ekim 2008'de<br />

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği, Dünya<br />

Koruma Kongresi sırasında hükümet,<br />

kamu sektörü, STK'lar, işletmeler, sosyal<br />

kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler’den<br />

6.600'den fazla liderin katıldığı bir izleyici<br />

kitlesiyle, ilk “Uluslararası Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Standardı”, “Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Kriterleri” olarak<br />

başlatılmıştır.<br />

Destinasyon yönetimi ve<br />

sürdürülebilirlik vurgusu<br />

Sürdürülebilirlik kavramı, bir toplumun ve<br />

ekosistemin, işlerini kesintisiz, bozulmadan,<br />

aşırı kullanımla tüketmeden, devam<br />

ettirebilmesi yeteneği olarak ifade edilebilir.<br />

Turizmde sürdürülebilirlik ise, turizme<br />

kaynak oluşturan bölgesel, yerel, kültürel ve<br />

doğal değerlerin korunup geliştirilmesi ve<br />

çekiciliğinin devamının sağlanması olarak<br />

tanımlanabilir.<br />

Dünya çapında baktığımızda İstanbul,<br />

yıllar boyu çoğu gezginin seyahat etmeyi<br />

öncelikle tercih ettiği tarihsel, kültürel<br />

ve konumu açısından önde gelen turizm<br />

destinasyonlarından biridir.<br />

İstanbul şehir otelleri ile, kültür turizmi,<br />

mice turizmi, gastronomi turizmi gibi çok<br />

sayıda alanlarda dünyanın dört bir yanından<br />

gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır.<br />

Dolayısıyla destinasyon yönetimi ve<br />

sürdürülebilirlik kavramlarını başta İstanbul<br />

ve tüm ülkemiz çapında geliştirmek ve<br />

entegre etmek turizm sektörümüzün gelişimi<br />

açısından büyük önem arz etmektedir.<br />

Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra, ivedi<br />

çözüme ihtiyaç duyan sorunları da dile<br />

getirmek sektörümüzün gelişimine önemli<br />

katkı sağlayacaktır.<br />

Zira otellerimizde gerçekleştirdiğimiz<br />

günlük otel konaklama ücretleri<br />

esasen destinasyonun toplam ederini<br />

ifade etmektedir. Zira otelin sunduğu<br />

konforu misafirin otel kapısından<br />

çıktığında destinasyonun da sunması<br />

beklenir. Misafirler sadece otelden değil,<br />

destinasyondan da ne kadar memnunsa<br />

destinasyonda yapacakları harcamalar da<br />

aynı miktarda artmaktadır.<br />

İstanbul turizminin gelişimine ket<br />

vuran başlıca sorunlar;<br />

Taksi, temizlik, kural tanımazlık,<br />

asayiş, dolandırıcılık<br />

Ne var ki; bir destinasyon olarak İstanbul<br />

günümüzde turistlere muhteşem derecede<br />

turizm tesis altyapısı, tarih ve kültür<br />

açısından son derece önemli imkanlar<br />

sunmakla birlikte başta kronik hale<br />

gelmiş taksi sorunu olmak üzere maalesef<br />

ülkemiz misafirperverliğine yakışmayacak<br />

şekilde olumsuzluklar yaşanmaktadır.<br />

Yanı sıra; genel güvenlik, temizlik, özellikle<br />

özel toplu taşıma araçlarının temizlik<br />

ve kural tanımasızlıkları, asayiş, artık<br />

özellikle mesai saatleri sonrasında bir<br />

an önce ortaya çıkan kronik hale gelmiş<br />

olan karpuzcu, meyveci gibi sokak seyyar<br />

satıcıları, artan dolandırıcılıklar ve hırsızlık<br />

olayları destinasyonumuza büyük zarar<br />

vermekle birlikte İstanbul turizminin<br />

gelişimine ket vuran başlıca sorunlar<br />

olarak öne çıkmaktadır. Nitekim, dünyanın<br />

gıpta ile izlediği başarılı hastanelerimiz ve<br />

sağlık tesislerimize karşın merdivenaltı<br />

işletmelerin hataları ile yaşanan birtakım<br />

can kayıpları, İngiltere hükümetini artık<br />

İstanbul’a ve Türkiye’ye sakın olarak sağlık<br />

turizmi amacıyla gitmeyin diyecek noktaya<br />

getirdi. Bahsettiğim bu konular dikkate<br />

alındığında; İstanbul turizminin geliştirilmesi<br />

ve tüketicilere yönelik ortaya çıkan sorunların<br />

en acil şekilde çözüme kavusturulması,<br />

İstanbul'un uluslararası alanlarda tanıtımının<br />

yapılması için İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

güçlü bir bütçeye kavuşturulması ve Platform<br />

Direktörü’nün direkt olarak Sayın Büyüksehir<br />

Belediye Başkanımıza bağlanması önemli ve<br />

gereklidir.<br />

Netice olarak; İstanbul destinasyonunun<br />

sürdürülebilirliğinin tüm yönleriyle<br />

sağlanması İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

oluşturulmasının ne kadar isabetli bir karar<br />

olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye<br />

Otelciler Birliği olarak, önceden olduğu gibi<br />

bugün de, İstanbul Turizm Platformu’nu ve<br />

her zaman için çalışmalarını desteklediğimizi<br />

özellikle belirtmek isterim.<br />

Sözlerime burada son verirken; bu önemli<br />

organizasyonu düzenleyen İstanbul Turizm<br />

Platformu Direktörü Sayın Doktor Şengül<br />

Altan Arslan başta olmak üzere değerli<br />

ekibi ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı<br />

sunar beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür<br />

ederim.”


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Günlük kiralık evlerin yasal düzenlemesinin<br />

turizme etkileri ne olacak?<br />

Turizm amaçlı kiralanan konutların<br />

kayıt altına alınmasını amaçlayan<br />

kanun, TBMM Plan ve Bütçe<br />

Komisyonu’nda kabul edildi. Bu güzel<br />

bir gelişme! İlgili yasal düzenlemenin<br />

tamamen arkasında olduğumu ve<br />

bunun kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu<br />

söylemeliyim ilk olarak. Günlük kiralık<br />

evlerin turizm sektörüne ciddi bir katkı<br />

sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle<br />

Avrupa ve Amerika’da çok revaçta olan<br />

ev değişim sistemleri veya alternatif<br />

bir konaklama ihtiyacı hisseden<br />

turistler için önemli bir alternatif<br />

olacaktır.<br />

Öncelikle bu düzenlemenin en dikkat<br />

çeken kısımlarına bir göz atalım.<br />

Birincisi, evler bir standarda ve kayıt<br />

altına giriyor. Bu çok olumlu bir adım<br />

çünkü çok kötü durumda evler söz<br />

konusuydu. Bu kanunla birlikte evler,<br />

tabela ve standarda sahip olarak<br />

işaretlenecek. Böylece hem kayıt<br />

dışılık hem de mahalle ve apartman<br />

rahatsızlıkları ortadan kalkacak. Bu<br />

tarz evler illegal işlerin döndüğü,<br />

acayip dedikoduların kaynağı ve şüphe<br />

oluşturan mekanlar olmaktan çıkacak.<br />

Turizm müşterisi için de alternatif bir<br />

konaklama şansı oluşturacak.<br />

Düzenleme, otellerle benzer şekilde<br />

kimlik bilgisi kaydetme ve bildirme<br />

zorunluluğu getiriyor. Bu da güvenlik<br />

ve evlerin bulunduğu yerlerde yaşayan<br />

komşu ve sakinlerin daha rahat<br />

hissetmeleri demek olacak. Bu haliyle<br />

evler de olağan şüpheli olmaktan<br />

çıkacak. Evlerde belirli konfor<br />

ekipmanları zorunluluğu olacak. TV,<br />

saç kurutma makinesi, sıcak su gibi<br />

otel standardı özelliklerden çoğu<br />

zorunlu hale getirilecek.<br />

Günlük kiralık evlerin yasal<br />

düzenlemesinin turizme etkileri ne<br />

olacak? Asıl soru bu. Tüm bunlar<br />

evlerde uygulanmaya başlayınca<br />

ortaya çıkacak sonuçlar ise şöyle<br />

olacak:<br />

Öncelikle evler gerçekten illegal<br />

işlerin şüpheli yuvası modundan<br />

çıkarak güvenli turizm mekanları<br />

haline gelecek. Ben bunu çok önemli<br />

buluyorum. Özellikle kalabalık aileler<br />

için çok ciddi bir alternatif olacak.<br />

Mesela bir arkadaşım var. Ağabeyim,<br />

eşim ve ben beraberimizde üç çocuk<br />

5 kişiyiz. Ya apart bakıyoruz ya da<br />

komple kat halinde pansiyon demişti.<br />

Otelde kalma şansımız yok, hem<br />

çocuklar yüzünden hem de maliyeti<br />

çok yükseliyor diyordu. Bu tip aileler<br />

için turizm şansını artıran bir gelişme<br />

bu.<br />

Ben kayıt dışı ekonomiye karşıyım.<br />

Yerli, yabancı, misafir kim olursa olsun<br />

bu ülkenin ekmeğini yiyen vergisini<br />

de verecek. O yüzden en önemli<br />

konu, bu evlerin ekonomik sisteme<br />

dahil edilmesiydi. İkinci olarak da,<br />

oluşturacağı potansiyel çok önemli.<br />

Sayılabilir yatak kapasitemiz artacak.<br />

Denetleme ve kayıt altında olmaları<br />

sayesinde hizmetin kalitesi de artacak<br />

ve belli oranda özel bir turist kitlesi<br />

oluşturacak.<br />

Airbnb tarzı değişimler için uygun olur<br />

mu bilemiyorum. Belki bazı formüller<br />

oluşturulabilir. Ancak tatilde evinin<br />

rahatlığını arayanlar için veya otel<br />

ortamından hoşlanmayanlar için<br />

çok iyi bir fırsata dönüşecek. Günlük<br />

kiralık ev, aynı zamanda satılamayan<br />

yapı stokunun değerlendirilmesi<br />

için de çok faydalı olacak. Özellikle<br />

İstanbul’da satış bekleyen projeler<br />

bu süreç içerisinde evlerini ve blok<br />

olarak komple binayı bu işe ayırarak<br />

ciddi kazanç elde edebilir. Üstelik satış<br />

süreci de devam ederken…<br />

Ayrıca köylerde, deniz kıyısında,<br />

yaylalarda, orman ve kırsalda birçok<br />

âtıl durumdaki müstakil ev veya<br />

yazlıklar bile bu şekilde turizme<br />

kazandırılabilir hale gelecek. Bu<br />

düzenleme görünen ve görünmeyen<br />

inanılmaz fırsatlar içeren bir hediye<br />

paketi gibi.<br />

Tüm bu açılardan değerlendirildiğinde<br />

günlük kiralık ev düzenlemesinin<br />

çok faydalı bir çalışma olduğunu<br />

ve gerçekten ihtiyaç olduğunu<br />

söyleyebiliriz. Sektör elbette gelişen<br />

ve büyüyen yapısıyla birçok yeni<br />

buluş veya fırsat doğurmaya devam<br />

edecektir. Önemli olan bu fırsatları<br />

görerek zamanında aksiyon almaktır.<br />

Bu sebeple bu konuda öncü olanlara<br />

teşekkür ederiz.


Çünkü, TokenFlex kartsız ve tamamen dijital<br />

sistemiyle yemek kartı kalıplarının ötesine geçer.<br />

%100 vergi avantajı Tamamen dijital sistemiyle<br />

muhasebe süreçlerinde hız<br />

25 binden fazla üye işyeri ve<br />

avantajlı kampanyalar ile<br />

mutlu çalışanlar<br />

Kurumsal portalı ile operasyonel<br />

süreçlerde kolaylık<br />

tokenflex.com.tr<br />

0 (850) 755 64 64


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Turizmin kadın liderleri<br />

farkındalık konferansında<br />

buluştu<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği ( İSATAG), Cumhuriyet’in 100.<br />

Yılında Turizmde Yeni Perfektifler Turizmde Kadın Liderliği ve Cam Tavan Sendromu<br />

konferans serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve<br />

Geliştirme Derneği ( İSATAG) 23 Ekim<br />

<strong>2023</strong> tarihinde Elite World Taksim<br />

<strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde Merve Akıncı’nın<br />

sunumuyla farkındalık konferans<br />

serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />

Açılış konuşmalarında İSATAG<br />

Başkanı Aylin Özsavaş konferansın<br />

"pozitif ayrımcılık" gibi çokça<br />

tartışılan bir konuya değil, aksine<br />

toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />

konularına odaklandığını belirterek,<br />

ülkelerin demokratik gelişimi kadar<br />

ekonomik ilerlemesini de en fazla<br />

teşvik edebilecek konunun aslında bu<br />

olduğunu söyledi.<br />

7 Eylül tarihinde yayınlanan Toplumsal<br />

Cinsiyet Eşitliği <strong>2023</strong> Durum<br />

Raporu’ndan da alıntı yapan Özsavaş,<br />

“Kadınların ve kız çocuklarının<br />

toplumun her alanına tam katılımını<br />

sağlamak için engelleri kaldırmalı ve<br />

herkes için ilerlemeyi teşvik etmeliyiz”<br />

vurgusunu yaptı.<br />

IRO Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun<br />

da konuyu tarihsel süreci anlattı ve<br />

bu konuya değinildiği için İSATAG<br />

Derneği’ne teşekkür etti. İBB Turizm<br />

Şube Müdürü Hüseyin Gazi Coşan ve<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Davut<br />

Günaydın, kadınların önemine binaen<br />

yaptıkları konuşmalarda farkındalık<br />

konferansı için İSATAG yönetimine<br />

teşekkür etti.<br />

“Öncü dernek başkanlarının<br />

kadınlardan oluşması gurur verici”<br />

TTYD Başkanı Oya Narin hedeflerini<br />

sektördeki kadın çalışan oranını<br />

50'ler seviyesine çıkarmak olduğunu<br />

söyleyerek, sadece şirketlerde değil,<br />

turizm STK’larında da başkanlık<br />

ve yönetim pozisyonlarında ağırlık<br />

kazanmasından memnuniyet<br />

duyduklarını, TTYD Yönetim Kurulu’nda<br />

da çoğunluğu kadınlardan oluştuğunu<br />

vurguladı. TTYD, TÜROB ve ev sahibi<br />

İSATAG gibi öncü dernek başkanlarının<br />

kadınlardan oluşmasının gurur


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

verici olduğunu ekleyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Moderatörlüğü İris Cıngı tarafından<br />

gerçekleştirilen ilk panelde konuşan<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

turizmde kadın gücüne ihtiyaç olduğunu<br />

belirterek, konaklama sektöründe<br />

kadınların yönetim pozisyonlarının<br />

yüzde 40’ından azını, genel yönetim<br />

rollerinin yüzde 20’sinden azını ve<br />

yönetim kurulu pozisyonlarının yüzde<br />

8’inden daha azını elinde tuttuklarına<br />

dikkat çekti. Eresin, “Kadınların<br />

istihdam alanları çoğunlukla alt<br />

kademelerde. Dahası, kadınların<br />

ortalama ücreti erkeklerden daha<br />

düşük. Ulusal düzeyde, cinsiyete duyarlı<br />

ve eşitlikçi politikalar etkin bir şekilde<br />

uygulandıklarında, turizm sektöründe<br />

kadınların ekonomik güçlenmesi,<br />

dolayısıyla sektörel güçlenme<br />

sağlanacaktır” diye konuştu.<br />

“İster kadın ister erkek olsun ama<br />

liyakatli olsun”<br />

Ekonomi Gazetecisi Meliha Okur,<br />

“Pandeminin zirve yaptığı, ekonominin<br />

ve depremin kötü etkilerinin olduğu<br />

dönemde kadın liderlerin omuzlarına<br />

bırakılan yükleri büyük ustalıkla<br />

sırtladıklarını görüyorum ve tebrik<br />

ediyorum” dedi. Türkiye turizmin<br />

geleceği açısından kadın liderliğinin<br />

önemini ve Anadolu’ya yayılarak,<br />

kadın istihdamın arttırılması ile turizm<br />

gelirlerinin çok daha fazla artacağına<br />

inandığını ve bu çalışmaya İSATAG<br />

önderliğinde tüm sektörün sahip<br />

çıkarak sürmesini dilediğini vurguladı.<br />

İlk panelin son konuşmacısı İSATAG<br />

Başkanı Aylin Özsavaş, “Tekrar<br />

vurgulamak isterim ki, biz cinsiyet<br />

eşitliği istiyoruz ki bu temel bir insan<br />

hakkıdır. O olduğunda liyakat olacak.<br />

Üst yönetimlerde olanlar ister kadın<br />

ister erkek olsun ama liyakatli olsun!<br />

Hiçbir liyakatli kadın bariyerlere ve cam<br />

tavan sendromuna maruz kalmamalı.<br />

Uygulama zamanı gelen bir fikir,<br />

dünyanın tüm ordularının toplamından<br />

daha güçlüdür.” sözleriyle konuşmasını<br />

tamamladı.<br />

“Kadın liderlik pastası çok küçük”<br />

Moderatörlüğü Sevda Yılgaz tarafından<br />

gerçekleştirilen ikinci panelde konuşan<br />

Bahçeşehir Üniversitesi İletişim<br />

Fakültesi Halkla İlişkiler Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. İdil Karademirlidağ<br />

Suher, “İnsani kalkınma programı<br />

dünyada da en başta önemsenen<br />

meseleler arasındadır”, dedi. Suher,<br />

Liderlikte cinsiyetin olmadığını, lider<br />

liderdir, ister kadın veya erkek olsun.<br />

Ama kadın liderlerin, kadınlara yönelik<br />

destekleyici programlarına da fazla<br />

ağırlık verdiğini, kadınlara daha fazla<br />

imkan tanıdığını, çünkü bu süreçte<br />

zorlukları bildiğini ve bu nedenle<br />

hemcinslerini teşvik ettiğini ifade<br />

etti. “Kadın liderlik pastası çok küçük<br />

olduğundan kadın liderler kendilerine<br />

yer bulmakta zorlanıyor ve bazı<br />

durumlarda diğer kadınlarla haksız<br />

rekabet ortamına giriyor” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.<br />

“Birlikte daha güçlüyüz”<br />

I-MICE 2. Başkanı Işıl Özmen<br />

konuşmasında kadın ve erkeğin birlikte<br />

daha güçlü olduğunu, her ikisinin<br />

de bu konuda farkındalığın artması<br />

gerektiğini vurguladı. Özmen, I-MICE<br />

olarak sektördeki istihdam açığını<br />

gidermek için üniversitelerin kariyer<br />

günlerine katılıp, sektör hakkında bilgi<br />

verip üyeleri vasıtasıyla staj imkanı<br />

oluşturduklarını söyledi. Kendisi ayrıca<br />

kadın dernekleri ile işbirliği içerisinde<br />

olduğunu ve özellikle doğum sebebiyle<br />

ara vermiş kadınları, sektöre geri<br />

kazandırmak veya üst yönetimlerde<br />

yer almak isteyen kadınlara destek<br />

verdiğini ifade etti. Bundan sonra<br />

da İSATAG ile birlikte farkındalığı<br />

artırmak için her türlü iş birliğine hazır<br />

olduklarını belirterek, sözlerini bitirdi.<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Oya<br />

Ebru Küçükel, kadınların kendilerine<br />

güvenmeleri gerektiğini ve kesinlikle<br />

pes etmemelerini, cam tavanın hayalleri<br />

kadar olduğunu ifade ederek, kendisinin<br />

bu konuda destek vermeye devam<br />

edeceğini ifade etti.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Wyndham,<br />

Dolce markasıyla tarihi<br />

bir otel açıyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Fransa’nın Yvelines bölgesinde Dolce by Wyndham<br />

Versailles - Domaine du Montcel'i hizmete açacağını duyurdu. 178 odalı otel için<br />

öngörülen açılış tarihi, Aralık <strong>2023</strong>.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, 178<br />

odalı Dolce by Wyndham Versailles<br />

- Domaine du Montcel otelinin<br />

yakın zamanda açılacağını duyurdu. Üst<br />

segmentteki otel, Fransa’nın Yvelines<br />

bölgesinde, dünyaca ünlü Versay Sarayı’na<br />

birkaç dakika mesafede bulunacak. Dolce<br />

by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel’e ev sahipliği yapacak ve geçmişte<br />

Fransa’nın köklü ailelerinden Oberkampf-<br />

Mallet ailesine ait olan arazi ve binalar;<br />

tarihi yapıların, anıtların ve bahçelerin<br />

korunması üzerine uzmanlaşan, Fransa’nın<br />

önde gelen mimarlık stüdyolarından 2BDM<br />

Architects eliyle tepeden tırnağa renove<br />

edildi.<br />

Aralık <strong>2023</strong>’te açılması bekleniyor<br />

<strong>2023</strong> yılının Aralık ayında açılması beklenen<br />

Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />

du Montcel’in 14 hektar alana yayılan<br />

güzel bahçeleri, iki restoranı ve bölgenin<br />

manzaralarının izlenebileceği bir terasa<br />

da sahip olan bir barı bulunacak. Otelin<br />

konferans merkezi, 18 toplantı odası ve<br />

550 metrekare alana sahip Baccarat balo<br />

salonuyla bölgedeki en büyük konferans<br />

merkezi olma özelliği taşıyor. Otelde<br />

bulunan Spa du Moncel by Sothys’de ise<br />

ısıtmalı kapalı havuz, açık havuz, duyulara<br />

hitap eden duş deneyimi, kar mağarası,<br />

sauna, fitness odası ve yedi terapi odası gibi<br />

hizmet ve olanaklar sunuluyor. Paris-Orly<br />

Havalimanı’na yalnızca 30 dakika mesafede<br />

bulunan bu lüks otelden Jouy-en-Josas<br />

Tren İstasyonu’na yürüyerek kısa bir süre<br />

içinde, Paris merkezine ise trenle 30 dakika<br />

içinde ulaşılabiliyor.<br />

Dolce by Wyndham Versailles-– Domaine<br />

du Montcel’in misafir odalarının aslına<br />

uygun olarak tasarlanan dekorasyonunda,<br />

bölgeyle özdeşleşen, baskılı Toiles de<br />

Jouy kumaşı kullanılıyor. Otele adım atan<br />

misafirleri, Arman’ın “Long Term Parking”<br />

ve César’ın "Hommage à Eiffel" adlı sanat<br />

eserleri karşılıyor. Domaine du Montcel’in<br />

iç mimarisinde Flamant Interior Design<br />

(FID), açık alanlarında ise meşhur peyzaj<br />

mimarı Frank Neau ile çalışıldı. Domaine du<br />

Montcel, aynı zamanda Fransa’da muhafaza<br />

edilen az sayıda İngiliz bahçelerinden birine<br />

sahip.<br />

Tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Kuzey ve Batı<br />

Avrupa Bölge Direktörü Jackie Brown,<br />

“Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />

du Montcel, grup konaklamalar ve<br />

toplantılardaki lider pozisyonunun yanı sıra<br />

seçkin mutfakları ve incelikle düşünülmüş<br />

olanaklarıyla tanınan Dolce by Wyndham<br />

markamızı çok güzel bir şekilde yansıtıyor.<br />

Fransa’da gerçekleştirdiğimiz bu harika<br />

açılış, seyahatseverlerin ziyaret etmek<br />

istedikleri destinasyonlarda onlar için<br />

konaklama imkanı yaratma misyonumuzu<br />

destekliyor” dedi.<br />

Dolce by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel Genel Müdürü Olivier Bigot, “Dolce<br />

by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel’in tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor ve<br />

otelin her bir odası, yapının Fransız kimliğini<br />

yansıtacak şekilde, aslına uygun olarak<br />

yeniden tasarlandı. Otelin çevresindeki<br />

zengin tarihi ve güzellikleri tecrübe etmek<br />

için dünyanın dört bir yanından buraya<br />

gelen misafirlerimizi ağırlayacak olmaktan<br />

heyecan duyuyoruz” dedi.<br />

Sınıfının en iyisi toplantı alanları, titizlikle<br />

hazırlanan menüler ve misafirlerin gittikleri<br />

yerde unutulmaz deneyimler yaşamalarını<br />

sağlayan olanaklarıyla öne çıkan Dolce by<br />

Wyndham, Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts’un<br />

24 global markadan oluşan portföyünde<br />

yer alıyor. Dolce otelleri Danimarka, İtalya,<br />

Yunanistan, Portekiz, Almanya, Brezilya,<br />

Vietnam ve ABD gibi dünyanın pek çok<br />

gözde ziyaret noktasında bulunuyor.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

PARK DEDEMAN ALMATY<br />

AÇILIYOR<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International, Kazakistan’da konumlanan “Park Dedeman Almaty” ile<br />

yurt dışındaki aktif üçüncü otelini açmaya hazırlanıyor.<br />

28 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde Dedeman<br />

İstanbul’da gerçekleştirilen imza<br />

töreninde, Dedeman Turizm<br />

Yönetimi, Do-Kar Turizm ve Rams Global<br />

arasında gerçekleştirilen iş ortaklığı<br />

ile <strong>2023</strong>’te açılması planlanan Park<br />

Dedeman Almaty için management<br />

sözleşmesi imzalandı. Dedeman Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile<br />

Dedeman Grubu üst düzey yöneticilerinin<br />

ev sahipliği yaptığı törene; RAMS Global<br />

ailesinden Devran Bülbül ve turizm<br />

yatırım temsilcisi Cem Ciritci, DO-KAR<br />

Turizm şirketinden Yönetim Kurulu<br />

üyeleri Ali Karınca ve Bülent Mutlu<br />

Doğru, Dedeman markasına uzun yıllar<br />

emek veren turizmci Ergün Demiray ve<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra<br />

Eresin başta olmak üzere birçok davetli<br />

katıldı.<br />

Almaty’de Dedeman bayrağı<br />

dalgalanacak<br />

Almaty, Kazakistan'ın güney doğusunda<br />

çok sayıda alışveriş merkezi,<br />

restoranları, otelleri ve gazinoları ile<br />

oldukça zengin bir sosyal yaşam alanı<br />

sunuyor. Ülkenin eski başkenti ve<br />

Orta Asya'nın en gelişmiş kozmopolit<br />

şehri olan Almaty; kültürel, ekonomik<br />

ve ticari bir merkez olarak da kabul<br />

ediliyor. Çevresi dağlarla örülü, büyük<br />

parkları, geniş caddeleri, sanat müzeleri,<br />

sosyalist dönemin izlerini taşıyan<br />

yapılarıyla bir turizm cenneti olan şehrin<br />

merkezinde yer alan Park Dedeman<br />

Almaty; Atakent Mall’ın karşısında,<br />

bölgenin en büyük botanik parkına,<br />

fuar alanına ve en prestijli alışveriş<br />

merkezi Esentai'ye 5 dakika uzaklıkta<br />

konumlanıyor.<br />

Dedeman: “Markamızı Türki<br />

Cumhuriyetler’de otel açarak<br />

büyütmek istiyoruz”<br />

Yaptığı konuşmada, son iki yılda<br />

Dedeman markası olarak bir maraton<br />

koştuklarını belirten Dedeman Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Banu Dedeman;<br />

“Attığımız her bir imza, açılışını<br />

gerçekleştirdiğimiz her bir otel bizi yeni<br />

duraklara taşırken, bölge istihdamına<br />

katkı sağlama olanağı da buluyoruz.<br />

1966'da kurulmuş bir marka olarak<br />

her zaman yerli ve milli olmakla<br />

övünüyor, bunun yanında yurt dışındaki<br />

Moldovya, Taşkent, Bulgaristan, Suriye<br />

ve Moskova’daki tecrübelerimizle<br />

gurur duyuyoruz. Bu nedenle Dedeman<br />

markasına Türki Cumhuriyetler’de otel<br />

açmanın yakışacağını düşünüyorum.<br />

Türkiye’nin 81 ilinde Dedeman bayrağını<br />

dalgalandırma hedefimizle birlikte yurt<br />

dışında daha da büyümek istiyoruz.<br />

CIS ülkeleri, Orta Doğu ve Avrupa’da<br />

yatırımcı görüşmelerimiz devam<br />

etmekte. Bakü ve Çimkent’te yeni<br />

projelerimiz yolda” dedi.<br />

Markanın Kazakistan’daki<br />

ikinci oteli olacak Park<br />

Dedeman Almaty; modern<br />

tasarım çizgileriyle dizayn<br />

edilmiş 110 odası, bölgenin<br />

botanik ruhunu yansıtan<br />

garden restoranı ve roofu,<br />

geniş toplantı odaları ve spor<br />

salonunun yanı sıra, spa’sı,<br />

fitness salonu ve kapalı<br />

havuzu ile şehri ziyaret eden<br />

misafirlerine hizmet verecek.


Baget


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

STIL SAHIBI<br />

BIR KAÇIŞ<br />

HALI<br />

NAYU<br />

İĞNEADA<br />

Kuzeydeki yeni kaçış noktası<br />

Nayu İğneada konuklarını<br />

ağırlamaya hazır. Nayu<br />

İğneada, doğayı ve mimariyi<br />

buluşturan atmosferiyle ve<br />

konumuyla yeni bir soluk<br />

getiriyor…<br />

Doğal güzellikleri ile ünlü<br />

İğneada’da yeni bir konaklama<br />

deneyimi ile tanışma vakti<br />

geldi. Aylar süren özenli çalışmalar<br />

sonrasında Nayu İğneada kapılarını<br />

açtı. 22 km’lik sahili, göl ve denizin<br />

buluştuğu, Longoz Ormanları’na komşu<br />

nadir bulunan konumuyla Nayu İğneada,<br />

yepyeni bir doğa deneyimi sunuyor.<br />

İçinde bulunduğu doğanın kendine<br />

özgü dünyasını içinde barındıran Nayu<br />

İğneada, doğa aktivitelerini de bu stil<br />

sahibi kaçış noktasında harmanlıyor.<br />

Şehrin kaotik haline bir ara vermek,<br />

doğanın içinde konforu yaşayarak<br />

uzaklaşmadan uzaklaşmak isteyenler<br />

için yepyeni bir seçenek sunuyor. Nayu<br />

İğneada, göl ve denizin birleştiği yerde<br />

özgürce süzülen kuşların izlendiği,<br />

gölde kano ile bu eşsiz güzelliğe tanıklık<br />

edilebilen bir noktada yer alıyor.<br />

Kuzey temalı mimari<br />

Nayu İğneada'nın mimarisi, bölgenin<br />

doğal dokusuna saygı göstererek<br />

tasarlanan ve Kuzeye Kaç temasını<br />

yansıtan bir özgünlük ile hayat buluyor.<br />

Projenin yaratıcısı Mimar Fahrettin<br />

Aykut’un nordik olarak tanımladığı<br />

esintiler, İğneada'nın kendine özgü<br />

malzemeleriyle birleşerek otelin<br />

karakteristik yapısını oluşturuyor.<br />

Nayu İğneada için 70’li ve 80’li yılların<br />

ruhundan beslendiğini söyleyen Aykut,<br />

yerel malzemeleri kullanmaya da dikkat<br />

ettiklerini ifade ediyor. Aykut, “Dönemin<br />

mimarisini ve retro ruhunu Nayu’da<br />

oluşturmak istedik. Bu ruhun içinde<br />

yalın ve zaten her zaman buradaymış<br />

gibi bir hisle var olması için çalıştık.<br />

Büyük bir ormanın kıyısında, göl ve<br />

denizin birleştiği kesişim noktasında<br />

yer almasnın aurasının mimaride de<br />

yakaladık,” diyerek Nayu İğneada’yı<br />

anlatıyor.<br />

Yeni bir gastronomi deneyimi<br />

Nayu İğneada, restoranıyla da<br />

hem konaklayan misafirleri hem<br />

de İğneada’nın benzersiz kıyısında<br />

unutulmaz bir gastronomi deneyimi<br />

yaşamak isteyenler için özel alternatifler<br />

sunuyor. Nayu İğneada restoranının<br />

mutfak şefi, deneyimli isimlerden<br />

Gökçen Yıldırım. Yıldırım, Nayu’yu<br />

gastronomi anlamında yapmak<br />

istedikleri için de bir dönüm noktası<br />

olarak belirtiyor. İğneada’yı ve bölgeyi<br />

yansıtan menü, bölgenin yerel ve<br />

mevsimsel malzemelerini özenle<br />

kullanarak misafirlerine eşsiz bir lezzet<br />

deneyimi sunuyor. Hem deniz ürünlerini<br />

hem de bölgenin zengin et çeşitlerini<br />

barındıran menü, yerel lezzetleri<br />

deneyimli dokunuşlarla buluşturuyor.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markasına<br />

iki yeni halka ekleyecek<br />

Sanayi, inşaat, gıda ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markalı<br />

otel zincirlerine iki yeni halka daha ekleyecek. Turizm ve otelcilik alanındaki yatırımlarına hız veren<br />

holdingin hayata geçireceği Misal <strong>Hotel</strong>s markalı iki yeni otel İstanbul’da hizmet verecek.<br />

Turizm ve otelcilik alanındaki markası<br />

Misal <strong>Hotel</strong>s ile Trabzon ve Alanya’da<br />

faaliyet gösteren Vaat Holding, otel<br />

zincirine İstanbul’da iki yeni halka daha<br />

ilave ediyor. Vaat Holding, İstanbul’da Şişli<br />

ve Güneşli- Basın Ekspres güzergahında<br />

hayata geçireceği oteller ile turizm otelcilik<br />

alanındaki faaliyetlerine yakın vadede 90<br />

milyon dolarlık yatırım gerçekleştirecek.<br />

Hacıibrahim: “Türkiye genelinde 25<br />

noktaya taşıyacağız”<br />

Faaliyette bulunduğu tüm sektörlerdeki<br />

yatırımlarına ağırlık verdiklerini belirten<br />

Vaat Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yaman Hacıibrahim: “Sanayi, inşaat ve gıda<br />

sektörlerindeki yatırımlarımızı arttırırken<br />

turizm ve otelcilik alanındaki Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markamızı da Türkiye genelinde 25 noktaya<br />

ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda<br />

Trabzon ve Alanya’dan sonra İstanbul’da<br />

açacağımız iki yeni otelin ardından farklı<br />

illere de markamızı taşımayı amaçlıyoruz.<br />

İstanbul Şişli ve Güneşli’de Vaat Yapı<br />

tarafından inşası devam eden otellerimizin<br />

ilkini 2024 yılı ortasında hizmete almayı<br />

planlıyoruz. Vaat Holding’in temel faaliyet<br />

alanları arasına aldığımız turizm ve<br />

otelcilik sektörü önümüzdeki süreçte<br />

büyümemizi sürdüreceğimiz ana başlıklar<br />

arasında yer alacak.” dedi.<br />

“Örnek bir marka oluşturuyoruz”<br />

Yaman Hacıibrahim; “Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markamızın temelinde ilkeli ve kaliteli<br />

hizmet anlayışı ile alanında örnek<br />

teşkil edecek bir yaklaşım yatmaktadır.<br />

Türkiye’de temelleri atılarak büyümesini<br />

sürdüren Misal <strong>Hotel</strong>s markasının<br />

öncelikle ülke geneline yayılması ve<br />

gelecekte de otel işletmeleri alanında<br />

dünyada örnek teşkil edecek bir marka<br />

olmasını hedefliyoruz.” dedi.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Herkesin<br />

yolunu Jumbo ile<br />

kesiştirecek genel müdür<br />

Bahriye Bayraklı<br />

Tavukçuoğlu<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Jumbo da bu yılın haziran ayında<br />

bir bayrak değişimi yaşandı<br />

ve genel müdürlük koltuğuna<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu.<br />

<strong>2023</strong> yılı başında emeklilik kararıyla<br />

27 yıllık BSH yolculuğuna veda ettiğini<br />

söyleyen Tavukçuoğlu, Jumbo'daki yeni<br />

pozisyonunu harika bir deneyim olarak<br />

tanımlıyor.<br />

2024 hedefine yüksek katma değerli<br />

ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />

koyduğunu belirten deneyimli iş<br />

insanının görevi devralırken Jumbo’yu<br />

ülkemizin en iyi hediyelik markası olarak<br />

konumlandırmak gibi bir hedefi de var.<br />

Tavukçuoğlu, bu sayede hem kişisel hem<br />

kurumsal alanda pazardaki büyük bir<br />

boşluğu kapatacaklarını düşündüklerini<br />

söyleyerek, “Çünkü sevdiklerine bir<br />

güzellik yapmak isteyen herkesin<br />

yolu Jumbo ile mutlaka kesişecek ve<br />

tüketicimiz bizimle buluştuğunda mutlaka<br />

fark oluşturacak bir hediye seçeneği<br />

bulacak” diyor.<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ile BSH’den<br />

Jumbo'ya uzanan başarılı kariyer<br />

yolculuğunu, yeni görevini ve gelecek<br />

planlarını konuştuk.<br />

Öncelikle biraz kendinizden<br />

bahsedebilir misiniz? Nasıl bir<br />

ailede büyüdünüz? Kariyerinizi ne<br />

tür bir eğitimle inşa ettiniz?<br />

Karadenizli bir ailenin büyük kızıyım<br />

ben. Son derece açık fikirli ve sevgi<br />

dolu bir ailede büyüdüm. Münih Ludwig<br />

Maximilian Üniversitesi Siyasal Bilimler,<br />

Ticaret Hukuku ve İktisat Bölümü'nden<br />

mezun oldum. Sonrasında dış işlerinde<br />

çalışmak istediğim için Marmara<br />

Üniversitesi Uluslararası İlişkiler<br />

(İngilizce) bölümünü de bitirdim.<br />

Dolayısıyla kariyerimi inşa etmek için<br />

sağlam bir eğitim temeli elde ettiğimi<br />

düşünüyorum. Aldığım eğitim analitik<br />

düşünmeme, empati kurabilmeme<br />

ve doğru kişi ile doğru iletişim<br />

kurabilmeme fayda sağladı. Daha sonra iş<br />

dünyasında çeşitli sektörlerde çalışarak<br />

deneyimlerimi genişlettikçe yönetim,<br />

liderlik ve stratejik planlama alanlarında<br />

bilgi ve beceriler edindim. Bu kapsamlı<br />

eğitim ve deneyimler, başarılı bir kariyer<br />

inşa etmemi sağladı.<br />

Okul sonrası ilk profesyonel<br />

deneyimleriniz neler oldu? Bu<br />

deneyimler gelecek planlarınızı ne<br />

yönde şekillendirdi?<br />

Kariyerimdeki ilk adımlarımı Türkiye’nin<br />

ikinci beyaz eşya markası Profilo ile<br />

dünya devi BSH birleşirken attım ve<br />

bu dönemde Siemens Ürün Eğitmeni<br />

olarak profesyonel hayatıma başladım.<br />

Sonrasında Siemens Ev Aletleri markası<br />

için bir satış / pazarlama şirketi kurma<br />

sürecine dahil oldum ve bu şirketle marka<br />

adına birçok ilke ve başarıya imza attık.<br />

Devamında 2009 -2014 yılları<br />

arasında şirketin lokal markası<br />

Profilo’da pazarlama müdürü olarak<br />

görevlendirildim. 2015 yılında BSH'de


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

RTC bölgesinin (Türkiye- Rusya - Eski<br />

Türki Cumhuriyetler – Afrika) Bosch Ev<br />

Aletleri markası için marka yönetimi<br />

birimini kurma teklifi geldi ve bu fırsatı<br />

değerlendirerek kabul ettim. Pandemi<br />

sürecinde iki bölge birleşerek büyüyen<br />

REM bölgesinde (RTC+Hindistan ve<br />

komşu ülkeler) marka yöneticiliği görevim<br />

devam etti. 2022 yılında emekli olma<br />

kararı aldım ve <strong>2023</strong> başında BSH’den<br />

ayrıldım. Bu değişimle birlikte, <strong>2023</strong><br />

yılının haziran ayında yolum Jumbo ile<br />

kesişti ve genel müdürlük görevime<br />

başladım.<br />

Jumbo Genel Müdürlüğü görevi<br />

nasıl geldi, markayla nasıl<br />

tanıştınız? Aile’ye, aynı zamanda da<br />

HoReCa sektörüne geçişiniz nasıl<br />

bir kararla oldu, biraz daha açabilir<br />

misiniz?<br />

Jumbo markası ile tanışmam aslında<br />

daha evvel yazdığım blog yazıları<br />

sayesinde oldu. Ortaklarımızdan biri<br />

yazılarımı takip ediyormuş ve böyle bir<br />

pozisyon açılınca beni ortak tanıdıklar<br />

aracılığıyla buldu. Görüştük ve ben<br />

eskiden bir patron şirketinde çalışmaktan<br />

korkmama rağmen elektriğimiz tuttu.<br />

Şimdilerde patron şirketinde çalışma<br />

korkumun ne kadar yersiz olduğunu<br />

görüyor ve yaşıyorum.<br />

HoReCa, Jumbo markasının profesyonel<br />

tarafını temsil ediyor. Markaya geçişimle<br />

birlikte hem JumboGastro (HoReCa) ve<br />

Jumbo Perakende (mağazacılık) hem<br />

de JumboPatiserie yani markamızın<br />

deneyimsel tarafı ile çalışma imkanım<br />

oldu. Jumbo’yu bu üç farklı yönüyle<br />

tüketici ve müşterilerimizle buluşturmak<br />

çok büyük keyif benim için.<br />

Yeni göreviniz nasıl gidiyor? Bu<br />

geçen süreçte ağırlıklı hangi<br />

başlıklara yoğunlaştınız? Nihai<br />

tüketimden sonra ev dışı satış ve<br />

pazarlaması sizin için çok yeni ve<br />

farklı bir kanal olsa gerek?<br />

Jumbo'daki yeni görevim harika bir<br />

deneyim. Çünkü hem ürünler çok güzel<br />

ve kaliteli hem de marka çok köklü ve<br />

değerli. Bu süreçte, özellikle şu başlıklara<br />

yoğunlaştım: ürün portföyümüzü<br />

yenilemek/genişletmek, markamızın<br />

“BSH bünyesindeki 27 yıllık yolculuğum, her aşamada<br />

ilerleme arayışımı ve her fırsatta yeni şeyler öğrenmeye<br />

olan merakımı karşılayan bir serüvendi. Bana gerek<br />

insan, gerekse deneyim olarak çok şeyler kattı.<br />

Jumbo’da şirketin uzun vadeli stratejilerini belirleme ve<br />

uygulama, günlük iş operasyonlarını etkin bir şekilde<br />

yönetme, performans göstergelerini izleyerek şirketin<br />

genel etkinliğini değerlendirme, finansal yönetim,<br />

pazarlama departmanı, kriz yönetimi, şirketin toplumsal<br />

sorumluluklarını yerine getirme, şirket itibarını<br />

koruma ve geliştirme gibi çok geniş bir alana yayılan<br />

sorumluluklarım var.”<br />

konumunu yükseltmek ve müşteri<br />

deneyimini iyileştirmek. Müşterilerimize,<br />

hem son tüketiciye hem de işletmelere<br />

hitap eden ürünler sunma fırsatını<br />

değerlendirmek bizi heyecanlandırıyor.<br />

Bunu yaparken müşteri memnuniyetini<br />

sağlayacak ürünleri ve süreçleri hayata<br />

geçirmek en büyük hedefimiz. Bu<br />

değişikliklerle, markamızın büyümesine<br />

katkıda bulunmak için elimizden gelenin<br />

en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Daha<br />

evvelsi işimde de gerek tüketicilere<br />

gerekse müşterilere direkt satış<br />

yapıyorduk. Ankastre ürünlerin proje<br />

satışları tarafıyla HoReCa’yı çok birbirine<br />

benzetiyorum. Ürünler farklı olsa da<br />

dinamikler çok benzeşiyor.<br />

Çok uzun yıllar grup markalarının<br />

pazarlama süreçleri içinde aktif<br />

rol almanın da katkısı büyük olsa<br />

gerek.<br />

Elbette ki uzun yıllar grup markalarının<br />

pazarlama süreçlerinde aktif rol almak,<br />

Jumbo'daki pozisyonuma büyük bir<br />

değer katıyor. Bu deneyim, marka<br />

yönetimi, pazarlama stratejileri ve<br />

müşteri ilişkileri konularında zengin<br />

bir bilgi birikimine sahip olmama<br />

yardımcı oluyor. Jumbo'daki görevimde<br />

deneyimlerimi buraya taşıyarak, müşteri<br />

odaklı yaklaşımımızı güçlendirmeyi<br />

hedefliyorum. Bu deneyim, markamızı


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

büyütmek ve Türkiye pazarında daha etkin<br />

bir şekilde konumlandırmak için önemli<br />

bir avantaj.<br />

Bu pozisyonda sizi en fazla motive<br />

eden/ heyecanlandıran dinamikleri<br />

sorsam?<br />

Yeni görevimde beni en fazla motive<br />

eden şey, insanların kalplerine dokunan,<br />

yaşamlarında bir nesne olmaktan öte<br />

değer oluşturan yemek ekipmanları ve<br />

servis ürünleri tasarlamak, tüketicilere<br />

benzersiz deneyimler sunmak ve<br />

markamızı daha da büyütmek için<br />

fırsatlar ortaya koyma şansımın olması.<br />

Yemek kültürüne katkıda bulunmak<br />

ve mutfak deneyimini daha özel hale<br />

getirmek beni heyecanlandırıyor.<br />

Böylelikle ülkemizin de geniş anlamda<br />

tanıtımına katkıda bulunabileceğimi<br />

hissetmek inanılmaz heyecan verici. Aynı<br />

zamanda yetenekli bir ekiple çalışma<br />

fırsatı da benim için diğer büyük bir<br />

motivasyon kaynağı.<br />

<strong>2023</strong> yılı Jumbo için nasıl geçiyor,<br />

yılı hangi yatırım ve hedeflerle<br />

kapatmayı öngörüyorsunuz?<br />

Son dönemde ülkemiz ve dünya<br />

çapındaki gelişmelere bağlı değişen<br />

konjonktürle yatırım kriterleriniz,<br />

hedefleriniz değişti mi? Tüm bu<br />

kritik süreçlerin yaşandığı bir yılda<br />

şirketinizin performansı ne oldu?<br />

<strong>2023</strong> yılında öncelikle satış hedeflerimizi<br />

gerçekleştirerek yolumuza devam<br />

ediyoruz. 16 Ekim’de kutladığımız 76.<br />

yaşımıza özel kampanya önceki ayların<br />

eksikliklerini tamamen kapatmamızı<br />

sağladı. 62 mağazamız, jumbo.com.tr ve<br />

Jumbo Ev Gereçleri app’imiz sayesinde<br />

geniş bir tüketici kitlesine ulaşıyoruz.<br />

Çeyiz, çatal-bıçak ve diğer çelik ürünler<br />

dediğimizde akla gelen ilk markayız.<br />

Porselen ve camdaki gücümüzü de<br />

giderek daha fazla duyuruyoruz. Özellikle<br />

HoReCa tarafında tüm kaliteli restoran/<br />

kafelerde ve premium otellerde tercih<br />

edilen ilk markayız.<br />

Tüm bu kıymetli değerleri korumak ve<br />

daha da geliştirmek için gerek ürün<br />

gerekse insan tarafına yatırımlarımız<br />

kesintisiz devam ediyor. Özellikle<br />

Jumbo kadar kalite ile özümleşen<br />

markalarda kriz dönemlerinin büyük<br />

fırsatlar barındırdığını hepimiz biliyoruz.<br />

Kimse ucuz alacak kadar zengin<br />

olmadığından ve parasının karşılığına<br />

“Bir yönetici olarak,<br />

iş dünyasında başarılı<br />

olmanın cinsiyetle değil,<br />

yeteneklerle ilgili olduğuna<br />

inanıyorum. Markamızın<br />

başarısını artırmak için<br />

fırsatlar ararken, her bir<br />

çalışanın yeteneklerine ve<br />

katkılarına odaklanıyoruz.<br />

Pozitif ayrımcılığa değer<br />

veriyorum ve kadınların<br />

liderlik rollerinde daha<br />

fazla temsil edilmesi için<br />

aktif çaba gösteriyorum.<br />

Kadın çalışanları teşvik<br />

ediyor, mentorluk<br />

programları sunuyor ve<br />

liderlik pozisyonlarına<br />

yükselmelerini<br />

destekliyorum.”<br />

değer ürün almak istediğinden bizim<br />

de hedeflerimizi küçültmemize gerek<br />

kalmadı.<br />

Gelecek yılla ilgili öngörüleriniz,<br />

beklentileriniz neler?<br />

Gündeminizde yeni iş birlikleri,<br />

yatırımlar var mı?<br />

2024 yılında tabii ki ekonomik beklentiler<br />

çok parlak değil. Ama biz 2024 yılı<br />

gibi zorlu bir yılda dahi hedeflerimizi<br />

yakalayacağımıza inanıyoruz. Bunun<br />

için yüksek katma değer sağlayacak<br />

yeni ürün fikirlerimiz var. Bunların<br />

tanıtımını en güzel şekilde yapacak ve<br />

markanın hacmini artıracağız. Bazı ürün<br />

segmentlerindeki çeşitliliğimizi artırma<br />

gibi de bir hedefimiz var. Özellikle rafine<br />

zevklere hitap eden ürün temalarımızda<br />

– WineArt, 3üncü nesil kahve, Marine<br />

Collection, Golf Serisi ve ofis ürünleri gibi<br />

– kendimizi Türkiye’nin en iyi hediyelik<br />

markası olarak konumlandıracağız.<br />

Böylelikle hem kişisel hem de kurumsal<br />

alanda pazardaki büyük bir boşluğu<br />

kapatacağımızı düşünüyoruz. Çünkü<br />

sevdiklerine bir güzellik yapmak isteyen<br />

herkesin yolu Jumbo ile mutlaka<br />

kesişecek ve tüketicimiz bizimle<br />

buluştuğunda mutlaka fark oluşturacak<br />

bir hediye seçeneği bulacak.<br />

Jumbo, kusursuz ve zamansız<br />

tasarım algısıyla öne çıkan<br />

bir marka. Kusursuzluk ve<br />

zamansızlığın sizdeki karşılığı<br />

nedir? Markanın bu yaklaşımına<br />

katmak istediğiniz yeni bakış açıları<br />

var mı?<br />

Markamızın kusursuzluk ve zamansızlık


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

mesajı temel değerlerimizi yansıtıyor.<br />

Kusursuzluk, markanın kalite ile ilgili<br />

beklentileriyle eşleşirken, zamansızlık<br />

ben de tasarımın fütüristik bakış açısıyla<br />

gelip-geçici bir modadan çok fazlası<br />

olduğunu çağrıştırıyor. Bu iki konunun<br />

markamızın DNA’sını oluşturduğunu<br />

ve sürekli beslenmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum. Biz buna daha fazla<br />

yenilik, sürdürülebilirlik ve mükemmel<br />

bir müşteri deneyimi katarak çok daha iyi<br />

yerlere geleceğiz.<br />

Biraz da sizi konuşalım mı?<br />

Yönetici olarak nasıl bir kimyaya<br />

sahipsiniz? İş dünyasında kadın<br />

olmanın sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />

eşitsizlikleri neler sizce?<br />

Bir yönetici olarak, iş dünyasında başarılı<br />

olmanın cinsiyetle değil, yeteneklerle<br />

ilgili olduğuna inanıyorum. Markamızın<br />

başarısını artırmak için fırsatlar<br />

ararken, her bir çalışanın yeteneklerine<br />

ve katkılarına odaklanıyoruz. Pozitif<br />

ayrımcılığa değer veriyorum ve<br />

kadınların liderlik rollerinde daha<br />

fazla temsil edilmesi için aktif çaba<br />

gösteriyorum. Kadın çalışanları teşvik<br />

ediyor, mentorluk programları sunuyor<br />

ve liderlik pozisyonlarına yükselmelerini<br />

destekliyorum.<br />

Ayrıca çeşitliliği teşvik etmek için adil<br />

istihdam politikaları uyguluyoruz. Bu<br />

sayede, iş dünyasında cinsiyet<br />

eşitliği konusunda daha fazla<br />

ilerleme kaydedebilir ve herkesin<br />

yeteneklerine göre fırsat<br />

eşitliği bulabileceği bir ortam<br />

sağlayabiliriz, hedefimiz bu.<br />

Bizim 2021 yılında yaptığımız ‘Tersi<br />

Mümkün’ reklam kampanyası<br />

çok ses getirmişti. Türkiye’de<br />

istihdam rakamlarına bakıldığında<br />

erkeklerin ağırlıkta olduğu bir iş<br />

dünyasının var olduğunu görüyoruz.<br />

Araştırma şirketlerinin açıkladığı<br />

son rakamlara göre; yüzde 69.4<br />

erkek, yüzde 30.6 kadının görev<br />

aldığı çalışma hayatında, cinsiyet<br />

ayırımının ortadan kalkması ve<br />

kadınların da eşit koşullarda<br />

istihdam edilmesi hem dünyada<br />

hem de Türkiye’de önem<br />

kazanırken, bu konuda yapılan<br />

çalışmalar ve destekler de gün<br />

geçtikçe artıyor.<br />

Biz de Jumbo olarak, kadınların<br />

içlerindeki gücü fark etmelerini<br />

destekleyecek bir proje hayata<br />

geçirdik. ‘Tersi Mümkün’<br />

ismini verdiğimiz bu projeyle<br />

Türkiye’de çalışan rakamlarının cinsiyet<br />

dağılımının tam tersi bir insan kaynağı<br />

oluşturduğumuzu anlattık. Bizim<br />

başarabildiğimiz bu sistemi, isteyen<br />

herkesin başarabileceğini tüm sektörlere<br />

ve tüm markalara gösterdik.<br />

Kadın liderlerin rol model olmalarını<br />

teşvik etmek ve onların başarı<br />

hikayelerini paylaşmak, diğer<br />

kadınların liderlik pozisyonlarına<br />

adım atmalarını teşvik edebilir. Ben<br />

gerek katıldığım seminerlerde gerek<br />

şirket içi toplantılarımda kendi kariyer<br />

serüvenimden yola çıkarak arkadaşlarıma<br />

yol göstermeye ve ilham olmaya<br />

çalışıyorum.<br />

Ev ve özel hayatınızda nasıl<br />

birisiniz? Siz nelerden ilham alıyor<br />

ve besleniyorsunuz?<br />

İş hayatımın dışında, bir kadın olarak aile<br />

ve özel yaşantısına büyük önem veren<br />

biriyim. Genel müdür olarak iş dünyasında<br />

başarılı bir kariyerin yanı sıra, anneliği<br />

dengelemeye çalışıyorum. Anne olmak,<br />

benim için en değerli ve en özel rollerden<br />

biri. Kızıma ihtiyaç duyduğu her an destek<br />

olmaya ve beni yanında istediği her anını<br />

paylaşmaya çalışıyorum.<br />

Aynı zamanda, evim benim için bir<br />

sığınak ve yaratıcı bir alan. Mutfakta<br />

vakit geçirmeyi ve sevdiklerime lezzetli<br />

yemekler hazırlamayı çok seviyorum.<br />

Evime ve soframın düzenine özen<br />

gösteriyorum çünkü bence güzel bir sofra,<br />

sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde<br />

unutulmaz anılar ve sohbetler yaratmanın<br />

etkin bir yolu. Özel yaşantımda, dengeyi<br />

korumaya çalışıyor, hem iş hem aile<br />

hayatımı uyumlu bir şekilde sürdürmeye<br />

çalışıyorum. Bu denge, hem işimdeki<br />

motivasyonumu artırıyor hem de<br />

aileme ve kendi içsel mutluluğuma<br />

odaklanmama yardımcı oluyor.<br />

Mutfak, sofra, gastronomi, yemek<br />

yapmak size neler hissettriyor?<br />

Özellikle de sofranın ve sofra üstü<br />

ürünlerin sizin için önemini merak<br />

ediyorum.<br />

Mutfak, sofra, gastronomi ve yemek<br />

yapmak benim için tutkulu bir deneyim.<br />

Bu alanlar, benim için yaratıcılığın<br />

ifadesi ve lezzetlerin bir sanat olduğu<br />

bir dünyanın kapılarını aralıyor. Özellikle<br />

yoğun bir iş günü sonrasında ya da stresli<br />

olayların akabinde ben en çok yemek<br />

yaparken kafamı boşaltabiliyorum.<br />

Sofra üstü ürünler ise, yemekleri<br />

güzelleştiren ve deneyimi özel kılan<br />

unsurlar. Bu nedenle, mutfak ve sofra<br />

ürünlerinin tasarımı ve kalitesi benim<br />

için büyük bir öneme sahip. Misafirlerime<br />

ya da aileme lezzetli bir yemek<br />

sunarken veya güzel bir sofra kurarken<br />

mutluluk duyuyorum. Çünkü etrafımızı<br />

güzelleştiren her şeyin düşüncelerimizi de<br />

güzelleştirdiğine inananlardanım.<br />

Bundan sonrası için<br />

hayalleriniz, planlarınız neler?<br />

Kariyerim boyunca edindiğim<br />

deneyimleri en iyi şekilde yeni<br />

nesillere aktarmayı bir öncelik<br />

haline getirmek istiyorum. Genç<br />

yeteneklere rehberlik etmek,<br />

iş dünyasının fırsatlarına daha<br />

iyi hazırlanmalarına yardımcı<br />

olma amacı taşıyorum. Bununla<br />

birlikte, sanat her zaman benim<br />

için önemli bir yaratıcı çıkış<br />

noktası olmuştur. Sanatın gücü<br />

ve insanların hayatlarına nasıl<br />

anlam katabileceği konusundaki<br />

inancım tam. Sanat projelerine<br />

katılmak ve sanatın güzelliklerini<br />

paylaşmak, hayatımın ayrılmaz<br />

bir parçası olacak. Gelecekteki<br />

yolculuğumda, hem iş dünyasındaki<br />

liderlik rolümü sürdürecek hem de<br />

sanatsal yönümü geliştireceğim.<br />

Bu iki alanın, yaratıcılık ve disiplinin<br />

mükemmel bir denge olduğuna<br />

inanıyorum.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Öztiryakiler üç yeni kahve<br />

makinesi modelini tanıttı<br />

Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve makinesiyle<br />

HoReCa işletmelerinden tam not aldı.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Endüstriyel mutfak ekipmanları<br />

sektörünün öncü firması<br />

Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD<br />

fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve<br />

makinesiyle HoReCa işletmelerinin<br />

ilgi odağı oldu. X580C, E30T ve Mini<br />

Barista modelleriyle işletmelere<br />

kolay kullanım, sıfır atık maliyeti,<br />

düşük elektrik sarfiyatı avantajları<br />

sunan üç yeni teknoloji, aynı zamanda<br />

kullanıcılarına daha fazla sayıda<br />

kahve hazırlama imkanı verirken, her<br />

fincanda aynı lezzeti alabilmeye de fırsat<br />

tanıyor. Fuarda ilk kez teşhir edilen<br />

kahve makinelerinin en dikkat çeken<br />

avantajlarının başında ise, sektörün en<br />

önemli sorunlarından biri olan nitelikli<br />

personel ihtiyacını tamamen ortadan<br />

kaldırması geliyor.<br />

Öztiryakiler'in HoReCa işletmelerinin<br />

beğenisine sunduğu üç yeni kahve<br />

modelini Öztirtakiler Ìthalat Müdür<br />

Yardımcısı Sinem Doğruyol anlattı...<br />

Öğüterek demliyor: X580C<br />

Öztiryakiler'in HOSTECH by TUSİD<br />

fuarında tanıttığı en büyük kapasiteli<br />

kahve makinesi modeli, X580C.<br />

Günlük 150 bardak kapasitesine sahip<br />

teknoloji, işletmelere sunduğu avantajlı


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

çözümleriyle öne çıkıyor.<br />

Şebeke bağlantılı ürünün aynı zamanda<br />

su tanklı bağlantıya da imkan tanıdığını<br />

belirten Doğruyol, kahve makinesinin<br />

dikkat çeken detaylarını şöyle aktarıyor:<br />

"Bu makinesinin iki adet çikolata<br />

haznesi ve kahve çekirdek haznesi<br />

mevcuttur. Bu iki çikolata haznesi, siyah<br />

ve beyaz çikolata olarak kullanılabilir.<br />

Özellikle 10.1 Android sistemi kolaylıkla<br />

menüye girip reçete ayarlamasına, hızlı<br />

bir şekilde ve kolaylıkla kahve seçimini<br />

olanak sağlamaktadır. Kahve demleme<br />

aralığı 5 ila 16 gram arasında istenilen<br />

yoğunlukta kahve alımına imkan<br />

sağlıyor. Taze süt ile birlikte kahveyi<br />

buluşturup, değişik kahve çeşitleri ve<br />

güzel ürünler elde edebiliriz."<br />

45 kahve posası kapasiteli<br />

X580C model kahve makinesi, teknik<br />

özellikleriyle de işletmeler için güçlü<br />

bir çözüm ortağı. 2.700 watt güce<br />

sahip olan makine, 4. litre su tankı<br />

kapasitesine sahip olup, 45 kahve<br />

posası alabiliyor. Sinem Doğruyol,<br />

Öztiryakiler'in işletmelerin beğenisine<br />

sunduğu ürünün diğer özelliklerini ise<br />

şu sözleriyle anlatıyor:<br />

"Kahve makinesinin 2 litre damlalık<br />

tepsi kapasitesi mevcut. İstenirse aynı<br />

zamanda atık su giderine bağlanabilir.<br />

Özellikle de bu makinenin 16 santim<br />

yüksekliğinde bardak koyma alanı<br />

bulunmakta ve aynı zamanda<br />

istenirse ekstra standı sayesinde<br />

espresso bardağı için bir yükselticiye<br />

sahip. İçerisindeki kahve öğütme<br />

sistemi sayesinde kahveyi öğütüp<br />

anında demleyerek taze kahvenizi<br />

yudumlayabilirsiniz.<br />

İsteğe uygun ayarlanabilir: E30T<br />

Öztiryakiler imzalı bir diğer kahve<br />

makinesi, E30T. Ürün için tavsiye edilen<br />

günlük tüketim miktarı 30-50 bardak.<br />

Şebeke ve su tanklı bağlantı olanakları<br />

sunan teknolojinin kullanıcıların<br />

isteğine uygun ayarlama yapabilme<br />

imkanı en büyük avantajları arasında<br />

geliyor. Doğruyol'un açıklamalarıyla<br />

E30T'nin göze çarpan diğer ayrıntıları<br />

ise şöyle: "1 adet 550 gram öğütücü<br />

haznesi mevcuttur. Özellikle 7 inç<br />

Android dokunma ekranı sayesinde<br />

kolaylıkla menüye girip reçere<br />

ayarlamasına ve içecek seçimini hızlı<br />

bir şekilde sağlar. Kahve demleme<br />

aralığı 7 ile 14 gram arasında<br />

olup, isteğe bağlı olarak yoğunluk<br />

ayarlanabilir. İçeceklerimiz taze süt ile<br />

yapılmaktadır."<br />

E30T, teknik özellikleriyle<br />

kullanıcılarına uygun fırsatlar sunuyor.<br />

1500 watt güç, 4 litre su tankı ve 30<br />

kahve posası alabilme özellikleriyle<br />

dikkat çeken ürünün kahve çıkışı<br />

manuel asansörlü olup, bardağın<br />

yüksekliğine göre ayarlanabiliyor.<br />

X580C modelinde olduğu gibi,<br />

içerisindeki öğütücü sayesinde kahveyi<br />

öğütüp anında demleme ve taze kahveyi<br />

yudumlama imkanı sağlıyor.<br />

Gelenekselle moderni buluşturan<br />

teknoloji: Mini Barista<br />

Geleneksel kahve makinesi ve günümüz<br />

teknolojisini ustalıkla birleştiren<br />

Mini Barista ise, üç yeni teknolojiden<br />

biri. Kahve makinesinin en ilgi çeken<br />

özelliklerinden biri, üzerinde kendi<br />

değirmeninin olması. Ekstra bir<br />

değirmen ihtiyacı olmayan kahve<br />

makinesinde 1 adet buhar çıkış çubuğu<br />

ve 1 adet sıcak su çıkışı mevcut.<br />

Değirmen, 30 kademe ayara sahip olup,<br />

istenilen gramaj ayarı ve incelik ayarı<br />

yapabilmeye müsait. Doğruyol, kahve<br />

makinesinin teknik özelliklerine dair<br />

ise su bilgileri paylaşıyor: "2800 watt<br />

güce sahip. 2.7 litre su tankı ve 250<br />

gram kahve çekirdek kahve haznesine<br />

sahiptir. Bu makineden tek shot ve<br />

double shot ürün almak mümkündür.<br />

Aynı zamanda basınç saati ile kahve<br />

demleme esnasında demleme basıncını<br />

görebilmekteyiz.'


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Andrew<br />

Yeo<br />

“Türkiye'ye<br />

Kantonez mutfağını<br />

getirmekten<br />

mutluyuz”<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Singapur doğumlu. Gastronomi<br />

tutkusu, mutfak kariyerinde<br />

en güçlü etkiye sahip olan<br />

büyükannesinden ileri geliyor. Çok<br />

iyi bir aşçı olduğunu anımsatıyor,<br />

sözlerinde. Küçük yaşlardan itibaren<br />

nasıl da büyükannesinin mutfağını<br />

paylaşarak, ilgi ve becerisinin aşçılık<br />

kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />

devamında. Büyükanneyle mutfakta<br />

geçirilen zamanlar, Hakkasan/ TAO<br />

Group’un Ana Aşçısı Andrew Yeo için<br />

şimdi bile o kadar kıymetli ki… Bu aile<br />

büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />

yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle<br />

anlatışı da hep bu minnet ve gururdan<br />

sebep!<br />

Şef Andrew, çocukluk çağlarında<br />

hamur işleri yapmaya, fırınlık<br />

yemekler pişirmeye bayılıyor. Özellikle<br />

bayram günlerinde pasta ve kurabiye<br />

yapmaktan büyük bir zevk aldığını dile<br />

getiren Yeo, en çok da onları hediye<br />

ettiğinde mutlu olduğunu söylüyor.<br />

Buraya küçük bir not ekleyelim: Şef<br />

Andrew’in o günlerde mutfakla kurduğu<br />

bu güçlü bağlar henüz bir aşçılık<br />

hayaline dönüşmüş değil! Matematiğe<br />

kabiliyeti pek bir yüksek, hep çok iyi<br />

notlar aldığından söz ediyor. O kadar<br />

ki, lise bittikten sonra muhasebeci<br />

olmayı kafasına koyuyor koymasına<br />

da bu işin kendi<br />

için biçilmiş bir<br />

kaftan olmadığını<br />

anlaması da çok<br />

sürmüyor. Daha<br />

yaratıcı ve zorlayıcı<br />

ideallerin peşine<br />

düştüğünü dile<br />

getiren Singapurlu<br />

şef, “İşte bu<br />

yüzden mutfak<br />

ve yemeyi tercih<br />

ettim” diye de ilave ediyor.<br />

“Şanslıyım… Hobimi tutkulu bir<br />

kariyere dönüştürebildim”<br />

Şef Andrew’i lise çağına geldiğinde<br />

gastronomi eğitimi konusunda<br />

cesaretlendiren de, yine büyükannesi<br />

oluyor. Singapur'da SHATEC<br />

Enstitüsü'nde mutfak sanatları üzerine<br />

eğitim alıyor, ilk olarak. “Eğitimimi<br />

tamamladığımda hayatta yapmak<br />

istediğim şeyin aşçılık olduğuna o kadar<br />

emindim ki ve bu nadirdir... Mezun<br />

olduktan sonra mutfaktan uzaklaşıp<br />

başka alanlara yönelen pek çok insan<br />

tanıyorum. Ben ne kadar şanslıyım<br />

ki, hobimi bugünlere uzanan tutkulu<br />

bir kariyere dönüştürebildim” sözleri<br />

Yeo’nun mutfaktan aldığı hazzı apaçık<br />

ortaya koyuyor.<br />

Hakkasan restoranlarının deneyimli<br />

ismini mutfak eğitimine yönelten bir tek<br />

büyükannesi de olmuyor. Pek çok lise<br />

arkadaşı tarafından da aşçılık eğitimi<br />

almak konusunda desteklendiğini<br />

söyleyen Yeo, okuldan sonra da yemek<br />

yapmaya devam ediyor.<br />

Şefin ilk staj yeri, Pan Pacific Singapur<br />

- Hai Tien Lo'daki ünlü bir Kantonez<br />

restoranı. Heyecan verici bir deneyim<br />

addettiği bu restoranla ilgili şu sözleri<br />

sarf ediyor nitekim de: “Restoranın<br />

baştan sona kadar taze ve canlı deniz<br />

ürünleri kullanarak wok veya buharda<br />

pişirme sürecini görmek ve bunu<br />

tabakta yaratıcı bir şekilde sunmak<br />

heyecan verici bir deneyimdi. O günden<br />

itibaren, onlar gibi olmak istediğimi<br />

biliyor ve hissediyordum. İçimdeki tutku<br />

ve yaratıcılığı tabaklara yansıtarak


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

misafirlerden tam not almak müthiş bir<br />

duygu”.<br />

O artık Hakkasanların Ana Aşçısı…<br />

Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />

Yeo için devamı çok daha parlak yıllar...<br />

Bir dönem Ritz-Carlton şirketinde ve<br />

Miami Beach Edition'da İcra Şefi olarak<br />

görev yaptığından bahseden Yeo, “Şu<br />

an 20 yıldan fazla deneyime sahibim.<br />

Şanghay Edition ve Ritz-Carlton'un<br />

Montreal, Hong Kong ve Dove Mountain,<br />

Arizona'daki otellerinin mutfak<br />

yönetimini denetleyerek birçok otel<br />

projesinin başlamasına destek verdim.<br />

Tüm bunlar, şu anda Asya markalarımız<br />

için Tao Group Hospitality'de Küresel<br />

İcra Şefi olma sürecime kadar devam<br />

ediyor” sözleriyle kariyer geçmişine bir<br />

özet geçiyor.<br />

Ya Hakkasan restoranlarının bağlı<br />

bulunduğu TAO Group ile yolları<br />

nasıl kesişiyor? Bodrum ve İstanbul<br />

özelinde Türkiye’ye nasıl geliyor? Yeo<br />

bu serüvenini de şu sözleriyle anlatıyor:<br />

“2018 yılında Las Vegas'ta bulunduğum<br />

sırada Hakkasan tarafından keşfedildim<br />

ve birkaç görüşmenin ardından 2019<br />

yılında şirkete katıldım. Türkiye bizim<br />

için çok yeni bir pazar. Her zaman bu<br />

pazarın içinde olmak istedik. Çünkü<br />

bu lezzetlerin hakim olduğu mutfağa<br />

gerçek bir talep var. İstanbul, modern<br />

bir uluslararası şehir ve yemek sahnesi<br />

kesinlikle değişen dinamikler sunuyor.<br />

Burada yer almak ve bu kadar iyi bir<br />

ekiple çalışmak çok gurur ve mutluluk<br />

verici. Türkiye'ye Çin/Kantonez<br />

mutfağını getirmekten mutluluk<br />

duyuyoruz.”<br />

İstanbul’a özel seçkiler…<br />

Hakkasan restoranlarının baş aşçısı<br />

Yeo’nun İstanbul için hazırladığı menü<br />

seçkisi deneyimlenmeye kesinlikle<br />

değer! Singapurlu şef, İstanbul<br />

Boğazı’nın görkemli ışıkları altında<br />

misafirlerini geleneksel ve imza nitelikli<br />

“İstanbul, büyüyen bir pazar ve burada konukseverlik<br />

sahnesinin bir parçası olmaktan memnuniyet ve gurur<br />

duyuyoruz. Buraya uzmanlığımızı ve eşsiz bir yemek<br />

deneyimi ortaya koyma ve sunma tutkumuzu getirmek<br />

için geldik. İstanbul’un benzersiz lokasyonunda benzersiz<br />

yemek deneyimleriyle ve tasarımıyla dikkat çeken<br />

Hakkasan markamızı anlatmaya devam edeceğiz.”<br />

yemeklerin yanı sıra içinde yeni ve<br />

modern yorumlamaların da olduğu<br />

heyecan verici bir yemek deneyimiyle<br />

karşılıyor. Geleneksel metni çok<br />

bozmadan yerel ve uluslararası<br />

lezzetlerin kombinasyonundan kurulu<br />

bir menü tasarımı şefin altını çizdiği.<br />

Restoranın menüsünü deneyimleyenler<br />

iyi bilir… Tabağa daha ilk uzanışta


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

lezzetin kokusu burnunuzdan buram<br />

buram adeta midenize akar… Öncelik<br />

daima lezzettedir çünkü Yeo’nun<br />

mutfak sanatında. O böyle anlatıyor.<br />

Farklı tatları dengelemeye, ana<br />

lezzetten kopmadan sıra dışı lezzetleri<br />

tabağa taşımaya odaklandığını<br />

söylüyor. Ve hemen arkasından pişirme<br />

tekniklerinin gücüne değiniyor, pişirme<br />

yöntemine odaklanarak yeni teknikler<br />

geliştirmenin önemini vurguluyor.<br />

Sunum da bu Kantonez üstadının en<br />

güçlü silahlarından biri. Bir sunum<br />

düşünün ki, lezzetini eşleştirip<br />

güçlendirecek ama bunu yaparken<br />

de yemeği arka plana atmayıp tadını<br />

gölgede bırakmayacak garnitürlerle<br />

tamamlanacak…<br />

Nasıl bir lezzet sırrıyla pekala? Şef<br />

Andrew, lezzetin sırlarının olduğunu<br />

düşünmediğini söyleyerek beni<br />

şaşırtmaya devam ediyor. “Ancak”<br />

diyor… “En iyi kalitede ürünleri<br />

kullanmaya odaklanıyorum. Bu<br />

ürünleri baharatlar ve soslar gibi<br />

diğer malzemelerle dengeleyerek<br />

veya geliştirerek, modern pişirme<br />

teknikleriyle lezzetli yemekler ortaya<br />

çıkarmaya çalışıyorum” diyen Yeo,<br />

yemeklerinde yerel ve mevsimsel<br />

malzemeler kullanmanın önemine<br />

ayrıca dikkat çekiyor ve bu bakışını<br />

“Çünkü bu sadece sürdürülebilirliği<br />

desteklemez. Aynı zamanda daha taze,<br />

yüksek kaliteli malzemeler kullanmak<br />

anlamına gelir ki bu da daha zengin<br />

lezzetler sunar. Hakkasan’ın farkı da<br />

burada ortaya çıkıyor zaten” sözleriyle<br />

de destekliyor.<br />

Mutfağı müzik orkestrasına<br />

benzetiyor<br />

Şef Andrew, mutfağı şeflerin sanatçı<br />

olduğu, misafirlerine sunmak için<br />

baş yapıtlar üzerinde çalıştığı bir yer<br />

olarak tanımlıyor. Mutfak, onun için<br />

aynı zamanda farklı enstrümanların<br />

bir araya gelip hizmeti tamamladığı<br />

bir müzik orkestrasına da benziyor.<br />

“Yani işin özü, her meslekte olduğu<br />

gibi ama burada biraz daha fazla<br />

tutkuyla çalışılması gereken bir yer”<br />

eklemesini de yapan Yeo, dünyadaki<br />

tüm mutfaklara eşit mesafede<br />

duruşunu şu sözleriyle ortaya koyuyor:<br />

“Hangi mutfağa daha yakın hissettiğimi<br />

sormak, bir ebeveynin hangi çocuğunu<br />

daha çok sevdiğini sormak gibidir. Tüm<br />

mutfaklarımız için farklı heyecanlar<br />

yaşıyorum.”<br />

O her ne kadar eşit mesafeli çizgisinden<br />

taviz vermese de, konumuz Çin/<br />

Türkiye hattı olunca bu iki coğrafyanın<br />

mutfakları hakkında yorumlarını<br />

öğrenmeden geçmek istemiyorum.<br />

“Türkiye’de Çin mutfağı hak ettiği<br />

değeri görüyor mu? Karşılığını<br />

buluyor mu? Kanton mutfağı ne<br />

kadar tanınıyor?” şeklinde sayısız<br />

soru aklımdan geçerken Yeo derin bir<br />

sükûnetle yanıtlarını şöyle aktarıyor:<br />

“Çin mutfağı, Çin'den köken alan<br />

mutfakları içerir ve Türkiye'de giderek<br />

daha popüler hale geliyor. Kantonez<br />

mutfağı, küresel olarak en popüler Çin<br />

mutfağıdır ve yaklaşık 2,000 yıllık uzun<br />

bir tarihe sahiptir. Kantonez mutfağı,<br />

doğal ve taze malzemeler kullanılarak


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

hafif lezzetlerin oluşturulduğu bir<br />

mutfaktır. Benim favorim her zaman<br />

hafif ekşilik koyarak daha vurgulanabilir<br />

bir tat oluşturmak.”<br />

Ya Türk mutfağıyla ilgili düşünceleri?<br />

Singapurlu şef, Türk mutfağının<br />

benzersizliğine övgü yaparak şöyle<br />

devam ediyor: “Türk mutfağında<br />

kullanılan farklı baharatları, marine<br />

etme yöntemleri ve bu pazarda ortaya<br />

çıkan farklı mutfakları seviyorum.<br />

Özellikle İstanbul'daki Michelin yıldızlı<br />

restoranların bu pazar üzerinde<br />

birçok farklı perspektif sunmasını<br />

çok seviyorum.” Söz arasında şefin<br />

en sevdiği Türk yemekleri ise ağırlıklı<br />

olarak kebap çeşitleri, şişe geçirilmiş<br />

baharatlı kıyma ya da kuzu eti ve ateşte<br />

pişirilmiş etler. Yeo, “Gerçekten bu<br />

lezzetlere dayanamıyorum!” diye de<br />

iç geçiriyor, sanki bu söyleşimizden<br />

sonra soluğu bir ocakbaşında alacak bir<br />

iştahla üstelik de!<br />

“Genç nesile inanıyorum”<br />

Mutfakta düzenli bir operasyon<br />

için planlı çalışmayı ve ekip<br />

organizasyonunu merkezine alan<br />

Andrew Yeo, kaos ve düzensizlikten<br />

uzak bir mutfak ortamında verilen<br />

hizmetten keyif almanın paha biçilmez<br />

değerine vurgu yapıyor. Genç nesile<br />

inandığını, enerjilerini ve öğrenmeye<br />

olan coşkularını sevdiğini söyleyen<br />

Yeo'nun şimdi ve bundan sonrası için<br />

yapmak istediklerini de bu ilham veren<br />

sohbetimize ekliyorum. TAO Group’un<br />

Ana Aşçısı Yeo’nun grup bünyesindeki<br />

restoranlarla ilgili hayalleri büyük.<br />

“Markamızın ve restoranlarımızın dünya<br />

genelinde rakiplerimiz arasında daha<br />

fazla bilinirlik elde etmesi için sürekli<br />

olarak büyütmeye ve geliştirmeye<br />

devam etmek istiyorum” diyen Yeo,<br />

iş-yaşam dengesinin zorlukları içinde<br />

işte, evde veya arkadaşlarıyla geçirdiği<br />

her anın tadını çıkararak bu hedeflerine<br />

sağlam adımlarla daha çok uzun yıllar<br />

devam edecek besbelli, başarıları daim<br />

olsun…


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

7 ÜNLÜ ŞEFTEN 7 ÖZEL REÇETELI<br />

COĞRAFI TADIM ETKINLIĞI<br />

Bu yıl “Geography" temasıyla gerçekleşecek olan Uluslararası Gastromasa<br />

Gastronomi Konferansı & Fuarı öncesinde Türkiye’nin önde gelen 7 başarılı şefi 7<br />

özel reçetesini ünlü yiyecek ve içecek uzmanı Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleriyle<br />

sundu. Neolokal'de düzenlenen etkinliğe Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen ev<br />

sahipliği yaptı...<br />

Türkiye ile dünya gastronomisi<br />

arasında köprü görevini<br />

sürdüren ve dünya gastronomi<br />

etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada<br />

yer alan, bu yıl 8. kez düzenlenecek<br />

Uluslararası Gastromasa Gastronomi<br />

Konferansı & Fuarı, 4-5 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong><br />

tarihlerinde “Geography” teması<br />

çerçevesinde İstanbul’da Haliç<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.<br />

Gastronomi dünyasına damga vurmayı<br />

hazırlanan gastronomi organizasyonu<br />

öncesinde ünlü şef Maksut Aşkar’ın<br />

sahibi olduğu Neolokal’de özel bir<br />

tadım yemeği etkinliği gerçekleşti. 12<br />

Ekim Perşembe günü Gastromasa<br />

Kurucusu Gökmen Sözen’in ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen öğle<br />

yemeğinde Türkiye’nin önde gelen<br />

7 başarılı şefi; Cenk Debensason,<br />

Cihan Kıpçak, Didem Şenol, Emre<br />

Şen, İnanç Çelengil, Maksut Aşkar<br />

ve Mustafa Otar’ın 7 özel reçetesi<br />

ünlü yiyecek ve içecek uzmanı


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleri<br />

ile sunuldu. Turizm sektörü ve<br />

gastronomi dünyasının önemli<br />

isimlerinin katıldığı etkinlikte<br />

davetliler Türkiye’nin en önemli 7<br />

şefinin hazırladığı yemekleri tattı.<br />

Sözen: “Lezzetin sınırlarını<br />

zorlamak en büyük tutkumuz”<br />

Gastromasa Kurucusu Gökmen<br />

Sözen etkinlik sonrası yaptığı<br />

açıklamada “Öncelikle bugün buraya<br />

gelip Türkiye'nin en ünlü 7 şefinin<br />

yemeklerini tadan gastronomi<br />

tutkunlarına teşekkür ederim.<br />

Lezzetin sınırlarını zorlamak ve<br />

gastronomi dünyasını bir araya<br />

getirmek her zaman tutkumuz<br />

oldu. Gastromasa, bu tutkunun bir<br />

yansıması ve birleştirici bir platform.<br />

Yemek, kültür ve coğrafya, bu<br />

etkinliğin temel taşlarıdır. Yaratıcı<br />

aşçılar ve gastronomi tutkunları için<br />

4-5 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde unutulmaz<br />

bir deneyim sunmayı hedefliyoruz”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

4-5 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde<br />

düzenlenecek olan Gastromasa Gastronomi Konferansı<br />

& Fuarı boyunca misafirler dünyanın en tanınmış<br />

şeflerini aynı anda görme fırsatına sahip olurken,<br />

stantları ile katılım gösteren firmaların yeni ürünlerini<br />

deneyimleme, workshopları izleme fırsatına da sahip<br />

olacak. Ayrıca Gastromasa London Konferansı & Fuarı<br />

ilk kez 2024 yılında, 28-29 Mayıs tarihlerinde Dünya<br />

gastronomisinin merkezi olan Londra’da, Olympia<br />

Congress Center’da gerçekleşecek.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Matbah,<br />

100’üncü yılı<br />

Atatürk'ün<br />

Sevdiği<br />

Yemekler<br />

Menüsü’yle<br />

andı<br />

Michelin İstanbul Rehberi’nde<br />

yer alan restoranlardan biri olan<br />

Matbah, Cumhuriyet'in 100’üncü<br />

yıldönümünde Mustafa Kemal<br />

Atatürk’ü, ‘Atatürk'ün Sevdiği<br />

Yemekler Menüsü’yle andı…<br />

Cumhuriyet'in 100’üncü<br />

yıldönümünü, Gazi Mustafa Kemal<br />

Atatürk'ün sevdiği yemekleri<br />

sunarak taçlandırdıklarını belirten<br />

Ottoman <strong>Hotel</strong>s Grup Genel Müdürü<br />

Serdar Balta yaptığı açıklamada, “Gazi<br />

Mustafa Kemal Atatürk, Türk mutfağının<br />

lezzetlerine büyük bir ilgi gösterir ve<br />

özellikle bazı yemekleri vazgeçilmezi<br />

olarak kabul ederdi. Biz de Matbah<br />

<strong>Restaurant</strong> olarak, 25–31 Ekim tarihleri<br />

arasında sunduğumuz özel menüde<br />

Atatürk'ün damak zevkini yansıtan<br />

lezzetlere yer verdik. Tamamı yerel<br />

malzemeler ve geleneksel pişirme<br />

teknikleriyle hazırlanan menünün<br />

sonunda Türk kahvesi ikram ederek,<br />

misafirlerimize bu özel günün anlam ve<br />

önemini aktarmaya ve Türk mutfağını<br />

tüm yönleriyle deneyimlemelerini<br />

sağlamaya çalıştık” dedi.<br />

Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 25–31 Ekim<br />

tarihleri arasında sunduğu özel<br />

menü:<br />

Etsiz Kuru Fasulye<br />

Atatürk'ün en favorilerinden biri olan<br />

Kuru Fasulye, onun hatırasına özel<br />

olarak hazırlandı. Taze malzemelerle<br />

pişirilen bu eşsiz lezzet, Gazi'nin sevgilisi<br />

oldu.<br />

Etli Bamya<br />

Atatürk'ün sevdiği Etli Bamyaya özel<br />

bir vurgu yapıyoruz. Türk mutfağının<br />

vazgeçilmez bir lezzeti ve Gazi'nin de<br />

tercihlerinden biriydi.<br />

İrmik Helvası<br />

Öğünün tatlı kısmında, İrmik<br />

Helvası ile Atatürk'ün tatlı tercihini<br />

onurlandırıyoruz. Geleneksel bir tatlı<br />

olan İrmik Helvası, Gazi Mustafa Kemal<br />

Atatürk'ün de favorilerinden biriydi.<br />

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100’üncü<br />

yılında, Atatürk'ün sevdiği yemeklerle<br />

birlikte olmanın mutluluğunu yaşamak<br />

için herkesi etkinliğimize davet ediyoruz.<br />

Türk mutfağının zenginliğini kutlarken,<br />

Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı da<br />

vurgulamak istiyoruz.<br />

Atatürk için ‘Sofra’nın anlamı<br />

Atatürk, büyük sofralarda yenen uzun<br />

yemekleri çok severdi. Çünkü o sofra<br />

yalnızca yemek yenen bir yer değildi.<br />

Devlet, memleket ve dünya olayları,<br />

Atatürk sofrasının aynasına yansır,<br />

ulusal görüşe orada dönüşürdü. Bu<br />

açıdan “Atatürk’ün Sofrası” bir çağın<br />

portresi olma özelliği taşırdı.


Cumhuriyetimizin<br />

100. Yılı<br />

Kutlu Olsun!<br />

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz. 1923-∞<br />

www.monotech.com.tr<br />

Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!<br />

Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ADANA YINE KEBABA, CIĞERE,<br />

ŞALGAMA DOYURDU<br />

6-7-8 Ekim tarihleri arasında 7.si düzenlenen ve 923 bin kişinin ağırlandığı Adana Lezzet<br />

Festivali'nde 600 bin şiş kebap ve ciğer ile 500 bin şişe şalgam tüketildi.<br />

başarılı spor adamı Fatih Terim’in<br />

gazeteci Fulya Öztürk ile yaptığı söyleşiye<br />

ilgi son derece yüksek oldu. Sadece<br />

şehir halkının değil, Türkiye’nin dört bir<br />

yanından hatta yurt dışından festival için<br />

Adana’ya gelen yüz binlerce kişi festival<br />

alanındaki sohbetleri ve panelleri dinledi.<br />

Ziyaretçiler ‘’Genç Şefler Yarışıyor’’<br />

adlı etkinlikle galibiyet için ter döken<br />

genç şef adaylarının heyecanlarına<br />

ortak oldu, açılan stantlarda Adana’nın<br />

yerel ve geleneksel lezzetlerini tatma<br />

fırsatı buldu. Atatürk’ün sevdiği Adana<br />

yemeklerinin anlatıldığı panelde şeflerin<br />

sunumu da büyük ilgi gördü.<br />

Bu yıl 6-7-8 Ekim tarihleri arasında<br />

7’ncisini düzenleyen Uluslararası<br />

Adana Lezzet Festivali rekor bir<br />

katılımla gerçekleşti. Alanlarında uzman<br />

ve etkin isimler, 6 Ekim Cuma günü<br />

Yeni Adana Müzesi’nde gün boyu süren<br />

panellere katıldı. Toplam 923 bin kişinin<br />

katıldığı festival süresince Adana’da.<br />

Panelleriyle sektöre yol haritası<br />

çizdi<br />

Cumhuriyet’in 100. Yılı Özel, Akdeniz<br />

Gastronomi Turizmi, Geleceğin<br />

Menüleri, Sınırları Aşıyoruz, Tutucu<br />

Damaklara Yeni Tatlar gibi çarpıcı konu<br />

başlıkları altında yerel üretime destek<br />

sağlanması, kamu ve özel sektörün<br />

birlikte çalışmasının önemi, yerel<br />

üreticiden tedarikin önemi, sektöre<br />

yön verecek tecrübeler ve çözüm<br />

önerileri, sürdürülebilirlik alanında<br />

gelişmeler ile yeni atılımlar ve daha<br />

birçok konu ele alındı. Panellerde söz<br />

alan akademisyenler, şefler, kanaat<br />

önderleri, sektör temsilcileri, dernek<br />

ve oda başkanları, yöneticiler önemli<br />

bilgiler verdikleri gibi değer katacak<br />

tecrübelerini de dinleyicilerle paylaştı.<br />

Pozantı'ya uzanan gastronomi treni<br />

deneyimi<br />

7 Ekim Cumartesi günü etkinlikler<br />

sabah Pozantı’ya gerçekleştirilen tren<br />

yolculuğuyla başladı. Adana Valisi<br />

Yavuz Selim Köşger’in de katıldığı<br />

keyifli yolculukta tüm konuklar tarihi<br />

Varda Köprüsü’nde verilen molada hem<br />

bölgeyle ilgili bilgi aldı hem de eşsiz<br />

manzaranın tadını çıkarıp anı fotoğrafları<br />

çektirdi. Ardından yine aynı trenle<br />

Pozantı’ya geçen basın mensupları ve<br />

festivalin ev sahipleri, burada Pozantı<br />

Belediye Başkanı Mustafa Çay ve eşi<br />

tarafından ağırlandı. Köşger ve medya<br />

mensupları yerel üretim olan lezzetlerin<br />

ikram edildiği keyifli bir kahvaltıda<br />

buluştu.<br />

Yıldızlı şefler geçidi<br />

Aynı saatlerde 7’nci Adana Lezzet<br />

Festivali ise şehir merkezindeki etkinlik<br />

alanında büyük bir katılımla devam etti.<br />

Adnan Şahin, Mehmet Yalçınkaya, Somer<br />

Sivrioğlu, Arda Türkmen, Sahrap Soysal,<br />

Melih Demirel, Hazer Amani, Türev<br />

Uludağ, Umut Karakuş, Yoldaş Sönmez<br />

gibi başarılı şeflerin katıldığı etkinliklere,


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

TÜRK MUTFAĞI IMAJINI VE MARKA<br />

DEĞERINI TARTIŞTILAR<br />

Adana Lezzet Festivali’nde bir araya gelen gastronomi dünyasının etkili isimleri Türk mutfağı<br />

imajını ve marka değerini tartıştılar…<br />

Yiyecek ve İçecek Hizmetleri<br />

Komitesi Meclis Üyesi, restoran<br />

işletmecisi Ebru Koralı, Ebru<br />

Koralı’nın moderatörlüğünde<br />

gerçekleşen Türk mutfağının imajı<br />

ve ülke markaları tartışıldığı panelin<br />

konuşmacıları Arzum Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Murat Kolbaşı, NG <strong>Hotel</strong>s<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hediye<br />

Güral Gür, TRU Hospitality & Retail<br />

CEO’su Sadettin Cesur, MASTOB<br />

Başkanı Cengiz Haydar Barut ve Sözen<br />

Organizasyon ve Yayıncılık Kurucusu<br />

Gökmen Sözen oldu.<br />

Kolbaşı: “Türk mutfağı dünyada hak<br />

ettiği yerde değil”<br />

Türk kahvesinin sınırları zaten çoktan<br />

aşmış önemli bir değer olduğunu<br />

belirten Murat Kolbaşı, derneklerinin<br />

ilk olarak Türk kahvesini UNESCO’da<br />

ülkemizin somut olmayan kültürel<br />

mirası olarak tescillettiklerini<br />

ifade etti. Kolbaşı bu sayede Türk<br />

kahvesinin kime ait olduğu yönündeki<br />

tartışmalara son verdiklerini sözlerine<br />

ekleyerek şöyle devam etti: "Bu çok<br />

güze bir örnek olsa da Türk mutfağı<br />

dünyada hak ettiği yerde değil ne yazık<br />

ki. Dünyada satılan 70 milyon kahve<br />

makineleri arasında Türk kahvesi<br />

makineleri yüzde 10 paya sahip, yani<br />

bu alanda daha gidilecek çok yol var."<br />

Gür: “Ürünlerimizin dünyaya marka<br />

olarak sunulması açısından etkin<br />

bir noktada değiliz”<br />

NG <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Hediye Güral Gür, Türk otelcileri olarak<br />

yurt dışında üst düzeyde ve son derece<br />

başarılı bir şekilde hizmet verdiklerini<br />

söyledi. Gür, "Başta gıda olmak üzere<br />

birçok alanda tedarikleri buradan<br />

sağlayarak ürünlerimizin tanıtımını da<br />

yapmış oluyoruz. Ancak bu tek başına<br />

yeterli değil. Satış anlamında, dünyaya<br />

marka olarak sunulması açısından<br />

etkin bir noktada değiliz" diye konuştu.<br />

Cesur: “En güçlü olduğumuz<br />

özelliğimiz, misafirperverliğimiz”<br />

Tru Hospitality & Retail CEO’su Sadettin<br />

Cesur, İstanbul Havalimanı’nda 34 bin<br />

metrekare alanda, operasyon şirketi<br />

olarak hizmet verdiklerini ifade etti.<br />

Göreve gelir gelmez ilk işinin bir kadın<br />

şefin liderliğinde mutfak kurmak<br />

olduğunu belirten Cesur, "Ulusal<br />

ve uluslararası ciddi markaları da<br />

burada bir araya getiriyoruz. Buradan,<br />

dünyaya açılan bir kapıdan mutfağımızı<br />

ve markalarımızı tanıtıyoruz. Türkiye<br />

olarak ürünlerimizi, şeflerimizi artık<br />

dünyaya servis etmeye başladık.<br />

En güçlü olduğumuz özelliğimiz,<br />

misafirperverliğimiz. Havalimanında<br />

oluşan tonlarca atığı geri dönüşümle<br />

buluşturup sürdürülebilirliği de hayata<br />

geçiriyoruz" diyerek önemli bilgiler<br />

paylaştı.<br />

Barut: “Yurt dışında gerçek Türk<br />

restoranları açılmalı”<br />

Dünyanın en iyi susamının Manavgat’ta<br />

üretildiğini ifade eden MASTOB Başkanı<br />

Cengiz Haydar Barut, üretimin yüzde<br />

70’inin Japonya’ya satıldığını belirtti.<br />

Bu gibi değerlerin onlardan önce bizim<br />

keşfetmemiz gerektiğini de dile getiren<br />

Barut, bu değerleri marka haline<br />

getirip dünyaya öyle ulaştırmamız<br />

gerektiğini söyledi. Yurt dışında gerçek<br />

Türk restoranları açılmalı diyen Barut<br />

sözlerine ‘’Havalimanları ve otellerde<br />

en iyi yemeklerimizi, en şık ve en<br />

güzel şekilde sunmalıyız ki onları<br />

burada yiyen turistler döndüklerinde<br />

anlatsınlar, sonrasında tekrar ülkemize<br />

gelmek ve o lezzetleri yemek istesinler’’<br />

diyerek sunumun da önemini vurguladı.<br />

Sözen: “Dünyanın önemli<br />

şehirlerinde tanınmış şeflerimizle<br />

şef restoranları açmalıyız”<br />

Sözen Organizasyon ve Yayıncılık<br />

Kurucusu Gökmen Sözen ise şöyle<br />

konuştu: "Türkiye’nin tanıtımı için<br />

şef restoranlar olmazsa olmaz. Ülke<br />

politikası olarak bu alana ağırlık<br />

verilmesi önem kazanıyor. Biz o<br />

isimlere daha fazla destek vermeliyiz<br />

ki Türk mutfağı gelişsin. Dünyanın<br />

önemli şehirlerinde tanınmış ve başarılı<br />

şeflerimizle şef restoranları açmalıyız.<br />

Yerel mutfaklarımızı ve konuk ağırlama<br />

sanatlarımızı nasıl geliştireceğimizi<br />

konuşmalı ve bu yönde hızla adımlar<br />

atmalıyız."


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Cumhuriyet<br />

yemekleri<br />

bu panelde<br />

konuşuldu!<br />

Ankara ve Adana özelinde<br />

Cumhuriyet yemekleri,<br />

Cumhuriyet’in temellerinin<br />

atıldığı Adana’da, bu yıl<br />

7’ncisi düzenlenen Adana<br />

Lezzet Festivali’nde<br />

konuşuldu.<br />

Adana Lezzet Festivali kapsamında<br />

6 Ekim Cuma günü Yeni Adana<br />

Müzesi Konferans Salonu’nda<br />

düzenlenen "Cumhuriyet’in 100. Yılı<br />

Özel" oturum başlığında Cumhuriyet<br />

döneminden menüler, davet ve yeme<br />

içme kültürü konuşuldu. Araştırmacı<br />

Yazar Nurettin Çelmeoğlu, ODTÜ Tarih<br />

Bölümü Doç. Dr. Bahar Gürsel’in konuk<br />

olduğu panelin moderatörlüğünü Saray<br />

ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt yaptı.<br />

Ankara ve Adana özelinde<br />

Cumhuriyet yemekleri<br />

Panelde tarihi verilere baktığımızda<br />

Cumhuriyet’in temellerinin Adana’da<br />

atıldığı ve bunun şehrin her anlamda<br />

gelişimine sağladığı katkılar ele alındı.<br />

Ankara ve Adana özelinde Cumhuriyet<br />

yemeklerinin de konuşulduğu panelde<br />

Araştırmacı -Yazar Nurettin Çelmeoğlu<br />

şunları söyledi: “Her bölgenin lezzetini<br />

sırasıyla doğası, tarihi, kültürü ve<br />

eğitimi oluşturur. Suyu bol, toprakları<br />

bereketli, bereketi sofralara akseden<br />

bir şehirdir Adana. Kazılarda 5 bin yıl<br />

önce burada siyez buğdayı yetiştirildiği<br />

keşfedildi. Bazı araştırmalar bu<br />

buğdayın orijininin bu bölge olduğunu<br />

iddia ediyor, bunlar son derece gurur ve<br />

heyecan verici bulgular.”<br />

Bilinen ilk restoran<br />

menüsünün 1765 yılında<br />

Fransa’nın başkenti<br />

Paris’te <strong>Restaurant</strong><br />

Boulanger’de ortaya<br />

çıktığına dair tarihi<br />

bilgiyle sunumuna<br />

başlayan Bahar Gürsel,<br />

başkent Ankara’da<br />

Cumhuriyet’in ilk<br />

yıllarındaki yemeiçme<br />

kültürü, yemek<br />

çeşitleri ve restoranların<br />

açılması sürecini anlattı.<br />

Cumhurbaşkanlığının ilk<br />

yıllarındaki menülerden,<br />

menülerde yer alan<br />

kuşkonmazdan,<br />

enginardan ve geleneksel<br />

yemeklerden bahsetti.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin<br />

yol haritası böyle çizildi<br />

Akdeniz turizm ve gastronomisinin dev isimleri Adana Lezzet Festivali kapsamında bir araya geldi…<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin yol haritasını bu çarpıcı tespit ve önerileriyle yeniden çizdi...<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi<br />

başlığıyla Yeni Adana Müzesi<br />

Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleşen panelin moderatörlüğünü<br />

Gazeteci Fatih Türkmenoğlu<br />

üstlenirken, TÜROFED Başkanı<br />

Erkan Yağcı, ÇUKTOB Başkanı Tayyar<br />

Zaimoğlu, ETÜDER Başkanı Melih<br />

Şahinöz ve AKTOB Başkanı Kaan<br />

Kavaloğlu olarak yerini aldı.<br />

Kavaloğlu: “Lezzet ve kültür<br />

festivalleri bölge kalkınması için<br />

değerli”<br />

Panelde ilk sözü alan Kaan Kavaloğlu,<br />

lezzet ve kültür festivallerinin bir<br />

bölgenin kalkınması için değerli<br />

olduğunun altını çizerek, Antalya’da<br />

kütlesel turizm gerçekleştirdiklerini<br />

belirtti. Kavaloğlu şöyle konuştu:<br />

“ Yiyecek içecek departmanları da<br />

otellerin en hacimli alanları. Bu hacim<br />

nedeniyle yöresel mutfaklara verilen<br />

değer arttı. T.C. Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın yaptığı uluslararası<br />

anlaşmalardan biri sürdürülebilir<br />

turizm alanında oldu. Lezzet festivalleri<br />

de bu konuda önemli bir sac ayağı<br />

oluşturuyor. Adana’ya festival sebebiyle<br />

gelenlerin keyif almış olarak dönmeleri<br />

burayı gastronomi seyahatleri için tercih<br />

edilecek destinasyon haline getirecek ‘’<br />

diyerek festivallerin önemine değindi.<br />

Yağcı: “Lezzet etkinliklerini<br />

Türkiye’nin tamamına yaymalıyız’’<br />

Turizmin geleceğindeki en önemli<br />

unsurlardan biri gastronomi diyen<br />

Erkan Yağcı, bu yıl 60 milyon turist<br />

beklediklerini, önümüzdeki 5 yılda<br />

bu sayıyı 100 milyona çıkarmayı<br />

hedeflediklerini söyledi. Yağcı ‘’Bunu<br />

başarmak için de turizmin çeşitlenmesi<br />

gerekiyor. Tedarik, hammadde, yerel<br />

üreticiden temin, sunum, üretici ve<br />

turiste bunun bu kültürle ulaşması son<br />

derece önemli. Bu turizm çeşidi artık<br />

Türkiye’de de önemsenmeye başlandı<br />

ve bu festival bu alanda öncü oldu.<br />

Bu etkinlikleri Türkiye’nin tamamına<br />

yaymalıyız’’ diyerek konunun önemine<br />

değindi.<br />

Zaimoğlu: “Adana Kebabı bir marka<br />

ama 500’e yakın yöresel yemek de<br />

var”<br />

Tayyar Zaimoğlu ise şöyle konuştu:<br />

‘’Adana Lezzet Festivali’nin yedincisini<br />

yapıyoruz. Bu tüm paydaşlarıyla<br />

sağlanmış bir başarı. Adana’da kimse<br />

karın doyurmak için yemez. Keyif için,<br />

zevkle yer. Bütün yemeklerinde aşk<br />

vardır, heyecan vardır. Adana kebabı<br />

bir marka değeri haline geldi. Ancak<br />

Adana’da 500’e yakın yöresel yemekler<br />

de var. Ev yemekleri, mangalda<br />

pişenleri, turunçları, tatlıları, sokak<br />

lezzetleri, deniz ürünleri var. En lezzetli<br />

kefal havyarı mesela Adana’da çıkarılır.<br />

İçtenlik, samimiyet ve lezzet Adana’da<br />

asla değişmez. Festivalin başarısı<br />

onlarca kurumun, yüzlerce kişinin<br />

verdiği destekle katlanıyor.’’<br />

Şahinöz: “Farkı, yerel üreticileri<br />

destekleyerek sağlayabiliriz”<br />

Konuşmasında tedariğin önemine<br />

dikkat çeken ETÜDER Başkanı Melih<br />

Şahinöz ‘’Alınan ürünün kaynağının<br />

bilinmesi tüketici için de artı değer<br />

haline geliyor. Yeni ve güvenilir tedarikçi<br />

programı geliştirdik. Bu uygulamanın<br />

gastronomi turizmine olumlu etkisi<br />

olacağından eminiz. Tüketici ne yediğini<br />

bilecek, üretici de kendisini, koşullarını,<br />

ürününü geliştirecek. Örneğin otel<br />

menülerinde yerel ürünler yer almaya<br />

başladı. Yerel üreticileri desteklersek<br />

fark oluşturmaya başlayacağız. Yerel<br />

markaların gelişmesini destekleyerek<br />

ihracat zincirine katılması da<br />

sağlanabilir. Kazan-kazan durumu söz<br />

konusu’’ diyerek gastronomi turizmine<br />

fayda sağlayacak noktalara değindi.<br />

Türkmenoğlu: “Coğrafyasının<br />

değerini bilmeyen iki ülkeden biri,<br />

Türkiye”<br />

Kısa süre önce okuduğu makaleyi<br />

anlatan Fatih Türkmenoğlu ise,<br />

okuduğu makalede yaşadığı coğrafyanın<br />

değerini bilmeyen iki ülkeden birinin<br />

Meksika, diğerinin Türkiye olduğunun<br />

yazdığını söyledi. Sahip olduğumuz bu<br />

gastronomi değerlerinin kıymetini yeni<br />

yeni anlamaya başladığını da söyleyen<br />

Türkmenoğlu, turizm alanını da yeni yeni<br />

pazarlamaya başladığımızı ifade etti.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Dünyaca ünlü 1.000'den fazla şef<br />

İstanbul’da buluşacak<br />

23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda, 30<br />

ülkeden 1.000'den fazla aşçı, farklı kategorilerde düzenlenecek yarışmalarda kıyasıya yarışacak.<br />

Medeniyetler beşiği olan ve yüzlerce<br />

yıllık yeme-içme kültürünün mirasını<br />

taşıyan İstanbul, kasım ayında<br />

lezzet transferi yapacak. 2018 yılından<br />

beri düzenlenen “Uluslararası Aşçılar<br />

Şampiyonası”, bu yıl 23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri<br />

arasında dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi<br />

dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da<br />

buluşturacak. Dünyanın en önemli helal<br />

organizasyonları arasında yer alan ve<br />

10’uncu kez İstanbul Fuar Merkezi’nde<br />

düzenlenen Dünya Helal Zirvesi ve Helal<br />

Fuarı içerisinde yapılan Uluslararası Aşçılar<br />

Şampiyonası’nda, dünya şefleri kıyasıya<br />

yarışacak. Discover Events ve Taşpakon<br />

organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası<br />

Aşçılar Şampiyonası’nda, Türkiye’nin tarihi,<br />

kültürü ve mutfağı dünyaya tanıtılacak.<br />

Kuru fasulyeden sushi<br />

Geçen yıl kuru fasulyeden sushi, yoğurt<br />

tozunda cacığın yapıldığı ve vizyoner<br />

lezzetlerin sunulduğu etkinlik, bu yıl da<br />

çok renkli görüntülere sahne olacak. Başta<br />

Türkiye olmak üzere, Rusya, Hollanda,<br />

Mısır, Azerbaycan, Tunus, Pakistan gibi<br />

dünyanın dört bir tarafından 1.000'den<br />

fazla aşçının katılacağı Uluslararası<br />

Aşçılar Şampiyonası’nda 20 ayrı kategoride<br />

adeta bir lezzet şöleni olacak. Dünyanın<br />

önde gelen şeflerinden oluşan jürilerin<br />

değerlendirmesine sunulacak olan lezzetler,<br />

hijyen, işçilik, israf, sunum gibi kategorilerde<br />

değerlendirilecek. Etkinlik sonunda büyük<br />

ödül olan ‘Klasman Kupası’nın yanı sıra,<br />

ülkeler arası birincilik, ikincilik ve üçüncülük<br />

kupaları da takdim edilecek.<br />

Ülkeler için büyük prestij<br />

Taşpakon Yönetim Kurulu Başkanı Öner<br />

Çulfaz, üç büyük medeniyete başkentlik<br />

yapmış bir kültür şehri olan İstanbul’da<br />

Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nı 5’inci<br />

kez gerçekleştirecek olmanın heyecanının<br />

taşıdıklarını söyledi. Çulfaz, “Türkiye’nin en<br />

büyük fuar alanlarından biri olan İstanbul<br />

Fuar Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz 4<br />

günlük etkinliğe, 30 ülkeden 1.000 şef ve<br />

aşçı katılacak. Ayrıca yarışmaların yanı<br />

sıra uluslararası restoran zincirlerinde<br />

çalışan ünlü şeflerin ve gastronomi alanında<br />

tanınmış kişilerin de katılımı ile konferans<br />

ve workshoplar da gerçekleştireceğiz”<br />

dedi. Çulfaz, “Türk Gastronomisini<br />

yöresel, bölgesel ve ülkesel bazda daha da<br />

geliştirmek istiyoruz. Bu organizasyonla<br />

gastronomi turizmini daha da üst düzey<br />

seviyelere taşımayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Lezzete dair her şey<br />

Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda<br />

lezzete dair her şey masaya yatırılacak.<br />

Etkinliğin ilk iki günü şampiyonaya eş<br />

zamanlı olarak ‘International Chefs Talks’<br />

başlıklı konferanslar düzenlenecek. İlk<br />

günkü konferansta Lübnan’dan Malezya’ya,<br />

Tunus’tan Özbekistan’a, Suudi Arabistan’dan<br />

Azerbaycan, Tataristan ile Türkiye’nin kültür<br />

ve mutfağı, gastronominin önde gelen<br />

isimleri tarafından anlatılacak. Etkinliğin<br />

ikinci günü düzenlenecek konferanslarda<br />

gastronomi sektörüne dair çok önemli<br />

konular masaya yatırılacak. Bu kapsamda<br />

düzenlenecek ilk oturumda Özbekistan<br />

Aşçılar Derneği Başkanı Akbar Umarov,<br />

Maldivler Aşçılar Birliği Başkanı Mariyam<br />

Noordeen ve Singapur Helal Mutfak<br />

Federasyonu Başkanı Muhammad Kamal<br />

Khamis, “Helal Mutfaklarının Dünyada Yeri ve<br />

Tanıtımı Nasıl Olmalı” konusunu anlatacak.<br />

Sürdürülebilir gastronomi<br />

Konferansın ikinci oturumunda Ajwa<br />

Oteller Grubu İcra Direktörü Hüseyin<br />

Bölük, Endonezya Mutfağı’nın ünlü şefi<br />

Adie Miartadi ve Ürdün Aşçılar Derneği<br />

Başkanı Munier Atieh Makmoud Al Sallaq<br />

“Sürdürülebilir Gastronomi Kapsamında<br />

Slow Food” hakkında konuşma yapacak.<br />

“Coğrafi İşaretli Yemekler ve Bu Yemeklerin<br />

Ülkelerdeki Önemleri” başlıyla düzenlenen<br />

konferansın son oturumunda ise Geleneksel<br />

Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği Başkanı<br />

Huriye Özener ve Dicle Üniversitesi Öğretim<br />

Görevlisi Cüneyt Ateş bu alandaki son<br />

çalışmaları katılımcılara anlatacak. Etkinliğin<br />

üçüncü gününde Yöresel Şef, Doğapafed<br />

Genel Başkanı ve Araştırmacı Yazar Ali Geyik,<br />

“Hikayeleriyle Anadolu, Topraktan Gelen<br />

Lezzetler”, Araştırmacı Yazar Hüseyin Bölük<br />

“Yaşayan mutfak ve geçmişten geleceğe” ve<br />

Nog Gıda Kurucusu Buse Öksüz “Glutensiz<br />

yaşam ve farkındalık nasıl yaratılır” başlıklı<br />

panellerde konuşmacı olacaklar.<br />

Minik şefler de yarışacak<br />

Şampiyonanın son gününde ise minik<br />

şefler sahne alacak. “Özel Minik Şefler<br />

Yarışıyor” başlığıyla düzenlenecek etkinlikte<br />

özel çocuklar ünlü şeflerle mutfakta<br />

kendi elleriyle pastalarını yapacak. Liseler<br />

ve üniversitelerin de ekiplerle katılarak<br />

yarışacağı etkinlikte, en heyecan verici<br />

yarışmalardan biri de Black Box-Kapalı<br />

kutu olacak. Kutudan ne tip bir malzeme<br />

çıkacağını bilmeden yarışacak olan<br />

yarışmacılara sürpriz hediyeler verilecek.


İŞ’TE LEZZET<br />

İŞ’TE ENERJİ<br />

İŞLETMELERİNİZDE<br />

SEĞMEN TAHİN HELVA ÇEŞİTLERİ VARSA;<br />

SİZ VE ÇALIŞMA ARKADAŞLARINIZIN<br />

ENERJİSİ HER ZAMAN YÜKSEK DEMEKTİR.<br />

segmengida<br />

Seğmen<br />

pazarlama@segmen.com.tr<br />

0312 267 55 10


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

“SLOW FOOD AŞÇI DAYANIŞMASI”<br />

1.Yıl Buluşması İstanbul’da<br />

gerçekleşti<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un Ambarı (Ark of Taste) ürünleri ile<br />

hazırladıkları lezzetlerle üreticilerle buluştu. Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamasına<br />

sayılı günler kala gerçekleşen etkinlikte Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri<br />

kendilerine eşlik eden genç şeflere de bu ürünlerin ve üreticilerin önemini aktardı.<br />

S<br />

“ low Food Aşçı Dayanışması” 1. yıl<br />

buluşmasında; aşçı dayanışması şefleri<br />

ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin üreticileri<br />

Beykoz Yalı 77’de gastronomi sektöründen<br />

davetliler ile bir araya geldiler. Slow Food<br />

Aşçı Dayanışması şefleri, Slow Food İtalya<br />

temsilcileri, Slow Food Türkiye birlik<br />

liderleri ve üreticilerin yer aldığı buluşmaya<br />

ilgi büyük oldu. İkramları hazırlayan ve<br />

Anadolu’nun kaybolan lezzetlerinin önemine<br />

vurgu yapan şefler ise: Aylin Yazıcıoğlu,<br />

Cem Aydoğdu, Ceyda Baza, Claudio Chinali,<br />

Deniz Yoldaç, Hilal Hatip Sırmalı, Melih<br />

Demirel, Murat İlke Özipek, Saim Eser, Uğur<br />

Koyuncu, Yalçın İnam ve Zeynep Kılıç oldu.<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un<br />

Ambarı listesinden 33 farklı ürün kullanarak<br />

ikramları hazırladı. Bu ürünler: “Adana<br />

topağı zeytin, Altınözü biberi, Ardahan çiçek<br />

balı, Bergama tulumu, Bodrum gemici<br />

peksimeti, Boyoz, Cemele biberi, Delice<br />

tuzu, Dermason fasulye, Erkence zeytinyağı,<br />

Fethiye kaya inciri, Finike hicaz narı, Furma<br />

zeytin, Gambilya, Hardaliye, Kefal havyarı,<br />

İsot biberi, Karayaka koyunu, Kastamonu<br />

pastırma, Kavılca unu, Kılıçlar soğanı,<br />

Kokulu limon, Kopanisti, Kuru kaymak,<br />

Pileki ekmeği, Sarı ulak zeytini, Siyez<br />

bulguru, Siyez Unu, Şalgam suyu, Tavşan<br />

Yüreği zeytinyağı, Topaç sarımsağı, Yanık<br />

yoğurt ve Yedikule marulu”.<br />

Şeflerin aynı zamanda üreticiler ile birlikte<br />

ürünleri tanıttığı kısa konuşmaların<br />

ardından misafirlerin üreticilerle temas<br />

kurduğu yuvarlak masa oturumlar ile<br />

dolu dolu bir etkinlik gerçekleşti. Etkinlik<br />

boyunca ayrıca Nuh’un Ambarı listesinde<br />

yer alan peynirlerin ve üzümlerden yapılan<br />

şarapların tadımı da gerçekleşti.<br />

kullanmaya öncelik veriyor, böylece<br />

bir süredir kullanıldıkça içi boşaltılan<br />

‘Sürdürülebilirlik’ kavramını mutfaklarında<br />

gerçekleştiriyor. Slow Food Aşçı<br />

Dayanışması Türkiye, önümüzdeki dönemde<br />

Anadolu’yu şeflerle tanıma, daha çok aşçıya<br />

ulaşıp Slow Food’un önemini anlatma<br />

ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin haritasını<br />

çıkarma gibi projelerini hayata geçirmeye<br />

devam edecek.” dedi.<br />

Lokmanoğlu: “Daha fazla aşçıya<br />

Slow Food’un önemini anlatmaya<br />

devam edeceğiz”<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması Koordinatörü<br />

Yasmina Lokmanoğlu: “Slow Food Aşçı<br />

Dayanışmamızın temel amacı iyi, temiz ve<br />

adil çalışan üreticileri ve böyle üretilmiş<br />

yerel ürünleri savunup koruyarak, güvenilir<br />

gelecek inşasına katkıda bulunmak. Bu<br />

amacı ilke edinen aşçılarımız doğayı,<br />

çevreyi koruyor, Nuh’un Ambarı ürünlerini


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

“Bireyselleşme trendi gastronomiyi<br />

dönüştürüyor”<br />

Gastronomi tarih boyunca toplumsal<br />

kültürün ayrılmaz bir parçası olmuştur.<br />

Ancak kapitalizm ve endüstrileşme ile<br />

yaşanan büyük dönüşüm toplumları<br />

etkilediği gibi gastronomiyi de derinden<br />

etkilemiştir. Tarih boyunca toplumsal<br />

kültürün önemli bir parçası olan<br />

gastronomi sadece temel bir ihtiyacı<br />

karşılamakla kalmayıp aynı zamanda<br />

kültürün, tarihin, coğrafyanın ve<br />

toplumsal yapıların bir yansıması<br />

olarak karşımıza çıkmaktadır. Modern<br />

dünyada büyük bir dönüşüme sebep<br />

olan kapitalizm ve endüstrileşme gibi<br />

ekonomik ve toplumsal faktörler,<br />

gastronomi kültürünü de büyük ölçüde<br />

etkilemiştir. Yıllar içinde gastronominin<br />

yaşadığı bu değişimde toplumsal,<br />

ekonomik ve kültürel faktörlerin etkisi<br />

yadsınamaz bir gerçektir.<br />

En kritik değişim bireyselleşme<br />

Gastronomideki en kritik değişim<br />

bireylerin yemek tercihlerinde ve<br />

deneyimlerinde artan bireyselleşme<br />

trendidir. İnternet, sosyal medya ve<br />

mobil uygulamaların yaygınlaşması<br />

ile birlikte, herkes kendi özel yemek<br />

deneyimlerini paylaşabilir hale<br />

geldi. Restoranlar, menülerini daha<br />

kişiselleştirilebilir hale getirirken<br />

müşterilerin özel isteklerini karşılamak<br />

için daha esnek davranıyorlar. Ayrıca,<br />

evde yemek yapma ve tarifler oluşturma<br />

konusundaki ilgi her geçen gün artıyor.<br />

Bu da insanların yemek konusundaki<br />

tercihlerini daha fazla ifade etmelerini<br />

sağlıyor.<br />

Geleneksel değerlerden<br />

uzaklaşıyoruz<br />

Gastronomide yaşanan bireyselleşme<br />

süreci günümüzde hızlı tüketim<br />

alışkanlıklarıyla birleşerek, geleneksel<br />

kültürel değerlerin kaybolmasına neden<br />

oluyor. Modern yaşamın hızlı temposu,<br />

fast-food ve hazır yemek tüketiminin<br />

artmasına neden oluyor. İnsanlar,<br />

zamanları kısıtlı olduğunda daha hızlı ve<br />

pratik yemek seçeneklerine yöneliyorlar.<br />

Bu da gastronomiyi daha hızlı ve daha<br />

kolay tüketilen seçeneklerle dolduruyor.<br />

Bununla birlikte tüketicilerin hızlı<br />

tüketim eğilimi sağlıksız beslenme ve<br />

yerel mutfakların kaybı gibi sorunlara da<br />

yol açıyor.<br />

Globalleşmenin olumsuz etkilerini<br />

hissediyoruz<br />

Globalleşme ve uluslararası mutfakların<br />

yaygınlaşması, yerel ve geleneksel<br />

mutfakların unutulmasına neden oluyor.<br />

Fast-food zincirlerinin yaygınlaşması,<br />

geleneksel yemeklerin yerini alırken,<br />

yerel tatların kaybolmasına da yol<br />

açabiliyor. Tüm bunlara karşılık bilinçli<br />

tüketiciler geleneksel mutfak kültürleri<br />

ile değerlerini korumak ve yaşatmak<br />

için çaba sarf ediyor. Yerel ürünlerin ve<br />

geleneksel tariflerin sürdürülebilir bir<br />

şekilde korunması bu noktada büyük<br />

önem taşıyor.<br />

Değişen odak noktası<br />

Son yıllarda, sürdürülebilirlik<br />

gastronomide önemli bir odak<br />

noktası haline geldi. Artık insanlar,<br />

yiyeceklerinin nereden geldiğini, nasıl<br />

üretildiğini ve çevresel etkilerini daha<br />

fazla önemsiyor.Bu nedenle, organik<br />

tarım ile yerel ürünlerin tercih edilmesi<br />

ve gıda atıklarının azaltılması gibi<br />

sürdürülebilir yaklaşımlar daha yaygın<br />

hale geliyor. Ayrıca vegan ve vejetaryen<br />

beslenme biçimleri de çevresel<br />

kaygıları yansıtan bir tercih olarak<br />

karşımıza çıkıyor. Yaşanan bu değişim<br />

ve dönüşümler gastronomi dünyasının<br />

bileşenlerini yeniden şekillendiriyor.<br />

Sorumluluktan kaçmamalıyız<br />

Bireyselleşme, hızlı tüketim, kaybolan<br />

kültürel değerler ve sürdürülebilirlik<br />

bu değişimin önemli unsurları<br />

olarak öne çıkıyor. İnsanların yemek<br />

tercihlerini ve tüketim alışkanlıklarını<br />

şekillendiren değişime sebep olan<br />

faktörler gastronomi dünyasının<br />

geleceğini etkilemeye devam ediyor.<br />

Gastronomideki değişimin daha dengeli<br />

ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesi<br />

için yerel kültürel mirasın korunması<br />

ve sürdürülebilirlik ilkelerinin<br />

benimsenmesi için elimizi taşın altına<br />

koymaktan kaçınmamalıyız.


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Baylan<br />

100. yaşını kutluyor<br />

Cumhuriyet’le yaşıt, Baylan, 100. yılını özel bir sergi ve<br />

kültür hafızası niteliğindeki “İstanbul’un Baylan’ı: 100<br />

Yıllık Serüven” isimli kitabıyla kutluyor. Araştırmacı yazar<br />

ve akademisyen Sevecen Tunç tarafından kaleme alınan<br />

“İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” kitabı, 1923’ten<br />

günümüze markanın yolculuğunu, Cumhuriyet tarihine koşut<br />

biçimde, tarihi dönemeçlerin, değişimlerin, toplumsal ve<br />

ekonomik gelişmelerin izlerini sürerek anlatıyor. Kitaptan<br />

yola çıkarak küratörlüğünü Tunç’un, tasarım ve kurgusunu<br />

Burçak Madran’ın üstlendiği sergide ise Baylan’ın asırlık<br />

tarihine ışık tutan fotoğraflar, belgeler, geçmişten<br />

günümüze kullanılan mutfak ekipmanları, birbirinden<br />

farklı tasarımlardaki çikolata ve şekerleme kutuları<br />

ziyaretçiye sunuluyor. İstanbul’da kent yaşamı ve yıllar<br />

içindeki yeme-içme kültürünün değişimine tanıklık eden ve<br />

hatta dönüşümüne öncü olan Baylan’ın serüvenini anlatan<br />

sergi, 22-29 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong> tarihleri arasında Atatürk Kültür<br />

Merkezi’nde ziyaret edilebilir.<br />

Her gün bir avuç cevizle<br />

bağırsak sağlığınızı koruyun<br />

Bağırsak sağlığı, genel<br />

sağlık ve sıhhat ile ilgili<br />

konuşmaların odağında<br />

olmaya devam ederken,<br />

tüketiciler bağırsaklarını ve<br />

nihayetinde genel sağlıklarını<br />

desteklemenin basit yollarını<br />

arıyor. Gıda söz konusu<br />

olduğunda, araştırmalar ceviz tüketmenin bağırsak sağlığını<br />

geliştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Her gün bir avuç<br />

ceviz tüketmek, bağırsak sağlığını iyileştirmeye ve kötü bağırsak<br />

sağlığı nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı hastalıkları önlemeye<br />

yardımcı olabilir. USDA ve Illinois Üniversitesi tarafından yapılan<br />

bir çalışmada, üç hafta boyunca her gün 42 gram ceviz yiyen 35-68<br />

yaş arası 18 sağlıklı yetişkinden oluşan küçük bir örneklemde;<br />

kolon kanseri, inflamasyon ve gastrointestinal hastalıklarda rol<br />

oynayabilen ikincil safra asitlerinde azalma olduğu tespit edildi.<br />

Buna ek olarak, ceviz tüketmenin sağlık için faydalı olduğu<br />

düşünülen bağırsak bakterilerinde artışa neden olduğu görüldü.<br />

Bu bulgular her ne kadar umut verici olsa da neden ve sonuç<br />

arasındaki ilişkiyi keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç<br />

bulunuyor. Ceviz ayrıca 28 gramlık bir porsiyon başına çeşitli başka<br />

besinler de sağlıyor. Elde edilen yeni kanıtlar, cevizin prebiyotik<br />

potansiyele de sahip olabileceğini ortaya koyuyor.<br />

Yerelde üretim için güç birliği<br />

Gıda sektörünün<br />

ihtiyaçlarını ortaya koymak,<br />

sektörel sorunlara inovatif<br />

ve sürdürülebilir çözümler<br />

sunmak üzere kurulan<br />

Güvenilir Ürün Platformu<br />

tarafından ikincisi<br />

düzenlenen Güvenilir Ürün<br />

Zirvesi ve Feed the Future<br />

Ödül Töreni’nde deprem<br />

bölgesindeki zirai üretim ve tarımsal ekonomiye dikkat çekildi. Yerel<br />

üretime destek için ‘El Ele’ teması ile Crowne Plaza İstanbul Florya ev<br />

sahipliğinde gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Güvenilir Ürün Zirvesi Genel Başkanı Celal Toprak şunları söyledi:<br />

“Gıdanın ne kadar önemli olduğu her geçen gün biraz daha ortaya<br />

çıkıyor. Bugün burada gıdanın güvenilir olması konusunda farkındalık<br />

oluşturmak için bir araya geldik. Deprem felaketi sonrası başlattığımız<br />

Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi ile kırsaldaki üretimi gündeme<br />

getiriyoruz. Bugün deprem bölgesinde üretimin başlatılarak artırılması<br />

için güçlerimizi birleştiriyoruz.”<br />

Meyve suyu endüstrisi<br />

İstanbul’da buluştu<br />

Bu sene 30. kuruluş yılını kutlayan Meyve Suyu Endüstrisi Derneği<br />

(MEYED) tarafından düzenlenen ve sektörün uluslararası nitelikte<br />

en önemli yıllık buluşması “Juiceful Istanbul Summit” etkinliğinin<br />

12.’si İstanbul'da gerçekleştirildi. Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Vadi<br />

İstanbul’da yapılan zirvede; meyve suyu endüstrisinin önde gelen ve<br />

farklı iş kollarında hizmet veren yerel-küresel temsilcileri bir araya<br />

gelerek sektörün sorunlarını, fırsatlarını ve gelecek hedeflerini<br />

masaya yatırdı. 2010 yılından bu yana düzenlenen etkinlik; tarıma,<br />

ekonomiye, çevreye ve beslenmeye yarar sağlayan meyve suyu<br />

endüstrisinin paydaşlarını bir kez daha buluşturdu. 200’ü aşkın<br />

yerli ve yabancı üst düzey yöneticinin katıldığı zirve programında,<br />

Türkiye’den ve yurt dışından 13 konuşmacı sunumlarını<br />

gerçekleştirdi. Kategorisinde fark yaratan şirket ve kurumların<br />

üst düzey sözcüleri, meyve suyu endüstrisinin ortak geleceğini<br />

şekillendirmeye ve 1 milyar USD ihracat hedefine katkı sunacak<br />

ufuk açıcı değerlendirmelerini 12. Juiceful Istanbul Summit<br />

programında paylaştı.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

BİLGİ ve Barry Callebaut<br />

iş birliği protokolü imzaladı<br />

İstanbul Bilgi<br />

Üniversitesi<br />

Gastronomi ve<br />

Mutfak Sanatları<br />

Bölümü ile<br />

dünyanın önde<br />

gelen çikolata ve<br />

kakao ürünleri<br />

üreticisi Barry<br />

Callebaut iş birliği protokolü imzaladı. Öğrencilerin sektörel<br />

bilgi ve deneyimini artırmayı hedefleyen protokol kapsamında<br />

çikolata yapımı dersleri Barry Callebaut iş birliğinde yürütülecek<br />

ve bu dersler dışında da Chocolate Academy İstanbul<br />

şeflerinin katılımıyla BİLGİ öğrencilerine yönelik atölyeler<br />

gerçekleştirilecek. BİLGİ Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fikret Soner, “Yüksek kaliteli<br />

çikolata ve kakao ürünlerinde dünya lideri olan Barry Callebaut;<br />

ürünleri, akademisi ve şefleri ile çok özel bir uzmanlık alanında<br />

öğrencilerimiz için sektöre açılan bir pencere olacak” dedi. Barry<br />

Callebaut Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut ise, “İstanbul<br />

Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile<br />

gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğinin de hem gençlerimize hem<br />

de sektörümüze büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” diye<br />

konuştu.<br />

Juan Valdez<br />

Türkiye<br />

ekibine global<br />

ödül<br />

Juan Valdez Türkiye<br />

ekibi, Juan Valdez<br />

Global tarafından “2022<br />

Yılının En İyi Pazarlama<br />

Girişimi Ödülünü” aldı.<br />

Türkiye’deki pazarlama<br />

ekibinin marka<br />

bilinirliğini oluşturmak<br />

ve 540.000’den fazla<br />

kahve yetiştiren ailenin emeklerini temsil etmek için gösterdikleri yoğun<br />

çaba ve verdikleri kaliteli hizmet ile uluslararası jüri tarafından ödüle<br />

layık görüldü. Juan Valdez Türkiye, Kapadokya’da konumlandırdığı<br />

balonuyla, kadın yelken takımıyla, sayısız sponsorluk ve çeşitli festival<br />

organizasyonları ile başarıyı 30 ülke arasından Türkiye’ye getirdi.<br />

Juan Valdez Türkiye ekibi başarı ve gururla gerçek kahveyi gerçek<br />

kahveseverlerle buluşturmaya tüm gücüyle devam edecek. Honest<br />

Holding’in 22 şirketinin Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olan<br />

Tuğçe Tanju Atıl, kazandıkları ödül hakkında bu ifadede bulundu: “Kendi<br />

alanında uzman ve profesyonel ekibimiz ile birlikte global bir ödüle sahip<br />

olduğumuz için gururluyuz. 540 bin ailenin emeklerini bu kadar güzel<br />

ve başarılı bir şekilde Türkiye’de temsil ettiğimiz için mutluyuz. Bu yolda<br />

beraber yürüdüğüm tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmaları için<br />

teşekkür ederim. Bu bir ekip başarısıdır.”<br />

Eğitime anlamlı destek<br />

10. kuruluş yılını kutlayan Pizza İl Forno, uygulamaya koyduğu yeni<br />

sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Türk Eğitim Derneği’nin<br />

“10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” kampanyasına destek<br />

oluyor. Şu anda 20 şubesi bulunan marka, açılacak her yeni<br />

restoran için bir meşale yakarak, Türk Eğitim Derneği’nde burslu<br />

okuyan öğrencilere destek olacak. Bu kapsamda yeni hizmete<br />

giren Samsun Atakum’daki İl Forno Ristorante ile Forum Ankara ve<br />

Nokta AVM’deki Pizza İl Forno şubeleri için üç meşale yakıldı. Söz<br />

konusu eğitim desteği, bundan sonra açılacak her yeni restoran<br />

için tekrarlanmaya devam edecek. Gökmen Gastronomi bünyesinde<br />

faaliyet gösteren pizza restoran zinciri Pizza İl Forno’nun eğitime<br />

yönelik desteği sadece yeni şube açılışıyla sınırlı değil. Markanın<br />

uzun zamandır uygulamakta olduğu projeyle, Pizza İl Forno<br />

restoranlarından verilen her sufle siparişinin 2 lirası, Türk Eğitim<br />

Derneği’nin burs fonuna aktarılıyor. Bu sayede, tam eğitim bursu<br />

alan öğrencilere düzenli maddi destek sağlanmış oluyor.<br />

Şimdi istediğiniz<br />

her yerde<br />

Ranchero <strong>Restaurant</strong>, yeni<br />

başlattığı catering servisi ile<br />

en sevilen lezzetlerini, artık<br />

özel davetlere de taşıyor.<br />

Ranchero Catering hizmeti<br />

sayesinde, Totopos Con Salsa,<br />

Guacamole Dip, Cheddar Dip,<br />

Flautas, Nachos, Tacos, Burrito,<br />

Burger, Fajita, Chile Con Carne,<br />

Churros gibi mekanın en popüler<br />

spesiyalleri ile tüm margaritaları<br />

ve birbirinden özel kokteylleri,<br />

davet organizasyonlarında servis<br />

edilebiliyor. Ayrıca istenirse bu<br />

tatlara Latin müziklerinden oluşan<br />

dj performansı da eşlik ediyor.<br />

Ranchero Catering, ihtiyaca<br />

göre sadece mutfak veya bar ya da her iki hizmeti birden sunabiliyor.<br />

Ranchero Catering hakkında detaylı bilgi ve hizmet almak isteyenler<br />

catering@ranchero.com.tr adresi üzerinden iletişime geçebilir.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Artois ile gastronomi<br />

Birinci yaşını kutlayan Artois Cadde; şef imzalı sıra dışı lezzetleri,<br />

imza kokteylleri ve enfes ambiyansı ile Bağdat Caddesi’nin<br />

müdavim mekanları arasındaki yerini kısa zamanda aldı. Artois<br />

Cadde’nin kurucusu Şeyma Yıldız, bilişim sektöründeki uzun<br />

yıllar çalışma hayatının ardından gastronomiye olan tutkusunu<br />

Artois Cadde ile hayata geçirdi. Kadın girişimci Şeyma Yıldız Artois<br />

ile ilgili düşüncelerini, “Uzun yıllardır gastronomi konusundaki<br />

deneyimlerimden sentezlediğim tüm detayları Artois’te hayata<br />

geçirmekten dolayı çok mutluyum. Artois bir yaşına girdi ama<br />

hala geliştirmeye çalışıyoruz çünkü bir restorandan daha fazlasını<br />

hayal ediyoruz. Yeni sezonda ‘Artois ile Gastronomi’ adı altında<br />

geliştirdiğiniz yepyeni hizmetleri ekleme kararı aldık. Danışman<br />

şefimiz Walison Fonseca ve seçkin misafirlerin katılımıyla<br />

gerçekleşecek gastronomi alanında atölyeler, tadım günleri,<br />

akşam yemekleri gibi özel organizasyonlarımızla misafirlerimizi<br />

ağırlamaya devam edeceğiz. Bu organizasyonlarımızdan sosyal<br />

sorumluluk projelerine de destek olacağımızı belirtmek istiyorum.“<br />

sözleriyle ifade etti.<br />

Lezzet dolu sofralar için<br />

Seğmen Tahin Helvası<br />

Küçük paket gramajlarda<br />

olan Seğmen Tahin<br />

Helvası, doğal<br />

malzemeler ve dengeli bir<br />

tat profili sunuyor. Şekerle<br />

dengelenmiş tahin, hafif<br />

doku ile tatlıseverlerin<br />

kalbini kazanırken,<br />

sağlıklı bir yaşam tarzını<br />

benimseyen misafirleriniz<br />

için de ideal bir alternatif<br />

oluyor. Otel, restoran<br />

ve kafe sektörleri için tasarlanmış olan tahin helvası, geleneksel<br />

tatlar ile modern servis kolaylığını bir araya getiriyor. Misafirlerinize<br />

veya müşterilerinize bu özel lezzeti sunarak onları etkileyin ve Türk<br />

mutfağının zenginliklerini keşfettirin!<br />

Tarladan sofraya<br />

dönemi<br />

İstanbul'da tarihi<br />

Fişekhane'de ve Bağdat<br />

Caddesi'nde hizmet veren<br />

Ferida Brasserie, menüde<br />

yer alan bazı tabaklarında<br />

organik ürün kullanımına<br />

başladı. Şef Murat Bozok<br />

önderliğinde dünya mutfağı<br />

ile Boşnak lezzetlerini<br />

harmanlayan, uluslararası<br />

kokteylleri ile de damaklarda iz bırakan marka, Bursa Karacabey'de<br />

yer alan yerel bir üretici ile el sıkıştı. Organik sebze ve meyve<br />

üretimi sertifikasına sahip olan Bursalı üretici, tarlada hiçbir<br />

katkı madde olmadan yetişen domateslerini Ferida mutfakları için<br />

hazırlıyor. Bursa'da yetişen organik domestesler Ferida menüsünde<br />

kahvaltıların vazgeçilmezi olan menemende kullanılmaya başlandı.<br />

Doğal ortamda yetişen domates ve bu ürünün ham maddesinden<br />

elde edilen soslar makarnalarda ve odun ateşinde pişen enfes<br />

pizzaların taban soslarında kullanılıyor. Ferida Brasserie'nin hedefi<br />

organik domatesten ibaret değil. Marka, önümüzdeki dönemde yine<br />

tarlada yetişen kabak çiçeğini de menüsünde yer alan Şef Bozok<br />

reçeteli tabaklarında kullanmayı hedefliyor.<br />

Sonbahar lezzetlerini<br />

tattırdı<br />

Tüm ürünleri organik, sağlıklı ve tamamı özel tariflerle hazırlanan<br />

özgün ve doğal menüsü ile Le Pain Quotidien, Göktürk mağazasında<br />

4 Ekim tarihinde benzersiz lezzetleri ile “Le Pain Quotidien<br />

Sonbahar Lezzetleri Tadım Etkinliği”ni gerçekleştirdi. Lezzetli<br />

yiyecekleri, özgün ve doğal menüsü ile bilinen Le Pain Quotidien<br />

bu defa komünal masasında özel bir davetle misafirlerini ağırladı.<br />

Davet süresince gastronomi dünyasının önde gelen isimleriyle Le<br />

Pain Quotidien’in hazırladığı tadım menüsünü deneyimleme imkanı<br />

buldu. Sağlıklı ve lezzetli özel menüsü ile Le Pain Quotidien, tadım<br />

menüsünde mevsime özel hazırlanmış sağlıklı lezzetleri tercih<br />

etti. Le Pain Quotidien’in davete özel hazırladığı tadım menüsünde<br />

Mantar & Peynir Tartine, Somon Tartine, Fırınlanmış Cherry<br />

Domates & Peynir Ispanak Tartine, Humus Yatağında Karides,<br />

Levrek Cheviche, Tarhana, Taze Baharatlı Levrek Salata, Çikolatalı<br />

Mus Bomba yer aldı.


120<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

HostMilano<br />

<strong>2023</strong> etkinliğiyle küresel merkez<br />

özelliğini daha da güçlendirdi<br />

166 ülkeden %42'den fazlası uluslararası olmak üzere 180 binden fazla profesyonel;<br />

Avrupa'nın yanı sıra çoğunlukla Kuzey ve Güney Amerika, Körfez ülkeleri ve Asya'dan<br />

fuara akın etti. Yüksek harcama gücüne sahip kurumsal karar vericiler tarafından<br />

temsil edilen 700'den fazla yüksek profilli alıcının ana özelliği yüksek kaliteydi.<br />

HostMilano'nun profesyonel<br />

ağırlama, ev dışı ve gıda<br />

perakendeciliğinde inovasyon<br />

için küresel referans merkezi<br />

olarak liderliğini pekiştiren, en iyi<br />

organizasyonlarla aynı düzeyde bir<br />

deneyim daha yaşandı. Rho'daki<br />

fieramilano'da düzenlenen<br />

HostMilano’nun 43. organizasyonunun<br />

kapanış gününde katılımcılar ve<br />

profesyoneller arasında en çok<br />

tekrarlanan yorum bu oldu.<br />

Türkiye’den 76 saygın ihracatçının<br />

katıldığı fuarda ziyaretçi akınının<br />

ve stantların iş görüşmelerindeki<br />

yoğunluğu dikkat çekti. 180.000'den<br />

fazla profesyonelin katıldığı fuarda<br />

166 ülkeden gelen uluslararası<br />

operatörlerin toplam içindeki payı<br />

%42'nin üzerindeydi. Rakamların<br />

ötesinde, en çarpıcı başarı, sadece ITA-<br />

ICE Ajansı'nın iş birliği ve ev sahipliği<br />

ile Milano'ya gelen 700'den fazla alıcı<br />

arasında değil, aynı zamanda genellikle<br />

yüksek harcama gücüne sahip<br />

kurumsal karar vericiler tarafından<br />

temsil edilen spontane ziyaretçiler<br />

arasında da yüksek profilleme<br />

sayesinde iş görüşmelerinin kalitesiydi.<br />

HostMilano'nun bundan<br />

sonraki 44. organizasyonu<br />

17-21 Ekim 2025 tarihleri<br />

arasında fieramilano'da<br />

gerçekleştirilecek.<br />

Pazar trendlerini öngören yeni<br />

ürünlerin ön gösterimi<br />

Fiji Adaları, Svaziland (eSwatini)<br />

veya Tanzanya gibi uzak ülkelerden<br />

bile Milano'ya gelmek için binlerce<br />

kilometre yol kat eden insanlar varsa,<br />

bunun bir nedeni vardır: HostMilano,<br />

dünyanın dört bir yanından en iyi<br />

oyuncuların yeni teknolojilerinin ön<br />

gösterimini yaptıkları bir etkinlik; öyle<br />

ki, yabancı alıcıların da söylediği gibi,<br />

halihazırda ülkede bulunan şirketler<br />

için bile hedef pazarlarda henüz mevcut<br />

olmayan yenilikler bulabilirsiniz.<br />

Bağlamlarda ve çoğu zaman da<br />

tasarım meraklısı bağlamlarda<br />

ortaya konan yenilikler, ürünlerin<br />

kullanıcıların arzularına nasıl yanıt<br />

verdiğinin 'hikayesini anlatır': Aslında,<br />

TradeLab tarafından etkinlikte sunulan<br />

araştırmaya göre, İtalyanların %51'i<br />

ev dışı sektörde (seyahatten sonra<br />

ikinci en büyük kalem) harcamaya geri<br />

dönmeye hazır olup, üçte ikisi (%66)<br />

beklenti ve merakı tetikleyen - ama aynı<br />

zamanda güven veren - bir deneyime<br />

tek başına yiyecek ve içecekten daha<br />

fazla önem vermektedir.


122<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

HostMilano’da<br />

İnoksan standına yoğun ilgi<br />

İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen HostMilano’ya 200 metrekarelik standı ve<br />

’Global Partner For Industrial Kitchens” sloganıyla katılan İnoksan, inovatif ürünleriyle<br />

ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.<br />

Türkiye'nin önde gelen endüstriyel<br />

mutfak ekipmanları üreticilerinden<br />

biri olan İnoksan; yiyecek, içecek<br />

ve ağırlama sektörünün önde gelen<br />

fuarlarından biri olan HostMilano’ya<br />

katıldı. 13-17 Ekim tarihlerinde<br />

İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen<br />

fuara, 200 metrekarelik standı ve<br />

’Global Partner For Industrial Kitchens”<br />

sloganıyla katılan İnoksan, inovatif<br />

ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine<br />

sundu.<br />

İnoksan, sürdürülebilirlik ve enerji<br />

tasarrufu odaklı bir yaklaşımla<br />

geliştirdiği ısı geri kazanımlı bulaşık<br />

makinası ve 10 inç yeni ekranlı inosmart<br />

fırınını fuar ziyaretçilerinin beğenisine<br />

sunarken, sıcak – soğuk olarak<br />

müşterinin dekoruna uygun üretilebilen<br />

servis hatları için modüler drop-in<br />

üniteleri, kendine özgü fan sistemi<br />

sayesinde tepsiler arası homojen<br />

pişirme imkanı sunan 12 ayrı pişirme<br />

moduna sahip yarı endüstriyel kuzine<br />

fırınları, hareketli salad barları ve daha<br />

birçok sergilediği ürünlerle büyük ilgi<br />

topladı.<br />

Varlık: “Yaptığımız görüşmelerle<br />

ihracat pazarlarımızda daha da<br />

derinleşeceğiz”<br />

Global marka olma yolunda emin<br />

adımlarla ilerlediklerini belirten<br />

İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi<br />

Varlık, “ Bugün 5 kıtada 100’ü aşkın<br />

noktada ihracat gerçekleştiriyoruz.<br />

Sektörümüzdeki yeni gelişmeleri<br />

yerinde takip etme, sektörü temsilcileri<br />

ile bir araya gelip ürün ve hizmetlerimizi<br />

tanıtma imkanı bulduğumuz fuarlara<br />

muhakkak katılım gösteriyoruz.<br />

Sektörümüzün en önemli fuarlarından<br />

biri olan Host Milano’da yaptığımız<br />

görüşmeler sonucunda mevcut<br />

pazarlarımızda daha fazla derinleşirken<br />

farklı ülkelerden potansiyel alıcılarla<br />

buluşma fırsatı yakaladık” dedi.


124<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Dost<br />

sofraları<br />

Arça’da<br />

kuruluyor<br />

Benzersiz bir Haliç<br />

manzarası eşliğinde<br />

dostlarla buluşulan<br />

klasik bir meze sofrası,<br />

ardından lezzetli ızgara et<br />

ve kebaplar ve geleneksel<br />

tatlılar ile tamamlanan<br />

“tam kıvamında” bir<br />

akşam yemeği. Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill sevilen<br />

lezzetleri en güzel halinde<br />

hazırlarken, modern ve<br />

zarif bir ambiyansında<br />

mezelerden ızgaralara,<br />

müzikten servise her şeyi<br />

özlenen standartlarda<br />

sunuyor.<br />

İstanbul’un tarihi kalbi olan Haliç’te,<br />

benzersiz bir manzaranın eşlik<br />

ettiği yepyeni bir restoran, Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill. Şef Cenap Öztekin<br />

Varol yönetimindeki mutfaktan çıkanlar<br />

arasında ilk göze çarpanlar çilingir<br />

sofralarından tanıdığımız eşsiz tatlar;<br />

kuru cacıktan köz patlıcan salatasına,<br />

humustan içli köfteye bilinen lezzetlerin<br />

en sevilen halleri, Arça’da tam da<br />

olması gerektiği gibi servis ediliyor.<br />

Arça adını, ardıç ağacının geçmiş<br />

dönemlerdeki simgesel anlamından<br />

alıyor; eskiden bu yana olumsuzlukları<br />

uzaklaştırıp güzellikleri getirdiğine<br />

inanılan ardıç ağacının bu özelliği,<br />

bugün Arça’da dost meclislerinde,<br />

aile sohbetlerinde hayat buluyor.<br />

Dinlendirilmiş etlerin ve en sevilen<br />

kebapların mezelerle beraber ön planda<br />

olduğu Arça, ilk adımdan itibaren<br />

modern ve aydınlık dekorasyonu ile<br />

ferah sofraların yeni adresi. Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill, açık mutfak ve<br />

ızgarasıyla, aşçılarını misafirleriyle<br />

tanıştırmaya da hazır.<br />

Gastronomi alanının<br />

zanaatkarlarına saygı duruşu<br />

niteliğinde lezzetler<br />

Arça <strong>Restaurant</strong> & Grill’de yemek<br />

kültürümüzü misafirlere en iyi şekilde<br />

sunmak için şefin yoğun bir çabası var.<br />

Gastronomi alanının zanaatkarlarına<br />

bir saygı duruşu niteliğinde; mezeler<br />

arasında yer alan turşular kırk yıldır<br />

aynı turşuyu kuran erbabından<br />

alınırken, içli köfteyi sadece ustası<br />

yapıyor, damak hoşluğu olarak masaya<br />

gelen yoğurt ise Kayseri bölgesine<br />

özgü bir yönetimle, dorak taşından<br />

süzdürülüyor. Cenap Şef, “Mevsimsel<br />

olarak özel tatlar ekleyeceğimiz<br />

menümüzde, her zaman bu tür özenli,<br />

mutfak kültürümüzün geleneklerini<br />

yaşatmayı ve konuklarımıza aktarmayı<br />

hedefleyen dokunuşlar göreceksiniz”<br />

diyor.


126<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Cadde’nin yeni müdavim noktası<br />

FERİDA BRASSERIE<br />

Ünlü ve ödüllü Şef Murat Bozok’un imza yemekleriyle gastronomi yolculuğuna merhaba diyen<br />

ve ilk şubesini geçtiğimiz yıllarda Fişekhane İstanbul’da açan Ferida <strong>Restaurant</strong>; şimdilerde<br />

ise şehrin popüler rotasyonlarından biri haline gelen Bağdat Caddesi’nin en islek sokağında,<br />

oldukça şık ve lezzet dolu bir dünyanın kapılarını aralıyor.<br />

Ferida <strong>Restaurant</strong>’ın gastronomi<br />

alanındaki iddiası ve beraberinde<br />

gelen başarısı çok değerli bir hikayeye<br />

dayanıyor. Restoranın kurucu ortaklarının<br />

büyük annelerinin kendi reçetesi olan ve<br />

geleneksel Boşnak mutfağının izlerini taşıyan<br />

tadım menüsü ve ‘Feride’ ismi; markanın<br />

ortaya çıkış hikayesinin temelini oluşturuyor.<br />

Bu hikayeyi hem profesyonel hem de doğru<br />

bir menüyle lezzet severlere sunmak isteyen<br />

Ferida İstanbul ekibi, mutfak danışmanlığını<br />

ünlü şef Murat Bozok’a teslim ediyor.<br />

Cadde’nin en davetkar mekanı<br />

Hem geleneksel hem de modern bir menüyle<br />

lezzet severlerin beğenisini kazanan Ferida<br />

<strong>Restaurant</strong>; Bağdat Caddesi’ndeki yeni<br />

yerinin konseptini, büyüleyici dekorasyonu<br />

ve girişte müdavimleri karşılayan ilgi çekici<br />

bar bölümüyle ‘Ferida Brasserie & Bar’<br />

klasmanına taşıyor. Ferida <strong>Restaurant</strong>,<br />

geleneksel olduğu kadar modern dünya<br />

mutfağının lezzetlerine de menüsünde yer<br />

vermeye özen gösteriyor. Oldukça geniş bir<br />

yelpazeyle şehrin müdavimlerinin ilgisini<br />

çeken menüde öne çıkan imza yemekler;<br />

Buffalo Karnabahar, Bademli Köz Patlıcan<br />

Çorbası, Ajvar Dip gibi başlangıçlardan<br />

oluşurken, ana yemeklerde dikkati menüye<br />

yeni eklenen Ördek Confit, Belluga Tavuk ve<br />

Limonlu Levrek gibi lezzetler çekiyor.<br />

Şehrin en ikonik barı olmaya aday<br />

Ferida Brasserie’nin barı oldukça görkemli<br />

bir görselliğe sahip. Her bir detayı,<br />

misafirlerini farklı bir atmosterdeymiş gibi<br />

hissettirmek üzerine tasarlanmış olan bu<br />

alan; Avrupa konseptine benzer ‘aperitif<br />

&kokteyl’ buluşmaları için de uygun genişlik<br />

ve ferah atmosferiyle kısa buluşmalara<br />

keyifle ev sahipliği yapıyor. Şehrin hızlı<br />

temposuna kısa bir mola vermek isteyen<br />

herkese yer olan Ferida Bar’ın imza<br />

kokteylleri ise müdavimlere tatil planı<br />

yaptıracak tatta. ‘Montenegro’, ‘ Salute’ ve<br />

Na-zdravya’ hafif tatlı&ekşi tatlara atıfta<br />

bulunurken, ‘Herzamankinden’ ve ‘Ferida<br />

Sour’ gizli reçeteleriyle müdavimleri tahmin<br />

yürütme fırsatı sunuyor.


128<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan<br />

Lacivert<br />

yeniden<br />

İstanbul’la<br />

buluştu<br />

25 yıla yaklaşan tecrübesine<br />

yeniliklerle taze bir dokunuş<br />

ekleyen Lacivert, İstanbul’un<br />

en özel mekanlarından<br />

biri olmaya devam ediyor.<br />

Zamanın ruhunu yakalayan<br />

yeni tasarım ve klasiklere<br />

eklenen özel lezzetlerle<br />

Lacivert geleneği bir araya<br />

geliyor.<br />

Lacivert, Boğaz'ın zengin mirasını<br />

yansıtan bir mutfak geleneğini büyük<br />

bir özveriyle sürdürüyor. Geçmişin<br />

değerlerini içselleştirip onları bugünle<br />

buluşturarak geleceğe taşıyan tohumları<br />

atmayı hedefleyen Lacivert, menüsünü bu<br />

anlayışla hazırladı. "Yerele Saygı" politikasıyla<br />

hareket eden Lacivert, bölgenin sunduklarını<br />

geliştirmeyi ve sürdürmeyi amaçlıyor.<br />

Bu anlayışın en güçlü yönü, doğaya karşı<br />

durmadan, onunla iş birliği yaparak<br />

ekosisteme katkı sağlayan tedarikçileriyle el<br />

ele gitmesi.<br />

Danışmanlığını Melih Demirel’in yaptığı<br />

menüde klasikleşen lezzetlerine, yeni ve<br />

çarpıcı dokunuşlar da ekleyen Lacivert,<br />

mevsimselliği ve yerelin güzelliklerini<br />

yansıtan bir çerçeve içinde hareket ediyor,<br />

daha bilinçli bir tüketimi hedefliyor. Demirel,<br />

Lacivert’in yeniden İstanbul’la buluştuğu<br />

menüsünü “Geleneklere saygı gösteren<br />

teknikler kullanarak ve malzemeyi ön plana<br />

çıkararak oluşturuldu. Lacivert’in mirasının<br />

üzerine yeni eklemeler yaparak, onu<br />

yorumlayarak üzerine koyan, mevsimselliği<br />

vurgulayan çabasız ve taze bir menü,” olarak<br />

tanımlıyor. Ekosisteme saygılı bir gastronomi<br />

deneyimine her zaman önem verilen<br />

Lacivert’te, mutfak yönetimini Barış Torcu,<br />

restoran şefliğini ise Rüştü Öztürk üstleniyor.<br />

Özel günlerin vazgeçilmezi<br />

Lacivert, misafirlerine sadece bir gastronomi<br />

deneyimi değil, aynı zamanda anıların ve keyif<br />

dolu anların yaşandığı bir atmosfer sunuyor.<br />

Özel kutlamalar ve buluşmaları, romantik<br />

yemekleri kısaca her anı özel kılan, özel bir<br />

yer Lacivert. Ayrıca iş yemekleri ve davetler<br />

için de eşsiz bir Boğaz manzarası ve zevkli<br />

tasarımsal detaylar eşliğinde hem göze hem<br />

damağa hitap eden bir deneyim sunuyor.<br />

Tasarımda ve mimaride yenilik<br />

Lacivert, Boğaz'ın eşsiz manzarasının yanı<br />

sıra ferahlatan bir atmosfer sunuyor. Toner<br />

& Balıklı Mimarlık iş birliğindeki projesiyle<br />

yenilenen Lacivert’in orijinal dokusu<br />

korunurken, doğal yeşil alanları öne çıkaran<br />

bir yaklaşım benimseniyor. İstanbul’da<br />

yeşilin ve mavinin birleştiği nadir bölgelerden<br />

birinde yer alan Lacivert, retro ve modern<br />

tasarım unsurlarını harmanlayarak özgün<br />

bir estetik sunuyor. Fonksiyonellik ön planda<br />

tutulurken, zamansız ve şık bir atmosfer<br />

yaratıyor.<br />

Geçmişi kutlama, geleceği<br />

şekillendirme<br />

İstanbul’a yakından bakan, Boğaz’ın hemen<br />

kıyısında yer alan Lacivert, bu özel manzara<br />

ile iyi bir mutfağı bir araya getirmeye<br />

devam ediyor. Yenilenen tasarımıyla hem<br />

geçmişi kutlamayı hem de sürdürülebilir bir<br />

geleceği şekillendirmeyi amaçlayan Lacivert,<br />

yenilenen unsurlarıyla bildiğimiz Lacivert’in<br />

en iyi halini sunuyor.


hotel restaurant<br />

130 & hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Sanat ve yeşilin<br />

verdiği huzur<br />

Piu Art Cafe’de<br />

buluşuyor<br />

Büyükdere’de bulunan Piu Art<br />

Cafe, doğadan ilham alan modern<br />

mimarisi ve lezzetli kahveleriyle<br />

dikkat çekerken değişen sanat<br />

eserleri ve botanik güzelliklerle<br />

de misafirlerine farklı bir deneyim<br />

sunuyor.<br />

İstanbul'un muhteşem manzarasına sahip Büyükdere’de yer alan Piu Art Cafe,<br />

sanat ve doğa severler için tam bir sığınak. Bu özel mekan, misafirlerine sadece<br />

mükemmel bir kahve ve lezzetli tatlılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda değişen<br />

sanat eserleri ve doğal güzelliklerle dolu dinamik bir deneyim sunuyor.Mimar<br />

kardeşler Deniz ve Tolga Dülek tarafından kurulan Piu Art Cafe, doğal ve modern<br />

mimari harikası bir mekan olarak tasarlandı. Denizin hemen yanında, yeşilin içinde<br />

huzur dolu bir atmosfer sunan kafede sadelik ve zarafet öne çıkıyor. Deniz kıyısında,<br />

yeşilliklerin içinde, modern mimariye sahip kafe farklı konseptiyle de dikkat çekiyor.<br />

Mekanı diğerlerinden ayıran özellikleri ise sanatın da mekanın önemli unsurlarından<br />

biri olması. Piu Art Cafe, Doğanın değişiminden esinlenerek, değişen sanat<br />

eserleriyle ve misafirlerine sürekli dönüşen, dinamik bir alan sunuyor. Sergiler,<br />

atölye ve workshoplarla hareketli bir ortamı olan kafe hareketli ve yenilikçi bir<br />

atmosfer sunarken botanik meraklıları için de eşsiz bir ortam vadediyor. İç mekan<br />

bitkileri kafe içinde sergilendiği gibi, peyzaj mimarı olan ve Saksıhane markasının da<br />

sahibi Deniz Dülek’ten tavsiyeler ve hatta bazı bitkileri satın almak da mümkün.<br />

Olden 1772<br />

bu kış da iddialı!<br />

Şık dekorasyonu, ferah avlusu, sıcak atmosferi, ihtişamlı barı, müzikleri<br />

ve özel menüsü ile öne çıkan Olden 1772, kaliteli ve zevkli vakit<br />

geçirmenin yeni adresi…<br />

Tarihi Yarımada içinde Eminönü’nde yer alan Muhsinzade Han’ın tarihi Osmanlı dönemine<br />

dayanıyor. Hanın 1772 yılında yapıldığı resmi kaynaklarca bilinsede mimarisi ve kullanılan<br />

malzemeler açısından incelendiğinde, binanın Bizans dönemine kadar uzandığı tahmin<br />

ediliyor. Kervansaray olarak kullanılan Muhsinzade Han, 250 yıl sonra 2022 yılının<br />

sonlarına doğru kapılarını ‘Olden 1772’ olarak açtı ve İstanbul yeme içme sektörünün<br />

gündemine oturdu. Gen Group yatırımcıları Alper Karavar ve Gürol Yığar’ın yenilikçi ve<br />

vizyoner bakış açışıyla hayata geçirilen Olden 1772, Muhsinzade Han’ın geçmişi ve bugünü<br />

buluşturan muhteşem mimarı dokusuyla konuklarına etkileyici bir atmosfer sunuyor<br />

Anadolu ve İstanbul mutfağının vazgeçilmez tatlarına modern gastronomi dokunuşları<br />

getiren şef Aykut Can Akın ve ekibi, göze ve damağa hitap eden tabaklarla lezzetseverlere<br />

tam bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Şirket organizasyonları, motivasyon buluşmaları,<br />

özel kutlamalar, yıl dönümleri ve arkadaş buluşmalarına yönelik oluşturulan menüler<br />

ile özel davet ve etkinliklere sıklıkla ev sahipliği yapıyor. Lezzetli yemekler, aromatik<br />

kokteyller ve fonda çalan yemek müzikleri ile keyifli bir gece yaşatan Olden’da küçük<br />

gruplar için tarihin en derin izlerini taşıyan odalarda özel ağırlamalar yapılabiliyor.


132<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan proje<br />

Metex Studio Erk’ten<br />

doğayla bütünleşen otel tasarımı<br />

Amber Lagoon Villaları<br />

İç mimarı tasarımı Metex Studio Erk tarafından üstlenilen Antalya, Belek’teki Regnum Carya<br />

bünyesinde yer alan “Amber Lagoon Villaları” göçebe yaşam tarzı ile doğayı lüks konaklama<br />

alanlarında buluşturarak huzurlu bir atmosfer sunuyor.<br />

20 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de<br />

ve yurtdışında pek çok farklı ölçek ve<br />

fonksiyonlarda mimari ve iç mimari<br />

projeler tasarlayan MSE (Metex Studio Erk)<br />

imzalı Amber Lagoon Villaları, Antalya'nın en<br />

gözde destinasyonlarından biri olan Belek'te<br />

göçebe yaşam tarzını, doğayı ve premium<br />

yaşam alanlarındaki huzurlu konaklamayı<br />

heyecan verici bir deneyimde buluşturuyor.<br />

Mimar Hüray Erk ve Mimar Kağan Erk<br />

liderliğindeki MSE, göçebe yaşam tarzının<br />

özellikleri gereği doğanın ve doğal unsurların<br />

özel yaşam alanlarıyla uyum içinde birleştiği<br />

Regnum Carya bünyesindeki Amber<br />

Lagoon Villaları’nda konaklayanlara günlük<br />

yaşamlarına ara verebilecekleri bir atmosfer<br />

sunuyor.<br />

ve doğal öğelerin kullanımı fikirleri de proje<br />

boyunca tasarımın şekillenmesine yardımcı<br />

olmuş. Doğal malzemelerin tercih edilmesi<br />

projenin tasarım fikrini destekleyerek<br />

duyusal deneyimin zenginleştirilmesine<br />

olanak sağlamış.<br />

59 premium villa bulunuyor<br />

Projenin “Lagün Villaları” bölümünde bir oda<br />

ve bir yaşam alanından oluşan 44 villa ile iki<br />

oda ve bir yaşam alanlı 15 villa olmak üzere<br />

59 premium villa bulunuyor. Ayrıca Lagoon<br />

Villaları’nda masaj odaları, fitness merkezi,<br />

sauna ve Türk hamamı içeren bir spa alanı<br />

ve teraslı bir yemek alanı da mevcut. Villalar<br />

ve ortak alanların tasarımındaki göçebe<br />

yaşam tarzı fikri, doğayla ve doğal unsurlarla<br />

bütünleşerek huzurlu bir atmosfer<br />

oluşturuyor.<br />

Amber Lagoon Villaları’nda insanların ruh<br />

ve beden sağlığı ön planda tutulduğu için<br />

pandemi, tasarım kurgusunda önemli bir<br />

rol oynamış. Göçebe yaşam tarzı, doğanın<br />

Künye:<br />

Proje Adı: Amber Lagoon<br />

Villaları<br />

Proje Yeri: Belek, Antalya<br />

Mimari Proje: Rasyonel<br />

Tasarım<br />

İç Mimari Proje: MSE (Metex<br />

Studio Erk)<br />

İşveren: Carya Turizm<br />

Yatırımları A.Ş.<br />

Tamamlanma Tarihi: <strong>2023</strong><br />

Arsa Alanı: 55.000 m 2


8 – 12 March 2024<br />

All<br />

together.<br />

The future will be what<br />

we build together.<br />

internorga.com/en


134<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan proje<br />

Designist’ten<br />

Antalya’ya yeni<br />

bir soluk<br />

Flamingo<br />

Lara<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki mimarlık ve iç mimarlık ofisi Designist tarafından Antalya’da<br />

tasarlanan Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, filamingoların zarif formları ve tüylerinden ilham alan<br />

renk tonları, doğal malzemeleri ve tropikal bitkilerin kullanımıyla ziyaretçilerini huzurlu ve dingin<br />

bir atmosferde ağırlıyor.<br />

Antalya’ya yeni bir soluk getiren<br />

Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, ulusal ve<br />

uluslararası ölçekte ödüllü projeleriyle<br />

tanınan, İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu<br />

liderliğindeki Designist tarafından tasarlandı.<br />

Mekana da adını veren flamingolardan<br />

esinlenilerek kurgulanan restoran, renk<br />

tonlarını ve çarpıcı tasarımını bu zarif<br />

kuşların doğasından alıyor.<br />

Flamingoların tüylerinden ilham<br />

alınarak seçilen renk tonları<br />

Designist’in dış cepheye tropik bitkilerin<br />

arasına yerleştirdiği zarafetle süzülen<br />

neon flamingo heykeli, yoldan geçen<br />

herkesi selamlayarak mekana dair merak<br />

uyandırıyor. Antalya güneşinin, katmanlı ve<br />

tekstürlü boyalı plakalardan oluşan giriş<br />

saçaklarının karolaj deliklerinden süzülen<br />

yansımaları ve dev ceviz kaplama giriş kapısı,<br />

mekanın dışarıdan algısında önemli bir rol<br />

oynuyor. Flamingoların tüylerinden ilham<br />

alınarak seçilen renk tonları ve malzemelerin<br />

yanı sıra tropik bitkilerin dokunuşu ile<br />

Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>’ın iç mekanları<br />

sıcacık, ziyaretçileri başka diyarlara<br />

götürecek bir havaya bürünüyor.<br />

Antalya’nın göz bebeği olmaya aday<br />

bir mekan<br />

Flamingoların tüylerindeki kırmızı renk<br />

tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin<br />

miktarına göre değişiklik gösterir. Tüylerine<br />

rengini veren bu yiyeceklerin arasında<br />

bulunan karides ve yengeç gibi deniz<br />

ürünleri de mekanın özel menüsünün bir<br />

parçası olarak konsepti tamamlıyor. Sabahın<br />

sakinliğine öğle kaçamağını, akşamın<br />

büyüsüne ise gecenin ritmini ekleyen<br />

Akdeniz’in benzersiz maviliği, Flamingo<br />

Lara'nın eşsiz tasarımında öne çıkıyor.<br />

Bulunduğu her destinasyonun doğasını adeta<br />

bir fotoğraf çerçevesi gibi özenle ortaya<br />

çıkartan, Lara’nın kalbindeki Flamingo Lara<br />

Antalya’nın göz bebeği olmaya aday bir<br />

mekan.


136<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Acenteleri geleceğe taşıyan<br />

teknolojiler<br />

30 yıllık deneyimiyle seyahat sektöründe, yolcu ve acente deneyimlerini iyileştirmeyi hedefleyen<br />

Bilet Dükkanı, acenteler için 2020 yılından bu yana bütün iş süreçlerini yönetebilecekleri<br />

kapsamlı bir teknoloji platformu sunuyor.<br />

Turizm teknolojileri alanındaki<br />

yatırımları ve son dönemde<br />

kadrosuna kattığı iddialı<br />

isimlerle gündeme gelen Bilet<br />

Dükkanı acentelere sağladığı<br />

yenilikçi altyapı ile turizm sektörünü<br />

ileriye taşıyor. Bilet Dükkanı’nın<br />

sunduğu sistemi kullanan acenteler<br />

kullanıcılarla iletişim halindeyken<br />

gelen taleplerle ilgili süreçleri hızla<br />

yönetip sonuçlandırma fırsatı buluyor.<br />

Acenteler için rezervasyon, iptal,<br />

iade, değişiklik ve aynı zamanda<br />

otel, transfer ve araç kiralama<br />

işlemlerinin online yapılabilmesi<br />

yeteneğine sahip sistemler<br />

kullanılıyor. Bilet Dükkanı yapmış<br />

olduğu sistemsel geliştirmeler<br />

sayesinde acentelerine havayolları<br />

ve diğer tedarikçilerin izin verdikleri<br />

ölçüde otomatik işlem sağlayabilme<br />

imkanını sunuyor. Ayrıca raporlama,<br />

kurumsal firma yönetimi, içerisinde<br />

bulunan muhasebe ve finans<br />

sistemleri sayesinde benzerlerinden<br />

ayrışıyor. Tüm süreçlerde sistemin<br />

güvenliğinden ödün vermeden<br />

acentelere anahtar teslim çözümler<br />

sunuluyor. Sistemi kullanan acenteler<br />

kendi alt şubelerini herhangi bir<br />

maliyete katlanmadan açarak hızla<br />

büyüyebiliyor. Finansal ve kurumsal<br />

yönetim modülleriyle de rakamların<br />

içinde boğulmadan hız, kolaylık<br />

ve esneklik kabiliyetleri en yüksek<br />

düzeyde sistemi kullanabiliyor.<br />

2025 yılında turizm<br />

hacmi büyüyecek<br />

<strong>2023</strong> sezon değerlendirmesi<br />

hakkında bilgi veren Bilet Dükkanı<br />

CEO’su Ercan Uzman: “Geçen<br />

sene ile bu senenin ilk 9 ay verileri<br />

karşılaştırıldığında ciroda yüzde<br />

78 büyüme, işlem adedinde yüzde<br />

43 büyüme gerçekleştirdik. <strong>2023</strong><br />

yılının ay bazlı trendinde de her ay<br />

büyümemiz devam ediyor ve bu bizim<br />

2024 yılına çok daha pozitif bakmamızı<br />

sağlıyor. Yaptığımız, planladığımız<br />

iş birlikleri ve yatırımlarla 3 haneli<br />

büyüme hedefini 2024 yılında<br />

gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Turizm<br />

Bakanlığımızın orta vadeli planlarında<br />

turizm gelirlerindeki artış hedeflerine<br />

de katkı sağlayacağımıza inanıyoruz."<br />

dedi. Turizm sektörünü geleceğe<br />

taşımayı hedefleyen ve Akıllı Seyahat<br />

mottosu ile öne çıkan firmanın yakın<br />

zamanda metaverse alanında da<br />

yeniliklere imza atacağı belirtiliyor.


138<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Yapay zeka teknolojisi artık<br />

seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />

Zamanını ve bütçesini ekonomik koşullara göre değerlendirmek isteyen<br />

seyahatseverler, artık yapay zeka teknolojisinden yararlanıyor. Yapay zeka destekli<br />

yeme-içme uygulaması, tahmini hesaplama yaparak kullanıcılara çevrelerindeki en<br />

uygun restoranları öneriyor.<br />

Yapay zeka teknolojisi, şimdi de seyahat<br />

tutkunlarının sorunlarının çözülmesi<br />

için araç oldu. Seyahatseverlerin kritik<br />

bir ihtiyacı olan yeme-içme alternatiflerini<br />

keşfetmek, yapay zeka ile daha kolay ve<br />

pratik bir deneyime dönüştürüldü. Yapay zeka<br />

destekli dijital yeme-içme asistanı AraGez,<br />

tahmini tutar üzerinden hesaplama yaparak<br />

seyahatseverlere kendi bütçelerine göre,<br />

bulundukları veya seçtikleri bölgede restoran<br />

alternatifleri öneriyor.<br />

“Yapay zeka destekli asistanımız<br />

seyahatseverlerin hizmetinde”<br />

Yapay zeka, bilgisayarlar veya bilgisayar<br />

kontrollü makinelerin, genellikle insan<br />

benzeri düşünme yetenekleri kullanarak<br />

verilen görevleri daha fazla veriyle daha hızlı<br />

bir şekilde yerine getirebilme yeteneğini<br />

ifade ediyor. Problem çözme, öğrenme,<br />

dil işleme, görüntü tanıma ve birçok<br />

farklı alanda değerlendirilen yapay zeka<br />

teknolojisi, sesli asistanlar, dil çevirileri,<br />

öneri sistemleri, navigasyon, sosyal güvenlik,<br />

sağlık hizmetleri, e-ticaret ve yardımcı robot<br />

uygulamalarıyla günlük hayatımızda giderek<br />

daha fazla yer kaplıyor.<br />

“Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli yemeiçme<br />

ve seyahat asistanımızın en önemli<br />

özelliği kullanıcılara kişiselleştirilmiş<br />

restoran önerileri sunması” diyen Aydın,<br />

“AraGez, seyahatseverlerin güvenli ve bütçe<br />

dostu seyahat deneyimleri yaşamalarını<br />

sağlamak için özel olarak tasarlandı. Her<br />

kullanıcı, indirdiği mobil uygulama üzerinden<br />

kendi beklentileri ve bütçesi doğrultusunda<br />

en iyi seçeneklere ulaşabiliyor. Yapay zeka<br />

destekli yazılım, kullanıcıların tercihlerini<br />

ve seyahat tarzlarını öğrenerek onlara en<br />

uygun güzergahları ve aktiviteleri sunuyor.<br />

Şu an Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy, Bakırköy<br />

ve Üsküdar gibi İstanbul'un popüler<br />

bölgelerinde hizmet veriyoruz. Çok yakında<br />

daha fazla lokasyonda seyahatseverlere<br />

eşlik edeceğiz. Yapay zeka teknolojisinden<br />

faydalanarak tüketicilere kişiselleştirilmiş<br />

öneriler sunup seyahat deneyimini<br />

kusursuzlaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“QR menü ile yeme-içme deneyimini<br />

güvenli ve hızlı hale getiriyoruz”<br />

AraGez’in sadece seyahatseverlere<br />

değil, aynı zamanda yeme-içme sektörüne<br />

de katkıda bulunduğunu belirten<br />

Aydın,“AraGez, yeme-içme sektörünün<br />

ihtiyaçlarına cevap vermek için QR menü<br />

hizmetini geliştirdi. Müşterilerin akıllı<br />

telefonlarından masada bulunan karekodu<br />

okutarak görüntüleyebilecekleri dijital<br />

menü anlamına gelen QR Menü özelliğini<br />

kullanarak menülerini oluşturan işletmeler,<br />

daha iyi hizmet sunabiliyorlar. QR menü,<br />

müşterilerin temassız bir şekilde menüye<br />

erişmesini, sipariş vermesini ve ödeme<br />

yapmasını sağlıyor. Böylece, yeme-içme<br />

deneyimi hem müşteriler hem de işletmeler<br />

için daha güvenli, hızlı ve pratik hale geliyor.<br />

Ayrıca, Aragez’in sunduğu tahmini tutar<br />

özelliği sayesinde, müşteriler yemek siparişi<br />

vermeden önce ne kadar ödeyeceklerini<br />

görebiliyorlar. Bu da hem müşteri<br />

memnuniyetini hem de işletme verimliliğini<br />

artırıyor.”


140<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

YAPAY ZEKA<br />

turizm sektöründeki<br />

dijitalleşmenin öncü gücü oluyor<br />

Protel'in yapay zekadan destek alan güçlü çözümleri, masa durumu algılamasından soğuk<br />

dolabın işleyişine kadar geniş bir yelpazede işletme süreçlerini iyileştiriyor.<br />

5.000'den fazla vizyoner işletmeye<br />

teknoloji merkezli yönetim ve operasyon<br />

çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve<br />

konaklama sektörlerine değer katan Protel,<br />

turizm sektörünün yapay zekadan nasıl<br />

fayda sağlayabileceğini sıraladı.<br />

Konaklama ve rezervasyon yönetimi<br />

artık yapay zekayla otomatikleşiyor<br />

Konaklama ve rezervasyon yönetimi,<br />

yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle büyük<br />

bir dönüşüm geçiriyor. Otomasyonla<br />

çalışan rezervasyon sistemleri, yapay<br />

zeka sayesinde daha verimli ve kullanıcı<br />

dostu hale geliyor. Müşteriler artık akıllı<br />

telefonları üzerinden kolayca rezervasyon<br />

yapabiliyor, oda seçebiliyor ve işlemlerini<br />

hızla tamamlayabiliyor.<br />

Otelin konumuna göre<br />

kişiselleştirilmiş seyahat planı<br />

oluşturabiliyor<br />

Yapay zeka destekli çözümler, otelin<br />

bulunduğu konuma göre kişiselleştirilmiş<br />

seyahat deneyimleri sunma konusunda<br />

büyük bir rol oynuyor. Bu teknolojiler,<br />

konukların bulundukları bölgedeki en<br />

iyi restoranları, ilgi çekici aktiviteleri ve<br />

gezilecek yerleri keşfetmelerine yardımcı<br />

oluyor. Turistlerin belki de ilk defa ziyaret<br />

ettikleri bir şehirde veya bölgede yol<br />

göstererek seyahatlerini daha keyifli ve<br />

sorunsuz hale getiriyor. Ayrıca bu yapay<br />

zeka sistemleri, kullanıcıların tercihlerine ve<br />

ihtiyaçlarına göre aktiviteler için rezervasyon<br />

yapma yeteneği sunarak seyahat<br />

planlamasını daha da kolaylaştırıyor.<br />

Kapsamlı Dil Modelleri sayesinde<br />

müşterileri anında anlamak ve<br />

sorularını hızlıca yanıtlamak<br />

mümkün<br />

Kapsamlı Dil Modelleri sunan teknolojiler,<br />

müşterilere hızlı ve etkili bir şekilde cevap<br />

vermeye imkan tanıyor. Özellikle otel<br />

işletmeleri için, bu modellerin web sitelerine<br />

veya mobil uygulamalara entegre edilmesi,<br />

24 saat boyunca otomatik yanıtlar sunabilen<br />

bir yapay zeka uygulaması ile sonuçlanıyor.<br />

Böylece özellikle personel sayısının sınırlı<br />

olduğu durumlarda misafirlerin isteklerini<br />

anında karşılamak mümkün oluyor.<br />

Kapsamlı Dil Modelleri, konukların<br />

isteklerini hızlıca anlayabiliyor ve<br />

ihtiyaçlarına göre otomatik olarak bir oda<br />

ayırabiliyor. Böylece misafirlerin isteklerini<br />

iletmek için resepsiyonu arama zorunluluğu<br />

ortadan kalkarken, ön büroda manuel<br />

işlemler için harcanan zamanı da azaltıyor.<br />

Yapay zeka destekli çözümler,<br />

HoReCa sektöründe yeni bir çağ<br />

başlatıyor<br />

Protel, geliştirdiği ve sürekli olarak<br />

yenilediği yapay zeka destekli çözümlerle<br />

restoranların süreçlerini takip ederek<br />

müşterilere sunulan hizmeti ve deneyimi<br />

iyileştiriyor. Yiyecek İçecek Tanıma<br />

modülü, güç aldığı makine öğrenimi<br />

teknolojisi sayesinde müşterilerin tepsisine<br />

koyduğu yiyecekleri tanımak ve ücretlerini<br />

hesaplamak gibi çok sayıda işlemi<br />

kısa sürede uygulayabiliyor ve böylece<br />

çalışanların ve müşterilerin işlemlerini<br />

çok daha kısa sürede tamamlayabilmesini<br />

sağlıyor. POS sistemindeki verilerden<br />

beslenen Satış Tahminleme modülü de<br />

mevcut satışlara bağlı olarak haftalık<br />

ve aylık satış tahminleri yapabiliyor.<br />

Satış Tahminleme modülü ile işletmeler<br />

taleplerini kolaylıkla karşılayabiliyor,<br />

stoklarını daha iyi yönetebiliyor ve<br />

kârlılıklarını artırabiliyor.<br />

Masa Durumu Algılama teknolojisi,<br />

restoranların masalarının anlık durumunu<br />

izleyerek dinamik bir şekilde yönetmelerini<br />

sağlıyor. Bu sistem, masaların anlık<br />

doluluk ve boşluk bilgilerini takip ederken,<br />

aynı zamanda gelecekteki müsaitlik<br />

durumlarını tahmin etmekte ve bu sayede<br />

rezervasyonların daha iyi yönetilmesine<br />

yardımcı oluyor.<br />

Soğuk Dolap Çalışması, akıllı buzdolapları<br />

ve yapay zeka ile gıda yönetimini bir üst<br />

seviyeye taşıyarak gıda bozulmasını erken<br />

tespit ediyor ve gıda israfını minimize etmeyi<br />

hedefliyor.<br />

Servis robotları müşterilerin<br />

hizmet deneyimini iyileştiriyor<br />

Konukların siparişlerini getirmek için<br />

kullanılan servis robotları, sensörleri<br />

sayesinde bulunduğu mekanın haritasını<br />

çıkartıyor ve etrafındaki engellere<br />

çarpmadan siparişin sorunsuz bir şekilde<br />

ulaşmasını sağlıyor. Müşteriler dijital<br />

ekranlar (kiosk) üzerinden direkt sipariş<br />

vererek sıra beklemeden işini halledebiliyor.<br />

İşletmeler bu sürece robotları da dahil<br />

ettiklerinde hızlı ve verimli bir operasyon<br />

haline dönüşüyor. Bu gibi faydaları<br />

sayesinde konukların robotlarla etkileşim<br />

içinde olacağı restoranların sayısı her geçen<br />

gün artacak.


142<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Form & Mitsubishi Heavy<br />

Industries ortaklığı<br />

5 yaşında!<br />

Şişecam, Eskişehir<br />

fabrikasında da Form<br />

çözümlerini tercih etti<br />

Form ile Mitsubishi Heavy Industries<br />

ortaklığından doğan Form MHI Klima Sistemleri,<br />

5. yılını geride bırakıyor. Mitsubishi Heavy<br />

Industries Thermal Systems Genel Müdürü<br />

Nobuaki Suzuki, değerli ortaklığın üstün<br />

başarılarını tebrik etmek üzere Form üst düzey<br />

yöneticilerini makamında ziyaret etti.<br />

Form MHI Klima Sistemleri, Form’un sektör tecrübesi ve Japon<br />

devi Mitsubishi Heavy Industries’in teknolojik gücünden aldığı<br />

destekle 5 yıldır aynı özveri, ürün kalitesi ve satış sonrası hizmetleri<br />

ile enerji verimliliği yüksek çözümler sunuyor. Mitsubishi Heavy<br />

Industries Thermal Systems Genel Müdürü Nobuaki Suzuki, 2011<br />

yılından bu yana süren iş birliği ve bu iş birliği sonucu kurulan<br />

ortaklık süresince üstün başarılara imza atan Form MHI Klima<br />

Sistemlerine tebriklerini sunmak üzere İstanbul’a geldi. Suzuki,<br />

gelecek dönemde de ortaklık çerçevesinde hedeflerine ulaşma<br />

noktasında çalışmalarının hız kesmeden ilerleyeceğini belirtti. Form<br />

MHI Klima Sistemleri Genel Müdürü Zafer Sarı iş birliğini; “Mitsubishi<br />

Heavy Industries ile kurduğumuz değerli ortaklık çerçevesinde<br />

enerji tasarrufu ve kullanım konforunu ön planda tutarak otelden<br />

konutlara; hastanelerden alışveriş merkezlerine kadar pek çok farklı<br />

alanda sağladığımız iklimlendirme çözümlerinin 5. yılını başarılarla<br />

geride bırakmanın gururunu yaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde<br />

gerçekleştireceğimiz projeler için oldukça heyecanlıyız” sözleriyle<br />

değerlendirdi.<br />

Yerli üretim yatırımları ve uluslararası iş<br />

birliklerinden oluşan güçlü ürün gamıyla<br />

endüstriyel tesislerin ihtiyaçlarına verimli<br />

çözümler sunan Form Endüstri Tesisleri,<br />

sürdürülebilir doğal havalandırma<br />

ürünleriyle Eskişehir Şişecam’ın tercihi<br />

oldu.<br />

Şişecam, Eskişehir’de yatırımını gerçekleştirdiği yeni<br />

cam ambalaj fırınında Form kalitesine güveniyor. GAL<br />

doğal havalandırma üniteleri ve doğal havalandırma<br />

panjurları, tasarımı yapılan her tesis için çeşitli dış<br />

hava koşullarında bile istenilen iç mekân sıcaklığı +/-<br />

1 °C hassasiyetiyle güvence altına alıyor. Sıfır enerji<br />

maliyetiyle çok yüksek oranda hava değişimi sağlayan<br />

bu üniteler hem maliyet hem de etkinlik açısından<br />

tesislerce tercih ediliyor. Estetik tasarımıyla entegre<br />

edildiği her mimariye uyum sağlayan Lamilux ise şimdiye<br />

kadar üretilen ilk pasif ev onaylı çatı ışıklığı olarak<br />

öne çıkıyor. Aynı zamanda, bu ürün şiddetli yağmur ve<br />

fırtına altında su yalıtımı test edilmiş dünya çapındaki<br />

ilk çatı ışıklığı olmasıyla da kullanılan mekanlara güven<br />

veriyor. İnsan psikolojisi üzerinde de kötü bir etkiye<br />

sahip yapay aydınlatmaların aksine, doğal güneş ışığı<br />

kişilerin dinç ve enerjik hissetmesini sağlıyor. Projede<br />

kullanılan tüm ürünlerin ortak özellikleri arasında yer<br />

alan otomatik ve manuel açılabilen kapak sistemi, olası<br />

bir yangın sırasında ortamdaki dumanı tahliye ederek can<br />

güvenliğinin korunmasına da yardımcı oluyor.


C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K


Yeni Müşterilere Özel<br />

Türksat Kablo Hizmetleri<br />

2 Ay Boyunca Bedava<br />

“turksat.com.tr” web sitemizi ziyaret et<br />

Kampanyanı keşfet<br />

Seçtiğin kampanyadan “Hemen Başvur”u tıkla<br />

Online İşlemlerden başvurunu tamamla<br />

2 ay boyunca seçtiğin kampanyadan ücretsiz faydalan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!