07.08.2023 Views

Megareform Dergi - Temmuz 2023 - Sayı 4

Türkiye’nin Mega Değişim Sitesi Megareform, zihinsel bedensel ve ruhsal açıdan değişmek isteyenleri aradıkları uzmanlarla buluşturmaya devam ediyor. Her ay düzenli olarak yayınlanan Megareform Dergisi’nin 4. sayısı çıktı. Bu ay röportajlarıyla dergimizde yer alan değerli uzmanlar ve eğitmenlere katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.

Türkiye’nin Mega Değişim Sitesi Megareform, zihinsel bedensel ve ruhsal açıdan değişmek isteyenleri aradıkları uzmanlarla buluşturmaya devam ediyor. Her ay düzenli olarak yayınlanan Megareform Dergisi’nin 4. sayısı çıktı.

Bu ay röportajlarıyla dergimizde yer alan değerli uzmanlar ve eğitmenlere katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

www.megareform.com.tr

MEGAREFORM

T Ü R K İ Y E ' N İ N M E G A D E Ğ İ Ş İ M S İ T E S İ

Sayı 4 / Temmuz 2023 / 30 TL

MENTÖR KOÇ

YONCA

USLU

S E N A H

K Ü Ç Ü K E R D E M

ACCESS BARS

EĞİTMENİ

VİLDAN

ULUS

PİLATES

& YOGA

NEFES VE

MEDİTASYON

DORUK

TARAKTAS

Gülay Güler

ASTROLOJİ

Psikolog

İZZET ÖZER

megareform.com.tr

Farkındalık

MELİKE SİNEM

AKGÜL


02

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

İÇİNDEKİLER

10

28 27

İZZET ÖZER

MEGAREFORM.COM.TR

20 22

MELİKE SİNEM AKGÜL YONCA USLU

''Herkesin kendine ait bir nefesi

var ve bu nefes

yaşadıklarımızla şekil alıyor ve

yine nefesimiz bizim kim

olduğumuzu anlatıyor, tıpkı

parmak izimiz gibi.''

NİHAL AÇIKPORTALI

"Terapideki asıl amaç danışanı

şikayetlerine yol açan

dinamikleri keşfedip tam bir

iyileşme ve gelişme sağlamasına

yardım etmektir. "

"Biz koçlar geçmiş travmalarla

değil şimdi ve bu anı ve

gelecekle ilgili hedefleri

aşamasında kişilere yoldaş

oluyoruz. "

20 32

MERVE IŞIKSAL

"Rumi’nin dediği gibi ‘Çalınan

her kapı hemen açılsaydı,

ümidin, sabrın ve isteğin

derecesi anlaşılmazdı.’ "

04 GÜLAY GÜLER

''Ruhunu ancak gözlerini yumduğunda yani içe

baktığında görebilirsin. Maddeyle çok fazla meşgul

olan bir insan manayı bulmakta zorlanabilir."

06 SENAH KÜÇÜKERDEM

''İnsanlar kendileri tarafından sürdürebilecekleri,

doğal, daha neşeli ve işe yaradığını önce kendi

benliklerinde deneyimleyebilecekleri yöntemlere ilgi

duyuyorlar ve bu bilincin büyümesi anlamında çok

sevindirici. ''

10 MELİKE SİNEM AKGÜL

''Zihin sana değil sen ona hükmedeceksin işte o

zaman değişim başlıyor."

12 EDA ARDUZLAR

'Astroloji olasılıkları söyler. Gerçekleştirmek kişinin

iradesindedir."

14 AJDA TÜRKER

''İnsanların tek doğru üzerine kurulmuş bir hayat

görüşüne sahip olarak yaşaması beni dürtüyor sanki.

İstemsizce bu tarz karakterlere çekilip dokunuş

yapmayı tercih ediyorum. ''

16 CEREN MERNEKLİ

'' Çağın getirilerine uyum sağlamak, onları bir

çerçeveye oturtup anlamlandırmak bizim

mesleğimizin en önemli gerekliliklerinden. "

18 TUĞÇE KAPICI

'Diyette en önemli konulardan biri de yol arkadaşıdır

aslında.''

20 İPEK KABİDAN

"İHer insan bir öyküdür, bir roman, bir hikaye, bir

dünya onların yaşamlarına dokunmak gönül işidir. "

22 YONCA USLU

''Hayat felsefem; Daima üret, ürettiğini hayata geri

ver; geri ver ki ışığınla herkes aydınlansın.''

24 VİLDAN ULUS

''Özgün olun, o an orada olun. Bir etki bıraktığınızı ve

aynı zamanda etkilendiğinizi de hatırlayın.''

28 İZZET ÖZER

"Terapi seansları aslında sadece danışana faydalı

olmaz aynı zamanda terapist için de bir şifa

kaynağıdır."

30 MERVE ÜZÜMCÜLER

''Seansların en başta amaçladığı şey zaten farkındalık

seviyesinin artmasıyla mutluluğun gelmesi ve biz

buna bilinçli farkındalık diyoruz.''

32 MERVE IŞIKSAL

'Gandhi’ nin dediği gibi ‘Dünyada görmek istediğiniz

değişimin kendisi olun'.’’

36 NURAY AKSARAY

"Yaşamınızda istediğiniz bir şey gerçekleşmiyorsa;

bilinçaltı için gerçekleşmesinin güvenli olmadığına sair

bir kayıt olduğu içindir."

38 ZERRİN ÇALLI

''Gıda neofobisi, yeni ve farklı gıdalara karşı duyulan

korku veya isteksizlik olarak tanımlanır.''


T Ü R K İ Y E ` N İ N M E G A

D E Ğ İ Ş İ M S İ T E S İ

T E M M U Z

2 0 2 3 04

EDİTÖR

”Megareform olarak misyonumuz “Kendi yaşamını, hayata bakışını, bedenini veya

zihnini değiştirmek isteyen herkesin aradığı uzmanı ve etkinliği kolaylıkla

bulmasıdır.”

Merhabalar,

Megareform olarak Türkiye'nin En Büyük

Değişim Sitesi olma hedefiyle başladığımız

yolculuğumuz sizlerin de büyük desteğiyle

tüm hızıyla devam ediyor.

www.megareform.com.tr adresindeki

internet sitemizin hayata geçmesinin,

ardından, bugün de Megareform dergisinin

dördüncü sayısının çıkmasının haklı

gururunu yaşıyoruz.

Geçtiğimiz ay içinde aramıza değişik

kategorilerde 50`ye yakın yeni uzman daha

katıldı. İnternet sitemizdeki toplam uzman

sayımız 400`ü, ilan sayımız da 1100 ilanı

geçti.

Eğer astroloji, diyet, enerji & şifa,

farkındalık, koçluk, nefes, meditasyon,

pilates, psikoloji, terapi veya yoga

alanlarında uzmanlığınız varsa, siz de

Megareform sitesinde yer alarak Google'da

yapılan aramalarda ve sosyal medyada

daha fazla ön plana çıkabilir ve daha fazla

danışana ulaşabilirsiniz.

İnternet sitemizde yaptığımız uzman ve

etkinlik tanıtımlarının yanı sıra her hafta

düzenlenen canlı yayınlarla uzmanlarımızla

değişik konularda sohbet ediyor,

takipçilerimizden gelen soruları

yanıtlıyoruz.

Bu canlı yayınları Megareform YouTube

kanalımızda yayınlayıp, aynı zamanda

internet sitemizde röportajlar bölümünde

de paylaşıyoruz. Böylece yapılan yayınlar

internet aramalarında bu konuda hizmet

veya uzman arayan kişilerin karşısına

çıkıyor.

Tüm bunlara ek olarak uzmanlarımızın

etkinliklerini ve hizmetlerini sosyal medya

kanallarımızda duyurmaya ve paylaşmaya

devam ediyoruz.

Siz de Megareform'da kendi alanlarında

isim yapmış 400 uzmanın arasında hemen

yerinizi alabilir, hizmetlerinizi ve

etkinliklerinizi daha geniş kitlelere

duyurarak daha fazla kişiye ulaşabilirsiniz.

Sevgilerimizle...

03

İ m t i y a z S a h i b i

M e g a r e f o r m R e k l a m T a n ı t ı m

Ö m e r E r t e k i n

G e n e l K o o r d i n a t ö r

H a n d e E r g i n

Y a z ı İ ş l e r i M ü d ü r ü

M e l i s E v i r g e n

G r a f i k T a s a r ı m

Y u n u s Ş e n y u v a

KÜNYE

H a b e r M ü d ü r ü

S e l i n D e r n e k

R e k l a m M ü d ü r ü

Ş u l e K a y a o ğ l u

İ l e t i ş i m

0 2 6 2 4 4 5 0 2 0 0

i n f o @ m e g a r e f o r m . c o m . t r

A r a s t a p a r k A V M Y a h y a K a p t a n

N o : 2 4 İ z m i t K o c a e l i T ü r k i y e

W W W . F R A M E M A G . C O M | 2 0

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


Gülay

Güler

SPİRİTÜEL YAŞAM

KOÇU

04

TEMMUZ 2023 - SAYI 3

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Almanya'da başlayan yaşam serüvenim

95'de Türkiye'ye dönerek yeni bir ivme

kazanmış oldu.

İhracat uzmanlığı deneyimimle birlikte

sekiz ülkeye gitme fırsatı buldum: Fas,

İran, Yunanistan, Hırvatistan ve Sırbistan

gibi... Şu anda da MYK eğitim uzmanlığı

yapmaktayım ve spiritüel alana merak

salmamla birlikte yaşam kitabımın

bambaşka sayfaları açılmış oldu.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Sanırım beş sene önce tarotla tanıştım

ve kehanetten çok bir yol gösterici,

nasihat verici olduğunu keşfettim.

İnsanlar zaman zaman çıkmaza

girdiklerinde bir ışık ararlar... Benim de

öyle zamanlarım vesile oldu bu

muhteşem yolculuğumu başlatmaya.

Başlara hep uzak kalmaya çalışsam da

sonradan beni tamamıyla içine çekti ve

bir alanla yetinmeyip birçok alana,

birçok deryaya dalmaya başladım. Tarot,

numeroloji, şifacılık, mindfulness, yaşam

koçluğu ve sarkaç gibi.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu mu?

Neleri fark ettiniz?

Zaman zaman eskiye dönüş olsa da daha

anlık duygu durumları yaşamaya

başladım. Eskisi gibi değilim desem yanlış

olmaz. Farkındalık esas mesele. Yaşamın

bazı cevaplarını almaya başlıyorsunuz.

''Ben kimim neden buradayım insanlar

için neler yapabilirim?''

Meditasyonda huzuru bulmaya başladım

ve yaşamdan daha fazla tat almak esas

amacım oldu.

Nefes almanın farkına varmakla başlıyor

her şey. Önce kendi yaralarını sarmaya

başlıyorsun sonra başka kişiliklerle

tanışma fırsatı buluyorsun. Kollektife

hizmet etmek yine huzur olarak geri

dönüyor. Böyle güzel bir çember.

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bu enteresan bir durum aslında.

İnsanlar birbirleriyle oturup konuşmayı

tercih etmiyor. Özellikle ikili ilişkilerde

hata yapmaktan imtina ediyorlar ve

daha bir şeyler yaşanmadan kaybetme

korkusu ortaya çıkıyor. Bu sebeple

danışanlar " Nasıl daha başarılı olurum,

bu ilişkide nasıl vazgeçilmez olurum?"

diye danışıyorlar. İlişki sorunlarını

oturup açıkça konuşmuyorlar. Biz de

elimizden gelen tavsiyeleri vermeye

çalışıyoruz.

Onun dışında numerolojik olarak da

gizem kapılarının aralanmaya başladığı

bir sene yaşamaktayız; astrolojik olarak

da öyle... Yani biraz kişilerin dışarıdan

tavsiye alma ve her şeyi bir başkasıyla

rahatça konuşma isteği varken diğer

yanda da kollektif bilinç, bu süreçlere bir

şekilde itiliyor diye düşünüyorum.

MEGAREFORM.COM.TR


Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu

konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Carl Gustav Jung arketiplerini inceliyor

ve Tarot bilgeliğini daha farklı bir bakış

açısıyla ele almaya çalışıyorum.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Ruhunu ancak gözlerini yumduğunda

yani içe baktığında görebilirsin.

Maddeyle çok fazla meşgul olan bir

insan manayı bulmakta zorlanabilir.

Sıkça da kullandığım bir ifade var:

"sistem"... Yaradan'ın her türlü eğitim

aracına bu ismi verebilirim. İşte bu

sistemin bir zamanı, yeri var ve herkes

için farklıdır.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve

spiritüel bir tarafı olduğu için bazı

kişiler bu alana ön yargıyla

yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar

da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip

olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

İkna etmemek gerekiyor çünkü ben de

onlardandım. Sistem sizi bir şekilde ya

içine çekiyor ya da uzaklaştırıyor. Bu işin

gizemli kısmı. Bizde inanç meselesi

esastır. İnanmayan bir kişiye -

kullandığınız araçtan bağımsız bir

şekilde söylüyorum- vereceğiniz tavsiye

hiçbir anlam ve önem kazanmayacaktır.

İnsanlar bizim sihirli bir küreye

baktığımızı sanıyorlar ama biz aslında

akaşa dediğimiz ve her şeyin kaydının

tutulduğuna inandığımız o kütüphaneye

ulaşmaya çalışıyor ve en önemlisi

danışan neyi duymalı, neyi bilmeliyse

onu aktarmaya çalışıyoruz.

Şimdi, gönlü olmayan bir kişiye hiçbir

şekilde ulaşmanız mümkün

olmayacaktır.

Kendi özel yaşamınızda

arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı

arka planda kullandığınız ve kişiler

hakkında analiz yaptığınız durumlar

oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz

ve neler fark ediyorsunuz?

Bu etiğe aykırı bir durum. İzin almadan

şifa ve duru görü ya da başka okültik

incelemeler yapılamaz, yapılmamalıdır.

Örneğin sarkaç kullanırken bile "Bu kişi

beni seviyor mu? "diye sorulmaz.

Şöyle bir durum söz konusu: kişilerle çok

tanışıklık olduğu için artık çok daha kolay

kişilik analizi yapabiliyorum ve kişilerle

alakalı bazı sinyalleri de görmezden

gelemiyorum.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer

uzmanlardan farklı olarak neler

yapıyorsunuz?

Düsturum önce eğitimdir ve hatta bazı

alanlarda birden fazla eğitim alarak en

doğru danışmanlığı vermektir.

Bu sürekli gelişmek ve araştırmak

anlamına geliyor.

Hiç unutamadığınız bir danışan

hikayeniz var mı? Size hangi sorunla

geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Şimdiye kadar aldığım en güzel ve

anlamlı soru şu olmuştur: ''Dünya

barışında nasıl rol oynayacağım?''

Çok etkilenmiştim bu sorudan ve

bekleyip göreceğiz detay

veremeyeceğim. :)

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Evet. En başta da dediğim gibi kişiler

zaman zaman bir çıkmaza girerler; tabiri

caizse düşebilir ve bir destek arayışında

olabilirler yeniden ayağa kalkmak için.

Burada önemli olan danışmanın enerjisi

ile uyumlanmanızdır. Önce bir telefon

görüşmesi talep etmenizi ve tanışmanızı

tavsiye ederim. Danışmanlar da zaten

zor olan bu hayat şartlarını ve kişinin

içinde bulunduğu sıkıntılı süreci göz

önünde bulundurmalı ve muhakkak ki

yaşam koçluğu eğitimini de alarak,

danışanlarına destek vermeliler. İşin

etiğini ancak bu sayede öğrenebilirler.

Ruh ya da eter, zihin ve beden

sağlığınızın bir bütün ve anda kalabildiği

muhteşem güzellikte bir hayat dilerim...

''Ruhunu ancak

gözlerini yumduğunda

yani içe baktığında

görebilirsin.

Maddeyle çok fazla

meşgul olan bir insan

manayı bulmakta

zorlanabilir.''

05

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


SENAH

KÜÇÜKERDEM

Access Bars

Eğitmeni

06

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Merhaba sevgili Megareform

okuyucuları. Ben Senah. 1985 İstanbul

doğumluyum ve İstanbul’da yaşıyorum.

Yaklaşık 17 yıldır Türkiye’nin önde gelen

kurumsal şirketlerinden birinde

kariyerime devam ediyorum.

Aynı zamanda Access Consciousness

Bars Kolaylaştırıcısıyım. Access

Consciousness bilinç, farkındalık, farklı

olasılıklar, kişisel dönüşüm ve gelişim

alanında hem bedensel hem de

pragmatik araçlara sahip harika bir

sistem. Access The Bars, Access

Energetic Facelift ve çeşitli beden

seansları, Access The Bars uygulayıcılık

eğitimleri ve yaşam dönüşümü üzerine

enerji ve bilinçaltı temizlikleri içeren

online seminerler yapmaktayım.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Aslında duygular, altıncı his, duygusal

zeka, psikoloji, bilinçaltı, motivasyon ve

meditasyon gibi konulara her zaman

ilgiliydim. Genelde bu alanlarda

izlediklerim, dinlediklerim ve

okuduklarım hep çok hoşuma giderdi.

Arkadaşlarımla bu konular üzerine uzun

sohbetler ederdik. Hatta dostlarıma bu

tarz konulardaki sıkışık anlarında destek

olduğum, zaman zaman da olayları

MEGAREFORM.COM.TR

analiz ederek öngörüde bulunduğum bir

rolüm oluşmuştu diyebilirim.

Aynı zamanda kendi adıma da

farkındalıklarım vardı. Bazı konulardaki

nokta atışı öngörülerim, tam olarak

adlandıramadığım ancak hayatımı

kolaylaştırdığını fark ettiğim becerilerim,

çevremdekilere başa çıkmakta

zorlandıkları konularda olduğum destek

benim için hayatın olağan akışı

içerisinde ve çok normaldi. Bunların

aslında birer kapasite olduğunu ve çok

daha fazlasını yaratacak şekilde

kullanabileceğimi Access Consciousness

ile birlikte keşfettim.

Diğer taraftan kendi adıma

dönüştürmek istediğim şeyler için

farkındalığım yeterli gelmiyordu.

Farkında olmak, yüzleşmek ya da

üzerine analizler yapmak durumu

değiştirmekten çok içinden çıkamadığım

bir hapishaneye dönüştürebiliyordu. Bu

da yaşamdan aldığım hazzı, devam

etmek için ihtiyacım olan içsel

motivasyonumu günden güne eritiyor ve

başa çıkmayı daha da zorlaştırıyordu.

Özellikle doğrudan benim elimde

olmayan ancak hayatımı etkileyen

konular için kısır döngüler

yaratabiliyordu. İşte bu noktada çok

sevdiğim bir dostumun

yönlendirmesiyle hayatıma Access

Consciousness girdi. Ve işte ben o

zaman tabiri caizse farkında olmanın

ötesindeki power düğmesini bulmuş

oldum.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu

mu? Neleri fark ettiniz?

Bakış açımızın realitemizi yarattığını fark

etmek ve bir şeyleri imkansızlaştırmak

yerine onların enerjisini algılayarak

hayatımızda yaratmak fikri benim için bir

kırılma noktası oldu. Bu araçlarla birlikte

kendimdeki ilişki, beden, para ve iş

konularında yaşadığım açılımlar beni

hep bir adım ötesine taşıdı. Her şeyden

önce bir yerlerde takılı kalarak hayatı

çok sıkışık ve zorlaştırıcı bir yerden

yaşamanın ruh halimde yarattığı

tahribat yerini kolaylık ve neşeye bıraktı.

Bununla birlikte bazı durumlarla daha

kolay başa çıkabilecek olmanın verdiği o

genişlik hissi ve araçlarla bunu

değiştirebilecek olmanın güveni kişilere

ya da olaylara çok daha farklı bir

yerlerden bakabilmemi sağladı. Tabi bir

de dışardan görünen kısmı var işin.

Mesela görüntümde çok büyük ve köklü

değişiklikler yapmasam da, beni uzun

süredir tanıyan insanlardan ne kadar

enerji dolu, genç ve ışıldayan bir

görüntüm olduğu, git gide güzelleştiğim

konusunda çok güzel geri dönüşler

alıyorum. Tabi burada her gün

çalıştırdığım Bars, Facelift ve beden

process lerinin katkısı büyük. Aynı

zamanda sadece bedensel değil,

varlığımda gördükleri o genişlik ve

rahatlık hissi de yine dikkat çeken ve

“Nasıl böyle olabiliyor?” şeklinde gelen

sorulardan.


Bars seansını evde, plajda, işyerinizde

sandalyenizde her yerde yapabilirsiniz.

Sözlü araçları her an kullanabilirsiniz. Siz

bu araçları kullandıkça içerisinde

olduğunuz enerjetik alan genişler ve

artık siz o neşesiniz, o kolaylıksınız ve

yaşamınızda da ortaya çıkacak olan bu.

-Access Consciousness in sözlü

araçlarını ve hayatımızda nasıl

kullanacağımızı konuştuğumuz ve

bilinç altı temizliği ile enerji çalışması

da içeren Access Consciousness

online giriş sınıfları, Access The Bars

Sertifikalı Uygulayıcılık Eğitimleri.

Ben de şöyle cevap veriyorum “Soruları

ve araçları kullanıyorum! Bundan daha

iyi nasıl olur?”

“Hayatımda bir şeyleri problem haline

getirip büyütmek yerine araçları

kullanarak nasıl kolaylaştırabileceğime

bakıyorum ve bu sihirli bir şey ! Siz de

denemelisiniz ”

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bu ilgi beni de oldukça sevindiriyor.

Özellikle içinde bulunduğumuz yıllarda

bireyler bir şeylerin sadece görmek,

dokunmak ya da hissetmek gibi

duyumsamaların çok daha fazlası

olduğunun farkında. Klasik yöntemlerin

ötesine geçmek istiyorlar. Çağımızda

bilgiye hızlı ulaşılabilmesi de bu bilgilerin

daha fazla yayılması için büyük bir

etken.

İnsanlar kendileri tarafından

sürdürebilecekleri, doğal, daha neşeli ve

işe yaradığını önce kendi benliklerinde

deneyimleyebilecekleri yöntemlere ilgi

duyuyorlar ve bu bilincin büyümesi

anlamında çok sevindirici. Tabi ki çok

fazla modelite mevcut ve genel olarak

hepsinin katkısını alıp kabul ediyoruz.

Bununla birlikte Access Consciousness

hem sözlü araçlarla her zaman

farkındalıkta olmanızı sağlıyor, hem de

bedensel dokunuşların geri dönüşünü o

anda algılayabiliyorsunuz ve etkiyi

hissettiriyor. Bir de uzun uzun özel

hazırlıklar, mekanlar ya da konsantre

olmak gerekmiyor. Yaşam zaten insanlar

için çok hızlı akıyor ve bunun içerisine

entegre olabilecek kolay

uygulanabilecek yöntemler arıyorlar.

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir?

Her konu diyebiliriz aslında. Mental

sağlıktan iş yaratımlarına, ilişkilerden

paraya, bedenden özgüvene, stresten

ağrılar ya da yoğunluklara kadar her

konu için bu araçlar ve beden seansları

kullanılabilir.

Dünyanın farklı ülkelerinde 30 binden

fazla kişiye bu konularda katkı ve

Amerika’da bazı Nöroloji kliniklerinde

çalışmalara da konu olmuştur.

Accessonsciousness.com internet

sitesinde çalışmalara dair bilgiler de

detaylıca paylaşılmıştır. Bir Bars Seansı

tümüyle bize hizmet etmeyen bakış

açılarını, satın aldığımız hikayeleri, bizi

durduran, sıkıştıran enerjimizi küçülten

düşünceleri, kaygılarımızı, kısır

döngülere sebep olan ve enerjimizi

frekansımızı düşüren her şeye ait

kararlarımızı temizlediğimiz bir seans.

Başta stres olmak üzere, mutsuzluk,

bedensel yoğunlukları, korkular,

kaygılar, para, iş, ilişki, uykusuzluk,

özgüven gibi bir çok konuda dönüşüm

başlatır. Facelift Seansı da yine hem bu

bilinçaltı birikintisini temizleyen hem de

bedensel olarak yüzde gençleşme, ciltte

parlaklık, ciltte var olan çeşitli alerjik

reaksiyonlar, saçlarda gürlenme ve ışıltı,

dişlerdeki yoğunluklar, kaz ayakları gibi

kırışıklıklar, dudaklarda dolgunluk,

gözlerde görme kalitesi, fazla ödem ve

kilo, yeme bozukluğu gibi daha

sayamadığım bir çok konuda katkı

sağlar.

Diğer beden seanslarının tümü gibi bu

seanslar sadece fiziksel bir etki ile

kalmaz. Seansı alan kişi hangi konuda ya

da alanda değişmek ve daha fazlasını

yaratmak istiyorsa bu seanslardan talep

ettiği ve alıp kabul ettiği ölçüde dönüşür.

Katkıya gönüllü olmak, alıp kabul etmek

ve izin vermek bunun için yeterlidir.

Benim sunduğum hizmetler ;

-Bars ve Facelift olmak üzere beden

seansları,

''Hayatımda bir şeyleri

problem haline getirip

büyütmek yerine

araçları kullanarak

nasıl

kolaylaştırabileceğime

bakıyorum ve

bu sihirli bir şey ! ''

MEGAREFORM.COM.TR

07

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


08

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu

konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Access Consciousness sürekli kendini

güncelleyen ve yeni araçlarla daha fazla

farkındalık daha fazla kolaylık ve ihtişam

yaratan bir sistem. Bu kapsamda ben de

sürekli Access in düzenlediği ileri seviye

eğitimlere katılıyor ve buradan

edindiğim bilgilerle hem kendi

hayatımda hem danışanlarımın

hayatında mevcut olanın da ötesinde

olasılıklar yaratmayı ve alanlar açmayı

seçiyorum.

Kendi eğitim ve seminerlerime de hem

bu alanı ilk kez deneyimleyecek, hem de

Access Bars uygulayıcısı ya da eğitmeni

olan arkadaşlar da katılıyor. Ben de yine

başka kolaylaştırıcıların sınıflarına

seminerlerine katılmaya devam

ediyorum. Çünkü bilinç ve enerji daima

genişleyen bir şey. Her bir eğitim,

seminer size başka alanlar açıyor ve

daha fazlasını yaratmanızı sağlıyor. Aynı

zamanda yine Access in çeşitli uzmanları

tarafından yayınlanan kitapları ya da

Telecall' ları takip ediyor ve yeni enerji

alanlarını keşfetmeyi seviyorum.

MEGAREFORM.COM.TR

Mesela en son “Çeldiricilerin Ötesinde

Yaşamak” kitabını sık sık okumayı ve bu

yaz Dr. Dain Heer ve Kalpana

Raghuraman tarafından

kolaylaştırılacak Olasılıklar için Seçim

ileri seviye sınıfına katılmayı seçtim

nelerin dönüşeceğinin heyecanını

algılıyor ve sınıfı iple çekiyorum :)

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler? Sizin gibi profesyonel olarak

bu mesleği yapmak isteyenlere ne

tavsiye ediyorsunuz?

Öncelikle eğitim ya da seans alacakları

uzmanları takip etsinler. Bir seans ya da

eğitim için seçecekleri kişinin enerjisini

algılamaya çalışsınlar. Her ne kadar bu

realitede isimlerimiz ve unvanlarımızla

görünür olsak da aslında algımızdaki

karşılığı enerjidir. Seçecekleri uzmanlara

baktıklarında ne görüyorlar?

Bahsettikleri kolaylık ve enerji onlara

baktığınızda kendilerinde de benzer bir

his uyandırıyor mu? Onları

heyecanlandırıyor mu? Bununla birlikte

şuna da dikkat etmekte fayda var ki bu

kişiler gerçekten uzman mı?

Access Consciousness sistemi bu açıdan

da büyük kolaylık. Uygulayıcı ya da

eğitim veren kolaylaştırıcıların isimleri

Accessconsicousness.com resmi

sitesinde görünür durumda. Buradan

seçmek istedikleri kişileri teyit

edebilirler.

Son olarak sizi dinleyenlere/bu yazıyı

okuyanlara bir mesajınız var mı?

Bu yazıyı okuyan sonsuz varlık, seni çok

iyi anlıyorum. Belki benzer belki farklı

yollardan geçtik ama her birimiz için

hayatlarımızı farklı bir yerden yaratmak

mümkün.

Sen de şu anda senin için zor olan her

neyse onu değiştirmek, başka bir realite

yaratmak istiyorsan bilmelisin ki sadece

seçmen yeterli.

Nereden başlayacağını bilmiyorsan

Access Consciousness tam da sana göre

olabilir.

Sevgilerle

''Sen de şu anda senin

için zor olan her neyse

onu değiştirmek,

başka bir realite

yaratmak istiyorsan

bilmelisin ki sadece

seçmen yeterli.''

MAYIS 2023 - SAYI 3


TÜRKİYE'NİN EN

BÜYÜK DEĞİŞİM SİTESİ

MEGAREFORM.COM.TR

Place the

inside pages

of your

magazine

here.

SİZ DE BİR SONRAKİ SAYIDA YER ALMAK İÇİN BİZE ULAŞABİLİRSİNİZ


Melike Sinem Akgül

Y o g a E ğ i t m e n i

S e s Ç a n a k l a r ı T e r a p i s t i

A s t r o l o j i D a n ı ş m a n ı

10

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

Ben Melike Sinem Akgül, sinema

televizyon okuyup 6 senede bu mesleği

yaptıktan sonra bir sabah uyandım ve

ben yoga öğrenmeliyim ve öğretmeliyim

dedim. Yoga eğitmenliği ile başladığım

bu yola ses çanaklarının frekans

sistemini ve astroloji dünyasını tanıyarak

devam ettim. Hastalıkların sebepleri,

para nasıl kazanırız, nefes nedir ne

değildir, meditasyon gibi kıymetli kadim

bilgileri barındıran alanlarda da

eğitimlerimi aldıkça hakikat yolunun ne

olduğunu kavradıkça yol benim için artık

bilmekten öte aktarmak, anlatmak ve

bildiklerimle tanıştırmak haline geldi.

2 oğlum var ve ben bu yola çıkmaya

karar verdiğimden beri hep varlardı ve

hala bana ihtiyaç duyacakları yaştalar ve

ben onlara baktıkça bildiklerimi onlara

aktardıkça ve çocuklarımın benim en

önde gelen öğretmenlerim olduğunu

gördükçe yolun mucizelerini daha da

fark ediyorum ve bu yolu yolun

üstündeki dikenleri, çiçekleri daha da

çok seviyorum.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu

mu? Neleri fark ettiniz?

Öncelikle herkesin kendine ait bir nefesi

var ve bu nefes yaşadıklarımızla şekil

alıyor ve yine nefesimiz bizim kim

olduğumuzu anlatıyor, tıpkı parmak

izimiz gibi.

Ben her bir eğitimimde kendimi keşifle

başladım ve eğitimlerimi önce kendime

uygulayarak. Bir kere, yoga yaparak

kendini keşfetmeye çıkmak çok büyük

cesaret işi. Bu cesareti gösteren ve

devam eden herkes bir açılım

yaşayacaktır. Mucize olan, kendinin

farkına varıp sınırlarını keşfedecektir.

Bunların hepsi kişiye göre değişir. Ben

bambaşka bir ben oldum mesela, ama

bu içerilerde bildiğim biriydi.

Şimdi onu göstermek, ortaya çıkarmak,

"burada gerçek bir ben var, ona bakın"

demek çok keyifli. Olduğum gibi olmayı

deneyimliyorum ve bunu yaptıkça

yaşamın hediyelerini görüyorum.

Fark etmek öylesine bir eylem değil

benim için, artık neyi neden yaşadığımı

fark ediyorum. Bundan daha iyi nasıl

olunur?

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

MEGAREFORM.COM.TR


''Herkesin kendine ait bir nefesi var ve bu nefes yaşadıklarımızla şekil alıyor ve yine

nefesimiz bizim kim olduğumuzu anlatıyor, tıpkı parmak izimiz gibi.''

Her şeyden önce bu yollar insana

kendini bildiriyor, alt bilincin ne

olduğunu, üst bilinçte hangi şahane

manzaralar var, onu keşfediyorsun. Artık

uyanma, ayağa kalkma vakti ve herkes

bir ucundan tutsun, neyi seçtiğinin

önemi var mı, yeter ki silkele kendini ve

içeriye bak. Yani herkes alsın eğitimleri.

Farklı görünen ama tek bir birliği anlatan

bilgileri edinsin ve dönüşelim yola doğru

birlikte.

Sizin gibi profesyonel olarak bu

mesleği yapmak isteyenlere ne

tavsiye ediyorsunuz?

Kendileri olsunlar. Feyz almak şahane.

Çok iyi eğitmenler var çünkü ama sonra

kendin olma vakti, yoksa yol gitmiyor,

ayağın taşa takılıyor.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

Herkesin birbirinden alacağı vereceği

vardır ve sınav bitmediyse sen sınavını

yoga eğitmeninden alacaksan gider onu

bulursun, bela da olsa şifa da olsa

(sonuçta bela dediğinden sana göre

bela, şifa dediğin de sana göre) ve

frekansın hangi aralıkta titreşiyorsa onu

bulursun zaten yansımanı gider

bulursun.

Bu konuda özel bir cevabım yok ama

şunu biliyorum, bana iyi gelen uzman

olmasa bile bana iyi geliyor. Dünyanın

en iyi eğitmeni de var iyi hissettirmiyor

mesela. Tabi öğrencinin öğretmen

üzerinde şöyle olsun böyle olsun diye

seçim hakkı vardır. Ama her şeyden

önce enerji tutmuyorsa bir şey olmaz o

ilişkiden.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri

nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu

çalışmaları siz kendinizde nasıl

deneyimliyorsunuz?

Farkında olarak, ben bunu neden

yaşıyorum diye soruyorum ve elbet

cevap geliyor, ve zihin çalışmaları çok

etkili. Yazarak çalıştığım formüller

bunlar. Hepsinin geri dönüşü muazzam

özel.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer

uzmanlardan farklı olarak neler

yapıyorsunuz?

Farklı mı? Bilemem ama ben

hissediyorum. Ve matematikle ile

ruhaniliği bir birinden ayırmıyorum,

hepsi bir bütün.

Zihin, ruh, beden bütünlüğümü öncelikle

bu bilgiye olan inancım sağlıyor. Ve

öğrencilerim, danışanlarıma bunu

nazikçe aktarmaya gayret ediyorum.

Bunları farklı görürsen hayat bölünür ve

bu hayat bölümlerden değil teklikten

ibarettir.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve

spiritüel bir tarafı olduğu için bazı

kişiler bu alana ön yargıyla

yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar

da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip

olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Gerekmiyor tabi ki de. Tamam deyip

yola devam. "Bak o öyle değil, böyle"

diye başlarsan konuya, hakikatin dışına

çıkarsın, sonra sistem seni de atar.

Kimsenin bir şeye ikna olmasına gerek

yok. Kısmeti varsa bu alanda alacağı

şifaya alsın, bu yeter. Herkes her şeyi

bilmek, anlamak, inanmak zorunda

değil. Evet, bakın uzamanım diyen kişide

bu özelliğe dikkat edebilirler, kişi yaptığı

şey konusunda ikna ve anlatmaya

girdiyse o uzman pek uzman

olamamıştır diyebilirim.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Bunun tek sebebi, zihnin konfor

alanından çıkmak istememesi bildiği

alan var ve orası onun evi, oradan

ayrılmak istemiyor. Zihin sana değil sen

ona hükmedeceksin işte o zaman

değişim başlıyor.

MEGAREFORM.COM.TR

11

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


EDA

ARDUZLAR

Astrolog

12

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

Öncelikle beni bu sayınızda ağırladığınız

için teşekkür ederim.

Ben Eda Arduzlar. 1974 Ankara

doğumluyum. Üniversiteye kadar

Ankara’da eğitim aldım. Eskişehir

Anadolu Üniversitesi Ev Ekonomisi ve

Çocuk Gelişimi mezunuyum. Hali

hazırda İstanbul Üniversitesi uzaktan

Eğitim Fakültesi Felsefe bölümü 3. Sınıf

öğrencisiyim. Yükselen burcum İkizler, o

yüzden hayat boyu öğrenci diyorum

kendime… Evli ve iki çocuk annesiyim.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Astrolojiye olan merakım gençlik

yıllarımdan beri vardı. 2015 senesinde

eğitim almaya karar verdim. Modern

batı astrolojisi eğitimime 2015 yılında

başladım ve ileri tekniklerle eğitimimi

tamamladım. Daha sonra Oğuzhan

Ceyhan Akademisi'nde Karma Astroloji

eğitimini temel orta ve ileri seviye olarak

tamamladım. Astroloji öyle derin bir ilim

ki bilgiye doymuyor insan. Hele de

benim gibi ikizler burcu ağırlıktaysa

haritanızda o zaman hiç doyulmuyor.

MEGAREFORM.COM.TR

Hemen ardından 2020 yılında Uranyen

astroloji eğitimimi sevgili hocam Sevilay

Eriçdem'den alarak yine ileri seviyede

eğitimimi tamamladım. En son Troy

Akademi Zafer Özyiğit'ten Finansal

Medikal ve Mundane Astroloji eğitimimi

tamamladım. Bu arada 5000'den fazla

astrolojik danışmanlık vererek her

seferinde ayrı deneyimler kazandım.

Bu iş gönülden severek yapılırsa

başkalarının yoluna da ışık tutabilirsiniz.

İnsanların hayat yolunda destek olmak

inanın benim için en büyük mutluluk….

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan

sonra sizin hayatınızda neler değişti,

hangi alanlarda açılım oldu?

Astroloji bilmek hem başkalarına hem

de kendi yolunuzda ilerlerken önünüze

çıkan engellerle baş edebilmek adına

inanılmaz destek oldu.

Bu alanda ilerlerken kimseye ön yargılı

bakmıyorsunuz. Ufkum genişledi ve

insanları daha iyi anlıyor ve onlara da

yön gösterebiliyorum.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu

mu? Neleri fark ettiniz?

Kesinlikle oldu. Hayata insanlara hatta

dünyaya bakış açım değişti. Herkesin bu

dünyada bir hayat amacı var. Onu

anlamak, yerine getirebilmek, başka bir

boyutta düşünebilmek için neler

yapılması gerektiğini anlayabildiğimden

farklı bir boyutta düşünebiliyor ve ona

göre hareket ediyorum. Çevremdekileri

ve danışanlarımı da ona göre

yönlendiriyorum. Yaşam koçluğu eğitimi

de aldığım için bu yönde yol göstermek

de benim için zor olmuyor.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

Astroloji eğitimi alıp haritayı doğru

okumaya başladıkça aldığım geri

bildirimler beni her seferinde daha da

teşvik etti. Kendi yolculuğumda da beni

ilerleten, çevremden yapacakları

hamleler için danışan insanlar oldukça

''ben doğru yoldayım'' dedim kendi

kendime. Gece gündüz demeden

çalıştığımda da her geçen gün

meyvelerini toplamaya başladım. Ve

anladım ki, benim de bu hayata geliş

amacım insanların hayat yolculuğunda

onlara destek ve şifa olmakmış.


Bundan dolayı hiç yılmadan hiç

yorulmadan her seferinde daha da

bilgiyle donanıp bu yola baş koydum.

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bunun astrolojik olarak da nedenleri var.

Bu dönem tüm spiritüel çalışmalar çok

ilgi görüyor. Neptün balık burcundayken

ilgi her geçen gün artıyor. Artmaya da

devam edecek çünkü her danışan

astrolojiyi ve doğum haritasını anladıkça

deneyimlerini çevresiyle paylaşıyor.

Burada Hermes’in bir sözünü

hatırlatmak istiyorum: ”Gökyüzünde ne

varsa yeryüzünde de o vardır.” Bunu

herkes anladığında bu ilmi öğrenmek ve

daha da derinlemesine bilgi almak

istiyorlar. Tabi herkesin eğitim alması

zor ama en azından son dönemlerde

bilgi sahibi olanların sayısı artıyor.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Danışanların çoğunluğu önce ilişkiler

alanını merak ediyor. Bir danışan

geldiğinde öncelikle doğum haritasını

anlatıyorum.

Kişi kendini bir başkasından dinlediğinde

inanılmaz bir şaşkınlık hissediyor. Neyi

eksik neyi fazla yaptığını, tamamlaması

gereken konuları ve hayat derslerinin

nerelerden geldiğini anladıktan sonra

öngörüler kısmı tabi ki büyük merak

uyandırıyor. Astroloji olasılıkları söyler.

Gerçekleştirmek kişinin iradesindedir.

Bunu da anlattıktan sonra tabi ki en çok

merak edilen konu para oluyor ve

akabinde kariyer yolculuğu…

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir?

Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve

çalışmaların içeriğinden bahseder

misiniz?

Benim özellikle odaklandığım alan

doğum haritasında travmalar ve

geçmişte yaşananlar ve hayat sınavları

bölümü çünkü bizler bu hayata gezmeye

tozmaya, yemeye içmeye ve ev araba

sahibi olmaya gelmiyoruz.

Belli bir hayat planı var ve bu hayata bu

planı gerçekleştirebilmek, geçmiş

hayatlarda yaptığımız hataları

yapmamak için neleri yapabileceğimizi

anlamak bence en önemli konu. Eğitim

konusuna gelirsek, benim kurduğum bir

akademi var ve dört senedir eğitim

veriyorum. Her yıl eylül ayında bir temel

ve orta seviye sınıfı, bir de ileri teknikler

sınıfı açıyorum. Butik eğitim veriyorum.

Az sayıda öğrenci ile onların kendi

doğum haritalarından örnekler vererek

danışmanlık odaklı bir eğitim oluyor. Kişi

önce kendini tanımalı, anlamalı ve

çevresine de ışık tutmalı. Bu düşünceyle

yola çıktığım için sistematik bir eğitim

sistemim var.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz.

Bu konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Evet bu yüzden kendim için hayat boyu

öğrenci diyorum. Haritamda kişisel

gelişim adına da büyük göstergeler var.

Bunu yerine getirmek için sürekli

okuyorum çalışıyorum ve danışmanlık

veriyorum.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek

istediğiniz en büyük hayaliniz ve

projeleriniz neler?

Bu alandaki en büyük hayalim bir kitap

yazmak. Bu zamana kadar birçok

hayalimi gerçekleştirdim. Bunlardan bir

tanesi radyoda program yapmaktı. Yedi

aydır dijital yayın yapan bir radyoda

''Karmada Astroloji'' adında bir program

yapıyorum. En büyük projem daha çok

insana ulaşmak daha çok insanın yoluna

ışık tutmak. Hatta birçok astrologla bir

arada çalışmak ve fikirlerimizi

paylaşarak olasılıkları dile getirmek ve

bu olasılıklara karşı tedbirli olabilmeyi

sağlayabilmek….

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça

arttı. Özellikle sosyal medyada çok

fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz

bu durumu nasıl

değerlendiriyorsunuz?

En çok üzüldüğüm konu astrolojinin

sadece burç yorumu olarak algılanması.

Çünkü astroloji çok derin bir bilgi denizi.

Bu kadar basit değil yani. Bir de fal gibi

algılanması beni çok üzüyor ama gerçek

anlamda astrolojiden faydalanmak

isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

''Astroloji olasılıkları

söyler.

Gerçekleştirmek

kişinin

iradesindedir.''

13

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


AJDA

TÜRKER

ASTROLOG

14

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

5 Aralık 1974 İstanbul doğumluyum.

Tipik yay burcu insanıyım. Astrolojiyle,

daha doğrusu burçlarla ilk tanışmama

rahmetli anneannem vesile oldu. Yedi

yaşımdan itibaren bana bütün aile

fertlerinin burçlarını okuturdu. Aslında

bu konuda ilk tohumu atmış kişidir.

Reklam sektöründe çalışırken de

müşterilerimi burçlarına göre analiz

etme merakım, daha sonraki yıllarda

eşimin desteğiyle astrolojiyi profesyonel

anlamda ele almama sebep oldu.

Uzun yıllar araştırmalar yaptığım

Astroloji dalında profesyonel anlamda

2012 yılında eğitimler alarak başladım.

Modern Astroloji ile başlayan eğitim

yolculuğuma Öner Döşer’ in kurucusu

olduğu AstroArt Astroloji Okulunda

Klasik Astroloji eğitimi alarak

tamamladım.

MEGAREFORM.COM.TR

Bunun yanı sıra SAR, Uluslararası

Astrolojik Araştırmalar Derneği (The

international Society of Astrological

Research) ve APAİ, Uluslararası

Profesyonel Astrologlar Derneği (The

Association of Professional Astrologers

İnternational) eğitim ve sınavlarına

katılarak uluslararası alanda astroloji

eğitimlerimi tamamladım.

Astrolojinin diğer dalları olan;

Horary (Saat) Astrolojisi, Seçimsel

Astroloji, AstroPsikoloji, Karma Astroloji,

Okült Astroloji, Hermetik Astroloji,

Uranyen Astroloji, Vedik Astroloji alanına

yönelerek astrolojinin birbirinden farklı

alanlarında uzmanlık kazandım.

Ayrıca, astroloji içerikli yazılarımı ve

danışmanlıklarımı daha verimli

kılabilmek adına Kuantum Düşünce

Teknikleri, NLP, Reiki, Acsess Bars,

Mandala teknikleri ile şifalanma, Fheng

Shui ve Uçan Yıldızlar gibi farklı bilgileri

de hayatıma dahil ederek astrolojiyi

bütünsel bir bakışla değerlendirmenin

daha doğru olacağını düşündüm.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan

sonra sizin hayatınızda neler değişti,

hangi alanlarda açılım oldu?

Astroloji, aslında çok derin bir ilim. Her

ne kadar astroloji denince hepimizin

aklına sadece burçlar gelse de bu alanda

eğitimler alıp, araştırdıkça bu ilmin

özündeki gerçekliği , farkındalığı idrak

ediyorsunuz.

Bununla birlikte önce kendinizi tanıma ve

keşfetme süreciniz başlıyor. Benim

değişimim kendimle daha doğrusu öz

benliğimle bağlantı kurmayla başladı.

Kendime bakışım değiştikçe

etrafımdakileri de daha farklı gözle

değerlendirmeye ve sorgulamaya

başladım. Bu bir nevi içsel yolculuk

aslında.

Astroloji, hayatımda yaptığım en güzel ve

doğru adım oldu diyebilirim. Bu sayede

ruhsal gücümü, farkında olmadığım

yeteneklerimi keşfettim.


Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel

olarak değişiklikler oldu mu? Neleri

fark ettiniz?

Bu alanda uzmanlık kazanıyorsanız

elinizde olmadan süreç sizi ruhsal ve

zihinsel değişime itiyor. Bedensel olarak

değişimin her zaman içsel değişimle

geldiğine inananlardanım.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Biraz kendi

yolculuğunuzdan ve hikayenizden

bahseder misiniz?

Başlangıçta yakın çevremi ve ailemi daha

iyi analiz etmek adına başladığım

eğitimlerin ardı arkası kesilmez oldu. Ben

bundan çok keyif aldım. Bir süre sonra

bilgi birikiminizi başkalarıyla deneyimleme

ve paylaşma ihtiyacı duyuyorsunuz. İlk

danışmanlık deneyimim komşumla

başlamıştır. Onun Astrolojiye karşı

önyargısını sabah yürüyüşlerimizde ona

bu dalı anlatarak kırdım ve işimi biraz

daha yakından tanımasına vesile oldum.

Önce danışanım sonra da öğrencim

olarak o da dönüşüm sürecini başlattı

diyebilirim.

Yapı olarak öncelikle katı kalıpları olan zor

insanları tercih ediyorum galiba.

Sorunuza cevap verirken fark ettim.

İnsanların tek doğru üzerine kurulmuş bir

hayat görüşüne sahip olarak yaşaması

beni dürtüyor sanki. İstemsizce bu tarz

karakterlere çekilip dokunuş yapmayı

tercih ediyorum.

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bu popülarite konusu bizim camiamızın

ana sorunu. Bir taraftan insanların bu

kadim ilme merak salması güzel bir şey.

Kişi kendini tanımaya başlandığı anda

asıl yaşam hikayesini yaşar. Bu açıdan

yaklaşırsak çok memnun edici.

Diğer taraftan ele alırsak yeni dönemin

en korkutucu -bana göre- trend insanı

olmak, sadece popülarite kazanmak için

yüzeysel bilgiyle ortaya çıkanlar var, işte

buna tahammül edemiyorum.

Günümüzde yüzeysellik her alanda alıp

başını gitmiş durumda maalesef. Hele ki

böyle derin bir ilmin buna alet olması

çok üzücü ve düşündürücü açıkçası.

Umarım Astroloji de zamanı geldiğinde

hak ettiği değere kavuşur.

Son dönemdeki astrologların

yorumlarını ve tarzlarını pek olumlu

bulmuyorum. Etik değerlerin dışına

çıkmış bir gidişat var ortada, bakalım.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz

eğitimlerin ve çalışmaların

içeriğinden bahseder misiniz?

Benim danışmanlıklarım yazılarımda ve

size verdiğim cevaplarda belirttiğim

üzere öncelik kişinin kendini

keşfetmesini ve farkındalık kazanması

yönde ilerler. 'Ne zaman? Nasıl olacak?''

gibi sorulardan önce kişiyi analiz etmek

gerekir ki kafasındaki sorularının

cevabını doğru yerde arasın.

Danışanlarımla bir süre sonra aramızda

derin bağ kurulduğu için yıllardır devam

eden kalıcı ilişkiye dönüşüyor.

Ben onun ne istediğini ve eksiklerini,

artılarını biliyor ona yol gösteriyorum.

Bazen kendi potansiyelini

görmeyenlere de sabırla ve ısrarla o

yöne işaret etmek zorunda kalıyorum.

Ama sonuçta iki taraf da tatmin edici

ilerleme sağlıyor. Bu benim

mesleğimde en keyif aldığım nokta

diyebilirim.

Bireysel ve Şirket (Kurumsal)

danışmanlılarım dışında:

Temel ve İleri Seviye Astroloji Eğitimleri,

Uzmanlık alanım olan Horary ve

Electional (Seçimsel) Astroloji Eğitimleri

ve seçtiğim özel öğrenci gruplarıma

Enkarnasyon Astrolojisi eğitimi

vermekteyim.

Ayrıca, uzun süredir üzerinde çalıştığım

yakında basıma girecek olan Astroloji,

Psikoloji ve Rüyalar kitabımla birlikte

bu alanda seminer ve eğitimlere de

başladım. Bu konu rüya yorumdan öte

derin analize dayalı çok haz aldığım bir

eğitim.

15

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


CEREN

MERNEKLİ

Klinik

Psikolog

16

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

Ben Klinik Psikolog Turna Ceren

Mernekli. 2021 yılında İzmir Yaşar

Üniversitesi-Psikoloji lisansından mezun

oldum ve eğitimini aldığım çeşitli terapi

ekolleriyle birlikte danışan kabulüne

başladım.

2022 şubat ayında İstanbul Kent

Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek

Lisansına kabul edildim ve bir senede

yüksek lisansımı tamamladım.

Şu anda İzmir'de yaşıyorum ve hem

online hem de yüz yüze olarak

danışanlarıma hizmet vermekteyim.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

MEGAREFORM.COM.TR

Bana bazen enteresan geliyor ama

ilkokul 4.sınıftan beri psikolojiden başka

bir bölüm çıkmadı ağzımdan.

O yaşlardan beri insanları gözlemlemeyi,

analizler yapmayı çok seviyorum. Bana

bir çeşit bulmaca gibi gelirdi insanları

izlemek ve analiz etmek.

İnsanları izledikçe onları tanımaya

başlardım ve yapacakları yorumları,

davranışları bilebiliyor olmak çok hoşuma

giderdi.

Yaşım ilerledikçe anlatmaktansa insanları

dinlemeye daha yatkın olduğumu ve

insanlara yardımcı olmanın bana çok

keyif verdiğini fark ettim.

Birinin bir problemini bana anlatması ya

da bir konuda bana fikir danışması beni

inanılmaz mutlu ederdi.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı.

Özellikle sosyal medyada çok fazla bir

bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu

durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her alanda olduğu gibi bizim alanımızda

da rekabet ortamı oldukça fazla.

Sosyal medya kitlelere ulaşmak için çok

ciddi bir araç haline geldi bu sebeple

bireyler bir fark yaratmak için sosyal

medyayı kullanıyor. Fark yaratmanın yolu

da ya yaratıcı olmaktan ya da ilgi çeken

konulara yoğunlaşarak dikkatleri üzerine

çekmekten geçiyor…

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım atamıyorlar,

bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun

sebebi nedir?

Tabi ki bunu tek bir sebebe dayandırmak

doğru olmaz çünkü her bireyin hayatını

etkileyen birbirinden farklı çok fazla

bileşen var.

Ancak genel bir değerlendirme yaparsak

en önemli sebep konfor alanını terk

edecek cesareti bulamamak.

Yıllardır süregelen bir düzeni değiştirmek

cesaret isteyen bir süreç.

Ancak şunu unutmayalım ki şu anki

konfor alanımızı da zaman içerisinde biz

inşa ettik, neden yenisini inşa

edemeyelim?


Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu

konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Araştırmayı, okumayı, fikir alışverişinde

bulunmayı hiç bırakmıyorum.

Bu aralar özellikle çağımızın

problemlerine odaklanmaya

çalışıyorum.

Örneğin ilişkilerde yeni yeni kavramlar

türedi biliyorsunuz; “gaslighting”,

“ghosting”, “love bombing”….

Çağın getirilerine uyum sağlamak, onları

bir çerçeveye oturtup anlamlandırmak

bizim mesleğimizin en önemli

gerekliliklerinden. Bu sebeple bizim

mesleğimizde gelişim hiç bitmeyen bir

süreç…

“Ben oldum” demek imkansız gibi bir

şey.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri

nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu

çalışmaları siz kendinizde nasıl

deneyimliyorsunuz?

“Sen psikologsun halledersin”, “ya sen

hiç sorun yaşamıyorsundur” gibi

cümleleri sık sık duyuyoruz ancak

biliyorsunuz ki bizler de insanız.

Dalgalı dönemlerde kendime biraz

zaman tanıyorum. Her duygu çok

kıymetli, hepsini yaşamak gerekli.

Deneyimlediğimiz her duygu bize

mutlaka bir şeyler öğretiyor.

Seanslarımda hep bahsettiğim bir

metafor var. Çok parçalı bir puzzle

yaptığınızı hayal edin. Bir parçaya takılıp

kaldınız yerini bulamıyorsunuz. Burada

iki seçeneğimiz var: birincisi öfkelenmek,

umutsuzluğa kapılmak bir türlü parçanın

yerini bulamadım diye kendiniz

suçlamak. İkincisi ise, her yanlış

denemede o parçayı bir daha buraya

koymamam gerektiğini öğrendim diye

düşünüp doğru seçeneğe doğru

ilerlemeye devam etmek.

Sizce kulağa hangisi daha hoş geliyor?

Kendi özel yaşamınızda

arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı

arka planda kullandığınız ve kişiler

hakkında analiz yaptığınız durumlar

oluyor mu? Neler gözlemliyorsunuz ve

neler fark ediyorsunuz?

Olmaz mı? Kendimi bildim bileli

insanları gözlemlemeyi sevdiğimi

söylemiştim.

Yakınımdaki insanları da analiz

etmenin, gözlemlemenin

sürdürmenin beni mesleki olarak

aktif tuttuğuna inanıyorum.

Aynı zamanda bir dış göz olarak

yaptığım yorumlar bazen onlara da

ışık olabiliyor.

Tabi ki gözlemlerim sonucu ulaştığım

fikirler varsayımdan ibaret ancak

terapi süreçlerimde de bu analizlerin

faydalarını görebiliyorum.

''Çok parçalı bir puzzle

yaptığınızı hayal edin. Bir

parçaya takılıp kaldınız

yerini bulamıyorsunuz.

Burada iki seçeneğimiz var:

birincisi öfkelenmek,

umutsuzluğa kapılmak, bir

türlü parçanın yerini

bulamadım diye kendinizi

suçlamak. İkincisi ise, her

yanlış denemede o parçayı

bir daha buraya koymamam

gerektiğini öğrendim diye

düşünüp doğru seçeneğe

doğru ilerlemeye devam

etmek.

Sizce kulağa hangisi daha

hoş geliyor?''

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

İlk etapta gidecekleri uzmanın uzmanlık

alanlarına, yardıma ihtiyaç hissettikleri

alanda çalışıp çalışmadığına bakmaları

çok önemli.

Sonrasında terapi sürecinin en önemli

bileşeni “terapötik bağ”. Terapistle

karşılıklı sağlıklı bir bağ kurulduğunda

sürecin ilerleyişi çok daha rahat

olacaktır.

17

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


18

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Tuğçe Kapıcı

D i y e t i s y e n

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

Herkese merhaba ben diyetisyen Tuğçe

KAPICI. Fatsa doğumluyum, Sivas

Cumhuriyet Üniversitesi Diyaliz

Teknikerliği önlisans programı bitirdim.

İki yıllık hemşirelik deneyimimin

ardından Samsun Ondokuz Mayıs

Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik

Bölümünde lisansımı tamamladım. Şu

an Ordu'da ‘Fizyotrain’ adlı klinikte

Beslenme Danışmanlığı yaparak

diyetisyen olarak kariyerime devam

ediyorum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Sağlıklı beslenmeyi çocukluğumdan beri

çok seviyorum. Sağlıksız besinlerle

yıldızım hiç barışmadı bu yüzden

diyetisyenlik aslında hep hayalimdi.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

Hemşirelik yaptığım dönemde 21

yaşındaydım. Özel Diyaliz Merkezi'nde

çalışıyordum ve tempolu bir çalışma

hayatım vardı. O mesleği de çok

seviyordum aslında ama çalışma şartları

beni fazlasıyla yormuştu. Bir gün kliniğe

diyetisyen geldi ve vizit gezerken

kendimi onun yerinde hayal ettim, zaten

dediğim gibi sağlıklı beslenmeye de hep

bir ilgim vardı. Sonra neden olmasın ki

diye düşünüp istifa edip yeniden okula

gidip, lisansımı diyetisyen olarak

tamamladım ve o hayalini kurduğum

yerde 4 sene sonra be nde vizit gezdim,

böyle de bir yolculuk işte.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz.

Bu konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Evet kendimi geliştirmeyi, yeni bilgiler

öğrenmeyi çok seviyorum. Tıp zaten

kendini sürekli yenileyen bir bölüm. Bu

yüzden de makaleleri takip etmek,

güncel bilgilere bakmak bizler için çok

önemli.

Ben son zamanlarda sporcu beslenmesi

ile ilgileniyorum çünkü spor ve

beslenmenin kesinlikle bir bütün

olduğunu düşünenlerdenim.

İnsanların farkındalıkları arttıkça

hayatlarında yolunda gitmeyen ve

kötü giden şeyleri değiştirmek

istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel

açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl

bir etki bırakıyorsunuz?

Hiçbir zaman danışanlarıma motivasyon

bozucu ve diretici listeler yazmadım. Ben

her zaman empati yoluyla ilerlemeyi

tercih ediyorum, bu nedenle de başarıya

ulaştığımı düşünüyorum. Özellikle kadın

danışanlarımın özgüvenini yerine

getirmeye, kendilerini sevmelerini

sağlamaya çalışıyorum. Çoğu kez de

amacıma ulaştığımı düşünüyorum.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Çünkü kendilerine inanmıyorlar.

Zayıflama sürecini gözlerinde büyütüp,

aç kalacaklarını düşünüp adım

atmıyorlar. Kendinize inanın. Doğru

yönlendirme ile yapılamayacak bir şey

yoktur bu hayatta.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve

spiritüel bir tarafı olduğu için bazı

kişiler bu alana ön yargıyla

yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar

da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip

olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Unutamadığım danışanım, canım

Nurdan ablacığım. İlk karşılaştığımızda

diyetten ve diyetisyenden gerçekten hiç

hoşlanmıyordu. ''Yıllardır diyet

yapıyorum ama kilo veremiyorum,

insülin direncim beni çok zorluyor.''

dedi. İlk olarak diyete değil de inanmaya

ihtiyacımız olduğunu anladım ve

üzerindeki o stresi atarak birlikte güzel

bir zayıflama programı hazırladık ve

sonuç başarılı da olduk, istediği kiloya

ulaştı.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Diyette en önemli konulardan biri de yol

arkadaşıdır aslında.

Ağladığınız omuz, sevincinizi

paylaştığınız arkadaşınız, sırdaşınız

olmayı seviyorum. Hayatlara dokunmayı

seviyorum.

Sağlıklı kalın.



İPEK KABİDAN

Profesyonel Koç

20

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz ?

''İpek Kabidan kimdir?'' diye Google’a

yazıldığında çokça bilgiye ulaşmak

mümkündür ama gelin biz her yerde

kolayca bulunmayan konulardan

bahsedelim. 2003 yılında İşletme ve

Ekonomi Fakültesinden mezun oldum

2015 yılına kadar dünya markalarını

yöneten firmalarda üst düzey yöneticilik

yaptım. Çok uzun mesai saatleri içinde,

çokça strese maruz kaldım. Gergin bir

bedeni ve ruhu taşıdım 13 yıl boyunca.

Çok başarılı işler yaptım, çok iyi imkanlar

ve kazançlar elde ettim. Ancak bir sabah

uyandım ve kendime sordum ”Ben neden

çalışıyorum” diye ? Cevap tabi ki para

kazanmak, daha iyi yaşamaktı. Peki daha

iyi kazanınca daha iyi yaşadım mı ? Cevap,

tabi ki HAYIR! İyi yaşamak çok para

kazanıp istediğim her şeyi alabilmek ya da

yüksek standartlarda yaşamak değildi.

Onca stres ve uzun saatler bana harika

bir kariyer kazandırmıştı ama benden çok

şeyleri de götürmüştü. O sabah aklımda

bir soru daha vardı. Bu işi yapmasan

(yöneticilik) ne yapardın İpek? Hiçbir fikrim

yoktu tek bildiğim; sonuç odaklı,

sorumluluk sahibi, azimli, lider ruhlu,

enerjik bir yapım olduğuydu.

MEGAREFORM.COM.TR

Yurt dışından eğitimcilerle çalışmak

bana hep heyecan verirdi. Bilgiyi almak

ve işleyip başkalarına dağıtmak hep

heyecan duyduğum bir şeydi. Tüm

bunları bir araya getirdiğimde o an bir

anlam ifade etmese de, zaman

içerisinde sıklıkla bu konuyu düşünmem

önüme başka fırsatları çıkarmıştı. İlk

fırsat İstanbul’da aldığım koçluk

eğitimiydi, serüven orda başlamıştı.

Ardından çok değerli bir hocamın “Bir

gün bu alanda çok başarılı olacaksın

lütfen ilerle“ sözüydü. Gelişim Koçluğu

harika bir alan ama insanları daha iyi

anlamak için daha fazlasına ihtiyaç vardı.

Koçluk, Mindfulness, Nefes, Klinik

Psikoloji derken yapbozun parçaları

yavaşça birleşti. İnsanı anlamak, zihnin

çalışma şeklini anlamak, duyguları

anlamak muhteşem bir şey. Her şey

mutlu olmadığımı fark etmemle başladı

ve tüm bu yolculuk önce bana sonra da

dokunma fırsatı bulduğum herkese şifa

oldu.

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Evet bunu görmek için şahsen çok uzun

zaman bekledim.

İnsanlar hayatlarında, destek almaya,

gelişmeye, belli yöntemleri hayatlarına

alarak ruhsal ve duygusal rahatlamaya

çok yer vermiyorlardı. Özellikle pandemi

sonrasında bu durum fazlasıyla

değişime uğradı. İnsanların daha çok

farkındalık sahibi olduğunu görüyorum .

Aylarca evlere kapanmak, yaşam

alanlarının daralması, sağlık tehdidi

bunlar hem yordu hem de düşünme

şansı verdi sanırım.Tabi bunun yanında

birçok duygusal ve ruhsal durumu da

tetikledi. Artık insanlar daha kolay

destek almak için adım atıyorlar. Olması

gereken de bu. Nasıl ki arabanız

bozulduğunda makiniste gidiyorsunuz,

ya da boğazınız ağrıdığında, göğsünüz

sıkıştığında doktora gidiyorsanız,

ruhunuz hastalandığında aynı özeni

göstermek çok önemli. Çünkü her şey

zihinde başlıyor, oradaki bozulmalar,

çözümsüzlükler ruhsal ve duygusal

durumu etkiliyor ve bu da

davranışlarımıza, yaşam içerinideki hal

ve tavırlarımıza yansıyor.

İnsanlar artık daha bilinçli ve artık daha

ben merkezli düşünebiliyorlar. Tüm

bunlar sevindirici ve bence destek

alması gerektiğini fark eden bir birey

zaten %50 iyileşmiştir.


İnsanların farkındalıkları arttıkça

hayatlarında yolunda gitmeyen ve

kötü giden şeyleri değiştirmek

istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel

açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl

bir etki bırakıyorsunuz?

Bu soruya en iyi cevabı tabi ki

danışanlarım ya da yolu bir yerde

benimle kesişenler verebilir ancak şunu

söyleyebilirim ki kendi gelişimim için

elimden gelenin en iyisini yapmaya

çalışmam, başkaları için fayda sağlama

çabam ve başarı odaklı olmam (mevcut

durumdan az ileriye hareket etmek bile

bir başarıdır) benimle çalışan

danışanlara da yansıyor. Bireyler baş

edemedikleri duygular, çözüm

bulamadıkları problemler veya

geliştirmek, değiştirmek istedikleri

alanları için bana geliyorlar. Bu

hedeflerine ulaşmak için benimle

çalışmayı seçiyorlar.

Her geçen gün çoğalan bir danışan

portföyümün olması, eğitim, atölye ve

etkinliklerimin oldukça kalabalık olması

bir göstergeyse insanlar üzerinde

olumlu bir etki bıraktığım söylenebilir.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Bu nokta benim, bu mesleğe geçiş

sebeplerimin arasında liste başı. Üst

düzey yöneticilik yaptığım yıllarda

çalıştığım ekip arkadaşlarım arasında

çok bilgili, zeki ve yetenekli insanların

adım atmakta zorlandıklarına çokça

şahit oldum.

O yıllarda birçok şeyi bilmelerine

rağmen neden adım atamadıklarına

anlam veremiyordum. Ancak

hayatımın ikinci baharı dediğim şu

anki mesleğim artık bana tüm bu

soruların cevaplarını altın bir tepside

sunuyor. Peki neler oluyor? Neden mi

adım atamıyorlar? Kökleri buna izin

vermiyor. Kök dediğim yer neresi

sizce? Kişinin geçmişi... Doğduğu ev,

aile, ülke (bizim seçmediklerimiz),

oralarda temas ettiği her şey ve

herkes. Başarısız olduğu deneyimler,

başaramayacağını düşünen,

denemesine bile izin vermeyen

zihniyetler ve tüm bunların etkisi

altında kalan bir benlik. Zihin bir kayıt

cihazıdır. Her yeni doğan günle,

gözlerinizi açtığınız an kaydetmeye

başlar. Milyonlarca bilgiye gün içinde

ev sahipliği yapar, bir kısmı kısa süreli

belleğe uğrar ve hemen ayrılır. Bir

kısmı ise uzun süreli belleğe yerleşir

ve kalır. İşte tüm bunlar algılarımızı

şekillendirir ve düşünce şeklimizi

ortaya çıkarır. Tüm bunlar ne demek ?

Dünyaya bakış açımız demek. Her

kimsek bugün olmadık! Kocaman bir

tarihi taşıyoruz sırtımızda… Ancak ne

tarihimiz, talihimizdir, ne de

genlerimiz ve geçmişimiz

kaderimizdir. Tüm bunları anlamak,

fark etmekle başlıyor değişim. Aksi

halde değil adım atmak, durduğumuz

yerde bile kendimize hayrımız olmaz!

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

Öncellikle bu harika soru için

minnettarım. Benim için her birey çok

kıymetlidir ve bu kıymete değer bir

hizmet almalarını sağlamakta ben ve

benim gibi kişisel gelişim ve ruh sağlığı

alanında çalışanların başlıca görevidir.

Peki danışan profesyonel bir hizmeti

diğerlerinden nasıl ayırt edecek?

Yetkin, etkin ve etik olup olmadığımızı

nasıl anlayacak ? Öncellikle

profesyonel olabilmek için bir merkez,

klinik, ofis ortamının olması elzemdir.

Ayrıca danışman, koç, psikolog olarak

aldığımız eğitimler, meslekte

geçirdiğimiz yıllar, hayat tarzımız,

başarılarımız, projelerimiz, kendimizi

geliştirmek için attığımız adımlar,

içinde bulunduğumuz topluluklar vs.

bunlar ne durumda bakılmalıdır.

Ulaştığımız hedefler, toplumdaki

yerimiz, ilişkilerimiz, topluma, bütüne

sağlamaya çalıştığımız faydalar (sosyal

sorumluluk projeleri vs.) var mı?

Bireyler bu alanda hizmet almadan

mutlaka çalışmayı düşündükleri uzman

hakkında bilgi edinmelidirler. Aksi

halde bu alanı suistimal eden çokça

insana rastlamak ne yazık ki

mümkündür. Yanlış bir seçim,

bireylerin hayatlarını olumsuz

etkileyeceği gibi alan karşı olumsuz bir

yargı ve güvensizlik oluşturacaktır.

Sizin gibi profesyonel olarak bu

mesleği yapmak isteyenlere ne

tavsiye ediyorsunuz?

Çokça okuyun, bilimsel olarak yapılan

çalışmalar neler gündemi takip edin.

İnsanlara yarayan yöntemler neler en

doğru kaynaklardan öğrenin. Aldığınız

eğitimleri ve eğitimcileri iyice araştırın .

Kısa yollar seçmeyin, başarı

yolculuğunuz da kısa olur. Uzun

yollarda emin adımlarla ilerleyin. Kendi

markanızı oluşturun ve fark yaratın.

Varlığınızla nasıl bir fayda

sağlayacağınızı sorun kendinize. Her

insan bir öyküdür, bir roman, bir

hikaye, bir dünya onların yaşamlarına

dokunmak gönül işidir. Aşkla isteyin,

inanın, adanın gerisi su gibi akıp

gelecektir zaten .

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Biraz klasik olacak ama yaşam

gerçekten sandığımızdan daha kısa ve

her şey zamanla geçip gidiyor. Bitmez

dediklerimiz bitiyor, unutulmaz

dediklerimiz unutuluyor, sürmez

dediklerimiz sürüyor. Biz dursak da

durmuyor zaman. Beden yaşlanıyor,

evler, arabalar, giysiler eskiyor. Her

neyi tutuyorsanız benliğinizde ne kadar

acı versede bilin ki o da geçip gidecek.

Geçmiş telafisiz bitendir, gelecek gelir

mi gelmez mi belli değil. En gerçek

zaman “AN” ne geçmişe takılıp

dertlerinizde kaybolun ne de gelecekte

ne olacağına tasalanın. Bakın şimdi şu

anda neler oluyor? İyi misiniz?

Değilseniz! Daha iyi hissetmeniz için

neye ihtiyacınız var? Sorun kendinize,

elinizden gelenin iyisini yapmaya

çalışın. Elinizden bir şey gelmiyorsa

lütfen destek alın. Hayat kendinizi

erteleyemeyecek kadar kısa…

Yarın olmayacağınızı bilseniz bugünü

nasıl yaşardınız?

MEGAREFORM.COM.TR

21

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


ICF PCC EĞİTMEN/MENTÖR

KOÇ

YONCA USLU

22

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Merhaba ben Yonca Uslu. İzmir'liyim.

Dokuz Eylül Üniversitesi İ.B.F. İktisat

mezunuyum.

Uzun yıllar Bankacılık sektöründe

çalıştım. 2018’de emekli oldum. Yoğun

geçen dopdolu 22 yıl sonrası kendimi

boşlukta hissettim ve bir dizi koçluk ve

kişisel gelişim üzerine eğitimler aldıktan

sonra, ICF ACTP diploma programına

katıldım. Aslında koçluk bilgilerimi iki

ayrı kurumdan almış oldum.

Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF ‘e

bağlı PCC ünvanlı bir koç olarak aynı

zamanda eğitmenlik ve mentörlük de

yapmaktayım.

Evliyim, iki erkek çocuğu annesiyim. Yu

Academy olarak bir şahıs firmam var.

Halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji

bölümü 3.Sınıf öğrencisiyim.

Öğrenmenin, çalışmanın ve üretmenin

yaşı olmadığına inananlardanım.

Temel Koçluk, finansal koçluk ve hızlı

okuma alanlarında eğitimler veriyorum.

Hayat felsefem:

Daima üret, ürettiğini hayata geri ver;

geri ver ki ışığınla herkes aydınlansın.

MEGAREFORM.COM.TR

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya

karar vermeniz nasıl oldu?

Biraz kendi yolculuğunuzdan

bahseder misiniz?

Bankada pazarlama ve satış alanlarında

yetkili pozisyonlarında çalıştım. O

dönemde müşteriler sıra numarası alıp

masama oturduklarında sohbet

ederlerdi. Kimi eşini, kimi çocuğunu,

sevincini, üzüntüsünü paylaşırdı

benimle. Ben her zaman çok iyi bir

dinleyiciyimdir. Sırada bekleyenler

homurdanmaya başlardı, sohbet

ediyorlar diye ve ben "haydi işleminizi

yapalım bir yandan" dediğimde de bana

defterlerini uzatıp "işleyiver kızım,

benim işlemim yok, seninle sohbet

etmek bana iyi geliyor" derlerdi. Aslında

ben onlara akıl vermezdim,

eleştirmezdim, yönlendirmezdim

sadece dinlerdim. Anladığım şuydu;

insanların tek istediği kendilerini

dinleyecek birilerine içlerini dökmekti.

O zamanlar koçlukla tanışmamıştım,

hiçbir fikrim de yoktu ancak ben

insanlara soru sorardım. "Ne olursa

kendinizi daha iyi hissedersiniz" diye

sorduğumda düşünürler ve "evet ya,

ben niye düşünemedim" derlerdi.

''Hayat felsefem;

Daima üret, ürettiğini

hayata geri ver; geri ver ki

ışığınla herkes

aydınlansın.''

Emekli olunca kendime yeni bir rota

çizmeye karar verdim. Koçluk eğitimlerine

katıldım. Ben çalışırken ast-üst

ilişkilerinde çok sorun yaşanırdı. 1995-

2017 yıllarından bahsediyorum.

Özel bir bankada işe başlayıp TMSF' ye

aktarılan bankamın bir devlet bankasıyla

birleşmesi sonucu görev pozisyonum

değiştirilmiş, bir alt seviyeye düşürülmüş

ve maaşım da gözle görülür bir düşme

yaşanmıştı. Motivasyonum düşmüş ve işe

karşı isteksizliğim başlamıştı ki,

yükselme sınavında başarı gösterip eski

pozisyonuma gelebilmiştim. Oluşan

kariyer boşlukları benim gibi birçok

çalışanı olumsuz etkilemişti bu yeni

yapılanmada. Pazarlama alanında uzun

yıllar çalıştım ve ani bir kararla işten

ayrıldım; emeklilik yaşıma 10 ay kala istifa

ettim.

Ben yıllarca hedefimin peşinden koştum

ancak hep engellerle karşılaştım,

yılmadım, çabaladım. Gördüğüm şuydu

çalışanların performanslarının artması

motivasyon derecelerine bağlıydı. Kurum

içinde motivasyon sağlanması her zaman

mümkün olmayabiliyor. Ben de kendi

yaşadığım sıkıntıların aynısını kurum

çalışanlarının yaşamaması adına onlara

performans ve kariyer koçluğu yapma

kararı aldım.


Aynı zamanda alanım finans olduğu için

de finansal koçluk ile desteklemek iş

alanımı belirlemede etken oldu.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız size en çok hangi

konularla geliyorlar?

Koçluk tektir, sadece sorular farklıdır.

Kariyer, girişimci, ilişki, her alanda koçluk

verebiliyoruz bu anlamda.

Güçlü sorular kişinin geldiği konusuna

göre seans sırasında şekilleniyor. Bana

her alanda danışan geliyor.

Koçlukta iki yaklaşım vardır: Duyguya

koçluk ve sisteme koçluk. Duyguya

koçluk, kişilerin hayatta yaşadıkları

sorunlarını ele alır ve kişinin alt

duygusunu tetikleyici sorular sorarız.

Bunu transaksiyonel analiz ve gestalt

yaklaşımı teknikleri ile yaparız. Kişi

geldiği konusu ile ilgili olarak 45-60 dk

arasında sorunu çözülmüş olarak

seanstan ayrılır.

Sisteme koçluk ise firmalara yaptığımız

koçluktur. Takım ve grup koçlukları

firmalarda uyguladığımız koçluktur.

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir?

Daha önce de bahsettiğim gibi her

alanda koçluk yapabilen bir ekolden

geliyorum.

Mcc Fatih Elibol ekolündenim. Danışanın

konusuna göre koçluğumuzu dört

aşamada bitiriyoruz. Benim finansal

alanda koçluğumu belirlemem de eski

bir finansçı olmamdan kaynaklı. Koçluk

alanında bir fark yaratmak üzere bu

alana girdim ve bir koç olarak avantajlı

olduğumu düşünüyorum. Finansal

koçluk ayrı bir uzmanlıktır.

Finans yönetimini ve finansal terimleri

bilmeyi gerektirir. Bu alanda verdiğim

koçluk hizmeti çok özel bir koçluktur

ayrıca finansal koçluk üzerine ICF

tarafından onaylı CCE akredite bir

eğitime sahibim. Bu arada size finansal

koçluğun tanımından bahsetmek

isterim.

Finansal koçluk: finansal danışmanlık ve

finansal eğitimin tamamlayıcısı olarak

ortaya çıkmıştır. Hedefler belirlemeyi,

somut bir eylem planı oluşturmayı

gelişim sürecini izlemeyi ve ideal olarak

yeni olumlu finansal alışkanlıklar

oluşturmayı içerir. Koçluk ve eğitmenlik

dışında mentörlükten bahsetmiştim.

Aynı zamanda mentör koçum yani

koçların mesleki gelişimlerine yönderlik

ediyorum. Çeşitli STK'larda girişimci

kadınlara ve üniversite öğrencilerine

mentörlükler verdim/ veriyorum.

Uzmanlık alanım olan finansal alanda da

mentörlük vermekteyim.

Bir diğer eğitimim de NLP ile Anlayarak

Hızlı Okuma Eğitimi. Eğitimi alanlar sağ

beyni güçlendirici alıştırmalar, hafıza

teknikleri ile 15 saatlik ders programı

sonunda eğitime başlamadan önceki

okuma hızlarını en az 3-4 kat arttırarak

eğitimi tamamlıyorlar ve ömür boyu

kalıcı hızlı okuma alışkanlığı kazanıyorlar.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz?

Danışan ilk geldiğinde görüşmemiz 15

dakikalık kimya seansıdır. Bu seansın

amacı danışanla tanışmak, neden koçluk

almak istediğini öğrenmek ve koçdanışan

arasında bir uyumun olup

olmamasına göre seansa birlikte devam

edip etmeyeceğimize karar vermek

içindir.

Kişinin geldiği konusu geçmişte yaşadığı

bir travmadan kaynaklı ise kendisine

açıkça bir koç olarak psikologluk

yapmadığımızı bizim tedavi etmediğimizi

kendisine belirterek farklı bir uzmanla

görüşmesini kendisine bildiririz. Kısaca

şunu belirtmek isterim ki; biz koçlar

geçmiş travmalarla değil şimdi ve bu anı

ve gelecekle ilgili hedefleri aşamasında

kişilere yoldaş oluyoruz.

Psikolojik travma çözmek için bize

gelmesinler. Bunu özellikle belirtmek

isteme sebebim insanların koçluk

mesleğini psikologluk mesleği ile

karıştırıyor olmalarıdır. Hizmet alacakları

uzmanların aldıkları eğitimlerine

ünvanlarına baksınlar.

Bunun sebebi de ünvan alan koçlar

belirli seans adetini tamamlamış ve bu

alanda deneyimlerini ispatlamış

koçlardır. ACC ünvanlı bir koç en az 100

seans; PCC ünvanlı bir koç en az 500

seans; MCC ünvanlı bir koç da en az

2500 seans yapmış koç demektir. İşinde

tecrübe edinmiş deneyimli bir koçla

çalışmak en hızlı sonucu almak

demektir. Benim ekolümde danışan

aynı konusu için tek seans alır ve

sorunu çözülür paket seans yapmaya

gerek yoktur.

Sizin gibi profesyonel olarak bu

mesleği yapmak isteyenlere ne

tavsiye ediyorsunuz?

Öncelikle bu mesleği yapmak isteyen

kişilerin insanlarla iletişimi çok iyi

olmalı. Empati kurabilmeli, etkin

dinleme yapabilmeli, danışana geri

bildirim verebilmelidir. Bir koç kendine

de yeri geldiğinde koçluk

yapabilmelidir. Kendine koçluk yapmak

bir koçu geliştirir farklı kişisel ve mesleki

farkındalıklar da kazanmasını sağlar.

Öte yandan ICF sürecine girip ünvan

almaları da kendilerini bu alanda ön

planda tutmalarını sağlayacaktır.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Elbette... Hayatın içinde türlü türlü

sorunlarla baş etmek zorunda kalıyoruz

herbirimiz. Çoğu zamanda derdimizi

sıkıntımızı kimseyle paylaşmak ve

duyurmak istemeyiz aman kimse

duymasın ben hallederim deriz. İnsan

doğasında durum böyledir. Ancak

bazen öyle hale gelir ki yaşadıklarımız

içinden çıkılmaz hale gelir, uykularımızı

kaçırır, sosyalleşmemize engel olur,

işimize adapte olamamamıza,

hedefimize ulaşamamamıza vs daha

birçok şeye sebep olur. İşte o anda bir

profesyonele gidin. Bu kişi öyle biri

olsun ki, sizi yargılamasın, sizde akıl

yokmuş da size akıl veriyormuş gibi

yapmasın, sizi yönlendirmesin, anda

tutup geleceğinizle ilgili kararlarınızda

seçeneklerinizi belirlerken sizin

yanınızda yolunuza ışık tutsun ve size

sadece soru sorarak sizin kendinize

dahi ifade edemediğiniz noktaya

değinip açığa çıkartsın. İşte bu kişi bir

KOÇ tan başkası değil.

Koçluk alın ve kendinizin de koçu olun...

Bu değerli röportaj için çok teşekkür

ederim.

MEGAREFORM.COM.TR

23

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


VİLDAN

ULUS

Pilates ve

Yoga Temelli

Egzersiz

Uzmanı

24

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Denerim. CV formatından bağımsız, en

alternatif haliyle; doğaya düşkün, hayata

ve insan olmaya dair anlamlı sohbetleri

seven, iyi gelenin peşinden giden,

abartma çoğaltma ve çok konuşma

meraklısı, günü kaçırma endişesinden

bildim bileli erkenden uyanan, kendi

halinde birisiyim. Her ne yaparsam

yapayım, doğamda bunu bir gün

öğretmek var. 5 yıl özel bir okulda

ingilizce öğretmeni olarak çalıştım ve son

5 yıldır egzersiz eğitmenliği yapıyorum.

En nihayetinde tutkum,

kendimleştirdiğim haliyle, işim oluyor.

‘Canlı’ şeyleri seviyorum. Postürle

çalışmak gibi.

Bu alanda uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

Bir sabah servis camından dışarı

bakarken, işimle alakalı, o günün

şartlarında olabileceğim en üst noktayı

düşündüm. Her yıl daha çok çalışıyor,

birer basamak atlıyordum. Muhtemelen

bir gün okul müdürü olurdum. Bunu

düşündüğüm an, kurumsaldaki çabam

gözüme oldukça saçma geldi ve yine

yapacağımı bilmeden istifa etmeye

karar verdim. O zamanlar İstanbulda

yaşıyordum. İzmir’e göç ettim. Hiç

bilmediğim yerlerde yaşamayı severim.

Fakat, lise yıllarımda pilatesi

keşfetmiştim. Her taşındığım yerde

mutlaka spor salonuna gitmişimdir.

Evimde her zaman serilmeye hazır bir

matım olmuştur. Mat, o günlerde de

benim terapi alanımdı. İşsiz kalmıştım

ama gergin değildim. Çocukluk hayalim,

bir kitabın üstünde -Çeviren: Vildan

Ulus- yazsın istiyordum. Bir arkadaşım

vesilesiyle bir kitap çevirdim. Sanırım o

günler hayal günlerimdi diyebiliriz.

Akşamları koşuyor, sabahları pilates ya

da yoga yapıyor, sağlıklı yemekler

pişiriyor, kitap çeviriyor, kitaplar

okuyordum.

Fakat hayatıma dahil ettiğim her şeyde

olduğu gibi, bunları da abartıyor ve en

ince ayrıntısına kadar araştırıyordum.

Derken bir gün, kendi aramızda

konuşurken, bir arkadaşıma nasıl hareket

etmesi gerektiğine dair basitçe anatomik

tavsiyeler verirken; kız kardeşim madem

bu kadar meraklıyım neden pilates

eğitmeni olmuyorum sorusunu ortaya

attı. Kız kardeşim kendi alanında oldukça

başarılı, disiplinlerarası çalışan bir

fizyoterapist. Onun bu anlık çıkışı

sayesinde bir okula yazıldım ve yaklaşık

bir yıl kadar eğitimlerimi tamamladım. O

esnada, hala çalışmakta olduğum

stüdyoda işe başladım.

Hem kendi pratiğimde, hem insanlarla

paylaştığım pratikte egzersizin

hayatımızdaki önemini her geçen gün

daha çok farkediyorum. Benim hikayem,

bu haliyle dönüşmeye ve görünür olmaya

başladı.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel

olarak değişiklikler oldu mu? Neleri

fark ettiniz?

MEGAREFORM.COM.TR


Katman katman, kendimi fark ettim.

Farkındalıklı hareket sayesinde, kendi

bedenimle yeniden tanıştım. Beden

sınırlarım, bana hayat sınırlarımı fark

ettirdi. Tüm oryantasyon, meditasyon ve

sinir sistemi çalışmaları sayesinde öz

düzenleme kapasitem genişledi.

Tanıdığım bir çok insana nazaran, bana

‘yapmak’ kolay gelir. ‘Hadi’ anlarım çoktur

ve hemen ayaklanır yapmaya koyulurum.

Ben hareket edişimi yavaşlatarak

farkındalığı öğrendim. Özeni, hissetmeyi,

anlamlandırmayı öğrendim. Bu

sonrasında düşünce ve duygularıma da

yansıdı.

Bunların hiçbirisi oldu bitti çalışmalar

değil, bir an geliyor dengeleniyorum;

sonra bir an var mesela denge şaşmış.

Yaşamak böyle bir şey değil mi? Bitmeyen

sınav haftası gibi.

Kendi hizamda olduğumda, hayatın

ritmini duyabiliyorum. Uzun yürüyüşler

yapıyorum ve bu his genelde bu uzun

yürüyüşlerde geliyor. Ne, ne zaman ve

nasıl oluyorsa oluyor ve her türlüsünde

hikmet var. Olmamasında da. Kendime

temas, hayata temas ettiriyor ve bu

biyolojik senkronizasyonu

yakalayabildiğim için mutlu oluyorum.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Öncelikli olarak pilates eğitmenliğim ön

planda olduğu için, genelde insanlar

omurga sağlığına dair problemlerle bana

ulaşır. Postür bozukluğu, boyun ya da bel

fıtığı, skolyoz, eklem rahatsızlıkları,

sakatlık sonrası rehabilitasyon çalışmaları,

hamilelik gibi farklı ihtiyaçlara yönelik

egzersiz programları oluşturuyorum.

Fakat pandemi ile birlikte bu fiziksel

nedenlerin yanı sıra, farklı ihtiyaçlarımız

ön plana çıkmaya başladı. Evden çalışma,

hareketsiz yaşam, her şeyin

otomatikleşmesi, hızlanmanın takdir

görmesi, içeriden çok dışarıya olan odak,

bir araya gelişlerimizin azalması;

gözlemlediğim kadarıyla, kendimize dair

olan farkındalığımızı her geçen gün

azaltıyor.

İnsanlar artık pilates ve yoga gibi

bütüncül yaklaşımlar aracılığıyla,

kendileriyle temas edebiliyorlar. Fiziksel

hareketin getirdiği zindelik, hem zihinsel

hem ruhsal olarak hissediliyor.

25

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


26

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

İnsanların farkındalıkları arttıkça

hayatlarında yolunda gitmeyen ve

kötü giden şeyleri değiştirmek

istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel

açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl

bir etki bırakıyorsunuz?

Başlangıçta hareket etmek için geliyorlar

belki ama zaman içerisinde bu sözüm

ona sıkıcı mecburiyetten çıkıyor ve keyif

almaya başlıyorlar. Onlara, bende

çalışan araç gereçlerden bahsediyorum

ve hür iradeleriyle seçsinler istiyorum.

Birlikte iyi geleni, rahatı, sınırlarımızla

burun buruna gelmeyi belki bazen

ötesini araştırıyoruz. Farkındalıklı

hareket ediyoruz, evet, egzersiz harika

bir şey.

Teknik olarak, daha güçlü, daha

dayanıklı, daha esnek oluyoruz. Ama

ben bir noktadan sonra, artık dikkati

egzersizin paha biçilemez yan etkilerine

çekmeye çalışıyorum. Hareket ederken

yakaladıkları o gücü, hayatta

karşılaştıkları zorluklarda da hatırlasınlar

istiyorum.

Bir pozu tutarkenki sabrını, ben sayı

sayarkenki tahammülünü, bittiğindeki

rahatlamayı hatırlasınlar istiyorum.

Dikkatimizi nereye çevirirsek, enerjimiz

oraya akıyor. Bunu biliyoruz artık.

Dikkatini kendine çeviren ve kendine

gözlemci olarak bakabilen herkes,

elbette değiştirmek isteyeceği şeyler

görecektir. O güne kadar işleri sadece

zorlaştırmış bazı şeyleri artık değiştirmek

gerekir. Bu ihtiyacı fark etmek, bir

eksikliği hissetmek bile bulmanın yolu.

Oliver Jeffers, insanın elindeki en kuvvetli

aracın, kendimize ve birbirimize

anlattığımız hikayeleri değiştirme

kabiliyeti olduğunu söyler. Bugün, buna

daha çok ihtiyacımız var. İnsan olma

hikayelerimiz. Minderin üstünde oturup

meditasyon yapmak, mata çıkıp pratik

yapmak değil. Bunlar hep araç. Bu araçları

gündelik hayata nasıl katabiliriz? Daha

kendimizde olabilmek, kendi

kelimelerimizle kendi hikayemizi yazmak

için bu araçlardan faydalanıyoruz.

Hepimizin dikkatini farklı araçlar çekiyor.

Az yoğun zamanlarımızda yaptığımız tüm

pratikler, çok yoğun zamanlarda

hayatımızı kurtarıyor. Bir zaman içinde,

rutinlerimiz, kendimizle geçirdiğimiz tüm

yapısal çalışmalar hepsi kendiliğinden işe

yarıyor.

Ben, böylesine inanarak yaşadığım için

sanıyorum en çok bu etkiyi bırakıyorum.

MEGAREFORM.COM.TR

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu

alanda en son gelişmeleri yakından

takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu

konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Çalıştığım alan, canlı bir alan. İnsan.

Postürümüz de tıpkı psikolojimiz gibi

değişken. Bugün ne işle meşgulsem, ne

gibi fikirler beni sarmışsa, duygu

dünyamda her ne oluyorsa beni mutlaka

etkileyecektir. Dolayısıyla gündemimde

neler varsa, ben de o yönde bazı

eğitimlere çekiliyorum. Ufukta bir yerde,

kendimi gördüğüm bir yer var.

Yaşamımdaki pamuk ipliği, büyük

hayalim. Ancak oraya doğru olan

yolculuğumun nasılını bugün tam olarak

bilmiyorum.

Pilates öğrenerek başlayan yolculuğuma

yoga eşlik etti. Felsefe ve farkındalık

çalışmaları ile hem kendimi hem verdiğim

seansları destekliyorum. Geçtiğimiz yıl, Yin

Yoga eğitimi aldım. Uzun zamandır sinir

sistemi çalışıyorum. Kendimde

deneyimlemediğim hiç bir şeyi

paylaşmıyorum. Bu nedenle beni de

pratikte tutan çalışmaların içinde olmaya

gayret ediyorum.

Yakın bulduğum hocaların açtığı alanlarda

kendimi beslemeye devam ediyorum. Ben

tam bir bilgi bağımlısıyım. Basitçe

öğrendiklerimi deneyime çevirmeye, bu

deneyimi de başkalarıyla paylaşarak

kendimde yeni bilgiye yer açtığımı

düşünüyorum. Aslında her şey tekrar

tekrar hatırlamaktan ve hatırlatmaktan

ibaret.

Beş yıldır en çok bire bir çalışmalar

yapıyorum. Son iki yıldır odağımı biraz da

birlikteliklerimizden büyüdüğümüz

inzivalara çevirdim. Kendi hallerimiz

dışında, alternatif grup çalışmaları bir

süredir daha çok dikkatimi çekiyor.

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği

yapmak isteyenlere ne tavsiye

ediyorsunuz?

Son yıllarda çok popüler olan bu alana

öncelikle para için girmeyin derim.

Deneyin, deneyimleyin, öğrenmeye

devam edin. Unutmayın, alanı açan

öncelikli sizsiniz. Ancak, karşınızdakinin de

hayalleriyle, hayal kırıklıklarıyla, kendi

hikayesinde bir insan olduğunu

unutmayın. Bağ kurun. Empati yapın. Her

ne çalışıyorsanız çalışın, kitabına

göresinden çok, ona ve size göresine

odaklanın.

Hepimiz başkayız. Kapıdan giren

herkesin ihtiyaçları da bambaşka. Özgün

olun, o an orada olun. Bir etki

bıraktığınızı ve aynı zamanda

etkilendiğinizi de hatırlayın. Ben kendimi

şöyle yoklarım bazen. Seans biter ve

kendime bakarım. Nasılım? Altında mı

kalmışım yaptığımız çalışmanın yoksa

hala hafif ve canlı hissediyor muyum?

Karşılıklı ve birlikte yaptığım her ders

benim de pratiğim oluyor. Bu noktada

tatmin hissetmeyi, salt veren

konumunda değil paylaşan olmayı

önemsiyorum. Samimi ve hakiki olan

çalışmalar amacına ulaşır.

''Kendi hizamda

olduğumda,

hayatın ritmini

duyabiliyorum. ''

MEGAREFORM.COM.TR



izzet

özer

Klinik Psikolog

28

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Klinik Psikoloğum. Yaklaşık 20 yıldır

ruh sağlığı alanında hizmet

vermekteyim. İstanbul Üniversitesi lisans

eğitimi ardından Yakın Doğu Üniversitesi

ve Esenyurt Üniversitesinde yüksek

lisans eğitimlerini tamamladım. Ergen

yetişkin ve çift terapileri yapıyorum.

Psikoloji ve yaşam alanında 4 kitap

çalışmam var. Çeşitli alanlarda

psikoterapi eğitimleri aldım.

Üniversitelerde kamu ve özel

kurumlarda ve kendi kliniğimde eğitim

ve terapi hizmetleri vermekteyim.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Kişilik yapısı itibarıyla çocukluğundan bu

yana insan ilişkileri insanların

davranışlarının altında yatan niyetler ve

anlamlar, sevdiklerimin ve diğer

insanların daha huzurlu nasıl

olabilecekleri konuları ilgi alanımdı.

Aslında insanlara ve onların ruhsal

yapılarına eşlik etmek bir tür yoldaşlıktır.

Bu terapistlik altyapısı sanki benim

kişiliğimin öncül bir parçasıydı.

Terapistin en önemli becerisi güçlü bir

dinleyici olabilmektir. Küçük yaşlardan

beri arkadaşlarım ve yakınlarımın duygu

ve düşüncelerini dinlemek empati

kurmak çok hoşuma giderdi.

MEGAREFORM.COM.TR

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu

mu? Neleri fark ettiniz?

Profesyonel bir terapistin iyi bir eğitim

alması ardından süpervizyon ve kendi

terapi sürecinden geçmesi önerilir.

benim için bu üçü de çok faydalı bir

süreç. Bir taraftan da terapi seansları

aslında sadece danışana faydalı olmaz

aynı zamanda terapist için de bir şifa

kaynağıdır. Çok çeşitli yaşamlar ruhsal

yapılar travmatik anılar ve bunların

sağaltımı sürecinde birçok yeni deneyim

kazanıyorsunuz ve aslında

şifalanıyorsunuz. Bu alanda çalışmaya

başladığımdan itibaren kişiliğimin ve

psikolojik dünyamın geliştiğini iyileştiğini

ve dönüştüğünü fark ettim.

Bu süreçte aslında kendi yaralarınız da

sarılıyor. Empati becerimin, sabrımın,

her türlü değere kimliğe ve insan tipine

saygı duyabilme becerimin geliştiğini

fark ettim. En önemlisi de yaşama dair

daha pozitif düşünebilme ve esnek olma

becerisi geliştirdi. Bu durum beni en çok

mutlu eden noktadır. Yani bazen acaba

başka bir mesleği mi seçseydim diye

düşündüğümde pozitif düşünme ve

esnek olma yönlerinden ötürü iyi ki de

bu alanı seçmişim diyorum. Gerçekten

bu mesleği aşk düzeyinde hissediyor ve

benimsiyorum. Bir gün aktif danışan

almayı bırakmış olsam bile mutlaka ruh

sağlığı alanında bir şeyler üretmeye ve

yeniden öğrenmeye devam edeceğim

diye düşünüyorum. Yani bizler tam

olarak emekli olmuyoruz gibime geliyor.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Danışanlarımın en çok başvurduğu

şikayet kaygı. Özellikle son yıllarda

yaşanan ülkemiz ve dünyadaki makro

düzeydeki olaylardan kaynaklanan

travmalar veya kaygı bozuklukları en çok

karşılaştığımız vaka çeşididir. İkinci

olarak depresyon diyebilirim. Mevcut

danışanların ortalama %50'si bu iki

kategoriden kliniğimize başvuruyorlar.

Bu faktörler dışında kalan kısım ise

stres, öfke, ilişki problemleri, yeme

bozuklukları ve kişilik bozukluklarıdır.

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir?

En çok kaygı, panik atak ve okb, evlilik

sorunları üzerinde çalışıyorum. Bu

problemlerde zaman içerisinde

oluşturduğum bütüncül bir psikoterapi

yöntemi kullanıyorum. Bir danışanda

ortalama 6 ile 10 arası yöntem kullanmış

oluyoruz. Bazı bireylerde EMDR gibi

travma duygularına müdahale

yöntemleri kullanırken bazılarında

psikodinamik bir yaklaşım içinde olmak

gerekiyor.

Seanslarda davranışsal ödevler vermek

terapide edinilen kazanımın yaşam

içerisinde pekiştirilmesini sağlıyor. Ama

söylediğim gibi her bireyin kendine has

bir dünyası vardır. Dolayısıyla her

danışana kendi durumuna göre bir

prosedür uygulanır.


''Terapi

seansları

aslında sadece

danışana faydalı

olmaz aynı

zamanda

terapist için de

bir şifa

kaynağıdır. ''

Danışanlar kısa süre içerisinde temel

şikayetlerinden kurtulurlar. Ancak

bundan sonra terapi devam eder ve

semptomun altına yatan temel faktörler

terapi edilir. Zaten terapideki asıl amaç

danışanı şikayetlerine yol açan

dinamikleri keşfedip tam bir iyileşme ve

gelişme sağlamasına yardım etmektir.

Bununla birlikte en çok çalıştığım

alanlardan bir tanesi aile dizimidir. Bert

Hellinger yöntemi olarak da bilinir.

Genetik aktarımlar yoluyla atalarımızdan

gelen negatif mirasın yaşantımız ve

ilişkilerimiz üzerinde ne denli büyük bir

etki oluşturduğunu fark ettim. Aile dizimi

bazen öyle etkili ki 20-30 seans etkisi

gösterebilecek bir dinamiğe sahiptir.

Çocukluğumuz ve önceki nesillerden

oluşan etkinin çok güçlü olduğuna

inanıyorum ve deneyim ediyorum.

Bundan dolayı bilişsel davranışçı

terapiler her zaman yeterli olmayabilir.

Bütüncül bir yönelim sergilemek çok

daha etkili bir yaklaşım tarzıdır.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek

istediğiniz en büyük hayaliniz ve

projeleriniz neler?

Gerçekleştirmek istediğim en büyük

hayalim bir psikoloji köyü oluşturmak.

İnsanların orijinal doğada, özgün bir

yaşamla kendi içlerine dönmelerine

yardım etmek. Sadece ilaç tedavisi veya

haftada bir gerçekleştirilen terapilerden

ziyade 7/24 yürütülen ve kişinin

yaşamına dokunan canlı bir terapötik

süreç olsun istiyorum.

Psikoloji Köyü'nde insanlar hem doğada

yemyeşil bir ortamda bulunurken hem

de üretim yaparak binlerce yıllık genetik

özlerine dönmüş oluyorlar. Bununla

birlikte modern psikoterapi yöntemlerini

de kullanmaya devam ediyoruz.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri

nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu

çalışmaları siz kendinizde nasıl

deneyimliyorsunuz?

Elbette ki bizler de insan olarak yaşam

içerisinde çeşitli zorluklar ve dalgalı

dönemler yaşıyoruz. Bu çok normal.

Anadolu'da "terzi kendini söküğünü

dikemez" atasözü vardır. Aslında ben

buna tam olarak katılmıyorum. Bu

alanda çalışmanın faydasını tüm

ilişkilerimde özellikle çocuk yetiştirirken

ve kendimle olan ilişkimde gördüm.

Depresif dönemlerde, kaygılandığım

zamanlarda, stres yaşadığımda,

herhangi bir kriz anında veya

öfkelendiğimde yaşadığım duyguyu

kabul etmek büyük bir esneklik sağlıyor.

Bunların normal olduğunu bilmek olayın

yarısı. "Bundan sonra ne yapmalıyım"

sorusunu daha çabuk soruyorsunuz.

Çünkü işiniz çözüm odaklı olmakla ilgili.

Bir de sürekli yaşamın daha anlamlı nasıl

yaşanabileceğini sorguluyorsunuz. Bu

durum bir içgörü kazandırıyor. Sık sık

yeni hedefler koyuyorsunuz. Hayatınıza

anlam katabilecek eylemlerde

bulunuyorsunuz ve iç huzurunuz artıyor.

Özellikle de bazen bir şeylerin ters

gitmesi ve kötü hissetmenin çok normal

ve sağlıklı olduğunu bunun bir problem

olmadığını fark ediyorsunuz. Bu çok

güzel bir durum.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

Bu alana hizmet almak isteyenler

çalışmak istedikleri terapistin

özgeçmişini incelesinler. Almış olduğu

eğitimleri çalışma alanlarına ve danışan

yorumlarını analiz etsinler.

Mesleki bilgi ve tecrübe güçlü bir terapi

süreci için oldukça önemlidir. Bir de

uzun zaman tıkanma gerçekleşmişse

terapist değiştirilebilir.

MEGAREFORM.COM.TR

29

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


B r a n d o n , M i s s o u r i

Ç i n A s t r o l o jğ ius

Ç i n A s t r o l o ğ u

MERVE

ÜZÜMCÜLER

''...''

S p i r i t ü e l

D a n ı ş m a n

30

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Merhabalar ben Merve Üzümcüler

Spiritüel Danışmanlık ve Biyoenerji

alanlarında danışmanlık ve eğitim

vermekteyim. Bunlara ek olarak

Hipnoterapi, Numeroloji ve Meditasyon

Koçluğu gibi danışmanlıklar da

vermekteyim. Aslen Bahçeşehir

Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım

bölümünden mezun olup kurumsal bir iş

hayatının ardından 7 sene kadar önce

enerji alanında uzmanlaşmayı tercih

ettim.

İnsanların hayat yolculuklarında

kendilerini tanımalarına veya bir görüşe

ihtiyaç duydukları anlarda yardımcı olmak

ve bir bakış açısı kazanmalarak

gelişmelerine destek olmayı asli

misyonum olarak görmekteyim.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu mu?

Neleri fark ettiniz?

Spiritüel anlamda işler yapmaya ve bu

konuyla ilgilenmeye başladığınız zaman

hayatı algılama biçiminizde büyük bir

değişim gerçekleşiyor.

MEGAREFORM.COM.TR

Bununla birlikte insani ilişkileriniz

gelişiyor ve daha anlayışlı bir insan

olmaya başlıyorsunuz. Hayatın sizlere

sunduğu zorluklar artık geçip gideceğini

bildiğiniz öğretiler olarak sizde karşılık

buluyor.

Fiziksel ve ruhsal olarak sahip olduğunu

düşündüğünüz ve beğenmediğiniz

yönlerinizin üstesinden gelebiliyor içsel

olarak kendinizle barışıyorsunuz ki

spiritüelizmin amaçladığı şey budur ve

anlattığım şeylerin hepsi kendi değişim

sürecim içinde geçerli diyebiliriz. Tekamül

sürecinizi anlayıp teslimiyet içinde

yaşamınıza devam ediyorsunuz. Ama en

önemlisi dünyanın ötesini, sırlarını

görebilen bir süper kahraman gibi

hissediyorsunuz.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti?

Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

Bu alan herhangi birinin teşvik etmesiyle

değil hayat amacıma hizmet ettiği için

bize rastlantısal gelen şeylerin aslında bir

anlam içinde ilerlemesi ile gerçekleşti.

Bu şekilde ilerlediğinde karşınıza şifanızın

geçeceği insanlar istemeseniz de karşı

koyamayacağınız şekilde çıkmaya

başlayarak hem gelişiminize katkı sağlar

hem de başkalarının içsel yolculuğuna

eşlik etmenize fırsat tanır. Ben, uyanış

olarak adlandırdığımız farkındalığı

yaşayarak bir şeyler görmeye başladım ve

bunlar gözden kaçamayacak şekilde

gerçekleşti. Böyle olduğunda "kader

ağlarını ördü" dediğimiz şey gerçekleşiyor

ve bir yola girmiş oluyorsunuz. Bu yolda

sistem dediğimiz Allah’ın yaratmış olduğu

hayat sizi bir akıntı içinde yola çıkartıyor

ve tanıştığınız insanlar varacağınız noktaya

erişim için doğru olanlar oluyor.

Uzmanlaştığınız bu alan son

zamanlarda oldukça popüler oldu, siz

bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Spiritüalizmin yaygınlaşması hem iyi

şeylere sebep verirken hem de negatif

şeylere sebep oluyor. Bu bir sektöre

dönüşme noktasında içi boşaltılan ve

maalesef adı üstünde trend konulara

eğilim gösterilen bir alan haline

dönüşüyor. Aksine insanların bütün içinde

hissetmesini amaç edinen bu alanın

amacına uygun olarak insanların

aydınlanmasına ve iç huzurlarını

bulmalarına kaynak olması

gerekmektedir.


Bu denli ilgi olması ise insanların

frekanslarının yani algı seviyelerinin

uzun vadede varacağımız nokta için

umut diyebiliriz. Çünkü ilahi sistem

içinde aslolan şey bir olma bilinci içinde

sınırlara saygılı ve telepatik anlaşmaya

varan bir uyuma kavuşmaktır.

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir?

Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve

çalışmaların içeriğinden bahseder

misiniz?

Genellikle enerji işlerinde insanlar

belirgin profilleri çekerler, edindiğiniz

misyon veya dünyaya gelmeden önce

yapılmış olan anlaşmanız size bazı

çerçeveler çizer bu sebeple bana gelen

danışanlar genelde ilişkileriyle alakalı

çıkmaz yaşayanlar olmakla birlikte,

aşamadıkları duygular ve atamadıkları

adımlarla ilgili sorunlar neticesinde

geliyor.

Psikolojik olarak yıpranmış danışanlar ve

bedensel olarak bazı sıkıntılar

yaşayanlar da şifa çalışmaları için

danışmanlık alıyorlar. Danışanlarda

gördüğüm en ortak özellik ise iletişim

noktasında yaşadıkları sıkıntılar oluyor.

Bazen çok fazla konuşmak dahi bir

iletişim olmaktan çıkıyor ve biz bu

çalışmalarda bu tarz sınav ve duyguların

nereden kaynaklandığı gibi travmalara

veya regresyon ile önceki

hayatlarına/atalarına kadar inerek

detaylı bir analiz gerçekleştiriyor ve

kişilerin bu durumun üstesinden

gelmesi için bazı teknikler/ çalışmalar

uyguluyoruz.

İnsanların farkındalıkları arttıkça

hayatlarında yolunda gitmeyen ve

kötü giden şeyleri değiştirmek

istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel

açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl

bir etki bırakıyorsunuz?

Seansların en başta amaçladığı şey zaten

farkındalık seviyesinin artmasıyla

mutluluğun gelmesi ve biz buna bilinçli

farkındalık diyoruz.

Kişiler seanslarda bazı kanıtlar elde

ediyorlar ve bunlar kendilerini hiç

tanımayan biri tarafından verildiği için

mucizeye şahit olmakla eş değer oluyor.

Ondan sonrasında yaşadıkları

problemlerin kaynaklarını açık seçik

görmeleri ve bunları görürken sistemi

anlamaları nasıl çalıştığıyla ilgili bilgileri

de aldıklarında bir okyanusun içinde tam

olarak nerede olduklarını buluyorlar.

Bizler kendimizi tanıdığımızı sandığımız

noktalarda bile bazı boşluklara sahibiz

ve bu boşluklar ruhsal büyüme ile

dolmaya başlıyor. Özellikle birçok

tedaviye direnç gösteren veya

kronikleşen bedensel rahatsızlıkların

enerji ile düzelebiliyor olması kişilerin

yaşam şekillerini değiştirerek mutluluk,

sabır, sevgi ve sınırlara saygı gibi en

güzel duyguların açığa çıkmasına sebep

veriyor.

Basit gelen bu duygular olması gerektiği

gibi çalıştığında huzurlu, mutlu, sağlıklı,

bereket içinde bir hayata sahip olmuş

oluyorsunuz.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve

spritüel bir tarafı olduğu için bazı

kişiler bu alana ön yargıyla

yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar

da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip

olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Birçok danışan somut kanıtlara ihtiyaç

duyabiliyor. Özellikle erkeklerin

düşünme şekli neticesinde onlar daha

direnç gösterebiliyorlar.

Duru görü yaparak onları ve hayatlarını

okumaya başladığımızda, onları şok

edecek bilgileri verdiğimizde kendileri de

açıklama yapmak konusunda gerçekten

zorlanıyorlar. Ama ikna oldukları bir

kısım daha var ki bu da enerjiyi

hissetmeye başladıkları nokta oluyor.

Bunun ne derece iyi geldiğini ve

tepkilerini görmenizi çok isterdim.

Özellikle ağrıları veya sıkıntıları

azaldığında/ bittiğinde gösterilen

tepkiler ikna olduklarına yeterli oluyor

diyebiliriz ama çalışmalar bundan ibaret

olmuyor

kaybedilen yakınlarla ilgili spesifik

bilgiler veriyor ve onlarla iletişime

geçebileceklerini bilmeleri sizce de ikna

edici olmaz mı? Zaten işin eğitim

kısmında detaylarıyla bunları nasıl

yapacaklarını anlatıyor ve kendilerine

direkt olarak çalışmaları yaptırıyoruz.

Bir şeyleri kendi gözlerinizle

gördüğünüzde ne kadar

sorgulayabilirsiniz ki..

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

Öncelikli olarak trend olan isimleri sırf

bu sebeple tercih etme konusunda

endişelerim var çünkü her tanınmış

insan maalesef doğru şekilde

çalışamayabiliyor.

Bu sebeple kendilerini yakın hissettikleri

kişiden danışmanlık almaları daha doğru

olur.

Burada herkese söylediğim bir şey var ki

derin analizlerin ötesinde duygularına

güvensinler, bedenlerinde hissettiklerine

dikkat etsinler çünkü zaten beden ve ruh

size kişilerin doğru çalışması konusunda

ve size iyi geleceği konularında bazı

sinyaller veriyor.

Aldıkları seansları veya eğitimleri ne

kadar enerjisel boyutta olsa da

mantıklarına oturtmaya çalışmaları

gerekiyor her bilgi kişilerin duruşlarına

göre doğru olmak zorunda elbette değil

yani sorgulayıcı olmaları benim en

sevdiğim şeylerden birisidir aslında.

MEGAREFORM.COM.TR

31

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


MERVE IŞIKSAL

D İ Y E T İ S Y E N

B İ L İ N Ç A L T I & E N E R J İ

T E R A P İ S T İ

32

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bize biraz kendinizden bahseder

misiniz?

Merhaba, doğma büyüme Antakyalı’yım.

2019’daUluslararası Kıbrıs Üniversitesi

beslenme ve diyetetik bölümünü

bitirdim. Üniversite yıllarından beri

beslenme psikolojisi, yeme davranışları,

bütüncül beslenme, bilinçaltı terapileri,

enerji terapisi ve kuantum bilimi üzerine

eğitimler aldım. Hayatım boyunca

hastalıkların kök sebeplerini ve

şifalanmanın kalıcı yollarını araştırdım ve

tüm bunların beslenmemize olan etkileri

ile bağlantılar kurdum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

İlkokul yıllarından beri hastalıkların kök

sebepleri, düşünce gücümüzün

bedenimize yansımaları ve kalıcı

şifalanmanın yollarını araştırıyorum.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan

sonra sizin hayatınızda neler değişti,

hangi alanlarda açılım oldu?

Öncelikle çok güzel dostluklar edindim.

Yoluma ışık oldular, her biri iyi ki var.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel

olarak değişiklikler oldu mu ? Neleri

fark ettiniz?

Mesleğimin bedensel olarak bana ilk

katkısı sağlıklı ve huzurlu bi şekilde kilo

vermek oldu tabii.

Ruhsal ve zihinsel açıdan ise olaylara

daha farkındalıklı bakabilmemi sağladı.

Kendimle olan ilişkim gelişti. Kendime ve

işime daha çok değer veriyor ve saygı

duyuyorum. İnsanlarla olan ilişkilerim

ise daha ılımlı hale geldi. Yargılamadan

insanları tanımaya ve anlamaya

çalışıyorum.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka

insanların hayatına dokunmaya karar

vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz

yoksa başka birileri mi sizi teşvik

etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve

hikayenizden bahseder misiniz?

Kendim bu yola girdim. Bireysel

ilişkilerimde yaşadığım problerin altında

yatan mesajları çözmeye çalışarak

girdim aslında bu yola.

Mesleki açıdan ise kalıcı ve doğal

şifalanmanın yollarını aradığım için

merak beni buralara getirdi ve iyiki de

getirdi. Şükürler olsun.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Beslenme alanında en çok; sağlıklı kilo

verme, tiroid, insülin direnci, diyabet,

kabızlık, ibs tedavisi

Bilinçaltı terapisi alanında; panik atak,

anksiyete,depresyon, öz değer, öz

sevgi,öz saygı alanlarında

Enerji terapisi alanında ise; uykusuzluk,

migren için geliyorlar

Özellikle odaklandığınız ve

danışanlarınızda çözüm bulduğunuz

alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz

eğitimlerin ve çalışmaların

içeriğinden bahseder misiniz?

Kişinin kendisi ile ilgili değiştirip

dönüştürmek istediği tüm konularla ilgili

çalışıyorum. En başta kilo verme ve

kronik hastalıkların beslenme tedavisi ile

ilgili çalışıyorum.


"Rumi’nin dediği

gibi ‘Çalınan her

kapı hemen

açılsaydı, ümidin,

sabrın ve isteğin

derecesi

anlaşılmazdı.’ "

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla

sürekli kendinizi geliştirmeye ve

bu alanda en son gelişmeleri

yakından takip etmeye devam

ediyorsunuz. Bu

konuda son zamanlarda neler

yapıyorsunuz, hangi alana

odaklanıyorsunuz?

Eğitim almaya ve danışmanlık vermeye

ve tabii bireysel dönüşümüme devam

etmeye çalışıyorum diyebilirim özetle.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek

istediğiniz en büyük hayaliniz ve

projeleriniz neler?

En büyük hayalim ruh & beden & zihin

çalışmaları yapabileceğimiz bir merkez

kurmak.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça

arttı. Özellikle sosyal medyada çok

fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz

bu durumu nasıl

değerlendiriyorsunuz?

Bir nevi ürkütücü geliyor bana. Her işte

olduğu gibi bu branşlarda da insanların

zaafını bulup kullanabilecek şarlatanlar

var.

İnsanların farkındalıkları arttıkça

hayatlarında yolunda gitmeyen ve

kötü giden şeyleri değiştirmek

istiyorlar. Bedensel ruhsal ve zihinsel

açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl

bir etki bırakıyorsunuz?

Bu soruyu benden hizmet alan

danışanlara sormak gerek.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Hazır değiller, cesaret edemiyorlar veya

suçu dışarda arıyorlar.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve

spiritüel bir tarafı olduğu için

bazı kişiler bu alana ön yargıyla

yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar

da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip

olanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

İkna etmeye çalışmıyorum hazır olan ve

dönüşmek isteyen zaten kendi isteği ile

yardım talep eder.

Kendi özel yaşamınızda

arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı

arka planda kullandığınız ve kişiler

hakkında analiz yaptığınız durumlar

oluyor mu?

Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark

ediyorsunuz?

Evet olmaz olur mu oluyor tabii .

Özel hayatlarında problem

yaşadıklarında suçu karşı tarafa

atıyorlar. Bu kişi bana ne öğretmek

istiyor diye hiç sorduklarını görmedim.

Asıl olması gereken bu diye

düşünüyorum.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer

uzmanlardan farklı olarak neler

yapıyorsunuz?

Danışanıma ailemden biriymiş gibi

bakıyorum ve kıymet veriyorum

diyebilirim. Yoluna çıktığım her danışan

çok özel ve güzel ve çok kıymetliler.

Hiç unutamadığınız bir danışan

hikayeniz var mı? Size hangi sorunla

geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

33

TEMMUZ 2023 - SAYI 4


34

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Bu yaptığın işler safsata deyip 8 ay sonra

benden danışmanlık alan ve çok

memnun kalan vakalarım oldu, gurur

vericiydi.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri

nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu

çalışmaları siz kendinizde nasıl

deneyimliyorsunuz?

Yardım talep ediyorum. Yardım istemek

erdemdir, biz Türk insanı bunu eksiklik

ve acizlik olarak görüyoruz.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere

ne tavsiye edersiniz? Hizmet

alacakları uzmanlarda hangi

özelliklerin olup olmadığına dikkat

etsinler?

Sizin gibi profesyonel olarak bu

mesleği yapmak isteyenlere ne

tavsiye ediyorsunuz?

Öncelikle yola kendilerini

dönüştürmekle başlamaları gerekiyor.

Gandhi’ nin dediği gibi ‘’Dünyada görmek

istediğiniz değişimin kendisi olun.’’

Ayrıca sadece maddi gelir elde etmek

için çıkmasınlar bu yola. Niyet saf ve

temiz olmalı ki danışan kendini tüm

açıklığı ile teslim etsin.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Rumi’nin dediği gibi ‘’Çalınan her kapı

hemen açılsaydı ümidin, sabrın ve

isteğin derecesi anlaşılmazdı’’ .

"Danışanıma

ailemden

biriymiş gibi

bakıyorum ve

kıymet

veriyorum."

Samimi ve içten olmalarına dikkat

etmeleri gerekiyor bence.


ORTAKÖY

PİLATES STUDIO

K i ş i y e Ö z e l

P r o g r a m l a r

Mecidiye Mh. Dereboyu Cad. No:93/1

Ortaköy Beşiktaş/ İstanbul

T e l : + 9 0 ( 5 0 7 ) 8 0 8 6 5 3 3

www.ortakoypilates.com


NURAY

AKSARAY

Beşire Bulut Nefesle

Dönüştürücü Master

Nefes ve Yaşam

Koçu

36

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Sizi biraz tanıyabilir miyiz ?

1980 Kayseri doğumluyum. Ankara

Üniversitesi Matematik Bölümü

mezunuyum. Şu anki mesleğime

kavuşana kadar -kavuşmak en uygun

kelime bence- öğretmenlik, içerik

tasarımcılığı, güzellik salonu işletmeciliği

gibi birçok farklı alanda çalıştım.

2018’den bu yana Beşire Bulut Nefes

Sistemi içerisinde yer alıyorum. Şu an bu

sistemin Nefesle Dönüştürücü Master

Yaşam Ve Nefes Koçuyum. Ayrıca 3 oğlu

olan bir anne ve eşim.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman

fark ettiniz?

Matematik mezunu, beyni aktif çalışan

ben için, yaşam x=2 netliğiyle

çalışıyordu. Kişisel gelişim; güçsüz

insanların başvurduğu bir

kandırmacaydı ve boştu. Ne var ki benim

de sorunlarım vardı. Affedemiyor,

çevresini acıtmak isteyen içimdeki

çocuğu sakinleştiremiyor, öfkemi kendi

içime atıyordum.

Herkesi mutlu edebilen, sorunlarını

çözmeyi görev edinen, önceliği hep

başkası olan biri olarak yaşıyordum.

Anneme kanser teşhisi konması ve

annemin “Ben tedavi olmayacağım,

yardım istemiyorum.” demesiyle,

MEGAREFORM.COM.TR

bu herkese yardım etmeye, iyi

hissettirmeye odaklı programım çöktü.

Çünkü ilk kez yardıma ihtiyacı olan biri

benden yardım istememişti. Peki ben

biri yardım istemediğinde kimdim?

Öylece durmamın, beni sevmeleri için

yetmeyeceğini söyleyen bu ses kime

aitti? Uzun bir sessilik hali… Hani

televizyonlarda eskiden yayın bitince

siyah beyaz ekrana geçerler ya işte

benim de ekranın aynen öyle oldu. Bu

sesin farkındalığı benim tüm kimliklerimi

yerine getirmemi engelledi. Resmen

duvara tosladım. Nefes koçu olan

ablamın desteği işe bu yolculuğa adım

attım.

Uzmanlaştıktan sonra kendi

hayatınızda ruhsal zihinsel ve

bedensel olarak değişiklikler oldu

mu? Neleri fark ettiniz?

Nefesle tanışmamla, kendi özbenliğimi,

özgerçekliğimi ve saf varoluşumu

keşfettim. “OLMA” halinin yeterli olduğu

paralel bir evrene geçtim.

Artık hasta değilim! Eskiden Ankilozan

Spondilit teşhisi konmuş, avuçlarla ilaç

alan, yataktan 40 dakikada kalkan 15 cm

eğilmesi olan o kadın değilim.

Çocuklarım ile günü bitirmeye çalışan bir

anne kimliği yerine anı yaşayan yeni bir

ilişkideyim.

Mükemmeliyetçiliği yüzünden adım

atamayan başlayamayan uzaktan

başkalarının yaşamını izleyen o kadın da

değilim.

Evlilik, sevgi, bolluk-bereket, aşk, tanrı ve

daha birçok tanımı; çocukluğumda

gözlediğim dünyanın ekranından değil;

kendi biricik evrenimin gözüyle

kolaydan, neşeyle deneyimliyorum.

Uzman olduğunuz alanda

danışanlarınız en çok size hangi

sorunlarla geliyorlar?

Çalıştığım konuların en başında

affedemedikleri ebeveyn, eski eş vb.

konular oluyor. Bu da aynı zamanda

kendileri ve ilişkide oldukları -çocuk,

arkadaş vb- ile uzak bir ilişkiye hatta

uzaklığa sebep oluyor.

Kendi sürecimde kendi elimden tutmayı

öğrendiğim için nefesin mucizevi

yardımıyla ile onları yeni bir anlayışa

getirmek ve deneyimlerini değiştirmek

bana haz veriyor.

''Nefesle tanışmamla,

kendi özbenliğimi,

özgerçekliğimi ve saf

varoluşumu keşfettim.''


Bazı insanlar potansiyelleri olmasına

rağmen değişim için adım

atamıyorlar, bir türlü harekete

geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Yaşamınızda istediğiniz bir şey

gerçekleşmiyorsa; bilinçaltı için

gerçekleşmesinin güvenli olmadığına

dair bir kayıt olduğu içindir. Ne demek

istiyorum açayım biraz. Düşünün ki 0-7

yaş arasında adım attığınız, ilerlediğini,

ön plana çıktığınız bir kare var. Bir

kayıtta ilerleyişin, potansiyelinin üstüne

çıktığın (oyun oynarken zekice

saklandığın, bir çukurdan geçerken

cesurca atladığın vb. ) küçük de olsa bir

video kaydı.

Eğer bu kayıtta bu ilerlemenin sonu

hoşa gitmeyen bir duygu ile bittiyse;

tuttuğun nefesinle içeriye bu ilerlemeye

dair nahoş bir uyarı gömmüş olman

muhtemel. O çukurdan ilk atlayan sen

oldun ve düştün, canın acıdı. Bilinçaltın

dümdüz bir karar alır ve “ilk sen bir şeye

adım atar; yaparsan canın acır, ilk sen

adım atma” gibi. Seni bu sondan

korumaya çalışan güncel olmayan bir

kayıt aslında.

Senin de bu kayıttan haberin olmadığı

için bir şeylere başlamayan, erteleyen,

vakti, parası olmayan desteklenmeyen

biri oluverirsin. Yani senin düşmemen

için tüm bileşenleri sana sağlar hayat.

Hiç unutamadığınız bir danışan

hikayeniz var mı? Size hangi sorunla

geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Hiç unutamadığım ve şu an artık dost

olduğum katılımcım bana yıllar önce

geldiğinde maddi ve manevi anlamda

bolluğu yakalayamadığı; ilişki, iş vb.

durumlarda hep arada kaldığını, karar

veremediğini, bir karar verse bile

diğerini seçmediği için yoğun bir

suçluluk duygusuyla baş başa kaldığını

söylemişti.

Ayrıca bedensel olarak özellikle göbek

bölgesinde yoğun bir kiloyu da tutuyor,

regl olamıyor, rahmi ile ilgili sorunlar

yaşıyordu.

Yaptığımız nefes seansları katıldığı mini

kamplarımız ve Beşire Bulut’un

liderliğinde yaptığımız 5 Günlük Nefesle

Dönüşüm kampları sırası ve sonrasında

bu şikayetlerinin azaldığını ve artık

yaşamadığını şevkle söylemek isterim.

Yakaladığımız birçok inanç vardı ama en

büyük çözülmeyi anneanne evine daha

rahat ve konforlu bir ortamda okusun

diye bırakılmasının yer aldığını

söyleyebilirim.

Bilinçaltı sevdiklerini seçmek (ailesi ile

kalmak, az konfor), sevdiklerinden

ayrılmak ( anneanne evi, çok konfor) bu

kayıtta takılmış kalmıştı. Yaptığımız tüm

koçluk çalışmaları ve nefes seansları ile

bu inancı gerçeğe getirerek takılı kaldığı

yeri onarabildik.

Anneanneyi seçip ailesini bırakan o

çocuk bilinci ile de kiloyu, adet

kanamasını vb. de tutan bir fizik

bedenini şifalandırmış olduk.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir

mesajınız var mı?

Yaşamda hasta ile sağlıklıyı, fakir ile

zengini, güzel ile çirkini ayırt etmeden

herkese eşit sunulan tek şey NEFES. Her

an hepimiz alalım diye öylece duruyor.

Bu duran nefes gibi gözükse de yaşamın

ta kendisi, sen, özün, potansiyelin, sevgi

alışverişin, bolluğun, bereketin.

Şu an sadece bir seçim yapabilir ve

yaşamı başlatmak için ilke konmuş ve

yaşamın bitiminde de kapanışı yapan bu

biricik nefese bir şans tanıyabilirsin.

” Oysho’nun çok

sevdiğim bir sorusu var

“Yaşamak mı? Var

olmak mı?” Ben

yaşamayı seçmenizi

diliyorum. İnanıyorum

ki bu evrende bir gün

herkes nefes mucizesini

denemeye kendine hak

görecek. “

37

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

MEGAREFORM.COM.TR


Gıda Neofobisi

Yeni Lezzetlere

Karşı Bir Korku

ZERRİN

ÇALLI

Diyetisyen

38

TEMMUZ 2023 - SAYI 4

Son zamanlarda ortaya çıkan bir

terim var gıda neofobisi. Bize biraz bu

konuda bilgi verir misiniz?

Gıda, insanların hayatta kalması için

temel bir gereksinimdir. Ancak, bazı

insanlar için yeni gıdaları tüketmek,

korkutucu bir deneyim haline gelebilir.

Gıda neofobisi, yeni ve farklı gıdalara

karşı duyulan korku veya isteksizlik

olarak tanımlanır.

Bize gıda neofobisinin nedenleri ve

etkileri hakkında biraz bilgi verebilir

misiniz? Bu korkuyla başa çıkmak için

hangi stratejileri önerirsiniz?

Gıda neofobisinin nedenleri karmaşıktır

ve çeşitlilik gösterebilir. Bu korkunun

arkasında çocukluk dönemindeki

olumsuz deneyimler, aile tutumları ve

genetik faktörler gibi bir dizi etken

bulunabilir.

Örneğin, bazı çocuklar yeni gıdaları

denemek konusunda isteksiz olabilirler

ve bu tutum yetişkinlik dönemine kadar

sürdürebilir.

Ayrıca, ailelerin kendi beslenme

alışkanlıkları ve tutumları da çocukların

bu korkuyu geliştirmesinde etkili olabilir.

Genetik yatkınlığın da gıda neofobisi

riskini artırabileceği bazı çalışmalarda

gösterilmiştir.

Gıda neofobisinin etkileri bu

durumda hem beslenmeyi hem de

yaşamı olumsuz etkiliyor diyebilir

miyiz?

Gıda neofobisinin etkileri beslenme ve

sosyal yaşam açısından önemlidir. Yeni

gıdaları reddetmek veya sınırlı bir besin

çeşitliliğiyle beslenmek, yetersiz ve

dengesiz bir beslenmeye neden olabilir.

Bu durum, sağlık sorunlarına ve besin

eksikliklerine yol açabilir. Özellikle

çocuklarda, gıda neofobisi büyüme ve

gelişme üzerinde olumsuz etkilere sahip

olabilir.

Ayrıca, sosyal etkileşimler de

etkilenebilir. Restoranlarda veya

davetlerde yeni gıdaları reddetmek,

sosyal izolasyona yol açabilir ve kişinin

sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Gıda neofobisiyle başa çıkmak için bazı

stratejiler vardır. Öncelikle, yeni gıdaları

küçük adımlarla denemek önemlidir.

Riski azaltmak için yeni bir gıdayı küçük

miktarlarda deneyebilirsiniz. Ayrıca,

güvendiğiniz ve rahat hissettiğiniz bir

ortamda denemek de önemlidir. Destek

almak da etkili olabilir. Bir beslenme

uzmanı veya psikologdan yardım alarak

korkularınızı anlamak ve bu korkuyla

başa çıkmak için stratejiler

geliştirebilirsiniz.

Bu konu hakkında bilgi edinmek

korkuları azaltmaya yardımcı olur

mu?

Yeni gıdalar hakkında bilgi sahibi olmak

ve deneyimlerin paylaşan diğer

insanlardan ilham almak önemlidir.

Sonuç olarak, gıda neofobisi yeni ve

farklı gıdalara karşı duyulan korku veya

isteksizliği ifade eder. Küçük küçük

adımlarla yeni gıdaları denemek, destek

almak ve bilgi edinmek gibi stratejilerle

gıda neofobisiyle başa çıkmak

mümkündür.

MEGAREFORM.COM.TR


Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!