27.12.2012 Views

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sevgili Peygamberimiz, müminleri<br />

adeta yaşayan bir organizmaya benzeterek,<br />

onların, birbirlerine karşı<br />

ilgi, sevgi ve merhamette canlı bir<br />

bedenin duyarlılığına sahip olmalarını<br />

istemektedir. Birlik ve bütünlüğünü<br />

bu hadisten daha veciz ve beliğ bir<br />

şekilde ifade eden başka bir tanım<br />

bulmak herhalde zordur. Yine kendisine<br />

ait olan başka bir ifadede<br />

Allah Rasûlü, müminleri, birbirlerini<br />

destekleyen tuğlalardan oluşan bir<br />

binaya benzetmiş ve parmaklarını<br />

birbirine kenetleyerek bunun nasıl<br />

olması gerektiğini ashabına göstermiştir.<br />

(Buhârî, Edeb, 36)<br />

Müminlerin kardeş olduklarını bildiren<br />

Cenab-ı Hak (Hucurât,10), hep<br />

birlikte Allah’ın ipine sarılarak asla<br />

bölünmemelerini emretmiştir. (Âl-i<br />

İmran, 103) Hayatı boyunca, her türlü,<br />

ırkî, kabilevî ayrışma ve düşmanlıkları<br />

ortadan kaldırarak insanları din kardeşliği<br />

ortak paydasında birleştirmeye<br />

çalışan Hz. Peygamber, sağlığında<br />

bu ideali Hicaz yarımadasında büyük<br />

ölçüde gerçekleştirmiş, ümmetine,<br />

sımsıkı sarıldıkları zaman asla sapıtmayacakları<br />

bir rehberi, yani Kur’an-ı<br />

Prof. Dr. İ. Hakkı Ünal<br />

Din <strong>İşleri</strong> Yüksek Kurulu Üyesi<br />

En büyük cemaat<br />

Sahâbî Numan b. Beşir (r.a.)’in naklettiğine göre Allah Rasûlü<br />

(s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Birbirlerine merhamette, sevgi,<br />

yardımlaşma ve ilgi göstermede müminleri, rahatsızlanan bir<br />

organın ızdırabına, diğer kısmı, uykusuzluk ve ateşle ortak<br />

olan bir beden gibi görürsün.” (Buhârî, Edeb, 27)<br />

Kerim’i emanet bırakarak bu dünyadan<br />

ayrılmıştır. Ne yazık ki, vefatının<br />

üzerinden daha yirmi beş sene geçmeden,<br />

kabilevî ve siyasî çekişmeler<br />

bu kardeşliği dinamitlemiş, içine<br />

düşülen toplumsal kargaşa, ilk dört<br />

halifeden üçünün öldürülmesine yol<br />

açmıştır. Bu fi tne ortamında ortaya<br />

çıkan siyasal ve itikâdî oluşumlar,<br />

olumsuz etkilerini günümüze kadar<br />

sürdüren ayrışmalara yol açmıştır.<br />

Yukarıda zikrettiğimiz hadiste ifade<br />

edildiği gibi, İslam ümmeti organik<br />

bir bütünlüğe sahip olmak zorundadır.<br />

İnançları ve idealleri aynı olan<br />

insanların, bölük pörçük olmaları,<br />

bazen birbirlerine karşı düşmanca<br />

tutum sergilemeleri mazur görülebilecek<br />

bir şey değildir. Bazı İslam<br />

ülkelerinde kısmen görülen şiî-sünnî<br />

çatışmaları bu ayrışmanın ne büyük<br />

tehlikelere yol açabileceğinin acı örnekleridir.<br />

Aslında, gerçekleştirilebildiği<br />

takdirde İslam kardeşliği, sadece<br />

<strong>Müslümanları</strong>n değil, bütün insanlığın<br />

barış içinde birlikte yaşayabilmesinin<br />

de bir sigortasıdır. Çünkü İslam, müminlerin<br />

kardeşliğine vurgu yapmakla<br />

beraber, kendi dışında kalan farklı-<br />

Haziran 2011 - 146 51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!