Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı
Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı
Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
limesi ise insanlar dahil bütün<br />
canlılardır. (Taberî, II, 318) Nesle ve<br />
bitkilere zarar verilmesi, insanlık<br />
âlemine yapılan en büyük zulümdür.<br />
Ayet-i kerime; yalan vaatlerle iş<br />
başına gelen, Hakk’a ve halka<br />
saygısı bulunmayan, eğitim,<br />
öğretim, üretim, iş, sanayi ve<br />
çalışma hayatında adalete riayet<br />
etmeyen, insanlar üzerinde baskı<br />
kuran, temel hak ve özgürlükleri<br />
kısıtlayan insanların; işbaşında<br />
bulunduğu toplumlarda güven,<br />
huzur, bereket ve bolluğun bulunmayacağına;<br />
fi tne, fesat ve<br />
zulmün yaygınlaşacağına dikkat<br />
çekmekte, riyakârlık, bozgunculuk<br />
ve tahripçilik gibi kötü huy ve<br />
davranışlar konusunda insanları<br />
uyarmaktadır.<br />
Ayet-i kerime; iş yeri, kurum,<br />
kuruluş ve toplumları yönetenlerin<br />
bu ayetlerde yerilen huy ve<br />
davranışlarından korunabilmek<br />
için; zulüm, baskı, riyakârlık,<br />
ikiyüzlülük ve bozgunculuk gibi<br />
toplumsal zararlara ve huzursuzluklara<br />
yol açan kötülüklerden<br />
sakınmak; ormanları, ekinleri<br />
ve doğal çevreyi; hayvanları ve<br />
özellikle insan neslini korumak<br />
ve kollamak; doğanın tahrip olmasına,<br />
hayvan ve insan neslinin<br />
zarar görmesine ve bozulmasına<br />
sebep olacak eylem ve davranışlardan<br />
uzak durmak gerektiğine<br />
dikkatimizi çekmektedir. Ayetteki,<br />
“Allah bozgunculuğu sevmez.”<br />
cümlesi, bütün bu hususlara<br />
işaret etmektedir.<br />
205. ayetteki “bozgunculuk” diye<br />
çevirdiğimiz “fesad” kelimesi;<br />
bir şeyi bozmak ve onun tabiî<br />
durumunu değiştirmek demektir.<br />
Düzeltmek anlamındaki “ıslah”<br />
kelimesinin zıddıdır. (Asım Efendi, I,<br />
1240; bk. Bakara, 12; Şuara, 152; Neml, 48)<br />
Bozgunculuk; toplumsal barışın,<br />
güven ve huzurun bozulması,<br />
insan haklarının ihlal edilmesi;<br />
mala, cana, ırza, namusa, onur<br />
ve haysiyete zarar verilmesi,<br />
çevrenin kirletilmesi; görev, iş<br />
ve üretimde hile yapılması; aile<br />
“Kibir”;<br />
“büyüklenmek,<br />
böbürlenmek,<br />
kendini<br />
başkalarından<br />
üstün, yüksek ve<br />
değerli görmek;<br />
başkasını aşağı,<br />
önemsiz, değersiz<br />
ve küçük görmek<br />
anlamlara gelir. Kibir<br />
kelimesi; “gurur” ve<br />
“ucub” kelimeleri<br />
ile eş, “tevazu”<br />
kelimesiyle zıt<br />
anlamdadır.<br />
ve sosyal ilişkileri zedeleyen<br />
gayriahlakî davranışların yaygınlaşması<br />
anlamlarına gelir. Yüce<br />
Allah’ın bozgunculuğu sevmediğini<br />
bildirmesi, bozgunculuktan<br />
uzak durulması ve bu bozgunculuğa<br />
sebep olan davranışların<br />
önlenmesi gerektiğine işaret<br />
eder.<br />
ç) Kibir ve gurur<br />
“Kibir”; “büyüklenmek, böbürlenmek,<br />
kendini başkalarından üstün,<br />
yüksek ve değerli görmek;<br />
başkasını aşağı, önemsiz, değersiz<br />
ve küçük görmek” anlamlara<br />
gelir. Kibir kelimesi; “gurur” ve<br />
“ucub” kelimeleri ile eş, “tevazu”<br />
kelimesiyle zıt anlamdadır. (Rağıb,<br />
s. 697; İbn Manzûr, V, 125)<br />
“Takva”; iman edip Allah ve<br />
Peygamber’in emir ve yasaklarına<br />
uyarak kendisini dünya ve<br />
ahirette ilahî azaptan korumak,<br />
inkâr ve isyandan sakınmak anlamlarına<br />
gelir.<br />
“İzzet”; aziz, kadri yüce, şerefl i,<br />
itibarlı ve kuvvetli olmak anlamlarına<br />
gelen “a-z-z” kökünden<br />
türemiş bir kelime olup, kuvvet,<br />
üstünlük ve şeref demektir. Tahlil<br />
ettiğimiz ayette izzet kelimesi,<br />
“kibir ve gurur” anlamında kullanılmıştır.<br />
“İsm”, kasıtlı ve bilerek işlenen<br />
günah demektir.<br />
(İkiyüzlülük, düşmanlık ve bozgunculuk<br />
yapan insana); ‘Allah’a<br />
karşı gelmekten sakın.’ denildiği<br />
zaman kibir ve gururu onu daha<br />
da günaha sürükler.” anlamındaki<br />
206. ayet ile yüce Rabbimiz,<br />
yerdiği insanın dördüncü niteliğini<br />
bize bildirmektedir. Bu ayetle<br />
yüce Allah; münafıklık, riyakârlık,<br />
fi tne ve fesatçılık gibi Kur’an ahlakına<br />
uymayan davranışlardan<br />
korunmanın yolunun “takva”<br />
olduğunu bildirmektedir. Çünkü<br />
Allah’a imanı ve saygısı olan<br />
insan, ikiyüzlülük, düşmanlık ve<br />
bozgunculuk yapmaz. Bu davranışları<br />
terk edebilmek için de<br />
gurur ve kibir hastalığından kurtulmak<br />
gerekir. Aksi takdirde bu<br />
Haziran 2011 - 146 49