27.12.2012 Views

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Hz. Osman’ın halife seçilişi ve<br />

hilafet dönemi<br />

Hz. Ömer, M. 644 yılında Mescid-i<br />

Nebevi’de ağır bir şekilde yaralanınca<br />

halife seçimi için altı kişilik<br />

bir şûra heyeti oluşturdu. Şûra<br />

heyeti cennetle müjdelenmiş olan<br />

şu sahabilerden oluşuyordu: Hz.<br />

Osman, Hz. Ali, Abdurrahman b.<br />

Avf, Sa’d b. Ebi Vakkas, Talha b.<br />

Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam.<br />

Abdurrahman b. Avf, seçim sürecini<br />

yönetmesi için aralarından<br />

birinin hakem olmasını teklif etti<br />

sonra heyetin onayı ile kendisi<br />

hakem oldu. Şûra üyelerinden<br />

her biri ile ayrı ayrı uzun<br />

görüşmeler yaptı, şûra<br />

heyetini propaganda<br />

yapmamaları için bir<br />

odaya kapattı, dışarı<br />

çıkarak Medine’de bulunan<br />

ensar ve muhacirin önde<br />

gelenleri ile görüşmeler<br />

yaptı. Hac dönüşü Medine’ye<br />

uğrayan valiler, kumandanlar ve<br />

kabile reisleri ile de görüştü. Üç<br />

gün süren görüşmelerin ardından<br />

dördüncü gün ashabı Mescid-i<br />

Nebevi’de topladı. Abdurrahman<br />

b. Avf, Hz. Ali’yi ve Hz.<br />

Osman’ı yanına çağırarak,<br />

kendilerine biat edilmesi<br />

halinde Allah’ın kitabına,<br />

Rasûlullah’ın sünnetine<br />

ve ilk iki halifenin<br />

uygulamalarına uyma<br />

konusunda teminat istedi.<br />

Hz. Ali’nin, “Gücümün<br />

ve bilgimin yettiği kadarı ile”<br />

cevabına karşılık Hz. Osman’ın, her<br />

ne pahasına olursa olsun Allah’ın<br />

kitabına, Peygamber’in sünnetine<br />

ve önceki iki halifenin uygulamalarına<br />

uyacağına dair söz vermesi<br />

üzerine Abdurrahman bin Avf, Hz.<br />

Osman’a orada biat etmiş, ardından<br />

Hz. Ali ve diğer Sahabiler de<br />

ona biat etmişlerdir. Böylece Hz.<br />

Osman’ın 12 yıl sürecek halifelik<br />

dönemi başlamıştır.<br />

Hz. Osman döneminde, İran’ın<br />

fethi tamamlandı, Horasan bölgesine<br />

seferler düzenlendi. Gürcistan,<br />

Dağıstan ve Afganistan fethedildi.<br />

Öte yandan Kuzey Afrika’da da<br />

fütuhata devam edildi. Mısır’a vali<br />

tayin edilen Abdullah b. Sa’d b.<br />

Sarh, İskenderiye’yi işgal eden<br />

Bizans’ın elinden geri aldı ve<br />

Ifrikiyye’ye (Tunus civarı) kadar<br />

ilerledi. Suriye Valisi Muaviye<br />

Hz. Osman’ın hilafetinin<br />

ikinci altı yılında, aynı<br />

zamanda akrabaları olan<br />

Küfe, Basra ve Mısır<br />

valilerinin bazı uygulamaları<br />

toplumda büyük<br />

rahatsızlıklara yol açmış ve<br />

ciddi şikayetler başlamıştı.<br />

Şikayetlerin ardından<br />

gelişen olaylar zinciri, İslam<br />

tarihinde etkisi günümüze<br />

kadar devam eden ve<br />

“ilk büyük fi tne” olarak<br />

adlandırılan birtakım isyan<br />

ve savaşlara yol açmıştır.<br />

de Hz. Osman’dan aldığı izinle<br />

Kıbrıs’a sefer düzenledi ve adayı<br />

antlaşma yoluyla vergiye bağladı.<br />

Hz. Osman’ın hilafetinin ilk altı yılı<br />

sükunetle geçmiş, fetihler sonucu<br />

toplumun refah seviyesinde belirgin<br />

bir artış gözlenmiştir.<br />

Bu dönemin en önemli icraatla-<br />

rından biri de, Kur’an-ı Kerim’in<br />

bugünkü haliyle düzenlenmesi ve<br />

çoğaltılmasıdır. Zeyd b. Sabit başkanlığında<br />

oluşturulan heyet, Hz.<br />

Ebu Bekir zamanında cem edilen<br />

ve Peygamberimizin eşlerinden Hz.<br />

Ömer’in kızı Hz. Hafsa’da bulunan<br />

Mushaf alınarak gözden geçirildi,<br />

sureler halen elimizde bulunan<br />

Mushaf’taki sıralamaya göre yazılarak<br />

çoğaltıldı ve belli başlı şehirlere<br />

birer nüsha gönderildi. Yapılan bu<br />

çalışma üzerinde Sahabi’nin icması<br />

oluşmuş, hiç kimseden bir itiraz<br />

gelmemiştir.<br />

Büyük fi tne ve<br />

Hz. Osman’ın şehadeti<br />

Hz. Osman’ın hilafetinin<br />

ikinci altı yılında, aynı<br />

zamanda akrabaları<br />

olan Küfe, Basra ve Mısır<br />

valilerinin bazı uygulamaları<br />

toplumda büyük rahatsızlıklara<br />

yol açmış ve ciddi<br />

şikayetler başlamıştı. Şikayetlerin<br />

ardından gelişen olaylar<br />

zinciri, İslam tarihinde etkisi<br />

günümüze kadar devam eden ve<br />

“ilk büyük fi tne” olarak adlandırılan<br />

birtakım isyan ve savaşlara<br />

yol açmıştır.<br />

Yemenli Yahudi bir âlim olan<br />

Abdullah b. Sebe Hz. Osman<br />

devrinde Medine’ye<br />

gelerek Müslüman oldu.<br />

Hz. Osman’ın kendisine<br />

devlet işlerinde bir makam<br />

vermesini umuyordu.<br />

İbni Sebe umduğunu<br />

bulamayınca muhalif gruba<br />

katıldı ve söz konusu bölge valilerine<br />

karşı oluşan muhalefetin önde<br />

gelenleri ile kurduğu sıkı ilişkiler<br />

ve kışkırtmalarla ortamın daha<br />

da gerilmesine yol açtı. İbni Sebe<br />

tarafından yazılan ve Hz. Ali, Hz.<br />

Aişe, Talha ve Zübeyr’in ağzından<br />

çıkmış gibi kaleme alınan mektuplarda<br />

valilere hatta Hz. Osman’a<br />

yönelik ağır eleştiriler yer alıyordu.<br />

Bu mektuplar İslam coğrafyasında<br />

büyük yankı uyandırdı ve muhalif<br />

cepheyi güçlendirdi. İbni Sebe,<br />

“Her peygamberin bir vasisi vardır,<br />

Haziran 2011 - 146 45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!