27.12.2012 Views

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

30<br />

O, çocukları “cennet kokusu”, “göz nuru” diye tarif ederdi.<br />

Nitekim torunları Hasan ve Hüseyin’i her karşılaşmasında<br />

kucaklamış ve sevmiştir. Doğumundan kısa süre sonra bir<br />

sütanneye verilen oğlu İbrahim’i sık sık görmeye gittiği,<br />

varınca çocuğu kucaklayıp öptüğü, kokladığı rivayet edilir.<br />

Sevgi<br />

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in çocuklara<br />

karşı tavrında en dikkat<br />

çekici yönlerden biri, onlara<br />

karşı gösterdiği sevgisidir. O,<br />

çocukları “cennet kokusu”, “göz<br />

nuru” diye tarif ederdi. Nitekim<br />

torunları Hasan ve Hüseyin’i her<br />

karşılaşmasında kucaklamış ve<br />

sevmiştir. Doğumundan kısa süre<br />

sonra bir sütanneye verilen oğlu<br />

İbrahim’i sık sık görmeye gittiği,<br />

varınca çocuğu kucaklayıp öptüğü,<br />

kokladığı rivayet edilir. (Müslim,<br />

Fedâil, 63)<br />

Çocuklara karşı derin bir sevgi ve<br />

Haziran 2011 - 146<br />

şefkat besleyen Hz. Peygamber<br />

(s.a.s.) onları ciddiye alıp seviyelerine<br />

inmek suretiyle onların<br />

problemleriyle ilgilenmiştir. Onun,<br />

çocukları kucağına alıp sevdiği<br />

ile ilgili pek çok rivayet bulunmaktadır.<br />

Nitekim bir defasında<br />

torunu Hasan’ı öperken yanında<br />

oturan bedevi kabile reislerinden<br />

Akra b. Hâbis onu görür ve “Siz<br />

çocukları öper misiniz? Benim on<br />

çocuğum var, hiçbirini öpmedim.”<br />

der. Gerçekten de katı, acımasız<br />

ve sert mizaçlı olan çöl Arapları,<br />

Peygamber (s.a.s.)’in çocuklara<br />

gösterdiği sevgi ve acımayı hiçbir<br />

zaman anlayamamışlar, onun<br />

çocuklara karşı tavırlarını tuhaf<br />

bir şey olarak karşılamışlardır.<br />

Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem<br />

(s.a.s.) muhatabına “Merhamet<br />

etmeyene merhamet olunmaz.”<br />

buyurur. Yine “Siz çocukları öper<br />

misiniz? Biz öpmeyiz.” diyen bir<br />

kişiye “Allah senin kalbinden<br />

merhameti alıp çıkardıysa ben ne<br />

yapabilirim.” buyurmuştur. (Buhârî,<br />

Edeb, 18)<br />

Rivayetlere göre kız torunu<br />

Ümâme’yi omuzunda taşıyan Hz.<br />

Peygamber (s.a.s.) onu sırtından<br />

indirmeden namaz kılmasını sürdürmüş,<br />

rükû ve secdeye gittikçe<br />

yere bırakmış, kıyama kalkarken<br />

ise tekrar omuzuna almıştır. Aynı<br />

şekilde namazda, secde sırasında<br />

sırtına binen torunları kendiliğinden<br />

ininceye kadar secdeyi uzatmış,<br />

rükû sıralarında onlar bacaklarının<br />

arasından da geçmek<br />

isteyince ayaklarını aralamış,<br />

gerek namaz esnasında, gerekse<br />

daha sonra bu hususta çocuğa<br />

hiçbir müdâhalede bulunmamıştır.<br />

(Buhârî, Fedâilü’s-Sahâbe, 22, İlim, 18,<br />

Salât, 106; Tirmizî, Menâkıb, 9, Birr, 57; Ebû<br />

Dâvûd, Tereccül, 15; İbn Mâce, Edeb, 3)<br />

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in çocuklarına<br />

sınırsız şefkat ve sevgisinin<br />

bir başka tezahürü, onların vefatları<br />

sırasında kendisinde görülen<br />

üzüntü halidir. Nitekim kızı<br />

Ümmü Gülsüm (r.anha) öldüğü<br />

zaman kabrinin başına oturup<br />

uzun süre ağlamıştır. Keza son<br />

çocuğu İbrahim’in vefatı üzerine<br />

gözyaşı dökerken dilinden şu<br />

sözcükler dökülmüştür: “Göz ağlar,<br />

kalb üzülür, fakat biz Allah’ın<br />

rızasına uymayan söz sarf etmeyiz.<br />

Vallahi ey İbrahim, ölümün<br />

sebebiyle hepimiz üzgünüz.”<br />

(Buhârî, Cenâiz, 32)<br />

Hz. Peygamber (s.a.s.) çocukların<br />

üzülmesine hiç tahammül<br />

edemezdi. Pek çok rivayet onun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!