Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

More documents

Recommendations

Info

20 Allah’ın bir mucizesi olarak Kur’an defalarca okunabilmekte, çok okunması bıkkınlık ve usanç uyandırmamakta, aksine insanı yeni anlam ufuklarıyla insanı karşılaştırmaktadır. Sonuçta Kur’anla olan iletişim, canlı, aktif ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir meşguliyet haline gelmektedir. dair bir çok örnek vardır. Bunlardan biri olan Yusuf İslam (Cat Stevens) modern dünyanın lüks ve görkemli yaşantısının içinde büyümüş, genç yaşında müzik dünyasında bir efsane haline gelmişti. Ancak efsane olmanın sonu alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olmuştu. İçinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için bir arayış içine girmiş; çeşitli dinî, felsefi akımlarla ilgilenmeye başlamıştı. Zamanla şöhret basamaklarına daha hızlı tırmanmakta; fakat buna rağmen iç dünyasındaki çıkmaz daha da derinleşmekteydi. Bu durum günün birinde kendisine verilen bir hediye ile değişti: “Ağabeyimin bana okumak için hediye ettiği Kur’an’ı okudum ve aradığımın bu din olduğunu anladım. Allah’ın bana, beni hak yola irşad etmek için gönderdiği bir hidayet fırsatıydı bu. Kitabı okuduğumda bana her şeyi anlatarak rehberlik ediyordu. ‘Ben kimim? Hayatın amacı nedir? Gerçek nedir ve ne olmalıdır? Nereden geldim?’ gibi sorularıma cevap veriyordu. Anladım ki, bu din Haziran 2011 - 146 gerçek dindi. Ancak Batı dünyasının anladığı manada ve yaşlılara yönelik bir din değildi. Ayrıca Batı’da her kim bir dine intisap etmek isterse, bunun tek yolu o düşüncenin fanatiği olmaktır. Ama ben bir fanatik değildim. Bedenim ve ruhum karmakarışık olmuştu. Anladım ki, bedenim ve ruhum ayrı değiller ve dindar olmak için dağlara çekilmek zorunda değilim. Artık ilk yapmak istediğim şey Müslüman olmaktı. Pek çok manevi ve ruhi yollardan geçmiştim. Ne yazık ki, hiç biri beni doyuramamıştı. Rotasız bir gemi gibiydim. Fakat Kur’an’ı okuduğum zaman, beni öyle bir hâl bürüdü ki, sanki o benim için var edilmişti, ben de onun için yaratılmıştım... Fatiha suresini okuduktan sonra Kur’an’ın mesajının evrensel olduğunu anlamaya başladım. Şimdiye kadar gördüğüm kitapların hiç birine benzemiyordu. Bütün kelimeler garip bir şekilde yakındı bana; sanki içimi bir yakınlık ve erime duygusu kapladı. Okyanusunu bulmuş bir ırmak gibiydim.” (A. Arı, Y. Karabulut, Neden Müslüman Oldum (İhtida Öyküleri), DİB Yayınları, Ankara-2006, s. 196-197) Hayatın anlam ve amacını Kur’an vasıtasıyla bulan insan için, ona olan ihtiyaç böylece sona ermiş olmamaktadır. Zira hayatını bu amaç doğrultusunda devam ettirmesinin önünde çeşitli engeller çıkabilmektedir. Bu yüzden hayat yolculuğunda karşısına çıkacak birçok yoldan doğru olanı tercih etme noktasında bir rehbere ihtiyaç duymaktadır. O, her ne kadar akıl ve irade sahibi bir varlık olsa da aklının iç ve dış unsurlardan etkilenerek onu yanlış yönlendirmesi her zaman mümkündür. Bu yanlış yönlendirmelere karşı akla rehberlik edecek olan ise yine Kur’an’dır. Onun bu yönü, bir ayette “Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür.” (İsra 17/9) diye ifade edilmektedir. Ayrıca Allah’ın bir mucizesi olarak Kur’an defalarca okunabilmekte, çok okunması bıkkınlık ve usanç uyandırmamakta, aksine insanı yeni anlam ufuklarıyla insanı karşılaştırmaktadır. Sonuçta Kur’anla olan iletişim, canlı, aktif ve aynı zamanda süreklilik arz eden bir meşguliyet haline gelmektedir. Bu süreç, insanı, “en hayırlı söz” olan Kur’an’ın öngördüğü değerlerle bütünleştirerek Hz. Peygamber’in müjdesine mazhar kılmaktadır. Kur’an öğrenme ve öğretme meşguliyetindeki bir topluluğu ve onların Kur’an’la kurduğu gönül bağının kazandırdığı manevi hazzı, Allah Rasûlü başka bir hadisinde şöyle tasvir etmektedir: “Bir topluluk Allah’ın Kitabı’nı okuyup ondan ders almak üzere Allah’ın evlerinden bir evde bir araya gelecek olsalar mutlaka üzerlerine sekinet iner ve onları Allah’ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah onları yanındakilere anar.” (Ebu Davud, Salat, 349) Sonuç olarak İnsanoğlu aklının talep ettiği cevabı, kalbinin temenni ettiği huzuru, ruhunun aradığı teselliyi Kur’an sayesinde bulabilmektedir. O, maddenin doyurmaktan aciz kaldığı aklını, kalbini, ruhunu Kur’anla beslemeye ne kadar muhtaçtır!
Hiçbir Müslüman evi gösteremezsiniz ki, o evin ya duvarında ya da sandık, dolap ve kütüphanelerinde Yüce Yaradan’ın kelâmı bulunmasın. din ve sosyal hayat Kur’an sevgisi Muammer Yılmaz Tarihçi Yazar Türk insanında vatan, bayrak ve Kur’an sevgisi yüzyıllar öncesine dayanan bir tarihi olgudur. Milli ve manevi değerlerimizin bir bütünü olan bu üçlü, milletimizin gönlünde adeta bütünleşmiştir. Kur’an ve onun sevgisi her Müslümanın damarlarından gönlüne ve yüreğine akan ilâhi bir iksirdir. Allah Kelâm’ı, bizler için sadece bir din ve ahiret kitabı değil, aynı zamanda ruhumuzun aynası, bedenimizin cilasıdır. Hiçbir Müslüman evi gösteremezsiniz ki, o evin ya duvarında ya da sandık, dolap ve kütüphanelerinde Yüce Yaratan’ın kelâmı bulunmasın. Genç kızlarımızın başındaki örtünün, sandığındaki çeyizinin motifi Mushaf kabıdır. Bu kabın üzerindeki desenler, çiçek ve tasvirler, yumuşak ve maharetli ellerden dökülen ruhun ve beynin ilâhi güzelliğidir. İnsanoğlunu Yaratan’ına yaklaştıracak tek rehber ve en büyük kitap Kur’an’dır. Bu Allah Kelâm’ı, kainat bilgileri, üslûbu, ahengi ile bir mucizedir. Allah Kelâm’ı bir mucize olduğuna göre, içerdiği mesajlar belirli bir zaman dilimine ve belirli bir topluma hitap etmez. O, zaman üstü ve evrenseldir. Bu ilâhi mucize, her çağın ve her toplumun ilacı, kılavuzu, kurtuluş reçetesi, en büyük şifa kaynağıdır. ondan birazcık tadanların hayatı değişir, ruhu dinçleşir, yaşamı manağlaşır. O bütün canlıları, cansızları sevgi ve saygıyla kucaklaştırır. Üslup bakımından Kur’an hiçbir esere benzemez. Zira insanların meydana getirdiği eserler ya şiirdir veya nesirdir. Kur’an ise ne şiirdir, ne de nesirdir. Kur’an ahiret âleminin haritası, ilâhi hadiselerin açıklayıcısı, insanlığın mürebbisi, insanlığı saadete ulaştıracak yolun hakiki mürşidi ve rehberidir. Haziran 2011 - 146 21
Page 1: Belarus HAZİRAN 2011 • SAYI 146
Page 4 and 5: 2 1 EDİTÖRDEN Dr. Yüksel Salman
Page 6 and 7: 4 başyazı Prof. Dr. Mehmet Görme
Page 8 and 9: 6 Belarus halkının İslam’a bak
Page 10 and 11: 8 lüman Tatarlar’ın temsilciler
Page 12 and 13: 10 gene sana heybe eyledum.’’ g
Page 14 and 15: 12 lerini unutmuşlar ancak, dinî
Page 16 and 17: 14 çerçevesinde 09-14 Nisan 2008
Page 18 and 19: 16 Son anlarında dahi ümmetini d
Page 20 and 21: 18 Kur’an’ı tebliğ sorumlulu
Page 24 and 25: 22 Kur’an ve onun sevgisi her Mü
Page 26 and 27: 24 olduğu ilmen sabittir. Toprağa
Page 28 and 29: 26 rek gün ve geceler… Regâib K
Page 30 and 31: 28 Kadir Gecesi Maddi ve manevi pek
Page 32 and 33: 30 O, çocukları “cennet kokusu
Page 34 and 35: 32 Hz. Peygamber (s.a.s.) “Çocu
Page 36 and 37: 34 Yurtdışında çocuklar zeka se
Page 38 and 39: 36 Diller arası alışveriş ve et
Page 40 and 41: 38 Kültüre, sanata ve eskiye mera
Page 42 and 43: 40 Asya ile Avrupa’yı birbirine
Page 44 and 45: 42 Bitki Örtüsü: Kıyısıyla da
Page 46 and 47: Hz. Osman bin Affan, (ö.35/656) Me
Page 48 and 49: 46 Peygamberimizin vasisi de Hz. Al
Page 50 and 51: 48 ait bir çiftliğe uğrar, çift
Page 52 and 53: 50 insana öğüt fayda vermeyecek,
Page 54 and 55: 52 lıkları da tolere eden bir din
Page 56 and 57: 54 “21. Yüzyıl Avrupa’sında
Page 58 and 59: 56 Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Page 60 and 61: 58 Schwerte DİTİB Süleymaniye Ca
Page 62 and 63: 60 Alman Öğretmenlerden oluşan 1
Page 64 and 65: 62 Essen Din Hizmetleri Ataşeliği
Page 66: Bir Bakanlığımızın Adı Bir Sa

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?