27.12.2012 Views

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kur’an öğrenim ve öğretiminden, sadece lafzının okunması anlaşılmamalıdır. Çünkü<br />

Kur’an, lafız ve manadan oluşmakta, Yüce Allah onu düşünmek ve ibret almak<br />

amacıyla gönderdiğini ifade etmektedir.<br />

kelimeleri arasındaki “ve” edatından<br />

dolayı, bu müjdenin muhatabının<br />

Kur’an’ı öğrenip öğrendikten sonra<br />

onu başkasına öğretenler olmasının<br />

muhtemel olduğunu söylemişlerdir.<br />

(İbnü Hacer, Fethu’l-Bari, Beyrut-1379, IX, 76)<br />

Ancak söz konusu hadisin başka bir<br />

rivayeti, bu iki sınıfı ayrı ayrı değerlendirmeyi<br />

mümkün kılmaktadır.<br />

Buna göre aynı hadis, “Şüphesiz en<br />

hayırlınız Kur’an’ı öğreten veya onu<br />

öğrenendir.” (Darimi, Fedailu’l-Kur’an, 2)<br />

diye de rivayet edilmiştir. Hadiste<br />

iki kelime birbirine; “veya” edatıyla<br />

bağlandığından, anlam iki fi ilden<br />

birini yapanları içermektedir. Yani<br />

hadisteki müjde, Kur’an’ı öğretme ya<br />

da öğrenme işinden herhangi biri ile<br />

meşgul olanları kapsamaktadır.<br />

Kur’an’ı öğrenme ve öğretme sürecinde<br />

gözetilmesi gereken çeşitli<br />

ilkeler vardır. Ancak bunlardan, söz<br />

konusu hadis bağlamında ihlâs,<br />

samimiyet, azim, sebat ve sürekliliği<br />

özellikle vurgulamak gerekir. Zira bu<br />

değerleri, hadisin ravilerinden Ebu<br />

Abdirrahman es-Sülemi’nin şahsında<br />

görmekteyiz. Ebu Abdirrahman söz<br />

konusu hadisi naklettikten sonra:<br />

“İşte bu hadis beni -Kur’an öğretmek<br />

için- buraya oturttu.” demektedir. O,<br />

bu hadisten aldığı teşvik ile Hz. Osman<br />

döneminden Haccac dönemine<br />

kadar Kur’an öğretimiyle meşgul<br />

olmuştur. Bu sürenin 70 sene olduğu<br />

ifade edilmektedir. (İbnü Kesir, Tefsir, I, 68)<br />

Kur’an öğrenim ve öğretiminden,<br />

sadece lafzının okunması anlaşılmamalıdır.<br />

Çünkü Kur’an, lafız ve<br />

manadan oluşmakta, Yüce Allah onu<br />

düşünmek ve ibret almak amacıyla<br />

gönderdiğini ifade etmektedir. (Sa’d,<br />

29) Asr-ı saadette Hz Peygamber’in<br />

bu müjdesine mazhar olan Müslümanlar,<br />

Kur’an’ın dilini konuştukları<br />

için öğrenim ve öğretim esnasında<br />

tabii olarak onun manalarını anlayabiliyorlardı.<br />

(İbnü Hacer, a.g.e., IX, 76) Bu<br />

yüzden Kur’an’ı öğrenmek sadece<br />

kıraatini öğrenmeye hasredilmemeli,<br />

öğrenirken onun her seviyede insana<br />

hitap eden mesajlarını da anlamaya<br />

çalışmalıyız.<br />

Allah Rasûlü’nün Kur’an’ı öğrenen<br />

ve öğretenlere yönelik bu müjdesi,<br />

Kur’an’ın önemiyle açıklanabilir. Zira<br />

Kur’an, insanın en temel sorularına<br />

ve sorunlarına cevap vermekte, en<br />

onulmaz yaralarına merhem olmaktadır.<br />

İnsan, anlam arayışı içinde<br />

olan bir varlıktır; maddi ihtiyaçlarının<br />

giderilmiş olması onu huzurlu kılmaya<br />

yetmemekte; ruhsuz ve amaçsız<br />

bir hayat, onu derinden sarsmaktadır.<br />

İnsanın manevi ihtiyacı giderildiğinde<br />

ancak huzur ve mutluluk duyabilmektedir.<br />

Geçmişte olduğu gibi<br />

günümüzde de bu anlam arayışının<br />

cevabını Kur’an’da bulmuş insanlara<br />

Haziran 2011 - 146 19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!