Belarus Müslümanları - Diyanet İşleri Başkanlığı

18
Kur’an’ı tebliğ
sorumluluğu sadece
Hz. Peygamber’e ve
onun çağdaşlarına
has değildir.
Bu yüzden asrı
saadetten sonra
da her dönemde
Müslümanlar,
Kur’an öğrenim ve
öğretimine büyük
önem vererek
bu sorumluluğun
idrakinde
olmuşlardır.
Haziran 2011 - 146
din-düşünce-yorum
Kur’an öğrenmenin
ve öğretmenin önemi
Dr. Abdülkadir Erkut
Din İşl. Yük. Kurulu Uzmanı
Kur’an’ı Kerim,Yüce Allah tarafından
biz insanlara gönderilen ilahi bir kitaptır.
Kur’an bir şifa ve hidayet kaynağıdır.
İnsanların kendilerine gönderilen
bu ilahi mesajı anlayabilmek ve hayatlarını
ona göre tanzim edebilmek için
mutlaka onu öğrenmeleri ve okumaları
gerekmektedir. Onu okuyup anladıktan
sonra, ondan aldıkları huzur ve mutluluğu
herkese tattırmaları gerekmektedir.
Kur’an’ı ilk öğrenen ve öğreten kişi
Hz Peygamber (s.a.s.)’dir. O, Cebrail
aracılığıyla kendisine bildirilen vahyi
ashabına okumuş, onlara öğretmiş ve
ezberletmiş; söz ve davranışlarıyla da
onun hükümlerini açıklamıştır. Bu sürecin
sonunda “oku” emrinin yankısı Hira
mağarasını aşıp suya atılmış bir taşın
oluşturduğu dalgalar gibi dalga dalga
yayılarak, ulaşabildiği kalpleri ihya
etmiştir. Yüce Allah Hz. Peygamber’i
Kur’an’ın insanlığa ulaştırılmasından
sorumlu tutmuştur. (Maide, 67) Bu da
öncelikli olarak Kur’an’ın öğrenilmesi,
öğretilmesi ve masajlarının tatbiki
şeklinde gerçekleşmiştir. Kur’an öğrenim
ve öğretimi, kimi zaman Mekke’de
olduğu gibi baskı altında, kimi zaman
Medine’de olduğu gibi özgür bir ortamda,
her şart altında ve büyük bir
iştiyakla devam etmiştir.
Kur’an’ı tebliğ sorumluluğu sadece Hz.
Peygamber’e ve onun çağdaşlarına
has değildir. Bu yüzden asrı saadetten
sonra da her dönemde Müslümanlar,
Kur’an öğrenim ve öğretimine büyük
önem vererek bu sorumluluğun idrakinde
olmuşlardır. Hz Peygamber’in,
Müslümanlara bu sorumluluklarını
hatırlatan, Kur’an okumanın önemi
ve fazileti ile ilgili birçok hadisi vardır.
Bunların içinden, özellikle Kur’an’ı öğrenen
ve öğretenlere yönelik şu hadisi
dikkat çekicidir:
“En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve onu
öğretendir.” (Buhârî, Fedailu’l-Kur’an, 21 )
Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler “en
hayırlı söz” ile meşgul olmaktadırlar.
Zira Hz. Peygamber diğer bir hadisinde
“Şüphesiz sözün en hayırlısı Allah’ın
kitabıdır.” (Müslim, Cum’a, 43) buyurmuştur.
“En hayırlı söz” ile meşgul olanlar
Allah Rasûlü’nün diliyle “En hayırlınız”
taltifi ne mazhar olmuşlardır. Bazı hadis
âlimleri, “öğrenen ve onu öğreten”