17.03.2023 Views

Yapı Taşı

Aile dinamiklerinin incelenmesi üzerine hazırlanmış bir dergi.

Aile dinamiklerinin incelenmesi üzerine hazırlanmış bir dergi.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı 1

Ocak 2023

YAPI TAŞI

Aile İçi İletişim

&

Bağımlılığın Aile İçi

İletişimdeki Etkileri

&

Parçalanmış Aileler

&

Aile İle Yapılabilecek 10

Kaliteli Zaman Aktivitesi


Hazırlayanlar

Yazarlar

Ahmet Çağan Yılmaz

Fatma İdil Yılmaz

Merve Sevimli

Editör

Ahmet Çağan Yılmaz

Fatma İdil Yılmaz

Redaksiyon

Merve Sevimli


ÖN SÖZ

Aile kelimesi tartışmasız hepimiz için içi dolu

dolu bir kelime.Toplumun yapı taşı, kendimizin

de en nihai gerçeği.Aile içi iletişim temalı ‘Beni

Kalbinle Dinle’ projesi başka bir projeye

dönüştü.İletişim unsuru çok önemli fakat bu

araştırma projesinde daha da farklı noktalara

değinerek geniş bir yelpazeden bakıp bu konuda

bilgilenmek ve bilgimizi bir ışık gibi toplumun

her kesimine yaymak,insanları bilinçlendirmek

amaçlanmıştır.

Tematik alan aynı araştırma konusu

sosyokültürel ve sosyoekonomik faktörlerin

Türkiye’deki Aile Dinamiklerini etkileme

düzeyinin incelenmesidir.(İstanbul örneğinde Z-

Kuşağı üzerine bir araştırma)

Bu dergide araştırma sonucu edindiklerimiz

adım adım sizlerle paylaşılacaktır.Umarız

herkese ulaşır,olumlu anlamda katkı sağlamış

oluruz.

Katkı sağlayan herkese teşekkür eder,aile içinde

sağlıklı iletişimde kaldığımız günlerde buluşmayı

ümit ederiz.

Sevgiler,

Ahmet Çağan Yılmaz

Fatma İdil Yılmaz

Merve Sevimli


İçindekiler

Bireyin yetiştiği aile yapısın topluma

yaptığı etkiler

Ailelerin bir araya gelerek

oluşturduğu toplumlar ve aile

kalitesinin bunlara etkisi

Aile dinamiğinde iletişimin yeri ve

değişen aile dinamikleri

Çocuk gelişiminde cezalandırma ve

ödüllendirme yönteminin yeri ve sonuçları,

bunun yerine yapılabilecekler

Ailede bir ebeveynin kaybedilmesi ya da

boşanma durumunda olabilecekler


İçindekiler

Bir okulda yapılan çalışmaya göre ailede

geçirilen vakit ile ilgili veriler

Ebeveynlerin eğitim düzeyinin çocukların

genel ve akademik gelişimine etkisi

Evdeki kardeşi bireyin gelişimini etkiler mi?

Üzerine bir yazı

10 maddede çocuğunuz gelişimine fayda

sağlayacak davranışlar

Aile bağlarınızı kuvvetlendirecek ve aynı

zamanda eğlenceli aktiviteler!

Madde ve teknoloi bağımlılığı aile bağlarını

nasıl zedeler? Üzerine bir inceleme


Aile İçi İletişim

Aile, toplumun en küçük

birimini oluşturan sosyal

yapıya denir. Anne, baba ve

çocuktan oluşur. Aileler ise bir

araya gelerek toplumu

oluşturur. O sebeple iyi ya da

kötü olmalarından bağımsız,

her birey özeldir ve önemlidir.

Toplumu iyi mi yoksa kötü

mü etkileyecekleri ise

yetiştikleri aile ortamına

bağlıdır, çünkü insanlar,

büyüdükleri çevrenin birer

yansımasıdır. Kişinin topluma

yapacağı etki bakımından aile

içi iletişim ve hayatı öğrendiği

aile çok önemlidir. Ne yazık

ki bir çocuğun büyüyeceği

ortamı seçme şansı

bulunmamakta, o sebeple bu

noktada ebeveynlere büyük

bir sorumluluk düşüyor.

Ailenin çocuğu veya ergeni

etkin bir şekilde dinlemesi,

onlara karşı dürüst ve açık

sözlü olması; öz güvenli,

duygu ve fikirlerini etkin ve

açık şekilde ifade edebilen

bireyler yetiştirmek

bakımından çok önemlidir.

Yapı Taşı

Ancak bunun aksine, çocuğun

bir birey olarak görülmediği,

saygı duyulmadığı ve

küçümsendiği bir aile

ortamında çocuk kendini

yetersiz hisseder ve bir kişilik

geliştirmekte zorlanır. Bu

sebeple çocukla kurulan

iletişimin kalitesi çok

önemlidir. Günümüzde iyi ya

da kötü işler yapan yetişkinler,

iyi ya da kötü olmayı büyürken

öğrenmiştir, bunu iyilik ya da

kötülük olarak düşünmezler,

yapmayı bildikleri şey budur.

Hazırladığımız dergide, aile içi

iletişimin topluma etkisini pek

çok farklı yönden inceledik ve

ile içi iletişimin bireyi nasıl

etkilediğini sizler için

araştırdık.

Sayfa 3


TOPLUMDA AİLENİN İŞLEVİ

Aile, toplumsal örgütlenmenin ve

toplumsal kurumlaşmanın temel işlevsel

bir ögesi ve çekirdeğidir. Birçok

toplumsal kurum gibi aile de insanlık

tarihi boyunca önemli değişiklikler

geçirmiş ve işlevlerinde

farklılaşmalar olmuştur.

Böylece günümüzde de bireyin sağlığı

kadar aile sağlığı kavramı geçerli

olmakta bireylerin ve ailenin

değerlerini, ilkelerini, uygulamalarını

bir anlamda sağlık davranışlarını da

içine alan yaşam tarzları

şekillenmektedir.

Her bir aile yapı, fonksiyon ve

gereksinimleriyle ayrı bir varlıktır ve

toplumun üyelerini şekillendirir, besler ve

toplumsal kurumlardan daha fazlasıdır.

Aile işlevleri, aile üyeleri tarafından

ailenin ve üyelerinin bireysel

gereksinimlerinin karşılandığı ve

sürdürüldüğü aktiviteler ve davranışlar

olarak tanımlanmaktadır.

Bu işlevlerin yerine getirilmesinde

yaşanan zayıflık veya güçlülüğün diğer

işlevleri de etkileyeceği bilinmektedir.

Bilinmesi gereken bir başka nokta, bu

işlevlerin aile ve üyeleri tarafından nasıl

algılandığıdır. Çünkü işlevlerin

algılanması dönemlere, siyasi, politik,

sosyolojik ve ekonomik değişimlere göre

farklılaşabilmekte ve aile üyelerinin

tutumlarını ve davranışlarını da

etkileyebilmektedir.

Yapı Taşı

Ancak bunun aksine, çocuğun bir birey

olarak görülmediği, saygı duyulmadığı

ve küçümsendiği bir aile ortamında

çocuk kendini yetersiz hisseder ve bir

kişilik geliştirmekte zorlanır. Bu sebeple

çocukla kurulan iletişimin kalitesi çok

önemlidir. Günümüzde iyi ya da kötü

işler yapan yetişkinler, iyi ya da kötü

olmayı büyürken öğrenmiştir, bunu

iyilik ya da kötülük olarak düşünmezler,

yapmayı bildikleri şey budur.

Hazırladığımız dergide, aile içi

iletişimin topluma etkisini pek çok

farklı yönden inceledik ve ile içi

iletişimin bireyi nasıl etkilediğini sizler

için araştırdık.

Sayfa 4


Aile

Dinamikleri

Üzerine

Aile kelimesi dilimize Arapçadan geçmesinin yanında Arapçada bir kişinin

bakmakla yükümlü olduğu hane halkı, bağımlılar anlamına gelir. Günlük

kullanımda ise “Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler

arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik”* olarak ifade

edilir. Dinamik kelimesi dilimize Fransızcadan geçse bile kökeni Eski Yunancaya

dayanır. Dinamik kelimesi günlük kullanımda “Hareketli, her an değişebilen, duruk

karşıtı.”** olarak ifade edilir. Bu doğrultuda aile dinamikleri ise aile içerisinde

değişen dengeleri ifade etmek için yerinde bir tabirdir. Çünkü toplumun her bireyi

belirli zamanlarda ailesine karşı olan tutumunu, davranışlarını ve iletişimini iyi ya da

kötü yönde gösterebilir. Bu da aile içi ilişkilerinde bağların kuvvetlenmesine ya da

zedelenmesine sebep olur. Ayrıca aile dinamiklerinin değişimi her zaman bizim

kontrolümüz dahilinde olmak zorunda da değildir. Dış ve müdahale

edemeyeceğimiz birtakım faktörler aile dinamiklerini büyük oranda etkileyebilir.

Örneğin doğduğumuzdan itibaren üstümüzde taşımak zorunda olduğumuz kimlik

özelliklerimiz; bizim aile dinamiklerinde hangi konumda kalacağımızı, ne gibi

imkanlarımızın olacağını belirler. Bu da bizim ailemizle olan iletişim ve

etkileşimimizin yani aile dinamiklerimizin kilit bir nokta olduğunu gösterir.

* sozluk.gov.tr

Sayfa 5

** sozluk.gov.tr


Türkiye’deki ve Yurt Dışındaki Aile Dinamiklerinin Farkları

“Her toplumun kendine özgü kültürü, alışkanlıkları ve insanların yerine getirmek zorunda

oldukları sosyal düzen kuralları bulunmaktadır. Sosyal yaşamı düzenleyen bu kurallar din,

ahlak ve miras olarak aktarılan diğer değerlerden bağımsız değildir. Bunlar, insanlara sosyal

yükümlülükler ve ödevler yükleyen örf ve âdet kurallardır (YILMAZ, 2018, s. 890)”.

Buna dayanarak Türkiye’deki toplumundaki kabul gören ya da tabu kabul edilen

davranışlarda dünyanın geri kalanından ayrıştığı noktalar olduğu söylenebilir. Örneğin,

“Almanya’da birden çok neslin aynı çatı altında bir arada yaşadığı ailelere artık nadiren

rastlanılmaktadır. Diğer bir deyişle, geniş aile yapılanmasını Almanya’da görmek hemen

hemen mümkün değildir (AKSOY, 2019, s. 40).”

Buna karşın Türkiye’nin özellikle kırsal bölgelerinde geniş aile kavramının ölmediğine

şahit olunmaktadır. Bunun kaynağında kültürel yapı farklılıkları yatar.

“Aile toplumsal normların ilk öğrenildiği yer olduğundan toplumun yapısının,

bütünlüğünün mayasıdır, özüdür. Hiçbir toplum bu özün bozulmasına seyirci kalamaz. Bu

nedenle toplum, ailenin sağlıklı bir şekilde işleyip işlemediğini denetlemek durumundadır.”

(ASLAN, 2002, s. 32)

Sayfa 6


AİLE İÇİNDEKİ İLETİŞİM

BİÇİMİNİN AKADEMİK BAŞARI

ÜSTÜNDEKİ ETKİLERİ

Ailedeki birçok etkenin akademik

başarıya etki ettiği görülmektedir.

Örneğin pek çok ebeveynin

kullandığı bir yöntem olan

cezalandırma ve ödüllendirme,

çocuğun akademik başarısını

geliştirme düşüncesiyle sık

başvurulan bir yöntemdir. Ancak

hedeflenenin aksine çocuğu

başarıya götürmez, çünkü çocuk

sadece ödül almak ve cezadan

kaçınmak amacıyla görevlerini

yerine getirmeye başlar ve aldığı

ödüllerden tatmin olmamaya başlar.

Aynı şey ceza yöntemi için de

görülmektedir. Bir süre sonra

çocuklar sadece cezalandırılmamak

için baskı içinde ders çalışacaklardır

ve belli bir yaştan sonra bu

çalışmayı tamamen bırakma

eğilimine girebilirler, k, bu da

eğitim hayatlarını olumsuz etkiler.

Çocuklarda akademik başarı ve

ailelerin çocuklarıyla verimli vakit

geçirmesi paralellik gösterir.

Yapı Taşı

Çocuklarınızla keyifli zaman

geçirmek, onlarla oyun oynamak,

aktivitelere katılmak, dışarı çıkmak,

sohbet etmek bağlarınızı

kuvvetlendirecektir.

Ailesiyle beraber zaman geçiren,

birlikte eğlenen, ortak

paylaşımlarda bulunan çocuklar çok

daha mutlu ve başarılı çocuklar

olacaklardır.

Ailenin akademik başarı üstündeki

başka bir etkiside sorumluluk

bilincini kazandırmak olacaktır.

Küçük yaşlardan itibaren

sorumluluk almayı öğrenen

çocuklar yaptıklarının sonuçlarına

katlanmayı öğrenmekte ve koşulları

iyileştirmek için daha büyük istek

duymaktadırlar. Sorumluluk

alabilen çocuklar başarı ve

başarısızlık getirilerini doğru

şekilde algılayabilmektedirler.

Böylelikle ailelerin söylemesine

gerek kalmadan ders çalışrlar ve

akademik başarı sağlıklı bir şekilde

yükselir.

Sayfa 7


Çocuklarınız size başarısız bir sonuç ile geldiğinde kullanabileceğiniz

yaklaşım şu şekilde olabilir “Başarılı olmayı istediğini ve bu sonuç için şu an

üzüldüğünü biliyorum. Ancak bazen başarılı olabilmek için başarısız

olmayı da bilmek gerekir. Nerelerde hata yaptığına bakıp eksiklerini

tamamlarsan bir sonraki sınava daha iyi hazır olacaksın.” denilebilir. Burada

anne baba kendi üzüntüsünden değil empati yaparak çocuğun neler

hissettiğini anlayabildiğinden bahsetmiş ve ona çözüm önerileri sunmuştur.

Bir çocuğun ihtiyaç duyduğu da ailesini üzmek değil, başa çıkamadığı bir

zorluğun nasıl üzerinden gelebileceğini öğrenmektir. Aşağıda bir okulda

yapılan araştırmada elde edilen başarı belgesi verilerine ulaşabilirsiniz.

Belge Alamadım

9.3%

Takdir Belgesi

47.4%

Teşekkür Belgesi

43.3%

Sayfa 8


PARÇALANMIŞ

AİLELER

Boşanma ve ya ölüm durumu bireylerde yarattığı etkiler dolayısıyla özellikle

çocuk olmak üzere kişinin hayatında düzeltilemez etkilere yol açar. İlk başta

ölüme değinelim: Bir ebeveynin kaybedilmesi durumunda çocukta yeri

doldurulamaz bir boşluk oluşur. Bu durumda ise yaşayan ebeveyne büyük bir

sorumluluk düşer. Ancak bu ebeveyn için de çok zordur çünkü parterini

kaybetmesinin travmasıyla boğuşurken bir yandan çocuğuna artık hem baba

hem de anne olması gerekmektedir.

Ayrıca bu durum sadece tutumla yetmez, ekonomik bakımdan da artık tek

başına kalan ebeveyn, çocuğuna iyi bir gelecek verebilmek için artık çok

çalışmak durumundadır. Ekonomik yetersizliğin aile dinamiklerine zarar verdiği

kanısına varmıştık. Eğer bir ailede ekonomik sorumluluk erkeğin omzuna

yüklenmiş ise babanın ölümü durumunda aile dinamiklerinde ciddi bir biçimde

sarsıntı meydana gelir. Gelir kapısının ortadan kalkmasıyla yaşam standartlarının

düştüğü görülür. Bu durum hem anne hem de çocuklar için çok zordur çünkü

aynı zamanda babanın eksikliğini bir başka açıdan hatırlatan bir unsurdur aynı

zamanda.

Ancak unutulmamalıdır ki, yaşayan ebeveynin bu tür durumlarda

bocalaması çok normaldir. Aile dinamiğinde gerçekleşen devasa değişimi

çocuklarına yansıtmamak için çabalayan ebeveyn bir noktada tıkanır. Kendisi ile

ilgilenmeyi unutmuştur çünkü. Durum bu hale geldiğinde bir psikologdan

destek alınması tavsiye edilir.

Sayfa 9


Boşanma ile ölüm yarattığı sonuçlar benzese de ayrışırlar. Çünkü boşanmalar

genellikle aniden değil belirli sorunlar üzerine gerçekleşmektedir. Boşanma

yolunda ilerleyen evli çiftlerde çocuğun akıl sağlığı olumsuz etkilenir.

Aile içerisinde çıkan kavgalar çocukta travma bırakır ve hayatının kalanı

boyunca taşıyacağı bir yüke dönüşür. Boşanma sonrasında çocukların yaklaşık

yüzde yirmisinde sorunlar ortaya çıktığı bulgusuna ulaşılmıştır.

Bu oran, boşanmamış ailelerin çocuklarındaki riskin iki katıdır. En sık

görülen davranış sorunları: kurallara uymama, akademik başarıda düşüklük,

kaygı ve depresyon şeklinde ortaya çıkar. Boşanma zaten başlı başına bir stres

oluşundan doları stres bozukluğunun görülmesi de bir olasılıktır. Boşanmanın

çocuklarda sosyal ilişki sorunlarına yol açtığı görülmüştür ve çocuğun kendi

evliliğinde boşanma ihtimalini arttıracak bir etkide bulunur. Ancak bunlar sadece

yüzde yirmilik kısmı içeriyor, her çocukta bir sorun çıkacak diye bir şart yok

elbette. Boşanmış ailelerin çocuklarının büyük kısmında klinik olarak anlamlı

sorunlar görülmez. Boşanmış ailelerden gelen birçok çocuk, yaşıtlarından daha

mutlu ve daha başarılıdır. Çünkü bazı çocuklar için ailesinin boşanması iyi bir

şey olarak görülür, çünkü her gün kavga eden ve anlaşamayan kişilerin arasında

kalmak bazen boşanmadan daha kötü sonuçlara yol açar.

Ayrıca boşanmanın kültürlerle de ilgisi görülmektedir. Örneğin kırsal doğu

bölgelerinde boşanma oranı kentsel bölgelere oranla düşük olduğu

gözlenmektedir. Buna sebep olarak kentsel bölgelerde kişisel haklar bakımından

insanların daha bilinçli olması gösterilmektedir. Başka nedenleri örnek verecek

olursak kırsal kesimlerde boşandıktan sonra kadınların değerinin daha aşağıda

görülmesinde etkili olmaktadır.

Sayfa 10


AİLEMİZLE YETERİNCE

VAKİT GEÇİRİYOR

MUYUZ ?

Yaptığımız anketler ve araştırmalarımız sonucunda ebeveynlerin çalışma

saatlerinin uzunluğundan ve izin günlerinin azlığından aile üyeleri birlikte

yeterince vakit geçiremediği görülmektedir. Bu elbetteki aile içi iletişimsizliğe

sebep olup aile dinamiklerine zarar verebilmektedir. Peki çalışan aileler bu

sorunu nasıl giderebilirler ?

Serbest çalışır

24.2%

Serbest çalışır

24.2%

22.00 den sonra

5.2%

izin günü yok

18.00 den sonra 2.7%

52.9%

Hafta sonları

45.3%

20.00 den sonra

17.6%

Sadece pazar

27.7%

Çalışan anne ve babaların, gerek iş yerlerindeki, gerek evlerindeki, gerekse diğer

sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için, daha düzenli ve planlı bir şekilde

çalışarak zamanlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. Zamanlarını

etkin bir şekilde kullanamayan çalışan ebeveynler, çocuklarına vakit ayırmakta

zorlanabilmektedir. Bunun için, ebeveynlerin önceden bir planlama yaparak,

çocuklarıyla ilgilenebilecekleri zamanı belirlemeleri, başka bir şey ile meşgul

olmamaları açısından fayda sağlayacaktır.

Sayfa 11


Verimli ve kaliteli vakit

geçirmek sadece birlikte

televizyon izlemek, birlikte

olmak yada aynı ortamda

bulunup birbirinden bağımsız

uğraşlarla ilgilenmek demek

değildir. Verimli ve kaliteli

vakit geçirmek, ebeveynlerin

çocuklarıyla karşılıklı, sözel

yada sözel olmayan bir şekilde

veya işbirliğine dayalı

etkileşimde bulunması anlamına

gelmektedir. Bir başka deyişle,

verimli ve kaliteli vakit

geçirmek, çocuğun, bedensel,

zihinsel, duygusal, sosyal

gelişimine katkı sağlayacak,

eğitici, öğretici, eğlendirici,

yaratıcılık içeren faaliyetlerini

ve çocuğun yaşına uygun

sorumluluk

almasını

destekleyici, karşılıklı etkileşime

dayalı veya işbirliğine dayalı

faaliyetleri içermektedir.

Sayfa 12


EBEVEYNLERİN OKUMUŞLUK DÜZEYİNİN

AİLE DİNAMİKLERİNE ETKİSİ

Eğitim, ailede başlar. Çocuğun hayatı

boyunca, öğreneceği bilgiyi işleyecek,

bilgiden bilgi üretecek, bilgiden katma değer

üretecek olan kişiliğinin geliştiği yer ailedir.

Çocuğun davranışlarını şekillendirecek,

bilginin kıymetini öğretecek, öğrenmeyi

yaşam biçimi haline getirecek, çocuğa olumlu

davranışlar kazandırılacak yer de öncelikli

olarak ailedir.

Bu yüzden ebeveynlerin okumuşluk düzeyinin elbette ki çocuklarda akademik başarısına

etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda da akademik başarısı yüksek çocukların

ebeveynlerinin eğitim seviyesinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca

okumuşluk düzeyi kültüre ve yaşam tarzına da bağlıdır. Örneğin kırsal kesimde kız

çocuklarının bir iki kuşak öncesine kadar genellikle ilkokuldan sonra okutulmadığı

tespit edilmiştir. Eğitim seviyesi düşük olan ebeveynlerin çocuklarının da akademik

başarısı olumsuz etkileneceğinden gelecek nesillerde de kurulan aile dinamiklerini de

olumsuz etkileyebilmektedir.

Lisans Üstü

13.1%

Lisans

18.8%

İlköğretim

18.8%

İlköğretim

32%

Ortaöğretim

4.7%

Lisans

50.2%

Ortaöğretim

4.7%

Lisans

57.7%

ANNE İÇİN EĞTİM SEVİYESİ

BABA İÇİN EĞTİM SEVİYESİ

Sayfa 13


KARDEŞ SAYISININ

AİLE DİNAMİKLERİNE

ETKİSİ

Evilik sonrası çocuk sahibi olmak istemekle başlayan serüven tek çocuk mu ,

çok çocuk mu? sorularıyla devam eder. Buna karar vermek zor bir süreç olsa da

her iki seçeneğin de avantajları ve dejavantajları bulunmaktadır.

TEK ÇOCUK

OLMANIN

AVANTAJLARI

TEK ÇOCUK

OLMANIN

DEJAVANTAJLARI

Tek çocuklu ailelerde; çocuk

için ayrılan zaman, çok çocuklu

ailelere göre daha fazladır.

Aileler zamanlarını iyi organize

ederlerse, çocuğun her türlü

psikolojik ihtiyacını karşılamak

için gerekli fırsatı bulabilirler.

Tek çocuğun beslenme, giyim

ve eğitimi, ana-baba açısından

daha kolaydır. Çok çocuğa

oranla daha iyi yaşam ve eğitim

imkanlarına sahiptir.

Tek çocuklu ailelerde aile içi

tartışma oranının daha düşük

olma durumu vardır.

Anne açısından, tek hamilelik

ve tek doğum yaşanması avantaj

olarak ele alınabilir.

Yapı Taşı

Ebeveynlerin, aşırı koruyucu bir

yaklaşımla çocuğu bunaltmaları,

sevgi bombardımanıyla çocuğun

her istediğini yerine getirme veya

yaşamına sınırlama getirerek

özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik

tutumları; çocuğu güvensiz,

sorumluluktan uzak, doyumsuz bir

kişilik haline getirebilir.

Anne ve babanın hayatta

olmayacağı durumda; tek çocuğun,

bir kardeşin sağlayacağı

imkanlardan uzak olması nedeniyle

yalnız ve desteksiz olacağının

düşünülmesi dezavantajlardan bir

diğeridir.

Anne babanın, tatillerde ve

hafta sonlarında sürekli tek çocukla

ilgilenmek durumunda kalması

dezavantajlar olarak karşımıza

çıkmaktadır.

Sayfa 14


ÇOCUKLARIN DUYGUSAL

GELİŞİMİNE KATKI

SAĞLAYACAK DAVRANIŞLAR

KÜÇÜKKEN DÜŞTÜĞÜ ZAMAN KENDİ KALKMASI

KENDİ KENDİNE DE SIKILMADAN ZAMAN GEÇİREBİLECEK

ŞEKİLDE KALABİLMEK

KARARININ SONUÇLARI İLE BAŞ BAŞA KALMASINA

İZİN VERMEK

EMPATİ BECERİSİNİ GELİŞTİRECEK ŞEKİLDE KENDİNE

DİĞER CANLILARA ŞEFKAT GÖSTEREBİLMEYİ

ÖĞRETEBİLMEK

BİR SORUNU OLDUĞUNDA FARKLI ÇÖZÜM YOLLARI

İLE ÇÖZEBİLECEĞİNİN FARKINA VARMASINI

SAĞLAMAK

Sayfa 15


AİLE İLE

YAPILABİLECEK

10 KALİTELİ

ZAMAN

AKTİVİTESİ

Hep ailedeki sorunlardan bahsettik.

Biraz da ailedeki iletişim seviyesini

artırabilecek yolara bakalım.

"Hiçbir insan, iyi eğitilmiş bir aile kadar önemli bir miras bırakamaz."

Thomas Scott

Sayfa 16


BİRBİRİNİZİ TANIYIN

Ailenizle yapacağınız aktivite ve etkinliklere geçmeden önce,

çocuğunuzu iyi tanımalısınız. Bu sayede onun sevmediği ya da

yapmaktan hoşlanmayacağı etkinliklerden kaçınmış olursunuz. Sonuçta

kaliteli vakit geçirmek sadece birlikte olmak değildir, bu işlerden zevk

almalısınız!

BERABER YÜRÜYÜŞE ÇIKIN

Eğer ailenizle yapmak istediğiniz etkinliği seçemiyorsanız, yürüyüş

harika bir fikir olabilir. Çin'de yapılan bir araştırmaya göre, günde 40

dakika yürüyüş yapmak, çocuğunuzun göz sağlığına faydalı olabilir. S

Yürüyüş aynı zamanda kan dolaşımını da arttırır. Bu sayede

sistemimizdeki endorfin ve adrenalin seviyesi artar. Bu hormonların

artması kişiyi daha enerjik ve mutlu yapar.

Yürüyüş bir nevi terapi gibidir. Çocuğunzla yürürken teknolojiden

uzak olursunuz, sohbet edip aranızdaki bağları da geliştirirsiniz. Daha

önce yapmadıysanız, yürüyüşü denemelisiniz!

BİRLİKTE KİTAP OKUYUN

Teknolojiden biraz uzaklaşıp birlikte kitap okumak iyi bir fikir

olabilir. Çocuğunuz henüz küçükse ona yatmadan önce hikayeler

okuyabilirsiniz. Çocuğunuza kitap okumasını söylemek yerine siz

de onunla birlikte okursanız çocuğunuza kitap okuma alışkanlığını

daha kolay kazandırabilirsiniz. Sonuçta çocuklar küçük yaşlardan

itibaren taklit ederek öğrenirler. Kitap okuyan bir ebeveyn görerek

büyüyen çocuk, kitap okumayı öğrenir.

Sayfa 17


KUTU VE TAHTA OYUNLARI

OYNAYIN

Çocuğunuzun zeka gelişimi için de çok faydalı olması

bakımından iyi bir tercih olabilir. Özellikle satranç gibi oyunlar

oynayarak çocuğunuzun stratejik gelişimini olumlu yönde

etkileyebilirsiniz. Aynı zamanda teknolojik aletlerden

uzaklaşarak vakit geçirmek için iyi bir fırsat!

BİRLİKTE GEZİN

Çocuğunuzla birlikte yeni yerler keşfetmek güzel bir sosyal

aktivitedir. Birlikte müzelere hatt basit bir parka giderek bile yeni

anılar oluşturabilirsiniz. Gittiğiniz parkta bulduğunuz hayvanları

inceleyerek çocuğunuza keşif yapmayı ve merak duygusunu

aşılayabilirsiniz. Aynı zamanda elde ettiğiniz güzel anılar da

cabası!

Sayfa 18

AİLECEK YEMEK YİYİN

Birlikte yemek yemek, bir araya gelmek için güzel bir bahane.

Birlikte oturup sohbet ederek aile bağlarınızı

güçlendirebilirsiniz.


FİLM GECESİ YAPIN

Birlikte izlemek için doğru filmleri seçerseniz,

hem öğrenirsiniz hem de genel kültürünüze katkı

sağlamış olursunuz. Hatta bir film yerine belgesel

bile izleyebilirsiniz!

ÇOCUĞUNUZUN

DÜNYASINA ADIM ATIN

Çocuğunuzun tutkularını paylaşın. Yapmaktan zevk aldığı şeyleri tanıyın.

Bu sayede onlarla daha sağlıklı bir bağ kurmuş olursunuz. Mümkünse

hobilerinin bir parçası olmaya çalışın. Değilse, onlardan dinleyin, öğrenin

ve bu tutkunun onları neden mutlu ettiğini anlamaya çalışın. Anlaşıldığını,

dinlendiğini ve saygı duyulduğunu hisseden bir çocuk daha öz güvenli

olacaktır.

BİRLİKTE YENİ ŞEYLER

ÖĞRENİN

Birlikte yapacağınız yeni bir hobi edinebilirsiniz. Bu belki yeni bir dil

öğrenmek, birlikte yeni yemek tarifleri denemek, spor yapmak gibi bir

hobi olabilir, orası size kalmış!

Sayfa 19


SOHBET EDİN

Sonuncusu ve belki de en önemlisi, konuşmak.

Bu basit görünen önemli bir maddedir. Özellikle

küçük yaşlardan başlayarak çocuğunuzla

konuşmak, çocuğunuzun kelime dağarcığını

büyük çapta etkiler. Stanford Üniversitesi'nden Psikolog Anne Fernald'ın bir

çalışmasına göre, bir çocuğun zihinsel işleme hızının zengin dil yeteneğiyle

şekillendiği ortaya çıkmıştır. Çocuğunuzun zihin gelişimini etkilemesinin yanı

sıra, topluma etkin dinleme yeteneğine sahip bireyler kazandırmak bakımından

da çocuğunuzla iletişim kurmak çok önemlidir. O konuşur ve siz dinlerken

çocuğunuz hem dinlemeyi hem de etkili bir şekilde kendini ifade etmeyi öğrenir.

Sohbet etmek için çocuğunuza gününün nasıl geçtiğini sorabilir, kendi

gününüzü anlatabilir ya da bir konuda fikir alışverişi yapabilirsiniz.

Sayfa 20


BAĞIMLILIĞIN AİLE İÇİ

İLETİŞİMDEKİ ETKİLERİ

Bağımlılığın birçok çeşidi görülmektedir.

Araştırmamızda narkotik , psikotrop madde,

nikotin ve teknoloji bağımlılığına yer verdik.

Yaptığımız araştırmalar ve uyguladığımız

anketler sonucunda ulaştığımız verilere

göre sosyoekonomik düzeyi düşük olan

öğrencilerin risk grubunda olduğu

görülmektedir.

Okullar arasında yapılan araştırmalar sonucunda da en az bir kez sigara ve alkol

kullanma yüzdeleri yaklaşık olarak aynı olsa da sosyoekonomik düzeyi düşük olan

okullarda kullanımın devamlılığı görülmektedir. Madde kullanımını ve

bağımlılığını cinsiyet bakımından etki eden faktörlere bakıldığında ise erkeklerin

ailedeki rol model, aile baskısı ve fiziki şartların etkili olduğunu söylemek

mümkündür.

Teknoloji Bağımlılığı

Teknoloji bağımlılığına gelecek olursak günümüzde gelişen teknoloji ve erişimin

kolay olmasından dolayı internet ve sosyal medya kullanımı artmaktadır. Bu artışın

aile içi iletişimi ,akran iletişimini, ebeveyn-çocuk iletişimine zarar verdiği

görülmektedir. Aileler serbest vakitlerini televizyon izleyerek , telefon tablet

kullanarak geçiriyorlar . Aile içi iletişimin daha sağlıklı olunması için serbest

vakitlerin daha doğru değerlendirilmesi gerekmektedir.

Pinterest

1%

Snapchat

9.9%

TikTok

7.2%

Reddit

5%

WhatsApp

23.6%

Youtube

21.8%

Twitter

9.9%

Instagram

19.9%

Sayfa 21


Yeni Medya Elektronik dergisinde yayınlanan bir yazıda: “Günümüzdeki gelişen teknoloji

ve erişimin kolay olmasından dolayı internet ve sosyal medya kullanımı gün geçtikçe

çoğalmaktadır. Modern çağın getirmiş olduğu bu yenilikler, aile içi iletişimi, akran iletişimini

ve ebeveyn-çocuk iletişimine zarar vermektedir.” (GÜLEÇ, 2018, s. 118).

MBSJCS’de yayınlanan bir yazıya göre: “Özellikle ailelerin çocukları ile iletişim bağları

güçlendirmeli gerekmektedir. Bu konuda yaptığımız çalışmadan yola çıkarak ailelerin önemini

vurgulamak adına ailelere yönelik teknoloji bağımlılığını önlemeye yönelik eğitimler

düzenlenmesinde fayda olacaktır.” (ARDIÇ & SELVİ, 2018, s. 118).

2019’daki bir yüksek lisans tezinde ise: ”Katılımcıların genel internet kullanımından daha

çok sosyal medya kullanımlarının aile iletişim ve yaşam doyum düzeyi ile negatif ilişkili

çıkması düşündürücüdür. Çalışmada bilgi, eğlence, iletişim gibi alt ölçeklere sahip olan internet

kullanımının sadece eğlence alt boyutunda, aile iletişim doyumu ile negatif ilişki görülmüştür.”

(Öztat, 2019, s. 114).

KEFAD dergisinde bir yazıya göre: “Hiç kuşkusuz siber yaşam hayatımızı kolaylaştıran

bilgi kaynaklarıdır. Fakat aşırı kullanımları bağımlılığa yol açtığı için beraberinde de birçok

kişisel problemi getirmektedir. Ayrıca günümüzde internete telefonlarla da erişilmesiyle, cep

telefonuna ve internete olan bağımlılık daha da artmıştır.” (ÇALIŞKAN & Aslanderen 2014, s.

273)

“Aile içi iletişimde önemli olan noktalardan birisi de serbest zaman kullanımının önemidir.

Araştırma verilerinde insanlar serbest zamanlarını televizyon izleyerek geçiriyorlar. Bu da aile

üyeleri arasında iletişimsizliği tetikliyor. Geçmiş yıllarda televizyon yokken sohbetin ve

iletişimin önemi çokken günümüzde bireyselleşmeyle beraber insanlar artık kendi içlerinde bir

hayat yaşıyorlar.” (ABAY,2019, s. 113)

Sayfa 22


YAPI TAŞI

Aile Dergisi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!