07.03.2023 Views

Kırsal Yerleşme Planlaması

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yapılan çalışmalarla yolu, suyu, elektriği ve iletişim olanağı olmayan köy neredeyse kalmamıştır. Ancak

olumlu görünen bu çaba köylüyü köyünde tutmaya yetmemiştir.

Diğer yandan 1980 sonrasında ortaya çıkan serbest piyasa ekonomisi ve küreselleşme süreçleri etkisini

Türkiye’de de göstermiş, kabullenilen serbest piyasa ekonomisi anlayışı çerçevesinde kırsal alanlar üzerinde

turizm, enerji, konut, madencilik vb. amaçlı müdahaleler olmuş, Ülke Kalkınma hedefleri ile tutarlı, planlı

ve bütüncül olmayan bu müdahaleler kırsal alanlar üzerinde bozulmalara, doğal ve ekolojik yapının bazı

yerlerde geri dönüşü olamayacak şekilde tahribine yol açmıştır. Ayrıca tarım politikalarının tutarsızlığı da

bir yandan ekolojik dengeyi olumsuz etkilerken diğer yandan tarım gelirlerinin düşmesine neden olmuştur.

Gelir dağılımı açısından kentsel alanlardaki, özellikle de metropoliten alanlardaki gelir, kırsal alanlara göre

çok yüksektir. Bu durum kırsal alanlarda yaşayan, tarımsal üretimle geçinen köylü kesimini geçim sorunu

ve sonunda göç ile baş başa bırakmıştır. 2000’li yıllar ve sonrasında kırsal alanlar, iletişim ve ulaşım

altyapısındaki gelişmeler nedeniyle daha farklı bir sürece evrilmektedir. Ancak tarım sektörünün içinde

bulunduğu durum, plansızlık, tarımsal gelirin düşüklüğü ve kırsal alanların kentsel alanlara göre sahip olduğu

olanakların yetersizliği vb. daha birçok sorun kırsal alanların aleyhine bir durum olarak ortada durmaktadır.

Günümüzde illerin büyükşehir statüsüne dönüştürülmesi ile gerçekleştirilen idari yapılanma sürecinde,

yaşanan dönüşüm ve ortaya çıkan belirsizlikler de kırsal alanların sorunlarını daha farklı boyutlara taşımıştır.

2000’li yıllardan günümüze kadar kırsal alanlara plansız bir şekilde yapılan ulaşım, turizm, enerji,

madencilik, ormancılık, sanayi yatırımları artarak devam etmiştir. Bunları kolaylaştıran yasal düzenlemeler

ile tarımsal alanların toplulaştırılarak özel şirketlere devredilmesi, özelleştirmeler ve kentsel alanların

ihtiyacın çok üzerinde büyütülerek yayılması gibi birçok gelişme/müdahale kırsal alanların içinde bulunduğu

sorunları daha da büyüterek belirsizleştirmiştir.

Türkiye’de ağırlıklı olarak kente doğru olan göç nedeniyle sürekli nüfus kaybeden ve önümüzdeki birkaç

onlu yılda da bu yöndeki kaybın süreceği düşünülen kırsal yerleşmeler, yerleşme hiyerarşisi içinde en alt

noktada bulunmaktadır. Kırsal yerleşmelerin planlama pratiği açısından hem yasal, hem kurumsal olarak göz

ardı edildiği ve ona hak ettiği önemin verilmediği söylenebilir. Kentlere atfedilen önem nedeniyle kent

planlamanın öncelik aldığı ortamda, kırsal alanların kent planlamada egemen olan imarcı anlayışla ele

alınarak planlamaya çalışıldığını söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle kırsal alanların kapsamlı, bütüncül bir

anlayışla, kentlere eşdeğer bir varlık olarak ve kentlerle birlikte ele alınarak planlanması, bunun yasal,

kurumsal alt yapısının oluşturulması, planlama hiyerarşisi içerisindeki durumunun tanımlanması gereklidir.

6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!