You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
KUR’AN-I KERİM
DUÂ AYETLERİ
H E R G Ü N D U Â O K U !
H A L İ M G Ü N E Ş
ÖNSÖZ
Duâ gerek namazın içinde,
gerek namazın dışında olsun
çok önemli bir ibadettir: De ki:
“Duânız olmazsa Rabbim size
hiç değer verir mi? (25.Furkan
77.Ayet)
Duâ eden kul Allah’ın kendisine
çok yakın olduğunu bilir ve
isteği, derdi, sorunu için Allah’a
yönelir: «Kullarım sana, benden
sordukları zaman, şüphesiz ben
çok yakınım! Bana duâ ettiği
zaman, duâ edenin duâsına
icabet ederim. O halde onlar da
bana (davetime) icabet etsinler
ve bana iman etsinler! Umulur
ki onlar doğru yolu bulurlar.»
(2.Bakara 186)
Duâ Hazîne-i rahmetin
anahtarıdır. Tükenmez bir
kuvvetin medârıdır. Bir sırr-ı
azîm-i ubûdiyettir. Sebeb-i
hilkat-ı âlemin birisidir.
Ubûdiyetin rûhudur ve hâlis bir
îmanın neticesidir. (Risale-i
1.Fatiha(1-4. Ayetler)
الرحٖ ي ِم الرحْ مٰ ِن الل ِه بِسْ مِ
(1.1) - Rahman, Rahim olan
Allah’ın adıyla.
الْعَالَمٖي َن رَ ب لِل ِه اَلْحَ مْ دُ
(1.2) - Hamd alemlerin Rabbi
olan Allah’adır.
اَلرحْ مٰنِ الرحٖ ي ِم
(1.3) - (O Allah) Rahman,
Rahim’dir.
الدّ ٖي ِن يَوْ ِم مَالِكِ
(1.4) - Din(hesap) gününün
sahibi
1.Fatiha (5-7. Ayetler)
نَسْ تَعٖي ُن وَاِيا َك نَعْبُ ُد اِياكَ
(1.5) - Yalnız sana kulluk ederiz
ve yalnız senden yardım dileriz.
الْمُسْ تَقٖي َم الص رَا َط اِھْ دِ نَا
(1.6) - Bizi dosdoğru yola
hidayet et.
صِ رَاطَ الذٖي َن اَنْعَمْ َت عَلَيْهِ ْم
غَيْرِ الْمَ غْضُ و ِب عَلَيْهِ ْم وََ
الض الّ ٖينَ
(1.7) - Kendilerine nimet
verdiğin kimselerin yoluna
(hidayet et). Gazab edilenlerin
ve sapıtanların yoluna değil.
2.Bakara Sûresi: (32. Âyet)
سُبْحَ انَكَ َ عِلْمَ لَنَا اِ
مَا عَلمْتَنَا اِنكَ اَنْ َت
الْعَ لٖيمُ الْحَ كٖيُم
(2.32)- Seni tenzih ediyoruz,
senin bize öğrettiğinden
başka bizim ilmimiz yoktur
muhakkak ki Sen her şeyi
hakkıyla bilen her işi
hikmetle yapansın.
2.Bakara Sûresi: (126.127. Âyetler)
رَب اجْ عَ ْل هٰذَا بَلَدًا
اٰمِنًا وَارْزُ ْق اَهْلَ ُه مِ َن
الثمَرَاتِ مَنْ اٰمَن مِنْهُ ْم
بِاللهِ َ َو الْيَوْمِ اْ ٰ خِ ِر
(2.126)- “Rabbim! Burayı
emniyetli bir belde kıl ve onların
ehlinden Allah’a ve ahiret
gününe iman eden kimseleri
ürünlerle rızıklandır!”
رَبنَا
تَقَب ْل مِنا اِن َك اَنْ َت
السمٖيعُ الْعَلٖي ُم
(2.127)- “Rabbimiz! Bizden kabul
buyur! Şüphesiz sen, hakkıyla
işitensin, hakkıyla bilensin”.
2.Bakara Sûresi: (128. Âyet)
رَبنَا وَاجْ عَلْنَا مُ سْ لِمَ يِْن لَ َك
وَمِنْ ذُريتِنَا اُم ًة مُ سْ لِمًَة لَ َك
وَ اَرِنَا مَنَاسِ كَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا
اِنكَ اَنْ َت التوا ُب الرحٖ ي ُم
(2.128)- Rabbimiz! Bizi, sana
teslim olan kimseler kıl ve
soyumuzdan sana teslim olan
bir ümmet (çıkar). İbadet
usullerimizi bize göster ve
tevbemizi kabul et. Şüphesiz
sen, tevbeleri çok kabul
edensin, pek merhamet
edensin.
2.Bakara Sûresi: (129. Âyet)
رَبنَا وَابْعَ ْث فٖيهِ ْم رَسُوً
مِنْهُمْ يَتْلُوا عَلَيْهِ ْم اٰيَاتِ َك
وَيُعَلمُهُمُ الْكِتَا َب
وَ الْحِ كْمَ ةَ وَيُزَكّ ٖيهِ ْم اِن َك
اَنْتَ الْعَ ٖ ز يُز الْحَ كٖيُم
(2.129)- Rabbimiz! Onlara,
içlerinden bir peygamber
gönder ki, onlara senin
âyetlerini okusun, kitabı ve
hikmeti onlara öğretsin ve
onları arındırsın! Şüphesiz sen,
üstün olansın, hikmet
sahibisin.
2.Bakara Sûresi: (156. Âyet)
رَاجِ عُو َن اِلَيْ ِه وَاِنا لِل ِه اِنا
(2.156)- “Şüphesiz biz
Allah’a aidiz ve kuşkusuz biz
O’na dönücüleriz.”
2.Bakara Sûresi: (201. Âyet)
رَبنَا اٰتِنَا فِى الدنْيَا حَ سَ نَ ًة
وَفِى اْ ٰ خِ رَةِ حَ سَ نَ ًة وَقِنَا
عَذَابَ النارِ
(2.201) - “Rabbimiz! Bize
dünya da iyilik ver, ahirette de
iyilik ver ve bizi
ateş/cehennem azabından
koru!”
2.Bakara Sûresi: (250.Âyet)
رَبنَا اَفْرِ ْغ عَلَيْنَا صَ بْرًا
وَثَبتْ اَقْدَامَنَا وَ انْصُ رْنَا
عَ لَى الْقَ وْ مِ ٖ الْكَافِر يَن
(2.250) - Rabbimiz! Üzerimize
sabır yağdır, ayaklarımızı sabit
tut ve kâfirler topluluğuna
karşı bize nusret ver!
2.BAKARA: (255.Ayet)
َ
اَللهُ اِلٰهَ اِ هُ َو اَلْحَ ی الْقَ يوُم َ تَاْخُذُ ُه
سِ نَةٌ وََ نَوْ ٌم لَُه مَا فِى السمٰوَا ِت وَمَا فِى
اَْرْ ِض مَنْ ذَا الذٖى يَشْ فَ ُع عِنْدَهُ اِ بِاِذْنِ ٖه
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْدٖيهِ ْم وَمَا خَ لْفَهُ ْم وََ
ٍء مِنْ عِلْمِ ٖه اِ بَِما شَ اَء
يُحٖ يطُونَ بِشَ یْ
وَسِ عَ كُرْسِ ي ُه السمٰوَا ِت وَاَْرْ َض وََ يَؤُدُ ُه
ى حِ فْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِ الْ عَظٖ ي ُم
(2.255) - Allah; O’ndan başka ilah
yoktur. O, Hayy/diridir,
Kayyum/zatıyla kaimdir. O’nu
uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde
ve yerde olan her şey O’nundur. İzni
olmadan O’nun katında kim şefaat
edebilir? Onların önlerindekini ve
arkalarındakini bilir. Onlar ise O’nun
ilminden, dilediği kadarından başka
bir şey kavramazlar. O’nun Kürsü’sü,
gökleri ve yeri kuşatmıştır. Onların
muhafazası O’na ağır gelmez. O, çok
yüce pek büyük olandır.
2.Bakara: (285.Âyet)
سَ مِعْنَا وَ اَطَعْنَا غُفْرَانَ َك
رَبنَا وَ اِلَيْ َك الْمَ صٖ يُر
(2.285) - “İşittik ve itaat
ettik! Rabbimiz!
Bağışlamanı dileriz,
dönüş ancak sanadır!”
2.Bakara: (286.Âyet)
رَبنَا َ تُؤَاخِ ذْنَا اِ ْن نَسٖ ينَا اَ ْو اَخْ طَاْنَا
رَبنَا وََ تَحْ مِ ْل عَلَيْنَا اِصْ رًا كَمَا
حَ مَلْتَهُ عَلَى الذٖينَ مِنْ قَبْلِنَا رَبنَا
وََ تُحَملْنَا مَا َ طَاقَ َة لَنَا بِ ٖه وَاعْ ُف
عَنا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَ مْنَا اَنْ َت مَوْلٰینَا
فَانْصُ رْنَا عَلَى الْقَوْ ِم الْ َك ٖ افِري َن
(2.286) - “Rabbimiz! Eğer unutursak
veya hata edersek, bizi sorumlu
tutma! Rabbimiz! Bizden öncekilere
yüklediğin gibi, bize de ağır bir yük
yükleme! Rabbimiz! Bize
gücümüzün ona yetmeyeceği şeyleri
de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla!
Bize merhamet et! Sen Mevlâmızsın,
kâfirler topluluğuna karşı bize
yardım et! “
3.Âli İmrân Sûresi: (8. Âyet)
رَبنَا َ تُزِ ْغ قُلُوبَنَا بَعْ َد اِ ْذ
هَدَيْتَنَا وَ هَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْ َك
رَحْ مَةً اِن َك اَنْ َت الْوَ ها ُب
(3.8) - "Rabbimiz! Bizi
hidayete erdirdikten sonra
kalplerimizi eğriltme. Bize
katından bir rahmet bahşet.
Şüphesiz sen çok
bahşedensin."
3.Âli İmrân Sûresi: (9. Âyet)
رَبنَا اِن َك جَ امِ ُع النا ِس
لِيَوْمٍ رَيْبَ فٖي ِه
اِن اللهَ يُخْ لِفُ الْمٖيعَا َد
َ
َ
(3.9) - Rabbimiz, sen
mutlaka insanları, asla
şüphe olmayan bir günde
toplayacaksın. Allâh
sözünden dönmez.
3.Âli İmrân Sûresi: (16. Âyet)
رَبنَا اِننَا اٰمَنا فَاغْفِرْ لَنَا
ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النارِ
(3.16) - “Rabbimiz! Şüphesiz
biz iman ettik! Bizim
günahlarımızı bağışla ve bizi
ateşin azabından koru!”
3.Âli İmrân Sûresi: (18. Âyet)
َ اِلٰهَ الْحَ كٖي ُم الْعَز ٖ ي ُز اِ هُوَ
(3.18) - O’ndan başka ilah
yoktur. (Allah) azizdir, hikmet
sahibidir.
3.Âli İmrân Sûresi: (26. Âyet)
اَللهُ م مَالِكَ الْمُلْ ِك تُؤْتِى
الْمُ لْكَ مَ ْنتَشَ ا ُء وَتَنْزِ ُع الْمُ لْ َك
مِمنْ تَشَ اءُ وَتُعِ ز مَنْ تَشَ ا ُء
وَتُذِل مَنْ تَشَ ا ُء بِيَدِكَ الْخَ يْ ُر
اِنكَ عَلٰى كُل شَ یْ ٍء قَدٖي ٌر
(3.26)- “Ey mülkün sahibi
Allah’ım! Dilediğine mülkü
verirsin, dilediğinden de mülkü
çeker, alırsın! Dilediğini aziz
edersin, dilediğini de zelil
kılarsın! Hayır senin elindedir.
Şüphesiz sen her şeye kadirsin.
3.Âli İmrân Sûresi: (27. Âyet)
تُولِجُ اليْ َل فِى النهَارِ وَتُولِ ُج
النهَارَ فِى اليْ ِل وَتُخْرِ ُج
الْحَ ی مِ َن الْمَ ي ِت وَتُخْرِ ُج
الْمَ يتَ ِمنَ الْحَ ی وَ تَرْ زُقُ مَ ْن
تَشَ اءُ بِغَيْرِ حِ سَ ا ٍب
(3.27) - Geceyi gündüze
katarsın, gündüzü de geceye
katarsın! Ölüden diriyi
çıkarırsın, diriden de ölüyü
çıkarırsın! Dilediğini de
hesapsız rızıklandırırsın.”
3.Âli İmrân Sûresi: (35.Âyet)
رَب اِنّ ٖى نَذَرْ ُت لَ َك مَا فٖى
بَطْنٖى مُ َحررًا فَتَقَب ْل مِنّ ٖى
اِنكَ اَنْتَ السمٖي ُع الْعَلٖي ُم
(3.35) - “Rabbim! Şüphesiz
karnımdakini hür olarak
sana adadım, benden kabul
buyur! Şüphesiz sen,
hakkıyla işitensin, hakkıyla
bilensin.”
3.Âli İmrân Sûresi: (38. Âyet)
رَب هَبْ لٖى مِنْ لَدُنْ َك ذُري ًة
طَيبَةً اِن َك سَ مٖي ُع الدعَا ِء
(3.38) - “Rabbim! Katından
bana temiz bir zürriyet bahşet!
Şüphesiz sen duâları hakkıyla
işitensin. “
3.Âli İmrân Sûresi: (53. Âyet)
رَبنَا اٰمَنا بِمَ ا اَنْزَ لْ َت
وَاتبَعْنَا الرسُو َل فَاكْتُبْنَا
مَعَ الشاهِدٖي َن
(3.53)- Rabbimiz!
İndirdiğine iman ettik ve
Peygamber’e uyduk! O
halde bizi şahidlerle
beraber yaz.
3.Âli İmrân Sûresi: (147. Âyet)
رَبنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا
وَاِسْ رَافَنَا فٖى اَمْرِنَا وَثَب ْت
اَقْدَامَنَا وَانْصُ رْنَا عَلَى الْقَوْ ِم
الْكَافِر ٖ ينَ
(3.147) - “Rabbimiz! Bizim
günahlarımızı ve işimizdeki
taşkınlığımızı bağışla
ayaklarımızı sabit tut ve
kâfirler topluluğuna karşı
bize yardım et.”
3.Âli İmrân Sûresi: (173. Âyet)
حَ سْ بُنَا الل ُه وَنِعْ َم الْوَ كٖي ُل
(3.173) - “Allah bize yeter, O,
ne güzel vekildir!”
3.Âli İmrân: (191.192.Âyetler)
رَبنَا مَا خَ لَقْ َت هٰذَا بَاطًِ
سُبْحَ انَكَ فَقِنَا عَذَابَ النا ِر
(3.191)- “Rabbimiz! bunları
boş yere yaratmadın, seni
tesbih ederiz, bizi ateş
azabından koru!
رَبنَا
فَقَدْ
اِن َك مَ ْن تُدْخِ ِلالنا َر
اَخْ زَيْتَ ُهوَمَا لِلظالِمٖي َن
مِنْ اَنْصَ ارٍ
(3.192)- “Rabbimiz! Şüphesiz
sen, kimi ateşe koyarsan, artık
gerçekten onu rüsva edersin!
Zalimlerin hiç yardımcıları
yoktur.”
3.Âli İmrân Sûresi: (193.Âyet)
رَبنَا اِننَا سَ مِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادٖى
لِْ اَنْ اٰمِنُوا بِرَبكُ ْم فَا ٰ مَ نا
رَبنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَف ْر
عَنا سَ يپَاتِنَا وَتَوَفنَا مَ عَ اْ َبْ رَارِ
ٖ يمَانِ
(3.193) - “Rabbimiz! Şüphesiz
biz, “Rabbinize iman edin!”
diye imana çağıran bir
davetçiyi işittik ve hemen iman
ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı
bağışla, kusurlarımızı ört ve
ruhumuzu iyiler ile beraber al!”
3.Âli İmrân Sûresi: (194.Âyet)
رَبنَا وَاٰتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلٰى
رُسُلِكَ وََ تُخْ زِنَا يَوْ َم
الْقِيٰمَ ةِ اِن َك تُخْلِفُ
الْمٖ يعَ ادَ
َ
(3.194)- “Rabbimiz!
Peygamberlerin vasıtasıyla
bize va’dettiklerini bize ver
bizi kıyâmet günü rezil etme!
Şüphesiz sen, va’dinden
dönmezsin.”
5.Maide Sûresi: (83. Âyet)
مَ َع فَاكْتُبْنَا اٰمَنا رَبنَا
الشاهِدٖينَ
(5.83)- “Rabbimiz! İman
ettik, bizi şahid olanlarla
beraber yaz!”
5. Maide Sûresi: (111.Âyet)
وَاشْ هَ ْد اٰمَنا
مُسْ لِمُونَ
بِاَننَا
(5.111) - “İman ettik!
(Rabbimiz!) Gerçekten
bizim Müslümanlar
olduğumuza şahid ol!”
5. Maide Sûresi: (114. Âyet)
رَبنَا اَنْزِ ْل عَلَيْنَا مَائِدَ ًة مِ َن
السمَاءِ تَكُو ُن لَنَا عٖيدًا
َِولِنَا وَاٰخِ رِنَا وَاٰيَ ًة مِنْ َك
وَارْزُقْنَا وَ اَنْ َت خَ يْ ُر الرازِقٖي َن
(5.114) - “Rabbimiz! Bize
gökten bir sofra indir ki, bizim
için, öncekilerimiz ve
sonrakilerimiz için bir bayram
ve senden bir âyet/mucize
olsun. Bizi rızıklandır! Sen
rızıklandıranların en
hayırlısısın.”
6.Enam Sûresi: (161.Âyet)
اِننٖى هَدٰینٖى رَبّ ٖى اِلٰى
صِ رَاطٍ مُسْ تَقٖي ٍم دٖينًا قِيَمًا
مِلةَ اِبْرٰهٖيمَ حَ نٖيفًا وَمَا كَا َن
مِ نَ الْمُ شْ رِكٖينَ
(6.161)- “Şüphesiz Rabbim
beni dosdoğru bir yola
hidâyet kıldı. Dosdoğru bir
dine, İbrahim’in Hanif/Tevhid
dinine... O, ortak koşanlardan
olmadı.”
6.Enam Sûresi: (162.163.Âyetler)
اِن صَ َتٖى وَنُسُ كٖى
وَمَحْ يَایَ وَمَمَا ٖتى لِل ِه
رَب الْعَالَمٖينَ
(6.162)- “Şüphesiz namazım,
ibadetlerim, hayatım ve
ölümüm, âlemlerin Rabbi
olan Allah içindir.”
َ شَ ٖ ر يكَ لَهُ
اُمِرْتُ وَ اَنَا اَو ُل
ٰ وَبِذ لِكَ
الْمُ سْ لِمٖ يَن
(6.163) - “O’nun ortağı
yoktur! Ben bununla
emrolundum ve ben
Müslümanların ilkiyim.”
7.Ârâf Sûresi: (23.Âyet)
رَبنَا ظَلَمْنَا اَنْفُسَ نَا وَاِ ْن
لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَ مْنَا
ٖ ري َن
لَنَكُونَن مِنَ الْخَ اسِ
(7.23) - “Rabbimiz! nefsimize
zulmettik. Eğer bizi
bağışlamaz ve bize merhamet
etmezsen şüphesiz hüsrana
uğrayanlardan oluruz."
7.Ârâf Sûresi: (43.Âyet)
الْحَ مْدُ لِلهِ
الذٖى هَدٰینَا لِهٰذَا
وَ مَا كُنا لِنَهْتَدِ َى لَوَْ اَ ْن
هَدٰینَا الل ُه لَقَ ْد جَ اءَ ْت ُرسُ ُل
رَبنَا بِالْحَ ق
(7.43)- “Bizi buna (bu nimete)
ulaştıran Allah’a hamd olsun.
Eğer Allah bizi hidâyete
erdirmeseydi, biz kendimiz
hidâyete ermiş olamazdık.
Gerçekten Rabbimizin elçileri
hakkı getirmişlerdir.”
7.Ârâf Sûresi: (47.Âyet)
رَبنَا َ
الْقَ وْ مِ
تَجْ عَلْنَا
الظالِمٖي َن
مَ َع
(7.47)- “Rabbimiz! Bizi
zalimler topluluğuyla
beraber kılma.”
7.Ârâf Sûresi: (89.Âyet)
رَبنَا كُ لشَ یْ ٍء عِلْمًا عَلَى
اللهِ تَوَكلْنَا رَبنَا افْتَ ْح بَيْنَنَا
وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَ ق وَ اَنْ َت
خَ يْرُ الْفَ اتِحٖ يَن
(7.89)- "Rabbimiz ilmen her
şeyi kuşatmıştır. Allah’a
tevekkül ettik. Rabbimiz!
Bizimle kavmimizin arasını
hak ile aç (aramızda hak ile
hükmet). Sen açanların
(hükmedenlerin) en
hayırlısısın."
7.Ârâf Sûresi: (143.Âyet)
سُبْحَ انَكَ
اَولُ
تُبْ ُت اِلَيْ َك
الْمُ ؤْ مِ نٖيَن
وَاَنَا
(7.143)- “Seni tenzih ederim,
sana tevbe ettim ve ben
Mü’minlerin ilkiyim!
7.Ârâf Sûresi: (151.Âyet)
رَب اغْفِ ْر لٖى وََِخٖ ى
وَ اَدْخِ لْنَا فٖى رَحْ مَتِ َك
وَ اَنْتَ اَرْحَ ُم الراحِ مٖي َن
(7.151) - “Rabbim! Beni ve
kardeşimi bağışla ve bizi
rahmetine kat. Sen
merhametlilerin en
merhametlisisin.”
7.Ârâf Sûresi: (155.Âyet)
رَب لَْو شِ ئْ َت اَهْلَكْتَهُ ْم مِنْ قَبْ ُل
وَاِيايَ اَتُهْ لِكُنَا بِمَا فَعَ َل السفَهَا ُء
َى اِ فِتْنَتُ َك تُضِ ل بِهَا
ْن هِ
مِنا
مَنْ تَشَ ا ُء وَتَهْدٖى مَنْ تَشَ ا ُء اَنْ َت
وَلِينَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَ مْنَا وَ اَنْ َت
خَ يْرُ ٖ الْغَافِري َن
(7.155) - “Rabbim! Eğer
dileseydin daha önce onları da
beni de helak ederdin. İçimizdeki
beyinsizlerin yaptıklarından
dolayı bizi helak mi edeceksin?
Bu, senin imtihanından başka bir
şey değildir. Onunla dilediğini
saptırırsın ve dilediğini de
hidâyete erdirirsin. Sen bizim
velimizsin, bizi bağışla ve bize
merhamet et. Sen bağışlayanların
en hayırlısısın.”
7.Ârâf Sûresi: (156.Âyet)
وَاكْتُبْ لَنَا فٖى هٰذِهِ الدنْيَا
حَ سَ نَةً وَفِى اْ ٰ خِ رَ ِة اِنا
هُدْنَا اِلَيْ َك
(7.156) -“Bize bu dünyada
da, ahirette de iyilik yaz. Biz
sana yöneldik.”
7.Ârâf Sûresi: (158.Âyet)
ي هُ َو اِ
َ اِلٰهَ وَيُ ٖم ي ُت يُحْ ٖ
(7.158)- “O’ndan başka ilah
yoktur. Hayat verir ve öldürür.”
9.Tevbe Sûresi: (129.Âyet)
حَ سْ بِىَ اللهُ َ اِلٰ َه اِ هُ َو
عَلَيْهِ تَوَكلْتُ وَهُ َو رَ ب
الْ عَرْشِ الْعَظٖ ي ِم
(7.129) - “Allah bana yeter,
O’ndan başka ilah yoktur,
O’na tevekkül ettim ve O,
büyük Arş’ın Rabbidir!”
10.Yunus Sûresi: (85.86.Âyetler)
عَلَى اللهِ تَوَكلْنَا رَبنَا
تَجْ عَلْنَا فِتْنَ ًة لِلْقَوْ ِم الظالِمٖي َن
َ
(10.85)- “Yalnız Allah’a
tevekkül ettik. Rabbimiz! Bizi
zalimlerin kavmine bir fitne
kılma!”
وَنَجنَا بِرَحْ مَتِ َك مِ َن
الْقَ وْ مِ ٖ الْكَافِري َن
(10.86)- “Ve bizi rahmetinle
kâfirler topluluğundan
kurtar!”
11. Hud Sûresi: (47.Âyet)
رَب اِنّ ٖى اَعُو ُذ بِ َك اَ ْن
اَسْ پَلَكَ مَا لَيْسَ لٖى بِهٖ عِلْ ٌم
وَاِ تَغْفِرْ لٖى وَتَرْحَ مْنٖى
ٖ ري َن
اَكُنْ مِنَ الْخَ اسِ
(11.47)- “Rabbim! Gerçekten
ben, hakkında bilgi sahibi
olmadığım bir şeyi
istemekten sana sığınıyorum.
Eğer beni bağışlamaz ve bana
merhamet etmezsen, hüsrana
uğrayanlardan olurum.”
12.Yusuf Sûresi: (33.Âyet)
رَب الس جْ ُن اَحَ ب اِلَ ی مِما
يَدْعُونَنٖى اِلَيْ ِه وَاِ تَصْ رِ ْف
عَنّ ٖى كَيْدَهُ ن اَصْ ُب اِلَيْهِ ن
وَ اَكُنْ مِنَ الْجَ اهِلٖي َن
(12.33)- “Rabbim! Zindan
bana, bunların beni kendisine
davet ettikleri şeyden daha
iyidir. Eğer tuzaklarını
benden çevirmezsen, onlara
meyleder ve cahillerden
olurum.”
ٖ
12.Yusuf Sûresi: (101.Âyet)
رَب قَ ْد اٰتَيْتَنٖى مِ نَ الْمُ لْ ِك
وَعَلمْتَنٖى مِنْ ٖ تَاْوي ِل
َر السمٰوَا ِت
اَْحَ ادٖيثِ فَاطِ
وَاَْرْضِ اَنْ َت وَلِيّ فِى الدنْيَا
وَاْ ٰ خِ رَةِ تَوَفنٖى مُسْ لِمًا
وَ اَلْحِ قْنٖى بِالص الِحٖ ي َن
(12.101)- Rabbim! Hakikaten
bana mülkten (bir pay) verdin
ve bana rüyaların tabirini
öğrettin. Ey göklerin ve yerin
yaratıcısı! Sen dünyada da
ahirette de benim gerçek
dostumsun. Canımı Müslüman
olarak al ve beni salih
kimseler arasına kat.
13.Rad Sûresi: (30.Âyet)
هُوَ
عَلَيْهِ
رَبّ ٖى َ اِلٰ َه اِ
تَوَكلْ ُت وَ اِلَيْ ِه
هُ َو
مَتَا ِب
(13.30)- “O, benim
Rabbimdir, O’ndan başka
ilah yoktur. Sadece O’na
tevekkül ettim ve tevbem de
ancak O’nadır.
14.İbrahim Sûresi: (40.Âyet)
رَب اجْ عَلْنٖى مُقٖي َم الص لٰو ِة
وَمِنْ ذُريتٖى رَبنَا وَتَقَب ْل دُعَا ِء
(14.40)- Rabbim! Beni, namazı
dosdoğru kılan bir kimse kıl!
Zürriyetimden olanları da!.
Rabbimiz! Duâmı kabul
buyur!”
14.İbrahim Sûresi: (41.Âyet)
رَبنَا اغْفِ ْر لٖى وَلِوَالِدَ ی
وَلِلْمُؤْمِنٖينَ يَوْ َم يَقُو ُم
الْحِ سَ ابُ
(14.41)- Rabbimiz!
Hesabın görüleceği günde
beni, ana-babamı ve
Mü’minleri bağışla!
17.İsra Sûresi: (24.Âyet)
رَب ارْحَ مْهُمَا كَمَا
رَبيَانٖى صَ غٖيرًا
(17.24)- “Rabbim!
Onlar, küçükken beni
nasıl yetiştirdilerse sen
de onlara acı.
17.İsra Sûresi(80.Âyet)
رَب اَدْخِ لْنٖى مُدْخَ َل
صِدْقٍ وَ اَخْ رِجْ نٖى مُخْ رَ َج
صِدْقٍ وَاجْ عَ ْل لٖى مِ ْن
نَصٖ يرًا سُلْطَانًا لَدُنْكَ
(17.80)- "Rabbim, beni
doğruluk girdirişiyle girdir
ve beni doğruluk çıkarışıyla
çıkar. Bana katından
yardımcı bir güç ver."
18.Kehf Sûresi: (10.Âyet)
رَبنَا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْ َك
وَهَيئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا
رَحْ مَ ًة
رَشَ دً ا
(18.10)- “Rabbimiz!
Katından bize bir rahmet
ver ve bize işimizden bir
kurtuluş yolu hazırla.”
19.Meryem (4. Âyet)
رَب اِنّ ٖى وَهَ َن الْعَ ظْمُ مِ نّٖى
وَاشْ تَعَلَ الراْ ُسشَ يْبًا وَ لَ ْم
اَكُنْ بِدُعَائِ َك رَ ب شَ قِ يا
(19.4)- Rabbim! Kuşkusuz
benim kemiklerim iyice
zayıfladı ve baş, ihtiyarlık
ateşiyle alevlendi (saçım
ağardı). Rabbim! Sana duâ
etmekle hiç bedbaht olmadım.
19.Meryem (5.6. Âyetler)
َى مِ ْن
وَاِنّ ٖى خِ فْ ُت الْمَوَالِ
وَرَائٖىوَكَانَ ِت امْرَاَتٖىعَاقِرًا
فَهَ ْب لٖى مِنْ لَدُنْ َك وَلِيا
(19.5)- Şüphesiz ben, arkamdan
gelecek akrabalarımın (yanlış
yolda olmalarından)
korkuyorum. Karım da kısırdır.
Kendi katından artık bana bir
yardımcı lutfet!
يَرِثُنٖى وَيَرِ ُث
يَعْقُو َب وَاجْ عَلْ ُه
مِنْ اٰ ِل
رَ ب رَضِ يا
(19.6)- Bana vâris olsun ve
Yakub oğullarına da vâris olsun.
Rabbim! Onu, razı olduğun bir
kimse yap!
20.Taha Sûresi:(25-28.Âyetler)
رَب
اشْ رَ ْح لٖى صَ دْرٖی
وَيَسرْ لٖى ٖ اَمْری
(20.25)- Rabbim! Benim
göğsüme genişlik ver.
(20.26)- Bana işimi kolaylaştır.
عُقْدَ ًة وَاحْ لُلْ
يَفْقَهُوا
مِنْ لِسَ انٖی
قَوْلٖی
(20.27)- Dilimdeki düğümü çöz
(20.28)- Ki, sözümü anlasınlar.
20.Taha Sûresi: (114.Âyet)
عِلْمًا زِدْنٖى رَب
(20.114)- “Rabbim, ilmimi
artır!”
21.Enbiya Sûresi: (83.Âyet)
َى الض ر
رَب اَنّ ٖى مَسنِ
وَ اَنْتَ اَرْحَ ُم الراحِ مٖي َن
(21.83)- Rabbim!
“Gerçekten bana bu dert
dokundu ve sen
merhametlilerin en
merhametlisisin.”
21.Enbiya Sûresi: (87.Âyet)
َ اِلٰهَ اَنْ َت اِ
سُبْحَ انَكَ اِنّ ٖى كُنْ ُت
مِنَ الظالِمٖي َن
(21.87)- Senden başka ilah
yoktur, Seni tenzih ederim.
Kuşkusuz ben zalimlerden
oldum.”
21.Enbiya Sûresi: (89.Âyet)
رَب َ تَذَرْنٖى
خَ يْ ُر وَ اَنْتَ
فَرْدًا
وَارِثٖي َن الْ
(21.89)- “Rabbim! Beni tek
başıma bırakma ve sen
vârislerin en hayırlısısın.”
21.Enbiya Sûresi: (112.Âyet)
رَب احْ كُ ْم بِالْحَ ق
وَرَبنَا الرحْ مٰ ُن
الْمُ سْ تَعَ انُ عَلٰى
مَا تَصِ فُونَ
(21.112)- “Rabbim! Hak
ile hükmet. Rabbimiz çok
merhametli olandır. Sizin
vasfettiklerinize karşı
yardımına sığınılandır.
23.Müminun: (28.29.Âyetler)
اَلْحَ مْ ُد لِل ِه الذٖى نَجینَا
مِ نَ الْقَوْ ِم الظالِمٖي َن
(23.28)- “Bizi zalimler
topluluğundan kurtaran
Allah`a hamdolsun!”
رَب اَنْزِلْنٖى مُنْزًَ مُبَارَكًا
وَ اَنْتَ خَ يْ ُر الْمُ نْزِلٖيَن
(23.29)- “Rabbim! Beni
bereketli bir yere indir. Sen
konuk ağırlayanların en
hayırlısısın."
23.Müminun: (93.94. Âyetler)
رَب اِما تُرِيَنّ ٖى
مَا يُوعَدُونَ
رَب فََ تَجْ عَلْ ٖن ى
فِى الْقَ وْ مِ الظالِمٖي َن
(23.93)- “Rabbim! Eğer
onlara va’d olunanı bana
göstereceksen,
(23.94)- Rabbim! Öyleyse
beni zalim kavim içinde
bulundurma.
23.Müminun: (97.98. Âyetler)
رَب اَعُو ُذ بِ َك مِنْ هَمَزَا ِت
الشيَاطٖ ينِ
وَ اَعُو ُذ بِ َك رَ ب اَ ْن
يَحْ ضُ رُونِ
(23.97)- “Rabbim! Şeytanların
kışkırtmalarından sana
sığınırım.”
(23.98)- “Ve onların yanımda
bulunmalarından da sana
sığınırım Rabbim!”
23.Müminun: (109. Âyet)
رَبنَا اٰمَنا فَاغْفِ ْر لَنَا
وَارْحَ مْنَا وَ اَنْ َت خَ يْ ُر
الراحِ مٖينَ
(23.109)- “Rabbimiz! Biz
iman ettik, bizi bağışla ve
bize merhamet et, sen
merhamet edenlerin en
hayırlısısın!”
23.Müminun Sûresi: (116.Âyet)
فَتَعَالَى الل ُه الْمَ لِ ُك
الْحَ ق َ اِلٰهَ
رَب الْعَ رْ ِش
هُ َو اِ
الْكَر ٖ ي ِم
(23.116)- "Hak Melik
(hükümdar) olan Allah pek
yücedir, O`ndan başka ilah
yoktur, kerim (ihtişamlı)
Arş`ın Rabbidir."
23.Müminun: (118.Âyet)
رَب
وَ اَنْتَ
اغْفِ ْر وَارْحَ ْم
خَ يْ ُر ا لراحِ مٖي َن
(23.118)- “Rabbim! Bağışla
ve merhamet et. Sen
merhametlilerin en
hayırlısısın."
23.Müminun:(26. Âyet)
رَب انْصُ رْنٖى
بِمَا كَذبُونِ
(23.26)- “Rabbim!
Onların beni
yalanlamalarına karşı
bana yardım et.”
25.Furkan: (65.66.Âyetler)
رَبنَا اصْ رِ ْف عَنا عَذَا َب
كَا َن عَذَابَهَا اِ ن جَ هَنمَ
سَ اءَ ْت اِنهَا غَرَامًا
وَمُقَامًا مُسْ تَقَرا
(25.65)- “Rabbimiz!
Cehennem azabını bizden
çevir. Muhakkak ki onun
azabı devamlı (ve bir borç)
tur.”
(25.66)- "Şüphesiz orası ne
kötü bir karargâh ve ne kötü
bir yerleşme yeridir."
25.Furkan Sûresi: (74.Âyet)
رَبنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِ نَا
وَذُرياتِنَا قُر َة اَعْيُ ٍن وَاجْ عَلْنَا
لِلْمُتقٖينَ اِمَامًا
(25.74)- “Rabbimiz!
Eşlerimizden ve
zürriyetlerimizden bize gözler
aydınlığı ihsan et ve bizi
muttakiler için önder kıl.”
26.Şuara: (83.84.85.Âyet)
رَب هَبْ لٖى حُكْمًا
وَ اَلْحِ قْ نٖى بِالص الِ حٖ ي َن
(26.83)- Rabbim! Bana hüküm
lutfet ve beni Salihler arasına
kat!
لِسَ انَ صِدْ ٍق لٖى وَاجْ عَلْ
فِى اْ ٰ خِ ر ٖ ينَ
(26.84)- Bana sonrakiler içinde
lisan-ı sıdk kıl.
وَاجْ عَلْنٖى مِنْ وَرَثَ ِة
جَ نةِ الن عٖي ِم
(26.85)- Beni Naim cennetinin
vârislerinden kıl.
26.Şuara: (87.89.Âyetler)
وََ تُخْ زِنٖى يَوْ َم يُبْعَثُو َن
يَوْمَ َ يَنْفَ ُع مَا ٌل وََ بَنُو َن
اِ مَنْ اَتَى الل َه بِ َق لْبٍ سَ لٖي ٍم
(26.87)- Beni (insanların)
diriltilecekleri günde rezil etme.
(26.88)- Malın da, çocukların da
hiçbir fayda sağlayamadığı
günde.
(26.89)- Ancak Allah’a kalb-i
selim (temiz bir kalp) ile varan
müstesna.
26.Şuara Sûresi: (169.Âyet)
نَج نٖى وَ اَهْلٖى رَب
يَعْمَلُونَ
مِما
(26.169)- Rabbim! Beni ve
ehlimi onların
yaptıklarından kurtar.
27.Neml Sûresi: (15. Âyet)
اَلْحَ مْ دُ لِلِه الذٖى
فَض لَنَا عَلٰى َكثٖيرٍ مِ ْن
عِبَادِهِ الْمُ ؤْ مِ نٖيَن
(27.15)- “Bizi Mü’min
kullarının birçoğundan
üstün kılan Allah’a hamd
olsun.
27.Neml Sûresi: (19. Âyet)
رَب اَوْ زِعْنٖى اَنْ اَشْ كُ َر نِعْمَتَ َك
التٖى اَنْعَمْتَ عَلَ ی وَعَلٰى
وَالِدَی وَ اَنْ اَعْمَ َل صَ الِحً ا
تَرْضٰ یهُ وَ اَدْخِ لْنٖى بِرَحْ مَتِ َك
فٖى عِبَادِكَ الص الِحٖ ي َن
(27.19)- “Rabbim! Bana ve
anne-babama lutfettiğin
nimetine şükretmemi ve razı
olacağın salih amel işlemeyi
bana ilham et (beni muvaffak
kıl) ve beni rahmetinle salih
kullarının arasına kat.”
28.Kasas: (16.17.Âyet)
نَفْسٖ ى ظَلَمْ ُت اِنّ ٖى رَب
فَاغْفِرْ
(28.16)- “Rabbim! nefsime
zulmettim, beni bağışla.”
رَب بِمَا اَنْعَمْ َت عَلَ ی
فَلَنْ اَكُو َن ظَهٖيرًا
لِلْمُجْ رِمٖينَ
(28.17)- “Rabbim! Bana
lutfettiğin nimet hakkı
için artık suçlulara asla
arka çıkmayacağım.”
28.Kasas Sûresi: (21.22. Âyet)
رَب
نَجنٖى مِ نَ الْقَ وْ ِم
الظالِمٖ ي َن
(28.21)- “Rabbim! Beni
zalim kavimden kurtar.”
عَسٰى رَبّ ٖى اَنْ يَهْدِيَنٖى
سَ وَاءَ السبٖي ِل
(28.22)-”Umulur ki
Rabbim beni doğru yola
iletir.”
28.Kasas: (24. Âyet)
رَب
اِنّ ٖى لِمَا اَنْ َزلْ َت اِلَ ی
مِنْ خَ يْرٍ فَقٖي ٌر
(28.24)- “Rabbim! Doğrusu
bana indireceğin her hayra
(nimete) muhtacım.”
29.Ankebut: (30. Âyet)
انْصُ رْنٖى رَب
الْمُ فْ سِ دٖ ينَ
عَلَى الْقَوْ ِم
(29.30)- “Rabbim! Şu
bozguncu kavme karşı bana
yardım et.
35.Fatır Sûresi: (34.35.Âyetler)
اَلْحَ مْدُ لِلهِ الذٖى اَذْهَ َب
الْحَ زَ نَ اِن رَبنَا
لَغَفُورٌ شَ كُوٌر
عَنا
(35.34)- “Bizden tasayı gideren
Allah’a hamd olsun. Hakikaten
Rabbimiz çok bağışlayandır, çok
ihsan edicidir.
اَلذٖى اَحَ لنَا دَارَ الْمُقَامَ ِة مِ ْن
فَضْ لِهٖ فٖيهَا
نَصَ بٌ وََ يَمَسنَا فٖيهَا لُغُو ٌب
َ يَمَسنَا
(35.35)- O ki, lutfuyla bizi ikamet
yurduna (cennete) yerleştirdi.
Orada bize yorgunluk dokunmaz,
ve orada bize bir usanç ilişmez."
37.Saffat :(99.100.Âyetler)
اِنّ ٖى
رَب
ذَاهِ ٌب اِلٰى رَبّ ٖى
سَ يَهْدٖينِ
هَ ْب لٖى مِ َن
الص الِحٖ ينَ
(37.99)- “Kuşkusuz ben
Rabbime gidiyorum. Bana
doğru yolu gösterecektir.
(37.100)- Rabbim! Bana
salihlerden(bir evlat) ihsan
et.”
37.Saffat:(180.182. Âyetler)
سُبْحَ انَ رَب َك رَب الْعِزِة
عَما يَصِ فُونَ
وَسَ َمٌ عَ لَى الْمُ رْسَ لٖيَن
وَ الْحَ مْ ُد لِل ِه رَ ب الْعَالَمٖي َن
(37.180)- İzzet sahibi Rabbin,
onların nitelemelerinden
münezzehtir.
(37.181)- Ve selam,
peygamberler üzerine olsun.
(37.182)- Hamd, âlemlerin
Rabbi Allah’a mahsustur.
38.Sad Sûresi: (35.Ayet)
رَب اغْفِرْ لٖى وَهَبْ لٖى
مُلْكًا َِحَ ٍد
مِنْ بَعْدٖى اِن َك اَنْ َت
الْوَ هابُ
َ يَنْبَغٖى
(38.35)- “Rabbim! Beni
bağışla ve bana, benden
sonra kimsenin
ulaşamayacağı bir mülk
bahşet! Şüphesiz daima
lütufkâr olan sensin.”
39. Zümer: (46. Âyet)
َر السمٰوَا ِت
اللهُم فَاطِ
وَاَْرْضِ عَالِ َم الْغَيْ ِب
وَالشهَادَةِ اَنْ َت تَحْ كُ ُم
بَيْنَ عِبَادِ َك فٖى مَا كَانُوا
يَخْ تَلِفُو َن فٖيهِ
(39.46)- “Ey gökleri ve yeri
yaratan, görünmeyeni ve
görüneni bilen Allah’ım!
Hakkında ihtilaf etmekte
oldukları şeyle ilgili,
kullarının arasında ancak
sen hüküm verirsin.”
39.Zümer:(74. Âyet)
اَلْحَ مْ دُ لِلهِ الذٖى صَ دَقَنَا
وَعْدَهُ وَ اَوْ َرثَنَا اَْرْ َض نَتَبَواُ
مِ نَ الْجَ نةِ حَ يْ ُث نَشَ ا ُء
(39.74)- “Bize va’dini doğru
çıkaran ve bizi bu yere
(cennete) vâris kılan Allah’a
hamd olsun. Cennette
istediğimiz yerde otururuz.”
40.Mümin:(7.Âyet)
رَبنَا وَسِ عْ َت كُل شَ یْ ٍء
رَحْ مَةً وَعِلْمًا فَاغْفِ ْر
لِلذٖينَ تَابُوا وَاتبَعُوا
سَ بٖيلَكَ وَقِهِ ْم عَذَا َب
الْجَ حٖ يمِ
(40.7)- “Rabbimiz! Rahmet
ve ilimce her şeyi kuşattın.
Tevbe edenleri ve yoluna
uyanları bağışla ve onları
cehennem azabından koru”.
40.Mümin:(8.Âyet)
رَبنَا وَ اَدْخِ لْهُ ْم جَ نا ِت عَدْ ٍن
التٖى وَعَدْتَهُ ْم وَمَنْ صَ لَ َح مِ ْن
اٰبَائِهِمْ وَ اَزْوَ اجِ هِ ْم وَذُرياتِهِ ْم
اِنكَ اَنْ َت الْعَ ٖ ز يُز الْحَ كٖيُم
(40.8)- Rabbimiz! Onları ve
onların babaları, eşleri ve
soylarından salih olanları,
kendilerine va’dettiğin Adn
cennetlerine koy. Şüphesiz sen,
üstün/mutlak galipsin, hikmet
sahibisin.
40.Mümin: (9. Âyet)
وَقِهِمُ السيپَا ِت وَمَ ْن تَ ِق
السيپَاتِ يَوْ َمئِ ٍذ فَقَ ْد
رَحِ مْتَهُ وَذٰلِكَ هُ َو الْفَ وْ ُز
الْعَ ظٖ يمُ
(40.9)- Ve onları
kötülüklerden koru! Sen o
gün kimi kötülüklerden
korumuşsan, gerçekten ona
merhamet etmişsin. İşte bu
en büyük kurtuluştur."
43.Zuhruf:(13.14.Âyetler)
سُبْحَ انَ الذٖى سَ خ َر لَنَا
هٰذَا وَمَا كُنا لَُه مُقْرِنٖي َن
وَاِنا اِلٰى رَبنَا لَمُنْقَ لِبُو َن
(43.13)- “Bunu bizim
emrimize vereni takdis
ederiz, yoksa biz bunu
(hizmetimize) yanaştıracak
değildik.
(43.14)- Ve şüphesiz biz,
Rabbimize dönenleriz.
46.Ahkaf: (15. Âyet)
رَب اَوْ زِعْنٖى اَنْ اَشْ كُ َر
نِعْمَتَكَ التٖى اَنْعَمْ َت عَلَ ی
وَعَلٰى وَالِدَی وَ اَنْ اَعْمَ َل
صَ الِحً ا تَرْضٰ ی ُه وَ اَصْ لِ ْح لٖى
فٖى ذُريتٖى اِنّ ٖى تُبْ ُت اِلَيْ َك
وَ اِنّ ٖى مِ نَ الْمُ سْ لِمٖ يَن
(46.15)- “Rabbim! Bana ve anne
babama verdiğin nimetine
şükretmemi ve razı olacağın
salih bir amel işlememi bana
ilham et. Benim için soyuma da
salahı ver. Hakikaten ben tevbe
edip sana yöneldim ve gerçekten
ben Müslümanlardanım.”
59.Haşir:(10. Âyet)
رَبنَا اغْفِ ْر لَنَا وَِِخْ وَانِنَا
الذٖينَ سَ بَقُونَا ٖ بِاْيمَا ِن
وََ تَجْ عَلْ فٖى قُلُوبِنَا غِ
لِلذٖينَ اٰمَنُوا رَبنَا اِن َك
رَؤُفٌ رَحٖ ي ٌم
(59.10)- “Rabbimiz! Bizi ve
imanda bizi geçen
kardeşlerimizi bağışla ve
inananlara karşı
kalplerimizde kin bırakma.
Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok
şefkatli, pek merhametlisin.”
60.Mümtehine: (4.5.Âyetler)
رَبنَا عَلَيْ َك تَوَكلْنَا وَ اِلَيْ َك
اَنَبْنَا وَ اِلَيْ َك الْمَصٖ ي ُر
(60.4)- Rabbimiz! Sana
dayandık, sana yöneldik,
dönüş de ancak sanadır.
رَبنَا َ تَجْ عَلْنَا فِتْنَ ًة
لِلذٖينَ كَفَرُوا وَاغْفِ ْر لَنَا
رَبنَا اِن َك اَنْ َت الْعَ ٖ ز يُز
الْحَ كٖيمُ
(60.5)- Rabbimiz! Bizi inkâr
edenler için bir deneme
konusu kılma! Rabbimiz!
Bizi bağışla. Şüphesiz sen,
üstün/mutlak galipsin,
hikmet sahibisin.
63.Münafikun:(10.Âyet)
رَب لَوْ َ اَخ رْتَنٖى اِلٰى
اَجَ لٍ ٖ قَري ٍب فَاَص دقَ
وَ اَكُنْ مِنَ الص الِحٖ ي َن
(63.10)- “Rabbim! Beni
yakın bir süreye kadar
geciktirsen de sadaka
verip iyilerden olsam!”
66.Tahrim: (8. Âyet)
رَبنَا اَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا
وَاغْفِرْ لَنَا اِن َك عَلٰى
كُل شَ یْ ءٍ قَدٖي ٌر
(66.8)- “Rabbimiz!
Nurumuzu tamamla ve
bizi bağışla! Şüphesiz
Sen her şeye kadirsin.”
66.Tahrim: (11. Âyet)
رَب ابْ ِن لٖى عِنْدَ َك بَيْتًا
فِى الْجَ نةِ وَنَجنٖى مِ ْن
فِرْعَوْنَ وَعَمَلِ ٖه وَنَجنٖى
مِنَ الْقَ وْ ِم الظالِمٖي َن
(66.11)- “Rabbim! Bana
katında cennette bir ev
yap, beni Firavun’dan ve
onun (çirkin) işinden
kurtar ve beni zalimler
topluluğundan da kurtar!”
71.Nuh Sûresi: (26-27.Âyetler)
رَب َ تَذَ ْر عَلَى اَْرْ ِض
مِ نَ ٖ الْكَافِر ينَ دَيارًا اِن َك
اِنْ تَذَرْهُ ْم يُضِ لوا عِبَادَ َك
وََ يَلِدُوا اِ فَاجِ رًا كَفارًا
(71.26)- “Rabbim!
Yeryüzünde kâfirlerden
kimseyi bırakma!”
(71.27)- Sen eğer onları
bırakırsan, kullarını
saptırırlar ve facir kâfirden
başka doğurmazlar.
71.Nuh Sûresi: (28. Âyet)
رَب اغْفِ ْر لٖى وَلِوَالِدَ ی
َى مُؤْمِنًا
وَلِمَنْ دَخَ َل بَيْتِ
وَلِلْمُؤْمِنٖينَ وَالْمُؤْمِنَا ِتوََ
تَزِدِ الظالِمٖي َن اِ تَبَارًا
(71.28)- Rabbim! Beni, ana
babamı, inanarak evime gireni,
inanan erkekleri ve inanan
kadınları bağışla. Zalimlere
helaktan başka artırma.
113.Felak:(1-5. Âyetler)
اَعُوذُ بِرَ ب الْفَ لَ ِق مِ نْ شَ ر مَا
خَ لَقَ وَ مِ نْ شَ ر غَاسِ ٍق اِذَا وَقَ َب
وَ مِ نْ شَ ر النفاثَا ِت فِى الْعُقَ ِد
وَ مِ نْ شَ ر حَ اسِ ٍد اِذَا حَ سَ َد
(113.1)- Sabahın Rabbine
sığınırım.
(113.2)- Yarattığı şeylerin
şerrinden.
(113.3)- Karanlığı bastığı
zaman gecenin şerrinden.
(113.4)- Düğümlere üfleyen
büyücülerin şerrinden.
(113.5)- Ve hased ettiği zaman
hasedçinin şerrinden.
114.Nas Sûresi: (1-6. Âyetler)
اَعُوذُ بِرَ ب النا ِس مَ لِ ِك
الناسِ اِلٰ ِه النا ِس مِ نْ شَ ر
الْوَسْ وَاسِ الْخَ نا ِس اَلذٖى
يُوَسْ وِسُ فٖى صُ دُو ِر النا ِس
مِ نَ الْجِ نةِ وَ النا ِس
(114.1)- İnsanların Rabbine
sığınırım.
(114.2)- İnsanların
Melikine/mutlak hükümdarına.
(114.3)- İnsanların ilâhına.
(114.4)- O sinsice vesvese veren
vesvesecinin şerrinden.
(114.5)- Ki o, insanların
göğüslerine vesvese verir.
(114.6)- Gerek cinlerden ve
gerekse insanlardan.