30.01.2023 Views

Jurcomag-Q4

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

3 AYLIK E-DERGİ (EKİM KASIM ARALIK)

AGSAYI: 04

Yapay Zeka (AI)

Teknolojisi ve

Yasal Uyumluluk

Yapay zeka, sürücüsüz arabalardan akıllı sohbet

robotlarına kadar yaşama ve çalışma şeklimizde

devrim yaratıyor!

Rekabet Kurulu'ndan

Meta'ya 346 milyon TL

idari para cezası!

4054 sayılı Rekabetin Korunması

Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal

ettikleri iddiasına yönelik olarak

yürütülen soruşturma tamamlandı.

Sayfa 11

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik

Raporlama Direktifi Kabul

Edildi!

Sayfa 5

EU ve UK GDPR

Kapsamında

Kişisel Veri Aktarımı

Sayfa 3

2023 KVKK İdari

Para Cezaları

Sayfa 11

Hong Kong Merkezli

BlockChain Firması BSN

Türkiye’ye Girdi

Geçtiğimiz günlerde Hong Kong

merkezli Blockchain-based Service

Network (BSN) İstanbul’da tanıtıldı.

Sayfa 6


Online Eğitim Platformu

Birbirinden Farklı Eğitimler ve Alanında Uzman Eğitmen

Kadromuz ile Jurcom Academy Deneyimini Yaşayın!

Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

i n f o @ j u r c o m a c a d e m y . c o m


AG

3

BLOG

EU ve UK GDPR

Kapsamında Kişisel

Veri Aktarımı

EU GDPR ve UK GDPR Kapsamında Sınır

Ötesi Veri Aktarımı Etki Değerlendirmesi

EU GDPR Kapsamında Kişisel Verilerin Aktarılması

GDPR madde 44 ve 50, kişisel verilerin üçüncü taraflara veya

uluslararası kuruluşlara aktarılmasını ele almaktadır. Avrupa

Komisyonu’nun “Yeterlilik Kararı”, devam eden bir uluslararası

kişisel veri aktarımı konusunda yasallığını belirlemek için

bakılacak ilk yerdir.

Bir yeterlilik kararı olmadan, veri sorumlusu veya veri işleyen, veri

sahibine uygun korumalar sağlayarak üçüncü bir ülkedeki veri

koruma eksikliğini telafi etmek için adımlar atmalıdır. Bağlayıcı

şirket kurallarının benimsenmesi, Komisyon tarafından

yayınlanan standart veri koruma hükümleri, bir denetim otoritesi

tarafından kabul edilen standart veri koruma klozları veya bir

denetim organı tarafından onaylanan sözleşme klozları, kabul

edilebilir önlemlerin birkaç örneğidir.

Transfer Etki Değerlendirmesi – TIA Nedir?

Gizlilik alanında, “Transfer Etki Değerlendirmesi” (TIA) nispeten

yeni bir kavramdır. Avrupa Komisyonu tarafından Haziran

2021’de yayınlanan yeni standart sözleşme maddelerinin (SCC)

14. Maddesi, bir TIA gerçekleştirme gerekliliğini belirlemektedir.

Kişisel veri aktarımı süreçlerinde bir TIA, bir veri denetleyicisi veya

veri işlemcisi tarafından Komisyon tarafından yeterlilik kararına

konu olmayan Avrupa Ekonomik Alanı dışındaki bir ülkeye yapılan

bir transferin etkisinin ve güvenlik etkilerinin değerlendirilmesidir.

Bir transfer etki değerlendirmesi (TIA), aşağıdakileri

değerlendirmek için kuruluşlar tarafından yapılmalıdır:

Üçüncü ülke devlet kurumlarının erişim taleplerinin kullanılabilirliği;

Üçüncü ülkenin hukuk sistemi;

Üçüncü ülkenin hukuk sistemini fiilen uygulaması;

Kuruluşların devlet erişim taleplerini reddetme yetkisi varsa;

Yasal olarak bağlayıcı uluslararası anlaşmalar (108. Sözleşme

gibi) imzalanmışsa;

Gizlilik ve veri koruma için ayrı bir denetim otoritesi kurulmuşsa;

Veri sahipleri için mevcut yasal yollar varsa ve bu çözüm yollarının

ulusal sınırların ötesine ne ölçüde uzandığı.

Bir TIA, kuruluşlara güvendikleri aktarım aracının aktarımın özel

koşullarında etkili olup olmayacağını belirlemede yardımcı olabilir,

ancak GDPR kapsamında bulunanlara kabaca eşdeğer bir veri

koruma seviyesini garanti etmek için gerekli olabilecek ek adımları

da vurgulayacaktır.

Birleşik Krallık – UK GDPR

Kişisel veri aktarımı süreçlerinde Birleşik Krallık’ta da yapmanız

gereken önemli işlemler bulunmaktadır. Madde 46 transfer

mekanizmasına bağlıysanız risk transfer değerlendirmesi

yapmalısınız. Bu risk değerlendirmesi, Birleşik Krallık veri koruma

çerçevesi kapsamındaki bireyler için ilgili korumaların, aktarımın

koşulları ve seçtiğiniz Madde 46 aktarım mekanizmasının

uygulanması göz önüne alındığında tehlikeye girip girmeyeceğini

belirlemenize yardımcı olacaktır.

Transfer Risk Değerlendirmesi – TRA Nedir?

Bir TRA yürüterek, Madde 46 devir mekanizmasının, kısıtlı

transferinizin özel koşullarındaki kişiler için gerekli korumaları ve

etkili, uygulanabilir hakları sunacağından emin olabilirsiniz.

TRA’nızın dikkate alması gereken iki ana risk kategorisi vardır:

• Hedef ülkelerdeki bireylerin haklarına, bilgiye erişimi olan ancak

Madde 46 aktarım prosedürüne tabi olmayan üçüncü tarafların,

özellikle de hükümet ve kamu kurumlarının oluşturduğu tehditler,

• 46. maddede tanımlanan devir sürecinin uygulanmasına yönelik

zorluklardan kaynaklanan insan haklarına yönelik tehditler.

TRA Ne Zaman Yapılmalıdır?

Kısıtlı bir kişisel veri aktarımı gerçekleştiriyorsanız ve IDTA veya

BCR’ler de dahil olmak üzere Madde 46 aktarım yöntemlerinden

birini kullanmak istiyorsanız, bir TRA gerçekleştirmeniz gerekir.

Ayrıca bakınız; AB-ABD Veri Aktarımında Son Düzlük: Gizlilik Kalkanı 2.0

GDPR Uyum hizmetlerimiz kapsamında daha ayrıntılı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.


4

AG

Hollanda Veri Koruma Otoritesi, kişisel veri

ihlali bildirim formundaki sorulara eşlik eden

bir belge yayımladı.

Hollanda Veri Koruma Otoritesi (Autoriteit Persoonsgegevens, AP), kişisel veri ihlali

bildirim formundaki sorulara eşlik eden bir belge yayımladı.

Belgede, Autoriteit Persoonsgegevens'in kişisel veri ihlali bildirim formuna ilişkin

soruları bulacaksınız. Belge, çevrimiçi formu doldurmadan önce soruları gözden

geçirmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde gerekli bilgileri önceden toplayabilirsiniz.

Ayrıca doküman, kuruluşunuzun (gelecekteki) bir kişisel veri ihlalini mümkün

olduğunca zamanında ve eksiksiz olarak AP'ye bildirebileceğiniz adım adım bir plan

hazırlamasına yardımcı olabilir.

Belgenin tamamını buradan görüntüleyebilirsiniz.

Ulusal güvenlik alanında (tazmin mekanizması dahil) Komisyonun

ABD Hükümeti ile üzerinde anlaşmaya vardığı tüm önlemler,

kullanılan aktarım aracından bağımsız olarak GDPR kapsamında

ABD'ye yapılan tüm aktarımlar için geçerli olacaktır.

Kaynak;

https://lnkd.in/eV5MxWed

https://lnkd.in/ehaxmAFU

Daha fazla bilgi için; https://lnkd.in/dmXdu4Y

Başkan Joe Biden, sınır ötesi veri

akışlarını kolaylaştıran AB-ABD

Gizlilik Kalkanı

Başkan Joe Biden, iki yıldan fazla Schrems II belirsizliğinin

ardından sınır ötesi veri akışlarını kolaylaştıran AB-ABD Gizlilik

Kalkanı'nın en son ayrıntılarını nihayet açıkladı.

Ekonominin tüm sektörlerinden büyük ve küçük ABD ve AB

şirketleri, dijital ekonomiye katılmak ve ekonomik fırsatları

genişletmek için sınır ötesi veri akışlarına güveniyor.

Kişisel verileri ABD'ye aktarılan Avrupalılar için yeni Yürütme

Kararı şunları sağlar:

- ABD istihbarat yetkililerinin verilere erişimini, ulusal güvenliği

korumak için gerekli ve orantılı olanla sınırlayan bağlayıcı

önlemler;

- Yeni bir Veri Koruma İnceleme Mahkemesi'ni ('DPRC') içeren

bağımsız ve tarafsız bir tazminat mekanizmasının kurulması; ABD

ulusal güvenlik yetkilileri tarafından verilere erişimle ilgili

şikayetleri araştırmak ve çözmek;

Sigortacılık Verilerinin Toplanması,

Saklanması ve Paylaşılmasına

Dair Yönetmelik

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu

tarafından, "SİGORTACILIK VERİLERİNİN TOPLANMASI, SAKLAN-

MASI VE PAYLAŞILMASINA DAİR YÖNETMELİK" 18.10.2022

tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yönetmelik; özel hukuk tüzel kişileri, kamu kurum ve kuruluşları,

kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst

kuruluşları ile bilgi merkezlerinden sigortacılık verilerinin elde

edilmesi, saklanması, kullanılması gibi sigortacılık verileri üzerinde

gerçekleştirilen her türlü işleme; bu verilerin sigorta, reasürans ve

sigortacılık faaliyetinde bulunan emeklilik şirketleri ile Sigortacılık

ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenecek

diğer kişi ve kuruluşlarla paylaşılmasına dair usul ve

esasları düzenlemektedir.


BLOG

AG

5

AB Kurumsal

Sürdürülebilirlik

Raporlama Direktifi

Kabul Edildi!

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik

Raporlama Direktifi

AB kurumsal sürdürülebilirlik raporlama direktifi kabul edildi.

Konsey, kurumsal sürdürülebilirlik raporlama direktifine son yeşil

ışığı yaktı. Konsey, kurumsal sürdürülebilirlik raporlama direktifine

(CSRD) nihai onayını verdi.

Bu, şirketlerin yakında sürdürülebilirlik konuları hakkında ayrıntılı

bilgi yayınlamaları gerekeceği anlamına geliyor. Bu, bir şirketin

hesap verebilirliğini artıracak, farklı sürdürülebilirlik standartlarını

önleyecek ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçişi kolaylaştıracaktır.

Pratik anlamda şirketler, iş modellerinin sürdürülebilirliklerini nasıl

etkilediğini ve dış sürdürülebilirlik faktörlerinin (iklim değişikliği

veya insan hakları sorunları gibi) faaliyetlerini nasıl etkilediğini

raporlamak zorunda kalacaklar. Bu, yatırımcıları ve diğer

paydaşları sürdürülebilirlik konularında bilinçli kararlar almak için

daha iyi donatacaktır.

Şirketler İçin Yeni Raporlama Kuralları

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi, daha ayrıntılı

raporlama gereklilikleri getirmekte ve büyük şirketlerin ve borsaya

kayıtlı KOBİ'lerin çevre hakları, sosyal haklar, insan hakları ve

yönetişim faktörleri gibi sürdürülebilirlik konuları hakkında rapor

vermelerini zorunlu kılmaktadır.

Kurallar, belirli özellikleri dikkate alınarak, listelenen KOBİ'ler için

de geçerlidir. Listelenen KOBİ'ler için bir geçiş döneminde, 2028'e

kadar direktifin uygulanmasından muaf tutulacak bir vazgeçme

mümkün olacaktır.

Yeni sürdürülebilirlik raporlama kuralları, mikro işletmeler hariç

olmak üzere borsaya kote olan tüm şirketler ve tüm büyük

şirketler için geçerli olacaktır.. Bu şirketler ayrıca bağlı iştirakleri

için geçerli olan bilgileri değerlendirmekten de sorumludur.

Avrupa Birliği sınırları içerisinde kurulmuş olmayan şirketler için

sürdürülebilirlik raporu sağlama zorunluluğu, AB'de 150 milyon

Avro net ciro elde eden ve AB'de belirli eşikleri aşan en az bir iştiraki

veya şubesi bulunan tüm şirketler için geçerlidir. Bu şirketler, bu

direktifte tanımlandığı şekilde çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG)

etkileri hakkında bir rapor sunmalıdır.

Kurum Sürdürülebilirlik Raporlaması

Direktifinin Sonraki Adımları

Konsey'in Avrupa Parlamentosu'nun tutumunu onaylamasının

ardından, yasama yasası kabul edildi.

CSRD’nin uygulanması dört aşamada gerçekleştirilecek. CSRD, 1

Ocak 2024 itibarıyla halihazırda mali olmayan raporlama direktifine

tabi olan ve 500’den fazla çalışanı olan şirketler; 1 Ocak 2025 itibarıyla

mali olmayan raporlama direktifine tabi olmayan ve 250’den fazla

çalışanı ve/veya 40 milyon avroluk cirosu olan şirketler; 1 Ocak 2026

itibarıyla da KOBİ’ler için geçerli olacak. ESG’yi şirketler için temel

norm haline getirecek CSRD ile AB, küresel sürdürülebilirlik raporlama

standartlarında öncü olmayı hedefliyor.

Kaynak; https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases

/2022/11/28/council-gives-final-green-light-to-corporate-sustainability

-reporting-directive/


6

RÖPORTAJ

AG

Hong Kong

Merkezli

BlockChain

Firması BSN

Türkiye’ye

Girdi

Av. Dr. Ali Osman Özdilek

Bugün bir etkinlik için beraberiz,

etkinliğin adı nedir? Konumuz

nedir?

Merhabalar Füsun Hanım. Bugün BSN global isimli Hong

Konmerkezli şirketin Türkiye ayağındayız. BSN Türkiye’deyiz

bugün. Bugün konumuz BSN’yi tanıtmak ve BSN’nin yeni Spartan

Network adını verdiğimiz networkunu tanıtmak aslına bakarsanız.

Geçtiğimiz günlerde

Hong Kong merkezli

blockchain firması

olan Blockchain

Service Network (BSN)

İstanbul’da bir tanıtım

yaptı. Bu tanıtım

sırasında firmanın

Türkiye temsilcisi

Av.Ali Osman Özdilek

ile konuştuk :

Network derken?

Şöyle izah edeyim, BSN Blockchain Service Network’ün kısaltması

ve Hong Kong merkezli bir firma. Reddate Technology

isimli bir teknoloji firmasının öncülüğünde, ChinaMobile’ın da

dâhil olduğu bir konsorsiyumun kurmuş olduğu bir şirket. Hong

Kong üzerinden de Dünya’ya açıldı. İngiltere, İstanbul, bundan

sonra Dubai gibi yerlerde çeşitli etkinlikler yapacaklar. BSN nedir

derseniz; BSN non-crypto public blockchain. Yani, kripto dışı

kamuya, herkesin kullanımına açık bir blockchain ortamı.

Bununla amaçlanan nedir? Bununla amaçlanan blockchain

uygulamaları geliştirmek isteyenler için herkese açık,

open-source bir platform yaratmak, bir altyapı yaratmak. BSN

içinde buna çok önem veriyorlar. Çünkü artık bildiğimiz klasik

anlamdaki internet değişiyor. Bambaşka bir yapıya dönüşüyor,

teknolojik olarak da başka bir yapıya dönüşüyor. Blockchain

üzerinde geliştirilen uygulamalar giderek daha fazla oluyor,

bunu şöyle düşünün, eskiden işletim sistemleri -Windows, Linux

vesaire gibi- bunların üzerine koskoca bir dünya inşa edilmişti,

şimdi BSN’nin iddiası, “biz kripto dışı halka açık olan ve

open-source olan bu yapı üzerinden yepyeni bir internet

oluşturuyoruz.” Dolayısıyla, temel amaç kamuya açık,

open-source, herkesin paylaşabildiği bir ortam yaratmak ve

bunu geliştiricilere sunmak.


AG

7

İş modeli nedir? Yani, burada para nerede?

Enterprise çözümler var. Ama biz burada para kazanma

modelinden ziyade özellikle Çin’in Kuşak-Yol projesi kapsamında

-bu 66 ülkenin dahil olduğu devasa bir proje biliyorsunuzdijital

ipek yolunun inşasında kullanılacak bir altyapı. Asıl

amacımız aslında bu. Yani, BSN Türkiye olarak da biz BSN

Globalden yetkileri aldık ve dijital ipek yolunun Türkiye ayağını

da kurmak istiyoruz.

Elbette ki bunun içerisinde çeşitli hizmet paketlerimiz olacak,

enterprise çözümlerimiz olacak. Çeşitli ülkelerde oluşturacağımız

yapılarla Zero Trust ilkesi kapsamında kişilerin uygulama

geliştirmeleri, kişilerin verilerinin ilgili ülkelerde tutulması,

bunların her ülkenin ayrı ayrı jurisdictionlarındaki uyum düzenlemeleriyle

uyumlu hale gelmesi gibi çeşitli çözümleri de

sunmaya çalışacağız ama bizim açımızdan en temel konu yepyeni

bir Dünya’da yeni bir dijital ipek yolunda Türkiye’yi bu

Kuşak-Yol projesi başta olmak üzere Dünya ekonomisinin

içerisine bu yeni ekonominin içerisinde entegre edebilmek.

Bunun için de çok güçlü bir altyapı olduğuna inandığımız

BSN’ye dâhil olmak Türkiye için de, Türkiye’deki geliştiriciler,

yatırımcılar için ve Türk insanı için bu yapıyı kurmak.

Türkiye’deki blockchain ortamını

-burada da bir takım çalışmalar var biliyorsunuz-

değerlendirebilir misiniz?

Ne düşünüyorsunuz? Ne durumdayız?

Blockchainde Türkiye olsun Avrupa olsun bizim Hong Kong’dan

gelen BSN Globaldeki arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmede

şöyle bir tespitimiz var; Bu konuda Türkiye ve batı

bloğu geriden geliyor, ağırdan alıyor işi. Bunun da çeşitli sebepleri

olabilir diye düşünüyoruz.

Türkiye’de tekil bazı girişimler var, bazı sivil toplum örgütü

oluşumları var ama bir devlet politikası olarak ve özel sektörde

de geniş bir kullanım alanı olarak blockchain uygulamaları

henüz yok. Tabii şundan korkuluyor; Blockchain denildiği zaman

hemen “aman kripto parayla ilgili bir şeyi düzenlemeli miyiz

düzenlememeli miyiz?” böyle insanların, yöneticilerin, politika

yapıcıların, yasama meclislerinin tereddüt ettiği bir nokta, aslında

bunlarla hiç alakası yok.

Bahsettiğimiz şey çok başka bir şey ama batı bunda çok

mütereddit. Önemli sebeplerinden biri de şu tabii ki; Siz blockchain

yapısını kurduğunuz zaman ve burada artık Dünya’yı, o

ticari ilişkileri “smart contractlarla” sağlam bir altyapı üzerinde

koşturmaya başladığınız zaman, şuan Dünya üzerinde mevcut

yerleşik bazı yapılar, örneğin Kor bankacılık sistemleri bir yıkıcı

etkiyle karşı karşıya kalabilirler.

Peer-To-Peer ilişkiler, regülasyonun doğrudan düzenlemediği,

insanların kendi aralarında serbestçe, özgürce ve birbirlerine

güvenmek zorunda olmadan, zero trust kapsamında smart

contractlar üzerinden yapacak işlemlerle şuan yerleşik olan

birçok düzen yıkılabilir.

Bakın, ben bunu şuna benzetiyorum Füsun Hanım; Web 1.0’dı,

çıktı statik web sayfaları, ondan sonra altavistalar arama motoru

olarak Yahoo’lar, ilk böyle şeyler olarak, ne oldu? Web 2.0 teknolojileri

bir geldi, disruptive bir etki, bunları yıktı geçti, koca koca

şirketlere dönüştüler. Şimdi onun eşiğindeyiz işte. Bu sefer de

Web 3.0, metaverse denilen konular, Web 4.0’lar, 5.0’lar, blockchaine

dayalı yepyeni bir internet, altyapı modeli elbette ki yıkıcı

olacak birçok sektör için. Dolayısıyla bunun da etkilerini ölçme,

biçme, değerlendirme safhaları geçiyor olabilir ama şunu söyleyeyim,

Uzak Doğu, Asya tarafı çok hızlı ilerliyor.

Şuan konuşma yapan konuşmacımız Deniz Güven Hong Kong

Singapur uygulamalarını anlatıyor, inanılmaz bir hızla gelişiyor.

Şuan BSN Çin’de, Hong Kong’da aktif olarak çalışıyor ve ayda

3000 uygulama geliştiriliyor üstünde. Bu müthiş bir sayı. Bu daha

da Globale yayıldıkça, blockchaine dayalı uygulamalar çok daha

fazla çoğalacak.

Bunu şöyle düşünün, bugün Google’lar, Facebook’lar, Instagram’lar,

hayatımızda birçok firmalar var. Elektronik ticaret firmalar,

onlar bunlar var. Bunların bir çoğu çok kısa bir sürede belki de

ayakta kalamayacak.

Çünkü yepyeni bir yapı, düzen geliyor. İlk önce tam merkeziyetçi

bir yapıyla başlamıştık, Web 2.0’a geçtik, karşılıklı interaktivenin

olduğu, merkeziyetten uzaklaşan yavaş yavaş ama bu sefer de

şirketlerin elinde toplanan güçler vardı şimdi tamamen merkeziyetsiz

bir yapıdan bahsediyoruz.

Herkese açılan bir open-source, public yapıdan bahsediyoruz.

Herkesin özgürce uygulamalarını geliştirebileceği bir ortamdan

bahsediyoruz. Tabii ki bu çok yıkıcı etkileri mutlaka olacaktır.

Ama diğer taraftan da yepyeni bir çağın kapısını açacaktır. O

nedenle de, Avrupa’daki çekinceyi ve Türkiye’de de hızlı gitmemesini,

Türkiye’nin bakış açısının devamlı batı ülkelere bağlı olmasına

bağlıyorum.

Eğer kafayı biraz bu taraflara doğru çevirirsek, oralarda inanılmaz

şeyler oluyor. Bizim bunu biran evvel yakalamamız lazım. Bakın,

birçok şeyi kaçırdık, umarım bunu kaçırmayız. Biz BSN Türkiye

olarak, bununla ilgili olarak elimizden geleni yapacağız.


8

AG

Çeşitli girişimler de yapıyoruz devlet, hükümet, özel sektör, sivil

toplumlar nezdinde, umarım Türkiye olarak bunu yakalarız ve

dijital ipek yolunda da yerimizi alırız ve Dünya’nın dönüştüğü bu

çerçevede Türkiye umarım blockchain üzerinden çok güzel

yapılar yaratır, bizden de Unicorn’lar, büyük şirketler umarım

çıkar.

İş birliği Yapmak isteyenler size

nasıl ulaşacaklar?

Bize BSN Türkiye web sitesi üzerinden ulaşabilirler, onun

haricinde hesaplarımız açılıyor yavaş yavaş, öncelikle biz teknik

altyapıyla uğraştık, şimdi bugün ilk kez kamuya açıyoruz

kendimizi. Bizim doğrudan web sitemiz üzerinden ulaşabilirler.

Ayrıca partnerlerimiz var BSN Türkiye olarak. Biz Jurcom olarak,

kendi şirketim olarak destekliyoruz. Teknik tarafta chainerist

denilen bir yapı kuruldu, chainerist web sitesinden de yine

ulaşabilirler, teknik yönleriyle ilgili olarak özellikle. Bunun uyum

taraflarıyla ilgili bilgi almak isteyenler doğrudan bize ulaşabilir

veya dediğim gibi doğrudan BSN Türkiye’nin internet sitesinden

ulaşabilirler.

Sürdürülebilir

Kalkınma Amaçları

Kapsamında 2022

Sürdürülebilirlik

Raporunuzu

Hazırlıyor Musunuz?

2030 yılına kadar tüm

insanların barış ve refahını

sağlamak amacıyla

evrensel eylem çağrısı

olarak kabul edilen 17

Küresel Amaç için şirketiniz

uyumlu hale geldi mi?

Daha ayrıntılı bilgi için bize ulaşın.

sales@jurcom.nl


CARBONTIER

L A W F I R M

2

Dünyanın iklim değişikliği odaklı tek hukuk firması

olarak, net sıfır, iklime dayanıklı bir geleceğe geçişe

derinden bağlıyız. Kamu ve özel iklim şirketleri,

hükümetler, finans kurumları, endüstri dernekleri, sivil

toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar için hizmetler

sunuyoruz.

Amacımız , müşterilerimizin uzun vadeli başarısını ve

dayanıklılığını ve içinde çalıştıkları pazarların ve

ekosistemlerin sürdürülebilir evrimini kolaylaştırmaya

yardımcı olmaktır.

w w w . c a r b o n t i e r . d e


10

AG

HABER

Oregon Başsavcısı Ellen Rosenblum bir haber bülteninde

"Google yıllarca kullanıcılarının gizliliğinden çok kâr elde

etmeye öncelik verdi" dedi . “Kurnaz ve aldatıcı oldular.

Tüketiciler, Google'daki konum izleme özelliklerini kapattıklarını

düşündüler, ancak şirket, hareketlerini gizlice

kaydetmeye ve bu bilgileri reklamverenler için kullanmaya

devam etti."

Rekabet Kurulu, Coca Cola İçecek’in

bağlı ortaklığı Coca-Cola Satış ve

Dağıtım’a (CCSD) toplamda 272,2

milyon TL tutarında idari para cezası

verilmesi kararı aldı.

Google yaptığı açıklamada, anlaşmada detaylandırılan bazı

konum izleme uygulamalarını zaten ele aldığını ve düzelttiğini

söyledi. Anlaşmanın bir parçası olarak Google,

gelecek yıldan itibaren konum izleme açıklamalarını ve

kullanıcı denetimlerini iyileştirmeyi kabul etti.

Coca Cola İçecek’ten dün akşam KAP’a yapılan açıklamada,

bu cezaya ilişkin İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolunun

açık olduğu belirtilerek, şirketin bu karara karşı tüm hukuki

yollara başvuracağı belirtildi.

Açıklamada, CCSD’ye iletilen para cezasının, yüzde 25 erken

ödeme indiriminden faydalanılarak 204,1 milyon TL olarak

yasal süresi içerisinde ödeneceği de belirtilerek, şirketin 31

Aralık 2022 tarihli mali tablolarında ilgili para cezası tutarında

karşılık ayıracağı da kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, cezanın iptaline ilişkin öncelikle Ankara

İdare Mahkemelerinde yasal süre içinde yürütmeyi durdurma

talepli iptal davası açılacağı kaydedildi.

(REUTERS)

Clubhouse'a

2 milyon Euro ceza!

COVID-19 kapanmaları sırasında

popüler olan ABD sosyal medya

uygulaması Clubhouse, AB GDPR'ı ihlal

ettiği için 2 milyon Euro para cezasına

çarptırıldı.

İtalya'nın gizlilik düzenleyicisi Garante, dün yapılan basın

Google, konum izleme uygulamalarıyla

ilgili olarak 40 eyalet başsavcısı ile 391,5

milyon dolarlık bir uzlaşmaya vardı.

Anlaşma, Google'ın, şirket konum bilgilerini toplamaya

devam ederken bile kullanıcılarını konum izlemeyi kapattıklarını

düşünmeleri için yanılttığını özetliyor. Şimdiye

kadar başsavcı liderliğindeki en büyük tüketici mahremiyeti

anlaşmasına işaret eden soruşturma, Oregon ve Washington

tarafından ortaklaşa yürütüldü.

açıklamasında, ABD'li Alpha Exploration firmasına ait olan

uygulamada GDPR'ın çok sayıda ihlal bulduğunu söyledi.

Garante;

- uygulamanın kullanıcı verilerinin kullanımı konusunda yeterince

şeffaf olmadığını,

- kullanıcılara, başkalarının izni olmadan ses saklama ve paylaşma

yeteneği verdiğini,

- uygun bir yasal dayanak belirlemeden hesap bilgilerinin profilini

çıkardığını ve paylaştığını,

- sosyal ağ tarafından yapılan kayıtların süresiz saklama sürelerine

sahip olduğunu söyledi.


AG

11

zorlaştırmak ve pazara giriş engeli yaratmak suretiyle

rekabetin bozulmasına yol açtığına ve 4054 sayılı Kanun’un

6. maddesini ihlal ettiğine, dolayısıyla adı geçen teşebbüse

idari para cezası verilmesine karar verildi

2023

KVKK İdari Para Cezaları

Rekabet Kurulu'ndan Meta'ya (Facebook

Instagram ve WhatsApp) 346 milyon TL

idari para cezası!

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6.

maddesini ihlal ettikleri iddiasına yönelik olarak yürütülen

soruşturma tamamlandı.

20.10.2022 tarihinde Rekabet Kurulunca dosyanın müzakeresi

sonucunda; FACEBOOK’un temel hizmetler olarak

adlandırılan Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden

topladığı verileri birleştirmek suretiyle kişisel amaçlı

sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık

pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin faaliyetlerini

24 Kasım 2022 Tarihli ve 32023 Sayılı Resmi Gazete’de

yayınlanan %122,93’lik yeniden değerleme oranı uyarınca

2023 yılında uygulanacak idari para cezaları tutarı aşağıda

yer almaktadır.

Aydınlatma Yükümlülüğüne Aykırılık Hâlinde

29.857,01 ₺ - 597.198,26 ₺

Veri Güvenliğine İlişkin Aykırılık Hâlinde

89.579,96 ₺ - 5.972.040,56 ₺

Kurul Tarafından Verilen Kararlara Aykırılık Hâlinde

149.300,68 ₺ - 5.972.040,56 ₺

VERBİS’e Kayıt ve Bildirim Yükümlülüğüne Aykırılık Hâlinde

119.436,98 ₺ - 5.972.040,56 ₺


12MAKALE

AG

TOPLA-DAĞIT

KARTELİ CEZASI

Av. Dr. Ali Osman Özdilek

Tedarikçiler bizzat

kendileri değil ama alt

pazardaki bir

perakendeciyi merkez

olarak kullanarak bu

perakendeci

aracılığıyla da bilgi

değişimi yapılmasını

sağlayabilirler

Rekabete hassas bilgilerin dolaylı

değişiminin pazarda bir kartel etkisi

yarattığı kabul edilmektedir

Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturma

neticesinde, bazı zincir marketler ve Coca Cola’nın da dâhil

olduğu bazı üreticiler arasında doğrudan veya ortak tedarikçiler

aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat

geçişlerinin koordinasyonu sağlandı. Yine doğrudan veya

ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat

geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi

rekabete hassas bilgiler paylaşıldı. Fiyat indirimine giden

veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde, henüz fiyat

artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler

aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların

tüketiciler aleyhine yükseltilmesine neden olundu.

Rakip fiyatlarının yükselmemesi halinde ürün ve/veya bölge

özelinde süratle hayata geçirilen fiyat indirimleri ve/veya

tedarikçiye iade faturası kesmek gibi cezalandırma stratejileri

yoluyla teşebbüsler arasındaki danışıklılığa uyumun

sürekli olarak gözetildiği... Böylelikle adı geçen teşebbüslerin

satışa sundukları pek çok ürünün perakende satış fiyatlarının

tespiti amacına sahip, “topla-dağıt” (hub and spoke)

özelliğide sergileyen kartel niteliğindeki anlaşma veya

uyumlu eylemler yoluyla bazı zincir marketlerin ve üreticile

rin 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri ve ayrıca


AG

137

perakendecilerin geleceğe dönük fiyatları ve fiyat geçiş

tarihleri gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşımına aracılık

edilmesi yönüyle de açıkça perakende satış fiyatlarının

tespiti amacına sahip topla-dağıt (hub and spoke) kartel

görünümünde ortaya çıkan anlaşmalar... Uyumlu eylemler

yoluyla yine 4. maddenin ihlal edildiği tespit edilerek

soruşturulan firmalara idari para cezaları verilmiştir.

Bu cezaların miktarlarının yüksek olması kamuoyu

nezdinde büyük etki yaratmış, ancak çoğunluk, bu cezaları

tüketici hukuku ile ilgili bir yaptırım olarak algılamıştır.

Rekabet hukuku neticede tüketiciyi de ilgilendiren sonuçlar

doğursa da asıl olarak kendine özgü ve iktisadi temellere ve

incelemelere dayalı, teknik bir hukuk dalıdır ve bu nedenle

konuyu tüketici hukuku bağlamında ele almak yanıltıcı

olacaktır.

Amaç rekabetçi piyasa

Konunun tabii bir diğer dikkati çekici ve kamuoyu nezdinde

ve siyaset arenasında en çok tartışılan yönü ise zincir

marketlerin enflasyonist ortamda bir nevi fırsatçılık

yaparak, tüketiciler aleyhine fiyat arttırdıkları ve bu

cezaların aslında enflasyonu kontrol altına almaya yönelik

olduğu iddiaları ve tartışmalarıdır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, rekabet hukuku kendine özgü

düzenlemeler içermektedir. Bu düzenlemelere dayalı olarak

gerçekleştirilen rekabet soruşturmaları neticesinde verilebilecek

kararlar ki bunların içinde idari para cezaları çok

önemli bir yer tutmaktadır. Ancak Rekabet Kurumu,

Kanun’dan doğan başka yetkilerini de kullanabiliyor. Dolaylı

olarak tüketiciyi etkilemekte olmasına rağmen bu soruşturmalardaki

ana amaç tüketiciyi korumak değil, piyasanın

rekabetçi bir piyasa olarak işlemesini sağlamaktır.

Konunun enflasyon ile mücadele kısmına ilişkin tartışmaların

ise hem bu soruşturmalar özelinde hem de genel

olarak rekabet hukukunun içinde spekülasyon olabilmesi

dışında hukuki veya iktisadi bir temeli bulunmadığını

düşünmekteyim.

Topla-dağıt karteli

Peki, bu kararlara dayanak teşkil eden topla-dağıt karteli

nedir, bununla ne kastedilmektedir? Zincir marketler, üreticiler

ve aracılara ne yapmıştır ki, Rekabet Kanunu’nu ihlal

etmişlerdir. Örneğin bir içecek üreticisi olan Coca Cola veya

varsa onun ürünlerini veya diğer üreticilerin ürünlerini

marketler arasında taşıyanlar niçin Rekabet Kanunu’nu ihlal

etmişlerdir? Bu soruların cevaplarını verebilmek topla- dağıt

kartelinin ne olduğunun, nasıl işlediğinin ve nasıl tespit

edildiğinin bilinmesini gerektirmektedir. Bu nedenle aşağıda,

kamuoyu nezdinde ciddi bir etki uyandıran Rekabet Kurumu’nun

bu yazıya konu kararlarının dayanağı incelenecektir.

Üçlü kartel tipi

Rekabet Kurumu’na göre; aynı sağlayıcı ile dikey ilişki içinde

olan rakip dağıtıcıların bu sağlayıcı üzerinden gerçekleştirdikleri

dolaylı ve birbirinden bağımsız temaslar yoluyla

kurdukları atipik veya merkez-uç olarak da nitelenen üçlü

kartel türüdür. Bu tür kartellerde aralarında doğrudan bir

temas olmayan dağıtıcılar ve bilgi akışını gerçekleştiren

sağlayıcı kartele taraf olmaktadır. Dağıtıcı A, sağlayıcı B ve

diğer dağıtıcı C’nin olduğu bir sistemde, bu tür bir kartelin

varlığı şu beş koşulun sağlanmasıyla ispatlanabilmektedir:

(i) Dağıtıcı A sağlayıcı B’ye gelecek ürün fiyatlamaları niyeti

hakkında bilgi vermelidir.

(ii) A’nın niyetinin, B’nin bu bilgiyi pazar koşullarını etkilemek

amacıyla C’ye iletmesi olabileceği gösterilmelidir.

(iii) B, bu bilgiyi C’ye iletmelidir.

(iv) C’nin, A’nın bu bilgiyi hangi koşullarda B’ye ilettiğini

bilebilecek durumda olduğu gösterilmelidir.

(v) C bu bilgiyi kendi geleceğe dönük fiyat niyetlerini

belirlerken kullanmalıdır.

Meşru bir sebebi olmadığı sürece dağıtıcılar ile sağlayıcı

arasındaki ilişkide ticari faaliyetlerin normal akışının ötesine

geçecek şekilde geleceğe dönük fiyat bilgisinin paylaşılması

tarafların niyetlerinin gösterilmesi koşulunun karşılandığı

anlamına gelebilecektir.

Hassas bilgilerin paylaşılması

Burada bahsedilen bilgilerin rekabete hassas veriler olması

gerekir. Yani her türlü bilgi paylaşımı her halükarda bir

rekabet ihlali oluşturur denilemez. Fiyat, miktar, müşteri,

maliyet, pazarlama planları, yatırımlar, teknolojiler, AR-GE

programları vb. konulardaki bilgiler rekabete hassas veriler

olarak kabul edilmektedir.


614 AG

İşte bu rekabete hassas bilgilerin paylaşılmasına dayalı

olan topla-dağıt karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri

ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan

iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin

farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs

aracılığıyla dolaylı olarak rekabete hassas bilgilerin değişiminin

sağlanmasıyla oluşur. Merkez teşebbüs, rakipler

arasında doğrudan iletişim kurmamasına rağmen, rakipler

arasındaki koordinasyonu kolaylaştırmaktadır. Her ne

kadar yatay düzeydeki rakipler arasında doğrudan rekabete

hassas bilgilerin değişimi meydana gelmese de rekabete

hassas bilgilerin dolaylı değişiminin pazarda bir kartel etkisi

yarattığı kabul edilmektedir.

Topla ve dağıt karteli nedir diye Kanun’a veya ikincil düzenlemelere

bakıldığında doğrudan bir düzenleme görülmemektedir.

Yatay İş birliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz’da ise teşebbüsler

arasında bilgi değişiminin birçok şekilde gerçekleşebileceği

ve dolaylı olarak gerçekleştiği durumlarda da ihlalin

söz konusu olabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle

topla-dağıt karteli doğrudan düzenlenmemiş olsa dahi

Rekabet Kurumu’nun yaptığı inceleme, araştırma ve yorum

neticesinde ulaştığı ve Kanun’un ana ihlal maddelerine

bağlayabildiği bir kartel türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Topla-dağıt kartelleri, basitçe tek bir formda karşımıza

çıkmamaktadır. Genel olarak bu kartellerin üç farklı

görünümü olduğu belirtilmektedir:

Tedarikçinin Merkezde Olduğu Perakendeciler Arasında

Rekabete Hassas Bilgi Değişimi: Burada iki rakip teşebbüs,

üst pazarda faaliyet gösteren ve merkez görevi gören bir

tedarikçi aracılığıyla bilgi değişimi yapmaktadır. Coca Cola

gibi üreticilerin/tedarikçilerin bu rekabet soruşturmasına

dâhil edilmesinin de hukuki ve iktisadi sebebi budur.

Perakendecinin Merkez Görevi Görmesi Suretiyle Tedarikçiler

Arasında Rekabete Hassas Bilgi Değişimi: Tedarikçiler

bizzat kendileri değil ama alt pazardaki bir perakendeciyi

merkez olarak kullanarak bu perakendeci aracılığıyla da bilgi

değişimi yapılmasını sağlayabilirler.

Üçüncü Kişinin Merkez Görevi Görmesi Suretiyle Perakendeciler

Arasında Bilgi Değişimi: Bu durumda ise merkez,

rakip teşebbüslerin faaliyet gösterdiği pazardan tamamen

bağımsız, üçüncü bir kişi konumundadır. Yani, bu kartelin

merkezi, rakip teşebbüslerin alt pazarındaki veya üst

pazarındaki bir teşebbüs değildir. Örneğin merkez bir dernek

olabilir. Bu durumda, dolaylı bilgi değişimine aracılık etmeleri

nedeniyle üçüncü kişiler, ilgili pazarda hiçbir faaliyetleri

olmasa dahi rekabet otoriteleri tarafından cezalandırılabilir.

Bir topla-dağıt kartelinin oluşabilmesi için gereken ve

yukarıd a belirtilen temel kriterleri biraz daha açacak olursak

aşağıdaki sonuçlara ulaşırız:


AG

JURCOMAG 15 7

Teşebbüs A ve teşebbüs C’nin perakendeci ve teşebbüs

B’nin tedarikçi konumunda olduğu senaryoda: Öncelikle

A’nın B’ye rekabete hassas bilgi iletmesi gerekir. Böylece A

tarafından kendisine ait rekabete hassas bilginin B’ye

iletildiği bu halde ilk nesnel koşul yerine getirilmiş olacaktır.

Rekabete hassas bilgi, A’nın sağladığı bilginin rakipleri

tarafından öğrenilmesi durumunda pazardaki belirsizliğin

azalması sonucunun doğmasını ifade eder. Böylece şeffaf

hale gelen pazarda artık fiyatlar bu teşebbüsler arasında

kolaylıkla ve tüketici aleyhine olarak belirlenebilir hale

gelmektedir.

B’nin, A’nın rekabete hassas bilgisini rakip C’ye iletmesi

senaryosunda:

A’nın merkez B’ye rekabete hassas bilgisini iletmesi ve bunu

takiben, B’nin bu bilgiyi C’ye iletmesi durumunda ikinci

nesnel koşul yerine getirilmiş olacaktır. Bu bilgiyi alan C,

B’den edindiği söz konusu bilgiyi geleceğe yönelik fiyat

stratejisini belirlerken kullanırsa o zaman bu ihlal

gerçekleşmiş olacaktır.

A’nın B’ye ilettiği bilginin rakipleriyle paylaşılacağını bilmesi

senaryosunda: A’nın kendisine ait rekabete hassas bilgisini

B’ye, yatay düzeydeki rakibi olan C ile paylaşacağı yönünde

bir irade veya öngörüyle iletmesi durumunda gerçekleşir.

Burada ise artık nesnel bir koşuldan değil öznel bir koşuldan

ve saiklerin, niyetlerin belirlenmesinden söz edilmektedir. O

nedenle de Rekabet Kurumu, hem nesnel hem de

öznel koşulları incelerken ve bunları delillendirirken; teknolojiden

de faydalanarak, bazı anahtar kelimeler temelinde

bilişim sistemlerinde arama yapmakta, fiziki ortamlarda da

yine bu tür hassas bilgilerin paylaşılıp paylaşılmadığını

tespit ederek, bu tespitlerini verdiği kararlara delil kabul

etmektedir.

Rekabet Kurumu’nun bu dönemde, yani 2023 boyunca da

süreceği öngörülen enflasyonist ortamda, topla-dağıt

kartelleri veya başka yöntemlerle uyumlu eylemlere yönelik

incelemelerini devam ettireceğini ve bu yüksek cezaların

devamının geleceğini mevcut ekonomik durum ve yazımızda

anlattığımız kriterler kapsamında öngörebiliriz.

Rekabet Kurulunun

Zincir Marketlerde ve

Tedarikçilerinde

Yaptığı Soruşturma

Tamamlandı!

Yaklaşık 878 milyon ₺

idari para cezası verildi.

Hızlı tüketim malları sektöründe faaliyet gösteren üretici/-

tedarikçi ve perakendeci niteliğindeki bazı teşebbüsler

hakkında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip

edilmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma

sonuçlandı.

Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda

soruşturma tarafı bazı tedarikçilerin beş büyük zincir

market arasında fiyat artışlarına yönelik koordinasyonu

sağlayarak marketlerin raf fiyatlarını belirlemeye yönelik

kartel oluşturdukları tespit edildi.

Rekabet Kurulunun 26.04.2021 tarihli ve 21-23/271-M

sayılı, 20.05.2021 tarihli ve 21-26/325-M sayılı, 19.08.2021

tarihli ve 21-39/557-M sayılı, 25.11.2021 tarihli ve

21-57/796-M sayılı ve 27.01.2022 tarihli ve 22-06/84-M

sayılı kararları uyarınca yürütülen soruşturma kapsamında

düzenlenen Rapor’a ve Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı

savunmalara, sözlü savunma toplantısında yapılan

açıklamalara ve incelenen dosya kapsamına göre,

• Coca-Cola’ya 272.159.349,36 ₺,

• Eti’ye 173.263.933,89 ₺,

• Pasifik Tüketim’e 106.002.255,94 ₺,

• Pepsi’ye 92.506.885,85 ₺,

• Frito Lay’e 87.954.615,82 ₺,

• Düzey Tüketim’e 48.190.012,34 ₺,

• Red Bull’a 25.711.530,05 ₺,

• Unmaş’a 24.223.008,88 ₺,

• Şölen’e 15.680.173,63 ₺,

• Haribo’ya 10.204.678,30 ₺,

• Kent Gıda’ya 8.775.984,66 ₺,

• Glaxosmithkline’na 8.424.667,29 ₺,

• Doğanay’a 5.553.551,61 ₺

olmak üzere toplamda yaklaşık 878 milyon ₺

idari para cezası verildi.


16

AG

BLOG

Yapay Zeka (AI)

Teknolojisi ve

Yasal Uyumluluk

Yapay zeka, sürücüsüz arabalardan

akıllı sohbet robotlarına kadar yaşama ve

çalışma şeklimizde devrim yaratıyor!


AG

17

Dünya yaşama ve çalışma şeklimizde büyük bir değişimin

eşiğindeyken, yapay zeka (AI) hayatlarımızı ve toplumlarımızı

dönüştürmeye başladı. Yapay zeka (AI) teknolojisinin

hızla gelişmesiyle birlikte AI’nın çeşitli alanlarda

kullanımı giderek daha yaygın hale geldi. AI teknolojisi

gelişmeye devam ettikçe, toplumlarımız için hem fırsatlar

hem de zorluklar getirecektir. Bununla birlikte, yapay zeka

teknolojisinin uygulanması, veri koruma ve gizlilik yasaları

için de yeni zorluklar da doğuracaktır. Yapay zeka (AI),

zamanımızın en büyüleyici ve potansiyel olarak

dönüştürücü teknolojilerinden biridir. Yapay zeka,

sürücüsüz arabalardan akıllı sohbet robotlarına kadar

yaşama ve çalışma şeklimizde devrim yaratıyor ve yapay

zeka (ai) ile yasal uyumluluk kaçınılmaz hale geliyor.

Bir yandan yapay zeka, ekonomik büyümeyi ve üretkenliği

artırma, yeni işler ve endüstriler yaratma ve yaşam kalitemizi

iyileştirme potansiyeline sahiptir. Öte yandan, yapay

zekanın istihdam, mahremiyet ve veri korumanın yanı sıra

iklim değişikliğini nasıl etkileyebileceği konusunda da

endişeler var.

Tüm heyecana rağmen, yapay zekanın gerçekte ne olduğu

konusunda hâlâ büyük bir kafa karışıklığı var. En basit

haliyle yapay zeka, “akıllı” olduğu söylenebilecek herhangi

bir bilgi işlem biçimidir. Yani, çevresini anlayabilir veya

çevresinden öğrenebilir ve başarı şansını en üst düzeye

çıkaran eylemler gerçekleştirebilir.

Yapay zekanın bu yeni çağına girerken, bu konuları dikkatle

ele almamız ve yapay zekanın sorumlu bir şekilde ve

herkesin yararına geliştirilmesini sağlayan politikalar ve

düzenlemeler uygulamamız önemlidir. Yapay zeka ile yasal

uyumluluk önem verilmesi gereken bir konudur.

Örneğin, yapay zeka büyük miktarda veriyi işlemek için

kullanıldığında, bireylerin verilerinin veri koruma yasaları

kapsamındaki haklarına uygun olarak işlenmesini sağlamak

zor olabilir. Yapay zeka teknolojisi geliştikçe, makinelerin

herhangi bir insan müdahalesi veya gözetimi olmadan

bireylerin yaşamları üzerinde önemli etkisi olan kararlar

alması mümkün hale gelebilir. Bu, bu tür kararlardan kimin

sorumlu olması gerektiği ve nasıl sorumlu tutulabilecekleri

hakkında soruları gündeme getiriyor.

Şimdiye kadar, veri koruma ve gizlilik yasaları, AI teknolojisinin

gelişimine ayak uyduramadı. Bireylerin haklarının yeterince

korunabilmesi için bu yasaların yapay zekanın getirdiği

benzersiz zorlukları dikkate alacak şekilde güncellenmesi

önemlidir.

Yapay zeka teknolojisi gelişmeye devam ettikçe,

kullanımının yasal sonuçları da gelişmeye devam ediyor.

Kullanımıyla ilgili çeşitli yasal gerekliliklere nasıl uyulacağı

konusunda öğrenilecek çok şey var. Bu, teknoloji gelişmeye

ve popülaritesini artırmaya devam ettikçe, muhtemelen

zaman içinde gelişmeye devam edecek bir şeydir. Yapay

zeka teknolojisini kullanmanın yasal sonuçlarının farkında

olmak önemlidir.

Yapay zekanın gelişimi gün geçtikçe hepimizi şaşırtmaya

devam ediyor. Öyle ki bu yazıyı da ta kendisi yazdı. :)


18 AG MAKALE

Mert Uzcan

Jurcom GRC Services BV - Pazarlama Direktörü

Dijital

Pazarlamanın

Geleceği

Pazarlama hiç kuşkusuz ki dijitalleşmenin en çok

etkilediği sektörlerin başında geliyor. Öyle ki belki de yalnızca

birkaç sene sonra “dijital pazarlama” tabiri tüm dönüşen

dinamikleriyle birlikte “pazarlama” başlığına bırakacak

yerini… Peki, 2023’te dijital pazarlamaya hangi trendler yön

verecek? Pazarlama çalışmalarımızda mutlaka dikkat

etmemiz gereken yöntemler neler olacak?

2022’de dijital pazarlamanın en önemli temel taşlarını

reklamlar, SEO çalışmaları ve içerik pazarlaması oluşturmuştu.

2023 yılında da bu başlıklar aynı önemi taşıyacak

fakat ek olarak video pazarlamayı da dikkate almalıyız. En

büyük ikinci arama motoru haline gelen YouTube ve video

pazarlama artık göz ardı edilemeyecek bir boyutta.

B2B alanında ise hibrit ve sanal etkinlikler devam edecektir.

Fiziksel etkinliklere dönüşler başlasa da müşteri adayı

oluşturma açısından online etkinliklerin de mutlaka strateji

ve planlamalarda olması gerekmekte. Etkinlikler müşteri

adayı oluşturma konusunda pazarlamacıların en büyük

kozlarından biri olmaya devam edecek.

Diğer yandan da son yıllarda pazarlamanın temel taşlarını

oluşturan konular dışında trend olmaya aday ve gitgide

hayatımıza entegre olan farklı konular var. Bunların en

başında IoB geliyor.

IoB ‘’Davranışların İnterneti’’

On yıl önce ortaya çıkan fakat özellikle pandemi ile birlikte

yayılan bir kavram IoB (Internet of Behaviours) ya da

‘’Davranışların İnterneti’’… Artık kişilerin hangi durumlarda

nasıl davranacaklarını öngörmek çok daha mümkün.

Müşterilerin ve kullanıcıların davranışlarını analiz ederek,

şirketlerin stratejik yaklaşımlarını şekillendirmesi beklenen

IoB, satış ve pazarlama odaklı bir IoT teknoljisi olarak ön

plana çıkıyor.

NFT Pazarlama

NFT pazarlama 2023 yılında da tıpkı bu yıl olduğu gibi yeni

nesil tüketicileri önemli ölçüde etkilemeyi başaracak gibi.

Özellikle markaların Y ve Z kuşağını yakalamak ve bilinirliğini

artırmak için NFT koleksiyonlarına ağırlık verdiğini

biliyoruz. Markalar yeni NFT konseptleri hazırlayarak

sundukları ürün ve hizmetlerin marka değerini artırmayı

hedef görmeye devam edecek.

Programatik Pazarlama

Markaların sahip olduğu tüm veri ve teknolojileri analiz

ederek ve hatta eleştirerek, doğru zamanda doğru kişiye

ürün veya hizmetin sunulmasını sağlayan programatik

pazarlama sistemi 2023 yılında dijital pazarlamanın önemli

bir parçası olacak gibi görünüyor.

Metaverse

Geçtiğimiz yılın başlarında adından söz ettirmeye başlayan ve

yıl içerisinde büyül beklentilerle dijital pazarlama dünyasına

dahil olan, akabinde ise beklentileri tam olarak karşılayamayan

Metaverse, 2023 yılında çok daha fazla ön planda

olacak gibi. Bu yıl çok geniş bir yelpazeye sahip olan

Metaverse evrenlerinde reklam yayınlarını daha sık göreceğiz.


Web Sitesi

KVKK ve GDPR

Uyum Danışmanlığı

Web siteniz şirketinizin yüzüdür ve kullanıcı etkileşiminin ilk

yeridir. İnternet siteleri üzerinden çok fazla miktarda kişisel veri

toplanılmaktadır ve bu sebeple internet sitelerinde kaçınılmaz

bir şekilde kişisel veri işlenmesi göz önüne alındığında internet

site tasarımının belirli bir hukuki zemine oturtulması gereği

ortaya çıkmıştır.

Web Sitesi KVKK ve GDPR Uyum Danışmanlık

Hizmetlerimiz hakkında daha ayrıntılı bilgi almak

için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

‘ KVKK ve GDPR

kapsamında web sitenizin

uyumlu bir şekilde

tasarlanmış olması gün

geçtikçe önemli hale

geliyor.


20 AG

ETKİNLİK

AYSAD’dan İş Sağlığı ve

Güvenliği Farkındalık

Yaratma Toplantısı

Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri

Derneği (AYSAD DERNEK) 30 Eylül

Cuma günü “İş Sağlığı ve Güvenliği

Farkındalık Yaratma Toplantısı” düzenledi.

AYSAD Hukukçusu ve Jurcom GRC

Services kurucusu Ali Osman Özdilek’in

konuşmacı olarak katıldığı ve çevrimiçi

olarak düzenlenen etkinlik “Üst Yönetim

Açısından Hukuki Sorumluluk” başlığı

altında gerçekleştirildi.

Çanakkale Liman İşletmesi San. ve

Tic. A.Ş. ile "Kişisel Verilerin Korunması

Kanunu" konulu eğitimimizi Ali

Osman Özdilek'in anlatımıyla başarıyla

tamamladık.

Bilişim Vadisi ve EFF Organizasyon'un

organizatörlüğünde Bilişim Vadisi'nde

Blokzincir &

Kripto Para Hukuku

Özyeğin Üniversitesi'nde Ali Osman Özdilek'in anlatımıyla Blokzincir & Kripto Para

Hukuku konulu bir etkinlik gerçekleşti. Davetleri için teşekkür ediyoruz. Görüyoruz

ki konu çok merak ediliyor... Yakında herkesin katılabileceği online bir etkinlik de

sizler için yapıyor olacağız.

Gerçekleşen Kamu Bilgi ve İletişim

Teknolojileri Konferansı'na Jurcom

GRC Ailesi olarak katılım sağladık.

Neler Konuşuldu?

- Metaverse

- Dijital Dönüşüm

- Milli Teknoloji Hamlesi

- Kamu Kurumlarında Dijital Dönüşüm

- Teknolojide İnsan

- Dijital Çağ’da Yönetişim

- Teknolojide İletişim

- 5G Teknolojisi

- IoT Teknolojisi Ve Stratejileri

- Blockchain

- Dijital Etik

- Büyük Veri

- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu

- Akıllı Şehirler & Akıllı Çevre

- Siber Güvenlik

- Makine Öğrenimi

- Artırılmış Gerçeklik & Yapay Zeka

- Sanayide Dijital Dönüşüm &

Akıllı Üretim

- Son Teknoloji Vaka Çalışmaları

“Kişisel Verilerin Korunması Kanunu”

konulu Eleman.net tarafından düzenlenen

Webinar Ali Osman Özdilek'in

anlatımıyla gerçekleşti.

Değerli davetleri için teşekkür ediyoruz.


JURCOMAG 21

İzledikçe JURCOIN Kazanın!

urcom Academy Online Eğitim Platformu üzerinden almış olduğunu eğitimlerden ve eğitim süreçlerinden

kazanacağınız JURCOIN'leri, sonraki satın alma işlemlerinizde kullanın.

www.jurcomacademy.com


BLOG

22 AG

AB-ABD

Veri Aktarımında

Son Düzlük: Gizlilik Kalkanı 2.0

Amerika Birleşik Devleti (ABD) Başkanı Joe Biden, Avrupa Birliği

(AB) ile 2022 Mart’ta imzalanan ABD-AB Veri Gizliliği Çerçeve

Anlaşması’nın uygulanması için ABD Sinyal İstihbarat Faaliyetleri

için Önlemlerin Artırılmasına İlişkin Kararname’yi (“Kararname“)

imzaladı. AB – ABD Veri Aktarımında Son Düzlük: Gizlilik Kalkanı 2.0

Beyaz Saray yapmış olduğu açıklamada Kararname’nin ,

transatlantik veri akışlarının 7,1 trilyon dolarlık AB-AB ekonomik

hacmini sağlamak için kritik olduğunu, transatlantik veri akışları

için önemli bir hukuki temel oluşturacağını, ABD istihbarat

toplama için mevcut mahremiyet ve insan haklarını

desteklediğini, kişisel verilerinin ABD istihbarat teşkilatları

tarafından yasadışı olarak toplandığına inanan bireyler için

bağımsız, bağlayıcı çok katmanlı bir tazminat mekanizması

oluşturulduğunu ifade etti.[1]

Biden’ın imzaladığı kararnamede ABD’nin belirli istihbarat

eylemleri ülkenin ulusal çıkarlarına uygun yapması için ekstra

önlemler alınması, kişisel verilerin işlenilmesinde şartların

sıkılaştırılması, ABD istihbarat topluluğunun politika ve

prosedürlerini gözden geçirmesi gibi maddeler bulunuyor.

Kararname, AB-ABD veri aktarımında yeniden oluşturmaya

yönelik ilk adımdır. Önümüzdeki birkaç ay içinde, AB Komisyonu

Veri Gizliliği Çerçeve Anlaşması’nı gözden geçirecek ve AB verileri

ve bireyleri için önerilen güvenlik ve korumalarını uygun görürse

ABD’ye aktarılan verilerin esasen eşdeğer bir koruma düzeyi

alacağı sonucuna varan bir “yeterlilik kararı” yayınlayacak.[2] Veri

Gizliliği Çerçeve Anlaşması, literatürde Schrems II Kararı olarak da

bilinen Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı ile yürürlükten kalkan

Gizlilik Kalkanı (Privacy Shield) Anlaşması’nın yeni bir versiyonu

olarak da değerlendirebilir.[3]

Ayrıca bakınız; Siber Dayanıklılık Yasası

KAYNAKÇA

FACT SHEET: President Biden Signs Executive Order to Implement

the European Union-U.S. Data Privacy Framework

[1]

https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases

/2022/10/07/fact-sheet-president-biden-signs-executive-order-t

o-implement-the-european-union-u-s-data-privacy-framework/

[2]

https://ec.europa.eu/newsroom/just/items/761177/en

[3]

https://iapp.org/news/a/the-schrems-ii-decision-eu-us-data-tra

nsfers-in-question/

https://ico.org.uk/make-a-complaint/eu-us-privacy-shield/



24 AG

HABER

COP15: Milletler doğayı korumak

için 'tarihi' bir anlaşmaya

varıyor! Privacy by Design / Default

European Law Institute (ELI)

onayı ardından, Av. Dr. Ali

Osman Özdilek'in üyeliği

başlamıştır.

Milletler, biyoçeşitliliği korumayı amaçlayan dönüm noktası

niteliğindeki bir anlaşmayla 2030 yılına kadar gezegenin

üçte birini doğa için korumayı kabul etti.

Ayrıca yağmur ormanları ve sulak alanlar gibi hayati

ekosistemlerin ve yerli halkların haklarının korunmasına

yönelik hedefler de olacaktır. Kanada'nın Montreal kentinde

düzenlenen COP15 BM biyoçeşitlilik konferansındaki anlaşma

Pazartesi sabahı erken saatlerde geldi.

Merak edenler için Konferans dokümanları: https://lnkd.in-

/dMzP5svd

Kaynak: https://lnkd.in/e7DT_f9c

https://www.europeanlawinstitute.eu/membership/individual-members/ali-osman-oezdilek/

Haziran 2011'de tamamen bağımsız bir kuruluş olarak

kurulan Avrupa Hukuk Enstitüsü (ELI) , en geniş anlamıyla

Avrupa hukukunun kalitesini artırmayı amaçlamaktadır.

Avrupa yasal gelişimi alanında araştırma başlatmayı,

yürütmeyi, kolaylaştırmayı, önerilerde bulunmayı ve pratik

rehberlik sağlamayı amaçlamaktadır.

Jurcom GRC Services olarak, İngiliz iş dünyasının Türkiye'de

tercih ettiği iş ortağı BCCT'ye (The British Chamber of

Commerce in Turkey) üye olduğumuzu duyurmaktan

mutluluk duyuyoruz.

Türkiye ve İngiltere pazarlarında özel bilgi, rehberlik ve

yüksek değerli B2B ağ oluşturma fırsatları sağlayan BCCT,

İngiliz Ticaret Odalarının Uluslararası Bağlı Kuruluşu

olmakla birlikte, belirli Birleşik Krallık Ticaret Odaları ve ek

Birleşik Krallık kuruluşlarıyla işbirliği anlaşmaları da vardır.

Avrupa Hukuk Enstitüsü'nün (ELI), Avrupa'daki ve ötesindeki

hukuk topluluklarının tüm çeşitliliğini yansıtan 1.600'ün

üzerinde Bireysel Araştırmacı ve Bireysel Gözlemcisi bulunmaktadır.

Kişisel veri ihlali

bildirimlerine ilişkin

Kılavuz İlkelerin

güncellenmiş bir

versiyonunu

yayınlandı.

https://www.linkedin.com/-

feed/update/urn:li:activity:6988282464540495872/


AG

25

COP27 Tamamlandı!

Dünya liderleri, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik son

planlarını açıklamak için Mısır'daki COP27 zirvesinde bir araya

geldi.

CJEU, WhatsApp'ın

Para Cezasına

İtirazını Reddetti!

Şarm el-Şeyh şehrinde 6 Kasım'da başlayan BM İklim Zirvesi,

uzun müzakerelerin ardından 20 Kasım'da 200 ülkeden delegenin

katıldığı genel oturumla tamamlandı.

Zirvede alınan "gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği sonucunda

maruz kaldıkları kayıp ve zararların tazmin edilmesi için bir fon

kurulması" kararı önemli bir adım oldu.

Fonun detaylarının 2023'ün sonunda Birleşik Arap Emirlikleri'nde

(BAE) yapılması planlanan bir sonraki konferansta belirleneceği

açıklandı.

İklim değişikliği için fon oluşturma kararı konferansın olumlu bir

sonucu olarak görülürken, alınan kararların iklim değişikliğinin

etkilerinin hafifletilmesi ve küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat

derecenin altında tutma hedefi için yeterli olmadığı eleştirileri

yapılıyor.

Avrupa Birliği Adalet Divanı (CJEU), Avrupa Veri Koruma Kurulu'nun bir

kararına karşı WhatsApp tarafından yapılan bir işlemin kabul edilemez

olduğuna karar verdi.

gelişmekte olan ülkelerin

iklim değişikliği sonucunda

maruz kaldıkları kayıp ve

zararların tazmin edilmesi

için bir fon kurulması

Whatsapp'ın (META.O) İrlanda'da kişisel verileri kullanmasına ilişkin

endişeler ve konuyla ilgili bir Avrupa Veri Koruma Kurulu (EDPB)

kararının ardından, İrlanda Veri Koruma Komisyonu 2021'de

Whatsapp'a iyileştirici önlemler ve 225 milyon avro para cezası

vermişti.

WhatsApp bir İrlanda mahkemesinde karara itiraz etti ve CJEU'dan

EDPB'nin kararını bozmasını istedi, ancak mahkeme Whatsapp'ın

eyleminin kabul edilemez olduğuna karar verdi. EDPB'nin kararına

ulusal bir mahkemede itiraz edilebileceğini söyledi.

Daha detaylı bilgi için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

https://curia.europa.eu/jcms/upload/docs/application/pdf/2022-12/cp220196en.pdf


26 AG

GDPR Kapsamında

Uyumlu Musunuz?

2022'deki En Yüksek GDPR Cezaları

1. Meta Platforms, Ireland Inc. - €405m para cezası

2. Clearview AI Italy Inc. - €20m para cezası

3. Clearview AI Greece Inc. - €20m para cezası

4. Clearview AI France Inc. - €20m para cezası

5. Meta Platforms Ireland Ltd. - €17m para cezası

6. Google LLC - €10m para cezası

7. Clearview AI UK Inc. - €9m para cezası

8. REWE International AG - €8m para cezası

9. Cosmote Mobile Telecommunications AG - €6m para cezası

10. Interserve Group Limited UK - €5.03 para cezası

11. Vodafone España - €3.94m para cezası

12. Dutch Tax & Customs Administration - €3.7m para cezası

13. OTE Group - €3.25m para cezası

14. Amazon Road Transport Spain S.L. - €2m

15. BREBAU GmbH - €1.9m para cezası

16. Easylife Ltd. UK - €1.54m para cezası

17. DEDALUS BIOLOGIE - €1.5m para cezası

18. Danske Bank - €1.3m para cezası

19. Volkswagen - €1.1m para cezası

20. Fortum Marketing and Sales Polska S.A. - €1m para cezası

2023'teki GDPR ihlallerine yönelik para cezalarının bugüne kadarki en ağır cezalar olacağı tahmin ediliyor.

GDPR Uyum Danışmanlığı Hizmetlerimiz ve Çözümlerimiz hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.


GDPR

Danışmanlık

Hizmetleri

İŞLETMENİZ GDPR KAPSAMINDA MI?

AB GDPR kapsamında Uyum Danışmanlığı,

Denetim ve Risk Değerlendirme Danışmanlığı, DPO ve DPR

Hizmetleri sunmaktayız.

GDPR'ın işletmeniz için gerekliliğini, web sayfamızdaki anketi yanıtlayarak öğrenebilirsizin.

w w w . j u r c o m . n l


28 AG

AB İklim Eylemi: Karbon Sınırı

Ayarlama Mekanizması (CBAM)

Konusunda Geçici Anlaşmaya

Varıldı!

Konsey müzakerecileri ve Avrupa Parlamentosu, Karbon Sınırı

Düzenleme Mekanizması (CBAM) konusunda geçici ve şartlı

nitelikte bir anlaşmaya vardı. Anlaşmanın nihai hale gelmesinden

önce AB üye devletlerinin büyükelçileri ve Avrupa Parlamentosu

tarafından onaylanması ve her iki kurum tarafından da kabul

edilmesi gerekiyor.

Bu geçici anlaşma, CBAM ile ilgili olan ancak müzakerelerin halen

devam ettiği diğer mevzuatta açıklanması gereken bazı yönlere

bağlıdır. Konsey başkanlığı, CBAM yönetmeliğinin ancak CBAM ile

ilgili unsurlar diğer ilgili dosyalarda çözüme kavuşturulduktan

sonra resmi olarak kabul edilebileceği görüşündedir.

Yeni kuralların kapsamına giren ürün ve sektörlerle ilgili olarak,

CBAM başlangıçta en karbon yoğun sektörlerden bazılarındaki

belirli ürünleri kapsayacaktır. Bu ürünler; demir ve çelik, çimento,

gübreler, alüminyum, elektrik ve hidrojen ile birlikte bazı öncüller

ve sınırlı sayıda alt ürün olarak. Dolaylı emisyonlar da iyi

sınırlandırılmış bir şekilde yönetmeliğe dahil edilecektir.

Avrupa Komisyonu, ABD ile Güvenli Veri

Akışları İçin Yeterlilik Kararlarını Kabul

Etme Sürecini Başlatıyor!

Avrupa Komisyonu, AB-ABD Veri Gizliliği Çerçevesi hakkında

bir yeterlilik kararının kabul edilmesi için resmi süreci başlattı.

Avrupa Komisyonu, Atlantik ötesi güvenli veri akışlarını teşvik

edecek ve Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Schrems'inde dile

getirdiği endişeleri ele alacak olan AB-ABD Veri Gizliliği Çerçevesi

için bir yeterlilik kararının kabul edilmesine yönelik süreci başlattı.

Ancak, transatlantik veri aktarımlarını desteklemeye yönelik

üçüncü girişim, daha fazla yasal zorlukla karşı karşıya kalacak

gibi gözüküyor.

Geçici anlaşma kapsamında CBAM, Ekim 2023'ten itibaren

faaliyete başlayacak. Başlangıçta, basitleştirilmiş bir CBAM, esas

olarak yalnızca raporlama yükümlülükleri için geçerli olacaktır. İlk

aşamada amaç veri toplamaktır. O andan itibaren, tam CBAM

devreye girecek. İlgili sektörler için revize edilmiş AB emisyon

ticaret sistemi (ETS) kapsamında başladığında, ücretsiz

tahsisatların kademeli olarak kaldırılmasına paralel olarak

aşamalı olarak devreye alınacaktır. Bu, CBAM'ın ticarete ilişkin

uluslararası kurallarla uyumluluğunu sağlayacaktır.


AG

29

Siber

Dayanıklılık

Yasası

Ek olarak, komisyon üreticilerin mallarındaki zayıflıkları bulmak

için rutin testler yapmalarını talep etmektedir. Üye Devletlerin

ayrıca piyasayı izlemek için organizasyonlar kurmaları gerekecektir.

Kuralları ihlal etmenin maksimum para cezası 15 milyon

€ veya şirketin yıllık gelirinin% 2,5’idir.

AB Veri Yasası

Avrupa Birliği genelinde ticari, kişisel olmayan veri alışverişi için

birleşik bir çerçeve sağlamak amacıyla uzun zamandır

beklenen “Data Act” (Veri Yasası), Avrupa Komisyonu tarafından

23 Şubat 2022’de yayınlandı.

Bağlı cihazlar ve hizmetler için tek tip siber güvenlik kuralları

oluşturmak amacıyla Avrupa Komisyonu tarafından 15

Eylül’de Siber Dayanıklılık Yasası (CRA) yayınlandı. Avrupa

Birliği uzun zamandır siber suçlarla mücadele için önlemler

alıyor. Bu kural, AB’nin 2030 yılına kadar dijital devrimi tamamlamak

için dijital on yıla giden yol haritasının bir parçası olarak

tüketicileri ve pazarı siber olaylardan korumayı amaçlamaktadır.

2021 yılında yürürlüğe giren ve Avrupa siber gözlemcisi

ENISA’nın görevlerini tanımlayan Siber Güvenlik Yasası, Avrupa’da

dijital güvenliği yerleştirmesi gereken kurallar paketini

oluşturan isiber dayaki kılavuzdan biridir. Diğeri ise Üye

Devletlerin siber güvenlik yeteneklerini geliştirmeyi amaçlayan

ve bilgi paylaşımını teşvik eden Ağlar ve Bilgi Sistemleri (NIS)

kılavuzudur.

Bu Yasanın Temel Amacı Nedir?

Dijital bağlantıyla birlikte gelen kazanımlar, çeşitli ekonomik

sektörlerin işletmelerini yürütmek için dijital teknolojiye giderek

daha fazla bağımlı hale gelmesiyle ülkeleri siber tehlikelere

de maruz bırakıyor. Siber güvenlik olayları daha çok, karmaşık,

büyük ve etkili hale geliyor. Bir siber güvenlik olayı, her şey

birbirine bağlı olduğunda tüm sistemi etkileyebilir ve çok

sayıda ticari ve sosyal faaliyetin kesintiye uğramasına neden

olabilir. Siber Dayanıklılık Yasası daha önce herhangi bir

mevzuatla korunmayan dijital öğeleri korumak için düzenlemeler

oluşturmaktadır.

Siber Dayanıklılık Yasası Şirketiniz İçin Ne Anlama

Geliyor?

AB pazarında dijital mal veya hizmet satan donanım üreticileri,

yazılım geliştiricileri, distribütörler ve ithalatçılar için JURCOM

bir dizi temel ihtiyaç tanımlamıştır. “Uygun” bir siber güvenlik

derecesi, bilinen herhangi bir güvenlik açığına sahip ürünlerin

satılmasının yasaklanması, varsayılan yapılandırmayla güvenlik,

yetkisiz erişime karşı koruma, saldırı yüzeylerinin kısıtlanması

ve olay etkisinin en aza indirilmesi önerilen standartlar

arasındadır.

Avrupa Veri Yasası, veri erişimi ve değişimi için tek tip bir

çerçeve sağlar. Kullanım için erişilebilir veri miktarını artıracak

ve tüm AB ekonomik sektörlerinde kimin hangi verilere ve hangi

nedenlerle erişebileceğine dair kılavuzlar oluşturacaktır. Komisyon,

2028 yılına kadar yeni düzenlemelerin GSYİH’yı 270

milyar Euro artıracağını tahmin ediyor. Ayrıca işletmelerin

ürettikleri ürünlerden elde edilen verileri kullanma yetenekleri

de değişmeden kalacaktır.

Neden Buna İhtiyacımız Var?

Veri Yasası, yazarları için veriler üzerinde dengeli bir sahiplik

garanti ederek, hem özel hem de kamu sektörü kuruluşları için

veri erişiminin önündeki engelleri azaltırken, veri geliştirmeye

yönelik teşvikleri de koruyacaktır. Gelecek yıllarda inovasyon

için önemli bölgelerden biri olan Avrupa’nın, bağlantılı öğeler

tarafından üretilen verilerin değerini fark etmesini sağlayacaktır.

Bu tür verileri kimlerin ve hangi koşullar altında kullanabileceğini

açıkça ortaya koyacaktır. Bireylere, bağlı malları

tarafından üretilen verilerle neler yapılabileceği konusunda

kontrol sağlayarak, yeni düzenlemeler tüketicilere ve işletmelere

daha fazla güç sağlayacaktır.

Peki Ya GDPR?

Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) yönergeleri ve Veri Yasası

tamamen uyumludur. Bu, özellikle bireylerin bilgilerini rekabetçi

hizmetler sunan denetleyiciler arasında taşımalarını sağlayan

veri taşınabilirliği hakkı için geçerlidir. Bu hak, GDPR tarafından

teknik olarak mümkün olduğunda ve belirli yasal dayanaklarda

işlenen kişisel verilerle sınırlandırılmıştır. Veri Yasası, bağlantılı

öğeler için bu hakkı güçlendirecek, böylece kullanıcılar ürün

tarafından oluşturulan kişisel veya başka türlü verilere erişebilecek

ve iletebilecekler.

Ayrıca bakınız, ISO 27002 : 2022 Standardı ile Gelen Yenilikler

ve ISO 27001 Standardına Etkisi

Kaynak; Cyber Resilience Act


ROM

30 AG

30

farklı

ülkede yerel mevzuata uygun

GRC (yönetişim, risk ve uyum)

hizmetleri

AMERİKA

AMERİKA

FRANSA

FRANSA

ST MAARTEN ST ADASI MAARTEN ADASI

İNGİLTERE

İNGİLTERE

HOLLANDA

HOLLANDAFİ

ALMANYA

ALMANYA

LÜKSEMBURGLÜKSEM

İSVİÇRE

İTALYA

İSVİÇ

İTA

BREZİLYA

BREZİLYA

CEZAYİR

CEZAYİR

LİBYA

LİBYA

NİJERYA

NİJERYA

MALTA

MALTA


AG

31

Jurcom GRC Services olarak dünya genelinde 30 farklı ülkede

yerel mevzuata uygun GRC (yönetişim, risk ve uyum)

hizmetleri sunuyoruz. Global bir regtech iş ortağı arıyorsanız

bize yazın, hemen görüşelim: https://lnkd.in/dBFWbMa

ANYA

RUSYA

RUSYA

LANDİYA

TÜRKMENİSTAN TÜRKMENİSTAN

NBULGARİSTAN

KAZAKİSTAN KAZAKİSTAN

TÜRKİYE

İSRAİL

ÖZBEKİSTAN ÖZBEKİSTAN

AK

IRAK

MARSHALL ADALARI MARSHALL ADALARI

YENİ KALEDONYA YENİ KALEDONYA

ÇİN

ÇİN

SRİ LANKA

SRİ LANKA

ANDA

UGANDA

BİK

MOZAMBİK


Kişisel

Veri Yönetimi

Platformu

KVKKobi, yürürlükteki mevzuata en etkili

şekilde uymanıza ve kuruluş itibarınıza

yardımcı olmak üzere DPAAS (data privacy

as a services) modelde tasarlanmış bir

kişisel veri yönetimi platformudur.

Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

s a l e s @ j u r c o m . n l

Merkez Ofis

World Trade Center, Prinses

Margrietplantsoen 33, 2595 AM

The Hague/Netherlands

Mecidiyeköy Mah. Mecidiyeköy

Yolu Cad. Celil Ağa İş Merkezi No:10

Kat:10 Daire:39-40 Şişli/İstanbul

Bonn, FGS Campus

Fritz-Schaeffer-Strasse 1,

53113 Bonn Germany

+31 61 115 17 71 +90 212 274 80 97

Sosyal Medyada Jurcom

www.jurcom.nl

info@jurcom.nl

instagram.com/jurcomgrc linkedin.com/company/jurcom-grc-services twitter.com/jurcom_grc youtube.com/jurcomgrc

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!