You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
V MAKALE<br />
Affetmek mi<br />
Affetmemek mi?<br />
PEKİ NE YAPMALIYIZ?<br />
Hem affet diyorum hem de mümkün<br />
değil diyorum, bu ne biçim iş?<br />
Peki ne yapmalıyız? Öncelikle affetmeyi<br />
“kendiniz için” yaptığınızın farkına varın ve<br />
bu duygusal özgürleşmeye “karar verin.”<br />
Daha önce de yazdığım gibi öfke, nefret<br />
(vb.) bir duygudur, yani bir enerjidir. Onları<br />
yok sayarak, bastırarak yok edemezsiniz.<br />
İzin verirseniz aslında bütün duygular kısa<br />
ömürlüdür. Bırakın bedeninizde ömrünü<br />
tamamlasın ve sönümlensin. Yerini huzura,<br />
yaşam sevincine, sevgiye bıraksın.<br />
Nasıl mı?<br />
Onlardan korkmayın, kaçmayın da…<br />
Kişilerin karşınızda olmasına gerek yok,<br />
siz sanki onlar karşınızdaymış gibi bağırın,<br />
kızın, ağlayın, yani üstüne gidin sonuna<br />
kadar, dibine kadar, değişene kadar.<br />
Duyguların ömrünü tamamlamasına,<br />
sönümlenmesine izin verin.<br />
Ve duygusal özgürleşmeyi affederek<br />
deneyimleyin.<br />
Affedemediğiniz olayları ya da<br />
affedemediklerinizi affedebilmeniz<br />
dileklerimle…<br />
Affetmemek, geçmişinizi karartan kişilerin ve olayların bugününüzü hatta yarınınızı da mahvetmesine izin vermek,<br />
pembeyi siyaha çevirmektir. Oysa affetmek sizi özgürleştirecek, bulunduğunuz cehennemin ateşini söndürecek, hayata<br />
döndürecek, sonrasında “iyi ki” dedirtecek tek yol, tek seçenektir.<br />
Buket Elbeyoğlu<br />
Kişisel Gelişim Uzmanı-Biyolog<br />
kim bilir kaç geceyi zehir etmektir.<br />
l Geçmişinizi karartan kişilerin ve<br />
olayların bugününüzü, hatta yarınınızı da<br />
mahvetmesine izin vermektir.<br />
l Bu kamburla gece gündüz yaşamak hatta<br />
pembeyi siyaha çevirmektir.<br />
Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde<br />
birilerine (bu kişiler annemiz, babamız,<br />
kardeşimiz kadar yakınlarımız olabilirken<br />
arkadaşımız, ortağımız, komşumuz gibi<br />
daha uzak insanlar da olabilir) illaki kızmış,<br />
öfkelenmişizdir. Hatta bazı kişilerden<br />
büyük darbeler yemiş, ihanetler görmüş<br />
ve “sırtımdan hançerlendim” dediğimiz<br />
noktalara gelmişizdir. İşte tüm bu<br />
yaşananlar öfke, nefret, kin gibi bizim için<br />
yıkıcı hatta zehir etkisi oluşturabilecek<br />
son derece negatif duyguların ortaya<br />
çıkmasına neden olur. Devamında bize<br />
bunları hissettiren olayları çözememiş,<br />
hesaplaşma yapamamış, haklılığımızı<br />
ortaya koyamamış, helalleşememişsek<br />
zihnimizde bu dosyalar kapanmaz. Böylesi<br />
bir durumda da bahsetmiş olduğum<br />
duygular döngüsü ömrünü tamamlayamaz,<br />
bedenimizde esir kalır, hapsolur ve<br />
dilimizde “asla affetmeyeceğim” sözcükleri<br />
tekrarlanır durur.<br />
Hatta genellikle affedemediğimiz kişileri<br />
cezalandırdığımızı sanarak, “sonsuza kadar,<br />
ebediyen, ne bu dünyada ne de ahirette”<br />
gibi sözlerle iyice sabitleriz affetmeyeceğim<br />
inancını yüreğimize, zihnimize. İntikam,<br />
öfke, kızgınlık, kin ve nefret gibi duygular<br />
ne kadar yoğunsa bu zehirli tohum daha<br />
bir beslenir, filizlenir içimizde.<br />
Ne yazık ki bu duygularla hayatı<br />
yaşamak, dünyada cehennemi yaşamanın<br />
ta kendisidir. Beslediğimiz duygular<br />
gözümüzün önüne bir perde gibi inmekte,<br />
güzeli çirkin, sevgiyi nefret, huzuru kaos<br />
olarak algılatıp hayatı bize zehir etmektedir.<br />
Lütfen kendinize bu haksızlığı yapmayın.<br />
Yol yakınken, duygularınız sizi tüketmeden,<br />
dert sahibi yapmadan, ziyan ettiğinizi<br />
düşündüğünüz geçmişteki günlerin üzerine<br />
bir de bugününüzü ve geleceğinizi heba<br />
etmeden bu kabustan uyanın.<br />
Nasıl mı?<br />
Şimdi yazacağım şey belki sizi çileden<br />
çıkartacak, ama inanın sizi özgürleştirecek,<br />
bulunduğunuz cehennemin ateşini<br />
söndürecek, hayata döndürecek, sonrasında<br />
“iyi ki” dedirtecek tek yol, tek seçenek:<br />
Affetmek:<br />
Tamam, sizleri duyar gibiyim. Bana<br />
“saçmalama, nasıl olabilir, mümkün mü?”<br />
diyorsunuz. Kesinlikle haklısınız! Size<br />
yapılan tüm ihanetlerin, haksızlıkların,<br />
kötülüklerin üstüne bir de “hadi affet”<br />
diyorum ve size en büyük haksızlığı yapmış<br />
gibi görünüyorum.<br />
Bir durun, affetmek kelimesine<br />
yüklediğim anlamı hele bir okuyun.<br />
Ama bunun öncesinde “affetmenin ne<br />
olmadığını” biraz açıklamak istiyorum.<br />
AFFETMEK NE DEĞİLDİR?<br />
l Affetmek, yapılanı hafife almak ya da<br />
görmezden gelmek veya onaylamak asla<br />
değildir.<br />
l Yediğin kazığı kabullenmek, unutmaya<br />
çalışmak ya da yapanları suçsuz görmek<br />
asla değildir.<br />
l O kişiyi sevmeyi deneyimlemek ya da<br />
yeniden hayatına sokmaya çalışmak asla<br />
değildir.<br />
l Yanağına bir tokat yemişsen öbür<br />
yanağını çevirmek asla değildir.<br />
l Pollyanna’cılık oynamak asla ama asla<br />
değildir.<br />
PEKİ, AFFETMEK NEDİR?<br />
l Affetmek öncelikle ruhsal bir iyileşmedir.<br />
l Özgürleştirir ve yüceltir.<br />
l Bağışlayan olma noktasına varabilmektir.<br />
l Ona helallik verebilme erdemine<br />
ulaşmanın hazzını yaşayabilmektir.<br />
l Sadece biyolojik olarak insandan ruhsal<br />
gelişime evrilmenin en büyük adımıdır.<br />
l Yaradan’ı hissetmenin en mükemmel<br />
yoludur.<br />
l Geçmişteki anıların boyunduruğundan<br />
kurtulmak, bu duygunun yaşamımızı<br />
kontrol altında tutmasına son vermektir.<br />
l Artık acıyı hissetmemektir.<br />
l Geçmişten gelen olumsuz duygu<br />
yükünden özgürleşmektir.<br />
l Olayı hatırlamak ama bizi tüketen, yiyip<br />
bitiren duyguları artık hissetmemektir.<br />
l Geçmişe takılı kalmaktan, yaşam<br />
enerjimizi geçmişe harcamaktan<br />
kurtulmaktır.<br />
l Hatta affetmek, varsa tekamül sürecini<br />
deneyimleyebilmektir.<br />
Affederek geçmişinizi değiştirmezsiniz ama<br />
bugününüzü kurtarır hatta geleceğinizi siz<br />
şekillendirirsiniz.<br />
Affetmemek ise;<br />
l Ayağınızda prangadır.<br />
l Şu muhteşem güzellikteki rengarenk<br />
dünyayı sadece zifiri karanlıkta görmektir.<br />
l Geceleri tavana gözlerini dikip<br />
affedemediğin kişiyi resmetmek, bu şekilde<br />
ANCAK AFFETMEK SÖZLE OLMAZ<br />
Bir insana “tüm hissettiklerinden<br />
affettiğin taktirde kurtulacaksın” derseniz<br />
büyük ihtimalle önce şiddetle itiraz edecek,<br />
kızacak, öfkelenecek, hatta bazılarının<br />
yaptığı gibi bu ızdıraba dayanamadığından<br />
kendini sahte bir affetme davranışına<br />
zorlayacaktır. Kendini bile affettiğine<br />
inandıracaktır.<br />
Bu durumda maalesef kendimizi<br />
kandırır, duygularımızı bastırır ve<br />
zihnimizin arşivine kaldırırız. Olayı<br />
unuttuğumuzu, acısının son bulduğunu<br />
sanırız ama aslında o olayların sebep<br />
olduğu duyguları taşımaya devam ederiz.<br />
Duygular enerjidir. Bildiğiniz gibi<br />
enerji yok olmaz. İşte içimizdeki bu<br />
olumsuz enerji, hiç ummadığımız bir<br />
şekilde zaman zaman öfke patlamaları,<br />
depresyon, anksiyete, davranış bozukluğu,<br />
cilt sorunları ve ne yazık ki kansere kadar<br />
gidebilen süreçlere evrilerek, birçok<br />
fiziksel, ruhsal ya da davranışsal sorun<br />
olarak, yani şekil değiştirerek ortaya<br />
çıkacak ve “buradayım, beni bastıramazsın”<br />
diyecektir.<br />
44 OCAK <strong>2023</strong> OCAK <strong>2023</strong> 45