Voyant 2023 Ocak

V
RÖPORTAJ
gülümsemesini ve konuşmasını da dikkate
alarak dudağa geçerim.
Pek çok danışan, dudakta “dilemma”,
yani ikilem sorunu yaşıyor. Bunu şöyle
açıklayabilirim: Bir yanda dolgunlaştırılmış,
büyütülmüş bir dudak görüyorlar ama
yapay. Öte yanda ince, hiç dokunulmamış
ve doğal olan dudaklarına razı oluyorlar.
Büyütülmüş olsa da estetik durmayan,
“sahte” görünümlü dudak uygulamalarını
gördüklerinde haklı olarak korkuyorlar.
İşte bu bir ikilem. Ne o iyi ne de bu
iyi. Bu ikilemden çıkmamız gerekiyor.
Daha doğal, güzel, artistik, gerçekçi ve
kişinin konuşmasını bozmayan dudak
oluşturabileceğimizi hastalarımıza iyice
anlatmamız gerekiyor.
“DOLGU ERİSE DE TAM OLARAK
KAYBOLMAZ”
Dudak dolgusunun etki süresi ne kadardır?
Dudak dolgusunun etkisi 6 ay ila 12 ay
arasındadır. Yumuşak dolgular genelde 6
ayda erir ama süreç içinde nemlilik, canlılık
ve hoşluk sağlar. Kıvam ve şekillendirme
söz konusu olduğunda ise 12 aya varan
etki söz konusudur. Aslında bu süreler
sonunda dolgu erise de tam olarak ortadan
kaybolmaz, yüzde 10-15 kadarı dudakta
kalır. Bu da dudağa güzel bir destek sağlar.
Uygulama sırasında ağrı, acı hissediliyor
mu?
Eskiden hissedilirdi. Günümüzün
dolguları içinde yer alan lidokain isimli
anestezik madde büyük fayda sağlıyor. Bu
nedenle dolgu uygulamalarında, içeriğinde
lidokain olan ürünleri kullanıyorum.
Bunlar hekime de konfor sağlıyor, ayrıca
enjeksiyonla anestezi yapmaya gerek
kalmıyor. Cilt üzerine anestezik krem de
uygulanabilir. Bu şekilde ağrıyı ciddi oranda
azaltabiliyoruz.
Dudak dolgusu yapılırken hangi durumda
iğne veya kanül kullanılıyor, farkları
nedir?
İğneyle yapmanın kanüle, kanülle
yapmanın iğneye göre bazı üstünlükleri olsa
da biri diğerinden daha iyidir denilemez.
Hangisini kullanacağıma hastanın dudak
yapısına göre karar veriyorum, ikisini de
rahatlıkla kullanıyorum. Etkileri aynıdır.
İğneyle yapıldığında dudaktaki ödem ve
morarma biraz daha fazla olabilir ama
bunda da hekimin tekniği önemlidir.
Dudak dolgusunun komplikasyonları var
mı?
Dolgu malzemesini seçerken kılı
kırk yarıyoruz. Ürünün güvenliği,
ülkenin yetkili kurumlarınca onaylanıp
onaylanmadığı, teknolojisinin yeterli
olup olmadığı başta olmak üzere pek
çok değerlendirmeden geçiriyoruz. Zaten
hyalüronik asitli dolgularda tıbbın geldiği
nokta çok iyi ve maddeye bağlı olarak bir
sorun oluşma ihtimali çok düşük. Bunun
dışında morluklar, ödemler olabilir. Ancak
uygulama hekim tarafından yapılmazsa,
ruhsatlı ürün kullanılmazsa pek çok
komplikasyon yaşanabilir.
Uygulama sonrasında hastanın nelere
dikkat etmesi lazım?
Hastayı uygulamadan sonra birkaç
saat boyunca yiyip içmemesi konusunda
uyarıyoruz. Üç gün boyunca da dudak
üzerinde baskı yaratacak bir şey
yapmamasını söylüyor, öpüşme ve masaj
gibi durumları kısıtlıyoruz.
“DOLGU YAPILDIĞINDA YÜZ
ZAYIFLAR”
Bazı kişilerde dolgunun kaslara
zarar vereceği, sonrasında da sarkma
yapabileceği yönünde bir inanış var…
Oysa durum bunun tam tersi.
Yüzümüzde kemik, yağ dokusu, kas, cilt
altı dokusu ve cilt olmak üzere çeşitli
öğeler var. Bunlarla birlikte kemiklerden
başlayan ve çoğu kez de cilt yüzeyine
kadar uzanan zar gibi dayanak noktaları
var. Bunları incecik bir Çin Seddi gibi
düşünebilirsiniz. İşte dolguyla bu setleri
güçlendiriyoruz. O zaman da setler suyun
önündeki baraj gibi duruyor. Dolgunun
yüzde kaldığı süre boyunca cilt daha
genç, daha kuvvetli oluyor. Hastalar bir
de “yüzüm aşağı düştü, kilom da var, bir
de dolgu yaptırırsam iyice kötü görünmez
miyim” diye soruyor. Paradoks gibi görünse
de dolgu yapıldığında yüz zayıflar, tabii ki
ehil ellerde yapılması koşuluyla.
İkili üçlü medikal estetik uygulamalarında
tercihleriniz ne yönde?
Botolinum toksini (botoks), çok güvenli
bir ilaç, öyle ki antiaging konusunun
en önemli adımlarından biri düzenli
botolinum toksini kullanılmasıdır. İkincisi
ise cildin mukavemetinin ve kondisyonun
devam ettirilmesi adına ters dönen kum
saatini arada bir doldurmaktır. Bu da cilde
verilecek olan ve “gençlik aşısı” ismiyle
anılan vitaminleri, mineralleri, enzimleri,
hyalüronik asidi içeren mezoterapik
ürünlerdir. Bu iki temel nokta, benim
mottomdur. Bu uygulamalarla başlarım,
çünkü bunlar yaşlanmaya direkt etki eder.
Sonrasında gerekiyorsa elmacık dolgusu,
dudak dolgusu, jawline yaparım. Bazen
hepsi birlikte yapılabilir bazen ara vermek
gerekebilir. Hekim hastanın durumuna göre
öncelik sıralamasını, planını oluşturur.
Biolift gençlik aşısının etkileriyle ilgili
biraz daha bilgi alabilir miyiz sizden?
Yüzümünüz belli yerlerinde yer
çekimine karşı koymamızı sağlayan zar
gibi dayanak noktaları var; daha önce Çin
Seddi örneğini vererek anlatmıştım. Bu
sayede yüzümüz öne ve merkeze doğru
çökmez. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte
bunlar iyice incelir veya yağ ağırlaşır,
böylece çöküş meydana gelir. Biyolojik
katkı sağlayan Biolift gençlik aşısı, bu
zarları güçlendirir, kolajeni ve fibroblastları
güçlendirir, cildin mukavemetini sağlar,
lifting etkisi yaratır, ayrıca cildi parlatır.
Bunu uyguladığımızda yüzünün eski
durumuna doğru gidebilme ihtimalini
görmesi bile hastaya büyük moral verir.
Doğal bir filtre etkisi yaratır ve bu etki dört
ay boyunca sürer.
FUTBOL, RESİM, TIP ÜÇGENİNDEN
MEDİKAL ESTETİK HEKİMLİĞİNE
l “Lisenin son sınıfındayken bir yol ayrımındaydım ve önümde
üç seçenek vardı: Biri profesyonel futbolculuk kariyeriydi;
Kocaelispor’dan teklif almıştım. Diğeri, resim hocam Zeki Serbest’in
beni ressam olmam yönünde teşvik etmesiydi. Üçüncüsü ise
doktorluktu.
l İlk iki seçeneğe reddederek ‘doktor olacağım’ dedim. Aslında
doktor olmak, çocukluğumdan beri istediğim bir şeydi. Bir de
o kadar okumuşum, üstelik yatılı okumuşum, aylarca ailemi
görmemişim ve doktor olabilecek durumdayım… Ayrıca 1980’li
yıllarda doktor olmak önemli bir şeydi, bir doktor yoldan geçerken
esnaf ayağa kalkardı örneğin. Bu şekilde doktor olmaya karar
verdim.
l Ama futbol aşkımın devam ettiği gibi resim ve aynı zamanda
heykel de her zaman hayatımda oldu. Resim ve heykel, zaman
içinde medikal estetikte kullanabileceğim enstrümanlara dönüştü.”
“RUHUNDA MARILYN MONROE’YU TAŞIYANLARA
O ENERJİDE BİR DUDAK YAPMAK GEREKİR”
l “Dudak dolgusu benim için hiçbir zaman dudağı dolgunlaştırıp ileri doğru çıkartmak olmadı. Kişinin yüz yapısına, karakterine,
beklentilerine, sosyal statüsüne dikkat ederim. Çok sade birine ‘femme fatale’ bir dudağın yakışması mümkün değildir, benzer şekilde
ruhunda Marilyn Monroe’yu taşıyanlara da o enerjide bir dudak yapmak gerekir.
l İleri yaş grubundakilere, gençlerin talep ettiği dudakları yapmam. O yaş grubunda en önemli nokta, volümü çok iyi ayarlamaktır.
Çünkü dudaklarını çevreleyen bağ dokuları zayıflamıştır ve fazla dolgu verirsem dudakları bu ağırlığı taşıyamaz, hatta doğal bir şekilde
konuşamaz. Bu nedenle onlara daha yumuşak dolgu yaparım. Ama öncesinde dudağın etrafını ve ağız dokusunu desteklerim. Sadece
görüntüyü değil fonksiyonelliği de düşünmeliyiz ki güzel sonuçlar alalım.
l Yaşı genç ve başka herhangi bir desteğe ihtiyaç duymayan hastalara tabii ki sadece dudak yaparım. Ama örneğin, elmacıkları olmayan,
nazolabial çizgileri yoğun bir hasta dudak dolgusu yaptırmak istiyorsa öncelikle bu sorunlarını çözmek için onu ikna etmeye çalışırım.
Yoksa dudakları daha da kötü görünür. Elmacıklarını çözdüğümde yüzü yukarı ve yana doğru kalkar, nazolabial çukurları kendiliğinden
açılır. Nazolabial çukurlara dolguyu çok dikkatli vermek gerekir. Çünkü çukurlaşmanın sebebi nazolabialin kendisi değildir, büyük bölümü
yaşla birlikte yüzün aşağı doğru inmesiyle oluşmuştur. Burun kökündeki alanı dolguyla desteklediğimizde sorunun büyük kısmı biter. Ben
nazolabial çukurun bir kısmının durmasını isterim, tamamen silmeyi doğru bulmam; dümdüz bir nazolabial sadece oyuncak bebeklerde var.”
32 OCAK 2023
OCAK 2023 33