22.01.2023 Views

Quantium

Türkiye'nin ilk kuantum dergisi.

Türkiye'nin ilk kuantum dergisi.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

SAYI 3 / OCAK 2023

1 0 D A K İ K A D A

ÇİFT YARIK

DENEYİ

Ekip Şefi

Sevgi

Yalazay'dan

QWomen'i

dinledik


SAYI 03

QUANTIUM

BAŞ EDİTÖR

Beyza Uysan

Şefaat Durmaz

İÇERİK EDİTÖRÜ

Beyza Uysan

Şefaat Durmaz

Yasir Ölmez

Zeynep Feyza Atabey

Engin Bahri Baç

Görkem Ali Akyol

İlayda Akar

İlker Polat

Berfu Deniz Kara

Erdal Eren Uğurlu

Yakup Eskiocak

Muhsin Akdoğan

TASARIM

Yaren Akyol

Görkem Ali Akyol

Beyza Uysan

REDAKTÖR

Berfu Deniz Kara

VE TEŞEKKÜRLER

Dr. Özlem Salehi Köken

Zeki Seskir

Figen Yılmaz

G E L E C E Ğ İ H İ S S E D E N L E R İ N D E R G İ S İ


E D İ T Ö R Ü N Y A Z I S I

Değerli okurlarımız,

Büyük bir emek ve harika bir ekip çalışmasının sonucu olan Quantium Dergisinin

3. sayısını sizlerin beğenisine ve değerlendirmesine sunmaktan büyük bir kıvanç

duyuyorum. Dergi gibi emek isteyen projelerde devamlılık ve istiktar, en önemli

unsurlardandır. Bu sayımızın planlanan tarihten birkaç ay sonra çıkması

istikrarsızlığımızdan değil, daha iyisini arzulamamızdan kaynaklanmaktadır.

Büyük bir sabır ve anlayışla yeni sayımızı beklediğiniz için hepinize

teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlerden gelen dönütlere bakarak 2 yıla yakın bir

süredir özveri ile sürdürdüğümüz çalışmalarımızın meyvelerini vermeye

başladığını görmek bizi çok mutlu ediyor.

Başta derginin çekirdek ekibi olmak üzere emeği geçen hocalarıma, değerli

okuyucularımıza ve bu yolda bize destek veren herkese teşekkürler.

Yeni sayılarımızda görüşmek üzere..

Saygılarımla,

Beyza Uysan

Baş Editör

BANA ULAŞIN!

beyza.uysan@gmail.com

in/beyzauysan


B U S A Y I D A

6

QTURKEY OLARAK

BU YIL NELER YAPTIK?

QTURKEY 2022 YILI FAALİYETLERİ

7 TOPLULUKLAR

EKİP ŞEFİ SEVGİ YALAZAY'DAN QWOMEN'I

DİNLEDİK: QWOMEN NEDİR?

8

TARİHTE KUANTUM

KUANTUM FİZİĞİNİN BABASI MAX KARL

ERNST LUDWIG PLANCK KİMDİR?

10 KUANTUM HABERLER

IBM 433 KÜBİTLİK OSPREY KUANTUM BİLGİSAYARI

TANITTI, SİLİKON KÜBİTLERDE %99 DOĞRULUK ORANINA

ULAŞILDI, KUANTUM-SONRASI GÜVENLİ ALGORİTMA ADAYI

NORMAL BİR BİLGİSAYARLA 1 SAATTE KIRILDI

18 KUANTUMA DAİR

KUANTUM VE BİYOLOJİ, SÜPERPOZİSYON,

KUANTUM VE OYUN

26 RÖPORTAJ

KADİR DURAK İLE KUANTUMA DAİR


30

Bİ' KİTAP

KUANTUM SINIRINDA YAŞAM

32 'DAKİKADA

10 DAKİKADA ÇİFT YARIK DENEYİ

34 KUANTUM SÖZLÜK

VEKTÖR, HILBERT UZAYI, ÖZDURUM,

KRİYOSTAT, ANCILLA BİTLERİ, ÖLÇME

36

KUANTUM BULMACA

EĞLENDİREN KUANTUM

38

BİZE KATILIN

QTURKEY'İN BİR PARÇASI OLUN


13 ATÖLYE VE

653 DİPLOMA

Toplamda 13 atölye ile sizlerle buluşarak, 295

QBronze, 260 QPrep, 70 QSilver, 22 Nickel ve 6

QTraining olmak üzere tam 653 diploma dağıttık!

QISKIT FALL

FEST İZMİR

QSB IZTECH organizasyonuyla Qiskit

Fall Fest kapsamında eğitim ve kodlama

yarışması düzenlendi.

LİSELİLER İÇİN

KUANTUM FİZİĞİ

Liseliler kuantumla tanıştı! QTurkey tarafından

düzenlenen 4 günlük eğitimi 319 liseli öğrenci

tamamladı.

KTHACK'22

QSB ODTÜ organiztörlüğünde kuantum

teknolojileri hackathonu KTHack’22

düzenlendi.

14 NİSAN DÜNYA

KUANTUM GÜNÜ

14 Nisan Dünya Kuantum Günü'nü İstanbul,

Ankara ve İzmir olmak üzere üç farklı şehirde

etkinliklerle kutladık.

6

VE DAHA FAZLASI...

Geçmişteki ve gelecekteki tüm etkinliklerimizden haberdar olmak için Kuantum Türkiye

hesaplarını takipte kalın!


TOPLULUKLAR

QWomen

N E D İ R ?

Editör: Beyza Uysan

Ekip Şefi

Sevgi

Yalazay'dan

Hayatın her alanında var olan

kadınları bir adım daha ön plana

çıkarmak, farklı alanlarda çabalarıyla

bir yerlere gelmiş kadınları sizlerle

buluşturmak ve yalnız olmadığınızı,

neler başarabileceğinizi sizlere

göstermeye çalışıyoruz.

QWomen'i

dinledik

"QWomen olarak

amacımız bilgimizi

paylaşmak,

öğrenmek,

birbirimize ilham

vermek ve daha fazla

kadını kuantum

teknolojileri alanına

dahil etmek."

Kuantum teknolojileri alanında

çalışan diğer kadınları ve neler

başardıklarını göstermek istiyoruz.

Özelliklede genç kızlara kuantum

alanında neler yapabileceklerini

anlatmak, onlara ilham vermek ve

teknoloji hakkında farkındalık

oluşturmak ana hedefimizdir.

SİZDE QWOMEN EKİBİNE

KATILMAK İSTİYORSANIZ SOSYAL

MEDYADAN BİZİ TAKİP EDİN!

qwomenturkey

info@qwomen.qturkey.org


8


9


10


11


12


13


14


15


16


17


18



20



22


23


24



Editör: Şefaat Durmaz

por

taj

Kadir

Durak

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden

bahseder misiniz?

İsmim Kadir Durak, 2009 yılında ODTÜ Fizik bölümünden mezun

oldum. Aynı yıl National University of Singapore’da doktoraya

başladım. 2017 Haziran ayında Türkiye’ye Özyeğin Üniversitesi

Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak

çalışmak üzere dönüş yaptım.

Kuantum alanına olan ilginiz nasıl başladı, ne zamandır

bu konu üzerinde çalışıyorsunuz ?

Doktoramın ilk senesinde bir Helyum iyon mikroskobu ile grafen

üzerinde nano-kurdele desen tasarlayıp bununla elektronik aygıt

tasarımı üstünde çalıştım.

26


Kuantuma ilgim nasıl başladı sorusunu bir konuyu okuyup

araştırmadan çok o konuda çalışarak hayatını devam

ettirme sorusu olarak algılıyorum. Çünkü ilki için sadece

merak ve biraz ayrılmış zaman yeterli olurken ikincisi için

daha ciddi emek gerekli. Üniversitede fizik dersleri alıp da

kuantum konusuna ayrı bir merak duymayan yoktur.

Ancak profesyonel anlamda ilgim merakım doktoraya

başladıktan sonra oluştu. Benim hayatımda her konuda

istediğim işi yapabilme özgürlüğüm yoktu, bir çok insanın

da yoktur zaten. Önce kuantum konusunda doktoraya

kabul aldım sonra hayatımı bu işten kazanmalıyım fikri

oluştu. Günümüzde sıkça söylenen “sevdiğin işi yap hiç

çalışmamış olursun” tarzı gerçeklikten uzak öğütleri de

burun kıvırarak karşılıyorum.

Bu sadece “en başından beri kuantumcu olmayı şu şu

sebepten dolayı kendim tercih ettim” gibi gererksiz bir

tutarlılık gayretinden başka bir şey değildir. Gerçek

hayatta bu böyle olmuyor. Örneğin ben hastaneye

doktora gittiğimde bir kaç saat doktorla sohbet etmeden

çıkamıyorum çünkü çok ilgili oluyorlar ve soruları oluyor.

Bunun nedenini düşündüm ve aslında bu insanların

sayısalcı olduğunu ve tıp fakültesine gidene kadar sayısal

becerilerinin ön planda olduğu bir iş yapacaklarını

düşünmeleri olduğunu farkettim. Çoğu zaman

doktorlardan “ben aslında fizikçi olmak istiyordum, fiziği

çok severdim” cümlesini duyarım. Bu onların mevcut

işinde mutsuz olacağı anlamına gelmezken, önemli olanın

fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek olduğunu

gösteriyor.

Sorunun cevabının ikinci kısmı ise doktoraya başladıktan

sonrasını kapsıyor. Yani farklı bir ülkeye gitmişim, kuantum

konusunda araştırma yapmak için burs alıyorum ve

doktorayı başarılı bir şekilde bitirmemin hayatımın geri

kalanındaki yaşam kalitemi ciddi artıracağının farkındayım.

Tabi ki rasyonel olan şey, bu konuda bütün gücümle

çalışmamdı ve ben de olabildiğince öyle yaptım. Bu herkes

için böyle olmayabilir ama insanların çoğunluğunun “ne

yapsam, ne yapsam acaba” diye düşünüp meslek tercih

etme durumu olmuyor.

Olsa bile bir insanın harika bir kuantum fizikçisi olacakken

berbat bir mühendis olması için tek nedenin yanlış meslek

tercihi olduğunu sanmıyorum. O nedenle hangi alanda

çalışılacağının neden bu kadar stratejik bir konu olarak

değerlendirildiğini de anlamıyorum. Yeterince emek

verdikten sonra mesleğiniz kimliğinizin bir parçası oluyor

ve neden bu tercihi yaptığınız sorulduğunda çoğu zaman

gerçek doğru cevap şudur: bilmem. Ama şunu net bir

şekilde söyleyebilirim, bugün yaptığım işi yapmazsam

başka ne yaparım bilmiyorum. Yani sonuca bakıp sebep

uydurmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

Bu konuda şunu da eklemek isterim, kuantum fiziği

çalışmak kimseyi daha akıllı, daha zeki yapmaz ya da bunu

tescillemez.

27

Zaten bunun önemi de yoktur. Temel mantık yürütmesi

yapabilen, çalışkan ve azimli herhangi biri bu alanda

çalışabilir. Gerçek hayatta siz Schrödinger denklemi

çözerken arkada coşkulu müzikler çalmaz, sıkıla sıkıla

çalışmanız gerekir. Bu dayanılmaz anlarda

motivasyonunuzu kaybetmeme konusunda kendinizi

eğittiğiniz ölçüde de başarılı olursunuz.

Yurt dışının size sağlamış olduğu tecrübeler

nelerdir?

Uygulamalı kuantum optiği konusunda alanında uzman

bir hoca ile doktora yapma şansım oldu. Gençler genelde

üniversitelerin dünya sıralamalarına bakarak lisansüstü

araştırma tercihleri yaptıklarını görüyorum. Bu konuda hep

üniversite ya da ülke değil hoca seçin tavsiyesinde

bulunuyorum. Seçtiğiniz hoca sizin araştırmacı

kimliğinizde önemli yere sahip olacaktır. Bilimsel araştırma

zannedildiği gibi ders kitaplarına ya da bilinen mevcut

bilime ne kadar hakim olunduğu ile birebir ilgili değil. Daha

çok bir problem tanımlayıp, çözümü için yaklaşım

geliştirme işi. Bu da daha çok bir usta çırak arasındaki bilgi

tecrübe aktarımı gibi gerçekleşiyor. Bu anlamda çocuksu

bir bilimsel araştırma heyecanına sahip, işini iyi yapan ve

bunu herkese yansıtabilen bir hocanın danışmanlığında

doktora yapmamın hayatımda etkisi büyüktür. Tabi

yaşadığınız şehir, burs/maaş durumunuz gibi daha bir çok

parametre var lisansüstü araştırma sürecinin niteliğini

etkileyen, ancak uzun vadede en önemli faktör birlikte

çalıştığınız hoca diyebilirim. Örnek vermem gerekirse

soğuk atom düzeneğindeki iyon pompasının oluşturduğu

manyetik alanın, atomun hiper-ince geçiş frekanslarını

bozmasını engellemek için bir kalkan yapmak gerekir. Ben

de araştırıp birkaç firmadan uygun özelliklerde mü-metal

fiyat teklifi alıp hoca ile bunu konuştum. Bana mümetallerin

çok pahalı, abartı ve gereksiz olduğunu

düşündüğünü ve alternatif, daha pratik ve ucuz bir

yöntem düşünmemi tavsiye etti. Ben de bu yönlendirme

ile manyetik alan kalkanlama konusunda endüstride

mevcut bulunan çözümleri araştırırken trafoların etrafında

kullanılan sacların faydalı olabileceğini farkettim.

Hem tane (grain) oryantasyonu sorunu yok hem çok ince

olduğu için makasla kesip şekil verebiliyorum ayrıca

kıyaslanamayacak kadar da ucuz. Hocaya bunu

söyleyince heyecanlandı ve hemen taksi çağırdı birlikte

Tuas isimli sanayi bölgesinde bu işi yapan firma aradık.

Aradık derken ustalara sora sora bildiğiniz yürüyerek

aradık. Günün sonunda ikimiz de sacları sırtlanıp yine

taksiyle laba geri dönüp manyetik alanı ne kadar kestiğini

ölçtük. Türkiye’ye döndükten sonra doktora tezimle ilgili

gelen e-maillerdeki soruların bir kısmı bu malzemeyi

nereden bulabileceğim ya da özelliklerinin ne olduğu

konusunda oldu. Benzer şekilde


bir çok elektronik, optoelektronik ve optomekanik ürünü

hazır kutu satın almak yerine laboratuvarda kendimiz

yapardık ve tasarımlar hocanın olurdu. Hatta uluslararası

konferansta iki tanınmış hocanın birine bir işi nasıl

yaptıpını sorduğunda “Kurtsiefer technologies of course”

esprisi yaptığını dahi gördüm. Bu örnekler benim

araştırma yapma şeklim ve alışkanlıklarımın

şekillenmesinde danışman hocanın ne kadar önemli

olduğunu anlatabilmem içindi.

Yurt dışında çalışmamın beni her anlamda değiştirdiğini

söyleyebilirim. Gençlere yurt dışına gitmelerini şiddetle

tavsiye ediyorum. Ama mümkünse iyi şartlarda gitmek

daha güzel tabi. Yani doktora bursları/ücretleri dünyanın

her yerinde mezun birinin maaşına kıyasla düşüktür. Yurt

dışında yapacağınıza benzer nitelikte bir doktorayı

Türkiye’de yapabiliyorsanız bekleyip doktora sonrası yurt

dışına gitmek daha mantıklı. Singapur mercan üçgeninde

bir ülke ve bir saatlik uçuş mesafesinde dünyanın en tatlı

tatil adaları var ama ancak post doktorada istediğim gibi

gezebildim buraları. Doktora sonrası araştırmacının

standartları ile doktora öğrencisininkiler oldukça farklı.

Qubitrium nedir ? Ne zaman kurulmuştur?

Hangi alanlarda çalışmaları mevcuttur, bu

çalışmaların ülkemize katkıları nelerdir?

Qubitrium, 2020 yılı başında Teknopark İstanbul’da BİGG

desteği ile kurduğum, pandemiyle paralel büyüyen

(umarım pandemi ile paralellikleri devam etmez) bir

firmadır. İlk sene temel kuantum optik ürünleri geliştirirken

sonradan küp-uydu tabanlı kuantum teknolojilerinin

geliştirilmesini ve bunların uzaya gönderilmesini

hedefleyen uluslararası projelerde yer aldık. Savunma ve

medikal görüntüleme alanlarında da çalışmalar mevcut.

Açıkçası Qubitrium’un bu aşamadaki hedefi ticari

başarıdan çok bir ekosistemin oluşması için insan eğitmek.

Özellikle uygulamalı kuantum teknolojilerinde dünya

genelinde çok büyük bir ihtiyaç var ancak arz yetersiz.

Türkiye’de bu ihtiyaç henüz kendini göstermiş değil.

Ancak Türkiye’nin bu teknolojileri geliştiren (ve satan) mi

yoksa satın alan bir ülke mi olacağı sorusunun cevabının

bugün veriliyor olduğunu ve bu cevabın da gelecekte ülke

refahı açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Uygulamalı kuantum teknolojileri alanında insan

yetiştirmek için Türkiye akademisinin, özellikle nicelik

olarak, yeterli olmadığı konusunda hemen herkes hemfikir.

Bu konuda yetişmiş insan potansiyelini artırmak için

planlamakta olduğumuz ve yakında duyurusunu

yapacağımız bir uygulamalı eğitim programımız mevcut.

İlk aşamada bu programı yurt dışından gelen bir ekibe

verdik ve olumlu sonuçlarını gördük. Umarım kuantum

optiği alanında devam etmek isteyen gençlerimizin

ihtiyaçlarını karşılayacak bir program olur.

28

Qubitrium şirketi için çalışma olanakları

nelerdir? Böyle bir şirkette çalışmak için hangi

vasıflara sahip olmalıyız?

Qubitrium bünyesinde çalışmalarımızın kapsamı gereği

fizikçi ve elektronik mühendisi arayışımız var. İhtiyaçlar

seri üretim gerektirecek boyuta gelmediğinden daha çok

tasarım geliştirme ve araştırma yapıyoruz. Bu nedenle de

(en azından bir süre daha) küçük ölçekli KOBİ olarak kalma

düşüncemiz var. Bu perspektifte Qubitrium tek başına

kendi bünyesinde ciddi bir istihdam potansiyeli

taşımamaktadır. Zaten ciddi bir istihdam potansiyeli ancak

bankacılık, bilişim teknolojileri, haberleşme, savunma,

medikal cihaz geliştirme ve daha bir çok alanda çalışan

firmaların kuantum bilen insan istihdam etme isteği ile

oluşabilir. Bunun oluşması için de en azından ihtiyaca

yakın ölçüde yetişmiş insan olması gerekir. Bu tür iş

ilanlarını zaman zaman görüyorum. Alandaki yetersiz

insan sayısı en önemli eksiklik olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak planladığımız eğitim programı ile bu alanda bir

ekosistemin oluşmasında önemli bir eksikliği gidermeyi

hedefliyoruz.

Bu alanda (ve birçok alanda) çalışabilmek için gerekli şey

azimli olmak. Bu bir sınava sabahlama azmi gibi bir şey

değil, daha çok uzun zamana yayılmış kendine sürekli

büyük resmi ve hayalleri hatırlatarak devam ettirilmiş bir

azim. İstatistiksel olarak bizim gençlerimizin (sürekli

söylenilenin aksine) çalışkan olduklarını söyleyebilirim.

Ancak insiyatif alarak işi sahiplenip sorumlulukları

üstlenme konusunda nedenini bilemediğim bir sorunumuz

var. Araştırma yaparken sınırları net çizilmiş açık komutlar

bekleniyor ama bu araştırmanın doğasına aykırı bir

yaklaşım. Usta şefleri izleyip kendi tarifini geliştirmek

gerekiyor. Bunu yaparken de üniversitede alınan derslerin

uygulamalı çalışmalar için çok da bir önemi olmuyor

açıkçası. Ancak bu ciddi bir sorun değil, çünkü iş

hayatında bir konuda bir haftada üniversitede bir

dönemde alınan derstekinden daha fazla bilgi/tecrübe

edinilebiliyor. Ayrıca günümüzde bilgiye erişim, sorun

olmaktan önemli ölçüde çıktı.

Bu önemli maddelerin yanı sıra yeni mezun gençlerde

gördüğüm bir problemi belirtmek isterim. Üniversite

eğitimi boyunca günde birkaç saat (en fazla) çalışarak

başarının gelmesine alışınca iş dünyasına girince günde 8

saat yoğun çalışmanın bunalttığını farkettim. Çalışma

süresini kısaltamadığından niteliğinden /yoğunluğundan

ödün vererek durum ile başa çıkma gayretinin olduğunu

gözlemledim. Genç arkadaşlara en büyük tavsiyem

kendilerini herhangi bir hedef için uzun süre masanın

başından kalkmadan yoğun çalışma konusunda

eğitmeleridir. Üniversite eğitiminin bu kazanımın

edinilmesinde olumsuz katkıda bulunduğunu

düşünüyorum. Ancak bunu edindiklerinde yaşam

kalitelerinde önemli etkisi olacağını söyleyebilirim.



Yaşam bilinen evrendeki en olağanüstü fenomen. Peki ama nasıl

işliyor? İçinde bulunduğumuz klonlama ve sentetik biyoloji çağında

dahi şu gerçekle yüz yüzeyiz: bugüne kadar hiç kimse tamamen

cansız bir maddeden canlı yarata-bilmiş değil. Yaşamı oluşturmanın

tek yolu hâlâ yaşamın yine kendisi. Öyleyse yaşamın mayasına dair hayati bir bileşeni

gözden kaçırıyor olabilir miyiz?

Bİ' KİTAP

Richard Dawkins'in, evrime bakışımızı tümden değiştiren kitabı Gen Bencildir gibi Kuantum

Sınırında Yaşam da yaşam dinamiklerine dair anlayışımızı baştan şekillendiriyor.

Jim Al-Khalili ve Johnjoe McFadden, birikimlerini benzersiz anlatım yeteneğiyle

bir araya getirerek, gözden kaçırdığımız bileşenin, varlıkların aynı anda

iki farklı yerde bulunabildiği, hayaletimsi bağlantılar

kurabildiği ve geçilmez görünen engellerin

içinden geçebildiği

kuantum mekaniği

dünyasında

gizli olduğunu ortaya

koyuyor. Bizleri

göz alıcı bir hızla

gelişen ve uygulamalarıyla

çığır açması

beklenen kuantum

biyolojisi ile tanıştırırken

muammaların

en büyüğü olan

"Yaşam nedir?" sorusuna

yepyeni bir bakış

getiriyor: Yaşam kuantum

sınırında

yaşar.

30


Resimleyen ve Türkçeleştiren:

Yaren AKYOL


32


33


34


35


36


37


QTURKEY'İN

BİR PARÇASI

OLUN!

Kuantuma

gönül

vermiş

ekip

arkadaşları

arıyoruz.

Başvurularınızı

info@qturkey.org adresine iletin!

38


DERGİYE

ABONE OL!

QR kodu hemen tarat,

dergimizin yeni sayısı çıktığında

e-postana bildirim gelsin!

39


B İ Z İ T A K İ P E T M E Y İ U N U T M A Y I N !

qturkey

ej.uz/qturkey_discord

kuantum_turkiye

KuantumTurkiye

qturkey.org

Kuantum Türkiye

info@quantium.qturkey.org

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!