TÜRKDÖKÜM 65 / TURKCAST 65 (Ekim - Kasım - Aralık 2022)
*METAL DÖKÜM SEKTÖRÜ Hammadde ve Enerji Fiyat Dalgalanmaları 2022 Yılına Damga Vurdu.. * Bir Duayen Umur DENİCZİ *İÇİMİZDEN BİRİ'NİN KONUĞU MEHMET ENGİN ŞENER
*METAL DÖKÜM SEKTÖRÜ Hammadde ve Enerji Fiyat Dalgalanmaları 2022 Yılına Damga Vurdu..
* Bir Duayen Umur DENİCZİ
*İÇİMİZDEN BİRİ'NİN KONUĞU MEHMET ENGİN ŞENER
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
DOSYA<br />
Tahsin Akar<br />
Akpınar Döküm Kurucu Ortağı-Genel Müdür<br />
<strong>2022</strong>’de Üretim<br />
Yüksek Karlılık<br />
Düşüktü<br />
<strong>2022</strong> yılında üretim kapasitesi<br />
maksimum seviyeye doğru<br />
yükselse de, maliyetlerin<br />
olumsuz sey retmesi nedeniyle<br />
beklenen karlılık oluşmadı.<br />
48<br />
Salgın döneminin ardından,<br />
normal üretim hayatına dönüşte<br />
bazı belirsizlikler yaşanmış<br />
olsa da, hepimizin bildiği gibi<br />
üretim hayatında sorunlar hiç bitmez.<br />
Salgın biter, hammadde sorunu başlar,<br />
o biter enerji sorunu çıkar, Euro/USD paritesi,<br />
sonra enflasyon vs. böyle devam<br />
eder gider ama bizler hep mücadele<br />
ettiğimiz için, her ortama kolay uyum<br />
sağlayabiliyoruz. <strong>2022</strong> yılında üretim<br />
kapasitesi maksimum seviyeye doğru<br />
yükselse de, maliyetlerin olumsuz seyretmesi<br />
nedeniyle beklenen karlılığın<br />
oluşmadığını düşünüyorum. Döküm<br />
sektöründe yeterli karlılık oluşmadığı<br />
zamanda yatırım ve gelişme olanakları<br />
sınırlı kalıyor. Karlılık oranı en düşük<br />
sektör sanıyorum, üretimin çok yüksek<br />
seyrettiği <strong>2022</strong> yılında karlılık da buna<br />
paralel olarak doğru yönde seyretseydi<br />
döküm sektörü hem kalite hem teknoloji<br />
olarak bir seviye daha yukarı çıkardı<br />
diye düşünüyorum.<br />
2023 YILININ İKINCI YARI-<br />
SINDA DURGUNLUK OLA-<br />
BILIR<br />
Özellikle <strong>2022</strong> yılının ikinci yarısından<br />
itibaren şirketlerin işletme sermayesi<br />
ihtiyacı çok fazla artmaya başladı. Aynı<br />
zamanda da krediye, özellikle uzun vadeli<br />
krediye erişim zorlaştı. Euro/USD<br />
paritesinin olumsuz etkisini de düşünürsek,<br />
2023 yılının ihracatçılar için<br />
olumsuz yönde seyredeceği görülüyor.<br />
Ekonomistlerin açıkladığı temel ekonomik<br />
verileri dikkate alırsak, dünyada<br />
bir durgunluk veya üretimde gerileme<br />
beklememiz gerekiyor. Bu durgunluk<br />
ve gerilemenin özellikle 2023 yılının<br />
ikinci yarısında daha da etkili olacağı<br />
varsayılıyor. Her ne kadar negatif düşüncelerden<br />
uzaklaşalım desek de, bu<br />
gerçekleri göz ardı edemeyiz. 2023 yılının<br />
özellikle ikinci yarısından itibaren,<br />
durgunluk, gerileme ve belki de uzun<br />
sürecek bir kriz gelecek gibi. Hangi<br />
sektörlerin bu durumdan daha çok etkileneceğini<br />
ise henüz öngöremiyoruz.<br />
ENERJI MALIYETLERININ<br />
ÜRETIM MALIYETINE ETKI-<br />
SI ARTI<br />
Enerji konusu belki on yıllardır konuşuluyor.<br />
Bu konuda uzmanların hazırladığı<br />
çok değerli raporlar var. Siyasiler bu raporları<br />
hakkıyla değerlendirmiş olsalardı<br />
belki günümüzde enerji krizini daha<br />
az konuşuyor olurduk. Ülkemizde enerji<br />
temini sıkıntısı yok gibi gözüküyor olmasına<br />
rağmen çok pahalı bir hal aldı. Geçmişte<br />
döküm maliyetlerine etkisi yüzde<br />
10-12 bandında iken, şu anda yüzde 16-<br />
18 bandına yükseldi. Bu maliyet etkisi<br />
kabul edilebilir bir artış değil. Ülkemizde<br />
şuan enerji krizi yoktur denmemelidir.<br />
Avrupa ülkelerindeki enerji krizinin<br />
ise üretiminde veya teminindeki sıkıntılardan<br />
çok; maliyetlerinin artışından,<br />
çevreye zarar veren enerji üretiminden<br />
kaçınmak olarak görüyor, dolayısıyla<br />
enerjiyi kısıtlı kullanmak olarak değerlendiriyorum.<br />
ÇEVRE KONUSUNDA GE-<br />
LIŞMIŞ ÜLKELERIN SORUM-<br />
LULUĞU DAHA FAZLA OL-<br />
MALIDIR<br />
AB Yeşil Mutabakatı veya Sınırda Karbon<br />
Düzenleme Mekanizması ve genel<br />
olarak çevre konusunun gerçekte;<br />
Dünya ihracatının yüzde 61’ini yapan,<br />
gelirin yüzde 42’sini alan ve buna karşın<br />
dünya nüfusunun yüzde 14’üne sahip<br />
olan gelişmiş ülkeler, gerekli tedbirleri<br />
zamanında alsalardı veya halihazırda<br />
almış olsalar; gelişmekte olan ülkelere<br />
bu konuda daha az görev düşerdi. Bu<br />
konuda gelişmiş ülkelerin; geri, az gelişmiş<br />
veya gelişmekte olan ülkelere destek<br />
olmalarının bir zorunluluk ve borçları<br />
olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde de,<br />
mesela, ormanları yok etmeye devam<br />
ettiğimiz sürece sadece şirketler üzerinden<br />
bu sorunu çözmek çok zor. Burada<br />
enerjinin ve gıdanın üretimi, kullanımı<br />
etkilidir. Konu nerdeyse büyükbaş hayvan<br />
beslemeyelim noktasına kadar indiriliyor.<br />
Aslında “Doğa” kendi çözümünü<br />
kendi içinde üretiyor, ama biz dikkate<br />
almıyoruz, niye? Doğanın bu dengesini,<br />
kim, kimler, ne uğruna nasıl bozdu/<br />
bozuyor asıl sorumuz bu olmalı diye düşünüyorum.<br />
Son iki yılda bir kere daha gördük ki,<br />
dünyada ekonomik ve siyasal krizlerin,<br />
savaşların dışında tüm insanlığı etkileyecek<br />
başka felaketlerde/olaylarda her<br />
zaman mümkün olacaktır. Bu durumda<br />
sorun, üretmenin yanı sıra hayatı normal<br />
haliyle devam ettirebilme boyutuna<br />
da taşınmaktadır. Tüm insanlık için, savaşsız,<br />
salgınsız, felaketsiz daha yaşanır<br />
daha güzel bir dünyaya, üreterek katkı<br />
sağlamak hepimizin görevi olmalıdır<br />
diye düşünüyorum.<br />
<strong>TÜRKDÖKÜM</strong> EKİM-KASIM-ARALIK'22