komüniteryalizm
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ahmet KARADAĞ, İhsan KONAK
Komüniteryanizm ve Liberalizmin Komüniteryan Eleştirisi
kalıp diğer konularda (örneğin, suç tanımında) tarafsız kalmayarak devlet, normatif bir tutum
alır. Evliliğin önemli bir ahlaki değer olmadığını ifade eder (Etzioni, 2014, s. 242). Bu nedenle
ideal ve adil bir devlet tarafsız olamaz. Kişilerin ve toplumun refahı için vatandaşlara yardım
etmek herhangi bir hükümetin görevidir. Cemaatçiler toplumun her üyesinin kamu refahı
siyaseti aracılığıyla daha iyi bir yaşama erişebileceklerini savunur. Bu şekilde ideal, adil ve
hukuki bir devlet kurulabilir (Singh, 2017, s. 103). Bu nedenle devletin belirli bir iyi anlayışı
lehine tavır alması beklenir.
MacIntyre'a göre (2007, s. 204), hayatlarımızı nasıl yönlendireceğimize karar verirken hepimiz,
kendi koşullarımıza belirli bir sosyal kimliğin taşıyıcıları olarak yaklaşırız. Bu yüzden benim
için iyi olan şey, bu rolleri yerine getiren kişi için iyi olmak zorundadır. Dolayısıyla kendi
kaderini tayin etme hakkı, toplumsal rollerden kaçınarak değil bu roller içinde kullanılır. Bu
bağlamda devlet, rollerimizi ve bu rollerdeki anlayışımızı cesaretlendirerek kendi kaderini tayin
hakkımıza saygı gösterir. Ortak yarar politikaları da aynı pozisyonda olmak ister. Düşünüre
göre, devlet, ortak sosyal faaliyetleri korumalı ve insan mükemmelliğinin gelişimini teşvik
etmelidir. Eğer devlet bireyleri atomik bir birey olarak ele alacaksa toplumda yaygın suç, şiddet,
aile müessesesinin bozulması ve uyuşturucu kullanımı şeklinde hâlihazırda varlık olan
toplumsal parçalanmaya ve ahlaki felakete yol açacaktır (Singh, 2017, s. 103). Cemaatçi
düşünürler, toplumsal düzen ile devlet baskısı arasında ters bir ilişkinin olduğunu ileri sürerler.
Toplumsal doku bozulduğunda tiranlık baş gösterir. Cemaatçiler ahlaki sesin toplumsal dokuyu
temsil ettiğine ve toplumsal düzeni sağladığına inanır. Burada ahlaki ses hem bireyin benliği
hem de cemaatin kendisi ile ilişkilendirilir (Etzioni, 1999, s. 94). Burada ahlaki sesin
tanımlanmasında ve şekillenmesinde devletin aktif rol alması beklenir. Aksi takdirde toplumsal
çöküş başlar ve kendi kaderini tayin hakkı anlamsızlaşır.
Liberaller, vatandaşların, iyinin ne olduğu konusunda temel olarak anlaşmaya varamayacağını
ve devletin belirli bir iyiliği takip etme girişimlerinin, bu iyi anlayışını benimsemeyen
vatandaşların özgürlüğünü sınırlandıracağını iddia eder. Liberal kavrayışa göre, devlet, çeşitli
rakip teleolojiler karşısında tarafsız kalmalıdır. Aksine cemaatçi düşünürler devletin belirli bir
iyi anlayışının oluşturulması ve yaygınlaştırılması için aktif rol oynaması gerektiğine inanır.
Cemaatçilere göre, devlet, tarafsızlık siyaseti yerine ortak yarar siyasetini tercih etmelidir.
2.4. Evrensel İnsan Hakları Eleştirisi
Liberal felsefeye göre, bireyler ahlaki açıdan eşit olduklarından herkes eşit hak ve özgürlüklere
sahip olmalıdır (Tok, 2014, s. 184). Bu bağlamda hak ve özgürlükler mahiyet itibariyle evrensel
329