29.12.2022 Views

MATEMATİK PROJE (2) (2)

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı:1

MANTIKVAR

AKIL


İÇİNDEKİLER

• ÖNSÖZ

• MATEMATİK NEDİR?

• ÜNLÜ MATEMATİKÇİ CAHİT ARF

• KENDİ ÖÜM TARİHİNİ BİLEN İSTATİKÇİ: ABRAHAM DE MOIVRE

• ALTIN ORAN

• 1 NEDEN ASAL SAYI DEĞİLDİR?

• MATEMATİKÇİ ARILAR

• ATATÜRK VE MATEMATİK

• EİNSTEİN’IN BULMACASINI ÇÖZEBİLİR MİSİNİZ?

• SATRANÇ VE MATEMATİK

• PİSAGOR KUPASI

• SİERPİNSKİ ÜÇGENİ

• X HARFİ NEDEN BİLİNMEYENİ TEMSİL EDİYOR?

• MİKADO OYUNU

• KARİKATÜRLER

• BİL BAKALIM? BULMACALAR.


ÖNSÖZ

Merhaba,

Matematik, bilimde olduğu kadar günlük hayatta da bir

insanın sık sık karşısına çıkar.

Matematik, temeli mantığa dayanan bir sistemdir ve zihni

geliştiren bir araç olarak kişiye farklı bir bakış açısı

kazandırır.

Kişiye özgür ve ön yargısız bir düşünce ortamı yaratır.

İnsanın sistemli, mantıklı, tutarlı düşünmesini sağlar. Bu

yüzdendir ki matematik sonsuzdur.

«Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız benim yaptığım gibi

sayılara gelin. Sonsuzluk her şeyin cevabıdır. Sayı

sonsuzdur.»

Cahit Arf


Matematik Nedir?

Matematik insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biridir. Çok

eskiden matematik, sayıların ve şekillerin ilmi olarak

tanımlanırdı.

Matematik de diğer bilim dalları gibi geçen zaman içinde

büyük bir gelişme gösterdi; artık onu birkaç cümle ile

tanımlamak mümkün değil. Bana göre matematik bir

eğlence gezegenidir.


Ünlü Matematikçi Cahit ARF

Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Cahit Arf ,1910 yılında dünyaya gelmiş

ve 1997 yılında aramızdan ayrılmıştır. Türk matematikçi ve bilim insanı,

eski TÜBİTAK Bilim Kolu başkanıdır.

Eğitimini Fransa Ecole Normale Superieure’de 1932 yılında tamamladı.

Galatasaray Lisesinde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul

Üniversitesi Fen Fakültesi doçent adayı olarak çalışmıştır.

Doktorasını yapmak için yurtdışına Almanya’ya gitti 1938 yılında doktorasını bitirmiştir. Çalışma hayatında

cebir üzerinde yaptıkları dünya tarafından takdir edilmiştir.

Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımı ile çözülebileceğini göstermiştir. Cisimler

üzerinde kuadratik formların sınıflandırılması ile Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi çalışmalar yapmıştır.

Matematik bilimine “Hasse-Arf Teoremi” ile destek sağlamıştır.

Matematiğin önemini ve sanatsal yönünü göstermek adına “Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir

sanattır” diyerek insanlara matematiği sevdirmiştir.


Kendi Ölüm Tarihini Bilen İstatistikçi: ABRAHAM DE

MOIVRE

Abraham de Moivre, günümüzde adını verdiği Moivre formülüyle

tanınan ünlü bir Fransız matematikçisidir. Kendisi normal dağılım

ve olasılık teorisi konusundaki çalışmalarıyla da tanınır. Moivre’nin

başka bir ilgi alanı, ölüm istatistikleri idi. Ölümü sayılarla

ilişkilendirmek için önemli miktarda zaman harcadı. Bir kişinin

öleceği günü tahmin edebilecek bir teori formüle ettiğine inandı.

Bu formül ile yaptığı en isabetli tahmin ise kendi ölüm tarihini

hesaplamak oldu.

Hayatının son yıllarında de Moivre giderek daha uzun saatler uyumaya başladığını fark eder. Uyku

alışkanlıklarını not ettiğinde her gece fazladan 15 dakika uyuduğunu görür. De Moivre, ölümünün kesin

tarihini hesaplamak için bu bilgiyi kullanabileceğine ikna olmuştur. Matematikçi, bu fazladan 15 dakikanın

24 saate ulaştığı gün öleceğini hesap eder. Hesaplarına göre ölüm tarihi 27 Kasım 1754 olacaktır. Nitekim

haklı çıkarak hesaplamış olduğu günde de vefat eder.


ALTIN ORAN

Altın Oranın karşılık geldiği 1,618 sayısının

matematikteki en şaşırtıcı yanı, tersinin bir

eksiğine; karesinin ise bir fazlasına eşit olmasıdır.

Bu yönüyle altın oranı evrende eşi benzeri

olmayan, bu özelliğe sahip tek sayıdır. Bu kuralı

biraz açarsak, şunları söyleyebiliriz: bir sayının

tersi 1’in o sayıya bölünmesiyle elde edilen

sonuçtur. Altın oranın tersi, 1/1,618=0,618’dir.

Yani altın oranın tersi kendisinin 1 eksiğine eşittir.

Altın Oran veya Fibonacci Sayıları, bugüne kadar

insan yapımı pek çok çalışmada kullanılmıştır.

Bunun yanında doğada var olan nesnelerin bir

çoğunda Altın Oranın var olduğu keşfedilmiştir.


1 NEDEN ASAL SAYI DEĞİLDİR

1 neden asal sayı değildir, bir sayının asal sayı olması için iki adet böleni

bulunması gerekir. Bu sayıların hem bir sayısına hemde kendisine bölünmesi

gerekir. 1 sayısı yalnızca kendine bölündüğü için asal sayı içerisinde yer almaz.

Yani burada anlatılmak istenen bir asal sayının iki tane çarpanının

bulunmasıdır. Bir sayının hem 1 sayısına hemde kendisine bölünmesi lazım. Bir

sayının asal sayı olabilmesi için çarpanlar kümesinde iki eleman bulunması

gerekir.

Örneğin

7 sayısı asal sayıdır. Çünkü hem bir 1'e bölünür, hem de kendisine yani 7

bölünmesi sebebiyle çarpanlar kümesinde hem 1 vardır, hem de 7 vardır. Ama 1

sayısının çarpanlar kümesinde sadece 1 bulunduğu için çarpanlar kümesi elemanı

tektir. Bir sayının asal sayı olabilmesi için çarpanlar kümesinin eleman sayısı 2

olmalıdır.


MATEMATİKÇİ ARILAR

Yapılan yeni bir araştırma, arıların temel matematik kavramlarını anlayabildiğini ortaya koydu.

Araştırma, küçük bir beynin düşük zeka anlamına gelmediğini de göstermiş oldu.

Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden bilim insanları, eğitim sürecinden geçirdikleri bir grup

arının toplama ve çıkarma yapabildiklerini keşfetti.

Yeni araştırma kapsamında Dr. Scarlett Howard liderliğindeki ekip öncelikle arılarına, toplama ya da

çıkarma için renkleri semboller olarak tanımayı öğretti. Spesifik olarak, mavi “daha fazla” ve sarı “daha

az” anlamına geliyordu.


Ardından arılara “Y” şeklindeki labirentlere girmeleri öğretildi. Arıların bu labirentlerde iki şekil dizisi

arasından seçim yapması gerekiyordu. Bu durumların her birinde, arılar eğer doğru seçimi yaparlarsa

şekerli su ile ödüllendirildiler. Öte yandan yanlış seçim sonucunda acı bir tadı olan kininli suya maruz

bırakıldılar.

Labirentlerin girişinde arılar, mavi ya da sarı renklerinde 1 ila 5 şekille karşılaştırıldılar. Daha sonra artı eksi

1 hata payı ile orijinal şekil sayısına ya da yanlış şekil sayısına doğru uçabilecekleri bir odaya yöneldiler. İlk

olarak mavi ile karşı karşıya geldiklerinde toplama, sarı ile karşı karşıya geldiklerinde ise çıkarma yapmaları

gerekti.

Araştırmacılar 100 deneme boyunca, 14 arıyı eğiterek ortalama yüzde 75 oranında doğru seçeneği

seçmelerini sağladı.

Bu, arıların sayılarla arasının iyi olduğunu kanıtlayan ilk araştırma değil. Daha önceki deneyler, arıların 4’e

kadar sayabildiğini, hatta sıfır kavramını anlayabildiğini göstermişti.


ATATÜRK VE MATEMATİK

Atatürk’ ün yaşamında ilk olağanüstü başarısı çocukluk çağında, orta öğrenim döneminde matematik öğretmeninin ona “Kemal” adını

vermesidir. Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen bu olayla ilgili anısını şöyle anlatmıştır: “...Rüştiyede en çok matematiğe merak

sardım. Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı

soruları düzenliyordum. Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu. Öğretmenimin ismi Mustafa idi. Bir gün bana dedi ki: -“

Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı. Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun.” O

zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu...”

Atatürk’ün yaşamında matematiğin önemi ve matematiğe olan ilgisi okul çağlarında yasadıklarından çok daha ötedir. Mustafa Kemal

Atatürk'ün Milli Mücadele boyunca izlediği yoldaki kararlarını, düşüncelerini incelersek başarısının aslında matematiksel, bütünsel ve gerçekçi

bir bakış açısının getirisi olduğu rahatlıkla görülebilir. Atatürk' ün matematiksel düşüncesini en iyi anlatan şey O'nun mevcut durumu çok iyi

değerlendirip tüm ihtimalleri hesaba katarak, olayları enine-boyuna tartışıp başkalarının da fikirlerini alarak adım atmasıdır.

Atatürk’ün savaşlar boyunca yaptığı askeri planlar ve aldığı doğru kararlar bize onun matematikle iç içe olduğunu gösterir. Atatürk’ün

matematiğe olan ilgisi bunlar ile sınırlı kalmamaktadır. Cumhuriyet donemi öncesindeki okullarda okutulan kitapları incelersek içlerinde Arap

harfleriyle yazılmış formüller; müselles, murabba veya hatt-ı mümas gibi günümüz matematiğindeki terimlere hiç benzemeyen terimler

görürüz. Fakat Atatürk terimleri Türkçeleştirerek matematik dünyasına yeni terimler kazandırmıştır. Atatürk ün bulduğu günümüzde hala

geçerliliğini korumakta olan ve matematiği bizler için daha anlaşılır kılan terimlere örnekler verebiliriz


EİNSTEİN’IN BULMACASINI ÇÖZEBİLİR MİSİNİZ?

Yazıda okuyacağınız ve benzerlerini farklı kaynaklarda

bulabileceğiniz bulmaca 1960’lardan kalmadır ve ilk olarak kimin

tarafından kaleme alındığı bilinmemektedir. Bulmaca Life

International dergisinde 1962 yılında yayınlandı. Devamında bazı

kaynaklarda Einstein tarafından kaleme alındığı yazıldı. Bu elbette

etkileyici olurdu ancak Einstein’in 1955’te öldüğü düşünüldüğünde

iddia pek olası gibi gözükmüyor. Bu bulmaca ile birlikte ortaya atılan

ikinci bir iddia da sadece %2 ‘lik bir çözüm oranına sahip olduğudur.

Elbette bu da doğru değil. Amaç dikkat çekmek elbette…

Açıklığa kavuşturmak için, bulmacada okuyacağınız beş evin her biri

farklı bir renge boyanmış ve sakinleri farklı ulusal kökenlere

sahipler, farklı evcil hayvanlara sahipler, farklı içecekler içiyorlar ve

farklı sigaralar içiyorlar. Bulmaca şu şekilde başlıyor: Dünyanın en

nadir bulunan balığı şehir akvaryumundan çalındı. Polis izleri 5

özdeş evin olduğu bir sokağa kadar takip etti. Ama bütün evleri aynı

anda aramaları mümkün değil ve eğer yanlış evi seçerlerse, hırsız

takip edildiğini anlayarak kaçacak. Polise balığı bulmasında yardım

eder misiniz?


• Verilen İpuçları

Bulmaca İle İlgili Bildikleriniz

• Beş tane ev var. Hepsinin iç duvarları ayrı renk:

Kırmızı, yeşil, sarı, mavi ve beyaz

• Her evde oturanın ayrı bir uyruğu var: İngiliz,

İsveçli, Danimarkalı, Norveçli ve Alman

• Hepsi ayrı bir içecek seviyor: Su, kahve, çay, süt

ve bira

• Her evde farklı bir hayvan var: Kedi, kuş,

köpek, at ve birinde de bizim çalınan balık

• Hepsi ayrı marka sigara içiyor: Blue Master,

Dunhill, Blends, Pall Mall, Prince

• İngiliz kırmızı duvarlı evde oturuyor.

• İsveçlinin köpeği var.

• Danimarkalı çay içiyor.

• Yeşil ev tam beyaz evin solunda duruyor.

• Yeşil evin sahibi kahve içmeyi seviyor.

• Pall Mall sigarası içenin bir kuşu var.

• Ortadaki evde oturan süt içmeyi seviyor.

• Sarı evde oturan Dunhill sigarası içiyor.

• Norveçli birinci evde oturuyor.

• Blends marka sigara içen, kedisi olanın

yanındaki evde oturuyor.

• At sahibi olan, Dunhill sigarası içenin yanındaki

evde oturuyor.

• Blue Master içen, bira seviyor.

• Mavi evin yanında Norveçli oturuyor.

• Alman Prince sigarası içiyor.

• Blends sigarası içenin yan komşusu su içmeyi

seviyor.


O zaman bizim balık kimin evindedir?

Bilgiler çok karışık gözükebilir, bu nedenle çözümün kolaylaşması için bu biçimde bir çizelge yapmanız

önerilir. Evlerin numarası, üst kısımdaki yatay bir sırada olsun. Evlerin özelliklerini, altta yer alan sütunlara

yazın. Ardından, elinizdeki bilgileri ekleyin. Bunu yaptıktan sonra bir eleme işlemi kullanarak, her bir

kişinin nerede yaşadığını ve hangi evcil hayvana baktıklarını çözün. Çözümü aşağıdaki videodan

izleyebilirsiniz. Cevap ise sayfanın altında…

Cevap: Sonunda, balığı olan kişinin dört numaralı evde yaşayan Alman olduğunu bulacaksınız.


SATRANÇ VE MATEMATİK

İngiliz Herald Tribune gazetesinin araştırmasına göre, günde 3

saat satranç, 2 saat matematik çalışmaya eşit. Satranç oynayan

çocuğun, problem çözme yeteneği %17.3 oranında artıyor. Bu

oran diğer sosyal derslerin alanlarında yalnızca %4.56…Teksas

Üniversitesi ve Uluslararası Satranç Federasyonu’nun birlikte

yürüttükleri çalışmayla öğrenciler satranç oynamaya

özendirilerek zihinsel gelişimlerine katkıda bulunuluyor. ABD’de

ayrıca 15 üniversite satranç bursu vererek öğrencilerde satranç

sevgisini destekliyor. Benzer şekilde Fransa’da da bir çok lisede

satranç en çok desteklenen etkinliklerden biridir. 7 yıldır

Kanada’da matematik ve satranç dersleri bir arada veriliyor.

Böylece öğrenciler matematik gibi zor bir dersi bir oyun yoluyla

öğrenirken, zihinsel olarak da daha hızlı problem çözmeyi

başarabiliyor. Çin de satrancı öğrencilerin hayatına taşıyan

ülkelerden biri. Son birkaç senedir okullarda satranç bir

program halinde öğretiliyor. Okullarda yürütülen satranç

programlarının başında daha çok satranç oynamayı iyi bilen

matematik öğretmenleri bulunuyor.


PİSAGOR KUPASI

Sisamlı Pisagor, Yunan filozof ve matematikçidir. Ünlü

matematikçinin buluşu olan bu ilginç bardağın çok önemli ve

anlamlı bir özelliği bulunmaktadır.

Pisagor’un 2500 yıl önce icat ettiği adalet kupası(Dikea

Kupa)ters çan biçimindedir ve ilginç bir özelliği vardır. Kupanın

altında bir delik vardır ancak sınırları aşmadığınız sürece kupa

içindeki su dökülmez. Kupanın içinde bir sınır vardır ve bu

sınırdan fazla doldurursanız içindekiler alttaki delikten

tamamen akar. Adalet kupasının bu ilginç özelliği adeta şu

mesajı verir: “Aza kanaat getirmeyen çoğu bulamaz”

Bir diğer çıkarılacak derste şu olabilir: “insan bazen yaşamın

sundukları ile yetinmeyi bilmelidir, zira daha fazlasını

arzularken elindekilerde kayıp gidebilir. ”


SİERPİNSKİ ÜÇGENİ

Polonyalı matematikçi Vaclav Sierpinski (1882-1969) 1916 yılında, daha sonra kendi adıyla anılan

ve Sierpinski Üçgeni (Sierpinski Triangle) veya Sierpinski Şapkası (Sierpinski Gasket) veya Sierpinski

Kalburu (Sierpinski Sieve) da denen bir fraktal tanıttı. Bu şeklin 12.yüzyılda bir kilisede süsleme olarak

çizili olduğu da biliniyor.

Sierpinski Üçgeni Kuralı: Sierpinski Üçgeni bir eşkenar üçgenin kenarlarının 1/2 oranında küçültülmesiyle

oluşan çizgi modeli kendine benzeyen üçgenlerden oluştuğu için bir fraktal modeldir.

I. Adım : Kenar uzunluğu 2 birim olan bir eşkenar üçgen

çizelim. Her kenarının orta noktalarını işaretleyelim ve bu

orta noktaları birleştirelim. Böylece dört tane yeni eşkenar

üçgen elde etmiş oluruz. Merkezde kalan üçgeni karalayalım

ve sonra da merkezdekini kesip atalım


II. Adım: Kenar uzunluğu 4 birim olan bir eşkenar üçgen

çizelim. Kenarlarının orta noktalarını birleştirelim. Elde

edilen dört yeni eşkenar üçgenden merkezdekini birinci

adımda olduğu gibi karalayalım. Sonra da köşelerde yer

alan ve karalanmamış olan üç adet üçgenin her birini

aynı işleme tabi tutalım

III. Adım : Kenar uzunluğu 8 birim olan bir eşkenar

üçgen çizelim. Yukarıdaki işlemleri aynen tekrar

ederek Sierpinski Üçgenini tamamlayalım. Benzer

şekilde boyama işini de yapalım. Boyanmış olanları

kesip çıkaralım. Böylece 1 adet büyük, 3 adet

ortanca ve 9 adet küçük ve boyanmış eşkenar

Üçgene sahip olacağız


X HARFİ NEDEN BİLİNMEYENİ TEMSİL EDİYOR?

X harfi sadece matematikte değil, günlük hayatta da bilinmeyen şeyleri temsilen kullandığımız bir harftir:

Project X, X-Men, X Files… Peki neden onca harf arasından X?

Cebirin ilk ve temel kaynakları

Arapçadır. Cebir sözcüğü de El

Harezmi’nin “El’Kitab’ül-Muhtasar

fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele”

(Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine

Özet Kitap) adlı eserinden gelir.

İranlı matematikçi Ömer Hayyam,

denklemlerle ilgili yazdığı eserlerinde

bilinmeyeni; daha önce felsefe ve

astronomi dalında da kullandığı, Arapça

“şey“ anlamına gelen “şayun”

kelimesiyle tanımamıştır. Bu kelimenin

ilk harfi Türkçe “ş“ sesine benzer fakat

bu sesinin Avrupa dillerinde bir karşılığı

yoktur.

Orta Çağ'da bu kaynakları tercüme eden

kişiler de bu harfi, dolayısıyla kelimeyi

İspanyolcaya çeviremedi. Bulabildikleri en

yakın sesi, Yunanca “kai (chi)“ sesini

kullandılar. Ki bu harf de “X” olarak ifade

edilir.

Daha sonra bu kaynaklar zamanın ortak

dili olan Latinceye çevrilirken görünüş

bakımından benzer olan Latince “X” harfini

kullandılar ve böylece X, bilinmeyen olarak

günümüze kadar geldi.

​“Artık sorumuzun cevabını biliyoruz. Neden

bilinmeyen X? X, bilinmeyen çünkü

İspanyolca “ş” diyemezsiniz.”


MİKADO OYUNU

Efsaneye göre, eski Çin'de yaşayan bir prens orada

yaşayan ejderhayı eğlendirmek için bütün oyunları

denemiş, fakat bu yeterli olmayınca yanındaki

kürdanları yere atmış ve mikado bu şekilde ortaya

çıkmıştır. Diğer bir görüş ise bu oyunun adının üretici

firmanın adından geldiği ve 20.yüzyılda Avrupa'dan

dünyaya yayıldığı yönündedir.

Mikado 41 çubukla oynanır. Oyuncu sayısında kısıtlama yoktur. Çubuklar bir demet olarak dik tutulup yere bırakılır; böylece

masa üzerine gelişigüzel şekilde yayılırlar.

Amaç diğer çubukları kıpırdatmadan bütün çubukları teker teker toplamaktır. Oyuncu bir çubuğu alırken diğer bir çubuğu

oynatırsa, sıra bir sonraki oyuncuya geçer; aksi takdirde bir tane daha almaya çalışmaya hak kazanır.

Önceden toplanmış olan bir çubuk yardımcı olarak kullanılabilir. Oyun sonunda puanlama çubukların üstündeki renkli şeritlere

göre yapılır. Çubuklardan genelde mavi çizgili olanı mikadodur ve en yüksek değere sahiptir.

Yerdeki çubukların hepsi toplandığında oyun sona erer ve en yüksek puanı toplayan oyuncu oyunu kazanır.


KARİKATÜRLER


ŞİFRELİ BULMACA ETKİNLİĞİ

D İ K D Ö R T G E N A

K P İ S A Y I S I I L

K E S İ R V B İ R İ M

S A Y I D E Ğ E R İ A

A R K O O R D İ N A T

N C A H İ T A R F M E

O R A N T I İ Ş L E M

K Ü P Ö N E R M E A A

T N S T E Ğ E T T I T

A R İ T M E T İ K K İ

V A S R K A R E K Ö K

Karşılıklı kenarları birbirine eşit, dik ve

paralel olan dörtgene denir.

Bütünün eş parçalrından birisi ya da birkaçı.

Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır.

Bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile

elde edilen irrasyonel matematik sabitidir.

Bir doğal sayının rakamlarının belirttiği

değere denir.

Analitik düzlemde bir noktanın dikey eksene

olan uzaklığı.

Yüzleri birbirine eş karelerden oluşan altı

yüzlü cisim.

İki oranın birbirine eşitliğine denir.

Çember ile yalnızca bir noktada kesişen

doğru.

Doğru ya da yanlış kesin bir hüküm bildiren

ifadeler.

Verilen bir sayının elde edilebilmesi için

kendi kendisiyle çarpılması gereken sayı.

Biçimlerin, sayıların ve niceliklerin yapılarını,

özelliklerini, aralarındaki bağıntıları

tümdengelimli akıl yürütme yoluyla

inceleyen ve aritmetik, geometri, cebir gibi

dallara ayrılan bilim.


KAYNAKÇA

• http://www.mumtazhoca.com/index.php/2020/12/13/matematik-nedir/

• https://matematikcigencler.wordpress.com/matematigin-onemi/

• https://tr.wikipedia.org/wiki/Cahit_Arf

• https://sinemsgtcu.wordpress.com/2019/01/26/kendi-olum-tarihini-hesaplayan-demoivre/

• https://www.tech-worm.com/altin-oran-nedir-nerelerde-kullanilir/

• https://www.asalsayilar.gen.tr/1-neden-asal-sayi-degildir.html

• https://shiftdelete.net/arilar-matematik-konusunda-dahi

• https://www.ataturkhayati.com/ataturkun-matematik-alaninda-yaptigi-yenilikler

• https://www.matematiksel.org/einsteinin-bulmacasi/

• https://www.sabah.com.tr/mikado-oyunu-nasil-oynanir

• https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/4787/mod_resource/content/0/Fraktal%

20Kavram%C4%B1.pdf

• https://www.matematikciler.com/sierpinski-ucgeni-nedir-sierpinski-ucgeni-kurali

• https://www.tedankara.k12.tr/public/yayinlarimiz/aeternum/aeternum2.pdf

• https://www.matematiksel.org/x-neden-hep-bilinmeyendir/

• https://www.matematikciler.com/pisagor-un-adalet-kupasi/

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!