HACI NURİYE ŞİMŞEK KIZILAY ANAOKULU DERGİSİ

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ
Obezite genel olarak bir yetişkin hastalığı olarak algılansa da özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda her geçen gün artış
göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü, obezite miktarındaki artışın küresel boyutta bir halk sorununa dönüşeceğini öngörüyor. Çocukluk çağı obezitesinin
çocuklar üzerinde 2 önemli etkisi vardır. Bunlardan birincisi, Çocukluk çağı obezitesi çok erken yaşlarda birçok metabolik ve kronik hastalığa sebep
olabilmektedir. İkincisi ise, obez çocuklarda ortaya çıkan psikolojik sorunların, bu çocukların ileri yaşlarda bile özgüven eksikliği ve çevreye uyum
sorunları yaşamalarına neden olabilmesidir. Sağlıklı olmak sadece çocuğun fiziksel olarak iyi olması anlamına gelmiyor. Çocuğun aynı zamanda kendisini
psikolojik açıdan da iyi hissetmesi, kendisi ile ilgili olumlu bir benlik algısı geliştirmesiyle bütün oluşturan bir durumdur. Bu nedenle fazla kilolu çocuğa
karşı arkadaş çevresi tarafından yapılan baskı ve zorbalıklar çocuğun sosyalleşmesine engel olmakta ve başarı düzeyinin düşmesine neden olmaktadır.
Genel olarak obezitenin biyolojik, çevresel ve davranışsal nedenleri vardır. Bizim burada üstünde duracağımız Çevresel nedenlerdir çünkü çocukluk çağı
obezitesinin ortaya çıkmasına en çok sebep olan etken çevresel nedenlerdir. Okul çağındaki çocukların paketli gıdalara kantin, market gibi yerlerden
kolayca ulaşabilmeleri, enerjisi yüksek ve besleyicilik değeri düşük ürünleri tüketip sağlıklı besinlerden uzaklaşmaları, midelerini bu tür paketli
ürünlerle doldurmaları onları Çocukluk Çağı Obezitesine daha da yaklaştırmıştır. Okul kantinlerinde sağlıklı okul gıdalarının satılması, okullarda
Diyetisyen desteği, beslenme bilgi düzeyi yetersiz olan öğretmen ve velilere Beslenme eğitimlerinin verilmesi Çocukluk Çağı Obezitesinin azalması
açısından önem arz etmektedir. Aileler, çocuk gelişiminin farklı evrelerinde değişen roller ile çocukluk çağı obezitesini önleyebilirler. Evde sağlıklı
beslenme ortamı yaratılmalı, Zihinsel sürecin de aktif olarak devreye girdiği, dikkat, çalışma ve öğrenme yeteneğinin arttığı bu süreçte özellikle her
sabah kahvaltı yapılmalı. Çocuğa okul sürecinde beslenmesi ile ilgili bilgi verilmeli, Kas ve kemik yapısını güçlendiren besinlere ağırlık verilerek çocuk
fast-food tarzı yiyeceklerden uzak tutulmalı, Fiziksel aktivite teşvik edilmeli, beslenme çantalarında sağlıklı besinler tercih edilmeli. Bu tür davranışlar,
çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını kolaylaştırır. Beslenme alışkanlıkları özellikle çocukluk çağında oturur ve bu alışkanlık ömür
boyu devam edebilir, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinen çocukların hem Çocukluk çağı obezitesi riskinden hem de ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan
Diyabet, Hipertansiyon, Kalp rahatsızlıkları vb. gibi hastalıklara yakalanma ihtimalleri de ciddi oranda azalmaktadır.
Diyetisyen Ruken KULİN