Perde Dergisi Eylül - Ekim 2022 Online Dergi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
“Sanayi Bölgesi Markalaşırsa, İhracatımız
1 Trilyon Dolar Olur”
“Bürokrasi, ‘Mevzuat’ı İlahlaştırıyor”
“Sanayici ve Teknoloji Envanteri, Olmazsa
Olmazımız”
“Bilime Teslim Olmaya Hazırız”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof.Dr. İsmail Kavuncu
ile Dersankoop ve TRİOS2023 Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Mahşuk Gülaçar, İkitelli Organize Sanayi
Bölgesi Yönetim Binasında bir araya geldi. Üniversite-Sanayi işbirliği
odağında gerçekleşen görüşmeler sonunda İTÜ ve Dersankoop
arasında işbirliği yapılmasına yönelik prensip anlaşmasına
varıldı.
Bir ülkenin kalkınması, bilgi-emek-üretim saç ayağında kurgulanan
sistemin işlevsel ve sürekli olmasına bağlıdır. Sanayi devrimiyle
birlikte artan üretim faaliyetleri, günümüzde teknolojik
gelişmelerin de etkisiyle artık daha fonksiyonel bir hale gelmeye
başladı. Makine parkurlarının otomasyon sistemleriyle entegrasyonu,
hem hız hem de kalite olarak devrim niteliğinde değişikliklerin
yaşanmasına zemin hazırlamış oldu. Ancak Türk sanayicilerinin
bu değişime istenen seviyede ayak uydurabildiklerini
söyleyebilmek biraz güç. Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan Dersankoop’un
ve Yeni Nesil Sanayi Sitesi Trios’un Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Mahşuk Gülaçar, uzun zamandır üzerinde hassasiyetle
durduğu yeni sanayi ve sanayici modelini bilim dünyasıyla
birlikte inşa etmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bu doğrultuda
geçtiğimiz günlerde İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Kavuncu ve
beraberindeki heyetle İOSB merkezinde bir araya geldiler. İkitelli
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sanayiciler adına konuşan Gülaçar,
Rektör Kavuncu’ya hitaben bölgenin düşünce dünyasından
ciddi beklenti içerisinde olduğunu söyledi.
Mehmet Mahşuk Gülaçar’ın konuşmasından bazı başlıklar:
Sanayici, şimdiye kadar sorunlarını kısa vadeli çözümlerle
kendisi halletmeye çalıştı!
“Sayın hocamı ziyarete gittiğimde, İTÜ’nün gerçekten bu ülke
için üretimi esas alan, gayretleri ödüllendirmek ve onlara katkı
vermek isteyen bir bilim kuruluşu olduğunu gördüm. Sanayici
ile bilim insanını bir araya getirebilecek ortamı oluşturabileceğimize
dair umutlarım bu görüşmeden sonra fazlasıyla arttı. Lakin
biz sanayiciler, alaylı bir topluluk olarak maalesef bir bilim anlayışı
doğrultusunda kendisini şekillendiren, bilimin kıymetinin
farkında olan bir kitle değiliz. Bizler, geçimimiz için gerekenleri
temin edebilmek, ailelerimizi kimseye muhtaç etmeden yaşanabilir
bir düzen kurmak için mevcut işlerimizi seçtik ve gerçek şu
ki bu işler, bizim doğru bir şekilde, kabiliyetlerimizi ve istidatlarımızı
okuyarak tercih ettiğimiz işler değil. Yeter ki bir kapı açalım
ve çoluk çocuğumuzun nafakasını elde edelim, biraz da rahat
yaşam koşullarını elde edelim diye işe soyunan, kollarını sıvayan
üretici güçleriz biz. Gerçekten bilimin farkında olan, dünyadaki
teknolojinin nerelere ulaştığını fark eden ve katma değeri yüksek
ürünleri üretme anlayışına sahip yeni nesil sanayici profilini
tüm zorluklarına rağmen oluşturabiliriz. Türkiye’deki OSB’ler,
ülkenin kurtuluş reçetesini yazmaya ve bu profili içselleştirmeye
muktedir yerlerdir.”
Marka Ürünler Satmaya Başladığımızda İhracatımız 1 Triyon
Dolar Olur
Türkiye’deki 363 organize sanayi bölgesinin lokomotifi konumunda
olan 7 milyon m2 üzerine kurulu ve 34 bin üreticiye sahip
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde 19 bin çeşit ürün üretiliyor.
Bu ürünlerin yarısından fazlasının marka olmaya müsait ürünler
olduğunu belirten Gülaçar, bunu başardıkları takdirde, Türkiye’nin
1 trilyon dolar ihracat rakamını yakalamasının hiç de zor
olmayacağını ifade etti.
“Bugün Gaziantep’te 42 milyon m2 üzerindeki OSB’de 93 adet,
87 milyon m2’lik Eskişehir OSB’de 126 adet ürün üretilirken, 7
milyon m2 üzerine konuşlanmış İkitelli OSB’de 19 bin çeşit ürün
üretilmektedir. Bunların içerisinde 10 binin üzerindeki ürün markalaşmaya
müsait ürünlerdir. Eğer bu sağlanırsa ülke olarak ihracatımız
trilyon doları çok rahatlıkla bulur. Üretici kabiliyetlerimiz
en kısa zamanda bilimin gözetiminde işlerini yaparsa inanıyorum
ki bu ülkeyi Almanya’nın seviyesine getirebiliriz.”
Eğitim sistemini üretime yönelik programlamalıyız
“Genç bir nüfusa sahibiz. Ülkemizdeki 87 milyon kişinin 31 milyonu
eğitim kurumlarında. 8 milyonluk ilköğretim kitlesini çıkartırsak
geri kalanların içerisindeki 19-20 milyon, iş yapabilme
kabiliyeti olan çocuklar. Eğitim formatını üretime yönelik programlayarak
ara eleman sıkıntısını halledebiliriz. ‘Suriye’den gelenler
geri gönderilsin’ dendiğinde ödü kopuyor sanayicimizin.
Aslında bize istihdam olarak kendi insanımız fazlasıyla yeter.
Eğitimde zamanlama, pratiğe dönük yeninden kurgulanırsa, ara
eleman sorunu çözülebilir.”
Değişimin Önünde ‘Mevzuata Aykırı’ Sopası Var
“Şu anda birçok alanda tıkanıklık yaşıyoruz. Üretimde iyi bir
noktaya geldiğimizde bu sefer de mevzuata takılıyoruz. Nasıl
müdahale edeceğimizi bilmiyoruz. Mevzuata müdahale etmeye
kalktığımız zaman, bürokrasi sanki onu ilahlaştırmışçasına
hemen diyor ki; ‘mevzuata aykırı kardeşim’. Bu aykırı olan şey
ülkenin gelişimini, ihracatını durduruyorsa, marka üretmesine
engel oluyorsa, geleceğini parlak ufuklara taşıyacak zihniyeti
törpülüyorsa, kusura bakmayın ama mevzuat da değişime açık
olmalı. Dolayısıyla hiçbirimiz bu değişimi gerçekleştirmeye cesaret
edemiyoruz. Çünkü ‘mevzuata aykırı’ sopası başımıza hemen
iniveriyor. Bununla ilgili çalışmaları sizlerden bekliyoruz. Bizi
okuyun lütfen.”
Küsmek Yok
“Her şeye rağmen kendimize küsme lüksümüz yok; ayağa kal-
134 Eylül - Ekim 2022 www.perdedergisi.com