04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDiME --

89

gözleme ve mütevatir haberlere dayanılarak oralarda da yerleşim olduğu ortaya konmuştur.

O halde bu durum nasıl ispat edilecek? Görünen o ki, fılozoflar oralarda yerleşimin

hiç olmadığını söylemek istememişlerdir. Ancak değerlendirmeleri onları, bu bölgelerde

sıcakların yaşama imkan tanımayacak kadar aşırı olduğu sonucuna götürmüştür. Bu durumda

da oralarda yaşamak ya mümkün olmayacaktır ya da mümkün olmakla birlikte

az olacaktır. Nitekim durum da böyledir. Ekvatorda ve güneyinde, nakledildiği gibi, yerleşim

varsa da bu gerçekten çok azdır. İbn-i Rüşd, ekvatorda sıcaklığın mutedil olduğunu,

ekvatorun güneyinin de tıpkı kuzeyi gibi olduğunu ve orada da kuzeydeki gibi yerleşimin

olduğunu iddia ediyor. İbn-i Rüşd'ün bu sözü oralarda yaşama imkanının bulunup

bulunmaması açısından geçerlidir. Çünkü oralarda yerleşim mevcuttur ve bir yerde

yerleşimin olup olmadığı, "imkansız olduğu" çıkarınılarından değil, "fiilen mevcut oluşlarından"

anlaşılır. Ancak İbn-i Rüşd'ün "ekvatorun güneyinin de kuzeyi gibi olduğu" sözü,

kuzeydeki yaşam alanlarına karşılık gelen yerlerin, güneyde sularla kaplı olmasından

dolayı geçerli değildir. Oraların mutedil olması sularla kaplı olduğu için geçersiz olduğundan,

diğer hususlar da bu hükme tabi olur. En iyisini bilen Allah'tır.

Bunları söyledikten sonra, şimdi "Rojer Kitabı"nın müellifinin tasvir ettiği gibi

coğrafyanın (yeryüzünün haritasının) bir tasvirini yapalım, sonra da buralardan ayrıntılı

olarak bahsedelim.

Yeryüzünün Coğrafyası Hakkında

Bil ki, fılozoflar dünyanın meskun yerlerini kuzeyden güneye doğru yedi parçaya

ayırmışlar ve her bir parçayı kuşak (iklim) olarak isinılendirmişlerdir. Yeryüzünün meskun

olan yerlerinin tamamı bu yedi kuşağa ayrılır. Her kuşak batıdan doğuya doğru uzanır.

Bu kuşaklardan birincisi, güney sınırları ekvator olacak şekilde batıdan doğuya doğru

uzanır. Güney sınırı olan ekvatorun arkasında ise çöller, kunıluklar ve -gelen rivayetler

doğruysa- biraz da yerleşim vardır. Birinci kuşağın kuzey sınırlarından itibaren ikinci

kuşak başlamakta, onun kuzey sınırlarından üçüncü kuşak başlamakta ve yedinci kuşağa

kadar bu şekilde devam etmektedir. Yedinci kuşağın kuzey sınırları, kuzeydeki meskun

bölgelerin sonu olup, bu sınırdan Okyanus'a kadar olan yerler, birinci kuşağın güneyi

gibi, boştur ve çöldür. Ancak kuzeydeki boş yerler güneydekirıe göre çok daha azdır.

Bu kuşaklar arasında, Güneş'in muaddelu'n-nehar dairesinden meyletmesinden

ve kuzey kutbunun bu daireden yükseklerde olmasından dolayı gece ve gündüzün süreleri

değişmektedir. Birinci kuşağın sonunda gece ve gündüzün uzunlukları, Güneş oğlak

burcunun başına geldiğinde gece için ve yengeç burcunun başın geldiğinde de gündüz

için, on üç saat olmaktadır. Aynı şekilde birinci kaşağın kuzey sınırlarından başlayan

ikinci kuşağın sonunda da, Güneş yengeç burcunun başına geldiğinde -ki bu nokta kuzey

yarımküre için yaz dönümüdür- gündüzün uzunluğu on üç buçuk saate ulaşır. Aynı

şekilde bu kuşakta gecenin en uzun olduğu süre de budur ve bunun zamanı kuzey yarımküre

için kış dönümü olan Güneş'in oğlak burcunun başına gelmesidir. Bu kuşakta gece

ve gündüzün en kısa olduğu zamana gelince, gündüzün on üç buçuk saat olduğu en uzun

zamanı gece için, gecenin on üç buçuk saat olduğu en uzun zamanı da gündüz için en kısa

zamanlardır. Gece ve gündüzün toplamı olan bir gün yirmi dört saattir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!