04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-İ HALDÜN --

80

çoğuna insanın gücünden çok daha fazla güç vermiştir. Örneğin bir atın gücü, insanınkinden

çok daha fazladır. Aynı şey eşek ve öküz için de geçerlidir. Aslanın ve filin gücü ise

insanınkinden kat be kat fazladır.

Canlılar arasında düşmanlık tabii bir hal olduğu için, Allah her canlıya, düşmanlarının

saldırılarına karşı kendisini koruyacağı uzuvlar verdi. İnsana ise bunun yerine,

düşünce denilen o eşsiz yeteneği ve (marifetli işler yapabileceği) ellerini kazandırdı. El,

düşüncenin hizmetinde sanayinin hazırlayıcısı ve üreticisidir. Sanayi, insana, diğer hayvanların

kendilerini savunmada kullandıkları yaralayıcı ve parçalayıcı uzuvlarının yerini

tutacak aletler üretir. Örneğin Galien'in "Uzuvların Faydaları" isimli kitapta zikrettiği gibi,

insanoğlu boynuzların yerine mızrak, pençelerin yerine kılıç, kalın ve sağlam derilerin

yerine zırh gibi aletler üretir. Fert olarak bir insanın gücü, vahşi bir hayvanın, özellikle

de bu hayvanlardan avcı olanlarının gücüne karşı koymaya yetmez. Genel olarak onlara

karşı tek başına kendisini savunmaktan acizdir. Aynı şekilde tek başına kendisini savunmaya

yarayacak aletleri kullanmaya da gücü yetmez. Çünkü hem bu aletler çoktur ve

hem de sözkonusu aletlerin yapımı için pek çok şeye ihtiyaç vardır. Onun için bu hususta

da diğer insanlarla yardımlaşmak zorundadır.

Eğer insanlar birbirleriyle yardımlaşmasalar, ne hayatlarını devam ettirmek için

beslenme ihtiyacını karşılayabilirler, ne de kendilerini savunabilirler. Gerekli silahlara sahip

olmadıkları için hayvanlara yem olurlar ve nesilleri adım adım tükenir. Ama yardımlaşma

olduğunda, hem beslenme ihtiyaçlarını, hem de kendilerini savunacakları silah ihtiyaçlarını

karşılarlar ve böylece hayatlarını devam ettirme ve nesillerini koruma hususunda

Allah'ın hikmeti gerçekleşir.

Öyleyse insan için böyle bir toplumsal yaşam modeline yönelmesi kaçınılmaz bir

zarurettir. Aksi takdirde varlıkları devam edemez ve Allah'ın yeryüzündeki halifeleri olarak

yaşadıkları toprakları uygarlığın ürünleriyle donatıp mamur kılmaları mümkün olamaz.

İşte bütün bunlar, bu ilmin konusu olarak ele aldığımız sosyal yaşamın içeriğidir.

Bu söylediklerimizle, bir anlamda bu ilmin konusunu da ortaya koymuş olduk.

Her ne kadar mantıkçılara göre, bir ilmin sahibi, o ilmin konusunu ortaya koyup ispat

etmek zorunda değilse de, böyle yapmasına bir engel de yoktur. Hatta böyle yapması,

sonradan bu bilgilerden yararlanacaklara da karşılıksız bir iyilik olur. Lütfü ile başarıya

ulaştıracak olan Allah'tır.

İnsanlar için zorunlu olan bu toplumsal yaşam tesis edilip, dünya onlarla mamur

olunca, insanların hayvani tabiatlarındaki düşmanlık ve zulüm özelliklerinden dolayı,

onlar arasındaki düzeni tesis edip koruyacak bir yönetici de kaçınılmaz olacaktır. Vahşi

hayvanların saldırılarına karşı kendilerini savunmak için kullandıkları silahlar, insanlardan

gelecek düşmanlık ve saldırılar karşısında yeterli olmaz. Çünkü silah bütün kavimlerde

vardır. O halde, başlarında onları birbirlerinin düşmanlıklarına karşı koruyacak daha

başka bir şey, gözetici bir varlık olmalıdır. Bu ise onların dışında başka bir canlı türü

olamaz. Akıl ve düşüncesinin yetersizliği dikkate alındığında, hiçbir hayvan böylesine

karmaşık bir görevi üstlenemez.

Onun için de bu yönetici ve düzen sağlayıcı mutlaka onlardan biri olacak, topluluğunun

üzerinde sözünü dinletebileceği bir güç, hakimiyet ve otorite kuracaktır. Böyle-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!