04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

72

Böyle asılsız hikaye ve haberlere daha pekçok örnek verilebilir. Haberlerin doğru

ve gerçek olanlarını yalan olanlarından ayırmak, sosyal hayatın karakterini ve doğasını

bilmekle mümkün olur. Doğruyu yanlıştan ayırmada en iyi ve güvenilir yol budur. Hatta,

bu yol, haberleri nakleden ravilerin güvenilir olup olmadıklarının araştırılmasından

bile daha önce gelir. Çünkü ravilerin durumları, ancak rivayet edilen haberlerin kendi

içinde doğru olabileceğinin mümkün olmasından sonra araştırılır. Eğer, ortada gerçek

olması imkansız bir haber varsa ravinin güvenilirliğini araştırmakta da bir yarar yoktur.

Haberin aklın kabul etmeyeceği bir içeriğinin bulunması veya ancak aklın kabul edemeyeceği

bir yorumla açıklanabilmesi de, onun gerçek oluşunu imkansız kılan sebeplerden

biri olarak kabul edilmiştir. Ravilerin güvenilirliğinin araştırılmasına (cerh ve ta' dile) daha

çok şer'i (dini) haberler konusunda itibar edilir. Çünkü onların çoğu Allah'ın, yerine

getirilmesini farz kıldığı sorumlulukları bildiren inşai29 haberlerdir. İşte bu tür haberlerin

doğru olduğu zannına varılması, ravinin güvenilir ve kuvvetli bir hafızaya sahip olması,

naklettiği haberin sağlamlığını şüpheye düşürecek unutkanlık gibi kusurlardan da

uzak olmasıyla mümkündür.

Ancak vuku bulmuş olaylarla ilgili haberler söz konusu olduğunda, bu haberlerin

sosyal hayatın doğasına uyup uymadığı ve böyle bir şeyin gerçekleşme imkanı bulunup

bulunmadığının araştırılması gerekir ve az önce de söylediğimiz gibi bu, haberi nakledenin

güvenilir olup olmadığını araştırmaktan çok daha önemlidir.

Haberlerin doğrusunu yanlışından ayırmadaki temel kural bu olduğuna göre, o

halde toplumsal hayatın incelenmesi ve onun doğasına uygun olacak hal ve durumlar ile

onda ortaya çıkamayacak durumların birbirinden ayrılması gerekir. Haberlerin doğru

olup olmadığını tespit etmekte bu kuralı esas aldığımızda, hiçbir şüpheye yer olmayan

kesin bir delile dayanmış olarak, doğruyu yanlıştan ve hakkı batıldan ayırmış oluruz. O

zaman toplum hayatında her hangi bir şeyin meydana geldiğiyle ilgili bir haber duyduğumuzda,

onun kabulüne mi, yoksa uydurma olduğuna mı hükmedileceğini biliriz. İşte

tarihçilerin bize naklettikleri haberlerin doğru olup olmadıklarını anlamada kullanacağımız

geçerli ölçü budur ve bu kitabın birinci bölümü de bu amaçla telif edilmiştir.

Öyle görünüyor ki, bu konu başlı başına bir ilim dalıdır. Çünkü konusu insan uygarlığı

ve toplum hayatı olan ve ondaki her meseleyi ve durumu teker teker açıklayan bir

ilimdir. Zaten bütün ilimlerin yaptığı da kendi konularını teker teker açıklamaktır.

Bil ki, bu konuda söyleyeceklerimiz, daha önce başkaları tarafından söylenmemiş

ve gündeme getirilmemiş, faydaları çok ve ancak derin araştırmalardan sonra ulaşılacak

yeni bir düşüncedir. O, mantık ilimlerinden biri olan "hitabet" değildir. Çünkü

hitabetin konusu, insanları bir görüşe çekecek veya bir görüşten uzaklaştıracak, faydalı ve

ikııa edici konuşmadır. Yine o, sivil siyaset (Es-Siyasetu'l-Medeniyye) ilmi de değildir.

Çünkü sivil siyaset ilmi, ahlak ve hikmetin gereklerine göre insanların güven içinde hayatlarına

devam edebilmelerini sağlayacak şekilde, bir ev veya şehrin işlerinin nasıl düzene

konulacağıyla ilgilenir. İşte bizim burada ele alacağımız ilim, bu iki ilim dalına benze-

29 Olmuş şeyleri haber veren değil, doğrudan hüküm koyan emirleri bildiren haberlerdir. Örneğin, "namaz kılın" bir haber cümlesi

değil, inşai bir cümledir. Yani olmuş veya mevcut bir şeyi haber vermiyor. Doğrudan yeni bir mükellefiyet getiriyor. işte

bu gibi dini hükümleri haber veren rivayetlerde ravinin durumu çok önem kazanıyor. insanların duyu organlarıyla bilemeyeceği

ğaybi bilgilerde de aynı şey geçerlidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!