04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

64

rın babalarına ve durumlarına değinmek kabul edilebilirdi. Ama şimdilerde

bundan çok daha fazlası ve gereksiz olanı yapılıyor.

* * *

Burada söylemekte fayda olan bir hususa değinerek bu konudaki sözümüzü

tamamlayalım. Vurgulayacağımız husus da şudur: Tarih sadece

bir çağdaki veya bir nesildeki özel haberleri zikretmektir. Çağları ve nesilleri

içine alan genel durumları zikretmek ise tarihçinin, amaçlarının çoğunu

üzerine bina edeceği ve haberlerinin açıklığa kavuşmasını sağlayacak

bir temeldir. Bazıları -Mesudl'nin "Murucu'z-Zeheb" isimli eserinde yaptığı

gibi- böyle eserler telif etmişlerdir. Mesud! bu eserinde, kendi döneminde

(Hicri 330), doğudaki ve batıdaki toplumların inançlarını ve geleneklerini

zikretmiş; ülkeleri, dağları, denizleri, memleketleri ve devletleri

tasvir etmiş ve Arap ve Arap olmayan (acem) halkları tanıtmıştır. Böylece

Mesud!, bu konuda kendisine başvurulan ve haberlerin doğruluğunun

kontrolü için kendisinden yararlanılan önder bir tarihçi konumuna gelmiştir.

Mesud!' den sonra Bekri gelmiş ve başka konulara değinmeden, sadece

yollar ve ülkeler hakkında onun yaptığını yapmıştır. Çünkü onun zamanında

toplumlar büyük değişimler geçirmiş değildi.

Ancak hicri sekizyüzlü yılların sonlarına yaklaştığımız günümüzde,

tanık olduğumuz gibi Mağrib'te durumlar tamamen değişmiştir. Hicri beşinci

yüzyıldan itibaren Araplar buradaki Berberllerin güçlerini kırmış,

onlara galip gelmiş, ellerindeki toprakların çoğunu almış ve geriye kalanların

yönetimlerinde de onlara ortak olmuştur. Bunlara ek olarak içinde

yaşadığımız sekizyüzlü yılların ortalarında, doğuda ve batıda, medeniyetlerin

güzel birikimlerini silen ve nesilleri yok eden veba salgınının da unutulmaması

gerekir. Böylece devletler, hayatlarının son dönemleri olan ihtiyarlık

çağına gelmiş, sınırları küçülmüş, gücü zayıflamış ve bu halleriyle

yok olup ortan kalkmanın eşiğine gelmişlerdir. Nüfusun azalıp toplumun

çözülmesiyle, uygarlık da çözülmüş, şehirler harap olmuş, yollar silinip

kaybolmuş, ülkeler ve evler boşalmış, devletler ve kabileler zayıflamış ve

sakinleri değiŞmiştir. Aynı şekilde nüfusu ve uygarlığı ölçüsünde, Mağ-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!