04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- IBN-I HALDÜN --

44

kın bir zamanda yaşamış olduğu için, onun da ilim ve sadelikte belirli bir

yeri vardı. Dedesi Ebu Cafer ile aralarında çok uzun bir zaman geçmemiştir.

Ebu Cafer Harun'u bir delikanlı olarak geride bırakmıştır. Ebu Cafer'in

alimliği ise halifeliğinden önce gelir. "Muvatta" isimli eserini yazması için

İmam Malik'i teşvik ederken şöyle demiştir: "Ey Ebu Abdullah (İmam

Malik) ! Yeryüzünde benden ve senden daha alim kişi kalmadı. Halifelik işleri

benim bütün zamanımı alıyor, sen insanların faydalanacağı bir eser

ortaya koy. O eserde tbn-i Abbas'm ruhsatlarından (kolaylaştırmalarından)

ve İbn-i Ömer'in de zorlaştırmalanndan kaçın. İnsanlara sağlam

adımlarla yürüyecekleri bir yol aç". İmam Malik şöyle diyor: "Vallahi, o

gün bana kitabı nasıl tasnif edip hazırlayacağımı öğretti". Ebu Cafer, aile

fertlerine, beytu'l-mal' dan (devlet kasasından) yeni elbise almaktan kaçınacak

kadar takva sahibiydi. Bir keresinde (Harun Reşid'in babası olan)

Mehdi, babası Ebu Cafer'in yanına girdiğinde, onun aile fertlerinin elbiselerini

onarması için terzilerle konuştuğunu görmüş, bundan hoşlanmamış

ve babasına şöyle demiştir: "Ey mü'minlerin emiri! Bu yıl aile fertlerinin

yeni elbiseleri bana verilecek harçlıktan karşılansın". Ebu Cafer ise ona,

"Harçlıkların senin olsun!" demiştir. Oğlunun söyledikleri onu görüşünden

çevirmemiş ve Müslümanların paralarıyla aile fertlerine yeni elbiseler

almamıştır.

Böyle bir halifeye ve dedeye çok yakın bir zamanda yaşamış, yukarıda

anlatılana benzer örneklerin çokça görüldüğü bir evde yetişmiş ve onların

ahlakıyla donanmış olan Harun Reşid'e içki alemleri yapması veya

bunu açıktan yapması nasıl layık görülebilir? Cahiliye devrinde bile soylu

Araplar içki içmekle tanınmaktan kaçınır, üzüm bağlarına sahip olmazlar

ve çoğuna göre de içki içmek kötü sayılırdı. Harun Reşid ve atalan, din ve

dünya işlerinde kınanacak şeylerden kaçınırlar, Arapların övülecek olan

güzel huy ve sıfatlarıyla hareket ederlerdi.

Taberi ve Mesudi'nin anlattıkları, Harun Reşid ve doktoru Cibril bin

Bahtiyaşu arasında geçen şu olaya dikkat edilsin: Harun Reşid için sofraya

balık getirilmişti. Ancak doktoru onun balık yemesine engel oldu ve aşçıya

balığı evine götürmesini emretti. Harun Reşid durumdan şüphelendi

ve hizmetçisine doktorun balığı yiyip yemediğine dikkat etmesini istedi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!