04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDiME --

381

ram içinde bulunduğu gafleti anlar ve Mubezan'la baş başa kalarak, bu hikaye ile neyi anlatmak

istediğini sorar. Mıibezan ona şöyle der:

"Ey hükümdar! Hükümdarlık (devlet) ancak şeriata uymakla, Allah'a itaat edip

onun emirleri ve yasaklarına göre hareket etmekle ayakta durur. Şeriat ise ancak devletle

uygulanıp hayat bulur. Hükümdar ancak, (ona yardım edip destek olacak) adamlarla

ayakta durur. Adamlar ise ancak mal (para) ile var olurlar. Mal elde etmek ise ancak imar

(kalkınmışlık) ile mümkün olur. Kalkınmışlığa ise ancak adalet ile ulaşılır. Adalet insanlar

arasına dikilmiş bir terazidir. Bu teraziyi Rab dikmiştir ve ona bir de bekçi tayin etmiştir.

Bu bekçi hükümdardır.

Ey hükümdar! Buraları (harap ve viran olmuş köyleri) sen zayi ettin. Bu köyleri,

oraları işleyip imar eden sahiplerinin elinden çekip aldın. Oysa onlar, vergi aldığın kimselerdi.

Sonra buraları kendi yandaşlarına ve çevrene verdin. Onlar buraları işleyip imar

etmediler. Hükümdara olan yakınlıklarından dolayı vergi ödememelerine müsamaha

edildi. Sonra arazileri işleyip imar eden ve vergi ödeyen diğer insanlardan geriye kalmış

olanlara da zulüm ve haksızlık edildi. Onlar da arazilerinden ve köylerinden ayrılıp yurtlarını

boşalttılar. Başka yerlere gidip oralara yerleştiler. Böylece üretim azaldı, köyler boşalıp

harap oldu, gelirler düştü, askerler ve halk helak oldu. Civar devletlerin hükümdarları

da, devleti ayakta tutan esas maddenin yok olduğunu bildikleri için, Fars ülkesine göz

diktiler:'

Bu sözleri duyan hükümdar, devlet işleriyle ilgilenmeye başladı. Arazileri yakın

çevresinin elinden alıp, yeniden eski sahiplerine iade etti. Vergileri de eski seviyelerine indirdi.

Arazilerine kavuşan insanlar topraklarını imar edip işlettiler, durumlarını düzelttiler,

verim arttı ve vergi gelirleriyle de devletin malları çoğaldı. Böylece ordu güçlendi,

düşmanların ümitleri kayboldu ve sınırlar askerlerle doldu. Hükümdar devlet işleriyle

bizzat kendisi ilgilenmeye başladı. Sonuçta devletin işleri düzene girdi ve hükümdarlığı

döneminde her şey güzel oldu.

Büyük şehirler ve ülkelerde böyle zulüm ve haksızlıklar olsa bile oraların harap

olup yıkılmayacağını sanma. Bil ki, yıkımın gerçekleşmesi, ancak uygulanan zulüm ile o

şehir ve ülke halkının durumu arasındaki etkilenme oranına bağlıdır. Eğer ülke çok büyük,

nüfusu çok kalabalık ve halk da darlığa düşmeyecek kadar genişlik ve bolluk içindeyse,

zulüm ve haksızlığın yol açacağı eksilme basit olur. Çünkü eksilme kademe kademe

gerçekleşir. Şehrin büyüklüğü ve işlerin çokluğundan dolayı fark edilmeyen bu eksikliğin

etkileri belirli bir süre sonra ortaya çıkar. Ancak ülkenin harap olup yıkılmasından

önce, zulüm ve haksızlık eden devlet kökünden yıkılıp, yerine başkası gelebilir, zulüm ve

haksızlığı kaldırıp ülkenin durumunu düzeltebilir. Böyle bir durumda eksilme ve ülkenin

gerilemesi neredeyse hiç hissedilmez. Ancak böyle bir şeyin gerçekleşmesi çok nadirdir.

Bu açıklamalardan da anlaşılıyor ki, zulüm ve haksızlığın, toplumun gerilemesine

ve gelirlerinin azalmasına yol açacağı kaçınılması mümkün olmayan bir durumdur. Ancak

sonuçta bunun zararını yine devlet çeker.

Zulmü sadece, insanların mallarının ve mülklerinin, karşılıksız ve sebepsiz olarak,

ellerinden alınması olduğunu sanma. Zulüm bundan çok daha geneldir. Her kim, birinin

malını (haksız olarak) alır, onu zorla çalıştırır, ondan şeriatın istemediği bir hakkı ister

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!