04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

- MUKADDIME -

349

seçmiş ve bayrağının rengini de yeşil olarak değiştirmiştir.

Mağrib'deki Sınhace hükümdarları ve diğer Berberi hükümdarlar ise, bayrakları

için tek bir renk seçmemişlerdir. Aksine bayraklarını renkli saf ipekten yapıp altınla süslemişlerdir.

Valilerine de böyle yapmaları için izin vermişlerdir.

Muvahhidin ve onlardan sonra da Zenate devletleri kuruluncaya kadar bu durum

devam etti. Ancak bu iki devlet davul çalmayı ve bayrak kullanmayı sadece hükümdarlara

özgü hale getirerek, valilere ve diğer görevlilere bunları kullanmayı yasakladılar. Yine

bu devletlerde hükümdarın arkasından giden ve "saka" olarak isimlendirilen özel bir merasim

topluluğu oluşturuldu. Bu topluluğun sayısı bazı devletlerde çok, bazılarında ise

azdı. Bazıları uğurlu saydıkları için bu sayıyı yedi ile sınırlamışlardı. Muvahhidin devleti

ve Endülüs'teki Ahmer oğullan devletinde olduğu gibi. Bazılarında ise bu sayı on veya

yirmiye ulaşıyordu. Zenate devletinde olduğu gibi. Bizim de yetiştiğimiz Sultan Ebü'l­

Hasan döneminde ise yüz davul, yüz de bayrak kullanılmıştır. Bayraklar büyük ve küçük

ebatlarda renkli ipek kumaşlardan hazırlanmış ve altın işlemeyle süslenmişti. Valilere ve

komutanlara da savaş zamanlarından bir bayrak ve bir davul kullanmaya izin veriyorlardı.

Bayrak, beyaz renkli, küçük ve ketenden olması gerekiyordu. Yine davulun da küçük

olması gerekiyordu.

Çağımızda doğudaki (Mısır'daki) Türk devletine gelince, önceleri sadece bir bayrak

kullanıyorlardı. Bayrak son derece büyüktür ve tepesinde de "şalış" ve "çitir" dedikleri

bir tutam saç bulunur. Bayrakta bir tutam saçın bulunması hükümdarın sembolüdür.

Sonra bayrakların sayısı çoğaldı. Onlar buna "sancak" diyorlar. Sancak onların dilinde

bayrak anlamına geliyor. Davulların sayısı ise aşırıya kaçacak kadar çoktur ve davula

"kös" diyorlar. Her emir ve komutanın bayrak ve davul kullanması serbesttir. Sadece bayraklarının

tepesinde bir tutam saç olmaz. Çünkü o hükümdarın sembolüdür.

Endülüs'teki Frenk halklarında olan Celalikalara gelince, onlar az sayıda bayrak

kullanırlar. Ancak bayraklarını oldukça yüksekte tutup dalgalandırırlar. Yine telli ve nefesli

çalgılar kullanırlar. Savaşlarda onları şarkı eşliğinde çalarlar. Evet, onlar ve onların

ötesindeki acem hükümdarları hakkında bize ulaşan bilgiler bu şekildedir. "Gökleri ve

yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması da O'nun delillerindendir.

Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır." (Rum Süresi, 22).

Taht:

Taht, kürsi ve minber, meclisinde bulunanlardan daha yüksekte olacak şekilde hükümdarların

oturmaları için kurulan koltuk ve oturaklardır. Bu, İslam'dan önce acem

devletlerinde hükümdarların alışılagelen adetlerinden biridir. Altından yapılmış tahtlar

üzerine otururlardı. Süleyman bin Davud'un (Hz. Süleyman'ın) -Allah'ın selamı onların

üzerine olsun- fildişinden yapılmış ve altın kaplamalı bir tahtı vardı. Hükümdarlar, ancak

devletlerinin güçlenip büyümesinden, lüks ve refah seviyesine ulaşmasından sonra

taht edinirler. Henüz bedevilik özelliklerini korudukları kuruluş aşamasında ise böyle

şeylere yönelmezler.

lslam'da ilk olarak kendisine taht edinen kişi Muaviye'dir. Muaviye, "ey insanlar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!