04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

342

Emevi halifesi Abdulmelik, cihad görevini yerine getirmeye olan düşkünlüğünden

dolayı, Afrika valisi Hassan bin Numan'a Tunus'ta deniz savaşları için gerekli araç ve malzemelerin

üretileceği bir tersane kurmasını emretmiştir. İşte I. Ziyadetullah bin İbrahim

bin Ağleb döneminde, Esed bin Furat komutanlığında Sicilya ve Kosra'nın fethedilmesi

bu tersanede yapılan gemi ve malzemelerle gerçekleşti. Muaviye bin Ebu Süfyan döneminde,

Muaviye bin Hudeyc komutasında Sicilya'nın fethi için savaşılmış, ancak Allah

oranın fethini İbn-i Ağleb'e ve komutanı Esed bin Furat'a nasip etmiştir.

Daha sonra Endülüs'teki Emevi devleti ve Afrika'daki Ubeydiyyin devleti donanmaları

sürekli olarak birbirlerine karşı saldırılar gerçekleştirmişler, birbirlerinin şehirlerini

tahrip edip yıkmışlardır. Abdurrahman Nasır döneminde Endüdüs donanmalarındaki

gemilerin sayısı iki yüze veya buna yakın bir rakama ulaşmıştı. Afrika donanmaları

da aynı veya buna yakın bir güçteydi. Endülüs donanmalarına İbn-i Remahis komuta

ediyordu ve bunların üssü Bicaye ve Almeriye idi. Endülüs donanması ülkenin farklı bölgelerinden

toplanan gemilerden teşekkül ediyordu. Her bölgenin gemileri bir donanma

oluşturuyordu. Ve her donanmada savaşı idare edecek, silah ve asker durumuyla ilgilenecek

bir komutan bulunduğu gibi, gemilerin rüzgar veya kürekle hareket edip gitmesi ve

limana gelindiğinde demirlemesi gibi işleri idarece edecek bir de kaptanı bulunuyordu.

Donanmalar bir savaş veya önemli bir devlet görevi için bilinen üslerinde toplanır,

sonra hükümdar adamlarını ve en seçkin askerlerini gemilere bindirir ve ülkesinin en

üst tabakasından birini bu donanmaların başına genel komutan atardı. Donanmalardaki

diğer bütün komutanlar ona bağlı olurdu. Sonra hükümdar onları sefere gönderir, fetih

haberleri ve ganimetle dönmelerini beklerdi.

Müslümanlar İslam devletinin güçlü ve kuvvetli olduğu dönemde bu denizin her tarafında

üstün ve galip durumda olmuşlar, güçleri ve hakimiyetleri pekişmiş, hıristiyan milletlerden

hiç birinin donanmaları ise bir varlık gösterememiştir. Donanmanın daha sonra

da fetihlerdeki etkisi devam etmiştir. Böylece Müslümanlar bilinen fetihleri gerçekleştirmişler

ve büyük ganimetler elde etmişlerdir. Rum denizindeki Mayurka, Minorka, Yapsa, Sardinya,

Sicilya, Korsa, Girit, Malta ve Kıbrıs gibi adaları fethettikleri gibi daha pek çok Rum

ve Frenk topraklarını da fethetmişlerdir. Şii Ebu Kasım ve oğulları donanmalarıyla Mehdiye'

den Cenova adasına seferler düzenliyorlar, zafer ve ganimetlerle geri dönüyorlardı. Endülüs'teki

Tavaif hükümdarlarından olan Daniya hükümdarı olan Mücahid Amiri, hicri 405

yılında Sardinya adasını fethetmiş, ancak hıristiyanlar adayı geri almışlardır.

Müslümanlar, güçlü oldukları bu süre zarfında Rum denizinin büyük bir bölümüne

hakim olmuşlar, donanmaları diledikleri gibi serbestçe dolaşmış, İslam askerleri

Sicilya adasından hareket edip kuzeydeki kara parçasına geçerek Frenk devletleriyle savaşmış

ve onları hezimete uğratmıştır. Sicilya' da hüküm süren ve Şii Ubeydiyyin devletine

biata davet eden Hüseyin oğulları devleti zamanında durum böyleydi. Hıristiyan

halklar donanmalarıyla denizin kuzey doğu sahillerindeki adalara, Frenk ve Sekalibe topraklarına

çekilmişler ve buradan aşağıya inememişlerdir. Müslümanların donanmaları

onları, aslanın avına saldırıp avladığı gibi avlamış, bu denizin sahillerini asker ve mühimmatla

doldurmuşlardır. Hem savaş hem barış için denizde diledikleri gibi hareket edip istedikleri

yere gidip gelmişlerdir. Buna karşılık ortada hıristiyanlara ait donanmalar gözükmemiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!