04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDiME --

335

ve kudrete sahip bulunan başka birine bağlıdır. Onun görüşüne göre hareket eder ve ona

tabi olmak hususunda büyün gayretini sarf eder. Vezirin bağlı olduğu bu kişi "üstadu'ddevle"

(devletin üstadı) olarak isimlendirilir. Bu kişi iyi bir savaşçı ve devlet içindeki en

büyük emirlerden biridir.

Yine bazı makamlar, vergilerin toplanmasından genel olarak sorumlu olan vezirlik

makamına bağlıdır. Bu makamların hepsi de mali ve hesap işleriyle ilgili olup, daha

özel görevleri vardır. Örneğin "hassa nazın" gibi. Hassa nazırı, Müslümanların genel

mallarının dışında kalan, hükümdarın özel mallarıyla ilgilenir. Hükümdara ait araziler,

toplanan vergiler ve haraçlardan hükümdarın payına düşen mallar gibi.

Evet, vezir "üstadu'd-dar" olan emire bağlıdır. Ancak vezir askerse, üstadu'ddar'ın

o kişi üzerinde bir yetkisi yoktur. Hassa nazırı ise, hükümdarın özel servetiyle ilgilendiği

için "hazinu'd-dar" olarak isimlendirilen görevliye bağlıdır.

Böylece Mağrib'teki devletlerin (yönetimle ilgili) temel görev ve makamlarını

açıkladıktan sonra, doğudaki Türk devletinin temel görev ve makamlarını da açıklamış

olduk. Allah işleri dilediği gibi çevirendir. O'ndan başka Rab yoktur.

Yazışmalar Divanı:

Bu, devletler için mutlaka olması gereken zorunlu görevlerinden biri değildir.

Çünkü başlangıçta çoğu devletlerde, içinde bulundukları bedevilikten, henüz medeni bir

seviyeye ulaşmamış olmaktan ve tekniklerinin gelişmemiş olmasından dolayı bu görev

yer almıyordu. lslam devletinde buna duyulan ihtiyacın sebebi, Arap dilinin özelliği ve

söylenmek istenen hususun en etkili (belagatlı) şekilde ifade edilmek istenmesidir. Katibin

görevi de, söylenmek istenen hususu, dili en güzel şekilde kullanarak, en etkili şekilde

ifade etmektir. Katip, emirin nesebinden ve yakınlarının ileri gelenlerinden oluyordu.

Halifelerin, Irak ve Şam'daki sahabeden olan emirlerin katiplerinin durumu böyleydi.

Bunun sebebi yakınların, onların emanetlerini ve sırlarını korumak için gösterecekleri

gayretti.

Dil bozulduktan, dili etkili ve güzel kullanmak bir meslek haline geldikten sonra,

katiplik görevi bu kişilere verildi. Abbasi devletinde katiplik yüksek bir görevdi. Katip yazılacak

hususu tamamen özgür bir şekilde kendisi yazar, yazının sonuna kendi ismini ekler

ve sonra da onun üzerine hükümdarın mührünü vururdu. Mührün üzerinde hükümdarın

ismi veya işareti (tuğrası) işlenmiş olurdu. Mühür, "mühür çamuru" olarak isimlendirilen,

suda eritilmişi kırmızı bir çamura batırılıp, yazının yazıldığı kağıdın katlanıp

,yapıştırılmasından sonra, her iki tarafına basılırdı.

Yazışmalar daha sonra hükümdarın ismiyle yapılmaya başlandı. Katip kendi tercihine

göre yazının başına veya sonuna kendi alametini de koyuyordu. Ancak daha sonra

devlet içinde başka görevlerin önem kazanması veya vezirin hükümdarı tahakkümü

altına almasıyla, katiplik görevinin derecesi düşmüş, yazışmalarda onun alametinin hükmü

iptal edilmiş ve onun reisi durumundaki görevlinin alameti konmaya başlanmıştır.

Katip, reisin alametini, kendi alametini yazmada esas aldığı şekli kullanarak yazmıştır.

Böylece hükmün reise ait olduğu anlatılmış olur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!