04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

334

Bu görev, devlet görevleri arasında önemli ve büyük bir bölümü teşkil eder. Hatta

bu görev devletin temel unsurlarının üçüncüsüdür. Çünkü devletin mutlaka, askere

(orduya), mala (paraya) ve kendisinden uzakta olanlarla yazışmalara ihtiyacı vardır. Dolayısıyla

devletin başındaki hükümdarın da, seyfiye (ordu ve savaş), kalem (yazışmalar)

ve maliye işlerinde yardımcılara ihtiyacı vardır. İşte bu yüzden bu görevlerden birinin başında

bulunan kişi, devlet başkanlığına ait önemli bir bölümü eline almış olur.

Endülüs Emevi devletinde ve onlardan sonra gelen Tavaif hükümdarları zamanında

da durun aynıydı.

Muvahhidin devletinde ise bu göreve gelecek kişinin Muvahhidlerden biri olması

gerekiyordu. Bu kişi sadece bu işlerle, yani vergilerin toplanması, kayıt altına alınması, bu

işleri yapan vali ve memurların kontrol edilmesi ve bu malların zamanında, ilgili yerlere

harcanmasıyla ilgilenirdi. Bu görevin başında olan kişiye "sahibu'l-eşgal" denirdi. Ülkenin

değişik bölgelerinde bu göreve, Muvahhidlerden olmayan, ancak bu işlerden iyi anlayan

kimselerin atandığı da olurdu.

Ebu Hafs oğulları Afrika'nın yönetimini ele geçirince, bazı sülaleler Endülüs'ten

Afrika'ya göç ettiler. Bu sülalaler arasında Endülüs'te bu görevi yürütenler de vardı. Merkezleri

Gırnata civarındaki bir kale olan ve Ebu'l-Hasan oğulları olarak bilinen Said oğulları

gibi. Bu kişiler, Endülüs'te olduğu gibi, Ebu Hafs oğulları devletinde de "eşgal" (vergiler

ve mali işler divanı) görevine getirildi. Ancak bu görev bu kişiler ile Muvahhidler

arasında el değiştirip durdu. Sonra Muhvahhidlerin elinden tamamen çıkarak, hesap kitap

işlerinde uzman olan kişiler bu göreve tek başlarına bakmaya başladılar. Ancak daha

sonra haciplik görevi önem kazanıp, hacip, devlet işlerinin her sahasında emir verme konumuna

gelince, "eşgal" görevinin etkisi azaldı, devlet içindeki reislik konumu ortadan

kalktı ve hacibin emri altında bulunan bir vergi toplama memuru konumuna düştü.

Çağımızda Merin oğulları devletinde harcamalar ve vergilerin hesaplarının tutulması

işi tek bir kişinin yetkisindedir. Devlete ait bütün hesapların tutulmasıyla bu görevin

başında olan kişi ilgilenir. Onun tuttuğu kayıtlar (divan) da hükümdar veya vezir tarafından

gözden geçirilip kontrol edilir. Bu görevlinin vergiler ve harcamaların doğruluğu

hakkındaki yazısı muteber kabul edilir.

Yönetime ilişkin temel görevler ve makamlar bunlardır. İşte doğrudan hükümdara

bağlı olan bu genel görevleri yürütenler, devletin en üst derecedeki makam sahipleridir.

Türk devletinde ise bu görev (vergiler ve mali işler divanı) birkaç bölüme ayrılmıştır.

Harcamalar divanının başındaki görevli, "nazıru'l-ceyş" (askeri işlere bakan) olarak

tanınır. Vezir ismi ise devletin genel vergilerinin toplanmasıyla ilgilenen görevliye denir

ve mali işlere bakanlar arasında en yüksek dereceye o sahiptir. Devletin genişliği ve

büyüklüğünden dolayı mali işlere bakanlar bir çok dereceye ayrılmıştır. Çünkü toplanan

malların ve vergilerin çokluğu, bunlara ilişkin kayıt ve hesapların bir kişi tarafından yapılmasına

imkan vermez. Bu kişi bu konuda son derece bilgili ve maharetli olsa bile. İşte

bu işlere bakanların en üstündeki genel görevliye "vezir" denir.

Ancak bununla birlikte vezir, hükümdarın asabiyetinden olan, devlet içinde güç

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!