04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDİME --

327

Diğer taraftan yazı (yazışmaların güzel ve belagatlı üsluplarla yapılması), halife

için en iyisinin yapılması gereken bir sanat değildi. Çünkü Arapların hepsi söylemek istediklerini

en belagatlı üsluplarla ifade ediyorlardı. Geriye sadece bunların kağıda dökülmesi

kalıyordu. Halife de ihtiyaç duyduğunda, yazısı güzel olan birine istediklerini yazdırıyordu.

İhtiyaç sahiplerinin halifenin huzuruna girmesine engel olmak (haciplik görevi)

ise zaten şeriat tarafından yasaklanmış olduğundan, böyle bir şeye yaklaşmıyorlardı.

Halifelik hükümdarlığa dönüşünce, hükümdarlığa özgü makam ve lakaplar da

kullanılmaya başlandı. Devlet içinde hükümdarlığa ait görevlerden ilk kullanılan, halkın

halifenin yanına girmesine engel olan haciplik görevi oldu. Çünkü halifeler, Hz. Ömer' in,

Hz. Ali'nin, Muaviye'nin, Amr bin As'ın ve daha pek çok kişinin saldırıya uğradığı gibi

kendilerinin de haricilerin veya başkalarının saldırılarına uğramasından korkuyorlardı.

Ayrıca insanların yoğun bir şekilde kendilerini meşgul edip, esas görevlerini yapmalarına

engel olmalarını da istemiyorlardı. Onun için bu görevleri yerine getirecek birini seçtiler

ve ona "hacip" olarak isimlendirdiler.

Abdulmelik, hacip olarak göreve getirdiği kişiye şöyle demiştir: "üç kişi dışında

seni kapıma (insanların yanıma girmesine) engel olarak atadım: Namaza çağıran, çünkü

o Allah'a davet etmektedir; postacı, çünkü o önemli haberler getirir; yemek getiren, çünkü

gecikirse yemek bozulur."

Daha sonra devlet iyice güçlenip büyüyünce kabileler, asabiyetler ve bunların kaynaştırılmasıyla

ilgili işlerde halifeye yardımcı olacak bir müşavir (danışman) atandı ve bu

kişi "vezir" olarak isimlendirildi. Hesaplara bakma işine ise acemler ve zimmiler

(Müslüman olmayıp cizye ödeyen gayri müslimler) devam etti.

Hükümdar, halkıyla olan ilişkilerinin bozulmasına engel olmak için, sırlarını saklayacak,

yazışmalarını yapacak ve kayıtlarını tutacak özel bir katip (sekreter) edinmiştir.

Bu katip vezir seviyesinde değildir. Çünkü bu katip, sadece hükümdarın söylediklerini

yazıya geçirmek için tayin edilmiştir, yoksa istenilen şeyleri kendi üslubu ve belagatıyla

yazmak için değil. O dönemde dil henüz bozulmamıştı ve (herkes tarafından) en güzel

şekilde kullanılıyordu. İşte bundan dolayı o dönemde en yüksek makam vezirlikti. Bu,

Emevi devletinde olan durumdu. Vezirin görevi genel olup, ülkenin korunması ve hakların

elde edilmesi için bütün tedbirleri almak, bunu için ordunun işleriyle ilgilenmek, maaşları

tespit etmek gibi her işe bakardı.

Abbasiler döneminde devletin daha da güçlenip büyümesiyle birlikte vezirin etkisi

ve yetkileri de artmış ve hükümdarın vekili olarak atamalar ve görevden almalar da

kendisine tevdi edilmiştir. Böylece vezirlik devlet içinde en gözde makam haline gelmiş,

ona itaat edilip onun sözü dirılenir hale gelmiştir. Devletin gelir ve giderleriyle ilgili hesap

işlerine bakma görevi de vezire verilmiştir. Çünkü askerlere yapılacak harcamaları ve

verilecek maaşları kararlaştırmak için buna ihtiyaç vardır. Bu yüzden devletin gelirlerinin

toplanması ve ilgili yerlere harcanması işi ona tevdi edildi.

Hükümdarın sırlarının korunması ve yazışmalardaki belaği üslubun muhafaza

edilmesi için kalem (yazışmalar) görevi de yine vezire verilmiştir. Çünkü artık halkın di-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!