04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

318

Hilafetin gücü ve etkisinin iyice ortadan kalktığı bir dönemde, Mağribte'ki Berberi

kabilelerinden Lemtı'.'ıne devleti hükümdarı Yusuf bin Taşifin hem Mağrib, hem de Endülüs

kıyılarına hakim olmuştu. Yusuf bin Taşifin, dinin emirlerini yaşama noktasında

samimi olan iyi bir Müslümandı. Dinin emirlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirme gayret

ve samimiyeti, onu, halifenin itaati altına girmeye sevk etti. lşbiliye'nin ileri gelenlerinden

Abdullah bin Arabi ile oğlu Kadı Ebı'.'ı Bekir'i, biat ettiğini bildirmek için Abbasi

halifesi Mustazhır'a gönderdi. Bu iki kişi aynı zamanda halifeden Yusuf bin Taşifin'i,

Mağrib valiliğine atamasını da talep ettiler. Nitekim halifenin yanından bu göreve atandığını

bildiren bir yazı ve nişanelerle döndüler. Halife o yazısında Yusuf bin Taşifin' e, onu

onure etmek ve sadece ona özgü olmak üzere "Mü'minlerin emiri" lakabıyla hitap ediyordu.

Söylendiğine göre Yusuf bin Taşifin'e, dini yaşantısı ve sünnete tabi olmasından

dolayı, kendi kavmi olan Murabıtlar daha önce de Mü'nilerin emiri lakabıyla hitap etmişler,

ancak o hilafet makamına saygısından dolayı bu lakabı kullanmamıştır.

Bunların ardından Mehdi geldi. Mehdi, (Allah'ın sıfatları hakkındaki ayetlerin zahiri

manalarını yorumlayan) Eş'ari mezhebini esas alarak insanları hakka davet etmiş,

Mağrib'lileri de, (Allah'ın sıfatları hakkındaki) şer'i hükümlerin zahiri manalarını tevil

etmeyen ve bu şekilde tecsime (Allah'a organlar isnat edip onu cisimleştirmeye) götüren

selefi taklit ettiklerinden dolayı kınamıştır. Kendisine tabi olanları da, Allah'ı cisimleştirme

yanlışına düşmedikleri için, "Muvahhidler" (Allah'ı birleyenler) olarak isimlendirmiştir.

Mehdi'nin, masum İmam (hata ve günahlardan korunmuş imam) konusundaki

düşüncesi, ehl-i beyt gibidir. Mutlaka masum bir imamın olması gerektiğini, çünkü

alemdeki düzenin ancak onun varlığı sayesinde korunduğunu kabul eder. Şii mezheplerinden

bahsederken, halifelerini niçin "imam" olarak isimlendirdiklerine değinmiştik.

İmamlarının (peygamberler gibi) günah işlemekten korunmuş olduğuna işaret etmek

için "masum" lakabını da ekleyerek imamlarını "masum imam" olarak isimlendirirler.

Mehdi, daha önceki Şiilerin yaptıkları gibi Mü'minlerin emiri lakabını kullanmadı. Çünkü

o lakabı kullanarak doğudaki tecrübesiz ve çocuk yaştaki halifelerin durumuna ortak

olmak istemiyordu.

Mehdi' den sonra gelen Abdu'l-Mü'min ise Mü'minlerin emiri lakabını kullandı.

Aynı şekilde Abdu'l-Mü'min oğullarından olan diğer halifeler ve onlardan sonra gelen

Ebı'.'ı Hafs oğulları halifeleri de bu lakabı kullandılar. Çünkü onlar -Kureyş'in asabiyeti

ortadan kalktıktan sonra- Mehdi'nin davet ettiği tevhid (Allah'ı birleme) esasına uydukları

için bu lakaba herkesten daha layık olduklarını düşünüyorlardı. Mağrib'te Muvahhidler

devleti yıkılıp yönetimi Zenateler ele geçirince, ilk Zenate hükümdarları -sadeliklerinin

ve bedeviliklerinin de etkisiyle- Lemtı'.'ıne hükümdarlırının yaptıkları gibi davranıp,

hilafet makamlarına olan saygılarından dolayı Mü'minlerin emiri lakabını kullanmadılar.

Çünkü Zetateler önce Abdu'l-Mü'min oğulları, sonra da Ebı'.'ı Hafs oğulları halifelerine

itaat ediyorlardı. Ancak daha sonraki hükümdarlar bu lakabı kullandılar. Çağımızda

ise bu lakabı, hükümdarlıklarının gücünün bir göstergesi olarak kullanmaya devam

ediyorlar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!