04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- IBN-1 HALDÜN --

298

Yezid'e isyan ederek onu görevinden uzaklaştıracak yeterli güce sahip olunmadığı için,

fitnelere ve çok sayıda ölümlere sebep olacağı için ona isyan edilmesi fikrine olumlu bakmamıştır.

Çünkü Yezid'in o zamanki gücü Emevilerden ve Kureyş'in çoğunluğundan

oluşuyordu ve aynı şekilde Mudar'ın diğer kabileleri de onlara boyun eğiyordu. Dolayısıyla

karşı koymaya güç yetmeyecek büyük bir kuvvete sahiplerdi ve bu yüzden Yezid' e isyan

edemediler. Yaptıkları onun doğru yola gelmesi ve böylece huzura kavuşmak için dua

etmek oldu. Bu, Müslümanların çoğunluğunun durumuydu. Ancak her iki grubun amacı

da iyi ve doğru olanı yapmaktı ve bu yüzden hiç birinin yaptığı da inkar edilip reddedilmez.

Allah bizi onların yolunu takip etmede başarılı kılsın.

İkincisi: Şiilerin iddia ettiği Hz. Peygamber' in Hz. Ali'yi vasiyet etmiş olduğu meselesi.

Böyle bir vasiyet doğru değildi ve hiçbir hadis bilgini de böyle bir rivayet nakletmemiştir.

Sahih olarak gelen rivayet, Hz. Peygamber'in vasiyet yazdırmak için kalem ve

kağıt istemesi, ancak Hz. Omer'in buna engel olduğudur. Bu rivayet Şiilerin iddia ettiği

gibi bir vasiyetin gerçekleşmemiş olduğudur. Yine Hz. Ömer yaralandığı zaman kendisinden

birini vasiyet etmesi istendiğinde söylemiş olduğu şu söz de böyle bir vasiyetin olmadığının

delilidir: Eğer size birini vasiyet edersem, benden daha hayırlı olan da -yani Hz.

Ebu Bekir- vasiyet etmişti; eğer vasiyet etmezsem yine benden daha hayırlı olan da -yani

Hz. Peygamber- vasiyet etmemişti.

Hz. Abbas, Hz. Ali'ye, Hz. Peygamber'e gidip halifelik konusunda kendi durumlarını

sormayı teklif etmiş ve Hz. Ali de şöyle diyerek bunu kabul etmemişti: "Eğer bu hususu

sorar ve bundan men edilirsek, artık hiçbir zaman onu ümit edemeyiz." Bu rivayet

de Hz. Ali'nin, Hz. Peygamber'in bir vasiyette bulunmadığını bildiğinin delilidir.

İmamiyye mezhebinin bu konudaki şüphesi, iddialarınca imametin (halifeliğin)

dinin temel unsurlarından biri olmasından kaynaklanmaktadır; ancak bu doğru değildir.

Aksine imamet (imamın seçilmesi), insanların görüş ve düşüncelerine bırakılan genel

maslahatlarla (çıkarlarla) ilgili hususlardan biridir. Eğer imamet iddia edildiği gibi dinin

temel unsurlarından biri olsaydı, onun durumu da namazın ki gibi olurdu ve Hz. Peygamber

namaz için Hz. EbU Bekir'i kendi yerine vekil tayin ettiği gibi, halifelik için de birini

vekil tayin ederdi. Böylece namaz için vekil tayin etmesi yaygın olarak bilindiği gibi,

halife tayin ettiği de bilinirdi.

Sahabeler şu sözleriyle, Hz. Ebu Bekir'in namaz kıldırmak için vekil tayin edilmiş

olmasını, onun halifeliğine delil olarak göstermektedirler: "Hz. Peygamber bizim dinimiz

için ondan razı olmuştur. Biz niye dünyamız için ondan razı olmayalım." Bu husus da bu

konuda bir vasiyetin olmadığının delilidir. Yine bu durum, halifelik işinin ve halifenin

vasiyet edilmesinin, günümüzde olduğu gibi bir önem arz etmediğinin de delilidir. Çünkü

günümüzde toplum içinde ayrılıkların yaşanmaması için gözetilen asabiyet durumu

o zaman dikkate alınmıyordu. 1slam'ın, insanların kalplerini birleştirmek ve insanların

onun için kendilerini feda etmek hususunda olağanüstü bir etkisi vardı. Bunun sebebi tanıklık

etmekte oldukları, (savaşlarda ve zor zamanlarda) meleklerin onlara yardım etmesi,

gökyüzünden gelmekte olan haberlerin (vahyin) aralarında konuşulması ve her olayda

Allah'ın hitabının yenilenip onlara okunması gibi durumlardır.

İşte mucizelerin ye ilahi olayların birbirini takip etmesi ve meleklerin ardı ardına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!