04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

YİRMİ DOKUZUNCU FASIL

Biatın Anlamı Hakkında

Bil ki biat, itaat etmek üzere verilen sözdür. Sanki bir emire (idareciye) biat eden

kimse, kendisi ve Müslümanların yönetimine ait işlerin görülmesini ona teslim ettiği, bu

hususlarda onunla bir çekişmeye girmeyeceği ve hoşlansa da hoşlanmasa da bu konuda

kendisine yükleyeceği sorumluluklar konusunda ona itaat edeceği hususunda onunla

yaptığı bir ahitleşmedir (sözleşmedir). Bir emire biat edip ahit yaptıklarında, yaptıkları

bu ahdi kuvvetlendirmek için ellerini de, biat ettikleri kişinin eline koyuyorlardı. Bu durum

alıcı ve satıcının yaptığına (satış akdinde birbirinin ellerini tutmalarına) benzediğinden,

biat eden ve biat edilen arasındaki bu ahitleşmeye de "Baa" (satmak-satın olmak)

kökünden türetilmiş olan, "biat" denmiştir. Bu şekilde biatın manası (bir sözleşme sırasında)

el sıkışmak anlamına dönüşmüştür. Evet, biatın sözlük manası ve şer'i ilimlerdeki

terim manası budur.

"Biat" lafzı, Akabe gecesinde94 Hz. Peygamber' e biat edilmesi hadisinde ve

Kur'an'da bahsedilen "ağaç altında"95 biat edilmesiyle ilgili ayette de geçmektedir. Yine

"halifelere biat" (bey'atü'l-hulafa) ve "biat yeminleri" (eymanu'l-bey'at) de biat lafzının

kullanımları arasındadır. Halifeler, sonraki halifeleri vasiyet ediyor ve insanlara da onlara

biat edeceklerine dair bütün yeminleri ettiriyorlardı. İşte insanlara ettirdikleri yemin-

94 Hz. Peygamber' in, peygamber olarak gönderilişinin on ikinci senesinde Medine'den gelen bir grup insanla Akabe denen yerde

görüşmüş ve bu kimseler Hz. Peygamber'e iman edip, canlarıyla ve rnallanyla onu koruyup davasına yardım etmek için

ona biat etmişlerdir.

95 Kur'an'da şöyle denmektedir: "Andolsun ki, o aDacın aHında sana biat ederlerken Allah mü'minlerden razı olmuştur.

Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetihle mükalallandırmıştır." {Fetih Süresi: 18).

Bu ayette bahsedilen biat, "Semre" ağacının altında yapılan "Rıdvan biatıdır." Hz. Peygamber hicretin altıncı yılında, 1400

Müslüman ile birlikte umre yapmak için Mekke'ye yola çıkmıştı. Ancak Kureyş'liler Müslümanları Mekke'ye sokmak istemediklerinden

karşılarına bir birlik çıkardılar. Savaşmak niyetinde olmayan Hz. Peygamber, Kuryeş'le anlaşmak için elçi olarak

Hz. Osman'ı onlara gönderdi. Hz. Osman'ın dönüşü gecikince, Hz. Peygamber bahsedilen ağacın altında, yanındaki 1400 sahabeden,

eğer Osman öldürülmüşse, ölünceye kadar Kureyş ile savaşmak üzere biat aldı. Daha sonra Hz. Osman gelmiş ve

Müslümanlarla Kureyş arasında Hudeybiye andlaşması yapılmıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!