04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

YİRMİ YEDİNCİ FASIL

İmametin Hükmü Konusundaki

Şia Mezhepleri Hakkında

Bil ki, sözlük manası olarak şia; dost, taraftar ve yardımcı demektir. Fıkıh ve kelam

bilginlerinin terimlerinde ise Hz. Ali ve oğullarına -Allah onlardan razı olsun- tabi

olanları ifade etmek için kullanılır. Şiilerin hepsi, imametin (halifeliğin), ümmetin görüşüne

ve bu görevi üstlenecek kişinin onlar tarafından tayin edilmesine bırakılacak genel

işlerden biri olmayıp, aksine İslam dininin ana unsurlarından ve temel direklerinden biri

olduğu hususunda görüş birliği içindedirler. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in, (kendisinden

sonra) imamet görevini kimin üstleneceğini (belirlemeyi) ihmal etmiş olması veya

bu işi ümmete havale etmiş olması mümkün değildir. Bilakis (kendisinden sonra) ümmete

imam olacak kişiyi belirlemiş olması gerekir. Yine imam olarak belirlemiş olduğu

kişi büyük ve küçük günahlardan korunmuş olacaktır.

İşte Hz. Peygamber' in imam olarak belirlediği kişinin Hz. Ali olduğunu söylüyorlar

ve buna ilişkin -sünnet alimlerinin ve şeriatı nakledenlerin bilmedikleri- nasslar (hadisler)

rivayet edip yine onları kendi mezheplerine göre yorumluyorlar. Oysa bunların

çoğu uydurma veya onları rivayet edenlerden dolayı şüpheli ya da onların bozuk yorumlarından

çok başka anlamlar taşımaktadır.

Onlara göre (Hz. Ali'nin imam olarak belirlendiğini gösteren) nasslar; açık ve kapalı

olmak üzere iki kısma ayrılır. Açık olan nasslardan (hadislerden) biri şudur: "Ben kimin

velisi (dostu) isem Ali de onun velisidir." Şöyle diyorlar: Buradaki velilik sadece Hz.

Ali'ye özgü kılınmıştır. Yine bunun için Hz. Ömer ona şöyle demiştir: "Erkek kadın bütün

mü'minlerin velisi oldun." Açık olan nasslardan bir diğeri ise Hz. Peygamber'in şu

sözüdür: "En iyi hüküm vereniniz Ali'dir:' İmamlığın ise Allah'ın hükümleriyle hükmetmekten

başka bir anlamı yoktur. Şu ayette itaat edilmeleri farz kılınan ulu'l-emr (emir sahipleri)

ile kastedilen de budur: ''Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan

emir sahiplerine de." (Nisa Süresi, 59). Buradaki kasıt (onların verdikleri) hükümlerdir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!