04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN --

242

güçlerini muhafaza ederler ve insanlar da onlara boyun eğmeyi sürdürür.

İkinci nesil ise, devlet olmanın getirdiği imkanlardan dolayı bedevilikten şehirliliğe,

wr şartlar ve zaruri ihtiyaçları karşılama derecesinden bolluk ve lükse doğru değişime

başlarlar. Aynı şekilde, devlet yönetimi de katılımcılıktan uzaklaşıp tek kişinin elinde

toplanmaya başlar. Böylece diğerleri de devlet için çalışmak ve onu daha da yüceltmek

konusunda tembellik gösterirler ve üstün olmanın izzet ve onurundan boyun eğmenin

zelilliğine doğru meylederler. Sonuçta asabiyetleri bir miktar zayıflar ve onlardan bazıları

zelilliğe ve boyun eğmeye alışırlar. Ancak yine de onlardan çoğu, birinci nesli gördükleri,

onların devletlerini yüceltmek ve kendilerini savunmak için nasıl çalıştıklarına doğrudan

şahit oldukları için, bu özelliklerden -bazılarını kaybetseler de- tamamen vazgeçemezler.

Aksine, birinci neslin özelliklerine yeniden dönmeyi ümit ederler veya bu özelliklerin

kendilerinde olduklarını sanırlar.

Üçüncü nesil ise bedevilik özeliklerini -sanki daha önce hiç yokmuş gibi- tamamen

unuturlar. Böylece kendilerini üstün ve galip kılan, onurlu ve asabiyet sahibi olmanın

lezzetini kaybederler. Bolluk ve lüks içinde yaşamaya dalarlar ve korunmaya muhtaç

olan kadınlar ve çocuklar gibi devletin gözetimi ve korumasına muhtaç hale gelirler. Kendilerini

koruyup müdafaa etmeyi ve haklarını elde etmek için mücadele etmeyi unuturlar.

Her ne kadar insanlar arasında giyimleri, (silah) kuşanmaları, atlara binmeleri ve

bunları maharetle kullanmalarıyla öne çıkarlarsa da, bunlar birer görüntüden ibaret

olup, çoğunlukla kadınlardan daha korkaktırlar. Savaşmaları gerektiğinde, bunun için

gerekli mukavemeti gösteremezler ve bu yüzden hükümdar da, desteği başka askerler ile

sağlamaya yönelir. Böylece (orduda ve diğer devlet görevlerindeki) azatlı kölelerin ve

devletin himayesinde yetişmiş olanların sayısı artar. Onlar sayesinde devlet bir müddet

daha ayakta kalır. Ta ki Allah'ın, onun yıkılışını takdir ettiği zamana kadar ...

Görüldüğü gibi, devletin gerileyip ihtiyarlık çağına gelmesi üç nesil içinde gerçekleşir.

Bu yüzden, daha önce de bahsedildiği gibi, kazanılan asalet, şan ve şeref dördüncü

nesilde son bulur. Önceki fasıllarda bunun sebeplerini ve delillerini yeterli ve açık bir şekilde

anlatmıştık. Eğer insaflı biriysen, bu söylediklerim üzerinde iyice düşündüğün takdirde

hepsinin gerçekleri ifade ettiğini görürsün.

Bu üç neslin ömrü, yukarıda söylediğimiz gibi, yüz yirmi yıldır. Devletler genel

olarak, üç aşağı beş yukarı bu ömrü aşmazlar. Aslında ihtiyarlık çağına gelmiş olan devletin

bundan sonra yaşaması ise, ancak onu ele geçirecek yeni birilerinin bulunmamasından

kaynaklanır. Şayet bu hale gelmiş bir devlete talip olacak yeni bir kuvvet ortaya çıksaydı,

onun yönetimini de tamamen savunmasız yakalamış olurdu. "Her ümmetin (takdir

edilmiş) bir eceli (vadesi) vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat geciktirebilirler, ne

de öne alabilirler" (Araf Suresi, 34).

Devletler için bu yaş, insanların (kemale eriştikten sonra ulaştıkları) duraklama ve

düşüş yaşları gibidir. Onun için insanların yaygın olarak söyledikleri şey, devletlerin yaşının

yüz olduğudur. Kaç tane olduğundan şüphe ettiğin (soy ağacı içindeki) ataların sayısını,

geçmiş yıllardan yola çıkarak bilmek için, söylediğimiz bu hususu bir ölçü olarak

kabul et. Eğer ilk kişiden itibaren ne kadar zaman geçtiğini biliyorsan, her yüz yıla üç kişi

(nesil) koy. Bu ölçüye göre zaman bittiğinde elde edilecek olan kişi sayısı doğru sonuç

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!