04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDİME --

239

çarptırır. Çoğu zenginin ellerindeki mallan alır, kendi oğullarına veya devletin hizmetinde

bulunanlara verir. Böylece onları durumlarını düzeltemeyecekleri kadar zayıf bir halde

bırakır ve aslında varlıklı sınıfın zayıf düşmesiyle hükümdarlar da zayıf düşer.

Aynı şekilde, devlet içinde israf arttığında, devletin verdiği maaşlar ihtiyaçları ve

harcamaları karşılamadığında, hükümdar onların açıklarını kapatmak için maaşlarını artırır.

Oysa vergilerin miktarı bellidir ve bunlar ne azalır, ne de artar. Yeni vergiler konulsa

bile, bununla sağlanacak artış da sınırlı olacaktır. Toplanan vergiler maaş olarak dağıtıldığında,

bu artış her birinin lüksünü ve harcamalarını artırır; ancak buna karşılık

devleti koruyanların (ordunun) sayısı da maaşların artışından önceki sayısının altına

iner. Sonra lüks ve israfın artışına bağlı olarak maaşlar yeniden artırılır ve aynı şekilde ordunun

sayısı da düşer. Bu durum askerlerin sayısı en az orana inene kadar defalarca tekrar

eder. Böylece devletin korunması zayıflar, yönetim kuvvetten düşer ve bu durum

komşu devletlerin veya kendi yönetimi altındaki kabilelerin ve asabiyetlerin cesaretini artırır.

Sonuçta Allah'ın, bütün mahlllklar için takdir etmiş olduğu yok olmak kaderi onun

için de gerçekleşir.

Yine şehirleşme konusunda bahsedileceği gibiSI lüks, insanlarda meydana getirdiği

pek çok kötü alışkanlıklarla insanların ahlakını bozar. Evet, lüks, devletin (devlete ulaşmanın)

alameti olan iyi özellikleri insanlardan götürür ve onları Allah'ın "yıkılışın ve çöküşün

alametleri" kıldığı kötü özellikler ile donatır. Böylece kötülükleri esas alan devlet

günden güne zayıflar, yaşlılık döneminde görülen müzmin hastalıklara yakalanır ve nihayet

ortadan kalkar.

İkincisi: Söylediğimiz gibi, devlet olmanın gerektirdiği sonuçlardan biri de sükunet

ve rahatlıktır. Rahatlık bir alışkanlık haline geldiğinde, insanlarda zamanla -diğer bütün

alışkanlıklar gibi- karaktere dönüşür. Yeni gelen nesiller de bu rahatlık ve bolluk içinde

yetişir. Böylece devlet kurmalarını sağlamış olan bedevilikten kaynaklanan adetleri,

alışkanlıkları, kabalık ve haşinlikleri değişir. Artık giyimleri ve kuşamlannın dışında şehirlerdeki

sıradan halk ile aralarında bir fark kalmaz, devletlerini koruyacak güçleri zayıflar

ve şevkleri azalır. Bunun zararını ise ihtiyarlık elbisesini giyerek devlet görür. Yıne

her hallerinde lüks, bolluk ve rahatlık içinde yaşamaya devam ederler. Böylece günden

güne bedevilikten uzaklaşırlar, kendilerini korumak ve savunmak için ihtiyaç duydukları

yiğitlik ve cesaret ahlakını unuturlar ve sonunda -eğer bulabilirlerse- başkalarının koruyuculuğuna

sığınırlar. Bu hususta -hikayeleri, elinde tuttuğun bu sayfalarda uzun

uzun anlatılmış olan- geçmiş devletlerin durumunu örnek alabilirsin. Bu haberlerin hiçbir

şüpheye meydan vermeyecek kadar doğru ve manidar bilgiler içerdiğini göreceksin.

Bazen de devlet aşırı lüks ve rahattan dolayı çöküş aşamasına geldiğinde, hükümdar

kendi yakınlarının dışından birilerini yardımcıları olarak atar. Sert ve haşinliklerini

kaybetmemiş ve bu yüzden savaşmaya ve zor şartlara tahammül eden bu yeni yardımcıları

devletin askerleri olarak görevlendirir. Bu durum, neredeyse çöküşün eşiğine gelmiş

devlete şifa verir ve devlet Allah'ın yıkılmasını takdir ettiği zamana kadar ayakta kalır.

Doğudaki Türk Devleti (Mısır'daki Memlük Devleti) için bu durum geçerlidir. Askerlerinin

çoğu azatlı Türklerdi. Hükümdarlar kendilerine köle olarak getirilen bu Türkler-

81 lbn-i Haldün bu konuya ikinci bölümün ikinci faslında değinmişti. Belki de eserini yazdıktan

sonra sıralamada değişiklik yapmış ve bu tür atıfları gözden kaçırmış olabilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!