04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- IBN-I HALDÜN ---

232

den Arapların Afrika ve Mağrib'te devlet kurmaları diğer bölgelere göre çok uzun zaman

almıştır.

İsrailoğulları zamanında Şamso da bu haldeydi. Orada Filistin ve Ken'an kabileleri,

Aysu, Medyen ve Lut oğulları, Rumlar, Yunanlar, Amalikalar, İkrikşler, yine Mezepotamya

ve Musul tarafında Nabatlar gibi, sayılamayacak kadar çok asabiyetler vardı. Bu

yüzden İsrailoğulları'nın orada devlet kurmaları çok zor olmuş ve iktidarları sürekli olarak

sarsılmıştır. Bu durum daha sonra da devam etmiş, sürekli olarak kendilerine isyan

edilmiş ve önce Farslar, sonra Yunanlar ve son olarak da Rumlar tarafından yenilip devletlerine

son verilinceye kadar, hiçbir zaman sağlam ve istikrarlı bir devlete sahip olamamışlardır.

Allah her işinde galip olandır.

Öte yandan, bu kadar çok ve farklı asabiyetlerin bulunmadığı ülkelerde ise devletin

kurulması daha kolay olur. Kargaşaların ve isyanların azlığından dolayı, hükümdar

çok fazla bir asabiyete ihtiyaç duymadan devletin istikrarını sağlar. Çağımızda Mısır'ın ve

Şam'ın durumu böyledir. Çünkü buralarda değişik kabilelerde ve asabiyetler yoktur. Sanki

Şam bir zamanlar, yııkarıda değinmiş olduğumuz kabilelerin ve asabiyetlerin kaynağı

değilmiş gibidir. Mısır ise başkaldıranların ve asabiyet sahiplerinin azlığından dolayı son

derece istikrarlı ve huzurlu bir yerdir. Orada sadece hükümdar ve teba (halk) vardır. Devlet

Türk sultanlarının ve asabiyetlerinin elinde olup bunlar birbiri ardına devlete hakim

olmakta ve iktidar bir sülaleden diğerine geçmektedir. Bağdat'taki Abbasi halifelerinin

halifelikleri ise isimde kalmaktadır.

Çağımızda Endülüs'ün durumu da böyledir. Endülüs hükümdarları olan Ahmaroğulları'nın

asabiyeti, devletlerinin başlangıcında kuvvetli olmadığı gibi, devletleri de

kuşaklardan beri devam etmeyip sonradan ortaya çıkmıştır. Ahmaroğulları Endülüs'teki

Emevi hanedanlığına mensup sülalerden biriydi ve devlet olmaları ise şu şekilde olmuştur:

Endülüs'teki Arap devleti yıkılıp hakimiyet Berberilerden olan Lemtune ve Muvahhidlerin

eline geçince, Endülüs (Arap) halkı onların yönetimlerinden usanmış, Berberilerin

kendi üzerlerinde egemen olmaları onlara ağır gelmiş ve bu yüzden kalpleri onlara

karşı kinle dolmuştur. Muvahhidler, devletin son zamanlarında, Merakeş'te Frenklere ait

pek çok kaleyi almalarına imkan sağlamıştı. İşte eskiden asabiyet sahibi olan ve şehirlerde

nispeten kökleri kurayan Hudoğulları, Ahmaroğulları ve Merdenişoğulları gibi Arap

sülaleri buralarda toplanmışlar ve asabiyetlerini sağlamlaştırmışlardır. Bunlar arasından

Hudoğulları başa geçmiş ve Endülüslüleri doğudaki Abbasi halifelerine biat etmeye çağırarak,

Muvahhidlere karşı isyana teşvik etmişlerdir. Sonra onlarla olan ahitlerini bozmuşlar

ve Muvahhidleri Endülüs'ten çıkarmışlardır. Böylece Hudoğulları Endülüs'te yönetime

tek başlarına sahip olmuşlardır.

Sonra yönetimi Ahmaroğulları ele geçirmiş ve Hudoğulları'nın Abbasi halifelerine

biat etme çağrılarına karşı çıkarak, Afrika' da hüküm süren Muvahhidlerin imamı İbni

Ebu Hafs'a biat etmeye çağırmışlardır. Ahmaroğulları, bütün bu işleri yakınlarından

oluşan ve Ruasa (Reisler) olarak isimlendirilen küçük bir asabiyetle gerçekleştirdiler. Zaten

Endülüs'te asabiyetlerin azlığından ve toplumun (genel olarak) hükümdar ve tebadan

oluşmasından dolayı daha fazla bir asabiyete de ihtiyaç duymadılar.

ao Daha önce de belirttiğimiz gibi Şam, bugünkü Ürdün, Suriye, Filistin ve Lübnan'ı kapsamaktadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!