04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- MUKADDİME --

143

üst derecede olan meleklere yönelir. Daha önce söylediğimiz gibi, nefsin üst sının ile melekliğin

alt sınırı birbiriyle bağlantılıdır. Melekler ruhani varlıklardır ve fiilen katıksız bir

idrak akıldırlar (nefis gibi bir bedene ihtiyaç duymazlar). Daha önce geçtiği gibi orada

varlıkların suretleri ve hakikatleri vardır. Bunlardan bazı şeyler nefse görünür ve böylece

nefis bazı malumatı yakalar. Bu suretler hayale gönderilebilir ve hayal de onları alışılmış

kalıplara dönüştürür. Sonra nefsin algıladığı bu şeyler, ya soyut olarak ya da belirli kalıplarda

duyu organlarıyla algılanacak şekle dönüştürülür ve onlardan haber verilir. Nefsin

gaybi şeyleri idrak etme kabiliyetinde olmasının açıklaması böyledir.

Şimdi de gayptan haber verenlerin çeşitlerine dönelim.

Ayna ve tastaki su gibi şeffaf cisimlere, hayvanların kalp, ciğer ve kemiklerine bakarak,

yine küçük taşlarla ve çekirdeklerle fal bakarak gaybtan haber verenlerin hepsi kahin

sınıfı içinde değerlendirilir. Ancak yaratılışlarındaki (fıtratlarındaki) temel özellik itibari

ile kahinlerden daha alt derecededirler. Çünkü kahinler maddi örtüden soyutlanmak

için çok fazla çaba harcamaya ihtiyaç duymazlar. Oysa bunlar, maddi örtüden soyutlanmak

için maddi duyu organlarından biriyle yoğun bir çaba harcarlar. Bu organların en

üstünü ise gözdür. Basit bir şeye (ayna, tastaki su vb.) çok uzun süre baktıktan sonra haber

verecekleri gaybi şeyleri idrak edebilirler.

Bu insanların görüp idrak ettikleri (gaybi) şeylerin, baktıldan aynanın yüzeyinde

oldukları sanılabilir; ancak böyle değildir. Aksine onlar gözden kayboluncaya kadar aynaya

bakarlar. Sonra onlar ile baktıkları ayna arasında buluta benzer bir engel (örtü) ortaya

çıkar ve onun içinde suretler belirir. İşte onların idrak ettikleri bu suretlerdir ve bu

suretler onlara bilmeyi istedikleri şeyleri işaret ederler. Onlar da idrak ettikleri şekilde bunu

insanlara haber verirler. Yoksa onların idrak ettikleri, aynaya bakıldığında görülen

şeyler, yani gözle ulaşılan idrak değil ruhani bir idraktir.

Hayvanların kalplerine ve ciğerlerine, yine suya ve burılar gibi diğer şeylere bakanlar

içinde aynı durum söz konusu oluyor. Bu insanlardan, maddi duyularını sadece buharla

(tütsüyle) meşgul edip sonra büyü (büyülü ve efsunlu sözler) ile gaybi idrak etmeye

hazır hale gelenleri ve idrak ettikleri şeyleri haber verenleri de görüyoruz.. Bu insanlar,

havada müşahhas suretler gördüklerini ve o suretlerin kendilerine (gaybla ilgili) bilmek

istedikleri şeyleri misaller ve işaretlerle anlattıklarını iddia ediyorlar. Burıların, maddi örtüden

soyutlanmaları birincilere göre daha kolay olmaktadır. Dünya şaşılacak şeylerle

doludur.

Bazı insanlar da bir kuş ve hayvanın, harekete geçirilip uzaklaştırılmalarından

sonraki durumlarına bakarak gaybtan haber verirler ki buna "zecr" denir. Zecr ile kehanette

bulunmak, uzaklaştırılan kuş veya hayvanda görülen veya duyulan şeyler üzerinde

nefsin yoğun olarak düşünmesi ve bundan sonuç çıkarmasıdır. Daha önce söylendiği gibi

buradaki hayal gücü çok kuvvetlidir ve görülen ve duyulan şeylerin yardımıyla belli bir

idrake ulaşılır. Tıpkı uykuda, maddi algıların dinmesinden sonra, hayal gücürıün uyanıkken

algıladığı ve topladığı şeylerden rüyanın oluşması gibi ...

Delilerin gaybtan haber vermesine gelince, genelde onların mizaçlarının bozuk ve

hayvani ruhlarının da zayıf olmasından dolayı, nefislerinin beden ile bağlantısı zayıftır.

Nefisleri, ondaki eksiklik ve hastalığın eleminden dolayı, maddi algılamalara gömülüp

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!